POLİTİKA
Milletvekili Tüfenkci: "Malatya’ya yakışır modern bir bölge müdürlüğü inşa ediyoruz" 29 Aralık 2025 Pazartesi - 23:15:29 AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, göreve yeni atanan TCDD 5. Bölge Müdürü Ahmet Sabancı’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulunarak, yapımı devam eden bölge müdürlüğü binası, lojmanlar, misafirhaneler ve restorasyonu süren Malatya gar binasında incelemelerde bulundu. AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, 6 Şubat depremleri sonrası TCDD 5. Bölge Müdürlüğü’ne ait bazı binalar ve lojmanların hasar gördüğünü hatırlatarak, Malatya’ya yakışır modern bir bölge müdürlüğü inşa ettiklerini belirtip, "Depremlerden sonra bazı binalarımız hasar gördü. İhalesi yapılan ve yapımına başlanan yeni bölge müdürlüğü binamızla birlikte lojman ve misafirhanelerimizi de inşa ederek personelimizin barınma ihtiyacını karşılayacak önemli bir tesisi Malatya’ya kazandırıyoruz" dedi. Cumhuriyet ile birlikte kurulan ve Malatya’nın simge yapılarından biri olan gar binasının restorasyon çalışmalarına da değinen Tüfenkci, binanın çevre düzenlemesiyle birlikte 2026 yılının ortalarında hizmete alınacağını aktarıp, "Gar binamızın restorasyonu ve çevre düzenlemesini tamamlayarak Malatyalıların hizmetine sunacağız. Yakınında bulunan Ulaştırma Müdürlüğü binasının restorasyonu için de ihale sürecini başlattık" ifadelerini kullandı. Malatya için kritik öneme sahip projelerin yakından takip edildiğini belirten Tüfenkci, Beylerderesi Demiryolu Köprüsü’nün ihale süreci için çalışmaların ise sürdüğünü kaydederek, bakım atölyelerinin şehir dışına taşınarak demiryolu hat uzunluğunun artırılmasının hedeflendiğini bu kapsamda kısa orta ve uzun vadeli planlamaların devam ettiğini söyledi. TCDD 5. Bölge Müdürlüğü’nün hem Malatya hem de bölge için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Tüfenkci, "Türkiye genelinde demiryolu taşımacılığında yük kapasitesinin yaklaşık yüzde 30’u 5. Bölge işletmemiz tarafından taşınıyor. İskenderun-Malatya çift hatlı, hızlandırılmış tren projesinin ihalesi için de çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.
AK Partili İlçe Başkanları Kula’da bir araya geldi
26 Kasım 2025 Çarşamba - 16:39 AK Partili İlçe Başkanları Kula’da bir araya geldi Manisa’nın Kula ilçesinde gerçekleştirilen toplantıda AK Parti’li ilçe başkanları bir araya geldi. AK Parti ilçe başkanları toplantısının ilki, Kula’da AK Parti İl Başkanı Süleyman Turgut’un başkanlığında gerçekleştirildi. Kula İlçe Başkanı Nejat Gülmez’in ev sahipliğinde AK Parti Kula İlçe Teşkilatında düzenlenen toplantıya; İl Başkanı Süleyman Turgut, Teşkilat Başkanı Emre Şener, il yönetim kurulu üyeleri ile 17 ilçenin başkanları ve partililer katıldı. Toplantının açılışında konuşan AK Parti Kula İlçe Başkanı Nejat Gülmez, ilçe başkanlarını Kula’da ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, "İl başkanımız Süleyman Turgut’un önderliğinde ilçe başkanları toplantımızın ilkini Kula’da gerçekleştirmekten onur duyuyoruz." dedi. AK Parti İl Başkanı Süleyman Turgut ise toplantıların yeni dönem hazırlıkları açısından önem taşıdığını vurguladı. Turgut, kongrenin tamamlanmasının üzerinden yaklaşık 11 ay geçtiğini hatırlatarak: "Bu süreçte ilçe ilçe, mahalle mahalle çalışmalarımızı yürüttük. Yaz döneminde milletvekillerimizle birlikte sahada olduk. 17 ilçemizde MKYK üyelerimiz ve bakanlarımızla vatandaşlarımızla bir araya geldik. Genel Merkezimizin talimatlarıyla üye çalışmalarımızı il ve ilçe bazında yoğunlaştırdık." diye konuştu. Turgut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla enflasyonun düşürülmesi ve alım gücünün artırılması için çalışmaların sürdüğünü belirterek: "2026 yılında enflasyonun düşürülmesi ve vatandaşlarımızın alım gücünün yükseltilmesi için yürütülen çalışmaları sahada milletimize anlatmaya devam edeceğiz." dedi. Türkiye’nin pandemi ve deprem gibi büyük sınavlardan geçtiğini hatırlatan Turgut: "Pandemi döneminde vatandaşlarımızın kapılarına kadar ilaçlarını ulaştırdık, esnafımıza destek olduk. Deprem bölgesinde yaklaşık 350 bin konutu tamamlayarak vatandaşlarımıza teslim ettik." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 16:11 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Başta şehir hastanelerimiz olmak üzere sağlıkta kurduğumuz sistem dünyanın pek çok ülkesi tarafından ilgiyle takip ediliyor. Öyle ki güçlü sağlık altyapımız sayesinde artık pek çok branşta sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 11. Tıp Kurultayı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri töreninde konuştu. Programı düzenleyen Sağlık Bakanlığına, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve ekibine, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yurt dışından ülkemizi, kurultayımızı ve ödül merasimimizi teşrif eden katılımcılara başkentimiz Ankara’ya hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum. Kurultay çerçevesinde düzenlenen Üreten Sağlık İş Forumu’ndan çıkan sonuçların başta sağlık sektörümüz, üniversitelerimiz ve Türk Sağlık Bilimi olmak üzere milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Farklı kategorilerde TÜSEB Ödülleri’ne layık görülen bilim insanlarımızı, değerli hekimlerimizi can-ı gönülden tebrik ediyorum" dedi. Bu sene ebediyete irtihal eden ve adına ödül takdim edecekleri Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile birlikte tıp bilimine katkıda bulunmuş ancak vefat etmiş hocalara ve doktorlara rahmet dileğinde bulunan Erdoğan, "Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın iftihar ettiği bilim insanı kıymetli Aziz Sancar hocamıza da hayırlı ve uzun ömürler diliyor, Nobel ödülü alacak daha nice çalışmalara imza atacağına yürekten inanıyorum" açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeryüzünde insan hayatından, insanın sağlıklı, onurlu, özgür bir hayat sürmesinden daha kıymetli bir şey olmadığını belirterek, insanın asli varlığına musallat olan marazları ortadan kaldırmak, insan bedenini ve ruhunu sağlıklı kılmak, yaralarını sarmak, hastalıklarını iyileştirmek, acılarını dindirmek meselesinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu kaydetti. Erdoğan, deva ve şifa arayışının yeryüzünde insanla başladığını ve devam etmekte olduğunu dile getirdi. Esasında bütün kadim geleneklerin, bütün dinlerin, bütün köklü düşünce ve felsefe akımlarının nihai amacının insanın konumunu muhafaza etmek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyen ecdadımız insanı yaşatmayı merkeze alırken, sadece devletin bekası ve sosyal devlet anlayışının altını çizmekle kalmamış, asırlar önce kadim bir hakikati de dile getirmiştir. ’Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ diyen bir hayat felsefesinden ancak kurucu ve kuşatıcı bir sağlık anlayışı zuhur edebilir. Doktor, hekim ve tabip kelimelerinin kökenlerinde ve mana evrenlerinde iyileştirme, selamete çıkarma anlamları olduğu kadar bilgelik ve hikmetle birlikte halden anlama vasıflarının bulunması boşuna değildir. Eski Türk tıbbında ’otacılar’ olarak isimlendirilen zümrenin aynı zamanda bilge kişiler olması, ancak bu hakikatle izah edilebilir" değerlendirmesini yaptı. Tıp ilmindeki gelişmelerin, yeniliklerin, buluşların, keşiflerin, hangi milletten, hangi devletten, hangi kuruluştan doğarsa doğsun, kaynağı neresi olursa olsun, insanlığın ortak malı, ortak kazanımı, ortak sevinci olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlık kadar eski bu ilkenin çağımızın kar odaklı anlayışında maalesef geçmişe kıyasla zemin kaybettiğini görüyoruz. Para kazanmayı, rantı, çıkarı, kâr hırsını teşvik eden kapitalist sistem, hayatın pek çok alanı gibi tıpla ilgili paradigmayı da dönüştürüyor. İnsanlığın karşılaştığı modern açmazlardan biri, sağlık sektörünün, sağlık sektörünü domine edenlerin ’sınıfsallaşarak’ kendilerini geniş kitlelerden ayrı, ayrıcalıklı bir katman gibi görmeleridir. Bir diğer husus da tıptaki gelişmelerin insanın hayrına ve insan hayatının kurtarılması için kullanılacağı yerde aksi istikamette kullanılmasıdır. Bunun, tıp ilminde ve tabiplik mesleğinde yol açtığı sıkıntıları, siz kıymetli bilim insanlarımızın takdir ve değerlendirmesine bırakıyorum. Kadim tıp bilimini, bilançolara sığdırmaya çalışmanın yanlışlığını, en iyi sizler biliyorsunuz. Ataların ifadesiyle ’Sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi var demektir.’ Yani, sağlık her işin başıdır; mutlu, huzurlu bir hayatın temel şartıdır. Gerçekten de şayet sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar, suyunu çıkartır, bir şekilde hayatınızı idame ettirirsiniz. Ama sağlığınızı kaybetmişseniz, tüm dünya size altın tepside sunulsa bile gözünüzde hiçbir kıymeti olmaz" dedi. "Dünyanın sağlık alanında daha sıhhatli, daha rafine, İbn-i Sina ve Hipokrat çizgisine daha yakın bir bakış açısına kavuşması gerektiği anlaşılıyor" Hastalanan her insanın kendini tedavi ettirme imkanı bulamadığı, nihai ürüne dönüşen tıbbi gelişmelerin insanların hizmetine eşit sunulmadığı bir dünyanın adil, eşit ve yaşanabilir bir dünya olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl insan hayatı sömürülemezse, insan onuru ticarileştirilemezse, insanın sağlığı ve hastalığı sömürülemez, bir pazar metası olarak görülemez. İnsanın ruhu ve bedeni, insan sağlığı ve hastalığı sadece ticarete konu edilemeyeceği gibi bir tahakküm aracı olarak da kullanılamaz. Gelinen noktada dünyanın sağlık alanında daha sıhhatli, daha rafine, İbn-i Sina ve Hipokrat çizgisine daha yakın bir bakış açısına kavuşması gerektiği anlaşılıyor. Evet bunu açık yüreklilikle konuşmak, bunu tartışmak, böyle bir dönüşüm için ön almak, risk almak, mücadele etmek zorundayız" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de tam 2 yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına, hastaların, sağlık çalışanlarının, çocukların, hatta kuvözdeki masum bebeklerin katledilmesine seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmenin şüphesiz kolay olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlık, bir hayatı kurtarmanın sevincini kolektif olarak yaşadığı, dünyaya sağlıklı gelen bir bebeğin sevincini kendi sevinci olarak gördüğü zaman inanın dünya cennete dönüşecektir. Biz, işte bunun için çalışıyoruz. Sizler, aynı şekilde bunun için emek veriyor, çabalıyor, ter döküyorsunuz. Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamda değer biçilemez. Bir hayatı kurtarmanın maddi anlamda pahası ölçülemez" dedi. "Hastaya şifa olma bilincinin adeta genlerimize işlediği bir coğrafyanın, bir medeniyetin varisleri olarak nerede durduğumuzu ve misyonumuzun ne olduğunu idrak etme mecburiyetimiz var" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler Lokman Hekim’in varisleriyiz. Bizler Batı’da tıp ilminin temelini atan İbn Sina’nın varisleriyiz. Bizler, Anadolu’yu şifahanelerle ören, insanlığın şifa ve deva arayışına kurumsal anlamda çözümler üreten büyüklerimizin varisleriyiz. Nasıl ecdadımız Anadolu’yu şifahanelerle ilmek ilmek dokuyarak bir şifa medeniyeti inşa etmişse, nasıl istiklal ve istikbal mücadelemizin en büyük payelerden biri tıbbiyenin olmuşsa inşallah Türkiye Yüzyılı’nın sancaktarlarından biri de buradaki kardeşlerim olacak, doktorlarımız, bilim insanlarımız olacak; sizler olacaksınız. Ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Her birinize teşekkür ediyor, şimdiden tebriklerimi iletiyorum" açıklamasında bulundu. İnsan merkezli siyaset anlayışın bir gereği olarak son 23 yıldır sağlığa büyük önem verdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yürüttüğümüz çalışmalarla yaygın, kaliteli ve ekonomik bir sağlık sistemini hayal olmaktan çıkarıp, halkımızın hizmetine sunduk. Anayasamızın en temel hükümlerinden olan ’sosyal devlet’ ilkesinin rehberliğinde ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşlarımızın da sağlık hizmetlerinden eşit bir şekilde istifade edebilmelerini sağladık. İlaç almak için insanların sabahın köründe yollara düştüğü, muayene sırası alabilmek için saatlerce kuyrukta beklediği, parası yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler inşallah bir daha gelmemek üzere geride kaldı" dedi. "1 milyon 470 bini aşan sağlık personeliyle 86 milyon vatandaşa birinci sınıf sağlık hizmeti sunuluyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün, toplam 1 milyon 470 bini aşan sağlık personeliyle 86 milyon vatandaşa birinci sınıf sağlık hizmeti sunulduğunu belirterek, "2002’den bu yana personel sayımızı yüzde 288 artırdık. Son 1,5 yıl içinde 57 bin 504’ü hekim olmak üzere 99 bin 567 yeni atama yaptık. Türkiye’de hekim sayısının artması yalnızca hastalarımızın değil, onlara hizmet veren değerli hekimlerimizin de işini kolaylaştırdı, yükünü hafifletti. Kamu hastanelerimizin yüzde 80’ini yeniledik veya yeniden inşa ettik. 794 yeni hastaneyi hizmete kazandırarak, kamu hastanelerinde toplamda 173 bin yatağa ulaştık. 2002 yılında kamuda yalnızca 7 bin nitelikli yatağımız vardı, bugün bu sayı 18 kat artışla 122 bine ulaştı. Toplam yatak sayımız ise 164 binden 271 bine ulaştı. Son 1 yılda 4 bin 60 yatak ünit kapasiteli 60 projeyi bitirdik" açıklamasında bulundu. 13 şehir hastanesinin yapımı devam ediyor Yapılanların sadece bunlarla sınırlı olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2023 yılında yaşadığımız depremin yaralarını hızla sarıyoruz. Bölgeyi yeniden ayağa kaldıracak kalıcı sağlık yatırımlarını hızlandırdık. Böylece 5 bin 123 yataklı 109 sağlık tesisini tamamladık. 11 ilimizde deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatakla hizmet sunulurken, bugün 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesinin 300 yataklı ek binası ile Kahramanmaraş 600 yataklı Devlet Hastanesini yıl bitmeden açacağız. Salgın döneminde hayati rol üstlenen şehir hastanelerimizden 25 tanesi hizmete girdi. 13 şehir hastanesinin yapımı devam ediyor. Toplamda 9 şehir hastanesinin, sağlık kampüsünün ihale, proje ve arsa çalışmaları devam ediyor" ifadelerini kullandı. Başta şehir hastaneleri olmak üzere sağlıkta kurulan sistemin dünyanın pek çok ülkesi tarafından ilgiyle takip edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle ki güçlü sağlık altyapımız sayesinde artık pek çok branşta sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık. Daha burada saymaya kalksak, değil saatler, günler alacak birçok yatırımı, projeyi, devrim niteliğinde reformu hayata geçirdik. Kuşkusuz ’tüm sorunları çözdük’, ’tüm sıkıntıları giderdik’ iddiasında kesinlikle değiliz" açıklamasını yaptı. "Milletimizden gelen teklifler, tenkitler, şikayetler, serzenişler ve tespitler doğrultusunda sağlık sistemimizi iyileştirmeye devam edeceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık gibi dinamik bir alanda ihtiyaçların hiçbir zaman bitmeyeceğini belirterek, "Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği üzere sağlık alanında büyük bir devrime imza attığımız da tartışmasız bir gerçektir. Türk sağlık sisteminin gücü, kabiliyetleri ve şokları karşılama kapasitesi, Covid-19 salgınında çok net görülmüştür. Buna rağmen mevcutla yetinmiyoruz. Milletimizden gelen teklifler, tenkitler, şikayetler, serzenişler ve tespitler doğrultusunda sağlık sistemimizi iyileştirmeye devam edeceğiz. Şunun da bilinmesini isterim ki; son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişare halinde yaptık. İnşallah çok daha fazlasını yine sizlerle birlikte başaracağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şüphesiz bunların tamamı önemlidir, kıymetlidir, Türkiye ve Türk milleti adına gerçekten gurur verici gelişmelerdir. Fakat sadece 23 yıllık sürede bunları başarmış olmamız, hedeflerimizin tamamına ulaştığımız anlamına gelmez. Bakınız, donanım ve sağlık altyapısında dünyada birinci ligde olmamız yetmez. Vatandaşın sağlık hizmetlerine eşit erişiminde gıpta edilen ülkelerden biri olmamız yetmez. Sağlık hizmetlerini devlet olarak ücretsiz karşılamamız yetmez. Tıp eğitiminde dünya standardının üzerinde doktorlar yetiştirmemiz yetmez. Başta tıp ve ilaç olmak üzere bilimsel araştırmalarda da dünyanın en iyi ülkelerinden biri olmak durumundayız. Aynı şekilde gerekli AR-GE yatırımlarını yaparak, tıbbi cihaz üretiminde de yeni bir aşamaya geçmek zorundayız. Cumhurbaşkanı olarak sağlıkla ilgili hususlarda kapsamlı bir millileşme ve yerlileşme hamlesine olan ihtiyacı sık sık dile getiriyorum. Ancak bu konuda tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu da gayet iyi biliyorum. Savunma sanayiinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz. Ama nasıl ki zor, oyunu savunma sanayiinde bozmuşsa, inşallah yerli ilaç ve tıbbı cihaz üretiminde de Allah’ın izniyle bozacaktır. Çalışacağız, geliştireceğiz, üreteceğiz. Hepsinden öte zorluklar karşısında yılmayacağız ve Türkiye’yi çok farklı bir seviyeye hep beraber taşıyacağız. Bizi bu hedefimize bir adım dahi olsa yaklaştıracak her türlü özgün, nitelikli ve gerçekçi çabayı desteklemekte kararlıyız. Onun için bugün ödül alan bilim insanlarımızın çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Her biriniz, tıpkı Aziz Sancar hocamız gibi bilimsel çalışmalarınızla yeni yol açıyor, sizden sonra geleceklere cesaret aşılıyorsunuz. Sizlerin bu çalışmaları inşallah diğer hekimlerimize de örnek olacak, ilham kaynağı olacak, daha farklı projelere başlamak için cesaret verecektir" diyerek sözlerini tamamladı. "Sağlıkta bağımsızlık, milli güvenliğin ayrılmaz parçasıdır" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da programda bir konuşma yaptı. "Üreten Sağlık" modeli ile yerli ve milli sağlık teknolojilerini geliştiren, kendi çözümünü üreten ve sağlıkta tam bağımsızlığı hedefleyen bir üretim ekosistemini kurmaya başladıklarını belirten Bakan Memişoğlu, "Sağlıkta bağımsızlık, milli güvenliğin ayrılmaz parçasıdır yaklaşımımız doğrultusunda sağlığı önemli bir güç alanı olarak yeniden konumlandırdık. Bu vizyonu vatandaşımıza doğrudan dokunan somut adımlarla hayata geçirdik. Koruyan ve geliştiren sağlık anlayışı ile aile hekimlerimizi kendilerine kayıtlı nüfusun sağlığını takip eden, düzenli izlem yapan ve sağlık okuryazarlığını geliştiren proaktif bir yapının merkezine yerleştirdik" dedi. "19 bin kişiye erken evrede kanser tanısı koyduk" Aile hekimlerinin diyabet, hipertansiyon ve aşırı kilo başta olmak üzere 11 hastalığın aktif tarama ve takibini yapmalarını teşvik ettiklerini kaydeden Bakan Memişoğlu, "Bin 859 ilacı yazabilir hâle getirdik, birçok ilacın raporunu düzenleme yetkisi verdik. Gerekli gördükleri hastalar için MHRS üzerinden bazı üniversite hastaneleri dâhil tüm kamu hastanelerinden ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinden randevu alabilmelerini sağladık. 35 milyon vatandaşımıza kronik hastalık taraması yaptık, 7,3 milyon kişiye yeni kronik hastalık tanısı koyduk. Toplamda 105 milyon kez tarama ve izlem yaptık. Kanser taramaları neticesinde 19 bin kişiye erken evrede kanser tanısı koyduk ve binlerce vatandaşımızın hayatına dokunduk" açıklamasını yaptı. Bakan Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Normal Doğum Eylem Planı neticesinde primer sezaryen oranında ilk kez gerileme sağlandığını, 4,1 puanlık azalışla yüzde 12,3’lük düşüş gerçekleştiğini aktardı. Memişoğlu, bu süreçte bin 524 gebe okulu ve 3 bin 400 yeni koordinatör ebe ile annelerin yanında olduklarını, 360 bini aşkın anne adayına eğitim verdiklerini bildirdi. Türkiye’nin güçlü sağlık veri altyapısı ve dijital kapasitesi sayesinde artık yapay zeka destekli tıbbi cihazlarını kendi imkanlarıyla geliştirebilen ve üretebilen bir ülke konumuna ulaştığını vurgulayan Bakan Memişoğlu, "Liderliğinizde yürütülen Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda biyoteknoloji, kişiselleştirilmiş tıp ve genom alanlarında Türkiye’yi stratejik bir konuma taşıyoruz. Ulusal Genom Projesi ile erken tanı ve hedefe yönelik tedaviler için güçlü bir altyapı oluşturduk. Üreten Sağlık vizyonumuz, sağlık alanında kendi ilacını ve teknolojisini üreten, bilgisini geliştiren ve bunu dünyaya ihraç eden güçlü bir Türkiye idealinin en somut göstergesidir" dedi. TÜSEB Ödülleri sahiplerini buldu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdim ettiği 2025 TÜSEB Ödülleri, sağlık ve bilim dünyasında önemli isimleri onurlandırdı. TÜSEB Teşvik Ödülü, bu yıl Prof. Dr. Suat Tekin, Prof. Dr. Sercan Karav, Doç. Dr. Beyza Servet Göncü ve Prof. Dr. Erkan Yılmaz’a verildi. TÜSEB Hizmet Ödülü’nün sahibi ise Prof. Dr. Mehmet Erdem Büyükbingöl oldu. 2025 TÜSEB Sağlık Teknolojileri Prestij Ödülü, Şahin Gürsel’e takdim edilirken, dünyaca ünlü beyin ve sinir cerrahı Ordinaryüs Prof. Dr. Gazi Yaşargil anısına hazırlanan TÜSEB Özel Ödülü bu yıl Prof. Dr. Uğur Türe’ye verildi. İnovatif Sağlık Ekibi Ödülü’ne çalışmalarıyla öne çıkan Prof. Dr. Serkan Topaloğlu ve ekibi layık görüldü. Bu yılın Aziz Sancar Bilim Ödülü ise Prof. Dr. Fikrettin Şahin’in oldu. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Gazze’deki insani girişimleri nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Özel Ödülü takdim edildi.
Bakan Göktaş: "(Yükselen Kadınlar Girişimcilik Eğitim Tırı) Türkiye’nin dört bir yanında ulaşmadığımız yer kalmayacak"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:51 Bakan Göktaş: "(Yükselen Kadınlar Girişimcilik Eğitim Tırı) Türkiye’nin dört bir yanında ulaşmadığımız yer kalmayacak" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Yükselen Kadınlar Girişimcilik Eğitim Tırı ile Türkiye’nin dört bir yanında girişimci kadınlara ulaşarak, hayallerini gerçekleştirmelerine destek olacaklarını söyledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Halkbank iş birliğinde ‘Yükselen Kadınlar Programı’ çerçevesinde kadınların girişimcilik yolculuklarında cesaret kazanmaları, bilgi ve beceri ile destek mekanizmalarına erişmeleri amacıyla ‘Yükselen Kadınlar Girişimcilik Eğitim Tırı’ hazırlandı. Ankara’dan yola çıkarak 9 ili ziyaret edecek olan tırın tanıtım töreni, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Bakan Göktaş, kadınların girişimcilik programlarından faydalanmasını önemsediklerini belirtti. Göktaş, "Kadınların yeni işlerini kurarken onları bu yolculukta desteklemek bizler için mutluluk verici. Türkiye’nin dört bir yanında girişimci kadınlara ulaşacağız. Onların da hayallerini gerçekleştirmesine destek olacağız. Girişimcilik kalkınmanın vazgeçilmez bir türü. Kadın girişimciliği iyileşmenin, ilerlemenin, büyümenin de en güçlü dinamiklerinden biri. Kadınların iş hayatındaki varlığı aslında Türkiye’nin de bir gücü" dedi. "Kadınların hayatın her alanında var olmaları için çalışmalarımızı kararlıkla sürdüreceğiz" Yeni dönemde yüz yüze e-ticaret eğitimlerini yaygınlaştıracaklarına dikkati çeken Göktaş, "Kadınların yeni pazarlara ulaşmalarını ve kalkınmanın güçlü aktörleri haline gelmelerini oldukça önemsiyoruz. 2025 Aile Yılı kadınların potansiyelini daha etkin kıldığımız bir yıl olmaya devam edecek. Bu kapsamda bu tür iş birliğini özellikle sürdürmeyi önemsiyoruz. Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda kadınların hayatın her alanında var olmaları için çalışmalarımızı kararlıkla sürdüreceğiz. Bu iş birliğimizle sadece il bazlı değil, tüm Türkiye’deki kendi hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyen her kadının yanında olmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. "Türkiye’nin dört bir yanında ulaşmadığımız yer kalmayacak" Bakan Göktaş, kadın girişimcilerin her zaman yanında olacaklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Kadınların potansiyelini görünür kılan her çalışma ülkemizin güçlü yarınlarına atılmış bir imzadır. Bu inançla kadın girişimcilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu tırımızla Türkiye’nin dört bir yanında ulaşmadığımız yer kalmayacak. Bu kapsamda gerçekten önemli bir çalışma başlatıyoruz. Kadınlar, bir yandan kendi hayallerini gerçekleştirirken, aynı zamanda eğitimler alarak bizim bakanlığımızın diğer hizmetlerinden de faydalanma imkanı bulacak. Bir yandan kadınları güçlendirirken, bir yandan da onlara kadingirisimci.gov.tr üzerinden kurduğumuz platformlarda diğer bütün desteklerimizle hem eğitim almalarını hem de bu konuda onları bilgilendirmeyi sürdüreceğiz. Yükselen kadınların, yükselen Türkiye’nin yolculuğu daim olsun, tırımızın yolu açık olsun."
Gündoğdu: "Yarın seçim varmış gibi hazır olmalıyız"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:06 Gündoğdu: "Yarın seçim varmış gibi hazır olmalıyız" AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ali Gündoğdu, "Yarın seçim varmış gibi hazır olmalıyız. Hedefimiz, mahalle ve köylerimizde ayak basmadık yer bırakmamak" dedi. AK Parti Sinop Merkez İlçe Başkanlığı tarafından Mahalle ve Köy Başkanları Danışma Meclisi Toplantısı düzenlendi. İlçe binasında düzenlenen danışma meclisi, Merkez İlçe Başkanı Ali Gündoğdu Başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Gündoğdu, tüm katılımcılara ayrı ayrı hoş geldiniz diyerek, gündem maddelerini belirtti. Daha sonra Merkez İlçe Koordinatörü Ünal, Kadın Kolları Başkanı Özvin, Gençlik Kolları Başkanı Yapça ve İl Genel Meclis Üyesi Demirkol sırasıyla söz alarak, sürdürülen çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Mahalle ve köy başkanları sorularını, dilek, öneri ve taleplerini dile getirdi. Mahalle ve köy bazlı çalışmalar geniş kapsamlı masaya yatırıldı. "Yarın seçim varmış gibi hazır olmalıyız" Başkan Gündoğdu yaptığı açıklamada, "Yarın seçim varmış gibi hazır olmalıyız. Hedefimiz, mahalle ve köylerimizde ayak basmadık yer bırakmamak. Bu kapsamda bir araya gelerek toplantılarımızı icra ediyoruz. Toplantılarımızda aldığımız kararları sahada uyguluyoruz. Bir yandan da üye çalışmalarımız devam ediyor. Danışma meclislerimiz, saha çalışmalarımızı, gelecek hedeflerimizi belirlediğimiz, kısacası teşkilat çalışmalarımızı gözden geçirdiğimiz toplantılarımızdır. Bu vesileyle toplantımıza icabet eden tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay: "Göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle, hikayeleriyle insanlar var"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:02 Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay: "Göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle, hikayeleriyle insanlar var" Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Unutmamamız gereken şey göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle, hikayeleriyle insanlar var ve bunu asla gözden kaçırmamamız gerekiyor" dedi. 4. Uluslararası Göç Konferansı, Polis Akademisi Başkanlığı Gölbaşı Yerleşkesinde başladı. 2 gün sürecek konferansın açılışına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Polis Akademisi Başkanı Murat Balcı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay katıldı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, açılış konuşmalarının ardından ‘Göç Üzerine Çok Boyutlu Değerlendirmeler’ isimli oturumda ‘Yerel Yönetimlerin Göç Yönetimindeki Rolü: Uyum, Hizmet Sunumu ve Kentsel Kapasite’ konulu sunum gerçekleştirildi. Atalay, belediyelerin gündeminde iklim değişikliği ve göç konularının olduğunu ifade etti. Göçün aşamalarında belediyelerin karar veren merci olmadığını belirten Altay, "Aslında şehirler üçe ayrılıyor. Birincisi göç veren şehirler. Bunların çeşitli problemleri var ve dünyada bununla ilgili gündemler var. İkincisi göç güzergahındaki şehirler ve göçmenlerin şehirler üzerindeki baskısı. Üçüncüsü de göç alan şehirler. Bunların yaşadığı problemler ve biz yerel yöneticiler olarak bu konuda aslında şunu özellikle ifade ediyoruz. Biz bu konuda karar verici değiliz. Yani göçün aşamaların hiçbirisinde yerel yönetimlerin belediye başkanları masanın bir tarafında değil. Ama oluşan durumda ortaya çıkan neticede, şehirler ve dolayısıyla yerel yöneticiler bunun problemleriyle uğraşmak zorundalar" diye konuştu. "Göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle, hikayeleriyle insanlar var ve bunu asla gözden kaçırmamamız gerekiyor" Göç meselesinin sadece Türkiye’de konuşulmadığını aktaran Altay, "Göç meselesi tüm dünyanın en önemli gündemlerinden birisi. Ama burada unutmamamız gereken şey göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle, hikayeleriyle insanlar var ve bunu asla gözden kaçırmamamız gerekiyor. Bizler de şehrimizde gelen herkesin niteliği ne olursa olsun tanımı ne olursa olsun insanca bir yaşam sunmak zorundayız" ifadelerine yer verdi. "Kentsel dönüşüm için büyük problem oluşuyor" Göç konusunun bazı temel problemler de oluşturduğunu anlatan Altay, "Özellikle çok hızlı bir şekilde nüfus artışının oluşması insanların barınmayla ilgili temel ihtiyaçlarını giderme adına şehrin kentsel dönüşümü ihtiyacı bulunan bölgelerinde kiralama vasıtasıyla o bölgelerde yaşamlarına başlamalarını oluşturuyor. Bizim açımızdan bir temel sorun; kentsel dönüşüm için çok büyük bir problem oluşuyor. Kira fiyatlarının artması şehirde yaşayan insanlarda bir mutsuzluk oluşturuyor. Yine şehir altyapısı için önemli problemler yaşıyoruz. Konya özelinde konuşacak olursak" şeklinde konuştu. Konya’nın deprem açısında az riskli olmasının göç potansiyeli oluşturduğunu söyleyen Altay, "Gelenlerin büyük bir kısmı da geri dönmeyi tercih etmiyorlar ve Konya’da yaşamaya devam ediyorlar. Ayrıca eğitim için gelen kardeşlerimiz var. Bunlar da şehrimizin sosyal dokusuna önemli bir katkı sunuyorlar" açıklamasında bulundu. "Dil konusunda danışmanlık etmeye başladık" Dil konusunda gelenlere danışmanlık hizmeti vermeye başladıklarını dile getiren Altay, "Tabii en önemli sorun dil bariyeri. Özellikle gelenlerin ilk başta Türkçeyi hiç bilmiyor olmaları ciddi problemler oluşturdu. Onun için özellikle belediye hizmetlerinden faydalanabilmeleri için onlara dil konusunda danışmanlık etmeye başladık. Çünkü bir ev kiraladığınızda elektrik bağlatmanız, suyu açmanız, telefon abonesi olmanız gerekiyor ve bu tür kamusal hizmetleri almak için iletişim kurmanız gerekiyor" dedi. Altay, göçmenlerin bulundukları şehirdeki katkılarına değinerek sözlerini şunları kaydetti: Özellikle Afgan göçmenlerimiz olmasa şu anda Türkiye’de gıda güvenliği konusunda çok ciddi bir problem yaşayacağımızın bilinmesi gerekiyor. İkinci konu özellikle Suriyeli kardeşlerimizin bazı sektörlerde ülkemizin üretimine çok ciddi bir katkı sağladığını burada ifade etmemiz gerekiyor. Onun için entegrasyon bizim için çok önemli. Bir de çok kültürlü yaşama alışmamız açısından da bir fayda sağladığını düşünüyorum. Belki bu konuya alışık değildik. Hocamızın ifade ettiği gibi ilk başta hepimiz hazırlıksız yakalandık ama gelinen noktada birlikte yaşamayı çabuk öğreniyoruz."
Başkan Kurnaz: "Mali disipline önem veriyoruz"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:01 Başkan Kurnaz: "Mali disipline önem veriyoruz" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, doğru kaynak yönetimi ve mali disipline önem verdiklerini belirterek, "Borçsuz belediye yapımızı koruyarak, ilçemize değer katan yatırımlarımıza devam edeceğiz" dedi. İlkadım Belediyesi, mali yük oluşturmadan hizmet üreten, ilçenin ve ilçede yaşayan vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik yapılan stratejik yatırımlarla dikkat çekici bir noktaya geldi. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz’ın göreve gelmesinin ardından sağlanan mali disiplin sonrasında kentte birçok yatırım ve çalışmanın altına imza atıldı. "Bugün geldiğimiz noktada, günü geçmiş borcu olmayan bir belediye haline geldik" Belediyenin öz kaynaklarının etkin kullanımı sayesinde herhangi bir borçlanmaya ihtiyaç duyulmadığını kaydeden Başkan Kurnaz, "Milletin parasını yine milletimize harcıyoruz. Gücümüzü aldığımız hemşehrilerimiz için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. İlkadım Belediye Başkanlığı görevine geldiğimiz ilk günden itibaren ’borçsuz belediye’ olma yolunda kollarımızı sıvamıştık. Bugün geldiğimiz noktada, günü geçmiş borcu olmayan bir belediye haline geldik. Bu noktaya gelirken hemşehrilerimize daha iyi ve kaliteli hizmet ulaştırma noktasında birçok yatırımı da ilçemize kazandırdık, kzandırmaya da devam ediyoruz. Bu mali disiplini sağlama sürecimizde vatandaşımıza sunduğumuz hizmetleri de aksatmadık ve bu hizmetleri yaparken de kendi öz kaynaklarımızı kullanmaya özen gösterdik. Bu sayede de ciddi tasarruf sağladık" ifadelerini kullandı. "Belediyecilikte örnek bir model oluşturduk" İlkadım Belediyesi’nin mali açıdan dikkat çekici bir noktaya geldiği vurgulayan Başkan İhsan Kurnaz, "Ortaya koyduğumuz mali disiplin sayesinde İlkadım Belediyesi, belediyecilikte sürdürülebilir başarıyı elde etmiş oldu. Mali açıdan güçlü, yatırım programı istikrarlı, şeffaf yönetim anlayışı ve tasarruf politikalarıyla yerel yönetimlerde örnek bir model noktasına gelmenin de mutluluğunu yaşıyoruz. Bu başarının elde edilmesi için gayret gösteren tüm personellerimize teşekkür ediyorum. İlkadım Belediyesi olarak bundan sonraki süreçte; borçsuz belediye yapımızı koruyarak, ilçemize değer katan yatırımlarımıza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Bakan Bak: "Gençleri bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:00 Bakan Bak: "Gençleri bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz" Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, gençleri sadece ‘geleceğin hazırlayıcısı’ olarak değil, bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak gördüklerini belirterek, "Gençlerin yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde karar alma süreçlerine katılımı, fırsat eşitliği temelinde eğitime, istihdama, gönüllülüğe ve spora erişimi, demokratik hayata ve gönüllülük kültürüne aktif katkısı Bakanlığımızın ana öncelikleri arasındadır" dedi. Avrupa Komisyonu Youth Wiki Platformu Ulusal Temsilciler Toplantısı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Youth Wiki projesinin Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinde özel bir yere sahip olduğunu belirterek, "Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri gençlik, eğitim ve spor alanlarındaki iş birliği açısından her zaman en yapıcı ve en canlı alanlardan biri olmuştur. Gençlik politikalarına ilişkin ortak projeler ülkelerimiz arasındaki diyaloğu güçlendirirken, toplumlarımızın birbirini daha iyi anlamasına da katkı sunuyor. Bu platform, ülkelerimizin gençlik politikalarını şeffaf ve karşılaştırılabilir hale getiriyor, politika yapımını bilgi ve kanıta dayandırmamıza imkan tanıyor, ortak değerlerimizi ve hedeflerimizi somut veriler üzerinden konuşmamızı sağlıyor" ifadelerini kullandı. "Gençleri karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz" Türkiye’nin genç nüfusuyla Avrupa’nın en dinamik toplumları arasında yer aldığını vurgulayan Bakan Bak, "Gençleri sadece ‘geleceğin hazırlayıcısı’ olarak değil, bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz" diye konuştu. "Youth Wiki, gençlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve yol gösterilmesi açısından kritik bir role sahip" Bakan Bak, Youth Wiki’nin gençlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve yol gösterilmesi açısından kritik bir role sahip olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Gençlerin ihtiyaçlarını, karşılaştıkları engelleri ve politika alanındaki boşlukları daha net görmemize yardım eden güçlü bir bilgi altyapısı olmadan, gençlerin gerçek anlamda söz sahibi olmasını sağlamak mümkün değildir. Youth Wiki, tam da bu nedenle gençlerin katılımını destekleyen arka plandaki görünmez ama çok güçlü bir mekanizma olarak değerlendirilebilir. Gençlerimizin sesi ne kadar güçlenirse, AB-Türkiye ilişkilerinin uzun vadeli zemini de o kadar güçlenecektir. Gençlerin yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde karar alma süreçlerine katılımı, fırsat eşitliği temelinde eğitime, istihdama, gönüllülüğe ve spora erişimi, demokratik hayata ve gönüllülük kültürüne aktif katkısı Bakanlığımızın ana öncelikleri arasındadır. Bakanlığımız bünyesindeki gençlik merkezleri, gençlik ofisleriyle gençlerimizle sürekli irtibat halindeyiz. Onların projelerine destek veriyoruz. Ülkeler arası gençlik değişimlerini önemsiyoruz. Bakanlığımız gençlik politika belgesini tamamlamak üzereyiz. 81 ilimizde gençlerle bir araya gelerek, yeni ve güncel bir gençlik politikası kazandırmak konusunda son aşamaya geldik. Bunu yakında açıklayacağız." "Hedefimiz, gençlerimizi desteklerken, aynı zamanda ülkelerimiz arasında ortak değerleri güçlendirmektir" Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak uluslararası projelerde proaktif bir rol üstlenmeye çok önem verdiklerini belirten Bakan Bak, "Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlarla yürüttüğümüz iş birliklerinde hedefimiz, gençlerimizin kişisel, sosyal ve mesleki gelişimini desteklerken, aynı zamanda ülkelerimiz arasında güveni, karşılıklı anlayışı ve ortak değerleri güçlendirmektir. Gençlik çalışmaları, gönüllülük, spor, dijital dönüşüm, istihdam ve sosyal içerme gibi alanlarda geliştirilen programlar, aslında Youth Wiki’de yer alan bilgilerin sahadaki yansımalarıdır. Youth Wiki’den elde edilen veriler ve karşılaştırmalar; ulusal gençlik politikalarımızın gözden geçirilmesi, yeni önceliklerin belirlenmesi ve gençlerin karar alma süreçlerine daha etkin katılımının sağlanması açısından bizim için önemli bir referans noktasıdır" açıklamasında bulundu. Bakan Bak, iki gün sürecek değerlendirme toplantılarının faydalı geçeceğine inandığını vurgulayarak, "Ankara’da Youth Wiki ağının 10 yıllık birikimini değerlendirecek, geleceğe yönelik öncelikleri tartışacak ve ülkelerinizden getirdiğiniz deneyimleri birbirinizle paylaşacaksınız. Gençlerin karar süreçlerine katılımı, fırsat eşitliği, sosyal içerme ve demokrasi kültürü gibi başlıklarda yapılacak bu tartışmaların hem Youth Wiki’nin geleceğine hem de Avrupa gençlik politikalarının şekillenmesine katkı sağlayacağına inanıyorum" şeklinde konuştu. Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Avrupa Komisyonu 14. Youth Wiki Ulusal Temsilciler Toplantısı iki gün sürecek. Toplantıda açılış ve genel çerçeve sunumlarının ardından platform güncellemeleri, 2026-2027 çalışma dönemi hazırlıkları, yöntem/standartlar oturumları, ülke paylaşımları ve değerlendirme bölümleri yapılacak. Toplantı sonunda alınacak kararlar, gençlik alanındaki ulusal yapı, politika ve uygulamaları Youth Wiki tarafından karşılaştırılabilir biçimde derlenerek, karar alıcılar, araştırmacılar ve uygulayıcılar için ortak bir referans olarak sunulacak. 2025 yılının genel değerlendirilmesinin de yapılacağı toplantılarda, 2026-2027 dönemine ilişkin çalışma planının netleştirilmesi, veri toplama, doğrulama ve editoryal süreçlerde ortak standartları pekiştirilmesi, platformun görünürlüğünün artırılması hedefleniyor. Toplantıya Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Gençlik ve Spor Bakanlığı Uluslararası Organizasyonlar ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ahmet Temurci, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Enes Efendioğlu, Avrupa Komisyonunda projenin koordinasyonundan sorumlu bürokratlar, Youth Wiki platformunda yer alan 33 Avrupa ülkesinin ulusal temsilcileri katıldı. Youth Wiki, Avrupa’daki ulusal gençlik politikalarına ilişkin güvenilir ve güncel bilgiyi bir araya getiren çevrim içi bir başvuru kaynağı olarak görülüyor.
Sivas’a yeni yaşam merkezi
26 Kasım 2025 Çarşamba - 14:58 Sivas’a yeni yaşam merkezi Sivas’ın çehresini değiştirecek olan Eski Sanayi Bölgesi 2. Etap Konut Projesi’nde çalışmalar devam ediyor. 28 bin metrekare kapalı inşaat alanına sahip projede 53 dükkân ve 252 konut olmak üzere 305 bağımsız bölüm yer alıyor. Zemin + 7 kat olarak planlanan yapılar; geniş peyzaj alanı, açık ve kapalı otoparklar, aile sağlığı merkezi, ilkokul alanı ve genel otopark gibi sosyal donatılarla yeni bir yaşam merkezi oluşturacak. Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun da, çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden projenin son durumuna ilişkin bilgi aldı. "Modern bir yaşam alanı kuruyoruz" İncelemelerin ardından değerlendirmelerde bulunan Başkan Uzun, "Şu anda 3 blokta çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. 252 daire ve 53 dükkândan oluşan modern bir yaşam alanı kuruyoruz. 2026 yılı sonunda bölgedeki çalışmalarımızı tamamlamış olacağız. Eski Sanayi Bölgesi, şehrimizin kentsel dönüşüm açısından en problemli alanlarından biriydi. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren bölgeye yoğunlaştık ve bugün çalışmaların hızla ilerlediğini görmek bizleri memnun ediyor. Bir blokta kaba inşaat tamamlandı, diğer iki blokta çalışmalar devam ediyor. SİDAŞ Genel Müdürümüze, projeyi yürüten firma yetkilisi İsmail Karataş’a ve tüm ekibe teşekkür ediyorum" dedi. Bölgede yeni etaplarla ilgili çalışmaların sürdüğünü belirten Başkan Uzun, özel yatırım yapmak isteyen firmalardan teklifler geldiğini ifade ederek, "Bölgeyle ilgili özel girişimde bulunacak herkese kapımız açık. Tekliflerini sunabilirler. İnşallah proje tamamlandığında burası şehrimizin en değerli bölgelerinden biri olacak. Şimdiden hayırlı olsun" şeklinde konuştu.