EKONOMİ - 04 Eylül 2024 Çarşamba 09:37

Kahverengi kokarca kâbusu sürüyor

A
A
A
Kahverengi kokarca kâbusu sürüyor

Karadeniz Bölgesinde zirai mahsule büyük zarar veren Kahverengi kokarca kabusu sürerken, bu zararlı türe karşı topyekün Tarım ve Orman Bakanlığı önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulması ve mücadelenin de sadece çiftçiye bırakılmaması gerektiği belirtildi.


Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, böceğin Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında “Gördüğün yerde yok et!” sloganı ile çözüm üretmeye çalışıldığını kaydetti. Kahverengi kokarcanın yörede üretilen fındığın 3’te birine zarar verdiğini bu oranın önümüzdeki yıllarda bu gidişle daha da artış göstereceğini ifade eden Pehlevan, “Kahverengi kokarca; sokucu emici ağız yapısına sahip olan ergin ve nimfleri bir çok meyve ve sebzede emgi yaparak zarar yapar. En büyük ihraç ürünümüz olan fındıkta ve ana tüketim maddelerimizden olan mısır, soya, domates, biber gibi ürünlere de zarar vermektedir. Böcek Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında ’Gördüğün yerde yok et!’ sloganı ile çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bir kokarca değişik zamanlarda, keyfi gelince ortalama 20-30’lu gruplar 400 yumurta bırakmaktadır. Bu 400 yumurtanın ortalama 300 tanesi bir sonraki yıl ekstrem şartlarda her biride 300 adet dişi yumurta yumurtladığından hareketle 2024 yılındaki 300 adet dişi x 2025 yılında 300 adet dişi yumurta bırakacağından hareketle 2025 yılı sonu itibari ile en az 90 bin adet dişi böceğimiz olacak demek" diye konuştu.


Ulusal Fındık Konseyi’nin fındık rekoltesini 738 bin 851 ton, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ise 717 bin 851 ton olarak açıkladığını hatırlatan Pehlevan "Doğal olarak Bakanlık rekolteye göre levant kalite için kilogram başına 130 TL olarak Giresun kalite fındık için kilogram başına 132 TL fiyat belirlendi. Rekolte açıklayanlar acaba böceğin vereceği zararın riskini analiz edip ona göre mi bu rekolteyi açıkladılar. Bu riski göz önüne almadıkları bir gerçek. Bu zararlı yörede üretilen fındığın 3’te birine zarar verdi. Bu nedenle hiç zaman geçirmeden fındık fiyatı güncellenmeli. Üreticinin gözyaşı dinmeli ve çiftçiyi mutlu edecek önlemler vakit geçirilmeden alınmalıdır” dedi.



Çözüm önerileri


Açıklamasında çözüm önerilerine yer veren Pehlevan, “Acilen bu zararlı türe karşı bakanlığın önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulmalıdır. Mücadele sadece çiftçiye bırakılmamalıdır. Eylem planları revize edilerek çiftçiyi de mücadele uygulamalarına katacak projeler üretilmelidir. En kısa sürede sonuç alınabilecek mücadele yöntemlerine öncelik verilerek vakit kaybetmeden mücadeleye başlanmalıdır. Mücadelede tek bir metod yerine ’Entegre Mücadele’ yöntemi olarak birden fazla metot bir arada kullanılmalıdır. Tarım ve Orman bakanlığı kahverengi kokarcanın doğal düşmanı samuray arılarını doğaya bırakması kokarca popülasyonunu tabi ki kıracaktır fakat zaman alacaktır. Böceğin kışı geçirdiği mekruh binalar, çatılar, kömürlükler gibi alanların ilaçlanması önem arz etmektedir. Buna yönelik mücadele uygulamaları tüm alanlarda yaygınlaştırılmalı, böcek erken ilkbaharda kışlaktan çıkmadan önce yapılmalıdır. Karton kutuların içerisine eski kumaş parçaları ile doldurarak evlerimizin etrafına koyarsak kışlamak için evlerimizden önce kutularda toplanacaklardır. Bu kapsamda Feromon tuzaklarına ağırlık verilmesi önemlidir. Çiftçinin ulaşması mümkün değildir. Erken ilkbaharda böceğin uçuşuyla birlikte asılması ve böceklerin yumurta koymadan önce yakalanması önem arz etmektedir. Prof. Dr. Temel Göktürk hocamız mor ışık tuzakları üzerinde çalışma yapılmaktadır” şeklinde konuştu.



Kimyasal mücadele


Yapılacak kimyasal mücadeleye de değinen Pehlevan, “Ergin ilaçlamasında farklı, nimf ilaçlamasında farklı formülasyon kullanılmalıdır. Aynı alanda hem ilaçlama hem de biyolojik mücadele yapılacaksa böceğin biyolojisi ile ilaçlama zamanı örtüşmelidir. (Yumurta döneminde ilaç atılmamalıdır) Böceğe atılacak ilacın, formülasyonu, dozu ve nerelere atılacağı iyi bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki; fındıkta sadece bu böcek zarar yapmıyor. Alanda zararlı böcekler üzerinde etkili olan doğal düşmanların da öleceği unutulmamalıdır.En iyi çözüm bile kağıt üzerinde kalıyorsa ve uygulanmıyorsa hiçbir değeri yoktur. Çözüm için eylem gerekir. Bölgemizin ve Ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak; önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Aksi durumda ülkemiz ekonomisine, tarımına, ekolojisine ve insanımızın yaşam kalitesine büyük zararlar vermesi kaçınılmaz olacaktır. Kahverengi kokarca ve diğer böceklerle mücadelenin milli sorumluluk olduğu, sadece Trabzon’un değil bütün ülke kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Bu böcek polifag zararlı olduğundan bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesek te sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalacağız" uyarısında bulundu.



Kahverengi kokarca kâbusu sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Bakan Uraloğlu: "Son 22 yılda ulaştırma ve haberleşmeye 280 milyar dolarlık yatırım yaptık" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tekirdağ’daki ziyaretlerinde son 22 yılda ulaştırma ve haberleşmeye 280 milyar dolarlık yatırım yapıldığını belirterek, hizmetlere devam edeceklerini vurguladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, çeşitli ziyaret ve açılışlar için geldiği Tekirdağ’da, Valilik ve AK Parti Tekirdağ İl Başkanlığını ziyaret etti. AK Parti Tekirdağ İl Başkanlığında açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, son 22 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında yapılan yatırımlara dikkat çekti. Bakan Uraloğlu, "Son 22 yılda sadece ulaştırma ve haberleşme alanında 280 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bölünmüş yollar, 32 hava limanı inşa ettik. Tekirdağ’daki hava limanı ile ilgili sıkıntıları biliyoruz. İl başkanım ve milletvekilim uçak seferlerinin artırılması konusunu gündeme getirdi, bu da bizim gündemimizde. 32 hava limanı yapmak gerçekten kolay değil, yaklaşık 24-25 bin kilometre bölünmüş yol ve 2 bin kilometre otoyol yaptık, bunların hepsi çok kıymetli. Yabancı muhataplarımıza bu rakamları söylediğimizde gerçekten şaşırıyorlar, Türkiye gibi bir ülke için bu kadar büyük işler beklemiyorlar. Çok güzel hizmetler yaptık ve yapmaya devam edeceğiz" dedi. Bakan Uraloğlu, genç neslin devlet hizmetlerini artık doğal karşıladığını da belirterek, "Artık vatandaşlarımız bu hizmetleri devletin görevi olarak görüyor. Özellikle 30 yaş altındaki kardeşlerimiz, bu nimetlerle doğdu. ’Zaten devletin görevi’ diyerek, bununla oy istemenin anlamı olmadığını düşünüyorlar. O zaman vatandaşımıza dokunup, gönüllerine hitap etmemiz gerekiyor. Elbette ekonomik sıkıntılar var, özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı zorluklar. Ama bizim en büyük hedefimiz, vatandaşımızın gönlünü kazanmak. Siz sahada çalıştınız, Allah razı olsun. Gayret ettiniz, istediğimiz sonuçları her yerde alamadık, ama asla davamızdan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu. Açıklamalarında muhalefetin AK Parti’nin son dönemini yaşadığına dair algı oluşturmaya çalıştığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Bazen şöyle bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Siz sahadasınız, şimdi askerlik yapan kardeşlerim bilir, ’erken terhis çıkacak’ derler. Kendi çıkarır, sonra dolaşır, kendisi de inanır. Şimdi burada da CHP’nin tam yaptığı bu. ’AK Parti’nin son dönemidir’ dedikodusunu çıkarıyorlar, sonra kendileri buna inanıyorlar. Biz asla inanmıyoruz, inanmayacağız. Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı Allah için seviyoruz, insan olarak seviyoruz. Bırakalım bir kenara, Recep Tayyip Erdoğan’ın yarısı kadar, bırakın çeyreği kadar liderlik özelliği olan birisi varsa tamam, onu da deneyelim. Ama yok böyle birisi, onun için asla onların oluşturmaya çalıştığı algıya hiçbirimiz kesinlikle inanmamalıyız. Biz yolumuza devam edeceğiz. Allah’ın izniyle hizmetlerimizi sürdüreceğiz, önümüzde 4 senelik seçimsiz bir süreç var. Eksiklerimiz nelerdir? Biz kamu olarak bu eksikliklerimizi giderirken, hep beraber insanımızın, kardeşlerimizin, önce kendi ailemizden başlayarak, apartmanımızdan, akrabamızdan, mahallemizden, ilçemizden, ilimizden, köyümüzden başlayarak tüm insanların gönlüne girmemiz gerekir” dedi.
Manisa Manisa Kitap Fuarı 7’nci kez kapılarını açtı Manisa Büyükşehir Belediyesi, kitapseverleri, yazarları ve yayınevlerini Manisa’da buluşturdu. Bu sene 7’incisi düzenlenen Manisa Kitap Fuarı, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in katıldığı törenle açıldı. Şükrü Erbaş’ın onur konuğu olduğu, fuara, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Varol Yaşaroğlu, İsmail Saymaz başta olmak üzere birçok ünlü kalem konuk oluyor. Fuar 20-29 Eylül tarihleri arasında konuklarını ağırlayacak. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in katılımıyla Manisa Kitap Fuarı bu yıl 7’inci kez kapılarını kitapseverlere açtı. Usta şair ve yazar Şükrü Erbaş’ın onur konuğu olarak katılacağı 7. Manisa Kitap Fuarı, Ayşe Kulin, Ali Lidar, Sinan Meydan, Şermin Yaşar, Varol Yaşaroğlu, İsmail Saymaz, Buket Uzuner, İnci Aral, Ahmet Ümit başta olmak üzere çok sayıda şair, yazar ve çizeri Manisa’da vatandaşlarla buluşturuyor. 125 yayınevi ve 100’e yakın yazarın katıldığı, imza günlerinin düzenleyeceği Manisa Kitap Fuarı, kitapseverleri, yayınevlerini ve yazarları aynı çatı altında buluşturuyor. Atatürk Kent Parkı’ndaki 7. Manisa Kitap Fuarı’nın açılışına Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdullah Ölmez, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Ali Kılıç ve Ulaş Aydın, siyasi partilerin temsilcileri, kitapseverler ile öğrenciler katıldı. Zeyrek, “Manisa’da katıldığım ilk kitap fuarı” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Manisa Kitap Fuarı’na destek olmaktan gurur duyduklarını söyledi. Başkan Zeyrek, “Kitap, insana sadece bilgi değil, aynı zamanda umut ve hayal gücü de kazandırır. Bugün burada bir araya gelmemizin en büyük sebeplerinden biri de bu; şehrimizin kültürel zenginliğini daha da pekiştirmek ve her yaştan insanımızı kitapla buluşturmak. Belediye Başkanlığım süresince Manisa’mda katıldığım ilk kitap fuarı olması nedeniyle bu organizasyon, benim için de ayrı bir anlam taşıyor. Göreve geldiğimiz günden beri şehrimizin kültürel, sosyal ve sanatsal faaliyetler açısından gelişmesine büyük bir özen gösteriyoruz. Manisa’da kültür ve sanatı her yaştan her kesimden yurttaşımıza erişilebilir kılmayı birinci önceliğimize koyduk. Kitap fuarları da bu anlamda toplumumuzun gelişimi ve bilinçlenmesi için çok değerli bir yere sahip. Çünkü çölleşen ve çoraklaşan kültür dünyamızda, her bir kitap, her bir sayfa hepimiz için birer can suyudur” dedi. “Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü örnek gösteren Başkan Zeyrek, “Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Eğer kitap okumasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım” sözünün bize verdiği ilhamın ışığında, gelecek nesillerimizin dünya görüşünü zenginleştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemiz ve Manisa’mın geleceği adına hayalim olan; kültürel standartların daha da yükseldiği bir topluma ulaşabilmek için yerel yönetim olarak üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye hazırız. 9 gün devam edecek bu kıymetli organizasyonda, bir birinden değerli çok önemli yayınevlerini ve yazarları Manisa’mızda ağırlayacağız. Özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapla buluşturmak, onların okuma sevgisini artırmak için bu fuar büyük bir fırsat. Bu vesileyle, kitap fuarımızın düzenlenmesinde emeği geçen ‘TACT (TEKT) Fuar Organizasyon’ firmasına, yayınevlerine, yazarlarımıza İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mehmet Uğurelli’ye, öğretmenlerimize ve siz değerli katılımcılara şahsım ve Manisalılar adına teşekkürler ediyorum. Kitapların ışığında, kültür ve sanatla dolu günler diliyorum” diye konuştu. Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerini iletti Manisa 7. Kitap Fuarı’nın açılış töreninde TACT Fuar Organizasyon’dan Didem Simsaroğlu, Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkürlerini iletti. Bu sene 7’ncisi düzenlenen kitap fuarının hayırlı olması dileklerini iletti. Fuarda yer alan stantları gezdi, öğrencilerle fotoğraf çektirdi Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Manisa Kitap Fuarı’nda yer alan stantları tek tek gezerek hayırlı olsun dileklerini iletti. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Başkan Zeyrek, öğrencilerle fotoğraf çektirdi. Fuar alanına pedal çevirdiler Sürdürülebilir kentsel hareketlilik konusunda farkındalık kampanyası olan Avrupa Hareketlilik Haftası etkinlikleri kapsamında ‘Bisiklet Dostları’ grubu bisiklet etkinliği düzenledi. Lale Meydanı’nda başlayan bisiklet etkinliği, Atatürk Kent Parkı’nda son pedalın çevrilmesiyle tamamlandı. Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın da Bisiklet Dostları’na katılarak 7. Manisa Kitap Fuarı’na ev sahipliği yapan Atatürk Kent Parkı’na kadar pedal çevirdi.
Ağrı Ağrı’da "7. Geven Balı Festivali" başladı Ağrı’da her yıl düzenlenen Geven Balı Festivali’nin 7’ncisi başladı. Ağrı’da bulunan endemik geven bitkisinin çiçeklerinden elde edilen Ağrı geven balı ve arı ürünlerinin yerel ve ulusal alanda tanıtımını sağlamak, üreticilere ürünlerini tanıtma ve pazarlama fırsatı sunmak, bal ve diğer arı ürünlerinin sağlığa olan katkısı konusunda vatandaşları bilinçlendirmek ve bal üretimini arttırarak Ağrı’nın ekonomisine katkı sağlamak amacıyla 7’ncisi düzenlenen Ağrı Geleneksel Bal Festivali’nin Açılış Programı, Ağrı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirildi. Coğrafi işaret belgesi alan geven balının yapıldığı festivalde birçok balcı stant kurdu. Festivalde konuşan Ağrı Valisi Mustafa Koç, Ağrı’nın zengin bitkilerle dolu bir coğrafyada yer aldığını vurgulayarak, "Ağrı’nın zengin florası ve doğal güzellikleri, geven balımızı eşsiz kılmaktadır. Geven balı, sadece bir ürün değil, bu toprakların sunduğu doğal zenginliğin ve emeğin bir yansımasıdır. 2022 yılında Coğrafi İşaret Tescili almış olan geven balımız, bölgenin tanıtımına ve ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu tescil, ürünümüzün kalitesini koruma altına alırken, yerel ve uluslararası arenada tanınırlığını artırmıştır. Geven balımız, bölgemizin zengin florasının bir armağanıdır ve sadece bir tat değil, aynı zamanda bu toprakların kültürel ve doğal mirasının bir yansımasıdır. 2018 yılında başlattığımız ve 2022 yılında Coğrafi İşaret Tescili ile taçlandırdığımız geven balı, bu toprakların özgün ve benzersiz bir ürünüdür. Coğrafi işaretli ürünlerimiz, sadece kalitelerini korumakla kalmaz, aynı zamanda bu ürünlerin üreticilerini destekler ve yerel ekonomilere katkıda bulunur. Bugün ilimizde 296’sı yerli ve 250’si gezginci olmak üzere toplam 550 arıcımız bulunmakta. Bu arıcılarımız, yaklaşık 70 bin kovan ile gece gündüz demeden bal üretimi yapmaktadırlar. Bu yıl, yaklaşık 400 ton bal hasadı beklediğimiz bu sezon, arıcılığımızın ne kadar verimli ve güçlü olduğunu göstermektedir. Bu başarı, arıcılarımızın özverili çalışmaları ve üretime olan bağlılıkları sayesinde elde edilmiştir. Ağrı’da arıcılığın desteklenmesi ve geliştirilmesi için çeşitli projeler yürütüyoruz. Arılar Yaşasın Hayat Yeşersin Projesi kapsamında, bu yıl 750 bin TL’lik ekipman desteği sağladık ve bu destekle 100 arıcımızın daha kaliteli ve verimli üretim yapabilmelerini amaçladık. Ayrıca, Güneş Enerjisi Panelleri gibi modern teknolojilerle arıcılarımıza sağladığımız desteklerle, sürdürülebilir bir üretim için gerekli adımları atıyoruz. Bu tür projeler, hem arıcılarımıza hem de bölge ekonomisine katkıda bulunarak, üretim kapasitemizi artırmaktadır. Festivalimiz, sadece bir tat ürünü tanıtımı değil, aynı zamanda bölge halkının ve arıcılarımızın emeklerinin takdir edilmesi için önemli bir fırsattır. Geven balımızın Türkiye ve dünya genelinde daha fazla tanınmasını ve hak ettiği değeri görmesini sağlamak amacıyla bu festivalimizi her yıl daha geniş bir kitleye ulaştırmak için çalışacağız” ifadelerine yer verdi.