SAĞLIK
22 Eylül 2024 Pazar - 13:17 Uzmanından ‘lenfödem’ uyarısı: “Lenf sistemindeki herhangi bir bozukluk lenfödem hastalığına yol açabilir” Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, lenfödem hastalığı konusunda uyarıda bulunarak “Kol ve bacaklarda oluşan şişlik, ısı artışı, ciltte kızarıklık veya değişiklik gibi belirtiler lenfödem hastalığına işaret ediyor” dedi. Lenf sisteminin insan vücudunda hem bağışıklık sistemi hem de sıvı dengesinde rol oynayan bir sistem olduğunun altını çizen Acıbadem Kayseri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, lenf sisteminde meydana gelen herhangi bir bozukluğun lenfödem hastalığına yol açabileceğini söyledi. Bu sürece dair bilgi veren Dr. Yüksel, “Bu durum herhangi bir kanser sonrası lenf bezlerinin alınması ya da radyoterapi sonrası lenf bezlerinde hasarlanma sonucu oluşabileceği gibi doğuştan da lenf kanallarındaki bir bozukluk sonrası oluşabilir. Hastalar genellikle kollarda ve bacaklarda olan şişlik sonrası doktora başvururlar. Bacaklarında şişlik, kollarında şişlik, ağrı ve cilt enfeksiyonları belirtileriyle bizlere başvurabilirler. Biz bu hastalarda öncelikle tanı, sonrasında tedavi uygulamaktayız” diye konuştu. “Doğuştan da olabilir, sonradan travma yoluyla da oluşabilir” Lenfödem hastalığının primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olarak ikiye ayrıldığını belirten Dr. Yüksel “Primer lenfödem lenf kanallarının doğuştan bozukluğu sonucu oluşan lenf akımının dolaşım sistemine dahil olmasıyla oluşan sorundan kaynaklanır. Genellikle doğumdan sonraki ilk bir yıldan başlayarak 30’lu yaşlara kadar da görülebilir. Primer lenfödem daha çok gençleri etkilemektedir” dedi. Sekonder lenfödemin ise herhangi bir travma, enfeksiyon, cerrahi bir müdahale, kanser öyküsü, kanser sonucunda oluşan lenf bezlerinin düğümlerinini cerrahi olarak çıkarılması ya da radyoterapiye bağlı lenf kanallarında büzüşmelerin olmasına nedeniyle lenf yollarındaki akımın kesintiye uğraması sonucu oluşabileceğini dile getirdi. Sekonder lenfödemin herhangi bir yaşta oluşabileceğini söyleyen Dr. Yüksel “Genellikle bir cerrahi, travma enfeksiyon gibi bir öykü altta yatar. Lenfödem öncelikle vücudumuzda oluşan büyük proteinli yapıları, yağ dokusunu vücudumuzdan temizlenerek, yukarı doğru çıkarılmasını sağlayan sistemdeki akışın bozulması lenfödemle sonuçlanır. Bu genellikle kollarda ve bacaklarda şişlik, boyunda, genital bölgelerde ve başta da olabilir” şeklinde konuştu. “Şişlik ve ağrı hastanın yaşam kalitesini bozuyor” Tanı koyma aşamasında hastanın tek ya da her iki kol veya bacağında oluşan şişlikle başvurduğunu aktaran Dr. Yüksel hastaların genellikle bir enfeksiyon geçirdiğini ve bu şişliğin nedenini anlayamadıklarını dile getirdi. Muayenede hastada görülen cilt değişiklikleri, ısı artışı ya da ciltte kızarıklık gibi belirtilerin lenfödem hastalığına işaret ettiğini belirten Dr. Yüksel, muayenenin ardından ihtiyaç halinde ultrason, lenfosintigrafi ve MR gibi tetkiklere de başvurarak kesin tanıyı koyup tedavi uyguladıklarını sözlerine ekledi. Hastalarımız genellikle kol ve bacaklarında şişlik ve ağrıyla geldikleri için yaşam kalitelerinin bozulmuş olduğuna dikkat çeken Dr. Yüksel “Hasta enfeksiyona daha açık bir hale geliyor. Enfeksiyonlar da şişlikleri daha da artırıyor. Bu anlamda biz hastalara kompleks boşaltıcı fizyoterapi uyguluyoruz” dedi. “Fizyoterapiye cilt bakımı ile başlanıyor” Fizyoterapiye ilk olarak cilt bakımıyla başlandığını kaydeden Dr. Yüksel “Cilt bakımı çok önemli çünkü enfeksiyon gelişimi açısından riskli. Geçirilen her enfeksiyon şişliği artırıyor. Cilt bakımı, egzersiz ve kompleks bandajlama dediğimiz tedavileri uyguluyoruz. Önce hastaların ölçümlerini yapıyoruz, hastanın çap farkı olan bölgeye cilt bakımı, manuel lenf drenajı ve kompleks boşaltıcı fizyoterapi dediğimiz kompleks bandajlamayı uyguladıktan sonra hastayı ev programlarıyla evine gönderiyoruz” diye konuştu. Dr. Yüksel hastaların egzersizlerini mutlaka planladıklarını, hastanın ölçümlerini yaptıktan sonra istenilen çap farkına ulaşınca evde giymesi için hastaya bası giysisi önerip bu şekilde takip ettiklerini anlattı.
Muğla EAH’ta ‘Halk Sağlığı Haftası’ etkinliği
05 Eylül 2024 Perşembe - 15:35 Muğla EAH’ta ‘Halk Sağlığı Haftası’ etkinliği 3-9 Eylül 2024 tarihleri arasında kutlanan ‘Halk Sağlığı Haftası’ kapsamında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı tarafından Muğla Eğitim Araştırma Hastanesinde halk sağlığını korumaya ve geliştirmeye yönelik stand açma ve bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD Başkanı Prof. Dr. Metin Pıçakçıefe, öğretim üyeleri, asistanlar ve intörnler katıldı. Ayrıca Hastane Başhekimi Prof. Dr. Turhan Togan ve yönetim ekibi etkinliğe katılarak destek verdi. Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi girişi ön arenasında gerçekleştirilen etkinlikte, hastaneye başvuran bireylere aşılama, kronik hastalıklar, düzenli ve dengeli beslenme, hareketli yaşam, sağlıklı yaşam gibi halk sağlığını koruyucu ve geliştirici birçok konuda bilgilendirmeler yapıldı. Ayrıca birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri sürecinde uyulması gereken genel ilke ve kurallarla ilgili bilgi verildi, vatandaşlar tarafından sorulan sorular cevaplanırken, afişler asılarak, broşürler dağıtıldı. Prof. Dr. Metin Pıçakçıefe, “Halk sağlığı haftası kapsamında; halk sağlığı konusunda farkındalığı artırmayı, bilgilendirme yapmayı, savunuculuk oluşturmayı amaçlayan farkındalık standımızın, vatandaşların ve katılanlardan alınan geri bildirimlerle yapılan gözlemler sonucunda birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri için oldukça verimli ve faydalı olduğu görüldü” dedi.
Körfez’e 54 yataklı ek hastane binası yapılacak
05 Eylül 2024 Perşembe - 15:13 Körfez’e 54 yataklı ek hastane binası yapılacak Körfez Devlet Hastanesi’ne yapılacak 54 yataklı ek hastane binası için çalışmalara başlandı. Çalışmaları yerinde inceleyen Belediye Başkanı Şener Söğüt, "Uzun zamandır ilçemizin beklediği bir yatırımdı" dedi. Sağlık Bakanlığı tarafından yatırım programına alınan ve Körfez için önemli bir sağlık hizmeti olan Körfez Devlet Hastanesi’ne ek hastane binası için çalışmalar başladı. Körfez Devlet Hastanesi ek hizmet binası, 7 bin 304 metrekare alanda ve 54 yataklı olarak hayata geçecek. İhale sürecinin tamamlanması ve yer tesliminin yapılmasıyla birlikte firma temel açma çalışmalarına başladı. Başkan Şener Söğüt de, Başkan Yardımcısı Levent Yılmaz ile birlikte çalışmaları yerinde inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şener Söğüt, "İlçemizin uzun zamandır beklediği Körfez Devlet Hastanemizin ek hastane binası çalışmaları başladı. Sağlık Bakanlığımız ihaleyi tamamladıktan sonra yer teslimini yaptık. Müteahhit firma temellerini açmaya başladı. 26 dönüm üzerinde, 7 bin 304 metrekarelik bir inşaat alanımız var. Çalışmalar tamamlandığında ek hastane binası içerisinde; 15 poliklinik, 3 genel 1 lokal ameliyathane, kadın doğum, endoskopi, yoğun bakım üniteleri ve acil servis bölümleri yer alacak. Körfezli hemşehirlerimiz için Körfez’e değer katan projeler üretmeye devam edeceğiz" dedi.
Tavsiye üzerine gittiği "Sağlıklı Hayat Merkezi"nde 10 ayda 23 kilo verdi
05 Eylül 2024 Perşembe - 14:37 Tavsiye üzerine gittiği "Sağlıklı Hayat Merkezi"nde 10 ayda 23 kilo verdi Kastamonu’da geçirdiği rahatsızlık üzerine aile hekiminin tavsiyesiyle Sağlıklı Hayat Merkezine müracaat eden 44 yaşındaki kadın, 10 ayda 23 kilo vererek 70 kiloya kadar düştü. Sağlık Bakanlığı’nın 2017 yılında toplumu sağlıklı hayata teşvik etmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirerek bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak ve ikinci, üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin yükünü hafifletmek amacıyla kurduğu Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) sayıları Türkiye genelinde her geçen yıl artış gösteriyor. Sağlıklı hayat merkezlerinde obezite ve kanser taramalarının yanı sıra, kadın ve üreme sağlığı, çocuk gelişimi, ruh sağlığı, tütün ve madde bağımlılığıyla mücadele gibi birçok farklı alanda sağlık hizmetleri sunuluyor. Kastamonu’da, 10 ay önce geçirdiği rahatsızlık sebebiyle aile hekimine müracaat eden 44 yaşında Sebahat Kurum, aile hekiminin yönlendirmesiyle KETEM Sağlıklı Hayat Merkezine başvurdu. Burada sağlık kontrolünden geçirilen Sebahat Kurum, Diyetisyen Tuba Hızıroğlu’nun tavsiyeleri ile 10 ay içerisinde 23 kilo verdi. 93 kilodan 70 kiloya kadar düşen Sebahat Kurum, çocukluktan beri hep kilolu olduğunu ve hiç umudunun olmadığını belirterek, hedefinin 60 kiloya kadar düşmek olduğunu kaydetti. “Benim hiç umudum yoktu, çocukluğumdan beri kiloluydum ve hiç zayıflamak gibi bir niyetimde yoktu” İkna edilmesinin ardından kilo vermeye karar verdiğini söyleyen Sebahat Kurum, “Bir rahatsızlık geçirdim, ardından aile hekimim Sağlıklı Hayat Merkezini önerdi bana. Benim buradan hiç haberim yoktu. Zayıflardan daha iyi olacağımı söylediler. Hastalığımın kilolarımın yüzüne olduğunu söylediler. Çünkü sürekli uyumak istiyordum, istediğim her şeyi yapamıyordum. Aile hekimimde Sağlıklı Hayat Merkezini tavsiye edince bende buraya geldim. Sonrasında Tuba Hızıroğlu hocamızla tanıştık. Nasıl devam etmek gerektiğini bana anlattı. Bende elimden geldiği kadarıyla buna uydum. İlk konuşmamızda benim hiç umudum yoktu, çünkü hep kiloluydum, çocukluğumdan beri kiloluydum ve hiç zayıflamak gibi bir niyetimde yoktu. Tuba Hanım, ’yapabilirsiniz’ diyerek beni teşvik etti, gerçekten bu benim için inandırıcı bir şey değildi. Çünkü hiç zayıf olmadım ben, hep kiloluydum. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı o kadar güzel anlattı ki beni de ikna etti” dedi. “Şu anda 70 kilodayım, 60 kiloya düşünce en büyük istediğim kilomu koruyabilmek” Yemek yemeyi çok sevdiğini belirten Kurum, “Ben yemek yemeyi çok seven bir insanım. ’Hiçbir yemeği bırakmayacaksın ama az ve kararını bozmadan, dengeni bozmadan yemek yiyeceksin’ dedi. Ben de öyle yaptım, şimdi çok şükür 10 ayda 23 kilo verdim. Tartıya her çıktığımda kilo verdiğimi gördüğüm sanki para bulmuş gibi seviniyordum, evime çok mutlu gidiyordum. Kilo verince yürümem değişti. Çalıştığım işyerinde ayakta görev yapıyorum, bacaklarım artık beni çok daha rahat taşıyor. Şimdi hedefim 60 kiloya kadar düşmek ve bu kilomu koruyabilmek" diye konuştu. “Şu anda çok rahatım" Kilo vermesinin ardından yaşam konforunun arttığını belirten Kurum, “Benim kan şekerim düşüyor, bu da sanırım kilodan dolayı oluyormuş. Artık sürekli uyumuyorum, şu anda çok rahatım. Hastalanacak mıyım, çok mu uykum gelecek, neden böyle oluyor demiyorum. İşe giderken daha rahat gidiyorum. Kiloluyken istediğin kıyafeti giyemiyorsun, bir akrabanın düğününe gitmek için istediğim kıyafeti alıp giyemiyordum. Ama şu anda içim rahat, kıyafetlerin bana uygun bedenini rahatlıkla bulabiliyorum” şeklinde konuştu. “Sağlıklı Hayat Merkezlerinin ana sloganı, hastalığa değil, sağlığa yatırım yapmak” Sağlıklı Hayat Merkezi’nde birinci basamak sağlık hizmetleri verildiğini anlatan Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Emire Er ise, “Kurumumuzda birinci basamak sağlık hizmetleri olarak hizmet vermekteyiz. Sağlıklı Hayat Merkezimiz bulunmakta. Sağlıklı Hayat Merkezleri, toplum sağlıklı yaşamaya teşvik etmek amacıyla kurulmuş, hastalığa değil, sağlığa yatırım yapmak sloganıyla ilerleyen kuruluşlardır. Sağlıklı Hayat Merkezimizde bizim amacımız vatandaşlar hastalığa yakalanmadan önce sağlıklarını korumayı öğretmektir. Sağlıklı Hayat Merkezimizin bünyesinde KETEM, ana çocuk sağlığı merkezi, Ağız diş sağlığı merkezi, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimci, çocuk ergen danışmanı aktif olarak hizmet vermektedir. Birimlerimiz mesai saatleri içerisinde çalışmakta ve randevu sistemiyle çalışmaktadır. Biz burada vatandaşları bütüncül olarak değerlendiriyoruz. Başvurusundan sonra kişinin önce hastalıklarını değerlendiriyoruz. Diyelim diyabet rahatsızlığı var, hipertansiyon rahatsızlığı var. Bunlara yönelik diyet listesi düzenleniyor. Daha sonra bu kişilerin daha sağlıklı yaşaması için fizyoterapistimize yönlendiriyoruz. Hareket listesi düzenleniyor" ifadelerini kullandı. “Nasıl sağlıklı yaşayabilirimin danışmanlık hizmetini veriyoruz” Sağlıklı Hayat Merkezi bünyesinde KETEM biriminin de bulunduğunu kaydeden Dr. Er, “KETEM’de bilindiği üzere kanser taramaları yapılıyor. Kanser taramaları artık çağımızda çok önemli. Çünkü kanser çağımız hastalığı haline geldi ve erken teşhis çok önemli tedavide. Bu noktada kişiler kendimde belirti bulgu yokken bu taramaları yaptırarak bir sıkıntı varsa, kanser belirtisi varsa bunları biz tespit ediyoruz erken evrede. Vatandaşlarımız 30-65 yaş arasında burada rahim ağzı kanser taraması, 40-69 yaş arasındaki kadınlar meme kanseri taraması, 50-70 yaş arasındaki hem kadın hem erkekler kolon kanseri taraması yaptırabilirler. Dediğim gibi başvurularda randevu sistemiyle çalışıyoruz. Gerekli bilgiyi aile hekimlerinden de edinebilir" dedi. "İlk 8 ayda 14 bin 306 kişiye sağlık hizmeti verildi" Sağlıklı Hayat Merkezi bünyesinde 2024 yılının ilk 8 ayında verdikleri hizmetlerden de bahseden Dr. Er, “KETEM birimimizde 5 bin 980 hastaya, üreme sağlığı biriminde bin 160 hastaya, diyetisyenlik biriminde 3 bin 568 hastaya, fizyoterapist bölümünde bin 378, sosyal çalışma hizmeti veren bölümümüzde bin 144 ve psikolojik danışmanlık olarak da bin 76 vatandaşımıza hizmet vermiş bulunmaktayız. Bizim amacımız bu sayılarımızı daha fazlaya çıkarmak, arttırmak ve vatandaşlarımıza sağlıklı yaşamayı daha fazla öğretebilmek” diye konuştu. “Burada yaşımıza ve rahatsızlığımıza uygun hareketler yaptırıyorlar” Merkezden faydalanan mmekli öğretmen Kamile Kader de, “KETEM ile tanışmam sebebi mamografi çektirmek için gelmiştim. Bir arkadaşım diyetisyeninde burada olduğunu söyledi. Biraz kilom ve bazı hastalıklarım vardı. Tuba Hanım ile tanıştım, beni fizyoterapiste yönlendirdi. Fizyeterapist Aybüke Özmen hocamızdan bana bir randevu ayarladılar. Ardından üç aydır fizyoterapist Aybüke Özmen hocamıza geliyorum. Bu üç aylık dönemde ben kendimi çok iyi hissettim. Aynı zamanda buraya gelen benim yaş gurubumdaki insanlar buradan mutlu ayrılıyorlar. Burada yapılan hareketleri evde yapabileceğimiz şekilde, yaşımıza ve rahatsızlığımıza uygun olarak yaptırıyorlar. Bu bizleri çok mutlu ediyor” diye konuştu.
Karadeniz Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezi halkın hizmetinde
05 Eylül 2024 Perşembe - 14:36 Karadeniz Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezi halkın hizmetinde Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığına bağlı olan Kdz. Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezinde verilen 1. Basamak Sağlık Hizmetleri Vatandaşlarımızın memnuniyetini kazanarak bölge halkı tarafından büyük takdir topluyor. Kdz. Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezi Sorumlu Hekimi Uzm. Dr. Tuba Uslay Keskin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sağlıklı Hayat Merkezleri, Türkiye’de her ilde Sağlık Bakanlığımız tarafından kurulmuş birinci basamak sağlık hizmeti veren devlete bağlı kurumlardır. Bizim ilimizde de Kdz. Ereğli ilçemizde Sağlıklı Hayat merkezimiz 2018 yılından beri faaliyet göstermektedir. Buradaki bütün hizmetlerimiz, bakanlığımıza bağlı devlete bağlı bir kurum olduğumuz için hizmetlerimizin tamamı ücretsiz bir şekilde halkımız faydalanabiliyor. Aile hekimlerinden bize hastaları randevu alarak yönlendirmeleri istiyoruz. Çalışma şeklimiz bu şekilde randevularımızı açıyoruz ve aile hekimlerinin gördüğü hastalara uygun olan branşlara yönlendirmesiyle buradaki hizmetlerin hepsinden faydalanabiliyor. 2018 yılından bu yana hizmet veren kurumumuzda yaklaşık seksen bin vatandaşımız faydalanmış, yaklaşık yirmibeş bin kanser taraması yaptık. Buraya ulaşan hastalara buradaki hizmetlerimizin tamamı ücretsiz olarak verilmektedir” dedi. “Beş ayda 16 kilo verdiler” Karadeniz Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görevli Diyetisyen Miyase Koru müracaat eden danışanlara 4-5 ay gibi bir sürede yaklaşık 16 kilo kadar sağlıklı kilo verdirmeyi başardıklarını ifade etti. Diyetisyen Miyase Koru yapmış olduğu çalışmalar ile ilgili şöyle dedi: “Burada danışmanlık hizmetinin yanında tedavi ve izlemleri de devam ettiriyoruz. Danışanlara koruyucu sağlık hizmeti veriyoruz ama bunun yanında kronik hastalığı olanlara da sağlıklı beslenmeyle kilo vermeyi amaçlıyoruz. Kronik hastalığının düzeldiği birçok danışanla da çalışıyoruz.” “Çocuğumu getirdiğim için çok mutluyum” Karadeniz Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezine 9 yaşındaki çocuğunu danışan olarak getiren Asude Hanım, “Ben çocuğumu getirdiğim için çok mutluyum. Ben sağlıklı hayat merkezine ilk kuzenimden duymuştum. Kuzenim buraya diyetisyene gelmişti ve ben oradaki gelişmeleri görünce ben de gelmek istedim. Bir yıl kadar diyetisyene devam ettim. Tabi gelip giderken burada psikolog ve çocuk gelişimi uzmanı olduğunu duydum. Ben de çocuğumdaki problemlerden dolayı bir gelip görüşmek istedim. Çok da memnunum iyi ki de çocuğum getirmişim. Çocuğumdaki problemler epey azaldı, daha da tamamen azalacağım düşünüyorum’’ diyerek memnuniyetini ifade etti. “Kanserle mücadelede hızlı hizmet aldım” Karadeniz Ereğli Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görevli Hemşire Nazlı Çağla Tazegül konuşmasında “Hastalarımızın bizim için önemli olan taramaları yapıyoruz. Meme kanseri rahim kanseri, kalın bağırsak ve kolon kanseri ile ilgili taramalarımızı merkezimizde yapıyoruz’’ dedi. Kanser tanısı alan iki kız kardeş Fatma Ö. Ve Altun K. Hanımların Sağlıklı Hayat Merkezinde sunulan hizmetlerden oldukça memnun kaldıklarını ifade ederek şunları söylediler: “Ben 4 sene önce teşhis konulması için buraya geldim. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle Mamografi çekildi. 3 gün sonra da sonucum çıktı. Aradılar beni sağ olsunlar. 3 günün sonunda sonucumu alıp hastaneye gittim. Güzel olan çok çabuk çıkması çok çabuk beni aramaları, yani ben çok memnun kaldım.”
SANKO Üniversitesi’nde “Kentler ve Tıp Tarihi: Gaziantep Sağlık Tarihi” sempozyumu düzenlenecek
05 Eylül 2024 Perşembe - 14:01 SANKO Üniversitesi’nde “Kentler ve Tıp Tarihi: Gaziantep Sağlık Tarihi” sempozyumu düzenlenecek Türk Tıp Tarihi Kurumu’nun “Kentler ve Tıp Tarihi” başlıklı sempozyum serisinin ilki SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Türk Tıp Tarihi Kurumu iş birliği ile Gaziantep’te SANKO Üniversitesi ev sahipliğinde 6-7 Eylül 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Sempozyumun başkanlığını SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın ile Gaziantep Kent Konseyi Onursal Başkanı Op. Dr. Samet Bayrak, onursal başkanlığını ise SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı ve Türk Tıp Tarihi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gülten Dinç üstlendi. Üç oturumdan oluşacak sempozyumun ilk oturumunda “Cumhuriyet Öncesi Gaziantep Sağlık Tarihinden Kesitler”, ikinci oturumunda “Cumhuriyet Sonrası Gaziantep Sağlık Tarihinden Kesitler” konularına ilişkin alanında uzman akademisyenler sunum yapacak. Öğleden sonraki üçüncü oturumda ise Gaziantep’ten yetişmiş, Gaziantep sağlığı ve kültürüne katkılarda bulunmuş, hayatını kaybeden 12 hekimi anma konuşmaları yapılacak. SANKO Üniversitesi Hastanesi B Blok R Katı Anadolu Toplantı Salonu’nda 6 Eylül 2024 tarihinde gerçekleştirilecek sempozyum süresince Op. Dr. Samet Bayrak’ın “Antep Harbinde Sağlık Hizmetleri” konulu fotoğraf sergisi de yer alacak. 7 Eylül 2024 tarihinde ise konuk akademisyenler için sosyal program gerçekleştirilecektir.
Bu merkezde her hizmet var
05 Eylül 2024 Perşembe - 13:35 Bu merkezde her hizmet var Niğde Sağlıklı Hayat Merkezi toplum sağlığını en üst düzeye çıkarmak için beslenmeden sigara bırakmaya kadar her yaş grubundan bireyin sağlık ihtiyaçlarına yönelik etkili çözümler sunuyor. Sağlık Bakanlığının "Hastalığa değil, sağlığa yatırım yap" vizyonuyla hayata geçirdiği Sağlıklı Hayat Merkezlerinden sosyal güvencesi olsun ya da olmasın herkes yararlanabiliyor. Sağlığa yönelik risklerden birey ve toplumu korumak, sağlıklı yaşam tarzını teşvik etmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla kurulan Sağlıklı Hayat Merkezi’nde diyetisyenlik hizmetleri, psiko-sosyal destek hizmetleri, fizyoterapi, çocuk gelişimine yönelik hizmetlerin yanı sıra sigara bırakma birimi de hizmet veriyor. Niğde Merkez Toplum Sağlığı Merkezi’nde Görevli Diyetisyen Suzan Altunkula yaptığı açıklamada, merkezde sigara ve benzeri zararlı maddelerin yol açtığı sağlık riskleri ve tehditleri ile mücadele etmeyi, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam programı çerçevesinde yürütülen hatalı beslenme alışkanlıkları ve obezite ile mücadele etmeyi toplumun yaşam kalitesini yükseltecek alışkanlıkları kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. Merkezden yararlanarak sigarayı bırakan Mehmet Polat ise, 2 ay önce sigarayı bıraktığını ve yaşam kalitesinde önemli ölçüde değişiklik hissettiğini söyleyerek sigara kullanıcılarını Niğde Sağlıklı Hayat Merkezi’ne gelmeye davet etti. Kronik rahatsızlıkları nedeniyle merkezin spor salonundan yararlanan Suzan Ata Korkmaz ise aile hekiminin tavsiyesi üzerine merkeze geldiğini söylediği açıklamasında, merkez sayesinde sporu yaşam biçimi haline getirdiğini ifade etti.
Akçakoca’da kanser taraması yaptı
05 Eylül 2024 Perşembe - 13:32 Akçakoca’da kanser taraması yaptı DÜZCE(İHA) – Düzce Sağlık Müdürlüğü mobil kanser tarama tırı, Akçakoca ilçesinde kanser taramalarına devam etti. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığına bağlı Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) biriminde görevli personel kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirmek, kanserden korunacak sağlıklı yaşam şartlarına yönlendirmek ve kanser taraması yapmak amacıyla, Akçakoca’da mobil kanser tarama aracımız ile sağlık taraması gerçekleştirildi. Akçakoca İlçe Sağlık Müdürlüğü bahçesinde konuşlandırılan araç 40-69 yaş arası kadınlara meme kanseri, 30-65 yaş arası kadınlara rahim ağzı kanseri, 50-70 yaş arası kadınlara da bağırsak kanseri taramalarını ücretsiz olarak yaptı. Tarama programı kapsamında; Akçakoca İlçe Sağlık Müdürlüğü ekiplerimizce açılan KETEM farkındalık standında da kanser türleri, risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirme yapılarak broşürlerin dağıtımı yapıldı. Mobil Kanser Tarama hizmetini vatandaşımızın ayağına götürerek sağlık taraması yaptıklarını belirten Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz “Amacımız toplumda farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar yaparak halkımızı bilinçlendirmek ve hastalığa erken tanı koyup erken tedaviye başlayarak, kansere bağlı ölümleri azaltmak” olduğunu belirtti.
Bu merkezde her hizmet var
05 Eylül 2024 Perşembe - 13:16 Bu merkezde her hizmet var Niğde Sağlıklı Hayat Merkezi toplum sağlığını en üst düzeye çıkarmak için beslenmeden, sigara bırakmaya kadar her yaş grubundan bireyin sağlık ihtiyaçlarına yönelik etkili çözümler sunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın “Hastalığa değil, sağlığa yatırım yap” vizyonuyla hayata geçirdiği Sağlıklı Hayat Merkezlerinden sosyal güvencesi olsun ya da olmasın herkes yararlanabiliyor. Sağlığa yönelik risklerden birey ve toplumu korumak, sağlıklı yaşam tarzını teşvik etmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla kurulan Sağlıklı Hayat Merkezi’nde diyetisyenlik hizmetleri, psiko-sosyal destek hizmetleri, fizyoterapi, çocuk gelişimine yönelik hizmetlerin aynı sıra sigara bırakma birimi de hizmet veriyor. Niğde Merkez Toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli diyetisyen Suzan Altunkula yaptığı açıklamada merkezde sigara ve benzeri zararlı maddelerin yol açtığı sağlık riskleri ve tehditleri ile mücadele etmeyi, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam programı çerçevesinde yürütülen hatalı beslenme alışkanlıkları ve obezite ile mücadele etmeyi toplumun yaşam kalitesini yükseltecek alışkanlıkları kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. Merkezden yararlanarak sigarayı bırakan Mehmet Polat ise 2 ay önce sigarayı bıraktığını ve yaşam kalitesinde önemli ölçüde değişiklik hissettiğini söyleyerek sigara kullanıcılarını Niğde Sağlıklı Hayat Merkezi’ne gelmeye davet etti. Kronik rahatsızlıkları nedeniyle merkezin spor salonundan yararlanan Suzan Ata Korkmaz ise aile hekiminin tavsiyesi üzerine merkeze geldiğini söylediği açıklamasında merkez sayesinde sporu yaşam biçimi haline getirdiğini ifade etti.
Konyaaltı’nda diyetisyenler emeklilerin ayağına gidiyor
05 Eylül 2024 Perşembe - 12:52 Konyaaltı’nda diyetisyenler emeklilerin ayağına gidiyor Konyaaltı Belediyesi’nin düzenlediği Halk Sağlığı Buluşmaları kapsamında “7’de 70’e Sağlıklı Beslenme Buluşmaları” gerçekleştirildi. Gürsu ve 23 Nisan Emekli Kahveleri’nde gerçekleşen etkinlikte vatandaşlara uzman diyetisyen tarafından sağlıklı beslenme konusunda bilgi verildi. Konyaaltı Belediyesi, Halk Sağlığı Buluşmalarını sürdürüyor. 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası’nda ilçe sakinlerini unutmayan Konyaaltı Belediyesi, Gürsu ve 23 Nisan Emekli Kahvelerinde vatandaşları sağlıklı beslenme konusunda bilgilendirdi. Diyetisyen Yiğit Ali Çoban, emeklilere günlük beslenme düzenlerinin nasıl iyileştirebileceği, sağlıklı tarifler ve porsiyon kontrolü hakkında detaylı bilgi verdi. “Diyetisyenler emeklilerin ayağına gidiyor” Diyetisyen Yiğit Ali Çoban’ın verdiği bilgilerin çok faydalı olduğunu dile getiren emekli Meral Damar, “7’de 70’e Sağlıklı Beslenme Buluşmaları’nı çok başarılı buldum. Bu programın devam etmesini isterim. Sağlıklı beslenmeyi, yiyeceklerimizin kalori değerlerini diyetisyenimiz çok güzel anlattı. Artık yemeklerimi nasıl daha dengeli yapabileceğimi öğrendim ” dedi. Etkinliğe katılan Haydar Yılmaz ise, “Konyaaltı Belediyesi’nin düzenlediği bu tür etkinliklere katılıyorum ve çok beğeniyorum. Diyetisyenimiz çok güzel konulara değindi. Beslenmemize bundan sonra daha dikkat edeceğiz” diye konuştu. “Ücretsiz tansiyon ölçümü yapılacak” Halk Sağlığı Buluşmaları kapsamında 6 Eylül Cuma günü saat 11.00’de Gürsu Emekli Kahvesi’nde, 15.00’te ise 23 Nisan Emekli Kahvesi’nde (Siteler Mahallesi) sağlık ekipleri tarafından vatandaşlara ücretsiz tansiyon ölçümü yapılacağı bildirildi.
Malatya’da Sağlıklı Hayat Merkezleri şifa dağıtıyor
05 Eylül 2024 Perşembe - 12:26 Malatya’da Sağlıklı Hayat Merkezleri şifa dağıtıyor Sağlık Bakanlığı tarafından Malatya’da hayata geçirilen Sağlıklı Hayat Merkezleri, binlerce vatandaşa ücretsiz sağlık hizmet imkanı sağlıyor. İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde açılan merkezde kanser taramaları, çocuk gelişimi, beslenme, sigara bırakma gibi alanlarda hizmet veriliyor. Toplumda sağlık bilincini artırmak ve hastalıkta erken teşhis için önemli rol oynayan sağlıklı hayat merkezleri hastanelere gereksiz başvuruların önüne geçmeyi hedeflerken, toplum sağlığını da güçlendirmede önemli rol oynuyor. Merkezden yararlanan hastalar deneyimlerini paylaşırken, ücretsiz ve sıra beklemeden hizmet almanın mutluluğunu yaşıyorlar. Yeşilyurt ilçesine bağlı İskender Mahallesi’nde bulunan Sağlıklı Hayat Merkezi, vatandaşların sağlıklarını korumak ve geliştirmek amacıyla sunulan önemli bir hizmet alanı olarak ön plana çıkıyor. Yeşilyurt İlçe Sağlık Müdürü Dr. Seyid Çiftçi, ilçelerinde 2 adet Sağlıklı Hayat Merkezi bulunduğunu belirterek buralarda kanserle mücadele başta olmak üzere fizik tedavi, diyetisyen, çocuk ve erken psikoloğu, gebe sınıfı, diş hekimi ve verem savaş dispanseri hizmetlerinin tamamen ücretsiz olarak sunulduğunu söyledi. Bu merkezlerde özellikle hastanelere gitmeden tüm tetkiklerin yapılabildiğine dikkat çeken Çiftçi, belirli günlerde bazı kırsal mahallelerde toplu olarak hastaların ücretsiz şekilde merkeze getirilerek muayene edildiğini de söyledi. Vatandaşların randevusuz olarak başvurarak birçok sağlık hizmetinden faydalanabileceği merkezlerin aylık ortalama bin 600 ile bin 800 hastaya baktığını ifade eden İlçe Sağlık Müdürü Dr. Seyid Çiftçi, bireylerin sağlıklı yaşam tarzını benimsemelerine, fiziksel aynı zamanda ruhsal sağlıklarını geliştirmelerine ve sağlıkta refah düzeylerini artırmalarına yardımcı olmak için hizmet verdiklerini dile getirdi. Sağlıklı Hayat Merkezi’ne bir arkadaşının tavsiyesi ile geldiğini belirten Yasin Akgeyik isimli vatandaş ise “Bel ve diz ağrılarım vardı, görevlilerin yönlendirmesi ile fiziğe başladım. Hareketler çok iyi geldi ağrılarıma. Baya bir rahatladım. Gelmek isteyenlere tavsiye ediyorum, çok güzel bir yer. Herhangi bir randevu sistemi yok, gelip başvurup tedaviye başlayabilirler” şeklinde konuştu. Yine merkeze zayıflamak için başvuran Hakan Akgül ise 2 aydır geldiği merkez sayesinde 5 kilogram verdiğini belirterek bu konuda isteyen herkesin merkezlere gelmesi gerektiğini söyledi.
Çocukluk çağı obezitesine dikkat
05 Eylül 2024 Perşembe - 12:21 Çocukluk çağı obezitesine dikkat SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran, çocukluk çağı obezitesinin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada çocukluk çağı obezitesine dikkat çekti. Uzm. Diyetisyen Demirkıran, çocukluk çağının özellikle doğumdan itibaren ilk iki yıl büyüme ve gelişmenin çok hızlı olması nedeniyle çocuk sağlığı için önemli bir dönem olduğunu vurguladı. Erken çocuklukta görülen obezitenin görülme sıklığının artmasının, sağlığı olumsuz etkileyen bulaşıcı olmayan hastalıklara yakalanma ihtimalinin artıran faktörler arasında olduğunun altını çizen Demirkıran, şu verileri paylaştı: “Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılı verilerine göre küresel olarak 144 milyon çocuğun 38,3 milyonunun, 2021 yılı verilerine göre ise 5 yaş altında 39 milyon çocuğun aşırı kilolu olması çocukluk çağında sağlıklı beslenmenin önemini göstermektedir. Önümüzdeki on yıl içinde çocukluk çağı obezitesinin yaklaşık yüzde 60 artarak 2030 yılına kadar 250 milyona ulaşacağı da öngörülmektedir. 2023 yılında yayımlanan Dünya Obezite Atlasında obezitenin dünya çapında çok geniş bir popülasyonu etkilediği net bir şekilde gösterilmektedir. Yayımlanan raporda 2035 yılına kadar obezite görülme sıklığının yüzde 14’ten yüzde 24’e çıkarak yaklaşık 2 milyar çocuk, ergen ve yetişkini etkilemesi, 2020-2035 yılları arasında dünya çapındaki erkek çocuklarda obezite görülme sıklığının yüzde 10’dan yüzde 20’ye, kız çocuklarında ise yüzde 8’den yüzde 18’e çıkarak, çocuklar ve ergenler arasında en hızlı artışı yapması beklenmektedir." Çocukluk çağı obezitesini önlemenin yolları Uzm. Diyetisyen Demirkıran, çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi için şu önerilerde bulundu: “Fiziksel aktivite teşvik edilmelidi., Ekran süresi sınırlandırılmalıdır, Yeterli uyku sağlanmalıdır, Meyve ve sebze tüketimi teşvik edilmelidir, Şekerli ve işlenmiş besin tüketiminden kaçınılmalıdır, Stresten kaçınılmalıdır, Yemeğin besin içeriği kontrol edilmelidir, Beslenmeye posa ve protein eklenmelidir.”
Sivas’ın propolisi ‘Maymun Çiçeği’ virüsüne şifa olacak
05 Eylül 2024 Perşembe - 12:06 Sivas’ın propolisi ‘Maymun Çiçeği’ virüsüne şifa olacak Sivas’ta yapılan çalışmalar ve araştırmalar neticesinde propolisin, maymun çiçeği virüsüne karşı etkin bir rol oynayabileceğini ortaya koydu. Yaz aylarının sonlanmasıyla birlikte bin bir emekle üretilen arı ürünlerinin sağımında da sona yaklaştı. Arılar için büyük öneme sahip olan propolis alternatif tıpta tedavi yöntemlerinde yaygın olarak kullanılmakla birlikte halk arasında da sıklıkla tercih ediliyor. Yapılan araştırmalar, propolisin sudaki çözünürlüğünün artırılmasıyla bakteri kaynaklı bulaşıcı hastalıklar üzerinde yüksek etkinlik gösterdiğini ortaya koydu. Gerçekleştirilen laboratuvar çalışmalarında propolisin kabarcıklı ağız iltihabı virüsüne karşı öldürücü etki gösterdiği ve çiçek hastalığı virüsünün etkisini 15 dakika içinde büyük oranda azalttığı gözlemlendi. Doğal halde bulunan ve gıda takviyesi olarak kullanılan propolis türevlerinin sudaki çözünürlüğü yok denecek kadar az olması propolisin etkinliğini ciddi oranda azaltıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezinde (CÜTAM) yürütülen çalışmalarda propolis farklı laboratuvar teknikleri ile tamamen suda çözünür hale getirilerek antimikrobiyal etkinliği yüksek oranda artırıldı. Bu bağlamda propolisin maymun çiçeğine karşı ne kadar etkili olduğunu görmek amacıyla çalışma başlatıldı. “Halk arasında sıklıkla tercih ediliyor” Sivas’ta arıcılığın gelişmiş olmasından dolayı propolisin sıkça karşımıza çıktığını belirten Gıda Mühendisi Öğr.Gör. Esen Bilge Biçer, “Propolis arıların bitkilerin reçinelerinden topladıkları, bitkilerden aldıkları hammaddelerle kendi ürettikleri bal, bal mumu ve kendi enzimleriyle oluşturdukları doğal bir hammaddedir. Arılar propolisi kendi kovanlarını korumak, kovandaki delikleri kapatmak ve kovana dışarıdan girebilecek yabancı maddeleri tutması amacıyla üretirler. Arılar için büyük öneme sahip olan propolis, alternatif tıpta tedavi yöntemlerinde yaygın olarak kullanılırken aynı zamanda halk arasında da sıklıkla tercih ediliyor” dedi. “Virüsler üzerinde etkin rol oynuyor” Propolisin maymun çiçeğine ne kadar etkili olduğunu görmek amacıyla çalışma başlattıklarını belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (CÜTAM) Müdürü Doç. Dr. Ebru Yabaş, “Tarımsal faaliyetlerle öne çıkan Sivas, arıcılığın başkenti olarak biliniyor. Yaz aylarının sonuna gelmiş olduğumuz şu günlerde arı ürünlerinin sağımının da sonuna gelindi. Araştırma ekibimizle arı ürünlerinden propolis üzerine çalışmalar yapmaktayız. Yaptığımız araştırmalar ve çalışmalar neticesinde halk arasında propolisin pek çok hastalıkta tüketildiğini gördük. Propolis yine alternatif tıpta da yoğun tüketiliyor ve biz de bunun üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Propolis var olan şekilde tüketildiğinde etkinliği istenen düzeyde değil. Propolisin ham halinin suda çözünürlüğü oldukça az. Bundan dolayı da vücut içerisinde beklenen etkinliğini tam olarak karşılayamıyor. Laboratuvarımızda ön çalışmalar yaparak propolisi suda tamamen çözünür hale getirdik ve hastalıklar üzerindeki etkisini artırmayı hedefledik. Suda çözünür hale getirdiğimiz propolis üzerine antimikrobiyal çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Sonuçta doğal halinden çok daha etkili antimikrobiyal aktivite gösterdiğini gördük. Literatüre baktığımızda son çalışmalarda propolisin antiviral etkiye sahip olduğu yani virüsler üzerinde de etkin olduğunu gözlemledik. Bu bağlamda maymun çiçeğine karşı ne kadar etkili olduğunu görmek amacıyla çalışmalarımızı başlattık” şeklinde konuştu.