EKONOMİ - 18 Kasım 2024 Pazartesi 18:06

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Üç kredi kuruluşunun iki kademe not artırdığı tek ülke Türkiye”

A
A
A

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Üç tane kredi derecelendirme kuruluşunun iki kademe not artırdığı bir dönem yaşadık. Türkiye bu anlamda tek ülke. Mayıs ayında 75,5 seviyesine gelen enflasyon şimdiye geldiğimiz noktada ise 48,6 olarak belirlendi. Yani 27 puan bir azalma söz konusu. Bu düşüş önümüzdeki süreçlerde de devam edecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Denizli’de Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi. Son ekonomik verileri paylaşan Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin enerji başta olmak üzere bir takım ürünleri zorunlu olarak ithal ettiğini söyledi. Geçmiş döneme oranla ekonomik olarak daha ılımlı ilerlendiğini belirten Yılmaz, “Gelecek yıla ilişkin tüm bunları dikkate aldığımızda yüzde 4 civarında bir büyüme bekliyoruz. 2026 ve 2027 yıllarında ise yüzde 4,5 ve 5 gibi büyümelerle dünya ortalamasının üstünde bir büyüme performansıyla yolumuza devam edeceğimize inanıyoruz. Bu yılın sonunda milli gelirimiz dolar bazında 1,3 trilyon doları geçecek olarak görülüyor. Kişi başına milli gelirimiz ise bu yıl sonu itibarıyla 15 bin doları aşmış olacak. 2027 hedefimiz ise 1,8 trilyon dolar bir ekonomik büyüklük ve kişi başı milli gelir 20 bin dolar olacak şeklinde özetlenebilir” dedi.

İstihdamda da artış yaşandığını vurgulayan Yılmaz, “2024 Eylül ayında bir yıl önceki eylül ayına oranla 1,1 milyon istihdamımızda bir artış var. Bu gerçekten çok takdir edilmesi gereken bir gelişmedir. Toplamda ise 32,8 milyon kişiye ulaşılmıştır. İşsizlik oranımız ise uzun bir süredir tek haneli şekilde ilerlemeye devam ediyor. En son yüzde 8,6’ydı. Önümüzdeki süreçte ise her yıl ortalama 750 bin civarında bir istihdam ile tek haneli rakamların devam etmesini bekliyoruz. Tabii ki dönemsel yükselişler her zaman olabilir ama istihdam piyasamızda bir canlılık olduğunu ifade edebiliriz” şeklinde konuştu.

“İhracatta yılsonu itibarıyla da 264 milyar dolara ulaşacağımızı öngörüyoruz”

Türkiye tarihine bakıldığında kalkınmanın önündeki en büyük sorunun cari açık meselesi olduğunu ve cari açığın korunmasının önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, geçen yılın ortalarında yüzde 6’lara çıkan cari açığın 2024 eylül ayı itibarıyla 9,7 milyar dolara düştüğünü söyledi. Yıl sonu ihracat beklentilerini açıklayan Yılmaz, “İhracatta 262,3 milyar dolara geçmiş durumdayız. Yıl sonu itibarıyla da 264 milyar dolara ulaşacağımızı öngörüyoruz. Mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatının büyük bir önemi var. Turizm özellikle çok iyi gidiyor. Turizmde ilk 9 aydaki artış yüzde 6,6 ve 12 aylık geriye gittiğinizde 58,8 milyar dolara ulaşmış durumdayız. Yıl sonu itibarıyla muhtemelen 60 milyar dolar hedefimiz vardı, ulaşacağız gibi görünüyor. Turizmde işler gerçekten çok iyi gidiyor. Turist sayısında da 61 milyona yakın bir sayı ile bu yılı kapatacağız gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

“Üç kredi kuruluşunun iki kademe not artırdığı tek ülke Türkiye”

Kur korumalı mevduat rakamlarını paylaşan ve enflasyondaki son süreci anlatan Yılmaz, “Diğer bir husus ise risk göstergelerinde azalma. Önce enflasyonda zeminin güçlendirilmesi gerekiyor. Yani cari açığı düşüreceksiniz, bütçe açığını düşüreceksiniz ki sağlam zeminde enflasyonla mücadele olsun. Biz de üç safhaya ayırdık: Geçiş süreci, dezenflasyon süreci ve kalıcı istikrar dönemi. Geçiş sürecini bu haziran itibarıyla bitirdik. Rezervlerimizde çok ciddi bir şekilde artış oldu. Geldiğimiz noktada 8 Kasım itibarıyla brüt rakamlarımız 157,3 milyar doları aşmış durumda. Kur korumalı mevduat (KKM) geçen yılın ağustos ayında 126 milyar dolarmış. 8 Kasım itibarıyla 37,9 milyar dolara kadar düşmüş durumda. Her geçen gün KKM erimeye devam ediyor. Bunu da finansal piyasaları bozmadan gerçekleştiriyoruz. Risk birimleri düştü. Geçen yıl 703 baz puan olan ülke risk primimiz 14 Kasım itibarıyla 259 baz puana inmiş durumda. Üç tane kredi derecelendirme kuruluşunun iki kademe not artırdığı bir dönem yaşadık. Türkiye bu anlamda tek ülke. Mayıs ayında 75,5 seviyesine gelen enflasyon şimdi geldiğimiz noktada 48,6 olarak belirlendi. Yani 27 puan bir azalma söz konusu. Bu düşüş önümüzdeki süreçlerde de devam edecek. Gelecek yılın sonbaharına geldiğimizde ise büyük oranda artık enflasyondan bahsetmeyeceğiz. Tek haneli rakamlara gelene kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.

“2023 yılındaki 5,2’lik cari açığımızın 3,6’sı deprem harcaması”

2023 yılı bütçesini zorlayan en büyük faktörün 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kentte yıkıma yol açan depremler olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Geçen yılın ortalarında bütçede zorlu bir perspektifimiz vardı. Emekliliğe hak kazananlara dönük yaptığımız düzenlemelerin bütçeye getirdiği yük. Personele enflasyonun üzerinde önceki bütçede hesaplanmamış artışların getirdiği yük. En önemlisi ise deprem, tarihimizin en büyük depremini yaşadık. 11 ilimizi, 14 milyon nüfusu etkileyen deprem. O dönemki hesaplarımızla 104 milyar dolarlık ek bir maliyet getirdi. 2023 ve 2024’te 2,5 trilyon Türk Lirası deprem için ödenek tahsis ettik. Bu en gelişmiş ekonomileri zorlayacak bir miktardır. Buna rağmen bütçe açığımızı geçen yıl milli geliri oranla yüzde 5,2’de tutmayı başardık. Bu yıl başlangıçta 6,4 demiştik ama gelinen noktada yüzde 4,9 gibi bir rakamla kapatacağımızı düşünüyoruz. Geçen yılki 5,2 açığın 3,6’sı deprem harcaması. Depremi çıkardığınız zaman geçen yılın bütçe açığı milli gelire oranı yüzde 1,6. Bunun olumlu tarafı ise şudur ki deprem harcamaları geçici harcamalardır. Büyük oranda yatırım niteliğindedir. Dolayısıyla yapısal bir bozulma oluşturmaz, dönemsel etki yapar. Bir süre sonra deprem harcamalarının bütçemizden çıkacağını göreceğiz. Önümüzdeki yıl deprem etkisi bütçemizde yarı yarıya düşecek. Bütçemiz çok daha rahatlayacak. Gelecek yıl 3 civarında bütçe açığı öngörüyoruz. Denizli’nin ihracatıyla, yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle bu perspektife güçlü destek veren illerden bir tanesi olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Denizli’de merkezi bütçe ile devam eden yatırımlar anlatıldı

Denizli’de sağlık, ulaşım ve hizmet sektörleri gibi diğer alanlarda merkezi bütçe ile devam eden yatırımlardan bahseden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Denizli’de sağlık sektöründe önemli yatırımlar yürütüyoruz. Bin yataklı Denizli Şehir Hastanesi, 425 yataklı iki adet 2. basamak sağlık tesisi, 16 adet 1. basamak sağlık tesisi, Diş Hekimliği Fakültesi Uygulama Hastanesi projesi gibi önemli projelerimiz var. Şu anda Gölhisar-Acıpayam ovası sulaması ikinci kısım işi programımızda ve bu yıl itibarıyla tamamlanacak. 795 milyon liralık bir proje, 2 bin 881 hektar alanı sulayacak. 333 milyon lira maliyetli Buldan sulaması 2. kısım işini ise yüzde 80 tamamlamış bulunmaktayız. Çok önemli projeler hayata geçirildi. Ulaştırmada önemli projelerimiz devam ediyor. Toplamda 1,4 milyar liralık proje olan Muğla-Kale-Tavas yoluna bu yıl 660,3 milyon TL ödenek ayırmışız. Proje tutarı 4,9 milyar lira olan BSK Tek Tüp Karayolu Tüneli projemize 325 milyon lira ödenek ayırmışız. Salihli-Alaşehir-Buldan yolu için yıllık 70 milyon lira, Nazilli-Horsumlu-Karacasu-Tavas yolu için 60 milyon lira, Çivril-Işıklı için 60 milyon lira, Acıpayam-Antalya ayrımı için 30 milyon lira bütçe ayırmışız” dedi.

Bütçe dışından kamu-özel iş birliği modeliyle sürdürülen iki önemli projeye dikkat çekmek istediğini dile getiren Cevdet Yılmaz, “Bütçe dışında kamu-özel iş birliği modeliyle yürüttüğümüz projeler var. Pamukkale Dijital Deneyim Müzesi uygulama projesi ilgili Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmış olup, uygulama çalışmaları devam ediyor. Denizli-Aydın Otoyolu projesi var. Bu projenin tutarı 1,9 milyar dolar. Büyük oranda tamamlandı, bir takım iyileştirme çalışmaları sürüyor. Muazzam bir zaman tasarrufu sunan bir proje” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında gerçekleşen iş dünyası buluşmasına Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, Babadağ Belediye Başkanı Murat Kumral, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Ali Erbeği, AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, il protokolü ve iş dünyası temsilcileri katıldı.

Fadıl Kösedağ - Burak İlemin


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan çetesi davasında sanıklar savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal nedeniyle ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ üyeleri hakim karşısına çıktı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak, hazırlanan fezleke Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırlanan iddianameyi Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlandı. Konferans salonunda görülen duruşmada cumhuriyet savcısı, baroların ve siyasi partilerin davaya katılma taleplerinin reddedilmesini talep etti. Mahkeme, tüm katılma taleplerinin reddine karar verdi. Söz verilen sanık Fırat Sarı, “Söyleyecek bir şeyim yok” dedi. “Yapılan yanlışlıklar, usülsüzlükler var” Savunma için söz verilen tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, “Bazı konularda üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Sadece telefon tapeleri üzerinden bir bilirkişi raporu hazırlanmış. Yaklaşık 10 yıldır hemşire olarak görev yapıyorum. Dönem dönem farklı hastanelerde çalıştım. Sanıkların çoğu arkadaşımdı. Hepimiz sağlık sektöründeyiz zaten. Fırat Sarı’yı Reyap Hastanesi’nden tanıyorum. Bazı sistemlerde yapılan yanlışlıklar, usülsüzlükler var. Ben 10 senedir çalışıyorum. Evrak üzerinde oynamalar hep yapılıyordu daha fazla para almak için. Sistemde detaylı bakıldığında binlerce şikayet göreceksiniz. Ben bir kuruş fazladan para kazanmadım. Şu an İstanbul’da özel hastanelerin yüzde 80-90’ınında bebek yoğun bakımda doktor durmuyor. Sistem bu şekilde. Bizim neden müdahale ettiğimiz söyleniyor. Müdahale etmezsek yine suçluyuz. Benim hiçbir şekilde ailelerle para alışverişim olmadı. Eşzamanlı denetim yapıldı. Denetim sırasında kimseden emir almadım. İyi hasta, kötü hasta şeklinde şablonlarımız vardı. Bunlar gerçeğe aykırı mıydı diye sorarsanız evet gerçeğe aykırıydı. Ama SGK sistemine geçmiyorduk bunları” dedi.
Samsun Cezaevinden izinli çıkıp evine gelen akrabasını bacağından vurarak ölüme terk ettiği iddiasıyla tutuklandı Samsun’da cezaevinden izinli çıkıp evine gelen akrabasını tabancayla dizinden vurarak ölüme terk ettiği iddiasıyla gözaltına alınan şahıs çıkarıldığı mahkemece tutuklanrken, 1’i adli kontrol şartıyla olmak üzere 2 kişide mahkemece serbest bırakıldı. Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Çakırlar Yalı Mahallesi’nde 17 Kasım gecesi saat 02.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 2017 yılında Samsun’da bir müteahhidin damadı tarafından öldürülmesi olayıyla ilgili tutuklanan 3 kişiden biri olan ve yargılandığı mahkemece 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Bora K.(49), 7 yıldır bulunduğu cezaevinden izinli olarak çıktı ve cezaevi arkadaşı Batuhan Ö.(28) ile kendi evinde buluştu. Burada alkol alan arkadaşlardan ev sahibi Bora K.’nin aynı binada oturan akrabası Kani Timur Ünal (52) da aynı eve geldi. İddiaya göre, çıkan tartışmada Bora K., Kani Timur Ünal’ı tabancayla ateş açarak sağ dizinden yaraladı. Bu sırada eve Arife B.(22) adlı kadın da geldi ve Ünal’ı evde yaralı olarak gördü. Yaralı akrabasını evde bırakan Bora K. ile Batuhan Ö. ve Arife B. evden ayrıldı. Bora K. geceyi gittiği otelde geçirdi. Batuhan Ö. aldığı alkolün etkisinden kurtulduktan sonra vicdan azabı duyduğunu belirterek polise ihbarda bulundu. Olaydan 20 saat sonra Bora K.’nin evine çilingir yardımıyla giren Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bacağından vurulan Kani Timur Ünal’ı kan kaybından ölmüş olarak buldu. Polis, Bora K.’yi kaldığı otelde yakalayarak gözaltına aldı. Olayla ilgili Batuhan Ö. ve 1 çocuk annesi Arife B. de gözaltına alındı. Bora K., ölen akrabasının kazara kendi kendini vurduğunu ileri sürdü. Batuhan Ö. de ölen şahsı Bora K.’nin vurduğunu iddia etti. Cinayet Büro Amirliğinde sorguları tamamlanan 3 kişi bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Savcıya ifade veren Bora K. ve Batuhan Ö. tutuklanmaları talebiyle, Arife B. ise adli kontrol şartıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Batuhan Ö.," Kendisine ’Abi ambulansı arayalım, adam ölecek’ dedim. İzin vermedi. Timur vurulduktan sonra dahi bir tepki vermedi. Koltukta oturmaya devam etti. Timur vurulduktan 10 dakika kadar sonra Arife bana mesaj attı. Arife geldi. Çantasını evde unuttuğunu söyledi. Ben eve çıkamayacağımı söyledim. Evde yaşanan olayı anlattım. Kendisi eve çıktı, aradan 7-8 dakika sonra geri geldi. Evde ne olduğunu sordum.Adamın yerde yattığını söyledi. Arife ile birlikte olay yerinden ayrıldık. Sonrasında uzaklaşırken ambulansı Arife’nin telefonundan aradık. Açık adresi bilmediğimiz için sadece o tarafa doğru bir yönlendirme yaptık.Evden çıkıp Arife’yi beklediğim esnada korkup panik yaptığım için kendim polisi veya ambulansı arayamadım. Ertesi gün öğrendiğim kadarıyla olay ortaya çıkmamıştı. Bunun üzerine kolluk kuvvetlerini arayarak polisleri olayın yaşandığı yere götürdüm. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ederim" dedi. Bora K.’ Olayın meydana geldiği ev bana aittir. Batuhan ile açık infaz kurumunda birlikte kalmamız nedeniyle tanışmaktayız. İkimizde izindeydik.O benden bir hafta önce izine ayrılmıştı. Yazlıkta buluşmaya karar verdik. Olay günü Batuhan ile konuştuğumuzda iki kız arkadaşı olduğunu söyledi. Bulundukları yere araba gönderterek üçünü aldırttım. Dördümüz beraber olayın meydana geldiği eve gittik. Uzaktan akrabam olan Timur Ünal da eve geldi. Eve geldiğinde kendisi aşırı alkollüydu. Evde 5 kişiydik. Bir müddet sonra hatırladığım kadarıyla Damla isimli kişi evden tek başına ayıldı, Arife, ben, Batuhan ve Timur olarak evde oturup sohbet etmeye başladık. Alkolün de etkisiyle Timur duygusallaşmaya başladı. Batuhan ve Arife de evdeydi, evin içerisinde farklı yerlere gidip geliyorlardı, bir müddet sonra belinden bir silah çıkarttı. Oynamaya başladı. ’Senin hasmın varsa, bizim de hasmımız var’ dedi. Ben kendisine ’Silahla oynama’ dedim. Bu esnada bir el silah sesi geldi. Ben kendime baktım, vurulup vurulmadığımı kontrol ettim. Çünkü yanımda oturuyordu. Vurulmaktan endişe ettim. Timur’a baktığım zaman ayağında kan olduğunu gördüm. ’Niçin dikkat etmiyorsun’ dedim. ’Ambulansı arayalım’ dedim. O da ’Ambulans gelirse poliste gelir. Daha silahın parasını ödeyemedim. Silahı kaptırırım’ dedi. Yerlerde kan vardı. Onu ima ederek eski medikalci olduğunu evi toplayabileceğini söyledi. Ben de evde kalmak istemedim. Bu esnada ben de aşırı alkollüydüm. Ses duyulmuştur, polis gelir düşüncesiyle silahı bana vererek ’Al bunu götür’ dedi. Hatırladığım kadarıyla ben evden Batuhan ve Arife ile birlikte çıktık. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kesinlikle maktulü ben vurmadım. Silah bana ait değildir, Timur’a aittir. Yaklaşık 8 yıldır cezaevindeydim. Suçtan uzak durmaya çalıştığım için böyle bir olayla karşılaştığımda tam da sonuçlarını öngöremem nedeniyle Timur’un kendisini vurması üzerine ve kendisinin halledebileceğini söylemesi üzerine evden ayrıldım. Batuhan’ın beyanını kabul etmiyorum. Timur ile aramda bir husumet yoktur. Niçin ben Timur’a vurayım. Batuhan’ın kendisini kurtarmak amacıyla o şekilde beyan verdiğini düşünüyorum" diye konuştu. Bora K.,’nin avukatı Mehtap Çelikten ise," Suçlamaları kabul etmiyoruz. Maktül müvekkilimin uzaktan akrabasıdır. Aralarında herhangi bir husumet bulunmamaktadır. Bu eylemin müvekkilim tarafından gerçekleştirdiğine dair de bir delil bulunmamaktadır. Arife’nin işbu sorguda okunan sorgu beyanındaki birçok husus kolluk ve savcılık aşamasında belirtilmemiş ekleme yapılmış hususlardır. Müvekkilimin atılı suçu işlemesi veya ambulans gelmesini engellenmesi için herhangi bir sebebi yoktur. Olay anında müvekkilin aşırı derecede sarhoş olup diğerleri Batuhan ve Arife olmak üzere iki kişidir ve polisi aramak ve ambulansı çağırmak için izin almaya ihtiyaçları bulunmamaktadır. Diğer şüpheli Batuhan’ın ise gerek kendisine gerekse kız arkadaşı Arife’yi kurtarma amacıyla okunan surette ifade verdiği ortadadır. Eğer Arife ve Batuhan da müvekkil gibi ifade verse yani maktulün kendisini vurduğunu ifade etselerdi bu kişilerde aynı suç kapsamında şuan tutuklamaya sevk edileceklerdi ve atılı suçtan yargılanacaklardı. Kendilerini korumak amacıyla müvekkil hakkında ifade verdikleri ortadadır" şeklinde konuştu. Nöbetçi mahkeme Arife B.’nin serbest bırakılmasına karar verdi. Bora K. mahkemece tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderilirken, Batuhan Ö. ise mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (MAY-
İstanbul CHP MYK ikinci kez Esenyurt’ta toplandı Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), MYK toplantısını yine Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda yaptı. Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlık yaptığı toplantının ana gündem maddesini Özer hakkında başlatılan soruşturma oluşturdu. CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı, Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlığında Esenyurt İlçe Teşkilatı binasında yapıldı. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Genel Başkan Özel, “Parti tarihinde bir ilçe binasında yapılan üçüncü MYK toplantısını gerçekleştirdik. İlki Soma faciasının yıl dönümünde Soma’da yapılmıştı. Onun dışında Esenyurt’taki ikinci Merkez Yürütme Kurulu Toplantımızı gerçekleştirmeye geldik. Belediye meclis üyelerimiz artık belediye içerisinde partimize ayrılan salondadır. Meclis üyelerimizin belediyede olmaları ve denetleme görevlerini yapmaları çok önemli bir kazanımdır. Bundan sonra ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ne diğer belediyelerimiz Esenyurt’u bir dakika yalnız bırakmayacak ve sürekli bir elimiz ve gönlümüz Esenyurt’ta olacaktır” dedi. Özel, “Bundan sonra bir il örgütü, bütün seçilmişleriyle, il başkanı, ilçe başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri, il, ilçe yönetimleri ile birlikte her iki günde bir il Esenyurt’ta olacaktır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta tekstil atölyesinde yangın: Dumandan etkilenen şahsa dakikalarca kalp masajı yapıldı İstanbul Esenyurt’ta bir tekstil atölyesinde yangın çıktı. İş yeri kısa sürede alevler içinde kalırken, dumandan etkilenerek ağır yaralanan 2 kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yangının çıktığı binanın bitişiğindeki 5 bina tahliye edildi. Yangın, akşam saatlerinde Esenyurt ilçesi Namık Kemal Mahallesi Tonguç Baba Caddesi üzerindeki 5 katlı binanın zemin katında bulunan tekstil atölyesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, iş yerinde çıkan yangında alevler kısa sürede büyürken, dumanlar tüm binayı sardı. İhbar üzerine olay yerine Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Başakşehir ilçelerinden çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen polis çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangının üst kata sirayet etmesi sonucu dumandan etkilenen 2 kişi ağır yaralandı. Sağlık ekipleri yaralılardan birine dakikalarca kalp masajı yaparak hayata döndürmeye çalıştı. Yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının ağır olduğu öğrenildi. Polis ekipleri, yangının çıktığı binanın bitişiğinde bulunan 5 binadaki vatandaşları da tahliye etti. Ekiplerin yaklaşık 1 saatlik müdahalesinin ardından yangın kontrol altına alındı. Yangının kesin çıkış nedeni yapılacak incelemenin ardından belli olacak. Yangınla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Tekirdağ Süleymanpaşalı minik cimnastikçilerden büyük başarı Süleymanpaşa Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü, farklı branşlarda elde ettiği başarılarla dikkat çekmeye devam ediyor. Süleymanpaşa Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Cimnastik Takımı, İstanbul Sancaktepe’de düzenlenen 2024 Cimnastik Kadınlar Kulüpler Arası Minikler Türkiye Şampiyonası’nda bronz madalya kazandı. 15-16 Kasım tarihlerinde TCF İstanbul Sancaktepe Kamp Eğitim Merkezinde gerçekleşen organizasyona, 9 grupta Türkiye genelinden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 51 kulüp katıldı. Sporcular; Bekleme, Atlama Masası, Barfiks, Denge ve Yer olmak üzere beş farklı kategoride hünerlerini sergiledi. Defne Gören, Arya Ayan, Eda Bayol, Damla Çakır ve Gizem Özcan’dan oluşan Süleymanpaşa Belediyesi Cimnastik Takımı, 7. Grup’ta mücadele etti. Antrenörler Mustafa Elik ve Yasemin Gayır’ın önderliğinde topladıkları puanlarla Türkiye üçüncüsü olmayı başaran minik sporcular, ilçeye büyük bir gurur yaşattı. “Gençlerimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz” Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, elde edilen başarı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Süleymanpaşa Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Cimnastik Takımı’nın Türkiye üçüncüsü olması bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu. Minik sporcularımızın azmi, disiplini ve yetenekleri sayesinde bu başarıya ulaştık. Süleymanpaşa Belediyesi olarak her zaman sporun ve gençlerimizin yanındayız. Bu başarıyı kazanan sporcularımızı, antrenörlerimizi ve ailelerini yürekten kutluyorum. Gençlerimizin böyle güzel başarılara imza atmaya devam edeceğine inancım tam” diye konuştu.