ASAYİŞ - 07 Nisan 2025 Pazartesi 11:37

Adıyaman’da 3 kişinin yaralandığı feci kaza kamerada

A
A
A
00:00
00:00
HD

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde bir otomobilin kontrolden çıkarak şarampole yuvarlanma anları kameraya saniye saniye yansıdı. Otomobil içerisindeki kişilerin korku dolu anlarına ait sesleri tüyler ürpertti.

Edinilen bilgiye göre, 4 gün önce Kahramanmaraş istikametinden Gölbaşı istikametine gelmekte olan Furkan Erbay idaresindeki 33 AZC 571 plakalı otomobil, Balkar Beldesi girişinde bulunan ve bir çok kazanın yaşandığı Çelik rampasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole yuvarlanmıştı.

Adıyaman’da 3 kişinin yaralandığı feci kaza kamerada

3 kişi yaralanmıştı

Meydana gelen kazada sürücü Furkan Erbay ile araçta yolcu olarak bulunan Enver Erbay ve Gül Firay Erbay yaralanmış ve yaralılar ise kaza yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Gölbaşı Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı.

Feci kaza anı başka aracın kamerasına yansıdı

Meydana gelen kaza sonrası kaza yapan aracın içerisinde bulunan kamera kayıtları ortaya çıktı. Kaza anı aracın kamerasına saniye saniye yansıdı. Kaza anında araç içerisinde bulunan kişilerin yaşadığı korku ve panik anlarına ait sesleri adeta tüyleri diken diken etti. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Kürşat Aktaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da kayısı da don felaketi Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Başkanı Salih Karademir, Malatya’da etkili olan yoğun kar yağışı ve zirai don olayının ardından kayısı bahçelerinde büyük çaplı zarar oluştuğunu belirterek, Malatya’nın acilen afet bölgesi ilan edilmesi çağrısında bulundu. MAGİNDER Başkanı Salih Karademir, Yeşilyurt ilçesine bağlı Topsöğüt Mahallesi’ne giderek zirai dondan etkilenen kayısı bahçelerinde incelemelerde bulundu. Karademir, burada yaptığı açıklamada, "Dün gece itibarıyla Malatya’da ciddi yoğunlukta bir kar yağışı meydana geldi. Bugün sabah saatlerinde bahçeleri gezdik. Gördük ki kayısılarımız tamamen yanmış durumda. Malatya’mız çok büyük bir felaket yaşadı" dedi. Kayısının Malatya ekonomisi için vazgeçilmez bir ürün olduğunu vurgulayan Karademir, "Geçen hafta bazı ilçelerimizde dolu felaketi yaşanmıştı. Bu hafta da kar yağışı ve ardından gelen don olayıyla birlikte kayısı ciddi zarar aldı. Üretici perişan, çiftçi çaresiz durumda" ifadelerini kullandı. Çoğu üreticinin TARSİM sigortasının bulunmadığını belirten Karademir, devletin acilen Malatya’yı afet bölgesi ilan etmesi gerektiğini belirterek, "Yetkililerimizi Malatya’ya davet ediyoruz. Sahada inceleme yapmalarını, üreticinin durumunu yerinde görmelerini istiyoruz" diye konuştu. 6 Şubat’ta kar yağışı sonrası deprem felaketi yaşadıklarını belirten Karademir, "Bu felaketin bir benzerini dün gece yeniden yaşadık. Şu an kayısıların üzeri adeta beyaz bir kefen gibi örtülmüş durumda. Allah herkesin yardımcısı olsun. Tüm çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" şeklinde konuştu.
Denizli DSO daha az atık, daha fazla değer için önemli buluşmaya ev sahipliği yaptı Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda önemli bir adım olan IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, Denizli Sanayi Odası’nın (DSO) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. "Döngüsel Ekonomi ile Dönüşüm Zamanı" temasıyla düzenlenen etkinlik, kamu ve özel sektör profesyonellerini, Türkiye ve Avrupa’dan uzmanları ve sektörün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Tüm gün süren ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas’ın da katılımıyla gerçekleşen etkinlik, DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş Kurucu Ortağı Gülcan Ergün, Hedefler için iş Dünyası (B4G) Yönetim Kurulu Üyesi Canberk Mersin’in konuşmalarıyla başladı. "Denizli sanayisinin dönüşüm yolculuğuna rehberlik etmeye devam ediyoruz" Etkinliğin açılış konuşmalarını gerçekleştiren Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, Denizli Sanayi Odası olarak, IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’na ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Döngüsel ekonominin, sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda iş dünyası için rekabet avantajı sağlayan, inovasyonu teşvik eden ve sürdürülebilir büyümeyi mümkün kılan bir model olduğunun altını çizen Başkan Kasapoğlu, "Denizli, Türkiye’nin en önemli ihracatçı kentlerinden biri olarak, bu dönüşüm sürecinde kritik bir noktada bulunuyor. Odamız, üyelerimizin yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlamak ve kentimizi bir temiz üretim merkezi haline getirmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu ve oda çalışanlarımızın emek verdiği sürdürülebilirlik yeşil dönüşüm biriminin açılmasıyla odamız daha sürdürülebilir bir kimlik kazandı. Yaklaşık 2 yıldır gerçekleştirdiğimiz farkındalık çalışmaları, uluslararası önemde eğitimler ve projelerle üyelerimizin yeşil dönüşüm sürecine nitelikli katkılar sağlıyoruz. Özellikle Akdeniz Havzasında Sınırötesi İşbirliği vb. Avrupa Birliği destekli programlar aracılığıyla, yaptığımız başarılı işlerin etki alanını genişletmeyi bir hedef olarak önümüze koyuyoruz. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın 12,8 milyon TL’lik hibe desteğiyle yakında faaliyete geçecek olan Güney Ege Yeşil Dönüşüm ve Verimlilik Test Merkezi ile, enerji verimliliği ve temiz üretim alanlarında üyelerimize destek olmak istiyoruz. Yine GEKA ile yürütmüş olduğumuz Sürdürülebilirlik Olgunluk Analizi Projesi kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde elde edilen delillere dayanarak, önümüzdeki süreçte ikiz dönüşüm çalışmalarına da ivme kazandıracak. Denizli sanayisinin için önemli bir yatırım olan, üretim gücümüzün sürdürülebilirlik, verimlilik ve dijitalleşme yolculuğuna rehberlik etmesi planlanan Model Fabrika’mızı açılışı için de oldukça heyecanlıyız. Mayıs sonunda hizmete almayı hedefliyoruz" dedi. "Türkiye’nin bu dönüşümünde yanında olmaya ve yatırım yapmaya hazırız" Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, "Döngüsel Ekonomi Haftası kapsamında Denizli’de olmak çok güzel. Yeniden Düşün - Yeniden Tasarla - Geri Dönüştür - Ticarileştir - Büyüt. Bu beş temel kelime, Denizli’de düzenlenen Döngüsel Ekonomi Haftasını en iyi şekilde tanımlıyor. Küresel ekonominin köklü bir dönüşüm içinde olduğu bu dönemde, ’al, üret, at’ şeklindeki geleneksel doğrusal ekonomi modelinin artık sürdürülebilirliği kalmamıştır. Avrupa Birliği ve Türkiye olarak, döngüsel ekonomiye geçişte birlikte ve hızlı hareket etmemiz büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin genç ve dinamik iş gücü, üretim merkezi olma gücü ve 4.0 endüstri devriminin sunduğu fırsatlarla, bölgede döngüsel ekonomi dönüşümüne öncülük etme potansiyeli bulunmaktadır. Ancak bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için, bireysel düzeyden başlayarak, ulusal politikalara kadar hızlı ve kararlı adımlar atmamız gerekmektedir. Avrupa Birliği olarak, Türkiye’nin bu dönüşümünde yanında olmaya ve yatırım yapmaya hazırız. Ortak çabalarımızla, daha dirençli, sürdürülebilir ve rekabetçi bir gelecek inşa edebiliriz. Gerçek iş henüz önümüzde. Geçiş zorlu olacak ve hükümet, iş dünyası, akademi ve sivil toplum arasında yakın iş birliği gerektirecek. Önemli olan, Türkiye’nin döngüsel alanda hızlanmak için kabiliyet ve enerjiye sahip olmasıdır. Şimdi gereken, ivme oluşturmak ve siyasi irade bulmaktır. Denizli’de böyle bir ivme oluşturdukları için DCube, B4G Platformu, SKD Türkiye ve Denizli Sanayi Odası’nı tebrik etmek isterim" dedi. "Özellikle sanayinin lokomotifi kentlerin başında gelen Denizli’nin konuyu önceliklendirmesini önemsiyoruz" 2025 yılının döngüsel ekonomi alanında hareketli bir yıl olacağını dile getiren DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş. Kurucu Ortağı Gülcan Ergün: "2018’den beri sürdürülebilir kalkınma için döngüsel ekonomi modelini yaygınlaştırmak adına sektörlerle çalışmalar yürütüyoruz. Ancak, sanayi devriminden bu yana kökleşmiş doğrusal ekonomi modelinden döngüsel ekonomi modeline geçiş zorlu bir süreç. Her ne kadar şirketlerin döngüsellik algısı yavaş yavaş oturuyor olsa da döngüsel iş modellerinin şirketlerin operasyonel süreçlerine entegre edilmesi zaman alacaktır. Biz de DCube olarak bu sürecin daha kolay ve verimli ilerlemesi adına özellikle döngüsel tasarımın geliştirilmesi, tedarik zincirinin döngüsellik anlamında kapasitesinin artırılması ve hem mevcut iş gücünün hem de şu anda eğitim hayatına devam eden gençlere döngüsel yetkinliklerin kazandırılması için çalışmalarımızı hızlandırdık. Özellikle sanayinin lokomotifi kentlerin başında gelen Denizli’nin konuyu önceliklendirmesini önemsiyoruz. Denizli Sanayi Odası’nın sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi alanında yaptığı çalışmaların model olabileceğine de inanıyoruz. Bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin kalkınması ve küresel ölçekte rekabetçiliğini arttırması adına bir fırsat olarak değerlendirdiğimiz döngüsel ekonomiyi sanayi gündeminde canlı tutmaya devam edeceğiz" dedi. "Denizli’nin döngüsel ekonomiye geçişte kritik bir rol oynayacağını düşünüyorum" 2019 yılından bu yana dönüşümün bir parçası olarak çok yol kat ettiklerini söyleyen Hedefler İçin İş Dünyası Yönetim Kurulu Üyesi Canberk Mersin, "2020’de ilk döngüsel ekonomi buluşmamızı düzenledik. Tarım, gıda, tekstil, mimari gibi sektörlerle özel buluşmalar gerçekleştirdik. Sonuç olarak döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde 2021’de bu çabalar meyvesini vermeye başladı. Türkiye’nin ilk döngüsel ekonomi haftasını yaptık. Aynı yıl işletmelere yol göstermek için bir rehber yayınladık. 2025’e geldiğimizde ekonomi haftasının dördüncüsünü gerçekleştirdik. Denizli, bu yolculukta özel bir yere sahip. Burası, tekstilden tarıma, sanayiden ticarete Türkiye’nin gücünü yansıtan bir şehir. Türkiye’nin dönüşümde küresel bir oyuncu olmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Farkındalık Oluşturuldu AB Türkiye Delegasyonu katkılarıyla Denizli Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi koordinasyonunda, DCube Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik (DCube), Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) iş birliğiyle düzenlenen etkinliğimiz, Türkiye’nin ve şehrimizin döngüsel ekonomiye geçişini hızlandırmayı ve sürdürülebilir bir gelecek için farkındalığı artırmayı hedefliyor. Daha az atık, daha fazla değer’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz bu önemli etkinlik, Denizli’nin ve Denizli sanayisinin dönüşüm ve değişim yolculuğuna güçlü bir adım olacak. Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda kaydedilen ilerlemeler ve geleceğe dönük stratejik fırsatları konuştuğumuz programımız, endüstriyel süreçlerin değer zincirlerinin, üretim ve hizmet kurgularının ve tüketim alışkanlıklarının döngüsel ekonomi anlayışıyla yeniden kurgulaması adına da önemli bir platform oluşturulmasını sağladı. 22 Uzman Konuşmacı, 6 Ayrı Oturumda Döngüsel Ekonomiyi Konuştu 6 farklı oturumda gerçekleştirilen etkinlikte, ‘Türkiye Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’, ‘Türkiye’de Döngüselliğin Finansmanı’, ‘Nordik Ülkelerinden İyi Uygulama Örnekleri’, ‘Tekstilde Döngüsel Tasarım ve İnovasyon, Tekstilde Sürdürülebilir Üretim ve Döngüsellik Stratejileri’, ‘Demir Çelik ve Bakır Sektöründe Döngüsel Ekonomi ile Uyumlu İnovasyonlar’, ‘Döngüsel Ekonomi Odaklı Yeni Yetkinlikler ve Paydaş İletişimi’ gibi önemli başlıklar ele alındı. İş dünyasının sürdürülebilirlik profesyonelleri bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Döngüsel ekonomi yaklaşımını odağına alan ve sürdürülebilir dönüşüm sürecine ivme kazandırmayı hedefleyen etkinlikte, döngüsel ekonominin iş dünyasına nasıl entegre edilebileceği, sanayide yeşil dönüşüm, dönüşüm için gerekli yetkinlikler, iklim dostu çözümler, kaynak verimliliği, döngüsel ekonominin finansmanı, döngüsel ürün tasarımı gibi kritik konular derinlemesine konuşuldu. Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na nasıl daha hızlı ulaşabileceği ve döngüsel ekonominin iş dünyasına katkıları üzerinde duruldu. Ayrıca, döngüsel ekonomi uygulamalarının farklı sektörlerde oluşturacağı inovasyon, sürdürülebilir üretim, yeşil teknoloji ve yeni iş modelleri gibi potansiyellerin keşfedilmesi için önemli bir adım oldu.
Batman Batman’da Nisan ortasında yayla hazırlığı yapan köylüler kar sürprizi ile karşılaştı Batman’da nisan ayının ortasında kar yağdı. Kar yağışının etkili olduğu Sason ilçesi bir anda beyaza büründü, birçok köy yolu ulaşıma kapandı. Son yılların en soğuk nisan ayının yaşandığı Batman’ın doğusundaki Kozluk ile Sason ilçelerinde dondurucu soğuk yerini kar yağışına bıraktı. Gece saatlerinde bastıran kar yağışı nedeniyle 3 bin rakımlı Mereto Dağı eteklerinde bulunan 2 ilçe beyaza büründü. Yayla hazırlığı yapan hayvan besicileri kar yağışı nedeniyle göçlerini ertelemek zorunda kaldı. Havaların ısınmasını beklerken kar yağışı sürprizi ile uyandıklarını belirten Sason Altıdere köyünde ikamet eden besici Giyasettin Ağduk, "Bu gün 12 Nisan 2025. İlçemizde kar yağdı. Biz yaylaya çıkmak için hazırlanırken sabah kar sürprizi ile uyandık. Kar yağışı nedeniyle en az 20 gün göçümüz gecikecek" dedi. Kar yağışına hazırlıksız yakalanan bazı sürücüler, köy yollarında ilerlemekte güçlük çekti. Kar yağışına hazırlıksız yakalanan sürücülerden Ferhat Babat, "Kar yağışı nedeniyle yolda mahsur kaldık. 12 Nisan 2025 günü köy yolunda ilerleyebilmek için araca zincir takmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Kapanan köy yollarının yeniden ulaşıma açılması için çalışma başlatan yetkiler, meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı vatandaşları tedbirli olmaları konusunda uyardı.
İstanbul Bağcılar Belediyesi sporcuları madalyaları topladı Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü sporcuları Kocaeli’deki boccia ve Kayseri’deki bilek güreşi turnuvalarında büyük bir başarıya imza attı. Bağcılarlı sporcular, iki turnuvadan toplam 7 altın, 8 gümüş ve 10 bronz madalya elde etti. Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü, bu hafta katıldıkları iki ayrı organizasyonda gösterdikleri performanslarla göz doldurdu. Türkiye Bocce, Bowling ve Dart Federasyonu tarafından Kocaeli’de düzenlenen ve 26 kulüpten 133 sporcunun katıldığı Türkiye Şampiyonası’nda Bağcılar Belediyesi de yerini aldı. Bağcılar’dan 11 sporcu birincilik elde etmek için ter döktü. 8 kategoride gerçekleşen turnuvada Bağcılarlı sporcular 3 altın, 3 gümüş ve 3 bronz madalya kazandı. Kayseri’de de Türkiye Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu tarafından 2025 Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası gerçekleştirildi. Kadir Has Kongre Merkezi Spor Salonunda düzenlenen organizasyona Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü’nden de 13 sporcu katıldı. Turnuvanın Para Bilek Güreşi branşında mücadele eden Bağcılarlı sporcular 4 altın, 5 gümüş ve 7 bronz madalya elde etti. "Bizlere büyük bir mutluluk yaşattılar" İki turnuvada da başarılarıyla hem Bağcılar’a hem sevdiklerine büyük bir gurur yaşatan sporcuları tebrik eden Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, "Katıldıkları boccia ve bilek güreşi branşlarında 7 altın, 8 gümüş ve 10 bronz madalya kazanan özel sporcularımız bizlere büyük bir mutluluk yaşattılar. Bu dereceler ile birçok sporcumuz milli takıma seçilip uluslararası arası yarışmalarda ülkemizi temsil edeceklerdir. Tüm sporcularımıza ve teknik heyetlerimize teşekkür ederim. Her zaman maddi ve manevi olarak onların yanındayız" dedi.
Bursa Çiftçiler meyvelerini korumak için tarlasını ateşe verdi Bursa’nın İnegöl ilçesinde gece sıcaklıkların sıfırın altına inmesiyle oluşan dondan dolayı çiçek açan meyve bahçelerini korumak isteyen çiftçiler, tarlaları ateşe verdiler. Bursa’nın İnegöl ilçesinde gerçekleşen olayda çiftçiler yıllardan bu yana gelen ateş yakma yöntemiyle meyve bahçelerini korumaya çalışıyor. Bahçelerde yakılan ateşleri ise yöntemi bilmeyen vatandaşlar tarafından anız yangını olduğu düşünüyor. Meyve yetiştiren çiftçiler ise 140 bin dekar alanda meyve yetiştirirken don olayı nedeniyle bahçelerinde ateş yakarak ağaçları korumaya çalışıyorlar. İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, ateş yakılan bahçelerde incelemede bulundu. İncelemenin ardından açıklama yapan Çelik, "Don riski vardı. Geçtiğim akşam yaşadık. Bölgemizde büyük bir hasar meydana geldi. Elma, Armut, kiraz, ceviz, şeftali ağaçlarında hasar meydana geldi. 2 gün daha don riski var. Ama zaten geçen akşam yarı yarıya hasar meydana geldi. Yetkililerden bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini isteyeceğiz. Çiftçilerin bankalara olan borçlarının ertelenmesini isteyeceğiz" dedi. Ateş yöntemi Çiftçilerin bahçelerinde ateş yakarak meyve ağaçlarındaki çiçekleri korumaya çalıştığının altını çizen Çelik,"Bahçelerde ateş yakarak çıkan dumanla ısıyı artırmaya çalışıyorlar. Tabii bu eskiden gelen bir gelenek. Çiftçimiz ne kurtarırsam kar mantığıyla böyle bir şey yapıyor. Allah beterinden korusun. Tüm ağaçlar çiçek açtı. Eskiden bahçelerde saman yakılırdı, şimdi lastik yakılıyor. Bu şekilde korumaya çalışıyorlar" diye konuştu. Yangın var sanmayın Çelik," Bir çok yerde bu ateş yakılıyor. Birileri de sanmasın yangın var diye. Çiftçilerin bahçelerini korumak için yaptıkları bir yöntem" ifadelerini kullandı. Elma bahçesinde ateş yakan bahçe sahibi Ahmet Kocaçepel,"Geçtiğimiz akşam bahçelerimiz hasar gördü. Kalan çiçekleri de korumak için böyle bir yöntem yaptık. Eski bir gelenektir zaten ateş yakmak" dedi.