ASAYİŞ - 18 Ocak 2025 Cumartesi 11:57

Isparta’da üç katlı bina çöktü, facia kıl payı atlatıldı

A
A
A

Isparta’nın Eğirdir ilçesinde üç katlı boş bina, henüz bilinmeyen sebeple çöktü. Göçük altında kalanların olabileceği ihtimali üzerine ekipler hızla bölgeye sevk edildi. Yapılan incelemelerde binanın boş olması, muhtemel bir faciayı önledi. Bina sahibi Ali Tanış, binasının yanında yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle olayın gerçekleştiğini iddia etti. Tanış “Daha önce arsama müdahale etmişlerdi. Benden daire karşılığı evimi satmamı istediler ama ben satmadım. Uyarılarımıza rağmen evimin yanında inşaat çalışmalarını sürdürdüler. Şimdi ise her şey yerle bir oldu” dedi.

Olay, gece saat 02.00 sıralarında Eğirdir ilçesi Katip Mahallesi Dr. İsa Köklü Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, eski Eğirdir Belediye Başkanı merhum Hüsamettin Tanış’a ait olan ve oğlu Hüseyin Avni Tanış’ın ikamet ettiği üç katlı bina, gece saatlerinde henüz nedeni bilinmeyen bir sebeple bir anda çöktü. Göçük altında kalanların olabileceği ihtimali üzerine bölgeye çok sayıda polis, ambulans, arama kurtarma ve itfaiye ekibi sevk edildi. Uzun süren incelemeler sonucunda binanın boş olduğu ve enkaz altında kimsenin kalmadığı tespit edildi.

Isparta’da üç katlı bina çöktü, facia kıl payı atlatıldı

“Can kaybının olmaması teselli oldu”

Sabah saatlerinde olay yerine gelen Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer, yaşanan duruma üzüntüsünü dile getirerek, can kaybı ya da yaralanma olmamasının teselli olduğunu ifade etti. Başkan Özer, “Fen İşleri, İmar Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleriyle teknik incelemelerimizi başlattık. Sağ ve sol taraftaki binaları güvenlik nedeniyle tahliye ettik. Çöken binanın enkazı yanında bulunan diğer binaya temas ettiği için onlarda zarar görmüş. Buradaki enkazı diğer binalar zarar görmeden profesyonel bir şekilde kaldırmayı planlıyoruz” dedi.

Ev sahibinden kasıt iddiası

Çöken binanın sahibi Ali Tanış, daha önce arsama müdahale edildiğini ileri sürdü. Kendisinden daire karşılığı evini satmasının istendiğini söyleyen Tanış "Benden daire karşılığı evimi satmamı istediler ama ben satmadım. Daha sonra buraya gelip inşaat çalışması başlattılar ve uyarılarımıza rağmen çalışmalarını sürdürdüler. Sonuç olarak evim yerle bir oldu. Evimizi tamamen dayalı döşeli kullanıyorduk. Şimdi ise her şey yerle bir oldu” diye konuştu.

Isparta’da üç katlı bina çöktü, facia kıl payı atlatıldı

Teknik inceleme ve çalışmalar sürüyor

Binanın çökme sebebi ile ilgili detaylı teknik inceleme başlatıldı. Çevredeki binaların güvenliğinin sağlanması için tedbirler alındı. Mahalle sakinleri, olayın sorumlularının belirlenmesini ve benzer durumların önlenmesi için gerekli adımların atılmasını beklediklerini ifade etti.

Emel Turan Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Marmara Denizi’nde müsilaj alarmı: Prof. Dr. Mustafa Sarı’dan çarpıcı görüntü Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununa dikkat çekmek için çarpıcı bir video ve açıklama paylaştı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Marmara Denizi’nde derin deşarj yöntemiyle yapılan atık boşaltımlarına tepki gösteren Prof. Dr. Sarı, belediyelerin ve danışmanlarının sorumluluğuna işaret etti. 20 metre derinlikte kaydedilen bir görüntüyle açıklamalarına yer veren Prof. Dr. Sarı, ön arıtmadan geçirilen atıkların derin deşarj yöntemiyle Marmara Denizi’nin alt akıntısına bırakılmasının ciddi bir hata olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Sarı, “Arıtılmamış atıkların denize boca edildiği bir sahneyle karşı karşıyayız. Ancak denizin, suyun dili yok ki yapılanı söyleyebilsin! Dışarıdan bakıldığında bir şey görünmüyor, ama müsilaj Marmara’ya karşı işlediğimiz suçları açık etti” dedi. Prof. Dr. Sarı, derin deşarj uygulamasının, kirliliği azaltmak yerine ertelediğini belirterek, ileri biyolojik arıtma yapılmadan atıkların denize bırakılmasının Marmara’nın hassas ekosistemine zarar verdiğini söyledi. “1 litre bile atık, arıtılmadan Marmara Denizi’ne verilemez. Derin deşarj yalnızca ileri biyolojik arıtma yapılmış atıklar için kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı. Müsilajın kirliliğin bir sonucu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, “Müsilajın tek kontrol edilebilir tetikleyicisi kirliliktir. Kirliliği durdurmadan, Marmara Denizi’ni koruyamayız” diyerek yetkililere ve kamuoyuna çağrıda bulundu. Marmara Denizi’nin korunması için daha kapsamlı önlemler alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sarı’nın açıklamaları, çevre bilincinin artırılması ve deniz ekosisteminin sürdürülebilirliği açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Sivas Sivas’ta tedirgin eden koku, AFAD bölgede inceleme yaptı Sivas’ta kent merkezinde aylardır çözülemeyen gizemli koku vatandaşları tedirgin etti. AFAD bölgede ölçüm yaptı. Sivas’ta Mehmetpaşa Mahallesi İhramcızade Sokak’ta yaklaşık 2 aydır hissedilen esrarengiz koku mahalle sakinlerini tedirgin ediyor. Mazota benzeyen kokudan dolayı, kimyasal sızıntı ihtimaline karşı AFAD ekipleri bölgede inceleme yaptı. Edinilen bilgiye göre, AFAD ekipleri bölgede kimyasal veya nükleer sızıntı izine rastlamadı. Mahallede ikamet edenler ve iş yeri bulunanlar, kokudan dolayı ev ve iş yerlerinde duramaz hale geldiklerini belirttiler. Asım Murat Kadıoğlu yaptığı açıklamada, “Doğalgaz kokusunu andırıyor. İnsanın genzini tıkayan kimyasal bir koku geliyor aynı zamanda. Bu durum mahallemizde birkaç sefer daha oldu. Şimdi gelen ekiplerde durumu araştırıyorlar. Yukarıdan gelen yoğun bir koku var. Atık bir şey mi atıldı tam olarak bilmiyoruz. İnsanın nefesini tıkayan keskin bir koku geliyor. Amonyak, mazota benzeyen bir koku hissediyoruz. Daha önce belediye ve doğalgaz ekiplerini de aradık ama herhangi bir şey yapılmadı. Yoğun kokudan dolayı evlerimizde duramıyoruz." Dedi. Hüseyin Avşar ise açıklamasında kokunun rögarlardan geldiğini belirterek, "Bu kokunun üçüncü defa ortaya çıkışı. Kesin bir neden ve çözüm yok. Aileler çocuklarını alarak dışarı çıkıyorlar. Doğalgaz kokusu zannettik, ekipler gelip ilgilendiler. Kendileriyle alakalı olmadığını, rögardan geldiğini söylediler. Çözümünün bulunmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kilis Kilis’te 42 yıllık ayakkabı tamircisi baba mesleğini sürdürüyor Kilis’te ayakkabı tamirciliği mesleğini 42 yıldır sürdüren İsmail Dağaçıkan, neredeyse yarım asırdır baba mesleğini devam ettiriyor. Henüz 6 yaşındayken mesleğe adım atan Dağaçıkan, yılların tecrübesiyle kentteki vatandaşların ayakkabılarını onarıyor. Kilis’te yaşayan 48 yaşındaki İsmail Dağaçıkan, 6 yaşındayken babasından öğrendiği ayakkabı tamirciliği mesleğini 42 yıldır sürdürüyor. Mesleğin zorluklarına rağmen severek yaptığını belirten İsmail Dağaçıkan, “Baba mesleğini sürdürüyorum. 42 yıldır ayakkabı tamirciliği işindeyim. Çocuk yaşta başladım ve hâlâ devam ediyorum. Ancak ne yazık ki çırak bulmakta zorlanıyoruz. Günümüzde gençler bu tür mesleklere ilgi göstermiyor” dedi. "Çırak bulamıyorum, oğlum yetiştiriyorum" Ayakkabı tamirciliği mesleğini yaşatmak isteyen İsmail Dağaçıkan, 15 yaşındaki oğlu Emre Dağaçıkan’ı da yanına alarak yetiştirmeye başladığını ifade etti. Dağaçıkan, “Çırak bulamıyoruz, bu yüzden kendi oğlum Emre’yi mesleğe kazandırmaya çalışıyorum. Eğer o devam etmek isterse, mesleği bir sonraki kuşağa aktarabileceğiz” şeklinde konuştu. Ayakkabı tamirciliği gibi zanaat ve el emeği gerektiren mesleklerin giderek daha az ilgi gördüğünü belirten ayakkabı tamirci ustası İsmail Dağaçıkan, "Bu iş sabır ve özveri isteyen bir meslek. Günümüzde insanlar hızlı ve kolay para kazanmanın peşinde. Zanaat işleri, uzun vadeli öğrenme süreci ve emek gerektirdiği için yeni nesil bu tür mesleklere yanaşmıyor. Bu da sadece bizim işimizi değil, tüm zanaatkar meslekleri tehdit ediyor” diye konuştu.