Yerel Haberler
Trabzon
Uzungöl beyaz gelinliğini giydi, kar kalınlığı 15 santimetreye ulaştı 28 Aralık 2025 Pazar - 10:08:50 Trabzon’un dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl, yurdun dört bir yanında etkili olmaya başlayan kar yağışıyla birlikte adeta beyaz gelinliğini giydi. Gece saatlerinden itibaren etkisini artıran kar yağışı, Uzungöl ve çevresini kısa sürede beyaza bürürken, bölgede kar kalınlığı yer yer 15 santimetreye ulaştı. Kartpostallık görüntülerin ortaya çıktığı Uzungöl’de, yoğun kar yağışı doğayla iç içe eşsiz manzaralar oluşturdu. Göl çevresi, ormanlık alanlar ve dağ siluetleri tamamen beyaz örtüyle kaplanırken, bölge kış turizmi açısından da yeniden ilgi odağı haline geldi. Kar yağışının ardından kış mevsiminde Uzungöl’ü görmek isteyen yerli ve yabancı turistler de harekete geçti. Otel ve konaklama tesislerine rezervasyon taleplerinin artmaya başladığı öğrenilirken, bölge esnafı ve turizmciler yoğun bir kış sezonu beklentisine girdi. Bölgede yaşayan işletmecilerden Alibey Aygün karlı bir güne uyandıklarını ifade ederek, "Sezonu bitirdik derken kar sezonu başladı. Burada çok güzel bir hava var. Yerli ve yabancı turistler için de aranıp da bulunamayacak bir güzellikte burası şu anda. Misafirlerimizi buraya bekliyoruz" dedi. Öte yandan Uzungöl’de 23, 24 ve 25 Ocak tarihlerinde kış turizmine yönelik çeşitli etkinlik ve hazırlıkların planlandığı öğrenilirken, Trabzon Valiliği, Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Çaykara Kaymakamlığı, Çaykara Belediyesi, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve Uzungöl Muhtarlığı gibi bir çok kurumun desteğiyle gerçekleştirilmesi planlanan organizasyonun 3 gün süreceği, festival programına ilişkin detayların ise ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacağı ifade edildi.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 12:49 Trabzon’da belediye ekipleri hasta vatandaşın imdadına yetişti Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yüksek kesimlerde karla mücadeleyi sürdürürken, acil durumlarda da teyakkuza geçiyor. Sağlık ekiplerinin hasta bir vatandaşa ulaşabilmesi için kar nedeniyle kapalı olan Maçka ilçesi Güzelyayla Mahallesi yolu ivedilikle ulaşıma açıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışı nedeniyle kapanan mahalle yollarında karla mücadeleyi sürdürüyor. Ekipler, Çaykara ilçesinde Arpaözü, Demirkapı, Çayıroba ve Yaylaönü, Araklı ilçesinde Yeşilyurt, Erikli, Sulakyurt ve Bahçecik mahalleleri ile Köprübaşı ilçesi Arpalı Mahallesi’nde yol açma çalışmalarına devam ediyor. Maçka’nın Güzelyayla Mahallesi’ndeki hasta bir vatandaşa, yol kar nedeniyle kapandığı için ulaşamayan sağlık görevlileri, Büyükşehir Belediyesi ekiplerinden yardım istedi. Harekete geçen ekipler, yolu ksa sürede açarak hasta vatandaşın imdadına yetişti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışının zaman zaman etkisini artırdığı belirtilerek, "Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için ekiplerimiz 24 saat esasına göre görev başındadır. Acil durumlarda gelen ihbarlara öncelik verilmektedir. Yüksek kesimlerde yaşayan vatandaşlarımızın tedbirli olmalarını ve zorunlu olmadıkça yayla yollarını kullanmamalarını önemle rica ediyoruz" denildi.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 09:50 Altının gram fiyatının artması Trabzon hasırının değerine değer kattı Dünyaca ünlü coğrafi işaretli Trabzon hasır bileziği, son dönemde gram altının fiyatının tarihinin en yüksek zirvesini görmesiyle birlikte değerine değer kattı. Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, altın gramının 6 bin 250 TL seviyesinde işlem gördüğü bu dönemde, bir takım hasır bilezik fiyatının 600 bin TL’den başladığını belirterek, "Özel siparişlere bakıldığında fiyatlar 3 milyon TL’ye, hatta 6 milyon TL’ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle 61 sıra, 81 sıra hasır takımlar; gerdanlık, yüzük ve küpeyle birlikte değerlendirildiğinde toplam maliyetin 3 milyon TL ile 6 milyon TL arasında olduğunu ifade edebilirim" dedi. Altın yükseldiğinde alımların arttığını, altın düşmeye başladığında ise satışların daha fazla olduğunu kaydeden Yazıcı, özellikle yılsonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında altın bozma işlemlerinin arttığını kaydetti. 2025 yılının kuyumcu sektörü için iç piyasada istenildiği gibi geçmediğini dış piyasada ise ihracat rakamlarının 2014’e göre daha iyi olduğunu ifade eden Yazıcı, "2025 yılı, açıkça söylemek gerekirse, iç piyasada 2024 yılına göre biraz daha kötü geçti. Dış piyasaya baktığımızda ise ihracat rakamlarımızın 2024’e kıyasla daha iyi olduğunu, daha olumlu rakamlar ortaya çıktığını söyleyebilirim. Bakanlığın bizlere verdiği bilgilere göre 2024 yılında mücevher ihracatı 7,5 milyar dolar seviyesindeyken, 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla bu rakamın 12,5 milyar dolara ulaştığı bilgisi bulunmaktadır. Trabzon hasır bileziği açısından bakıldığında, Trabzon’daki kazaziye ve hasır bilezik ihracatında yüzde 30 payımız olduğu ifade ediliyor. Bu tabloya göre ihracatta bir miktar daha iyi durumdayız; ancak iç piyasada mücevher satışlarında bir nebze zayıflık söz konusu. Buna karşın yatırım amaçlı olarak külçe altın, Cumhuriyet altını ve çeyrek altın satışlarının arttığını, yatırımcıya daha fazla altın satıldığını söyleyebilirim" şeklinde konuştu. Yıl sonlarına doğru altın bozdurma işlemleri artıyor Özellikle yıl sonuna doğru altın bozdurma işlemlerinin arttığına dikkat çeken Yazıcı, "Altın yükseldiğinde alımların arttığını, altın düşmeye başladığında ise satışların daha fazla olduğunu zaman zaman görüyoruz. Özellikle yıl sonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında altın bozma işlemlerinin arttığını gözlemliyoruz. Bunun nedeni olarak, 2026 yılında vergi usulü ve tapu devri işlemlerinde vergi artışları olacağı beklentisiyle vatandaşların ev ve araba alımı için altın bozdurması gösterilebilir. Alım tarafına bakıldığında ise Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında daha fazla altın alındığını söyleyebilirim. Bu durum, büyük ölçüde vatandaşın ekonomik durumuyla bağlantılıdır" diye konuştu. Yaz sezonu zayıf geçti Bu yıl düğün sezonunun zayıf geçtiğini belirten Yazıcı, "2024 yılının yaz sezonu daha iyiydi. 2025 yılının yaz sezonu ise oldukça zayıf geçti. Ocak ve Şubat aylarında bir miktar hareketlilik olsa da sezonun geneline bakıldığında, özellikle Ağustos ayından sonra ciddi bir düşüş yaşandığını ifade edebilirim. Dolayısıyla 2024 yılı ile 2025 yılı kıyaslandığında yaklaşık yüzde 30’luk bir daralma olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu. Trabzon hasırı sektörün göz bebeği Dünyaca üne sahip coğrafi işaretli Trabzon hasırının tarihinin en yüksek fiyatını gördüğünü belirten Yazıcı, "Altının 6 bin 250 TL seviyesinde işlem gördüğü bu dönemde, bir takım hasır bilezik fiyatı 600 bin TL’den başlamaktadır. İnce bir takım bu seviyedeyken, özel siparişlere bakıldığında fiyatlar 3 milyon TL’ye, hatta 6 milyon TL’ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle 61 sıra, 81 sıra hasır takımlar; gerdanlık, yüzük ve küpeyle birlikte değerlendirildiğinde toplam maliyetin 3 milyon TL ile 6 milyon TL arasında olduğunu ifade edebilirim. Altının ons fiyatına baktığımızda ise bugün 4 bin 350-4 bin 400 dolar seviyelerinde işlem gördüğünü görüyoruz. Kırk yılı aşkın süredir bu mesleğin içindeyiz ve ilk defa ons fiyatının bu kadar yüksek seviyelere çıktığına şahit oluyoruz. Tarihi bir rekor kırıldığını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı. Yeni yıla ilişkin beklentilerini de paylaşan Yazıcı, "İşlerimizin daha iyi olmasını umut ediyoruz. İnşallah dünyada herhangi bir kaos ya da savaş yaşanmaz. Altın piyasasına baktığımızda fiyatların bir miktar daha yukarı gidebileceğini öngörüyoruz; ancak temennimiz, fiyatların aşırı yükselmemesi ve herkesin alım gücünün korunmasıdır. İnşallah 2026 yılının daha iyi olacağına dair umutluyuz. Şu an itibarıyla ev ve araba alımlarının arttığını görüyoruz. Yatırımcıların biriktirdikleri altını, yüksek fiyatlardan bozdurarak bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla satış yaptıklarını söyleyebilirim. Ocak ayından sonra piyasanın daha durağan bir sürece gireceğini, bu noktadan sonra yeniden altın alımına yöneleceğini düşünüyorum" dedi.
26 Aralık 2025 Cuma - 23:11 Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Prof. Dr. Tevfik Özlü: "Orman yangınları sırasında ortaya çıkan gazlar ve tozlar insan sağlığı açısından ciddi riskler taşır"
25 Temmuz 2025 Cuma - 09:16 Prof. Dr. Tevfik Özlü: "Orman yangınları sırasında ortaya çıkan gazlar ve tozlar insan sağlığı açısından ciddi riskler taşır" Medical Park Karadeniz Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, yaşanan orman yangınları sonrası ortaya çıkan duman ve küllerin solunum yolu hastalığı bulunan vatandaşları olumsuz etkileyebildiğini belirterek, "Yangın alanında veya çevresinde bulunan kişiler son derece dikkatli olmalı. Çünkü yanma sırasında ortaya çıkan gazlar ve tozlar insan sağlığı açısından ciddi riskler taşır" dedi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, özellikle karbonmonoksit, karbondioksit, metan, aldehitler ve diğer zararlı gazlar yoğun şekilde solunduğunda zehirlenmelere ve ölümlere yol açabileceğini ifade ederek, sadece gazlar değil, havada dolaşan duman ve toz partiküllerinin de ciddi bir risk taşıdığını kaydetti. "Yangın bölgelerindekiler koruyucu maske kullanmalı ya da rüzgârın yönüne göre pozisyon alınarak alevlere müdahale edilmelidir" diyen Özlü, "Yangın alanında veya yakın çevresinde bulunan ve yangına müdahale eden kişilerin son derece dikkatli olması gerekir. Çünkü yanma sırasında ortaya çıkan gazlar ve tozlar insan sağlığı açısından ciddi riskler taşır. Özellikle karbonmonoksit, karbondioksit, metan, aldehitler ve diğer zararlı gazlar yoğun şekilde solunduğunda zehirlenmelere ve ölümlere yol açabilir. Bu nedenle ya koruyucu maske kullanılmalı ya da rüzgârın yönüne göre pozisyon alınarak müdahale edilmelidir. Aksi takdirde ne yazık ki çok üzücü sonuçlar yaşanabilir. Gazların yanı sıra, havada dolaşan çok sayıda partikül madde de bulunur. Bu duman ve toz partikülleri, yangın alanının dışına taşarak rüzgârla birlikte çevredeki yerleşim alanlarına ulaşabilir ve bir süre orada kalabilir. Bu maddelerin solunması, özellikle astım, KOAH gibi solunum yolu hastalıkları olan bireylerde nefes darlığına, hastalığın alevlenmesine ve acil sağlık başvurularına neden olabilir. Ayrıca alerjik reaksiyonlara, tahrişe ve iritasyonlara yol açabilir. Sadece akciğerlerde değil, burun, göz, ağız, mukoza ve ciltte de tahribatlara yol açabilir. Bu nedenle yoğun duman ve partiküllerin bulunduğu ortamlarda mümkün olduğunca dışarı çıkmamak, kapı ve pencereleri kapalı tutmak ve evde kalmak sağlık açısından önemlidir. Sağlıklı bireylerin de dikkatli olması faydalıdır. Bu zararlı etkiler sadece insanları değil, bitkileri, eşyaları ve çevreyi de olumsuz etkileyebilir. Partiküller uzun süre havada asılı kalabilir ve zamanla uzayan risklere neden olabilir" diye konuştu. Yangın sırasında yoğun duman ve toz oluştuğunu kaydeden Özlü, "Genellikle yangın sırasında yoğun duman ve toz oluşur. Yangına müdahale edilip söndürüldükten sonra bile bir süre bu gazlar havaya karışmaya devam eder. Ayrıca yangını söndürmek için kullanılan bazı kimyasal maddelerin de bu sürece etkisi olabilir. Yanan ortamda bulunan plastik eşyalar, atıklar ve diğer malzemeler de dumanın içeriğini ve etkisini değiştirir. Zamanla bu yoğunluk azalacak ve minimal düzeye inecektir. Ancak özellikle yangının ilk günlerinde söndürme sırasında daha büyük çapta hasarlar meydana gelebilir" ifadelerini kullandı.
Başkan Genç: "Arkeopark Müzesi Projesi şehrimize sözümüzdür"
24 Temmuz 2025 Perşembe - 16:05 Başkan Genç: "Arkeopark Müzesi Projesi şehrimize sözümüzdür" Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ortahisar ilçesi İçkale’deki tarihe ışık tutacak çalışmaların devam ettiğini belirterek "Bunları kurumsal bir hafızaya taşımak adına ArkeoPark Müzesi projemiz var. Sözümüzdür ve şehrimize kazandırmak istiyoruz" dedi. "Bellekten Dijitale Trabzon Tarihi Yapı Mirası" projesi ile ilgili toplantıya katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Tarihi bir şehiriz. Benim bir seçim arifesinde şöyle bir sözüm vardı: Bundan sonra yapan değil yıkan belediye başkanları bu şehirde çok daha fazla anılacak. Çünkü yıktığınız zaman tarih çıkıyor, tarihin emanet ettiği eserler ortaya çıkıyor. Kötü bir yapılaşma ile maalesef bu eserlerin ya önünü kapatmışız ya da yok etmişiz. Şimdi kazılarla o tarihi birikimi ortaya çıkarmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Trabzon’un birçok önemli özellikleri ve değerleri olduğunu hatırlatan Genç "Bu nedenle bize emanet edilen mirasa büyük bir sorumlulukla vaziyet ederek geleceğe devretmemiz lazım. Trabzon, birinci yüzyıldan itibaren kalıntıları ve çok zengin birikimi olan bir şehir. Bundan dolayı bu tür çalışmaları çok kıymetli buluyorum. İçkale’de çalışmalarımız devam ediyor. Bunları kurumsal bir hafızaya taşımak adına ArkeoPark Müzesi projemiz var. Sözümüzdür ve şehrimize kazandırmak istiyoruz. Yine tarihi surlarımızda arkeolojik buluntuların yanı sıra sur duvarlarının restorasyonu çalışmasını da yürüyoruz. Bu tarihi mirası gün yüzüne çıkarmak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak bizlerin görevidir. Bu minvalde bakıldığında, dijital bir çağda olmamız sayesinde tüm bu birikimi kolay erişilebilir teknolojik verilerle yönetmek mümkün hale gelmiştir. Bu da bizi, geleneksel yöntemlerin çok ötesine geçen bir zaman dilimine taşımaktadır...Şehirlerin kimliği sadece yolla, binayla veya altyapı ile değil; sahip çıktığı mirasla, biriktirdiği değerlerle bir kimlik kazanıyor. Trabzon’da böyle bir kimlik kazanmış bir şehir. Onun için bu çalışmaları çok kıymetli buluyorum. Şehrimize katkı sunan bu tür çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Of’ta çiftçiye litre başına 3 TL’lik akaryakıt desteği
24 Temmuz 2025 Perşembe - 13:11 Of’ta çiftçiye litre başına 3 TL’lik akaryakıt desteği Trabzon’un Of ilçesi Ziraat Odası, tarımsal üretimde artan maliyetleri azaltmak amacıyla, çiftçilere yönelik bir sosyal destek uygulamasını hayata geçirdi. Yapılan iş birliği kapsamında, oda üyesi çiftçilere özel "Çiftçi Akaryakıt İndirim Kartı" tanıtıldı. Bu kart sayesinde çiftçiler, belirtilen akaryakıt istasyonundan indirimli yakıt alabilecek. Protokol, Of Ziraat Odası Başkanı Berkant Saral ile iş insanı Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı olan Taner Fikret Saral ve iş insanı Ali Kemal Yılmaz arasında imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında, çiftçilerin alacakları indirim kartları yalnızca belirlenen akaryakıt istasyonunda geçerli olacak. Kartların geçerlilik süresi ise 1 Haziran 2026 tarihine kadar devam edecek. Bu süre boyunca çiftçiler, bu kart aracılığıyla akaryakıt alımlarında özel indirimlerden yararlanabilecek. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Of Ziraat Odası Başkanı Berkant Saral, "Üreticilerimizin emeği kutsaldır. Biz de onların her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. Bu indirim kartı, küçük bir destek gibi görünse de tarımın sürdürülebilirliği açısından önemli bir adımdır. Bu anlaşmayı imzaladığımız akaryakıt istasyon sahiplerine, Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı Taner Fikret Saral ve iş insanı Ali Kemal Yılmaz’a odamız ve çiftçilerimizin adına teşekkür ediyoruz. Tüm üyelerimize hayırlı olsun" dedi. Çiftçi Akaryakıt İndirim Kartları, Of Ziraat Odası tarafından üyelere dağıtılacak. İlk etapta yalnızca tek bir istasyonda geçerli olan bu uygulamanın, önümüzdeki dönemde farklı destekleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi planlanıyor. Böylece çiftçilere sunulan katkının uzun vadede daha etkili ve kapsamlı hale getirilmesi hedefleniyor.
Prof. Dr. Gürdal Yılmaz: "Bu yıl 21 KKKA vakası geldi bu hastalardan ikisi hayatını kaybetti"
23 Temmuz 2025 Çarşamba - 09:29 Prof. Dr. Gürdal Yılmaz: "Bu yıl 21 KKKA vakası geldi bu hastalardan ikisi hayatını kaybetti" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, bu yıl hastaneye sevk edilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vaka sayısının 21 olduğunu ve bu hastalardan ikisinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, vakalarda özellikle Haziran ayı ve Kurban Bayramı ile birlikte artış gözlendiğini, önceki yıllarda da benzer bir seyir izlendiğini belirterek, "Daha önce, 15 Temmuz itibarıyla vakaların azalmasını beklediğimizi söylemiştik. Şu anda servisimizde sadece bir hastamız yatıyor" dedi. Vaka sayılarında azalma beklediklerini kaydeden Yılmaz, KKKA’nın her zaman görülebileceği yönünde hareket etmek gerektiğine dikkat çekerek uyarılarda bulundu. Bölgede vakalarda bir miktar artış olsa da, sevk gerektirecek kadar ağır hasta sayısının az olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bu yıl hastanemize sevk edilen KKKA vakası sayısı 21 oldu. Bu hastalardan ikisi hayatını kaybetti. Daha önce, 15 Temmuz itibarıyla vakaların azalmasını beklediğimizi söylemiştik. Şu anda servisimizde sadece bir hastamız yatıyor. Önceki dönemlerde hastanemizde 3 ila 5 hasta tedavi görüyordu. Haziran ayı ve Kurban Bayramı ile birlikte vaka sayısında artış yaşandı ve 20’li rakamlara ulaşıldı. Geçen yıl da benzer oranlarda vakamız vardı. Gümüşhane’deki meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmelere göre bölgede bir miktar artış olsa da sevk gerektirecek kadar ağır hasta sayısı az, bize toplamda 21 hasta yönlendirildi" diye konuştu. "Görülebileceğini bilerek hareket etmeliyiz" KKKA’nın her zaman görülebileceği yönünde hareket etmek gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, "Bundan sonra vaka sayısında azalma bekliyoruz. Önceki yıllarda da benzer bir seyir izlenmişti. Genellikle 15 Temmuz’dan sonra vaka sayısı düşmeye başlar, 15 Ağustos’tan itibaren vaka pek gelmiyordu. Nadiren tek tük vakalarla karşılaşabiliyoruz. Geçmişte Ekim ayında da vaka gördüğümüz oldu; bunlar genellikle doğrudan keneyle temas sonucu, özellikle hayvanlar üzerindeki kenelerin insanlara geçip ısırmasıyla oluşan vakalardı. KKKA’nın her zaman görülebileceğini bilerek hareket etmeliyiz. Üstelik sadece KKKA değil, keneler aracılığıyla bulaşan birçok hastalık mevcut. Bu nedenle ormanlık ve çimenlik alanlara giderken mutlaka önlem alınmalı. Pantolon paçalarının çorapların içine sokulması, en etkili koruyucu yöntemlerden biridir. Ayrıca piknik ya da tarla gibi açık alan faaliyetlerinden sonra eve döndüğümüzde tüm vücudumuzu dikkatlice kontrol etmeliyiz. Çünkü kene vücutta ne kadar uzun süre kalırsa enfeksiyon riski de o kadar artar" ifadelerini kullandı.
Yeni sezon öncesi teknelerde boya ve bakım mesaisi sürüyor
22 Temmuz 2025 Salı - 09:26 Yeni sezon öncesi teknelerde boya ve bakım mesaisi sürüyor Karadeniz’de 1 Eylül’de başlayacak yeni balık avı sezonu öncesi balıkçılar teknelerin boya ve bakımlarını sürdürüyor. Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesinde bulunan Yoroz limanında teknelerin bakımı sürerken balıkçılar, yeni sezondan umutlu olduklarını ancak şu ana kadar balığın bol olacağı yönünde bir işaret göremediklerini belirtti. Ağ bakım işinin büyük ölçüde tamamlandığını sezona palamut avı ile başlayacaklarını ifade eden balıkçılar, tayfa bulmakta zorluk yaşadıklarını dile getirdi. Tekne sahiplerinden Emrehan Köroğlu, ağ işlerini tamamladıklarını ve şu anda boya çalışmalarına odaklandıklarını belirterek "Şu an ağ işlerimizi bitirdik boya işlemlerine geçtik. Boya işlemlerimiz yaklaşık bir ay sürer. Sezon başlangıcına kadar diğer tüm hazırlıkları da tamamlamayı planlıyoruz" dedi. Yeni sezonla ilgili beklentilerini paylaşan Köroğlu, "Palamut bir sezon bol olursa, ertesi sezon o kadar verimli olmuyor. Şu an için bizim tabirimizle ortada bir işaret yok. Zonguldak taraflarından çok az da olsa haber geldi ama net bir şey söylemek zor," ifadelerini kullandı. Tayfa bulmakta zorluk yaşanıyor Yeni neslin balıkçılığa ilgisinin azaldığını belirten Köroğlu, "Yeni nesil, bu işe ilgisi zayıf. Sürekli bu işin içinde olan firmalar bir şekilde eleman açığını kapatıyor. Sezonda 35-40 kişiyle çalışıyoruz. Yeni nesil bu işi tercih etmiyor çünkü gurbet hayatı ve zor çalışma şartları caydırıcı oluyor. Maddi olarak avantajlı olsa da, yoğun tempo ve düzensiz uyku nedeniyle bu mesleğe yönelme azaldı," dedi. "Balık neredeyse biz oraya" Balık avında teknolojinin büyük rol oynadığını vurgulayan Köroğlu, "Limandan çıkış yaptıktan sonra, balığın nerede olduğuna dair haber aldığımızda oraya yöneliyoruz. Hopa’dan Bulgaristan sınırına kadar balık neredeyse oraya gidiyoruz. Teknolojinin gelişmesi sayesinde balığı bulmamız çok daha kolay hale geldi. Çalışma süresi de buna bağlı olarak azaldı. Otuz yıl öncesiyle bugünü kıyasladığımızda arada büyük fark var" diye konuştu. Tekne sorumlularından İsmail Çift de sezona hazırlık kapsamında boya, raspa ve temizlik gibi işlemleri sürdürdüklerini ifade ederek "Şu anda genel bakım, boya, raspa ve temizlik işleriyle uğraşıyoruz, sezona hazırlık yapıyoruz. Ağ bakımı ise genellikle sezon içinde yapılır. Sezon sonuna doğru tayfa sayısı fazla olduğu için o zaman yapılır, şu anda personel az. Bu işi yapan da pek kalmadı. Geçen sezon iyiydi, inşallah bu sezon da iyi geçer. Sezona palamut ve istavritle başlarız, daha sonra hamsiyle devam ederiz. Yeni nesil bu işe pek sıcak bakmıyor, alttan gelen neredeyse yok gibi. Tekneler geliştikçe personel sayısı da azalıyor. Mesleğe başladığımda 20 yaş altı yaklaşık 15 kişi vardı, şimdi ise sadece bir kişi var. Dolayısıyla sayı giderek azalıyor. Yeni nesil bu mesleği pek benimsemiyor, çünkü biraz zor bir iş" dedi.