EKONOMİ - 18 Ocak 2025 Cumartesi 09:33

Donald Trump’ın Beyaz Saray’da kullanacağı havlular Denizli’de üretildi

A
A
A

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump’ın yeni dönemde Beyaz Saray’da kullanacağı havlular Denizli’de üretildi. Yakın bir zamanda sevki yapılacak olan havlular, ilk kez Almanya’da devam eden alan Heimtextil Fuarında tanıtıldı.

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta mevcut Başkan Joe Biden yönetimi devir almaya hazırlanıyor. Devir teslim sürecinde başkanlık konutu Beyaz Saray’da değişiklikler yapılıyor. Trump’ın ikinci kez First Lady olmaya hazırlanan eşi Melania Trump, katıldığı bir programda Beyaz Saray’da ailesinin yaşayacağı üst katlar için yeni mobilya ve diğer eşyaları çoktan seçtiğini söylemişti. 4 yıl önceki düzenin devam edeceğini kaydeden Trump, “Biraz değişiklik olacak. Çok fazla değil. Çoktan toparlandım. İçeri girmesi gereken mobilyaları çoktan seçtim. Yani bu sefer çok farklı bir geçiş oldu şimdi kendimi de daha hazır hissediyorum” demişti.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’da kullanacağı havlular Denizli’de üretildi

İlk kez görüntülendi

Yapılan değişiklikler kapsamında Donald Trump ve ailesinin yeni dönemde Beyaz Saray’da kullanacağı havlular Denizli’de üretildi. Ev tekstili ve ihracatında Türkiye ve dünyanın en önemli merkezlerinden olan Denizli’de Zorel Tekstil tarafından üretilen resmi logolu havluların önümüzdeki hafta ABD’ye sevk edileceği öğrenildi. Beyaz Saray için özel olarak üretilen havlular, ilk kez ev tekstili sektöründe dünyanın önemli fuarları arasında yer alan Almanya Heimtextil Fuarında tanıtıldı.

Beyaz Saray için yapılan özel üretimi "Türkiye ve Denizli imajı açısından oldukça önemli bir hamle" olarak nitelendiren firmanın ihracat ve pazarlama müdürü Veysel Akçay, "Bu fuara damgasını vuracak bir olay bu. Donald Trump, Amerika Birleşik Devletlerinin yeni başkanı seçildi. O’nun Beyaz Saray’da kullanacak olduğu havluları, Denizli’de biz üretiyoruz. Bu havulardan bir tanesini buraya Heimtextil Fuarına getirdik. Havlunun üzerine Beyaz Saray’ın resmi amblemi işlendi. Beyaz Saray için sipariş edilen havluların üretimini tamamladık. Bu havluluların yüklemesini önümüzdeki Pazartesi günü yapacağız. Donald Trump’ın asıl mesleği inşaat, turizm ve otelcilik. Beyaz Saray’ın ardından nasip olursa Donald Trump’a ait otellerin havlu işlerinin de bize gelmesini ümit ediyoruz. Heimtextil Fuarına bu yıl damga vuracak olay bu. ABD’nin yeni Başkanının havluları Denizli’mizde üretildi. Parası pulu bir tarafa bu olayın prestiji dahi bize yeter. Denizli için büyük bir prestiji oldu ve Türkiye içinde ayrı bir katma değeri var. Türkiye ve Turquality markasının dünyada kabul gören bir değeri var artık” diye konuştu.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’da kullanacağı havlular Denizli’de üretildiMehmet Barlas

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Isparta’da üç katlı bina çöktü, facia kıl payı atlatıldı Isparta’nın Eğirdir ilçesinde üç katlı boş bina, henüz bilinmeyen sebeple çöktü. Göçük altında kalanların olabileceği ihtimali üzerine ekipler hızla bölgeye sevk edildi. Yapılan incelemelerde binanın boş olması, muhtemel bir faciayı önledi. Bina sahibi Ali Tanış, binasının yanında yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle olayın gerçekleştiğini iddia etti. Tanış “Daha önce arsama müdahale etmişlerdi. Benden daire karşılığı evimi satmamı istediler ama ben satmadım. Uyarılarımıza rağmen evimin yanında inşaat çalışmalarını sürdürdüler. Şimdi ise her şey yerle bir oldu” dedi. Olay, gece saat 02.00 sıralarında Eğirdir ilçesi Katip Mahallesi Dr. İsa Köklü Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, eski Eğirdir Belediye Başkanı merhum Hüsamettin Tanış’a ait olan ve oğlu Hüseyin Avni Tanış’ın ikamet ettiği üç katlı bina, gece saatlerinde henüz nedeni bilinmeyen bir sebeple bir anda çöktü. Göçük altında kalanların olabileceği ihtimali üzerine bölgeye çok sayıda polis, ambulans, arama kurtarma ve itfaiye ekibi sevk edildi. Uzun süren incelemeler sonucunda binanın boş olduğu ve enkaz altında kimsenin kalmadığı tespit edildi. “Can kaybının olmaması teselli oldu” Sabah saatlerinde olay yerine gelen Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer, yaşanan duruma üzüntüsünü dile getirerek, can kaybı ya da yaralanma olmamasının teselli olduğunu ifade etti. Başkan Özer, “Fen İşleri, İmar Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleriyle teknik incelemelerimizi başlattık. Sağ ve sol taraftaki binaları güvenlik nedeniyle tahliye ettik. Çöken binanın enkazı yanında bulunan diğer binaya temas ettiği için onlarda zarar görmüş. Buradaki enkazı diğer binalar zarar görmeden profesyonel bir şekilde kaldırmayı planlıyoruz” dedi. Ev sahibinden kasıt iddiası Çöken binanın sahibi Ali Tanış, daha önce arsama müdahale edildiğini ileri sürdü. Kendisinden daire karşılığı evini satmasının istendiğini söyleyen Tanış "Benden daire karşılığı evimi satmamı istediler ama ben satmadım. Daha sonra buraya gelip inşaat çalışması başlattılar ve uyarılarımıza rağmen çalışmalarını sürdürdüler. Sonuç olarak evim yerle bir oldu. Evimizi tamamen dayalı döşeli kullanıyorduk. Şimdi ise her şey yerle bir oldu” diye konuştu. Teknik inceleme ve çalışmalar sürüyor Binanın çökme sebebi ile ilgili detaylı teknik inceleme başlatıldı. Çevredeki binaların güvenliğinin sağlanması için tedbirler alındı. Mahalle sakinleri, olayın sorumlularının belirlenmesini ve benzer durumların önlenmesi için gerekli adımların atılmasını beklediklerini ifade etti.
İstanbul Esenyurt Belediyesi’nden gençlerin müzik ve sanatla gelişmesi için yeni proje Esenyurt Belediyesinin açtığı Keman Kursu’nda eğitim alan kursiyerler, enstrüman çalmayı öğrenmenin yanı sıra müzik becerilerini geliştirerek, kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor. Esenyurt Belediyesi, müzik kültürü oluşturmak ve bu yönde yetenekli gençlerin yetişmesini teşvik etmek amacıyla birçok farklı branşta müzik eğitimi veriyor. Bu kapsamda açılan Keman Kursu’na kayıt yaptıran öğrenciler, uzman öğretmenlerden keman çalmanın tüm inceliklerini öğreniyor. Belediyenin kültür merkezlerinde teorik ve uygulamalı olarak verilen eğitimler, kursiyerlerin müzik becerilerinin artmasına ve kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Eğitimlerini tamamlayan kursiyerlere belediyenin düzenlediği kültür sanat etkinliklerinde yeteneklerini sergileme fırsatı da sunuluyor. Keman çalmak stres ve kaygıyı azaltıyor Enstrüman çalmanın motor becerilerin ve odaklanmanın gelişimine katkı sağlamasının dışında kaygı ve stresi de azalttığını ifade eden Keman Kursu Öğretmeni Hale Yılmaz, “Kemana ilgi duyan her yaştan birey için eğitim veriyoruz. Derslerimiz teorik ve teknik altyapı ile başlıyor. İlk olarak keman tutuşu, yay tutuşu ve duruş pozisyonu gibi temel konuları öğretip, boş tellerde arşe çalışması yapıyoruz. Sonrasında parmak basma çalışmalarıyla ilerliyoruz. Öğrencimizin gelişimine göre dersleri şekillendiriyor, her öğrencinin hızına uygun şekilde devam ediyoruz. Ayrıca, öğrencilerimizin sahne deneyimi kazanmalarını sağlıyoruz. Onlara sınıf konserlerimizde, festival ve etkinliklerde sahne alarak eğitimi pratiğe dökme fırsatı veriyoruz. Hobi olarak ya da profesyonel bir hedefle keman öğrenmek isteyen herkesi kurslarımıza davet ediyoruz” dedi. “Herkes bu deneyimi yaşamalı” Kemanın diğer enstrümanlara göre zor ve disiplin gerektiren bir çalgı olduğunu söyleyen Kursiyer Gönül Hoşgör ise, “12 yıldır keman çalıyorum. Keman çalmayı çok seviyorum. Çalarken büyük keyif alıyorum ve herkese bu deneyimi yaşamalarını tavsiye ediyorum. Esenyurt Belediyesine sağladığı bu imkanlardan dolayı çok teşekkür ederim” diye konuştu.
Bursa Yanık tedavisinde güncel gelişimler Bursa Şehir Hastanesi’nde ele alındı Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, kamu hastanelerinde görevli hekim ve sağlık personellerini yanık tedavisindeki güncel gelişmeler hakkında bilgilendirmek amacıyla Bursa Şehir Hastanesi’nde eğitim düzenledi. Bursa’daki kamu hastanelerinden toplam 150 hekim ve sağlık personelinin katıldığı eğitimde Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’nde görevli Doç. Dr. Sabriye Dayı, Op. Dr. Selma Beyeç ve Op. Dr. Kadir Güler konuşmacı olarak yer aldı. Yanık tedavisine ilişkin genel bilgilerin ve güncellemelerin paylaşıldığı eğitimde; erişkin ve çocuk hastalarda uygunsuz sevklerin önlenmesi, ilk başvuru merkezlerinde doğru müdahalenin yapılması, endikasyonu olan hastaların üst merkezlere uygun şekilde sevki ve 112 Acil Çağrı Merkezi’nin ihtiyacı olan hastalar için kullanılması gibi konular da ele alındı. Programda konuşan Bursa Şehir Hastanesi Yetişkin Yanık Sorumlusu Op. Dr. Selma Beyeç, acil servis ve yoğun bakım görevlileri başta olmak üzere tüm hekim ve hemşirelere açık bir eğitim düzenlediklerini belirtti. Sağlık çalışanlarının, sosyal hayatta sıklıkla karşılaşılan ve çok ağrılı bir travma olan yanık vakalarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini aktardıklarını vurgulayan Op. Dr. Beyeç, “Eğer çalıştıkları hastanede tıbbi müdahale mümkün değilse, ileri bir merkeze sevk etmek gerekiyorsa, hangi hastaları sevk etmeleri gerektiği konusunda bilgilendirmek ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak için bu eğitimi düzenledik” dedi.
Bursa 12,5 milyon kişinin atığı arıtılmadan Marmara Denizi’ne akıyor Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin yarısının atıklarının arıtılmadan denize akıtıldığını söyledi. Sarı, ekim ayında yüzeyden 5 metreden başlamak üzere 25 metreye kadar örümcek ağı gibi Marmara Denizi’nin her yerini kuşatan müsilajın, deniz yüzeyinde de görülmeye başlandığını vurguladı. İklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının artışının müsilaj oluşumunu tetiklediğini ancak bunun kontrol edilemediğini dile getiren Sarı, Marmara Denizi’ni aşırı kirleten kaynakların ve atıkların ise kontrol edilebileceğini anlattı. Çayın 3’te biri su 3’te ikisi atık Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin atığının sadece yarısının arıtıldığına dikkati çeken Sarı, şöyle konuştu: "Her 2 kişiden birinin atığı marmara denizine akıyor. Türkiye’nin yarısından fazlasına hizmet sunan sanayinin atığının yüzde 70’i Marmara Denizi’ne boca ediliyor.Nilüfer Çayı doğduğu yerde tertemiz iken Marmara Denizi’ne ulaşana kadar atıklardan simsiyah oluyor. Marmara Denizi’ne aktığı noktadaki ölçümlere bakıldığında oksijen sıfır seviyelerinde. Çay bir atık kanalı haline gelmiş. 3 birim suyun 1 birimi su 2 birimi atıktan ibaret." Marmara Denizi çevresinde 200 civarında akarsu bulunduğunu ve Harami Dere, Kurbağalı Dere, Gönen Çayı, Biga Çayı ve Ergene gibi bunların büyük kısmının kirlilikte Nilüfer Çayı ile aynı olduğunu vurgulayan Sarı, "Nilüfer Çayı çok korkunç örnek teşkil ediyor. Bu çayın ve Marmara Denizi’nin kurtarılması için için eylem planına ihtiyaç var. Acilen yapmamız gereken debiye bağlı akarsuyun yatağında deşarj limitlerinin tekrar belirlenmesi lazım." dedi.