EKONOMİ
18 Kasım 2024 Pazartesi - 17:47 Metin: “1980’lerde manda sayısı yaklaşık 1 milyondu" Samsun Manda Birliği Başkanı İsmail Metin, 22 bin manda sayısı ile Türkiye’de birinci sırada olduklarını belirterek, “Bu rakamlar geçen yıllara göre kıyaslandığında çok düşük. 1980’lerde bu sayı yaklaşık 1 milyondu. O döneme göre ciddi bir düşüş yaşandı. Manda yetiştiriciliğini geleceğe taşımak için çalışıyoruz” dedi. Türkiye’de en fazla manda yetiştiriciliğinin yapıldığı Samsun’da en çok manda Bafra ilçesinde bulunuyor. Samsun, 22 bin manda sayısı ile Türkiye’de en fazla yetiştiriciliğin yapıldığı il konumunda bulunurken, sadece Bafra ilçesinde yaklaşık 1O bin adet manda mevcut. “Üretim geçen yıllara göre ciddi şekilde azaldı, çalışacak hayvan bakıcısı dahi bulamıyoruz” Samsun Manda Birliği Başkanı İsmail Metin, yaptığı açıklamada, 1980’li yıllarda il genelinde manda sayısının 1 milyona ulaştığını, o günden bu yana ciddi bir düşüş yaşandığını söyledi. Türkiye’de manda yetiştiriciliğinin yeniden canlanmasında, 2008 yılında Samsun’da kurulan Türkiye’nin ilk manda birliğinin ve devlet desteklerinin etkili olduğunu kaydeden Metin, “2009 yılından itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği desteklerle manda sayısında artış yaşandı. Ayrıca Anadolu Islah Projesi gibi çalışmalar da popülasyonun artmasına büyük katkı sağladı. Gençlerimiz, manda yetiştiriciliği gibi zorlu bir işe sıcak bakmıyor. Tarım ve hayvancılık ağır bir iş; sabah-akşam mesaiyle sınırlı değil. Sabahın erken saatlerinden gece yarısına kadar çalışmayı gerektiriyor. Üstelik sosyal hayat da kısıtlanıyor. Bu durum gençlerimizi sektörden uzaklaştırıyor. Kendi çiftliğimde bile çalışacak hayvan bakıcısı bulamıyoruz” diye konuştu. "Genç çiftçilere yönelim teşvikler arttırılmalı" Bu konuda genç çiftçilere verilen teşviklerin arttırılması gerektiğine dikkat çeken Metin, manda ürünlerinin ekonomiye ciddi bir katkısının olduğuna değinerek, “Ürünlerin markalaşması, sektörü kalkındırmak için büyük bir adım. Ancak üretim maliyetleri, yem fiyatları gibi sorunlar nedeniyle bu alanda da sıkıntılar yaşanıyor” ifadelerine yer verdi. Başkan İsmail Metin, sektörün devamlılığı için ellerinden geleni yaptıklarını, bu sektörün gelecek nesillere taşınması gereken bir değer olduğunu da sözlerine ekledi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Zeytinyağı kültürünü geliştirmeliyiz"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 15:18 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Zeytinyağı kültürünü geliştirmeliyiz" "Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti" sloganıyla Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Sanayi Borsası, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası, Ayvalık Ziraat Odası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile ATO Duyusal Analiz Laboratuarı tarafından düzenlenen 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali’nin ikinci gününde Kırlangıç Yaşam Merkezi’nde gerçekleşen “Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü” panelinin açılışına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Hisarcıklıoğlu, "AB tescilli Ayvalık zeytinyağının katma değeri artacaktır" dedi. "Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü" panelinin açılışına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Panelin açış konuşmasını yapan Hisarcıklıoğlu, "Zeytinyağının konuşulmasının nedeni Ayvalık ve Ayvalıklılardır. Geçmişten bugüne büyük emekleri olan belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, oda ve esnaf odası başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Doğru bir işe imza atıyorsunuz. Elinizdeki bu büyük nimetin hakkını nasıl daha iyi yaparız onun araştırmasını yapıyorsunuz. Zeytin ağacı 1000 yıl yaşıyor. Başka hiçbir ağaç bu kadar yaşamıyor. Zeytinin ana yurdu, bu coğrafyadır. Türkiye olarak dünya zeytin üretiminde ilk sırada yer almalıyız. 100’den fazla ülkeye zeytinyağı ihraç ediyoruz. Sofralık zeytin tüketiminde de dünyada ilk sıradayız. Zeytinyağı tüketimine gelince diğer ülkelere göre çok gerilerdeyiz. Bunu çok ileriye taşımalıyız. Eskiden zeytinyağı zararlı, margarin ve diğer yağlar yararlı gibi söyleniyordu. Çünkü onlar bizde yoktu ve zeytinyağı vardı. Ve onlar ürünlerini satmak için bize kendi ürünlerini sattılar. ‘Zeytinyağı yiyemem’ diye sipariş türkülerle zeytinyağı tüketiminin önüne geçtiler. 20 litre seviyesindeyken biz de uzun süre 1 litreye kadar düştü. Zeytinyağı kültürünü geliştirmeliyiz. Egeliler sayesinde zeytinyağı tüketimi artmaya başladı. Akdeniz tipi beslenmeyle bu tüketim yukarıya doğru çıkmaktadır. Bu tüketim tipiyle insanların ömrü uzamaktadır. Zeytinyağı tüketiminin pazarlama sorunu olmamalı. Bir hedefimiz dünyaya açılmak olmalı. Bunun önü markalaşmaktan geçiyor. Coğrafi işaret aslında bunun ilk adımıydı. Bunun ilk adımını siz attınız. AB tescilli 3 zeytinyağımız, 3 zeytinimiz bulunuyor. AB’de tescil ettikten sonra başka ad altında kullanamazsınız. Ayvalık Ticaret Odası’nın AB tescili olarak her türlü desteği veriyoruz. Ayvalık da böylece marka olarak fiyatı da artacak. Doğru düzgün hareket eden hem Ayvalık Ticaret Odamızı hem de Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar’ı tebrik ediyorum” dedi. "Türk Ticaret Merkezi’yle 50 eyalete ulaşmak mümkün" Hisarcıklıoğlu, aynı zamanda konuşmasında Chicago’daki Türk Ticaret Merkezi hakkında da bilgi verdi. Rifat Hisarcıklıoğlu, "Kendi topraklarımızın değerini bilirsek bunu dünyaya anlatabiliriz. Markalaşamazsanız para kazanamazsınız. E-ticaret büyük bir şans, bunu değerlendirmeliyiz. Dünyanın en büyük ticaret pazarı ABD. TOBB olarak Chicago merkezleri 50 eyalete ulaşabilecek bir Türk Ticaret Merkezi açtık. Ayvalık’ta oturduğunuz yerden orada şirket kurabiliyorsunuz. Pazarı da size kurabiliyoruz. Sizler için yaptık bunu. Burası dünyanın en yaşanabilir yeri. Her gün burada yaşamaya şükretmelisiniz. Zeytin ağaçlarını koruyun ve bu çalışma düzenine devam edin" dedi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, TOBB tarafından Ayvalık’ta inşa edilen okulun hizmete girecek olmasından da duyduğu memnuniyeti ifade etti. Açılış konuşmasından sonra Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ve Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na panele katılımından dolayı plaket verdi. Panele Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar ve STK başkanları katıldı.
Gaziantep Büyükşehir’den Nurdağı’nda 200 çiftçiye çilek üretimi için destek
02 Kasım 2024 Cumartesi - 14:57 Gaziantep Büyükşehir’den Nurdağı’nda 200 çiftçiye çilek üretimi için destek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, depremde ağır hasar alan Nurdağı ve İslahiye’de çilek üretimini sağlamak ve sürdürülebilirlik oluşturmak amacıyla 200 çiftçiye çilek fidesi, gübre, ilaç ve malç temini ile damlama sulama sistemi düzenlenen törenle dağıtıldı. Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden etkilenen Nurdağı ve İslahiye’de çiftçilerin gelirinin arttırılması ve üretimin tekrardan sağlıklı bir şekilde sağlanması amacıyla Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı ile GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı iş birliğinde bölgede tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği için çilek üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan yeni destek projesinin dağıtım töreni Nurdağı’nda yapıldı. Proje kapsamında toplamda 400 dekarlık alanda 200 çiftçiye, 2 dekarlık alanlarda üretim yapabilmesi amacıyla çilek fidesi, gübre, ilaç ve malç temini sağlandı. Öte yandan destek projesi kapsamında damlama sulama sistemi kurulumu yapılması için çalışmalar başladı. Bölgede yaşanan deprem sonrası afet durumunda tarımsal üretim yapan çiftçilerin faaliyetleri bir anda durdu. Gıda temininin tekrardan sağlanması ve depremde üreticinin damlama sulama sistemleri ile üretim araçlarını kaybetmesinden dolayı tarımsal faaliyetin sürdürülebilirliği için destek projesi oluşturularak üretim sağlanması amaçlanıyor. Programa Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Derya Bakbak, İrfan Çelikaslan, Bünyamin Bozgeyik, il ve ilçe yetkilileri ile çiftçiler katıldı. “Burada daha yapacak çok işimiz var” Törende Nurdağı’nda deprem sonrasında yaşanan iyileşme sürecinde yapılanları anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, büyük bir dayanışmanın yaşandığını aktararak, “Çiftçinin üretim malzemelerinin hepsinin depremde yok olduğu günlerden bugün bu destekleri ve gelişmeleri konuşuyoruz. Depremden sonra ‘Önce İnsan’ diyerek Büyükşehir Belediyesi olarak kaynaklarımızın büyük bölümünü buraya gönderdik, bölge çok hızlı ayağa kalktı. Tarım buranın en önemli kısmı. Yeşil ekonominin ayağa kalkması gerekiyordu. Bir belediye olarak Türkiye’de ilk defa mazot dağıtımı yaptık. Burada daha yapacak çok işimiz var. Kadınlar kooperatif kursun, çiftçilerin cebi rahatlasın, çiftçi rahatlayınca esnaf rahatlasın diye ben ve arkadaşlarımız gayret gösteriyoruz” dedi. “Büyükşehir belediye başkanımızın çiftçilere verdiği destek Türkiye’de örnek bir çalışmadır” Çiftçiye yönelik desteklerin sürdüğünü aktaran AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül ise, “Bereketli topraklardayız. Alın teriyle, helal lokmayla burada rızkının peşinden koşan emektarlarımızla, çiftçilerimizle beraber olmanın büyük bir mutluluğunu yaşıyoruz. Burada değerli Büyükşehir Belediye Başkanımızın çiftçilere verdiği destek Türkiye’de örnek bir çalışmadır, model bir çalışmadır. Tüm tarımsal desteklerle çiftçimizin yanında olan bir anlayış var. Yerel yönetim zaten vatandaşlarımızın sorunlarına doğrudan alakadar olan kurumlar. Bunun hakkını veren bir başkanımız ve ekibi var” ifadelerini kullandı. Nurdağı Belediye Başkanı Mehmet Yıldırır da konuşmasında 6 Şubat felaketi sonrasında yaraların sarılması için büyük emek verildiğini, destekleri hep hissettiklerini söyledi. Kalkınmanın yerelde olduğunu benimseyip Büyükşehir Belediyesi’nin çiftçinin birim alanda daha fazla gelir elde etmesi için çalıştığını aktararak teşekkür etti. Gaziantep İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Karayılan, Nurdağı ve kentte bulunan bütün çiftçilerin taleplerinin yerine getirildiğini aktardı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Gaziantep’te yaptığı çalışmaları anlattı. Nurdağı Ziraat Odası Başkanı Kemal Belpınar, Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma verdiği destekleri anlatarak, çilek üreticisinin yanında oldukları için teşekkür etti. Çiftçiler adına konuşan Karaburçlu Köyü’nden çiftçi Hilal Şahin de teşekkür etti.
Kışın ısıtacak, yazın serinletecek pazar yerinin açılışını Bakan Yumaklı yaptı
02 Kasım 2024 Cumartesi - 14:27 Kışın ısıtacak, yazın serinletecek pazar yerinin açılışını Bakan Yumaklı yaptı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde 56 milyon TL bütçe ile ısıtmalı ve soğutmalı olacak şekilde inşa edilen kapalı pazar yerinin açılışı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımı ile yapıldı. Törende konuşan Bakan Yumaklı, “Tarım ve Orman Bakanlığı olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan birisi, halkımızın güvenilir gıdaya ulaşması. Bu amaçla tarladan sofraya kadarki bütün süreçlerin içerisinde varız, olmaya da devam edeceğiz” dedi. Devrekani Belediyesi ile Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) çerçevesinde finansmanı karşılanan Devrekani Belediyesi Isıtmalı-Soğutmalı Kapalı Pazaryeri’nin inşası sona erdi. Yaklaşık 56 milyon TL maliyetli olan Devrekani Belediyesi Kapalı Pazaryeri, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) tarafından finansmanı sağlanan ve özellikle kış mevsiminde olumsuz hava şartlarının yaşandığı ilçede büyük bir ihtiyacı karşılayacak pazar yerinin açılış törenine Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten, Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, ilçe belediye başkanları, siyasi parti ve STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. "Kışın vatandaşlarımız alışveriş yaparken zorluk çekiyordu" Törende konuşan Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, açılışı yapılan pazar yerinin ilçedeki önemli bir sorunu çözdüğünü belirterek, “Rabbimize şükürler olsun ki kış mevsimde çalışılmayan günleri dışarıda bırakarak 5 ay gibi bir sürede inşaatını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Pazarımızın projelendirilmesi, yapım işinin gerçekleştirilmesi sizlerin destek ve katkıları ile oldu. Bu süreç içerisinde birçok diplomatımız, siyasi büyüğümüz destek verdiler. Hepsinden Allah razı olsun. Pazar yerimizde toplam 15 bin metreküp hafriyat çalışması, 250 ton çelik ve 3 bin metreküpe yakın bir beton kullandık. Hafriyatını Bakanlığımız ve Belediyemizin yapmış olduğu iş birliği anlaşması çerçevesinde gerçekleştirdik. Civar ilçelerdeki belediyelerimizin, İl Özel İdaremize bize çok büyük katkıları oldu, onlara da teşekkür etmek istiyorum. Kısa sürede hayata geçirdik ve tüm kapasiteyle çalıştığında 250’ye yakın esnafımız bu pazar yerimizde tezgah açabilecek. Aynı anda, 2 bin-3 bine yakın vatandaşımız alışveriş yapabilecek. İlçemiz çok soğuk. İlçede vatandaşlarımız kışın alışveriş yaparken zorluk çekiyordu, pazar yerinde çeşitli zorluklar yaşıyorduk. Şu an itibaren pazarımıza geçmemizle bu olumsuzluğu da bir tarafa bırakmış olacağız” dedi. 50 milyonun üzerinde bir bütçe ile projenin inşa edildiğini belirten Altıkulaç, finansmanın hibe olarak sağlandığını ifade ederek başta Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti. "Gözde ilçelerde görebileceğimiz bir pazar yerine sahip olduğumuzu görüyorum" Daha sonra konuşan AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, “Her ihanet milli birlik ve beraberliğimizi daha da perçinlemekte, bizleri daha da birbirimize bağlamakta. TUSAŞ saldırısının olduğu gün, bir çalışan arkadaşımız bizi çok etkileyen bir cümle kurarak, ‘hainlere inat daha çok çalışacağız’ demişti. Biz de Türk milleti olarak hep diyeceğiz ki ‘hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz.’ Devrekani’de de daha çok çalışmanın, üretmenin gayretinin neticesinde bugün pazar yerinin açılışını yapacağız. Pazar yerimiz, uluslararası ve yerel iş birliğinin güzel bir örneği. İncelemediğimiz zaman, metropollerde, gözde yerlerde görebileceğimiz bir pazar yerine sahip olduğumuzu görüyorum. Ben tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Gerek üreticimiz gerek tüketicimiz yılın her mevsiminde aynı konforda alışveriş yapabilecek” diye konuştu. "Sürdürülebilir, verimli, kaliteli ürünlerinin üretilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız" Daha sonra sözü devralan Bakan Yumaklı, en çok önemsedikleri konular arasında gıda güvenliğinin yer aldığını kaydederek, “Kastamonu’nun 19 ilçesini, Türkiye’nin 922 ilçesini ve 81 ili 22 yılda yaptığımız gibi eserlerle donattık, donatıyoruz, donatmaya devam edeceğiz. Bu yolda bizlere destek, cesaret veren, liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum. Bizler Tarım ve Orman Bakanlığı olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan birisi, halkımızın güvenilir gıdaya ulaşması. Bu amaçla tarladan sofraya kadarki bütün süreçlerin içerisinde varız, olmaya da devam edeceğiz. Biz bir yandan gıda denetimleri yaparak halkımızın sağlığı ile oynayanların gözünün yaşına bakmayacağız diğer yandan da Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında sürdürülebilir, verimli, kaliteli ürünlerinin üretilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız, yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin bugün ürettiği tarımsal hasıla itibari ile Avrupa’da birinci sırada olması, dünyadaki ilk 10 ülke arasında olması bu anlamda tesadüf değildir. Bizler bunu sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. "2006 yılından bu yana kırsal kalkınma yatırımlarına 629 projeyle destek vermişiz" Kırsal kalkınma yatırımlarının artarak devam edeceğini kaydeden Yumaklı, “Devrekani, Kastamonumuzun önemli hayvansal üretim merkezlerinden bir tanesi. Bu altyapısını güçlendirmeye devam edeceğiz. Kendi özelliğine göre, 19 ilçede farklı projelerin açılışını sizlerle yapmış olacağız. 2006 yılından bu yana, bugün de yapmış olduğumuz gibi kırsal kalkınma yatırımlarına 629 projeyle destek vermişiz. Bunların sayısı da inşallah artacak. Tek başına bu tesislerin hiçbir önemi yok. Çünkü sizlerin alınteriniz, emeğiniz ve gayretiniz ile bunun içini doldurmuş olacaksınız” ifadelerini kullandı. "ORKÖY projeleriyle 210 ailemize yaklaşık 40 milyon liralık hibe ve destekler sağlandı” Devrekani ilçesinde ve Kastamonu’da yapılan tarımsal yatırımlarla ilgili de bilgi veren Yumaklı, “Devrekani’de bitmek üzere olan Hayvancılık Organize Tarım Bölgesi’ni de inşallah hizmete açacağız. Bu bölgede hayvancılığın daha entegre sistem haline getirerek daha katma değerli hale gelmesini sağlayacağız. 19 milyon metreküp kapasiteli Kulaksızlar Barajı’nı hizmete aldık. Bu baraj sayesinde 52 bin dönümlük yer şu anda sulamaya açılmış durumda. Yine 740 bin metreküplük Alibeyoğlu Barajı’nın da gövde olgusu tamamlandı. İnşallah 2025 yılında su tutmaya başlayacağız. Kastamonu’nun orman köylüsü ağırlıklı bir şehir olduğu için ORKÖY projeleriyle de 210 ailemize yaklaşık 40 milyon liralık hibe ve destekler sağlandı” dedi. Konuşmaların ardından pazar yerinin açılışı dualarla yapıldı.
ADER Başkan Yardımcısı Kadooğlu Çifçi: "Akaryakıt sektörünün sorunları ortak akılla çözülmeli"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 14:04 ADER Başkan Yardımcısı Kadooğlu Çifçi: "Akaryakıt sektörünün sorunları ortak akılla çözülmeli" Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği (ADER) Başkan Yardımcısı Nergiz Kadooğlu Çifçi, Gaziantep’te düzenlenen Enerji Zirvesi’nde sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi. Gaziantep Ticaret Odası, Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği (GABDER) tarafından düzenlenen Enerji Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen, "Akaryakıt Sektörüne Bakış" konulu panelde konuşan ADER Başkan Yardımcısı Nergiz Kadooğlu Çifçi, zor bir iş yaptıklarını belirterek, "Akaryakıt işi zor bir sektör. Bizler dünyanın dört bir yanından ülkemize kesintisiz akaryakıt tedarik etmeye çalışıyoruz. Bunun yanında istasyonlarımızda 7/24 kesintisiz en iyi hizmeti vermeye, en iyi perakendeciliği yapmaya çalışan çok kıymetli bir sektörüz. Ancak ne yazık ki, çok düşük karlılıklarla ve rekabetin bu kadar kızıştığı bir ortamda bu işi yapıyoruz" dedi. Akaryakıt sektörünün sorunlarına dikkat çeken ADER Başkan Yardımcısı Nergiz Kadooğlu Çifçi, sorunların çözümünde kamu ve özel sektör işbirliğinin çok kıymetli olduğunu söyledi. Her zaman ortak aklın yanında olduklarını vurgulayan Kadooğlu Çifçi, "Her zaman kamu, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak paydada buluşarak, birbirimizi desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz. Düzenleyicilerimizin kararı çok önemli. Bizler her zaman alınan kararlarda etki analizi yapılması gerektiğini savunuyoruz. Her kararda etki analizi yapılsın ki, sektör oyuncularına bu iş yansıdığında olumsuzluklar minimuma indirilsin" ifadelerini kullandı. “Gemi tedarikinde gecikme yaşanıyor” 2023 yılının başında sektörü olumsuz etkileyen bazı problemler yaşadıklarını hatırlatan Kadooğlu Çifçi, sorunun ortak akıl ile oluşturulan sinerjiyle çözüldüğünü ifade etti. Son dönemlerde akaryakıt sevkiyatında gemi tedariki ile ilgili gecikmeler yaşandığını söyleyen Kadooğlu Çifçi, "Yaşadığımız bu sorunu bayilerimize hissettirmemeye, en iyi hizmeti vermeye çalışsak da bazı problemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Biz bu problemleri yaşarken, şu desteği de isteriz, acaba böyle zorlu bir dönemde, ulusal stok tutma konusunda geçmişte sağlanan destek gibi bir destek verilebilir mi? Çünkü bugün sektör olarak sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. Sektör olarak bir başka konumuz ise, kanayan yaramız olan masraflarımız. Hem dağıtım şirketleri hem de bayilerimizin maliyetleri her gün artıyor. Sektörde beyin göçü yaşıyoruz. Ne yazık ki, sektör olarak iyi eğitilmiş gençleri sektöre çekemiyoruz ve sektördeki yetişmiş deneyimli yöneticileri başka sektörlere kaptırıyoruz. Durum böyle olunca ne benzindeki yüzde 21 büyümeye sevinebiliyoruz ne de stabil giden motorinle ilgili iş geliştirebiliyoruz. Tamamen operasyon işleri ile boğulmuş, yıpranmış bir sektör haline geldik" ifadelerine yer verdi. “Ulusal taşıt tanıma sistemi bizler için yeni bir süreç başlatıyor” Ulusal Taşıt Tanıma Sistemini sektörü etkileyecek bir uygulama olarak gördüklerini dile getiren Kadooğlu Nergiz, bu konuda henüz kamu, STK’lar ve özel sektörün ortak bir noktada buluşmadığını belirterek, “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi ile ilgili bilgilerimiz hala çok eksik ve bu işin olabilirliğine inancımız çok düşük düzeyde. Maliyet artışlarının nihai tüketicinin fiyatına da yansıma ihtimalini yüksek görüyoruz. Son 15 yılda benzin satışları yüzde 50, motorin ve LPG yüzde 125 artış gösterdi. Üstelik alternatif yakıtların desteklenmesine rağmen bu artış sağlandı. Bu talep artışları, uygulanan programlar ve sektör kaynakları ile gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda sağlandı. Bunca emeğin üzerine Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi bizler için yeni bir süreç başlatıyor. Başlatıyor diyoruz ama henüz bir istasyonda kurulumuna şahitlik etmedik, LPG için çözümü var mı, bilmiyoruz. Yani tam olarak fikir sahibi değiliz. Bu uygulama ile istasyon başına 20 bin dolar gibi bir ek maliyetten bahsediliyor. Araç başına 2 bin, 2 bin 300 lira bir yatırımdan bahsediyoruz. 12 bin 500 istasyon için yaklaşık 10 milyar, 8 milyon ticari araç için 16 milyar TL maliyetten bahsediyoruz. Üstelik de yeni yılda bu maliyetler enflasyon oranında artacak. Açıklanan fiyatların üzerinden üç ay geçmeden bunun yıllık enflasyon oranında artacak olmasını hakkaniyetli bir durum olmadığını düşünüyoruz. Sektörümüz bunu kaldırabilir mi, çok emin değiliz. Açıkçası bu işi kim yaparsa yapsın, ne zaman yapılırsa yapılsın çok büyük bir yatırım. Et tırnaktan ayrılmaz. Bizler dağıtım şirketi ve bayiler olarak bir bütünüz. Çünkü hangi tarafa eklenen bir maliyet varsa, diğer taraf da bundan etkilenecektir. Bu nedenle böyle bir uygulama için sektördeki tüm paydaşların ortak akılla hareket etmesini çok önemsiyor, sektörümüz yararına olumlu olması yönünde gerekli çabayı gösteriyoruz" şeklinde konuştu. ADER olarak her zaman kayıt dışı ile mücadeleyi sonuna kadar desteklediklerini açıklayan Kadooğlu Çifçi, sektördeki kredi kartı kullanım oranlarının sürekli artmasından kaynaklanan sorunlar ve nakliye maliyetleri ile ilgili yaşanan sıkıntılara da dikkat çekerek, ADER’in çözüm önerileri hakkında bilgi verdi. GABDER Başkanı Mehmet Ergün Demir’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde ayrıca, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkan Yardımcısı Yılmaz Tamer, TOBB Türkiye Petrol ve Petrol Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Ahmet Erdem, Petrol Ürünleri İşveren Sendikası Genel Başkanı İmran Okumuş ve Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası Başkanı Murat Bilgin de sektörle ilgili sorunlarla ilgili görüş ve önerilerini dile getirdiler.
Ünverdi ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi
02 Kasım 2024 Cumartesi - 14:01 Ünverdi ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, ekim ayında Gaziantep’ten geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2 oranında artışla 905 milyon 859 bin dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendiren Adnan Ünverdi, ocak-ekim döneminde ise Gaziantep’ten geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4’lük artışla 8 milyar 220 milyon 275 bin dolarlık ihracata ulaşıldığını kaydetti. Gaziantep’in hem aylık hem dönem ihracatında en fazla ihracat yapan 6. il olduğunu ifade eden Ünverdi, uluslararası ticarette yaşanan aksaklıklar ve ekonomik durgunluğa rağmen mücadelesini sürdüren sanayici, ihracatçı, çalışan ve emeğiyle bu rakamlara ulaşılmasını sağlayan herkese teşekkür etti. Dün açıklanan ve imalat sanayinin öncü göstergelerinden olan İSO İmalat PMI ekim ayı sonuçlarına işaret eden Ünverdi, ekim ayında İmalat PMI verisinin 45,8’e yükselerek daralma hızında bir yavaşlamaya işaret ettiğini ancak, sınır olan 50 seviyesinin altında kaldığı için daralmanın sürdüğünü ifade etti. Bu göstergeler ışığında dış pazardaki yavaşlamanın da sürece etkilerine vurgu yapan Ünverdi, “Gıda sektörü dışında bizim de Gaziantep olarak en fazla üretime sahip olduğumuz giyim, tekstil, deri ürünleri gibi alanlar daralan sektörler arasında yer alıyor. Büyüme, istihdam ve ihracatımızın temelini oluşturan ve ülkemize döviz girdisi sağlayan imalat sektörünü; iç talepteki azalma doğrultusunda devam eden dezenflasyon sürecinde dış pazar destekleri ile daha güçlü kılacak adımlara ihtiyaç duyuyoruz. İç piyasada nakit akışının durduğu bu süreçte, ihracatta ne kadar güçlü olursak ticaret zincirinde ve istihdamda sürdürülebilirliği de sağlamış oluruz. Her platformda dile getirdiğimiz kredi maliyetleri konusu burada kritik önem taşıyor. Üretimin devamlılığı ve ihracatımızı yukarıya taşıyabilmemiz için ticari kredilerde maliyetlerin makul seviyelere gelmesi ve daha ulaşılabilir olması gerekiyor” dedi. Ünverdi, yaz dönemde Gaziantep’ten yapılan ihracatta aylık bazda yaşanan azalışın da ekim ayı itibarı ile yeniden artıya geçtiğini belirterek, küresel pazardaki olumsuzluklar ve iç piyasa şartlarına rağmen Gaziantep olarak yıl sonunda 10 milyar doların üzerinde ihracata ulaşmış olacaklarını sözlerine ekledi.
Sağlık-Sen ‘Aile Hekimliği Yönetmeliğiyle’ İlgili Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüştü
02 Kasım 2024 Cumartesi - 13:52 Sağlık-Sen ‘Aile Hekimliği Yönetmeliğiyle’ İlgili Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüştü Sağlık-Sen, kamuoyunda yer alan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle ilgili Sağlık Bakanlığı ile görüştü. Kamuoyunda tartışmalara neden olan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle ilgili Sağlık-Sen, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Sağlık-Sen, mağduriyet oluşturan maddelerin yeniden düzenlenmesini ve sahada kafa karışıklığına neden olan maddeler için de yönerge yayınlanmasını talep etti. Yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği’ni hukuk ve mevzuat uzmanlarıyla inceleyen Sağlık-Sen, yönetmeliği her boyutuyla değerlendirdi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda bazı maddelerin mağduriyete neden olabileceğine dikkat çekilerek, hukuki sürecin başlatıldığı duyuruldu. “Sağlık Bakanlığı’nın yönetmelikte düzenleme yapması elzemdir” Öte yandan Sağlık-Sen yönetimi, yönetmelikle ilgili Sağlık Bakanlığı yetkileriyle de görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmede, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliklere ilişkin tekrar düzenleme yapılması istendi. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan, “Gerekli adımları kararlılıkla attık ve aynı kararlılıkla da devam ettireceğiz. Aile hekimimiz, aile sağlığı hemşiremiz ve ebemizin mağduriyetine neden olacak, yönetmelikte düzeltilmesini talep ettiğimiz hükümler için hukuki süreci yürütüyoruz. İtiraz ettiğimiz maddeler için davalarımızı hızla açarak takibini sürdüreceğiz. Ancak, yönetmelikte yer alan gri alanlar için de bakanlık tarafından yönerge marifetiyle düzenleme yapılması elzemdir” ifadelerini kullandı. Sağlık-Sen’in Sağlık Bakanlığı’ndan talep ettiği düzenlemeler şu şekilde: “Günlük yapılan muayene, izlem ve takiplerin teşvik ve HYP kapsamından ayrı değerlendirilmesi, Teşvik ve HYP işlemlerinde gelir kaybı olmaması için 4000 nüfusa göre değerlendirme yapılması ve birime müracaat etmeyen nüfus için kesinti yapılmaması, Entegre Sağlık Hizmeti Sunulan Merkezlerde tutulmayan nöbetlerden kesinti yapılmaması, Misafir hastalar için ayrı katsayı verilmesi, Yurtdışında yaşayan kayıtlı vatandaşların pasife alınarak aile hekimliği sorumluluğundan çıkarılması, Kayıtsız olan vatandaşların adrese dayalı kayıt işlemlerinin yapılması, Vatandaşa bağlı performans işlemlerinin sözleşme yenileme veya fesih kriterlerine dâhil edilmemesi, Cari gider ödemelerinde Aile Sağlığı Çalışanı için de düzenleme yapılması, Akılcı İlaç kullanım oranlarına göre kesinti ya da ek ödeme uygulamasının yeniden değerlendirilmesi, Vatandaşların, aile hekimi yerine hastanelere başvuruda bulunması halinde, aile hekimine yapılacak teşvik ödemesinden kesintiye sebep olan maddenin yeniden düzenlenmesi, Hasta memnuniyeti kriterinin sübjektif bir veri niteliğinde olması dolayısıyla suistimale de açık olacağı göz önüne alınarak iptal edilmesi.”
Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Savunma sanayimiz, ekim ayında yüzde 61 oranında ihracat artışıyla 820 milyon dolara ulaştı”
02 Kasım 2024 Cumartesi - 13:27 Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Savunma sanayimiz, ekim ayında yüzde 61 oranında ihracat artışıyla 820 milyon dolara ulaştı” Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Savunma sanayimiz, Ekim ayında yüzde 61 oranında ihracat artışıyla 820 milyon dolara ulaştı; 2024 yılı genelinde ise 185 ülkeye ihracat yaparak küresel pazarlarda etkisini artırdı” dedi. Türkiye’nin savunma ve havacılık sektöründeki ihracat başarıları açıklandı. Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 61 artışla 820 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sektör, 2024’ün ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18’lik bir artış sergileyerek toplamda 5.125 milyar dolar seviyesine ulaştı. Son bir yıllık dönemde (Kasım 2023 - Ekim 2024) ise sektör ihracatı yüzde 15 artarak 6 Milyar 326 milyon dolar olarak kaydedildi. “Sektörümüz her geçen yıl daha geniş bir coğrafyaya ulaşarak önemli başarılara imza atıyor” Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, savunma sanayinin küresel pazarlardaki rekabet gücüne dikkat çekerek şunları ifade etti: “Savunma sanayimizin yüksek katma değerli ürünleriyle küresel pazarlarda sağlam bir yer edinmesi en büyük hedeflerimizden biri. Bu doğrultuda, sektörümüz her geçen yıl daha geniş bir coğrafyaya ulaşarak önemli başarılara imza atıyor. 2024 yılı içerisinde 185 farklı ülkeye ürün ihraç edilmesi, bu başarıların en somut göstergesidir. Sürdürülebilir ihracat hedeflerimiz doğrultusunda, Savunma Sanayii Başkanlığı olarak büyük ölçekli şirketlerimizden KOBİ’lerimize kadar tüm sektörümüzü desteklemeye devam edeceğiz.” SSB’nin hedefi: Sürdürülebilir ve yüksek katma değerli ihracat SSB’nin yürüttüğü kesintisiz uluslararası işbirliği faaliyetleriyle, Türk savunma sanayii firmaları ürünlerini küresel pazarlarda daha geniş bir yelpazede sunma imkanı buluyor. Haluk Görgün, ihracatın yalnızca belirli bir bölgeye değil, dünyanın dört bir yanına yayıldığını belirterek, ihracat yapan şirket sayısını artırmak ve sektörü küresel pazarlarda sürdürülebilir bir şekilde büyütmek için çalışmaların devam edeceğini vurguladı. Görgün, “Savunma sanayimiz, tüm dünyada adını duyurmaya ve Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerini küresel pazarlarda temsil etmeye devam ediyor. Bu başarılar, Türkiye’nin uluslararası arenada daha güçlü bir konuma ulaşmasına katkı sağlarken, sektörümüzün gelecekteki büyük adımlarını şekillendirmeye devam edecektir” dedi.
Emre Koca, e-ihracatın iç pazar için stratejik önemini değerlendirdi
02 Kasım 2024 Cumartesi - 13:17 Emre Koca, e-ihracatın iç pazar için stratejik önemini değerlendirdi E-ihracat uzmanı Emre Koca, iç pazarda yaşanan daralmanın aşılabilmesi için e-ihracatın kritik bir çözüm sunduğunu söyledi. Koca, geleneksel B2B ihracatında yaşanan operasyonel zorluklar ve müşteri ilişkileri alanında karşılaşılan engellerin, e-ihracatın stratejik bir alternatif olarak öne çıkmasına yol açtığını ifade etti. Emre Koca, Bloomberg HT’de katıldığı canlı yayında e-ihracatın iç pazar için stratejik önemini değerlendirdi. İç pazarda yaşanan daralmanın aşılabilmesi için e-ihracatın kritik bir çözüm sunduğunu ifade eden Koca, geleneksel B2B ihracatında yaşanan operasyonel zorluklar ve müşteri ilişkileri alanında karşılaşılan engellerin, e-ihracatın stratejik bir alternatif olarak öne çıkmasına yol açtığını dile getirdi. E-ihracat süreçlerinde yaşanabilecek potansiyel sorunlara da değinen Koca, bu zorlukların üstesinden gelmek için firmaların izleyebileceği yol haritalarını aktardı. "Müşterilerimize küresel pazarda güvenli bir liman sunuyoruz" diyen Koca, sundukları sistematik çözümlerle markaların yurt dışında başarılı ve sürdürülebilir bir varlık göstermelerini sağladıklarını belirtti. Koca, özellikle KOBİ’lerin bu alandaki fırsatları değerlendirerek küresel pazarda rekabet gücü kazanabileceklerini ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunabileceklerini vurguladı.
Ekim ayında bölgeden 1,1 milyar dolarlık ihracat
02 Kasım 2024 Cumartesi - 12:16 Ekim ayında bölgeden 1,1 milyar dolarlık ihracat Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB), Ekim ayı ihracat verilerini açıkladı. Bölgenin toplam ihracatı 1 milyar 77 milyon 606 bin dolar olarak kaydedilirken, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 oranında bir azalış yaşandı. GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci ihracat rakamlarını değerlendirirken dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu, ihracatçıların da bu dönüşüme ayak uydurma gayretinde olduklarını vurguladı. Kileci, “Pandemi süreciyle başlayan değişim, bizlere doğru bildiklerimizin yanlış olabileceğini gösterdi. Aynı zamanda süreç içerisinde hiçbir kaynağın sonsuz olmadığını öğrendik. Dünyanın her yerinde olan bu değişim dalgası bizleri de etkisi altına aldı. İhracatçılarımız en temelinde bu değişime ayak uydurmanın çabası içerisinde. Çünkü biz biliyoruz ki er ya da geç bu dönüşüm sağlanacak. Yeni dünyaya ayak uyduramayanlar sistem içerisinde yok olacaklar. Cumhuriyet Bayramının hafta içine denk gelmiş olması ile rakamlarımızda bir miktar azalma yaşansa da ihracatçılarımız 1,1 milyar dolar ihracata imza atmış oldu. Bugün bu rakamlara baktığımızda görüyoruz ki ihracatçılarımız tüm zorluklara rağmen üretmeye ve gelişmeye devam ediyor “ dedi. Ekim ayında Gaziantep’in ihracatı 905 milyon 858 bin dolar olarak gerçekleşti. Yılın sonuna yaklaşırken, ilk on ayda bölgeden yüzde 1,0 artışla toplam 9,6 milyar dolar ihracat kaydedildi. Gaziantep ise bu dönemde yüzde 0,4 artışla 8,2 milyar dolar ihracat yaptı. Bölgedeki diğer illerin Ekim ayı ihracat değerleri ise şöyle: Mardin 104,2 milyon dolar, Kahramanmaraş 98,3 milyon dolar, Malatya 45,0 milyon dolar, Şanlıurfa 31,1 milyon dolar, Diyarbakır 20,4 milyon dolar, Kilis 9,3 milyon dolar ve Adıyaman 4,1 milyon dolar. “En büyük inovasyon kaynakların doğru kullanılmasıdır” Kileci, Ekim ayında gerçekleştirdikleri önemli faaliyetlere de değinerek, ‘’Ekim ayında faaliyetlerimize hız kesmeden devam ettik. Ülkemizin birçok yerinden genç arkadaşımızın harika tasarımlarına sahne olan, Doku Kumaş Tasarım Yarışmamızın finalini gerçekleştirdik. Halı İhracatçıları Birliğimizin düzenlediği Tasarlayın Dokuyalım Makine Halısı Tasarım Yarışmasıyla gençlerimizin neler başardığını bir kez daha gördük. SIAL Paris Fuarında Hububat Birliğimizin de iştirakleriyle Türkiye Gıda İhracatçıları olarak stant açtık. Hem Hububat Birliğimiz hem de Kuru Meyve Birliğimiz stant açan üyelerimizi ziyaret ederek istişarelerde bulundu. Tex-Stain Tekstilde Sürdürülebilirlik URGE Projesi kapsamında firmalarımızla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunduk. Bunların yanı sıra birçok online ve yüz yüze eğitim gerçekleştirdik. Biz biliyoruz ki ne kadar faaliyet yaparsak, ihracatçılarımızla bir araya gelme kendimizi ifade etme fırsatı bulursak o kadar gelişecek ve dönüşüme birlikte ayak uydurabileceğiz. Hep birlikte, ’çağı takip etmemiz gerek’ sözünün ötesine geçmeliyiz. Çağın direkt içinde olmalıyız, dünyadaki en büyük inovasyonun, kaynakların doğru kullanılması olduğunu ve doğru işi, doğru kişinin, doğru zamanda yapması gerektiğini unutmamalıyız. Bu yüzden her zaman daha ileriye ulaşmak için ihracatçılarımıza destek olmaya ve faaliyetlerimizi artırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.