EĞİTİM
30 Mart 2025 Pazar - 15:43 ÜYEP Modeli semineri gerçekleştirildi Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜYEP) tarafından düzenlenen "Üstün Yeteneklilerin Eğitimine Yönelik Uygulamalar: ÜYEP Modeli" semineri, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi E Blok Konferans Salonunda gerçekleştirildi. ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Fatih Karabacak’ın konuşmacı olduğu seminere başta ÜYEP Merkez Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bilge Bal Sezerel olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. "ÜYEP Türkiye’de tek merkez" Anadolu Üniversitesi ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Fatih Karabacak konuşmasında şunları söyledi: "Bugün ÜYEP’in modüler içeriğinden çok Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi web sayfamızda yazmayan şeylerden bahsetmek istiyorum. 2007 yılında bir proje olarak başladığımız, hafta sonları ortaokul öğrencilerine fen ve matematik eğitimi verdiğimiz süreç bittiğinde ailelerden eğitime devam etmemiz konusunda istekler gelmeye devam etti ve genç araştırmacılar gelmeye başladı. 2014 yılına kadar hiçbir tüzel kişiliği olmadan Eğitim Fakültesi içinde eğitimlerimizi vermeye devam ettik ve 2014 yılında bir merkez olduk. ÜYEP, geçen zamanda büyük bir marka haline geldi. 2015 yılında Avrupa Birliğinden akredite belgesi aldık ve hala Türkiye’de tek merkez. Her sene yaklaşık 600 civarı öğrenci, matematik ve fen temelli iki sınava giriyor. En yüksek puanı alan 28 kişilik gruptan oluşan ortaokul öğrencilerine hafta sonları 3 saat fen, 3 saat matematik olacak şekilde eğitim veriyoruz. Yaz okullarında ders çeşitliliğimiz oldukça artıyor, 24 çeşit 10’ar saatlik ders modüllerimiz var. Hızlandırma ve zenginleştirme programlarımız var. Olabildiğince bilgisayar ve laboratuvar destekli eğitim vermeye çalışıyoruz. Programlarımız dışında 4-12 yaş aralığına ASIS Zekâ Testini yapıyoruz. Geçen sene 550 civarında kişi tanımlama testi için başvuruda bulundu. 4 ortaokulda tanımlama testi desteği veriyoruz." "Üstün Yeteneklilerin Eğitimine Yönelik Uygulamalar: ÜYEP Modeli" semineri, ÜYEP Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bilge Bal Sezerel’in ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Fatih Karabacak’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.
30 Mart 2025 Pazar - 15:27 Sinop’ta ’Eğitimde Yeni Ufuklar: Müze Pedagojisine Yolculuk’ projesi Sinop Üniversitesi "Bir Fikrim Var" Öğrenci Kulübü tarafından yürütülen "Eğitimde Yeni Ufuklar: Müze Pedagojisine Yolculuk" projesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı ÜNİDES desteğiyle hayata geçirildi. Proje ile okul öncesi çocukların müze eğitimi almaları ve erken yaşta tarih, kültür bilinci kazanmaları hedefleniyor. Proje kapsamında, Sinop Üniversitesi öğrencileri okullara giderek okul öncesi çocuklara müzelerin önemini anlattı. Öğrenciler, miniklere müze kuralları ve tarihi eserler hakkında bilgiler vererek, eğitici bir oyun süreci başlattı. Bu süreçte çocukların, öğrendiklerini pekiştirmeleri için drama ve dil etkinlikleri düzenlendi. Öğrenciler, sınıflarda başlayan teorik eğitimlerin ardından, Sinop’taki müzeleri ziyaret ederek öğrendiklerini uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı buldu. Çocuklar müzede, tarihi eserleri yakından görerek, keşfetme, gözlem yapma ve sanatla iç içe olma imkanı elde etti. Proje, müzelerin eğitici potansiyelini erken yaşta kullanarak, çocukların bilgiye olan ilgilerini artırmayı ve kültürel farkındalıklarını geliştirmeyi amaçlıyor. Eğitimde yeni ufuklar açmayı hedefleyen proje, geleceğin öğretmen adaylarının da müze pedagojisi konusunda bilinçlenmesini sağlıyor. Sinop Üniversitesi "Bir Fikrim Var" Öğrenci Kulübü tarafından yürütülen "Eğitimde Yeni Ufuklar: Müze Pedagojisine Yolculuk" projesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı ÜNİDES desteğiyle hayata geçirildi. Proje ile okul öncesi çocukların müze eğitimi almaları ve erken yaşta tarih, kültür bilinci kazanmaları hedefleniyor. Proje kapsamında, Sinop Üniversitesi öğrencileri okullara giderek okul öncesi çocuklara müzelerin önemini anlattı. Öğrenciler, miniklere müze kuralları ve tarihi eserler hakkında bilgiler vererek, eğitici bir oyun süreci başlattı. Bu süreçte çocukların, öğrendiklerini pekiştirmeleri için drama ve dil etkinlikleri düzenlendi. Öğrenciler, sınıflarda başlayan teorik eğitimlerin ardından, Sinop’taki müzeleri ziyaret ederek öğrendiklerini uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı buldu. Çocuklar müzede, tarihi eserleri yakından görerek, keşfetme, gözlem yapma ve sanatla iç içe olma imkanı elde etti. Proje, müzelerin eğitici potansiyelini erken yaşta kullanarak, çocukların bilgiye olan ilgilerini artırmayı ve kültürel farkındalıklarını geliştirmeyi amaçlıyor. Eğitimde yeni ufuklar açmayı hedefleyen proje, geleceğin öğretmen adaylarının da müze pedagojisi konusunda bilinçlenmesini sağlıyor.
30 Mart 2025 Pazar - 15:25 Hem meslek öğreniyorlar hem de kazanç sağlıyorlar Sinop Prof. Dr. Necmettin Erbakan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Bölümü öğrencileri, günde 3 bin ekmek üreterek hem meslek öğreniyor hem de kazanç elde ediyor. Sinop Prof. Dr. Necmettin Erbakan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Bölümü öğrencileri somun, roll ve pide çeşitleri olmak üzere günde 3 bin ekmek üretimi yapıyor. Öğrenciler tarafından üretilen ekmekler, okul ve pansiyonlara dağıtılıyor.80 öğrencinin eğitim gördüğü Yiyecek İçecek Hizmetleri bölümünde, öğrenciler sırasıyla ekmek üretiminin tüm aşamalarını uygulamalı olarak öğreniyor. Usta öğreticiler eşliğinde yapılan bu üretim süreci, hem öğrencilerin mesleki becerilerini geliştirmelerine hem de döner sermaye sisteminden gelir elde etmelerine imkan sağlıyor. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Hayri Yıldız, üretim sürecinin öğrencilere büyük bir fırsat sunduğunu ifade ederek, "Yiyecek İçecek Hizmetleri alanında 80 öğrencimiz var. Biz bunları sırayla ekmek üretim atölyesinde görevlendiriyoruz. 80 öğrencimizde sırayla bu işi öğreniyorlar. Burada öğrencilerimiz bütün ekmek çeşitlerini usta öğreticilerimiz nezaretinde öğrenmektedirler. Ürettikleri ekmekleri. Öğrencilerin ürettikleri ekmekleri öğrenciler yemektedirler. Pansiyon okullarımızın hepsine, taşımalı okullarımıza, ana okullarımıza bu ekmekleri vermekteyiz" dedi. Usta Öğretici Mert Çağlı ise "Burada öğrenci arkadaşlarımızla beraber hem uygulamalı eğitim hem de ileriye dönük yapabilecekleri konusunda eğitim de veriyoruz. Kendileri burada ufak da olsa bir meblağ kazanç sağlıyorlar. Kendi harçlıklarını çıkartıyorlar. Beraber eğlenceli bir şekilde işimizi yürütüyoruz. Hamurun yoğrulmasından kesimine kadar, şekillendirip tepsilenmesine kadar, pişmesine kadar, mayalanmasına kadar hepsinden geçiyorlar sırayla. Hepsini inceliklerle, titizlikle öğretiyoruz. Onlar da öğrenmekten keyif duyuyorlar. İnşallah ilerde de bizim gibi yeni nesiller de bu iş üzerinden ilerleyecekler" diye konuştu.
Öğrencilerden gece vardiyalı bayram hazırlığı, 5 bin 500 paket çikolata satıldı
29 Mart 2025 Cumartesi - 13:32 Öğrencilerden gece vardiyalı bayram hazırlığı, 5 bin 500 paket çikolata satıldı Sivas’ta lise öğrencileri, bayram öncesi çikolata siparişlerini yetiştirebilmek için yoğun mesai harcadı. Okul bünyesindeki uygulama otelinin üretim merkezinde çalışan öğrenciler, gündüz ve gece vardiyalarında üretime devam ediyor. Sivas’ta Sultanşehir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 5 yıl önce üretimine başlanılan Çikolata Lise (Çikolis) çikolataları kısa sürede markalaşıp tercih edilir hale geldi. Bayram öncesi 5 bin 500 paket çikolata siparişi alındı. Okulun uygulama otelindeki üretim merkezinde görev alan öğrenciler, Ramazan Bayramı öncesinde artan siparişlere yetişebilmek adına gündüz ve gece vardiyalarında üretime devam etti. Çikolata üretimine 2020 yılında başlayan öğrenciler, hem mesleki beceri kazanıp hem de üretime katkı sağlayarak deneyim kazanıyorlar. Bayram öncesi artan talepler nedeniyle üretim kapasitesini arttan çikolata imalathanesinde öğrenciler siparişlere yetişebilmek için gece-gündüz mesai harcıyor. Öğrenciler, birçok ile çikolata gönderimi sağlarken, e-ticaret platformları üzerinden de sipariş alıyorlar. Bayram öncesi tatlı telaşın sürdüğü üretim merkezinde, lise öğrencileri hem mesleklerini öğreniyor hem de kendi emekleriyle kazanç elde ediyor. "Farkındalık oluşturmak istedik" Türkiye’de, çikolata üretimi açısından bir farkındalık oluşturmak istediklerini söyleyen Sultanşehir mesleki ve teknik Anadolu lisesi yiyecek içecek hizmetleri alan şefi Özlem Mıdık, "Biz, 2020 yılından beri öğrencilerimizle birlikte çikolata üretimi yapıyoruz. Çikolis markası adı altında çikolata üretimlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Okudukları okulda sadece teorik bilgi vermekle kalmayıp öğrencilerimizin mesleklerini seçerken hissetmelerini, üretime katılıp deneyim kazanmasını amaçlayan eğitim anlayışı güdüyoruz. Türkiye’de, çikolata üretimi açısından bir farkındalık oluşturmak istedik. Bu gaye peşinden giderek tam 4.5 yıldır çikolata üretimi yapmaktayız. Başlangıçta bir eğitim çalışması için başladığımız bu yolda, zaman içerisinde öğrencilerimiz için bir tutku bizler için de bir başarı hikâyesine dönüştü. Çikolata üretimi birçok beceriyi aynı anda geliştiren kapsamlı bir süreçtir. Öğrencilerimizin işi öğrenmekle kalmayıp, kendi aralarında işbirliği ve takım çalışması yapmayı, sorumluluk almayı ve üretici düşünmeyi de deneyimlemekteler. Üretim sürecinde malzemelerin doğru oranda kullanılması, hijyen kurallarına uyulması ve zamanı yönetmek gibi kritik becerilerde kazanıyorlar. Tüm bu aşamalar onların girişimcilik ruhunu güçlendirirken, problem çözme yeteneklerini de geliştiriyor" dedi. "Öğrenciler gündüz-gece vardiyalı çalıştılar" Ramazan ayı boyunca öğrenciler ile birlikte yoğun bir mesai harcadıklarını ifade eden Mıdık, "Ramazan ayı boyunca öğrencilerimiz yoğun bir mesai harcadılar. Bayram sürecinde bugüne kadar 5 bin 558 kutu çikolata satarak yoğun ve verimli bir çalışma dönemi geçirdik. Bu süreçte öğrencilerimizin pratik deneyim kazanmalarının yanı sıra kararlılıkla çalışarak büyük hedeflere ulaşmanın mümkün olduğunu bir kez daha göstermiş olduk. Ramazan ayı boyunca öğrencilerimizle birlikte yoğun bir mesai harcadık. 9. Sınıftan 12.sınıfa kadar çikolata üretiminde aktif olarak çalışmaya devam etti. Hem sabahtan akşama kadar hem de akşamdan geceye kadar öğrencilerimiz sürekli olarak yoğun bir şekilde çalıştılar. Birçok ilden sipariş aldık. Antalya, Urfa, Bolu, Bursa ve Ankara başta olmak üzere birçok ile kargo yoluyla çikolata gönderimi yaptık. E-Ticaret sitelerinden de aynı şekilde birçok sipariş aldık. Bunun yanı sıra Sivas ilinde bulunan birçok kurum ve özel şirketlerin bizi tercih etmesiyle çikolata üretimimize devam ettik. Bayram arifesindeyken, normal zamandan daha fazla üretim yapıyoruz. Normal zamanda sadece okul sonrası çalışan öğrencilerimiz, bayram yoğunluğu nedeniyle hem gündüz hem de akşam sonrası çalıştılar. Normalde 15 aktif öğrencimiz çalışırken, öğrenci kapasitemizi 80’e çıkarttık" diye konuştu. "Yoğunluktan evlerimizde iftar yapamadık" Yoğunluktan evlerine iftar yapmaya gidemediklerini belirten 11.sınıf öğrencisi Ömer Faruk Karabiber, "Burada lise arkadaşlarımızla beraber çikolata üretiyoruz. Bunları belirli işlemlerden geçirdikten sonra satıyor ve para kazanıyoruz. Bayram arifesinde vardiyalı bir şekilde çok yoğun çalıştık. Okuldan sonra geldik. Yoğunluktan evlerimizde iftar bile yapamadık" dedi.
Öğrencilerden gece vardiyalı bayram hazırlığı: 5 bin 500 paket çikolata satıldı
29 Mart 2025 Cumartesi - 13:19 Öğrencilerden gece vardiyalı bayram hazırlığı: 5 bin 500 paket çikolata satıldı Sivas’ta lise öğrencileri, bayram öncesi çikolata siparişlerini yetiştirebilmek için yoğun mesai harcadı. Okul bünyesindeki uygulama otelinin üretim merkezinde çalışan öğrenciler, gündüz ve gece vardiyalarında üretime devam ediyor. Sivas’ta Sultanşehir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 5 yıl önce üretimine başlanılan Çikolata Lise (Çikolis) çikolataları kısa sürede markalaşıp tercih edilir hale geldi. Bayram öncesi 5 bin 500 paket çikolata siparişi alındı. Okulun uygulama otelindeki üretim merkezinde görev alan öğrenciler, Ramazan Bayramı öncesinde artan siparişlere yetişebilmek adına gündüz ve gece vardiyalarında üretime devam etti. Çikolata üretimine 2020 yılında başlayan öğrenciler, hem mesleki beceri kazanıp hem de üretime katkı sağlayarak deneyim kazanıyorlar. Bayram öncesi artan talepler nedeniyle üretim kapasitesini arttan çikolata imalathanesinde öğrenciler siparişlere yetişebilmek için gece-gündüz mesai harcıyor. Öğrenciler, birçok ile çikolata gönderimi sağlarken, e-ticaret platformları üzerinden de sipariş alıyorlar. Bayram öncesi tatlı telaşın sürdüğü üretim merkezinde, lise öğrencileri hem mesleklerini öğreniyor hem de kendi emekleriyle kazanç elde ediyor. "Farkındalık oluşturmak istedik" Türkiye’de, çikolata üretimi açısından bir farkındalık oluşturmak istediklerini söyleyen Sultanşehir mesleki ve teknik Anadolu lisesi yiyecek içecek hizmetleri alan şefi Özlem Mıdık, "Biz, 2020 yılından beri öğrencilerimizle birlikte çikolata üretimi yapıyoruz. Çikolis markası adı altında çikolata üretimlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Okudukları okulda sadece teorik bilgi vermekle kalmayıp öğrencilerimizin mesleklerini seçerken hissetmelerini, üretime katılıp deneyim kazanmasını amaçlayan eğitim anlayışı güdüyoruz. Türkiye’de, çikolata üretimi açısından bir farkındalık oluşturmak istedik. Bu gaye peşinden giderek tam 4.5 yıldır çikolata üretimi yapmaktayız. Başlangıçta bir eğitim çalışması için başladığımız bu yolda, zaman içerisinde öğrencilerimiz için bir tutku bizler için de bir başarı hikâyesine dönüştü. Çikolata üretimi birçok beceriyi aynı anda geliştiren kapsamlı bir süreçtir. Öğrencilerimizin işi öğrenmekle kalmayıp, kendi aralarında işbirliği ve takım çalışması yapmayı, sorumluluk almayı ve üretici düşünmeyi de deneyimlemekteler. Üretim sürecinde malzemelerin doğru oranda kullanılması, hijyen kurallarına uyulması ve zamanı yönetmek gibi kritik becerilerde kazanıyorlar. Tüm bu aşamalar onların girişimcilik ruhunu güçlendirirken, problem çözme yeteneklerini de geliştiriyor" dedi. "Öğrenciler gündüz-gece vardiyalı çalıştılar" Ramazan ayı boyunca öğrenciler ile birlikte yoğun bir mesai harcadıklarını ifade eden Mıdık, "Ramazan ayı boyunca öğrencilerimiz yoğun bir mesai harcadılar. Bayram sürecinde bugüne kadar 5 bin 558 kutu çikolata satarak yoğun ve verimli bir çalışma dönemi geçirdik. Bu süreçte öğrencilerimizin pratik deneyim kazanmalarının yanı sıra kararlılıkla çalışarak büyük hedeflere ulaşmanın mümkün olduğunu bir kez daha göstermiş olduk. Ramazan ayı boyunca öğrencilerimizle birlikte yoğun bir mesai harcadık. 9. Sınıftan 12.sınıfa kadar çikolata üretiminde aktif olarak çalışmaya devam etti. Hem sabahtan akşama kadar hem de akşamdan geceye kadar öğrencilerimiz sürekli olarak yoğun bir şekilde çalıştılar. Birçok ilden sipariş aldık. Antalya, Urfa, Bolu, Bursa ve Ankara başta olmak üzere birçok ile kargo yoluyla çikolata gönderimi yaptık. E-Ticaret sitelerinden de aynı şekilde birçok sipariş aldık. Bunun yanı sıra Sivas ilinde bulunan birçok kurum ve özel şirketlerin bizi tercih etmesiyle çikolata üretimimize devam ettik. Bayram arifesindeyken, normal zamandan daha fazla üretim yapıyoruz. Normal zamanda sadece okul sonrası çalışan öğrencilerimiz, bayram yoğunluğu nedeniyle hem gündüz hem de akşam sonrası çalıştılar. Normalde 15 aktif öğrencimiz çalışırken, öğrenci kapasitemizi 80’e çıkarttık" diye konuştu. "Yoğunluktan evlerimizde iftar yapamadık" Yoğunluktan evlerine iftar yapmaya gidemediklerini belirten 11.sınıf öğrencisi Ömer Faruk Karabiber, "Burada lise arkadaşlarımızla beraber çikolata üretiyoruz. Bunları belirli işlemlerden geçirdikten sonra satıyor ve para kazanıyoruz. Bayram arifesinde vardiyalı bir şekilde çok yoğun çalıştık. Okuldan sonra geldik. Yoğunluktan evlerimizde iftar bile yapamadık" dedi. (AKD-GF-
Çamlı Çocuk Köyü Bayram’da misafirlerini bekliyor
29 Mart 2025 Cumartesi - 12:30 Çamlı Çocuk Köyü Bayram’da misafirlerini bekliyor Marmaris’te Tıbbi Bitkiler Koleksiyon Bahçesi’nin yanında, çam ağaçlarıyla çevrili 20 bin metrekarelik doğal alanda kurulan Çamlı Çocuk Köyü, Muğla’nın çocuklara özel ilk tematik eğitim alanı olma özelliğini taşıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi ile MARTAP Kooperatifi iş birliğiyle hayata geçirilen projede; çocukların hem eğlenip hem öğrenebileceği, doğa bilinci kazanabileceği ve kendilerini geliştirebileceği atölyeler büyük ilgi görüyor. Akademik ve kişisel gelişimi desteklemeyi hedefleyen Çamlı Çocuk Köyü, farklı temalara sahip etkinliklerle çocuklara unutulmaz deneyimler sunuyor. Doğayla iç içe oyun ve oturma alanı Çamlı Çocuk Köyü’nde, her biri özel olarak tasarlanmış atölyeler aracılığıyla çocuklar doğayla iç içe eğitim alma fırsatı yakalıyor. Randevu alarak giden misafirler için çeşitli eğitim atölyelerinin hazırlandığı Çamlı Çocuk Köyü, randevusuz giden misafirlerini de keyifli vakit geçirmeleri için bekliyor. Çocuk oyun alanları, uzman eğitmenler eşliğinde eğitim atölyeleri, yürüyüş parkurları, bitki tünelleri ve tarım laboratuvarının bulunduğu Çamlı Çocuk Köyü’nde ebeveynlerin vakit geçirmeleri için oturma alanları bulunuyor. Başkan Aras, "Çocuklarımız doğada hem eğleniyor hem öğreniyor" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Çamlı Çocuk Köyü’nün çocukların gelişimi açısından taşıdığı öneme dikkat çekerek, "Günümüzde çocuklarımız ne yazık ki sokakta oyun oynama kültüründen, doğayla temas kurma alışkanlıklarından uzaklaşıyor. Bizim sorumluluğumuz, onları yeniden doğayla buluşturacak güvenli ve öğretici ortamlar oluşturmak. Çamlı Çocuk Köyü de tam bu anlayışla kuruldu. Burada çocuklarımız eğlenirken öğreniyor, doğayı tanıyor ve onun bir parçası olmayı deneyimliyor. Bu da bizleri son derece mutlu ediyor" dedi Başkan Aras, ayrıca yaklaşan bayram tatilinde ailelere de çağrıda bulunarak, "Bayramda çocuklarımızla birlikte kaliteli ve öğretici zaman geçirmek isteyen tüm ailelerimizi Çamlı Çocuk Köyü’ne bekliyoruz. Doğayla buluşmak, öğrenmek ve birlikte güzel hatıralar biriktirmek için burası harika bir fırsat" dedi.
Çocuklar Oyuncak Kütüphanesi’nde hem eğleniyor hem öğreniyor
29 Mart 2025 Cumartesi - 12:21 Çocuklar Oyuncak Kütüphanesi’nde hem eğleniyor hem öğreniyor Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin çocukların gelişimine katkı sağlamak ve oyuncaklara erişimini desteklemek için kurduğu Oyuncak Kütüphanesi ve Eğitim Merkezi, minik ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Oyuncak Kütüphanesi, çocukların hem eğlenip hem gelişimlerini destekleyebileceği dört temel alandan oluşuyor. İlk alan, çocukların çeşitli oyuncakları belirli bir süreliğine ödünç alıp daha sonra geri getirebildiği sistemle işliyor. Bu uygulama, paylaşım ve sorumluluk duygusunun gelişmesine katkı sağlıyor. İkinci alan, atölye çalışmaları ve grup etkinliklerine ev sahipliği yapan eğitim ve etkinlik alanı olarak hizmet veriyor. Üçüncü alanda ise uzmanlar tarafından sunulan psikolojik danışmanlık hizmetleriyle çocukların bireysel ihtiyaçları destekleniyor. Son olarak, oyun terapisi alanında çocukların duygusal gelişimlerini güçlendirmeye yönelik yapılandırılmış oyun seansları gerçekleştiriliyor. Oyuncak Kütüphanesi, bu dört alanla birlikte çocuklara çok yönlü ve kapsayıcı bir gelişim ortamı sunuyor. Klinik Psikolog Öyküm İlhan, Muğla Büyükşehir Belediyesi Oyuncak Kütüphanesi ve Eğitim Merkezi’nin çocuklar ve aileler için sunduğu hizmetleri şöyle anlattı: "Merkezimizin ilk bölümü psikolojik danışmanlık hizmetlerine ayrılmış durumda. Burada iki psikolog olarak görev yapıyoruz ve çocuklar ile ailelerine yönelik bireysel seanslar ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Oyuncak kütüphanesi ile oyuncaklar hep yeni Oyuncak Kütüphanesi alanımızda çocuklar, oyuncakları iki haftalık süreyle ödünç alarak oynayabiliyor. Böylece sürekli yeni oyuncak alma ihtiyacı duymadan farklı oyuncaklarla vakit geçirme imkânı buluyorlar. Bağış bölümümüzde, kırık veya eksik parçası bulunmayan, şiddet unsuru içermeyen oyuncakları kabul ediyoruz. Bu oyuncaklar, sosyal hizmet uzmanlarımız tarafından belirlenen ihtiyaç sahibi ailelere ve depremzede çocuklara ulaştırılıyor." dedi. İlhan "Yaklaşık bin çocuğa ulaştık" Öyküm İlhan, "Eğitim ve etkinlikler için ayrılan alanda, çocuk gelişim uzmanımız ile birlikte anne-çocuk atölyeleri düzenliyor, çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, çocuklara yönelik eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar mahremiyet eğitimi, akran zorbalığı, teknoloji bağımlılığı gibi konularda toplam 79 eğitim düzenledik ve yaklaşık 1000 çocuğa ulaştık. Son olarak, bugün de okullardan gelen talepler doğrultusunda akran zorbalığı eğitimi verdik. 25 çocuğun katıldığı bu etkinlik, keyifli ve öğretici bir deneyim oldu." şeklinde konuştu. Başkan Aras, "Çocuklar bizim geleceğimiz" Çocukların gelişimlerine önem verdiklerini vurgulayan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Çocuklarımız geleceğimizin teminatıdır. Onların sadece akademik değil sosyal ihtiyaçlarını da karşılamamız gerekiyor. Bu açıdan Oyuncak Kütüphanemiz çok kıymetli bir işlev üstleniyor. Çocuklarımız hem oyuncaklarla oynuyor hem de oyuncak ödünç alıp veriyor. Bu onların aynı zamanda paylaşma duygusunu da geliştiriyor. Ayrıca Oyuncak Kütüphanemizin birçok işlevi alanı var. Bu anlarda ailelere ve çocuklara yönelik atölyeler düzenliyoruz. Çocuklarımızın hayatına dokunmaya devam edeceğiz, çünkü onlar bizim geleceğimiz"
Ekolojik okul
29 Mart 2025 Cumartesi - 10:30 Ekolojik okul İzmir’de ortaokul öğrencileri, ‘okulda çiftlik var’ projesi kapsamında, depolanan yağmur suyunu kullanarak serada meyve ve sebze üretimi yapıyor. Elde edilen ürünler hem satılıyor hem de okulda beslenen hayvanlar için kullanılıyor. Proje ile sürdürülebilir üretime katkı sağlanması amaçlanıyor. İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan ve Türkiye’nin ilk ‘Sünger Okulu’ unvanına sahip olan Mediha Mahmutbey Ortaokulu, yağmur suyu hasadı ile seracılık yaparak sürdürülebilir üretime katkı sağlıyor. İlk olarak 2019 yılında, öğretmen ve öğrenciler ile birlikte hayata geçirilen ‘okulda çiftlik var’ projesi kapsamında, okul içerisinde bulunan serada ‘çatı tipi yağmur suyu hasadı’ uygulaması yapılıyor. Okulun çatı alanlarına düşen sular, yağmur gideri aracılığıyla depoda birikiyor. Depodaki sular daha sonra damlama sistemi aracılığıyla seraya ulaştırılıyor. Birbirinden çeşit meyve ve sebze, miniklerin ellerinde üretiliyor Öğrenciler, okul bahçesinde oluşturulan serada ise marul, çilek, roka, maydanoz, soğan ve biber gibi tarımsal ürünlerin üretimini yapıyor. Elde edilen ürünlerin bir kısmı satılıyor, bir kısmı okuldaki öğretmen ve öğrencilere dağıtılıyor, bir kısmı da bahçedeki tavşan ile tavukların beslenmesi için kullanılıyor. "Doğaya karşı sevgi beslemeye başladılar" Projeye dair bilgiler aktaran Fen Bilimleri Öğretmeni Evrim Karaca, "Projeye ilk su tasarrufu ile başladık. Çatı tipi yağmur suyu hasadı ile yağmur sularını depomuzda topladık. Çocuklar da serada ekim yapmaya başladı. Çocuklar, meyve ve sebzelerin üretim sürecinden sofraya gelene kadar tüm aşamaya tanıklık etti. Bütün sorumlulukları onlar aldı. Bu projede öğrencilerin akademik başarıları çok iyileşti. Davranışları güzelleşti. Çocuklar birlikte takım çalışması yaptı, sorumluluk aldı. Doğaya karşı inanılmaz bir sevgi beslemeye başladılar" diye konuştu. "Şebeke suyunu kullanmıyoruz" İlk olarak tere ekerek üretime başladıklarını ifade eden Karaca, "Zaman içerisinde soğan, marul gibi çeşitli meyve ve sebzeleri de ektik. Her sene çocuklardan gelen istekler doğrultusunda üretim yapıyoruz. Ne ekeceğimizi onlar belirliyor. Sulama yaparken şebeke suyunu kullanmıyoruz. Yağmur yağdığında depomuzda su doluyor. Yağmurun olmadığı zamanlarda da kuyu suyla sulama yapıyoruz. Bu sayede sürdürülebilir bir şekilde üretim yapıyoruz" ifadelerine yer verdi. "Toprakla ilk defa bu kadar yakından ilgilendik" Serada birçok ürünü yetiştirdiklerinden bahseden 6’ncı sınıf öğrencisi Eminenur Yantut, "Onları büyütürken çok eğlendik ve ürünler büyürken bizim içimizdeki sevgi de büyüdü. Toprakla ilk defa bu kadar yakından ilgilendik. Toprakla uğraşmayı çok seviyorum" şeklinde konuştu. "Doğayla aile gibi oluyoruz" Bir diğer öğrenci İpek Kar da ürettikleri ürünleri evde de yediklerini ve kendi ürettiği ürünleri yemenin daha lezzetli olduğunu vurguladı. Kar ayrıca bu proje sayesinde sorumluluk bilinci kazandıklarını ve doğayla aile gibi olduklarını hissettiğini belirtti. Topladıkları sebzelerle tavşanları besleyen ve projenin ‘Tavşan Sorumlusu’ seçilen Poyraz Erdoğan ise "Tavşanlar bana alıştı. Onları beslemeyi seviyorum. Kümeslerini temizliyorum" sözlerini ekledi.
Öğrenciden görme engelliler için sesli hikaye kitabı: Bilge Baykuş
29 Mart 2025 Cumartesi - 10:03 Öğrenciden görme engelliler için sesli hikaye kitabı: Bilge Baykuş Samsun’un Bafra ilçesinde Gazi Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Nagehan Gürsel Yılmaz, görme engelli çocuklar için "Bilge Baykuş" adlı sesli hikâye kitabı hazırladı. Kitap, TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması bölge finallerinde yarışacak. İki yıl önce okullarını ziyaret eden görme engelliler derneği üyelerinden etkilenen Nagehan Gürsel Yılmaz, bu alanda bir proje geliştirmeye karar verdi. Okulun Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sevinç Yılmaz’ın rehberliğinde çalışmalara başlayan öğrenci, hikâye kitabında yer alan kabartmalar için görsel sanatlar ve teknoloji tasarım öğretmenlerinden yardım aldı. Ayrıca, noktalama ve imla hatalarının düzeltilmesi için Türkçe öğretmenlerinden destek gördü. Geliştirdiği projesini paylaşmak ve geri bildirim almak amacıyla Bafra Görme Engelliler Derneği’ni ziyaret eden Yılmaz, dernek üyelerine çalışması hakkında bilgilendirme yaptı. Görme engelli çocuklara katkı sunmayı hedefleyen genç öğrenci, kitabını daha da geliştirmeyi planladığını belirtti. "Bilge Baykuş" adlı sesli hikâye kitabı, TÜBİTAK 2204-B yarışmasının bölge finallerinde değerlendirilecek. Gazi Ortaokulu 8/A öğrencisi Nagehan Gürsel Yılmaz, "TÜBİTAK alanında 2204-B yaptığımız görme engelliler için yaptığımız bir projemiz var. Görme engelliler derneğine gelerek onlara çalışmalarımızı göstermeye geldik. Bu projemizin çıkış hikâyesi, bu projeyi 2 sene önce düşündüm. Okulumuza görme engelliler geldi ve öğrenciler onlara kitap okudular. Onların bizim gibi kitap okuyamadığını fark ettim. Biz kitap okurken görsellerden içeri hakkında bilgiler ediniyoruz. Okurken çok eğlenebiliyoruz ama onların böyle bir imkânı olmadığını fark ettim. Ben de görme engelli öğrenciler için bu şekilde bir kitap tasarlamaya çalıştım. Daha çok küçük görme engelli öğrencilerimiz için düşündük. Çünkü bu kitap en azından onlara kitap okuma alışkanlığı ve kitapla ilgili düşüncelerini geliştirebiliriz ve onlara olumlu katkılar sağlayabiliriz diye düşündük. İlk önce bu projemi yaptığımda geri dönüşüm malzemelerini kullanarak kabartmalar yaptım. Bu projemiz bölge finaline kalınca daha profesyonel çalışmak amacıyla alemineyim folyolar kullanarak kabartmalar yapıp Braille alfabesine çevirdik. Braille alfabesinde boncuklarımızı işleyerek de birinci tasarımızda kullandık. Kitabımızda teknoloji alanında çalışmalar yaptığımız içinde, kitabımızın sayfalarının sensörleri var. Sensörlere dokunduğumuzda kitabımız benim anlatımımla sayfalara dökülüyor" dedi. Bileşim teknoloji danışman öğretmen Sevinç Yılmaz, "TÜBİTAK 2204-B ortaokul öğrencisi araştırma projesi bölge finaline öğrencimizle birlikte bu projeye katıldığımız için, kendim ve okulum adına çok mutluyum. Nagehan bu fikri yaklaşık 2 sene önce 6’ncı sınıfa giderken söylemişti. ‘Bir hikâye yazacağım öğretmenim. Bu kitabı görme engelliler için tasarlayacağım. Bana destek olumusunuz’ demişti. Ben de tabii ki seve seve demiştim. O zamanlar hikâyemizi geliştirdik. Bazı kısımlarını tamamlamıştık ama bölge finaline gitmeye hak kazanamamıştık. Nasip bu seneyeymiş. Orada 1 proje ile yarışacağız. Umarım iyi bir derece elde ederiz. 7 Nisan ve 10 Nisan tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde bölge finalinde olacağız. Güzel bir dereceyle Bafra’mıza döneriz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Hikâyeyi parmaklarıyla sesli okuyan İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan görme engelli Hasan Satılmış, "Böyle bir projeye dâhil olduğumuz için, katkı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Hikâyenin konusunu beğendim. Takip ederken biraz zorlanıyoruz. Sizler gibi okuyamıyoruz. Bizler harfleri parmaklarımızla görmemiz lazım. Normal insan hızlı okuyunca bizim takip etmemiz zor oluyor. Ama yine de ben takip ettim. Sıkıntı yok çok güzel" diye konuştu. Görme engelliler derneği başkanı Ömer Ergül, "Önemli bir proje. Bu kadar beklemiyordum. Umudumuz yeni yeni projeler yaparsınız. Ben de hatıra olsun diye kullandığımız bastonu size hediye diyorum" ifadelerini kullandı. Görme engelli çocukların kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla geliştirilen Bilge Baykuş adlı sesli hikâye kitabı, TÜBİTAK desteğiyle hayata geçiriliyor. Bu özel kitap, hem Braille alfabesi ile dokunarak okunabilen hem de ses ve kabartmalı figürlerle desteklenen yenilikçi bir tasarıma sahip. Projenin tasarımında Bilge Baykuş, kuş ve aslan figürleri kullanılarak çocukların ilgisini çekecek bir hikâye dünyası oluşturuluyor. Sayfalarda yer alan kabartmalı görseller, anlatılan hikâyeleri daha etkileşimli ve eğlenceli hale getiriyor. Aynı zamanda, kitapta doğal ve dikkat çekici renkler tercih edilerek görme yetisini kısmen kaybetmiş çocukların da deneyimi iyileştiriliyor. Proje ekibi, Bilge Baykuş’un görme engelli çocukların okuma alışkanlıklarını geliştirmesi ve eğlenceli bir öğrenme ortamı sunması için çalışıyor. TÜBİTAK’a sunulan bu projenin, eğitimde fırsat eşitliği oluşturma yolunda önemli bir adım olması hedefleniyor.
Öğrenciden görme engelliler için sesli hikaye kitabı: Bilge Baykuş
29 Mart 2025 Cumartesi - 09:57 Öğrenciden görme engelliler için sesli hikaye kitabı: Bilge Baykuş Samsun’un Bafra ilçesinde Gazi Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Nagehan Gürsel Yılmaz, görme engelli çocuklar için "Bilge Baykuş" adlı sesli hikâye kitabı hazırladı. Kitap, TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması bölge finallerinde yarışacak. İki yıl önce okullarını ziyaret eden görme engelliler derneği üyelerinden etkilenen Nagehan Gürsel Yılmaz, bu alanda bir proje geliştirmeye karar verdi. Okulun Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sevinç Yılmaz’ın rehberliğinde çalışmalara başlayan öğrenci, hikâye kitabında yer alan kabartmalar için görsel sanatlar ve teknoloji tasarım öğretmenlerinden yardım aldı. Ayrıca, noktalama ve imla hatalarının düzeltilmesi için Türkçe öğretmenlerinden destek gördü. Geliştirdiği projesini paylaşmak ve geri bildirim almak amacıyla Bafra Görme Engelliler Derneği’ni ziyaret eden Yılmaz, dernek üyelerine çalışması hakkında bilgilendirme yaptı. Görme engelli çocuklara katkı sunmayı hedefleyen genç öğrenci, kitabını daha da geliştirmeyi planladığını belirtti. "Bilge Baykuş" adlı sesli hikâye kitabı, TÜBİTAK 2204-B yarışmasının bölge finallerinde değerlendirilecek. Gazi Ortaokulu 8/A öğrencisi Nagehan Gürsel Yılmaz, "TÜBİTAK alanında 2204-B yaptığımız görme engelliler için yaptığımız bir projemiz var. Görme engelliler derneğine gelerek onlara çalışmalarımızı göstermeye geldik. Bu projemizin çıkış hikâyesi, bu projeyi 2 sene önce düşündüm. Okulumuza görme engelliler geldi ve öğrenciler onlara kitap okudular. Onların bizim gibi kitap okuyamadığını fark ettim. Biz kitap okurken görsellerden içeri hakkında bilgiler ediniyoruz. Okurken çok eğlenebiliyoruz ama onların böyle bir imkânı olmadığını fark ettim. Ben de görme engelli öğrenciler için bu şekilde bir kitap tasarlamaya çalıştım. Daha çok küçük görme engelli öğrencilerimiz için düşündük. Çünkü bu kitap en azından onlara kitap okuma alışkanlığı ve kitapla ilgili düşüncelerini geliştirebiliriz ve onlara olumlu katkılar sağlayabiliriz diye düşündük. İlk önce bu projemi yaptığımda geri dönüşüm malzemelerini kullanarak kabartmalar yaptım. Bu projemiz bölge finaline kalınca daha profesyonel çalışmak amacıyla alemineyim folyolar kullanarak kabartmalar yapıp Braille alfabesine çevirdik. Braille alfabesinde boncuklarımızı işleyerek de birinci tasarımızda kullandık. Kitabımızda teknoloji alanında çalışmalar yaptığımız içinde, kitabımızın sayfalarının sensörleri var. Sensörlere dokunduğumuzda kitabımız benim anlatımımla sayfalara dökülüyor” dedi. Bileşim teknoloji danışman öğretmen Sevinç Yılmaz, "TÜBİTAK 2204-B ortaokul öğrencisi araştırma projesi bölge finaline öğrencimizle birlikte bu projeye katıldığımız için, kendim ve okulum adına çok mutluyum. Nagehan bu fikri yaklaşık 2 sene önce 6’ncı sınıfa giderken söylemişti. ‘Bir hikâye yazacağım öğretmenim. Bu kitabı görme engelliler için tasarlayacağım. Bana destek olumusunuz’ demişti. Ben de tabii ki seve seve demiştim. O zamanlar hikâyemizi geliştirdik. Bazı kısımlarını tamamlamıştık ama bölge finaline gitmeye hak kazanamamıştık. Nasip bu seneyeymiş. Orada 1 proje ile yarışacağız. Umarım iyi bir derece elde ederiz. 7 Nisan ve 10 Nisan tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde bölge finalinde olacağız. Güzel bir dereceyle Bafra’mıza döneriz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Hikâyeyi parmaklarıyla sesli okuyan İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan görme engelli Hasan Satılmış, "Böyle bir projeye dâhil olduğumuz için, katkı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Hikâyenin konusunu beğendim. Takip ederken biraz zorlanıyoruz. Sizler gibi okuyamıyoruz. Bizler harfleri parmaklarımızla görmemiz lazım. Normal insan hızlı okuyunca bizim takip etmemiz zor oluyor. Ama yine de ben takip ettim. Sıkıntı yok çok güzel” diye konuştu. Görme engelliler derneği başkanı Ömer Ergül, "Önemli bir proje. Bu kadar beklemiyordum. Umudumuz yeni yeni projeler yaparsınız. Ben de hatıra olsun diye kullandığımız bastonu size hediye diyorum” ifadelerini kullandı. Görme engelli çocukların kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla geliştirilen Bilge Baykuş adlı sesli hikâye kitabı, TÜBİTAK desteğiyle hayata geçiriliyor. Bu özel kitap, hem Braille alfabesi ile dokunarak okunabilen hem de ses ve kabartmalı figürlerle desteklenen yenilikçi bir tasarıma sahip. Projenin tasarımında Bilge Baykuş, kuş ve aslan figürleri kullanılarak çocukların ilgisini çekecek bir hikâye dünyası oluşturuluyor. Sayfalarda yer alan kabartmalı görseller, anlatılan hikâyeleri daha etkileşimli ve eğlenceli hale getiriyor. Aynı zamanda, kitapta doğal ve dikkat çekici renkler tercih edilerek görme yetisini kısmen kaybetmiş çocukların da deneyimi iyileştiriliyor. Proje ekibi, Bilge Baykuş’un görme engelli çocukların okuma alışkanlıklarını geliştirmesi ve eğlenceli bir öğrenme ortamı sunması için çalışıyor. TÜBİTAK’a sunulan bu projenin, eğitimde fırsat eşitliği yaratma yolunda önemli bir adım olması hedefleniyor. (ŞU-