ÇEVRE - 18 Ocak 2025 Cumartesi 11:56

12,5 milyon kişinin atığı arıtılmadan Marmara Denizi’ne akıyor

A
A
A
12,5 milyon kişinin atığı arıtılmadan Marmara Denizi’ne akıyor

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin yarısının atıklarının arıtılmadan denize akıtıldığını söyledi.


Sarı, ekim ayında yüzeyden 5 metreden başlamak üzere 25 metreye kadar örümcek ağı gibi Marmara Denizi’nin her yerini kuşatan müsilajın, deniz yüzeyinde de görülmeye başlandığını vurguladı.


İklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının artışının müsilaj oluşumunu tetiklediğini ancak bunun kontrol edilemediğini dile getiren Sarı, Marmara Denizi’ni aşırı kirleten kaynakların ve atıkların ise kontrol edilebileceğini anlattı.


Çayın 3’te biri su 3’te ikisi atık


Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin atığının sadece yarısının arıtıldığına dikkati çeken Sarı, şöyle konuştu:


"Her 2 kişiden birinin atığı marmara denizine akıyor. Türkiye’nin yarısından fazlasına hizmet sunan sanayinin atığının yüzde 70’i Marmara Denizi’ne boca ediliyor.Nilüfer Çayı doğduğu yerde tertemiz iken Marmara Denizi’ne ulaşana kadar atıklardan simsiyah oluyor. Marmara Denizi’ne aktığı noktadaki ölçümlere bakıldığında oksijen sıfır seviyelerinde. Çay bir atık kanalı haline gelmiş. 3 birim suyun 1 birimi su 2 birimi atıktan ibaret."


Marmara Denizi çevresinde 200 civarında akarsu bulunduğunu ve Harami Dere, Kurbağalı Dere, Gönen Çayı, Biga Çayı ve Ergene gibi bunların büyük kısmının kirlilikte Nilüfer Çayı ile aynı olduğunu vurgulayan Sarı, "Nilüfer Çayı çok korkunç örnek teşkil ediyor. Bu çayın ve Marmara Denizi’nin kurtarılması için için eylem planına ihtiyaç var. Acilen yapmamız gereken debiye bağlı akarsuyun yatağında deşarj limitlerinin tekrar belirlenmesi lazım." dedi.



12,5 milyon kişinin atığı arıtılmadan Marmara Denizi’ne akıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Osmangazi’de 400 bin yapının hızlı bir şekilde dönüştürülmesi gerekiyor Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, İnşaat Müteahhitleri ve Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) tarafından düzenlenen ‘Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ne katıldı. Başkan Aydın, Osmangazi ilçesinde hayata geçirecekleri kentsel döşüm çalışmalarıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Osmangazi’de deprem yönetmeliğinden önce yapılmış 50-60 yıllık çok sayıda yapı var. İlçe genelinde toplamda 144 bin 337 yapı ve 521 bin 600 bağımsız bölüm bulunuyor. Bu yapıların yaklaşık yüzde 75’i hem kaçak hem de deprem yönetmeliğine uygun değil. 400 bin civarında yapı depreme dayanıksız 6 ve üzeri deprem de maalesef bunların bir ekseriya ayakta kalamayacağı öngörülen bir gerçek” dedi. İMSİAD tarafından düzenlenen ‘Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ne Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın yanı sıra Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ve İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da katıldı. Programa katılan tüm belediye başkanları, ilçelerinde yaptıkları ve yapmayı düşündükleri kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili sunum yaptı. “6 ve üzeri şiddetinde bir depremde yıkılacak binlerce bina var” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, yaptığı konuşmada, kentsel dönüşüm konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Başlıca sorunumuz, bugünün de gündemi olan kentsel dönüşüm diyen Başkan Aydın, “Neden acilen kentsel dönüşüm gerekiyor. Bursa’da alüvyon topraktan oluşan bir ova üzerine kurulmuş bir şehir. Osmangazi’de demiryolu altı olarak tabir ettiğimiz bölgede yaklaşık 400-450 bin kişi yaşıyor. Hızlı kentleşme ve sanayileşme beraberinde yoğun göçü de getirdi. Bunun paralelinde de kaçak ve çarpık yapılaşma doğdu. İki hafta sonra Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünü yaşayacağız. Hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına da baş sağlığı ve sabır diliyorum. Depremin hemen ertesi günü bölgeye gittim ve 21 gün kaldım. Aslında enkaz altından kurtarılabilecek olan insanların eksi 20 derecede soğuktan donarak öldüklerine maalesef şahitlik ettim” diye konuştu. “Bursa büyük bir depremi bekliyor” Çok hızlı bir şekilde Bursa’nın birçok noktasında kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini söyleyen Başkan Aydın, “Bursa’da 1855 depremi yaşanmış. 150 yıl geri gittiğimizde 1705 depremi var. Bu iki deprem arasındaki zaman periyodunun aynı oranda devam ettiğini var sayarsak, 2005 yılında bu süre dolmuş. Her an, her dakika ve saniye Bursa büyük bir depremi bekliyor. Depreme önceden hazırlıklıysanız ve ne kadar çok yapıyı dönüştürebildiyseniz, o kadar çok insanın hayatı kurtuluyor. O yüzden hızlı olmak zorundayız. Biz göreve gelir gelmez, 4 bölgede kentsel dönüşüm yapmayı kendimize hedef edindik. Soğanlı ve Çiftehavuzlar bölgesi, kentsel dönüşüm yapacağımız bölgelerden bir tanesi. Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum ile görüşüp çalışmaları hızlı bir şekilde başlatacağız. Soğukkuyu mahallesinde yaklaşık 30 bin metrekarelik bir alanda görüşmelerimiz devam ediyor. 3-4 görüşme yaptık ve şu anda şerefiyeleri çıkartıyoruz. Ebuishak ve Elmasbahçeler bölgesinde de çalışmalara devam ediyoruz. Osmangazi’nin yüzde 75’inde dönüşüme ihtiyaç var 400 bin yapının hızlı bir şekilde dönüşmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Osmangazi Merkez Afet Koordinasyon Merkezi projesi hazırladık” Hazırlamış oldukları Afet Koordinasyon Merkezi projesi hakkında da bilgiler veren Başkan Aydın, Bu projemizde oldukça yol aldık. Almanya’daki kardeş şehrimiz Hessen Eyaleti yetkilileri bizi ziyaret etti. Biz de oraya gittik. Projemizin detaylarını gönderdik. Oradan bir hibe desteği alırsak depremde 136 mahallemize anında müdahale edilebilecek bir Mahalle Afet Koordinasyon Merkezi ve Osmangazi Merkez Afet Koordinasyon Merkezi ile can kayıplarını, hasarları ve depremden sonra oluşan zararları minimuma indirmeyi hedefliyoruz Kentsel dönüşümde en büyük sıkıntı konut rezerv alanlarının olmaması. Devletin verdiği kira desteği 6 bin 500 liraya çıktı. En varoş yerde bile 10-15 bin liradan aşağı kiralık ev bulamıyorsunuz dolayısıyla o rakamlar yetmiyor” diye konuştu. “Afet Köy projesi ile deprem anında konteyner nereden bulacağız, telaşı yaşamayacağız” Deprem anında konaklama ihtiyacını karşılamaya yönelik hazırladıkları Afet Köy projesi hakkında da katılımcıları bilgilendiren Başkan Aydın, “Allah göstermesin bir deprem anında konteyner nereden bulacağız telaşı yaşamayalım diye böyle bir proje geliştirdik. Şunu gördük ki Anadolu’da bir deprem olduğunda Marmara ve Batı bölgeleri orayı destekleyebilir; ancak Marmara da bir deprem olduğunda maalesef Anadolu, burayı destekleyemez. İstanbul, Bursa, Ankara ve Kocaeli merkezli bir deprem hem ekonomik anlamda hem de üretim anlamında büyük bir felaket olur. Bizim hedeflerimiz sürdürülebilir ve dayanıklı bir kent oluşturmak. Yaşam kalitesini ve sağlıklı bir kentleşmeyi arttırmak istiyoruz” dedi. Konuşmasına, dirençli bir Osmangazi’yi oluşturmak için belirledikleri alt hedefleri açıklayarak devam eden Başkan Aydın, “Bu alt hedeflerimiz: Doğal sistemleri güçlendirmek, karbon ayak izini azaltmak, iklim değişikliğine adaptasyon, bio çeşitliliği korumak, dayanıklılık, kaynak verimliliği ve döngüsellik, yaşam kalitesini yükselme, toplum içinde eğitimle farkındalık oluşturmak, kültürel ve sosyal etkileşim, turizm potansiyelini oluşturmak, yenilebilir enerji kaynakları ile enerji verimliliğini arttırmak, kentsel ısı adası etkisini azaltmak, sürdürülebilir yapı malzemelerini kullanmak, yeşil alt yapı oluşturmak, düşük karbonlu esnek ve dirençli yapıları çoğaltmak. Ana hedefimiz Osmangazi ve Bursa’yı daha dirençli ve güvenli bir şehre dönüştürmek. İnsanların burada güven içerisinde yaşamasını kendimize hedef olarak koyuyoruz” dedi.
Ankara ULAK Haberleşme ve OSTİM Teknik Üniversitesi "haberleşme teknolojileri"nde güçlerini birleştirecek ULAK Haberleşme ile OSTİM Teknik Üniversitesi, AR-GE faaliyetleri, ileri haberleşme ve radyo frekansı teknolojisi çalışmaları, akademik yayınlar ve patent başvuruları konularında işbirliğine gidecek. ULAK Haberleşme Genel Müdürü Ruşen Kömürcü ve OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek tarafından konuya ilişkin işbirliği protokolü imzalandı. Protokolle, ULAK Haberleşmenin AR-GE faaliyetleri için gereken tasarım, üretim ve test ihtiyaçları, yapılan işbirliği kapsamında üniversite tarafından karşılanacak. Ulusal ve uluslararası ortak projeler hazırlamak ve devreye almak için birlikte çalışacak iki kurum, ileri haberleşme ve radyo frekansı (RF) teknolojileri gibi alanlarda proje çalışmaları gerçekleştirecek. ULAK Haberleşme tarafından gerçekleştirilen teknoloji projelerinde ilgili akademisyenlerle çalışma yürütülebilecek. Ortak projeler çerçevesinde akademik yayınlar yapılabilecek ve patent başvuruları için yeni anlaşmalar imzalanacak. Ayrıca, üniversite bünyesindeki laboratuvar imkanları, ortak AR-GE çalışmalarında kullanılabilecek. ULAK Haberleşme, üniversite bünyesindeki eğitim süreçlerine de destek sağlayacak. Taraflar, akademik çevreler ve sektör katılımcılarını da kapsayan çalıştay, eğitim, seminer ve konferanslar düzenleyerek işbirliğini daha da güçlendirecek. Protokol, iki kurum arasındaki işbirliğinin güçlenmesine ve bilimsel çalışmalara katkı sağlayacak.
Düzce Kızılay meydanı için 3 alternatif Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Kent Estetiği Projesi kapsamında mega yenileme çalışmalarının tamamlayıcı unsuru olan Kızılay Meydanı’nın tarihine uygun olarak düzenlenmesini içeren üç alternatif projeyi bölge esnafı ile birlikte değerlendirdi. Başkan Faruk Özlü, şehir merkezinin kalbi Kızılay Meydanı’nda yapılacak düzenleme ve tarihine uygun yenileme çalışmalarını içeren üç alternatif projeyi değerlendirdi. Bölgeye yönelik daha önce sokaklara göre temaların hazırlandığı ve toplam zemin 15 bin 700 metrekare, uygulama yapılması planlanan 57 bin 882 metrekare dış cephe için hazırlanan üç farklı alternatif bölge esnafının da bulunduğu görüşmede istişare edildi. Kent Estetiği Projesi’nin devamı olarak görülen Kızılay Meydanı’nda öncelikle çarşı konseptinin güçlendirilerek Ulaşım Master Planı’nın bir parçası olarak yayalaştırma ve sokakların aydınlatılması gerekliliği ortak fikir olarak öne çıktı. Bir tarafı Zincirlikuyu Çarşı’sına çıkan bir tarafı da Asar Kemer Park’a ulaşan bölgede yapılacak çalışmaların ticari yaşama büyük bir katkı yapması beklenirken şehir silüetini de değiştirme etkisi bakımından büyük önem taşıyor. Proje kapsamında alınan yerlerde çalışmaların mülk sahipleri, esnaflar ve kurumların iş birliği içinde yürütülmesi konusunda hemfikir olan taraflar, üç alternatif şeklinde hazırlanan projede uygulama aşamasına geçilmesine de çok az kaldığını belirtti.