EKONOMİ - 02 Kasım 2024 Cumartesi 14:27

Kışın ısıtacak, yazın serinletecek pazar yerinin açılışını Bakan Yumaklı yaptı

A
A
A
Kışın ısıtacak, yazın serinletecek pazar yerinin açılışını Bakan Yumaklı yaptı

Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde 56 milyon TL bütçe ile ısıtmalı ve soğutmalı olacak şekilde inşa edilen kapalı pazar yerinin açılışı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımı ile yapıldı. Törende konuşan Bakan Yumaklı, “Tarım ve Orman Bakanlığı olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan birisi, halkımızın güvenilir gıdaya ulaşması. Bu amaçla tarladan sofraya kadarki bütün süreçlerin içerisinde varız, olmaya da devam edeceğiz” dedi.


Devrekani Belediyesi ile Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) çerçevesinde finansmanı karşılanan Devrekani Belediyesi Isıtmalı-Soğutmalı Kapalı Pazaryeri’nin inşası sona erdi. Yaklaşık 56 milyon TL maliyetli olan Devrekani Belediyesi Kapalı Pazaryeri, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) tarafından finansmanı sağlanan ve özellikle kış mevsiminde olumsuz hava şartlarının yaşandığı ilçede büyük bir ihtiyacı karşılayacak pazar yerinin açılış törenine Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten, Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, ilçe belediye başkanları, siyasi parti ve STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.



"Kışın vatandaşlarımız alışveriş yaparken zorluk çekiyordu"


Törende konuşan Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, açılışı yapılan pazar yerinin ilçedeki önemli bir sorunu çözdüğünü belirterek, “Rabbimize şükürler olsun ki kış mevsimde çalışılmayan günleri dışarıda bırakarak 5 ay gibi bir sürede inşaatını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Pazarımızın projelendirilmesi, yapım işinin gerçekleştirilmesi sizlerin destek ve katkıları ile oldu. Bu süreç içerisinde birçok diplomatımız, siyasi büyüğümüz destek verdiler. Hepsinden Allah razı olsun. Pazar yerimizde toplam 15 bin metreküp hafriyat çalışması, 250 ton çelik ve 3 bin metreküpe yakın bir beton kullandık. Hafriyatını Bakanlığımız ve Belediyemizin yapmış olduğu iş birliği anlaşması çerçevesinde gerçekleştirdik. Civar ilçelerdeki belediyelerimizin, İl Özel İdaremize bize çok büyük katkıları oldu, onlara da teşekkür etmek istiyorum. Kısa sürede hayata geçirdik ve tüm kapasiteyle çalıştığında 250’ye yakın esnafımız bu pazar yerimizde tezgah açabilecek. Aynı anda, 2 bin-3 bine yakın vatandaşımız alışveriş yapabilecek. İlçemiz çok soğuk. İlçede vatandaşlarımız kışın alışveriş yaparken zorluk çekiyordu, pazar yerinde çeşitli zorluklar yaşıyorduk. Şu an itibaren pazarımıza geçmemizle bu olumsuzluğu da bir tarafa bırakmış olacağız” dedi.


50 milyonun üzerinde bir bütçe ile projenin inşa edildiğini belirten Altıkulaç, finansmanın hibe olarak sağlandığını ifade ederek başta Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.



"Gözde ilçelerde görebileceğimiz bir pazar yerine sahip olduğumuzu görüyorum"


Daha sonra konuşan AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, “Her ihanet milli birlik ve beraberliğimizi daha da perçinlemekte, bizleri daha da birbirimize bağlamakta. TUSAŞ saldırısının olduğu gün, bir çalışan arkadaşımız bizi çok etkileyen bir cümle kurarak, ‘hainlere inat daha çok çalışacağız’ demişti. Biz de Türk milleti olarak hep diyeceğiz ki ‘hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz.’ Devrekani’de de daha çok çalışmanın, üretmenin gayretinin neticesinde bugün pazar yerinin açılışını yapacağız. Pazar yerimiz, uluslararası ve yerel iş birliğinin güzel bir örneği. İncelemediğimiz zaman, metropollerde, gözde yerlerde görebileceğimiz bir pazar yerine sahip olduğumuzu görüyorum. Ben tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Gerek üreticimiz gerek tüketicimiz yılın her mevsiminde aynı konforda alışveriş yapabilecek” diye konuştu.



"Sürdürülebilir, verimli, kaliteli ürünlerinin üretilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız"


Daha sonra sözü devralan Bakan Yumaklı, en çok önemsedikleri konular arasında gıda güvenliğinin yer aldığını kaydederek, “Kastamonu’nun 19 ilçesini, Türkiye’nin 922 ilçesini ve 81 ili 22 yılda yaptığımız gibi eserlerle donattık, donatıyoruz, donatmaya devam edeceğiz. Bu yolda bizlere destek, cesaret veren, liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum. Bizler Tarım ve Orman Bakanlığı olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan birisi, halkımızın güvenilir gıdaya ulaşması. Bu amaçla tarladan sofraya kadarki bütün süreçlerin içerisinde varız, olmaya da devam edeceğiz. Biz bir yandan gıda denetimleri yaparak halkımızın sağlığı ile oynayanların gözünün yaşına bakmayacağız diğer yandan da Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında sürdürülebilir, verimli, kaliteli ürünlerinin üretilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız, yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin bugün ürettiği tarımsal hasıla itibari ile Avrupa’da birinci sırada olması, dünyadaki ilk 10 ülke arasında olması bu anlamda tesadüf değildir. Bizler bunu sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



"2006 yılından bu yana kırsal kalkınma yatırımlarına 629 projeyle destek vermişiz"


Kırsal kalkınma yatırımlarının artarak devam edeceğini kaydeden Yumaklı, “Devrekani, Kastamonumuzun önemli hayvansal üretim merkezlerinden bir tanesi. Bu altyapısını güçlendirmeye devam edeceğiz. Kendi özelliğine göre, 19 ilçede farklı projelerin açılışını sizlerle yapmış olacağız. 2006 yılından bu yana, bugün de yapmış olduğumuz gibi kırsal kalkınma yatırımlarına 629 projeyle destek vermişiz. Bunların sayısı da inşallah artacak. Tek başına bu tesislerin hiçbir önemi yok. Çünkü sizlerin alınteriniz, emeğiniz ve gayretiniz ile bunun içini doldurmuş olacaksınız” ifadelerini kullandı.



"ORKÖY projeleriyle 210 ailemize yaklaşık 40 milyon liralık hibe ve destekler sağlandı”


Devrekani ilçesinde ve Kastamonu’da yapılan tarımsal yatırımlarla ilgili de bilgi veren Yumaklı, “Devrekani’de bitmek üzere olan Hayvancılık Organize Tarım Bölgesi’ni de inşallah hizmete açacağız. Bu bölgede hayvancılığın daha entegre sistem haline getirerek daha katma değerli hale gelmesini sağlayacağız. 19 milyon metreküp kapasiteli Kulaksızlar Barajı’nı hizmete aldık. Bu baraj sayesinde 52 bin dönümlük yer şu anda sulamaya açılmış durumda. Yine 740 bin metreküplük Alibeyoğlu Barajı’nın da gövde olgusu tamamlandı. İnşallah 2025 yılında su tutmaya başlayacağız. Kastamonu’nun orman köylüsü ağırlıklı bir şehir olduğu için ORKÖY projeleriyle de 210 ailemize yaklaşık 40 milyon liralık hibe ve destekler sağlandı” dedi.


Konuşmaların ardından pazar yerinin açılışı dualarla yapıldı.



Kışın ısıtacak, yazın serinletecek pazar yerinin açılışını Bakan Yumaklı yaptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.