TEKNOLOJİ - 13 Aralık 2024 Cuma 13:33

Tufan V3 yerli motoruyla TEKNOFEST’e damga vurmaya hazırlanıyor

A
A
A
Tufan V3 yerli motoruyla TEKNOFEST’e damga vurmaya hazırlanıyor

Akdeniz Üniversitesi Ar-Ge ve Yüksek Teknoloji Topluluğu’na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Tufan Elektromobil Takımı, Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST için hazırlıklarını hız kesmeden sürdürüyor. Takım, geliştirdikleri TUFAN V3 isimli elektrikli araç için bu yıl bir ilki gerçekleştirerek yerli üretim bir elektrikli motor tasarlıyor. Takım kaptanı Dilara Tatar, “Bu süreç çok zorlu, ancak emeklerimizin karşılığını TEKNOFEST’te almak en büyük hayalim" ifadelerini kullanırken, takımın bir diğer üyesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Mert Ergon, “Motorumuzun yerli olması, yarışmadaki başarımızı artıracak” diye konuştu.


Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi öğrencileri “TUFAN V3” isimli elektrikli araba ile TEKNOFEST 2025’e hazırlanıyor. Elektrik Elektronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Makine Mühendisliği bölümü öğrencilerinden oluşan Ar-Ge ve Yüksek Teknoloji Topluluğu’na bağlı olarak faaliyetlerini yürüten Tufan Elektromobil Takımı, 50 kişiden oluşuyor. Yaz kış fark etmeden çalışan ekibin en büyük hayali, tasarladıkları elektrikli aracın geliştirecekleri yerli üretim elektrikli motorla TEKNOFEST’e katılması. 60 kilometre pil ömrüne sahip Tufan V3, 50 kilometre/saat hız yapabiliyor, 4 kilovat güce sahip ve yüzde 100 elektrikli.



6 yıllık emek, yerli üretimle taçlanıyor


AÜ Ar-Ge ve Yüksek Teknoloji Topluluğu’na bağlı olarak çalışmalarını yürüten Tufan Elektromobil Takımı’nın yaklaşık 6 yıldır elektrikli araç geliştirmek için çalıştığını ifade eden Takım danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Albayrak, bu süreçte öğrencilere önemli deneyimler kazandırdıklarını belirtti. Albayrak, "Her dönem yeni arkadaşlar katıldıkça aracımızı geliştiriyoruz. Yazılım ve donanım başta olmak üzere pek çok bileşeni yerli olarak üretmeye başladık. Önceden dışarıdan yardım almıştık ama bu sene elektrikli motor kısmını kendimiz yapmaya çalışacağız. Bu sene arabanın en belirgin özelliği elektrikli motor olacak. Amacımız, TEKNOFEST’te ilk beşe girmek" diye konuştu.


Albayrak, 50 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ve öğrencilerin mühendislik, Ar-Ge ve proje geliştirme konularında değerli bir tecrübe kazandıklarını vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:


“Bu çalışmalar, öğrencilerimize mezuniyet öncesinde büyük bir katkı sunuyor. Hem teorik hem de pratik bilgilerini pekiştirerek geleceğe hazırlanıyorlar."



“Hayalimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz”


Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi ve takım kaptanı Dilara Tatar, projede yer almanın kendisi için büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Tatar, "Geçen yıl Şubat ayında çalışmalara başladık ve aracı tamamen sıfırdan ürettik. Şimdi elektronik aksamlarını geliştiriyoruz. Yazılım, batarya, motor gibi kritik bileşenleri yerli imkanlarla üretiyoruz. Bu süreç çok zorlu, ancak emeklerimizin karşılığını TEKNOFEST’te almak en büyük hayalim" ifadelerini kullandı.


Tatar, takımının TEKNOFEST için özveriyle çalıştığını vurgulayarak şöyle devam etti:


"Selçuk Bayraktar’ın da orada olması ve tüm emeğimizi sergileme fırsatı bulmak çok heyecan verici. Mezuniyet sonrası faaliyetlerimiz, not ortalamamız kadar önemli. Bu projede yer almak, kariyerimize büyük katkı sunuyor."



Yerli motor ve yenilikçi tasarım


Takımın diğer bir üyesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Mert Ergon, aracın bu yıl önemli yeniliklerle donatıldığını belirtti. Argon, şöyle konuştu:


"Bu yıl performans ve verimlilik açısından büyük gelişmeler kaydettik. Motorumuzun yerli olması, yarışmadaki başarımızı artıracak. Ayrıca pratikte mühendisliğin ve Ar-Ge’nin nasıl yapıldığını öğrenmek büyük bir avantaj."



Tufan V3 yerli motoruyla TEKNOFEST’e damga vurmaya hazırlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Şenol Güneş: "Oraya it de gelse hoş geldin demek zorundayım" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Bodrum FK Teknik Direktörü Volkan Demirel ile yaşananlarla ilgili, "Benim görevim buraya gelene hoş geldin demek. Oraya ’it’ de gelse hoş geldin demek zorundayım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Bodrum FK’yı 1-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Şenol Güneş, açıklamalarda bulundu. Güneş, oyun olarak doğru durduklarını belirterek, "Çok basit top kayıplarda yaptık. Bunlar bize tehlike olarak döndü. Doğru oyunun ilerleyen zamanlarda daha iyi olacağını düşünüyorum. Savunmada kalıp hızlı hücuma çıkabilen bir rakibe karşı oynadık. 3-4 pozisyon rakibe biz verdik. Pedro’nun şutuyla maçı kazandık. Önemli olan maçtan 3 puanla ayrılmaktı. Böyle bir maç oldu" diye konuştu. "Bize hep vurmanız gerekmez ki" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, hakemlerle ilgisi ise şunları söyledi: "Geçtiğimiz hafta bunlarla ilgili konuştum. İlk hamlede Ali Şahin Yılmaz sarı kartı gördü. Ben de tedirginleştim artık. Peki rakiplere neden gösterilmiyor aynıları oldu. Rakibe haksızlık yaptığı bir pozisyon hatırlıyor musunuz? Rakip oyunu yavaşlatıyor ve kart göstermiyor. Sonlara doğru kalecilerine gösterdi. 1-0 öne geçtikten sonra Mendy’ye pat diye gösteriyorsun. Bu hafta yok. Geçen hafta Serdar Saatçi’ye yaptılar. Tamam bizim eksiklerimiz var ama yeter artık ya bize hep vurmanız gerekmez ki. Genç hakem göndereyim size ’intihara mı’ gönderiyorsun. Birçok maçta bunları yaşadık. Bizim oyuncuları da bu konuda hiç eğitmedik belki bu konuda eğitmemiz lazım." "Oraya it de gelse hoş geldin demek zorundayım" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Volkan Demirel ile maç öncesi yansıyan fotoğraf karesiyle ilgili olarak ise, "Benim görevim gelene hoş geldin demek. Bekledim ama daha önceden planlanmış bir şey. Oyunculara da söylemiş bana söyleneni söylüyorum. Benim kamuoyuna verdiğim beyanatı kafasında kurgulamış. Deprem zamanında kendine menfaat sağlayıp da duygu sömürüsü yapanları normal insan olarak görmem ben. Deprem döneminde maçlar oynanmasın dendiğinde zaman ben ise bunları böyle yaparak kazanamazsınız. Bunun ölülerle bir ilgisi yok ki, kulüplerle ilgili bir şey söylüyorum. Alınan kararla ilgili söyledim. Karma karışık bir şey vardı o dönemde. Hatay’da benim dünürüm var, yakınını kaybetti. Yardıma gittim. Güya aklınca şark kurnazlığıyla bir şey söylemeye çalışıyorsunuz, yakışmıyor. Hoş geldin demek benim görevim. İt de gelse oraya fark etmez benim için hoş geldin demek zorundayım. Yok ben kurumsal konuşmuyorum, yok öyle yok böyle. Demagojilerle konuşmayın. Ona diyecek bir şeyim yok" açıklamasında bulundu.
Bilecik AK Parti Bilecik İl Başkanı Yıldırım’dan Başkan Subaşı’na tepki AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, mülkiyeti belediyeye ait 99 taşınmazın satışı için Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’na yetki verilmesi için meclisin yarın toplanacağını söyleyerek, “Basketbol sahası, çocuk parkını satmak neyin nesi. Belediyemiz ekonomik olarak bu kadar mı aciz duruma düştü?” dedi. Bilecik Belediye Meclisi, 23 Aralık Pazartesi günü saat 10.00’da Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı başkanlığında Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde olağanüstü toplanacak. Toplantıda AVM inşaatının müteahhidi Alve İnşaat ile süreci yönetmek ve 99 adet taşınmazın satışına ilişkin Belediye Başkanı Subaşı’na yetki istenecek. Mülkiyeti belediyeye ait 99 taşınmazın satışına tepki gösteren AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, “Bilecik Belediye Başkanım ‘şehrimin parsel parsel satılmasına karşı çıkıyorum’dan ‘şehrimi parsel parsel satıyorum’a nasıl geldik. Sayın Belediye Başkanı geçmişimizin mirası, geleceğimizin teminatı ve Bilecik halkının hakkı olan parsellerin satışına 10 ay önce tam da bu sözlerle karşı çıkmış, seçim propagandası haline dönüştürmüştünüz. 10 ayda ne değişti de 57 parsel için bu cümleleri kullanan siz, 99 parselle birlikte şehrimizi parsel parsel satmaya karar verdiniz? Biz 10 ay önce de satışa karşı çıkmıştık, bugün de aynı noktadayız” dedi. “Her şeyi geçtik, basketbol sahası, çocuk parkını satmak neyin nesi” Yıldırım, “Her şeyi geçtik, Beşiktaş Mahallesi’nde bulunan 1082/267 basketbol sahası, çocuk parkını satmak neyin nesi. Belediyemiz ekonomik olarak bu kadar mı aciz duruma düştü? Gelin dönün bu yanlıştan. Yılların birikimini heba etmeyin. Belediyemizin içini boşaltmayın. Şehrimize, geleceğimize ve çocuklarımıza en büyük ihanettir diyen sizken bugün bu noktaya nasıl geldiniz bilmiyorum ama şehrimize, geleceğimize ve çocuklarımıza en büyük ihaneti siz yapmayın. AVM ile ilgili her türlü çözüme varız. Şehrimiz bu konudan çok fazla mağdur oldu. Çözüm için elimizi her zaman taşın altına koyduk ve yine koyacağız. Ama 10 ay önceki sizin söyleminizle şehrimin parsel parsel satılmasına gönlüm razı değil. Hazıra dağ dayanmaz. Bu fazla harcama ve bu personel çokluğu ile 10 ay sonra başka mülkleri de satışa çıkartmak zorunda kalacaksınız. Pansumanla bu hastayı iyileştiremezsiniz, kangren olan parçayı neşterleyin. Her kaybedilen gün hastayı entübeye götürüyor” dedi.