POLİTİKA - 18 Kasım 2024 Pazartesi 17:03 | Son Güncelleme : 18 Kasım 2024 Pazartesi 17:05

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirve’sinde resmi törenle karşılandı

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nin yapılacağı Modern Sanat Müzesi'nde resmi törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için dün akşam saatlerinde Brezilya’nın Rio de Janeiro kentine ulaşmıştı. Dün Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva ile görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ise G20 Liderler Zirvesi’ne katılacak. Zirve öncesi liderler tek tek karşılandı. Zirveye katılmak üzere alana eşi Emine Erdoğan’la birlikte gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva tarafından resmi törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirve’sinde resmi törenle karşılandı

Zirvenin gerçekleştirileceği Modern Sanat Müzesi'ndeki oturumlara katılacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili görüşmeler de gerçekleştirecek. Erdoğan’ın görüşmelerinde ikili ilişkilerin yanı sıra İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırıları ele alması bekleniyor.

Üç farklı oturum düzenlenecek

Latin Amerika’nın en kalabalık ve en büyük ülkesi Brezilya, 19 üye ülkenin yanı sıra Afrika Birliği ve Avrupa Birliği liderlerinin katılımıyla G20 Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Bu yıl “Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen İnşa Etmek” temasıyla düzenlenen zirve kapsamında “Sosyal Kapsayıcılık İle Açlık Ve Yoksullukla Mücadele”, “Küresel Yönetişim Kurumlarının Reformu” ve “Sürdürülebilir Kalkınma Ve Enerji” başlıklı üç oturum yapılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirve’sinde resmi törenle karşılandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ali Kuşçu eserler sergisine katıldı İstanbul Rami Kütüphanesi’nde düzenlenen "Semerkant’tan İstanbul’a Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi", Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı törenle açıldı. Türk tarihinde astronomi, fizik, matematik gibi birçok alanda çalışmalar yaparak bilime öncülük yapan Ali Kuşçu’nun vefatının 550. yıl dönümü münasebetiyle hazırlanan "Semerkant’tan İstanbul’a Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi", Rami Kütüphanesi’nde açıldı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (YEK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından hazırlanan serginin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ve akademisyenler katıldı. “Bu bakış ve anlayış İstanbul’u bilim, kültür ve sanatın merkezi yapmıştı” Programda konuşan Bakan Ersoy, “İster bir beylik, ister Selçuklu ve Osmanlı gibi bir cihan devleti olsun Türkün yönetimi altında, töremizin gereği olarak âlim daima el üstünde tutulmuş, baştacı edilmiştir. İlim, Türk-İslam medeniyetinde her şart altında aranıp bulunması, âlim ise himaye ve muhafaza edilmesi gereken bir hazine olarak görülmüştür. Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmed, cihan sultanlığının yanında ilim sahasında da zamanının çok ötesinde bir lider, çok iyi yetişmiş ve sürekli kendini geliştirme, araştırma ve öğrenme çabasında olmuş eşsiz bir insandı. Bu bakış ve anlayış İstanbul’u bilim, kültür ve sanatın merkezi yapmıştı. Ali Kuşçu da Akkoyunlu elçisi olarak geldiği İstanbul’da bizzat Fatih tarafından kalmaya ikna edilmiş; bu büyük âlim üzerine aldığı vazifeyi tamamladıktan sonra gelip İstanbul’a yerleşmiştir” dedi. “İfade etmeliyim ki eski âlimlerimizin adanmışlığı beni her daim şaşırtmaktadır” Bakan Ersoy, “Uluğ Bey gibi, Kadızâde-i Rûmî ve Kâşî gibi çağın en önde gelen âlimlerinin ilim ocağında pişen ve yetişen Ali Kuşçu, matematik, astronomi, dil bilgisi, kelam ve fıkıh alanlarında eserler vermişti. İfade etmeliyim ki eski alimlerimizin adanmışlığı beni her daim şaşırtmaktadır. Günümüz imkânlarından çok çok uzak koşullar altında kendisini çok farklı alanlarda yetiştirebilmek, yetinmeyip bu sahalarda eser vermek ve bunun da ötesinde öncü olmak, ufuk açmak; asırlar sonra bile söylediğin sözün, ortaya koyduğun bilginin geçerli olmasıdır. Bizim medeniyetimizde bu silsile o denli uzun, isimler ve çığır açtıkları alanlar o kadar fazla ki insan hayret ve hayranlık duygusunu üzerinden atamıyor” şeklinde konuştu. “Çocuklarımızın ve gençlerimizin varisleri oldukları muazzam medeniyet mirasını inşa edenleri bilmesi elzem” Bakan Ersoy, “Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin varisleri oldukları muazzam medeniyet mirasını inşa edenleri bilmesi elzem. Eğer optik deyince İbnü’l-Heysem, algoritma deyince El Hârizmî, robotik deyince Cezeri, tıp deyince İbn-i Sina, bulaşıcı hastalıklarla imtihan edildiğimiz günümüzde Akşemseddin, yaşadığımız atom çağında Cabir bin Hayyan gibi isimler çocuklarımızın aklına gelmiyorsa; Newton ve Galileo biliniyor ama Birunî bilinmiyorsa hepimizin şapkamızı önümüze koyup düşünmesi gerekir. Bakanlık olarak kültür, sanat, tarih, bilim gibi farklı başlıklarda yürüttüğümüz her projede, inşa ettiğimiz her eser ve gerçekleştirdiğimiz her etkinlikte bu husus daima önceliklerimizden biri olmuştur. Ziyaretçilerimizi bilgilendirmek kadar öğrenmeye, araştırmaya dair kişisel bir merak uyandırmak bizim için değerlidir. Kültür-sanat merkezlerimizden müze ve kütüphanelerimize geliştirdiğimiz uygulamalar, eğitim çalışmaları, sempozyum, söyleşi ve konferanslar ve elbette sergiler öğrenmeye dair bir teşvik olarak değerlendirilebilir” dedi. “Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kâğıt ve mürekkepten oluşmaktadır” Bakan Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımızın nasıl bir mirasın sorumluluğunu omuzladığını da bu noktadan hareketle daha iyi anlayabiliriz. Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kâğıt ve mürekkepten oluşmaktadır. Kelime kelime, sayfa sayfa yüzlerce yıllık birikimi yaşatma, yayma ve geleceğe aktarma görevini yerine getirmek kolay değildir. Zarar görmesi endişesiyle sayfalarına dokunmaktan çekindiğimiz, kimi zaman ikinci bir nüshası dâhi olmayan el yazmaları bugün en iyi şekilde restore ediliyor, tıpkıbasımlarla çoğaltılıp yayınlanıyor ve dijitalleştirilip en güvenli şekilde herkesin kullanımına sunulabiliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz ise, “Ali Kuşçu’nun bizim tarihimizdeki yeri astronomi ve matematik alanındaki şahsiyet olmasıyla öne çıkıyor. Fakat Fatih Sultan Mehmet gibi Türk tarihinde emsali bulunmayan bir büyük padişahın ilgisine mazhar olması, özel davet ile getirmesi, çevresi ile birlikte geldiği topraklara gelmesi ve geldiği coğrafyanın ilim, düşünce fikrini geliştirmesi itibarıyla Osmanlı eğitim sisteminde de önemli bir yeri oldu” dedi. Konuşmaların ardından Bakan Ersoy ve beraberindekiler toplu hatıra fotoğrafı çekildi.