TEKNOLOJİ
21 Aralık 2024 Cumartesi - 14:38 Dünyaca ünlü profesöre yapay zeka ile ürün tanıttırdılar Dünyanın ilk rahim naklini, Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, dolandırıcıların hedefi oldu. Sosyal medyada, yapay zekâ teknolojisi kullanılarak oluşturulan bir videoda, Özkan’ın adı ve sesi taklit edilerek sahte bir krem tanıtımı yapıldığı ortaya çıktı. 10 gün önce dolaşıma giren video, suç duyurusuna rağmen halen kaldırılmadı. Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan’ın, daha önce verdiği bir röportajını alan dolandırıcılar, yapay zekayla sesini bire bir kopyalayıp, sahte bir kreme övgüleri video haline getirip sosyal medyada paylaştı. Sahte bir haber görüntüsü olarak hazırlanan videoda, bir haber spikeri, "Portekiz sağlık komitesinin toplantısında bir doktorun yasağa öfkelenip temsilciye saldırdığını" duyuruyor. Ardından Prof. Dr. Ömer Özkan’ın adını ve görüntüsünü kullanan bir yapay zekâ modeli, kremle ilgili şu ifadeleri seslendiriyor: “Sağlıklı olup olmadıkları umurlarında değil. Yeni bir krem formülü geliştirdik. Binlerce insan faydalandı. Ağrıyı tamamen ortadan kaldırıyor ve eklemleri yeniliyor. Bu kremi talimatlara uygun olarak günde bir kere uygulayın. Satış rekorları kırdık ve şu an da Avrupa çapında 1 milyondan fazla memnun müşterimiz referanslarını bıraktı. Acı çekmeye devam etmek istiyorsanız haplara ve ameliyatlara para harcamaya devam edin. Yaşıma rağmen eklemlerimi iyileşirdim ve kendimi harika hissediyorum.” Prof. Dr. Özkan’dan uyarı Olayın ardından açıklama yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, dolandırıcılığa karşı uyarıda bulundu: "Beni Kenyalı bir doktor olarak tanıyorlar. Portekiz Meclisinde kavga etmişim, ilacıma karşı çıkanları dövmüşüm diye anlatılıyor. Bu tamamen yapay zekâ ile hazırlanmış bir video. Konuşmadığım bir konuda konuşmuşum gibi gösterilmiş. Bu ürünün benimle hiçbir ilgisi yok. İnsanların umutlarıyla oynuyorlar ve kişilik haklarıma saldırıda bulunuyorlar. Toplumda bu yöntemle kargaşa çıkarılabilir, kamuoyunu yanlış yönlendirebilirler." Prof. Dr. Özkan, bu tür yöntemlerin yalnızca bireysel zarar değil, toplumsal sorunlara da yol açabileceğine dikkat çekerek, özellikle tanınmış kişilerin ses ve görüntülerini taklit ederek yapılan manipülasyonların, kamu güvenliğini tehdit edebileceğini belirtti. Hukuki süreç devam ediyor Olayla ilgili suç duyurusunda bulunan Özkan, 10 gün geçmesine rağmen videoların sosyal medyada hala yayında olduğunu ifade etti. Bu süreçte, ünlü sanatçı Levent Yüksel’in de benzer şekilde adının kullanıldığı başka bir videonun yayınlandığını belirten Özkan, yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Özkan, “Suç duyurusunda bulanalı 10 gün oldu ama video hala devam ediyor. Geçtiğimiz hafta salı ya da çarşamba günü videoyu gördüm. Levent Yüksel’in olduğu video yayınlanalı 5 gün oldu” şeklinde konuştu. Yapay zekâ suistimali Özkan, yapay zekâ teknolojisinin kötü amaçlarla kullanılmasının giderek büyüyen bir tehdit olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bu durumu ’yapay zekâ şiddeti’ olarak adlandırıyorum. Sesimizi ve görüntümüzü manipüle ederek şiddet, dolandırıcılık ya da kamuoyu manipülasyonu yapabilirler."
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:00 realme, soğuğa duyarlı renk değiştiren telefonunu tanıttı realme, 14 Pro Serisi ile tasarımda yeni bir dönemi başlattı. Soğukta arka kapak rengi değişen arka kapağıyla dikkat çeken telefon, gece çekimlerinde yüksek kalitede fotoğraf veren teknolojisi ve dayanıklılığı da bir araya getiriyor. Akıllı telefon dünyasında yenilikleriyle öne çıkan realme, 14 Pro Serisi ile tasarımda yeni özelliklerden birini tanıttı. Soğuğa duyarlı renk değiştiren telefon olarak dikkat çeken bu seri, İskandinav tasarım stüdyosu Valeur Designers ile geliştirildi. İnci dokusundan ilham alan tasarımı ve yenilikçi teknolojik detaylarıyla, 14 Pro Serisi estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiriyor. Telefonun özellikleri şöyle açıklandı: Soğuğa duyarlı renk değiştirme teknolojisi, 14 Pro Serisinin en dikkat çekici özelliklerinden biri. Cihaz, 16 derecenin altındaki sıcaklıklarda arka kapağındaki inci beyazı rengini maviye dönüştürerek canlı bir görsel şölen sunuyor. Ortamın ısınmasıyla birlikte eski rengine dönüşüyor. Her telefonun dokusu farklı realme14 Pro Serisi’nin ‘İnci Tasarımı’ farklı detaylarla dolu. Deniz kabuğu dokusundan esinlenilmiş inci beyazı renk seçeneği, yumuşak mat yüzeyi ve inci parlaklığını kullanıcılarla buluşturuyor. Her bir cihazı farklı kılan füzyon elyafı sayesinde, her arka kapak bir sanat eseri niteliği taşıyor. Aynı zamanda yüzde 95 oranında çevre dostu malzemeler kullanıldığından doğayla da uyum içinde. realme 14 Pro+, kavisli ekran teknolojisindeki yenilikleriyle öne çıkıyor. Yüzde 93,8’lik ekran-gövde oranı, akıcı kenar kaydırma deneyimi sunuyor. Geceyi aydınlatan flaş teknolojisi realme 14 Pro+, ’Ocean Oculus’ tasarımıyla dikkat çeken üçlü kamera ve üçlü flaş sistemiyle donatıldı. Cihaz, sektörde ilklerden biri olan ’MagicGlow’ Üçlü Flaş teknolojisiyle özellikle gece portrelerinde öne çıkıyor. Bu teknoloji, düşük ışık koşullarında cilt tonlarını otomatik olarak düzenleyerek portre çekimlerinde daha net ve doğal sonuçlar sunuyor. Bu yönüyle yeni model, genç kullanıcıların farklı fotoğraf ihtiyaçlarına yeni çözümlerle karşılık veriyor. Su geçirmez dayanıklı tasarım IP66, IP68 ve IP69 sertifikalarına sahip olan telefon, toza ve suya karşı direnç gösteriyor. Bir saate kadar 1,5 metre suya daldırılabilen bu cihaz, TÜV Rheinland sertifikasına sahip.
20 Aralık 2024 Cuma - 17:42 ERÜ’de yeni alınan ‘anjiyografi’ ve ‘ultrasonografi’ cihazı hizmete başladı Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde kullanılmak üzere bağışlanan anjiyografi ve ultrasonografi cihazı, düzenlenen açılış töreni ile hizmete başladı. ERÜ Tıp Fakültesi’nde düzenlenen törene Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, ERÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun, hayırseverler, protokol üyeleri, akademisyenler ve personeller katıldı. Programda açılış konuşmasını yapan hayırsever Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Özkaya; "Bugün günlerden Cuma. Hayırlı bir gün ve hayırlı bir açılış için de hep birlikte buradayız. Bu aldığımız cihazın üniversitemizin niteliğine katkı sağlaması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ben rektörümüze, dekanımıza ve başhekimimize bizi doğru bir cihaz alımına yönlendirdikleri için teşekkür ediyorum. İnşallah hastalıkların ön tanısında tıp fakültemizin elini güçlendirecek bir cihaz olduğuna inanıyorum. Hayırlı olsun diyorum” dedi. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun da; "Yaklaşık 40 milyon TL’lik bir hayır ile karşı karşıyayız. Bunlar bizim için çok kıymetli. Özellikle vermiş olduğumuz hizmetlerin kalitesi, süreçleri, cihazlarımızın yenilenme süreçleri üniversitemizin sağlık alanındaki etkinliğini daha da arttırmaktadır. Çünkü biz sadece Kayseri’ye değil, bölgeye hitap eden imkana sahibiz. Biz bu süreçlerde yardımcı olan hayırseverlerimize çok teşekkür etmek istiyoruz. Bu süreçte isteme noktasında olmadan ihtiyacı anında bize alıp teslim etme noktasında olmaları ki; sadece cihaz olarak değil, buranın tadilat süreçlerinde de sağlamış olduğu katkılar bizim için çok önemli. Ben hastalarımıza şifa olması düşüncesi ile hayırlarının kabul olmasını diliyorum ve teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, “Teknoloji gelişti. Bilim her geçen gün üzerine bir şeyler ekliyor. Bizim de bunu takip etmemiz lazım. O açıdan günün şartlarına uygun, burada çalışanlarımızı yüreklendirecek, öğrencilerimize yada ihtisas yapanlara kazanım sağlayacak böyle anlamlı jestten dolayı aileyi ben bir kez daha tebrik ediyorum. Bizler üzerimize ne düşüyorsa üniversitemizle, tıp fakültemizle ilgili her zaman varız diyoruz” dedi. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de Erciyes Üniversitesi’nin gururlandırmaya devam ettiğini ifade ederek; “Şimdi bakıldığı zaman bir cihaz gibi görünüyor. Belki bir bina gibi görünmüyor ama rakamları duyulduğunda devasa binalardan daha büyük oluyor. Dolayısıyla ben gerçekten teşekkür ediyorum. Erciyes Üniversitesi her geçen gün bizi gururlandırmaya devam ediyor. Her hafta bir ödül alıyoruz. Uluslararası basında Erciyes Üniversitesi konu oluyor. Bundan dolayı da rektörümüzü tebrik ediyorum. Ben hayırlı uğurlu olsun diyorum. İnşallah yeni açılışlarda beraber oluruz diyor, herkese saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından yapılan kurdele kesimi ile anjiyografi ve ultrasonografi cihazları hizmete açıldı.
Balıkesirli gençler, ’Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Zirvesi’nde buluştu
18 Aralık 2024 Çarşamba - 09:19 Balıkesirli gençler, ’Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Zirvesi’nde buluştu Balıkesir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde ’Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Zirvesi’ programı düzenlendi. Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği programda teknolojik dönüşümün fırsatları ve riskleri üzerine değerlendirmeler yapıldı. 16-17 Aralık 2024 tarihlerinde Avlu Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Balıkesir’de Sporda Geleceğin Teknolojileri: Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Zirvesi” programı gerçekleştirildi. Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi ve kent paydaşlarının iş birliğinde gerçekleşen etkinlikte yapay zekanın toplumsal hayata etkileri anlatıldı. Etkinliğe; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Spor Danışmanı Aytekin Durmaz, Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden’ın yanı sıra yapay zeka konusunda uzman isimler ve öğrenciler katıldı. Lise ve üniversite öğrencilerinin ilgiyle takip ettiği programda öğrenci toplulukları da stant açarak projelerini tanıttı. Programda konuşma yaparak dijital dönüşümün hayata etkilerinden bahseden Dijital Dönüşüm Platformu Başkanı Levent Karadağ, “İnovasyon, İnovatif düşünce çok önemli. İnovatif düşünce her yerde geçerli” dedi. “Değişimin öncüsü olmak gerekir” Programda konuşma yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden, “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen Balıkesir’in sporda, dijital, gelecek vizyon hedefi Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Teknolojileri ile Gençlik İnovasyonu programında sizlerle bir arada olmaktan büyük bir heyecan duydum. Gençlerimizin dijital çağın ihtiyaçlarına uygun becerilerle donatılmalarını amaçlamakta olup sporda teknoloji ve inovasyonu birleştirerek onların gelecekteki potansiyellerini en yükseklere çıkarılması hedefleniyor. Dijital dünyanın hızlı şekillenen dinamiklerine ayak uydurabilmek sadece bu çağın ihtiyaçlarına uyum sağlamakla kalmayıp aynı zamanda bu değişimin öncüsü olmak demektir” ifadelerini kullandı. Gençler memnun Dijitalleşme çağında yapay zeka teknolojilerine ilginin arttığını söyleyen öğrencilerden Ece Su Gündüz, “Chat GPT kullanıcısı olsam bile yapay zeka hakkında çok fazla bilgi sahibi değildim. Aslında bugünden sonra araştırarak, içeriğine girerek mesleğim açısından veya gelişimim açısından ne kadar yarar sağlayabileceğimi gördüm. Onun için bu güzel ve yararlı etkinlik için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. Etkinlikle ilgili düşüncelerini paylaşan Melek Poyraz, “Ufuk açısı buldum. Gençlik İnovasyon Projesini çok faydalı buldum açıkçası, burada bulunmaktan çok mutluyum” dedi. Dijital dönüşümle ilgili bilgileri faydaları bulduğunu belirten Yusuf Yiğit Yıldız, “Seminerde Levent Bey’in anlatıları açıkçası benim çok hoşuma gitti. Bilgilerin fazlasıyla aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum. Şu ana kadar bilmediğim ya da daha öncesinde elde etmediğim bilgilere sahip oldum ve geleceğimle ilgili aklıma yapabileceğim birkaç farklı plana sahip oldum. Aynı zamanda sadece geleceğimle ilgili de değil, kariyer planlaması olarak da kendime karlı iş amaçları için fikirler elde etmiş oldum” şeklinde konuştu.
Milli teknoloji hamlesi programı Denizli’de gerçekleşti
17 Aralık 2024 Salı - 15:43 Milli teknoloji hamlesi programı Denizli’de gerçekleşti Geleceğin teknoloji yıldızlarının yetiştiği Deneyap Teknoloji Atölyesi öğrencileri, Milli Teknoloji Hamlesinde buluştu. Pamukkale Yurdu Sosyal Tesislerinde düzenlenen programa öğrenci aileleri de katıldı. Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ve T3 Vakfı koordinesinde düzenlenen ‘Milli Teknoloji Hamlesi Programı’ 15 Aralık Pazar günü Pamukkale Yurdu Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Deneyap Teknoloji Atölyesi öğrencilerinin buluştuğu program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Programda açılış konuşmasını yapan Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman; Denizli’nin teknolojide milli kalkınmaya olan inancını ve gençlerinin bu alandaki potansiyelini vurguladı. İlman “Bugün burada, gençlerimizle birlikte Türkiye’nin teknolojik hedeflerine nasıl daha güçlü adımlar atacağını konuşuyoruz. Gençlerimiz, geleceğin teknolojilerini üretecek güçte ve bizler de onları desteklemek için buradayız“ diyerek programda emeği geçen herkese teşekkür etti. Ardından Sanayi ve Teknoloji İl Müdür Vekili Mehmet Emin Altunbaş ve T3 Vakfı Denizli İl Sorumlusu Emre Verim tarafından gerçekleştirilen konuşmalarda, Deneyap Teknoloji Atölyelerinin gençlerin teknoloji alanındaki yetkinliklerini geliştirmedeki önemi ve Milli Teknoloji Hamlesinin Türkiye’nin geleceği için taşıdığı stratejik rol vurgulandı. Sinevizyon gösterimi yapıldı Programın devamında Denizli Deneyap Teknoloji Atölyesi’nin faaliyetlerini ve başarılarını tanıtan sinevizyon gösterimi ile katılımcıları teknolojinin gücüne ve heyecanına odaklanmaya davet edildi. Hemen ardından Beş Faz Eğitim sürecine başlayan Deneyap öğrencileri sahneye davet edilerek hediye taktimi gerçekleştirildi. Denizli’de Milli Teknoloji Hamlesi bilincinin artmasını sağlamak ve gençleri geleceğin teknolojileriyle buluşturma yolunda önemli bir adım olması için düzenlenen.etkinlik, Kızıl Elma Belgeseli gösterimi ile sona erdi.
TOBB ETÜ’de "İZSU Konteyner Tipi HES Projesi" tanıtıldı
17 Aralık 2024 Salı - 15:04 TOBB ETÜ’de "İZSU Konteyner Tipi HES Projesi" tanıtıldı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (TOBB ETÜ) "İZSU Konteyner Tipi HES Projesi" tanıtımı gerçekleştirildi. TOBB ETÜ HİDRO, TÜBİTAK MAM ve İZSU iş birliğiyle "İZSU Konteyner Tipi HES Projesi"ni hayata geçirdi. Bu çerçevede, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı Karabağlar pompa istasyonunda, su isale hattı üzerinde bulunan ve enerji kırıcı vana ile enerjisi şehir şebekesine dağıtımından önce kırılan içme suyunun enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bir projeye imza atıldı. Proje sayesinde boşa giden şehir şebeke suyundaki bu enerji geri kazanılacak ve yerel yönetimin enerji maliyetleri düşürülecek. "Kamu ve özel sektör ile pek çok alanda iş birliği yapmaktayız" TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay, üniversitenin Teknoloji Merkezi’nde yaptığı açıklamada, "Kamu ve özel sektör ile başta Ar-Ge faaliyetleri olmak üzere pek çok alanda iş birliği yapmaktayız. Bu iş birliklerinin önemli bir bölümü, şu anda içinde bulunduğumuz, 100’den fazla araştırma laboratuvarı ile tasarım stüdyosunu barındıran TOBB ETÜ Teknoloji Merkezi’nde bulunuyoruz. TOBB ETÜ Su Türbini Tasarım ve Test Merkezi de bu merkezimizde yer almaktadır. Ayrıca dünya genelinde sadece 15 ülkenin sahip olduğu kuantum bilgisayar teknolojisi de Türkiye’de ilk kez TOBB ETÜ Kuantum Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı bünyesinde yürütülen çalışmalar öncülüğünde QuanT bilgisayar da bu binada hayata geçirildi" ifadelerini kullandı. "Su türbinlerinin tasarımından üretimine merkezimiz ülkemize hizmet vermektedir" TOBB ETÜ Su Türbini Tasarımı ve Test Merkezi’nin, ülkemizin hidroelektrik enerji sektöründeki gelişimine önemli katkılar sağlamak amacıyla 2013 yılında Kalkınma Bakanlığı’nın da desteği ve TOBB’un, Türk iş dünyasının desteği ile hayata geçirildiğini belirten Sarınay, "Su türbinlerinin tasarımından üretimine, kalite kontrol süreçlerinden uluslararası standartlarda model türbin testlerine kadar geniş bir yelpazede bu merkezimiz ülkemize hizmet vermektedir" dedi. "Modern bilgisayar destekli nümerik kontrol tezgahlarıyla donatılmış bir merkezdir" Merkezin, teorik bilgi birikimini deneysel ve pratik uygulamalarla birleştirerek üniversite-sanayi iş birliği konusunda örnek teşkil ettiğini kaydeden Prof. Dr. Sarınay, "Bilgisayar Destekli Tasarım Laboratuvarı, Türbin İmalat Laboratuvarı ve Su Türbini Model Test Birimi olmak üzere üç ana bileşenden oluşmaktadır. Model Test Düzeneği, sahip olduğu 2.5 MW kurulu gücü ile dünyanın en büyük kurulu güce sahip test düzeneğidir. Bu test altyapısı sayesinde merkezimiz, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da yaptığı araştırma geliştirme faaliyetleri ile ön plana çıkmaktadır. Yenilikçi teknolojileri kullanarak modern bilgisayar destekli nümerik kontrol tezgahlarıyla donatılmış bir merkezdir" şeklinde konuştu. "2025 yılında ilk ünitenin devreye alınması hedeflenmektedir" Prof. Dr. Sarınay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizin hidroelektrik enerjide yerli ve milli teknolojilere geçiş hedefi doğrultusunda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile iş birliği içinde üretilen MİLHES Projesi, Türkiye’nin ilk yerli türbin yenileme çalışması olan Kepez Hidroelektrik Santrali’ni başarıyla devreye almıştır. Kepez Hidroelektrik santrali yüksek verimli yenilenen teknolojisi ile 2019 yılından günümüze kadar Antalya ve çevresinin elektrik enerjisini üretmektedir. Bunun ardından, Ankara’nın Nallıhan bölgesinde bulunan Sarıyar Barajı ve HES için yenileme projesi başlatılmış. 160 MW kurulu gücüyle Sarıyar Hidroelektrik Santrali’nin rehabilitasyonu da yine TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ve üniversitemiz birlikte yürütmekte. 2025 yılında ilk ünitenin devreye alınması hedeflenmektedir." Konteyner tipi özel tasarım, su hattına entegre edilerek hem basınç regülasyonu sağlamakta hem de 535 kilovat gücü ile 7 gün 24 saat içme suyundan enerji üretebilmekte. Sistemin, kurulum maliyetine karşılık yıllık geliri ile iki yıldan daha kısa bir sürede maliyetini karşılaması bekleniyor. Sistem, insansız çalışabilme yeteneği ve yüzde 91,7 verim oranıyla yüksek performans ve minimum işletme maliyeti ile belediyelerin sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm projelerine de katkı sunacak.
Teknolojinin kalbi Konyaaltı’nda attı
17 Aralık 2024 Salı - 15:02 Teknolojinin kalbi Konyaaltı’nda attı Konyaaltı Belediyesi ve GDG (Google Developer Groups) Antalya işbirliğiyle gerçekleştirilen DevFest, teknoloji meraklılarını bir araya getirdi. Gün boyu süren etkinlikte, Yapay Zeka (AI) başta olmak üzere teknoloji dünyasının güncel konuları ele alındı. Konyaaltı Belediyesi’nin ana sponsorluğunda ve GDG Antalya işbirliğiyle gerçekleştirilen DevFest’24, Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde teknoloji meraklılarını buluşturdu. Antalya’nın teknoloji ruhunu harekete geçiren etkinlikte, sürpriz çekilişler, keyifli etkinlikler ve zengin içeriklerle geçen DevFest’24, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Gün boyu süren etkinlikte, alanında uzman konuşmacılar, AI trendleri, makine öğrenimi, teknolojinin iş dünyasına etkisi ve yenilikçi çözümler üzerine ilham verici sunumlar gerçekleştirdi. İlham verici bilgiler sunuldu Konyaaltı Belediyesi, girişimcilik ve teknoloji alanında düzenlediği DevFest’24 ile bir kez daha dikkat çekti. Belediye, teknoloji dünyasının en güncel trendlerini bölge gençleriyle buluşturdu. DevFest’24, bu yılki ana teması olan Yapay Zeka ile katılımcılara AI ve makine öğrenimi gibi konularda ilham verici bilgiler sundu. Teknoloji dünyasının önde gelen isimleri, iş dünyasında yapay zekanın etkisini, geleceğe dair yenilikçi çözümleri ve sektördeki güncel gelişmeleri paylaştı. DevFest’24, teknoloji ve inovasyon dolu bir günle tamamlandı. Kuluçka merkezine büyük ilgi Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) desteğiyle hayata geçirilen Konyaaltı Kuluçka Merkezi, etkinlik alanındaki standıyla yoğun ilgi gördü. Girişimcilik ekosistemine dahil olmak isteyen gençler, merkezin sunduğu hizmetleri, altyapı desteği ve eğitim programları hakkında detaylı bilgi aldı. Yetkililer, gençleri inovasyon ve teknoloji odaklı projeleriyle merkeze başvurmaya davet etti.
Seralarda sıcaklık ve nem takibi artık cepte
17 Aralık 2024 Salı - 11:34 Seralarda sıcaklık ve nem takibi artık cepte Antalya Büyükşehir Belediyesi, üreticileri yeni teknolojilerle buluşturmak üzere örtü altı tarımda başlattığı Dijital Tarım Projesi’ni Aksu ve Serik’te de uygulamaya başladı. Seralarda anlık olarak sıcaklığı ve nem oranını cep telefonlarından takibini sağlayan proje kapsamında 40 üreticiye takip sensörü hibe edilerek, kurulumları yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Dijital Tarım Projesi ağını genişletiyor. Büyükşehir Belediyesi, Elmalı, Kumluca, Kaş ve Demre’nin ardından Dijital Tarım Projesi’ni Aksu ve Serik ilçelerinde de uygulamaya başladı. Aksu Kurşunlu ve Serik Şatırlı mahallelerinde toplam 40 üreticiye tarımsal takip sensörleri hibe edilerek kurulumları yapıldı. Çiftçiler bilgilendirildi Kurulumun ardından Büyükşehir ekipleri cihazların kullanımıyla ilgili çiftçileri bilgilendirdi. Çiftçilerin üretimine destek olmayı hayatlarını kolaylaştıracak teknolojilerle buluşturmayı hedefleyen Dijital Tarım Projesi ile seralarda havanın sıcaklığı ve nem oranı anlık olarak takip edilerek çiftçilere raporlanıyor. Sera içerisindeki sensörler aracılığı ile elde edilen verilere üreticiler cep telefonlarından ulaşabiliyor. “Desteklerimiz devam edecek” Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Ziraat Yüksek Mühendisi Nermin Ata Aksu, dijital tarım sisteminin özellikle don olaylarında üreticiyi uyararak, zararı önlediğini ifade ederek, “Dijital tarım sistemlerimiz çiftçilerimizin seralarındaki iklimlendirmeyi uzak mesafelerde olsalar bile takip etmelerini sağlıyor. Özellikle kış aylarında yaşanan don olaylarına karşı alarm kurularak uyarı veriyor. Aynı zamanda düzenli olarak nem ölçümü yapıyor. Elmalı, Kumluca, Kaş ve Demre ilçelerimizin ardından Dijital tarım sistemimizi Aksu ve Serik’te de tanıtarak uygulamaya başladık. Yeni nesil tarım teknolojileri ile çiftçilerimize desteğimizi arttırarak devam ettireceğiz” dedi. “Kolaylık sağlayacak” Kurşunlu Mahalle Muhtarı Musa Dönmez ise “İki yıl önce yaşadığımız yangın afetinden sonra belediyemiz seraları zarar gören komşularımıza sera naylonu desteğinde bulunmuştu. Daha sonra yapışkan tuzaklar verildi. Şimdide seralarımız için dijital derece ölçerler veriyor. Özellikle seraları evlerine uzak olan çiftçilerimiz için büyük kolaylık sağlayacak bir teknoloji” diye konuştu. “İçimiz rahat olacak” Dijital sensörlerin çiftçilere büyük kolaylık sağlayacağını dile getiren Kurşunlu Mahallesi’nden üretici Ali Patır ise şunları söyledi: “Uzun yıllardır çiftçilikle uğraşıyorum. Çiftçilikte giderek giderlerimizin arttığı gelirlerimizin düştüğü bir dönem yaşıyoruz. Evde olmasak bile seralarımızda son durumun ne olduğunu öğrenebilecek tedbirimizi alacağız. Mahallemizde olmasak bile seralarımızın nem ve sıcaklık değerlerini telefonumuzdan görebileceğiz. Bizim için büyük bir kolaylık. Zamanımızdan kazanabileceğiz, içimiz rahat olacak.”
Panasonic’ten yüksek güvenlikli yangın algılama çözümleri
17 Aralık 2024 Salı - 10:57 Panasonic’ten yüksek güvenlikli yangın algılama çözümleri Panasonic, geliştirdiği Aspect Hava Örneklemeli Duman Dedektörü’nün her türlü ortamda algılama kapasitesiyle yangın risklerine karşı maksimum güvenlik sağladığını duyurdu. Panasonic’in geliştirdiği Aspect Toll’un olası yangınları tespit etmede önemli başarı oranına sahip olduğu, büyük sıcaklık değişimleri, yoğun toz, nem ve aşındırıcı gazlar gibi zorlu çevre koşullarına karşı koruma sunduğu belirtildi. Yapılan açıklamaya göre, farklı sektörlerin özel ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştiren marka, veri merkezlerinden lojistik sektörüne, ağır sanayiden dondurucu odalara kadar geniş bir yelpazede kullanım imkânı tanıyor. Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de bulunan ve 3,56 milyon metreküp hacimli alana sahip PTDC Lojistik Merkezi, Panasonic’in yenilikçi teknolojisinden faydalanıyor. Bu merkezde, eksi 26 dereceye kadar düşen sıcaklıklarda dahi yangın güvenliği, markanın yangın algılama çözümleriyle sağlanıyor. 25 yılı aşkın bir süredir üzerinde çalışılan Vds onaylı Aspect, aynı zamanda A, B ve C algılama sınıfları için uygun modellerle tasarım esnekliği sağlıyor. Ürünün özellikleri şöyle açıklandı: Entegre Güç Kaynağı: Harici güç kaynağına gerek duymadan entegre güç kaynağı ile kesintisiz çalışıyor. IP44 Koruma Derecesi: Toza ve aşındırıcı gazlara karşı dayanıklı; entegre yoğuşmalı filtre ile nemli ortamlara tam uyum sağlıyor. Çift Sensör: Alarmın kaynağını hızlı ve hassas şekilde tespit ediyor. EBL512 G3 Sistemi ile Uyum: Ek I/O üniteleri, güç kaynağı veya filtre ihtiyacı olmadan kolayca kuruluyor. Markanın geniş aksesuar ve ekipman yelpazesi Borular, Soket ve Dirsekler: Pürüzsüz tasarımıyla toz oluşumunu önleyen borular, güvenliği artıran soketler ve dirsekler, az sayıda klipsle kolay montaj sağlıyor. Vulcan Siklon Filtre: Aşırı tozlu ortamlarda, büyük parçacıkları dedektöre ulaşmadan önce ayrıştırıp yoğunlaştırıyor. Eloclean: Otomatik boru temizleme sistemi ile aspirasyon kullanımını kolaylaştırırken uzun ömürlü kullanım sunuyor. Thub: Kolay kurulum ve boruların ön montajı için kullanılan montaj konsolu, dört adede kadar dahili yoğuşma imkânı tanıyor. Pipedraw: Program karmaşık aspirasyon sistemlerinin tasarımını kolaylaştırırken, PC üzerinden yönetilebiliyor.
Tesla destekli genç mühendisler dünya arenasında
17 Aralık 2024 Salı - 10:30 Tesla destekli genç mühendisler dünya arenasında Kocaeli Üniversitesi’nin 72 kişilik Formula Takımı, 10 yılda 6 araç üretip uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil etti. 0’dan 100 kilometre hıza 3,5 saniyede çıkabilen araç geliştiren ve Tesla’dan sponsorluk almayı başaran ekip, bu yıl 2 yeni araç daha tamamlayarak 8 araç hedefini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Kocaeli Üniversitesi’nin Formula Takımı, 72 kişilik kadrosuyla yeni nesil teknolojik araçlar üretiyor. Bu sene 10. yılını kutlayan ekip, bugüne dek 6 Formula araç üreterek yurt dışında yarışmalara katıldı. Ekip, tasarladığı elektrikli başka bir araçla, geçen sene elektrikli otomobil ve batarya üreticisi Tesla’dan sponsorluk aldı. 2015 yılında kurulan ve başarılarıyla dikkatleri üzerine çeken takım, 2022’de İtalya’da düzenlenen yarışmada teknik kontrolü tek seferde geçen ve piste çıkmaya hak kazanan ilk Türk takımı olmasıyla öne çıktı. Türkiye’yi temsil eden gençler, şimdilerde Uluslararası Otomotiv Mühendisleri Derneği tarafından 10-14 Eylül 2025’de yine İtalya’da düzenlenecek Formula ATA yarışmasına hazırlanıyor. "Tamamen kendimiz üretiyoruz" Kocaeli Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı ve KOU Formula’nın danışman hocası Doç. Dr. Ersin Asım Güven, araçların yapım sürecini anlatarak şunları söyledi: "Formula araçları yapım sürecinde kullandığımız bir kural kitabımız var ve yarışmanın kuralları gereği kitaba sadık kalmak zorundayız. Şasemiz çelik borulardan oluşmakta. Dış gövde yani iskelet ve kabuk dediğimiz karbon elyaflarla yapılmış bir kompozit. Bunu tamamen kendimiz üretiyoruz. Hammaddeleri dışarıdan temin ederek kendi tasarımımızı ve kendi imalatımızı gerçekleştiriyoruz. Araç motorlarımız hazır olarak alınıyor ama sadece gövde, blok kısmını kullanıyoruz. Diğer kısımlarda tasarım tamamen bize ait. Bunu da sponsorlarımızın desteğiyle gerçekleştiriyoruz. Diğer bir zorluğumuz, tamamen öğrenci yapımı olduğu için öğrencilerimizin derslerinden arta kalan vakitlerinde bu araçları tasarlayıp imal etmeleridir" "Umarım ilk 3’teki yerimizi alırız" Formula araçlarıyla 3 farklı yarışa katıldıklarını ifade eden Güven, "Aracımız turbolu. Türkiye’de şuanda turbolu bir araç yok. Geçen yıl İtalya yarışında da sadece iki turbolu araç vardı. Bu özelliğimizle gurur duyuyoruz. Her yıl yaptığımız araçları 50-100 kilogram hafifleterek ilerliyoruz ama bu tabii bir yerde sabit kalacak. Daha önce ürettiğimiz araçlardan birinin vites sistemi elektronikti, bu da yarışmada olmayan bir farktı. 3 yıl önce 19’uncuyduk, iki yıl önce 12’nciydik, geçen yıl 6’ncı olduk. Umarım bu performansımız ilerler ve ilk 3’teki yerimizi alırız" diye konuştu. "Elektrikli aracımız için Tesla en büyük sponsorumuz" Doç. Dr. Ersin Asım Güven, kullandıkları atölyenin okul tarafından tahsis edildiğine de dikkat çekerek, "Bu araçlar sponsorlar aracılığıyla yapılıyor. Okul gerekli olan yazışmaları sağlıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi en büyük sponsorumuz. Rent Trans İtalya’ya gitmemizi sağlıyor. Elektrikli aracımız için Tesla en büyük sponsorumuz" dedi. Hedef, 8 araç üretmek KOU Formula’nın Takım Kaptanı Onur Orhan ise bu sene 8 araç hedefine ulaşmak istediklerini belirterek, "Şimdiye kadar 6 araç ürettik. Bu sene 10. yılımızla beraber 2 araç üretiyoruz ve toplamda 8 araca ulaşıyoruz. Şu anda 72 kişilik bir kadromuz var. 8 tane departmanımız var, bu yolda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Takım olarak 2015 yılında kurulduk ve 2017 yılına kadar ilk arabamızı yapmaya çalıştık" şeklinde konuştu. "Tesla’dan sponsorluk alan Türkiye’deki tek takımdık" En iyi elde ettikleri başarının İtalya yarışlarındaki 6’ncılık olduğunu söyleyen Onur Orhan, 2022’de tüm kurallara uyan ve teknik kontrolden geçerek piste çıkan ilk Türk takımı olduklarını belirtti. Sponsorluk başvurusunun Tesla tarafından direkt kabul edildiğini dile getiren Orhan, "Tesla’dan sponsorluk alan Türkiye’deki tek takımdık. Şuanda 4-5 takım Tesla’dan sponsorluk aldı" ifadelerini kullandı. 3,5 saniyede 0’dan 100’e çıkacak Orhan, 2022 yılında ürettikleri Formula 1 aracın 0’dan 100 kilometre hıza 3,5 saniyede çıkabildiği bilgisini de vererek, bu araçla 2025’de düzenlenecek Formula ATA yarışmasına katılacaklarını ifade etti. Onur Orhan, "Bizim için hızlanma süresi, pil veya batarya menzili gibi detaylar öncelikli değil. Yarışmamız, oldukça komplike bir pistte gerçekleşiyor. Burada hızlanma, fren performansı ve yan ivmelenme gibi kriterler çok daha önemli. Bu yüzden 0’dan 100 kilometre hızlanmayı veya menzili her zaman ikinci planda tutuyoruz. Birinci hedefimiz, yarışmayı başarıyla tamamlayabilmek. Bu doğrultuda yaklaşık 30 kilometre menzile sahip bir araç üretiyoruz. Çünkü yarışımızda en fazla 22 kilometre mesafe kat ediliyor. Bu nedenle batarya hacmini küçük tutuyoruz. Daha küçük batarya, aracın ağırlığını azaltıyor ve aynı güçle daha yüksek hızlanma sağlayabiliyoruz. Bu yaklaşım sayesinde, aracı koruyarak 0’dan 100 kilometre hıza 3,5 saniyede çok rahat ulaşabiliyoruz" dedi. Üniversite öğrencilerinin ürettiklerine saygı duyulması gerektiğini söyleyen Orhan, "Türkiye’de araç yapmak zor. Özellikle insanlar bize ’Sanayiden parça topluyorsunuz, birleştiriyorsunuz’ diye düşünüyor. Dışarıdan bakılınca öyle gözüküyor olabilir. Ama bunun arkasında mühendislik var. Bizim tasarımlarımız, analizlerimiz işin görünmeyen kısmında" şeklinde konuştu.
Tarım teknolojilerinde bir ilk: CERN’e kabul edilen tek şirket Türkiye’den
17 Aralık 2024 Salı - 09:57 Tarım teknolojilerinde bir ilk: CERN’e kabul edilen tek şirket Türkiye’den YTÜ Yıldız Teknopark şirketi tarım teknolojileri alanında Türkiye’yi CERN’de temsil edecek. Dünyada tarım teknolojileri alanında sadece Türkiye’nin olduğu CERN programıyla bir ilk gerçekleştirilmiş olacak. Tarım teknolojileri alanında birçok başarıya imza atan YTÜ Yıldız Teknopark şirketlerinden Orbiba Robotics, CERN Venture Connect (CVC) programına kabul edilen dünyadaki tek teknoloji şirketi oldu. Şirket, CERN’in Yapılandırılmış Lazer Işını teknolojisini tarım robotlarına entegre ederek çiftçilerin maliyetlerinin düşürmeye hazırlanıyor. Yapay zeka ve yenilenebilir enerjiyle çalışan robotik platformlar geliştirerek sürdürülebilir ve verimli tarım çözümleri sunan Orbiba Robotics, CERN Venture Connect (CVC) programına dünyada tarım teknolojileri alanında kabul edilen ilk girişim, Türkiye’de ise CERN Venture Connect’e seçilen tek startup oldu. YTÜ Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan YTU Innovation Hub’ta ürünlerini geliştiren şirket, CERN’ün ileri teknolojilerine ve uzmanlıklarına erişim sağlayacak. Özellikle, CERN’ün Yapılandırılmış Lazer Işını (Structured Laser Beam - SLB) teknolojisinin global lisansını alarak bu teknolojiyi tarım robotlarına entegre edecek olan Orbiba Robotics, robotların daha az enerji tüketerek daha yüksek doğrulukla çalışmasını sağlayarak çiftçilerin maliyetini düşürecek. CERN’ün ileri teknolojilerine ve uzmanlıklarına erişim imkanı Orbiba Robotics olarak, derin teknoloji ve yenilikçi çözümler geliştirme misyonu doğrultusunda, CERN Venture Connect (CVC) Programı’na başvurduklarını ifade eden şirketin CEO’su İlker Bektaş, “Başvuru sürecinde, tarım teknolojileri alanındaki projelerimizi ve CERN teknolojileriyle nasıl entegre edebileceğimizi detaylandırdık. Değerlendirme sürecinin ardından, programın bir parçası olmaya hak kazandık. Globalde kabul alan ilk tarım teknoloji girişimi olduk. CVC Programı sayesinde, CERN’ün ileri teknolojilerine ve uzmanlıklarına erişim imkanı elde ettik. Ayrıca, program kapsamında düzenlenen etkinliklerde projelerimizi tanıtma ve uluslararası yatırımcılarla bir araya gelme fırsatı bulduk. CERN ile iş birliğimiz, tarım teknolojileri alanında yenilikçi çözümler geliştirmeyi hedeflemektedir. Özellikle, CERN’ün Yapılandırılmış Lazer Işını (Structured Laser Beam - SLB) teknolojisinin global lisansını alarak bu teknolojiyi tarım robotlarımıza entegre etme ayrıcalığını kazandık. Ayrıca, CERN teknolojilerinin ticarileştirilmesi sürecinde bize rehberlik etmekte ve CERN’ün yatırımcı ve teknoloji paydaş ağlarına erişimimizi sağlamaktadır” dedi. Çiftçiler için daha verimli teknolojiler geliyor SLB teknolojisinin entegrasyonu hakkında da bilgi veren Bektaş şöyle devam etti: “Bu teknoloji tarım robotlarımızın hassasiyetini ve etkinliğini artıracaktır. Bu süreçte, CERN uzmanlarıyla birlikte çalışarak, lazer ışınının bitki tanıma, yabancı ot tespiti ve diğer tarımsal uygulamalarda optimal kullanımını sağlayacağız. Ayrıca, basit bir lazer kaynağı kullanarak, düşük enerji tüketimiyle yabancı ot gelişimini durdurma üzerine çalışmalar yürüteceğiz. SLB teknolojisi, tarım robotlarımızın daha az enerji tüketerek daha yüksek doğrulukla çalışmasını mümkün kılacak, böylece çiftçiler için maliyetleri düşürürken çevresel sürdürülebilirliği destekleyecektir. SLB teknolojisinin entegrasyonu, tarım robotlarımızın yeteneklerini önemli ölçüde artıracak ve çiftçilere daha verimli, sürdürülebilir çözümler sunmamızı sağlayacak. Gelecekte, bu tür ileri teknolojileri kullanarak, tarım sektöründe dijital dönüşüme öncülük etmeyi ve global ölçekte sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, farklı CERN teknolojilerini de ürünlerimize entegre ederek inovasyon kapasitemizi sürekli geliştirmeyi planlıyoruz.”