POLİTİKA
19 Kasım 2024 Salı - 09:52 Mevcut Başkan Büşra Kanat güven tazeledi AK Parti Pazaryeri İlçe Kadın Kolları Kongresi düzenlenirken, mevcut başkan Büşra Kanat güven tazeledi. Kongreye, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, İl Kadın Kolları Başkanı Av. Semra Aydemir, Pazaryeri İlçe Başkanı Yaşar Karabey ve partinin kadın üyeleri katıldı. Gerçekleşen kongrede seçime tek liste halinde giren mevcut başkan Büşra Kanat güven tazeledi. Kanat, "AK Parti siyasetinin 22 yıldır gözbebeği, Türkiye’de olduğu gibi Pazaryeri ilçemizde de gizli kahramanları AK kadınlarımızdır. Kadınların fedakârlığı, emeği ve duası ile bu kutlu davada başarılı sonuçlar aldık ve almaya devam edeceğiz inşallah” sözlerine yer verdi. "Her seçim döneminde eşinden çocuğundan feragat ederek kapı kapı gezen AK kadınları tebrik ederim" Konuşmasına devam eden Kanat, “İlçemizde özellikle her seçim döneminde eşinden çocuğundan feragat ederek kapı kapı gezip Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davasını anlatan AK yürekli kadın arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Kurulduğu günden itibaren kadınları siyasetin öznesi yapan, değer veren, ülkemize çağ atlatan Cumhurbaşkanımız ile aynı çatı altında siyaset yapıyor olmanın engin gururunu hep yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Bu bilinçle, Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mücadelesine Pazaryeri ilçemizden güçlü bir omuz verebilmek için çabalıyoruz” dedi.
19 Kasım 2024 Salı - 09:49 Alaşehir MHP’de yeni başkan Atılgan oldu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Alaşehir İlçe Başkanlığı görevine Tahsin Atılgan atandı. Manisa’nın Alaşehir ilçesinde görevinden affını isteyen MHP İlçe Başkanı Alperen Altıoğlu’nun yerine MHP Genel Merkezi tarafından Tahsin Atılgan atandı. MHP İlçe Lokali’nde yapılan görev değişimine; MHP MYK Üyesi Ali Uçak, MHP Manisa İl Başkanı Cüneyt Tosuner ve partililer katıldı. Yeni başkan Atılgan, Türk bayrağına sarılı Kur’an-ı Kerim’i öperek görevi Altıoğlu’ndan devraldı. MHP’de görev yapmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu dile getiren eski başkan Atılgan, makam ve mevkilerin gelip geçici olduğunu, geçmişte olduğu gibi gelecekte de teşkilatın emrinde olmaya devam edeceğini söyledi. Yeni başkan Tahsin Atılgan ise bıkmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek, "Bilge liderimiz Devlet Bahçeli’nin de söylediği gibi önce devletim ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir zihniyetin neferleriyiz. Biz hepimiz Türkiye’yiz biz hepimiz, Türk milletiyiz. Dökülen şehit kanlarının ve dalgalanan Türk Bayrağı’nın güvencesiyiz. Bu günden itibaren bu giydiğimiz, ateşten gömleğin verdiği sorumluluğun farkındayız. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte yorulmadan, bıkmadan birlikte çalışmaktan onur duyacağız. iç kimsenin şüphesi olmasın, biz bu şanlı bayrağı inşallah layık olduğu göndere çekeceğiz" diye konuştu. MHP’de görev almanın büyük bir gurur ve onur olduğunu belirten MHP MYK üyesi Ali Uçak, "Bu bir bayrak yarışı. Geçmiş dönemde parti ayrımı yapmaksızın 25 meclis üyesinin oy birliği ile belediye başkanı oldum. Biz o görevi namusumuz olarak bildik. Milliyetçi Hareket Partisi’nde bize ne görevi verilirse verilsin bizim için onundur. Bu gün genel başkanımız, ’Genel merkezimizde çaycılık yapacaksın’ dese şerefle onurla o görevi yapar namusum gibi de sahip çıkarım. Çok kutsal bir davada görev yapıyoruz. Ne mutlu ki bize önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir genel başkanımızın izindeyiz. Alperen başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, partililerimiz, seçim sürecinde bizlere verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederiz. Ben hırslı bir insanım. Seçim sürecinde bir işin çok çabuk ve en iyi bir şekilde yapılmasını isteyen bir kişiliğim var. Ben işimde de evimde aileme karşı da öyleyimdir. Farkına varmadan üzdüğüm kırdığım varsa bana haklarını helal etsinler. Benim hakkım varsa da sizlere sonuna kadar helal olsun ama şunu iyi biliniz ki o gün için kırdığım üzdüğüm varsa biliniz ki şahsım için değil, partimiz içindir. Şimdi belediyeyi kaybettik. Bir çok kardeşimiz, arkadaşımız işsiz kaldı. Hangimiz üzülmüyor, hepimiz üzülüyoruz. Benim mücadelem partimizi bir adım daha öne geçirmektir. Ben bayrak değişiminde Alper başkanımıza ve yönetimine teşekkür, Tahsin başkanımız ve ekibine başarılar diliyorum" dedi.
Bakan Bayraktar: “Yüksek tüketim grubunda olanlar, elektrik fiyatını maliyetine uygun şekilde ödeyecek”
30 Ekim 2024 Çarşamba - 12:41 Bakan Bayraktar: “Yüksek tüketim grubunda olanlar, elektrik fiyatını maliyetine uygun şekilde ödeyecek” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yeni düzenleme ile enerjide yüksek tüketim grubunda olan meskenlerin elektrik fiyatını maaliyetine uygun şekilde ödeyeceklerini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, AK Parti Grup Toplantısı öncesinde açıklamada bulundu. Bakan Bayraktar, yeni düzenleme ile Türkiye’de enerjide yüksek tüketim grubunda olan meskenlerin enerjiyi maliyetine uygun şekilde ödeyeceklerini belirtti. Düzenleme ile yapılacak desteklerin ihtiyaç sahibi insanlara yansıması noktasında çalışmaların yürütüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Desteğe ihtiyacı olmayan, tüketimi yüksek olan grupların elektrik ve doğalgaz kullanımında gerçek maliyetlerin karşılanması konusunda düşüncemiz var. Dolayısıyla Türkiye’de hane başına ortalama 200 kilowatt-saatlik tüketim var. EPDK’nın yaptığı düzenleme ile ayda 417 kilowatt-saat tüketen konutlar, elektriğin gerçek maliyeti neyse onu şubat ayından sonra ödemeye başlayacaklar. Türkiye ortalamasında bir tüketim yapıyorsan ayda 414 lira fatura ödüyorsun. Ocakta da 414 lira ödemeye devam edeceksiniz. Normal tüketimin iki katı bir kullanım varsa desteklenecek grupta değilsiniz demektir. Türkiye’de 40 milyon mesken abonemiz var. Bunun sadece yüzde 3’ü, 1,2 milyonu bundan etkilenebilir. Yüksek tüketim grubunda olan, evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya kullanan, belki elektrikli araba kullanan kesim de elektrik fiyatını maliyetine uygun şekilde ödeyecek. Desteği gerçekten ihtiyaç sahibi insanlara yapmamız gerekiyor. Bir anlamda yüksek tüketimi olan kişilerin karşılayabilecek mali durumları var. Burada tabii ki de istisnalar yapılacak. Camiler, cemevleri istisnalarına devam edilecek” diye konuştu.
İletişim Başkanı Altun: “İsrail’in Yalanları Platformu tarihe önemli bir kayıt olarak düşülecek”
30 Ekim 2024 Çarşamba - 12:31 İletişim Başkanı Altun: “İsrail’in Yalanları Platformu tarihe önemli bir kayıt olarak düşülecek” İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İsrail’in Yalanları platformu, İletişim Başkanlığımızın nezdinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hakikate ve adalete olan sadakatinin bir tezahürüdür. Platformumuzun tarihe önemli ve onurlu bir kayıt olarak düşüleceğini düşünüyorum" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ’The Lies of Israel’ (İsrail’in Yalanları) platformu lansmanına ve panele katıldı. İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılar sonucunda Filistin halkının yaşadığı sıkıntıların anlatıldığı video gösterimiyle başlayan programda, dezenformasyon ve yalan haberlerin etkisine dikkat çekildi. Programın açılış konuşmasını yapan Altun, İsrail’in saldırganlığının son dönemde artış gösterdiğini ve Türkiye’nin başından beri dikkat çektiği tehlikeli bir noktaya doğru hızla tırmandığını ifade ederek, “Her şeyden önce İsrail, Gazze’deki soykırımı, zulüm ve vahşeti, bütün bir Orta Doğu bölgesine yaymaya çalışıyor. ABD’de siyonizm karşıtı bir Yahudi olan, İsrail eleştirileri sebebiyle geçtiğimiz aylarda üniversitedeki işine son verilen Profesör Maura Finkelstein de bu hususa dikkat çekmektedir. Finkelstein, ‘İsrail’in sadece tüm Filistin’i sömürgeleştirmek istemediğini, aynı zamanda Lübnan’a, Suriye’ye ve Sina’ya girmek istediğini ve bu niyetini her zaman açıkça belirten soykırımcı, yerleşimci bir sömürge devleti’ olduğunu vurguluyor. Bu konuda başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın dikkatini daha çok çekmek ve İsrail’in saldırganlığını küresel barış iradesi karşısında mahkûm ederek engellemek artık son derece acil bir gereklilik halini aldı. Zira İsrail’in bölgede hiçbir insani ve vicdani sınır tanımayan vahşeti, halihazırdaki uluslararası gerginlikleri ve politik çatlakları daha da büyütme riski taşımaktadır. Bu noktada gerek bölgesel seviyede, gerekse küresel seviyede İsrail’i durdurmak için çok daha yoğun bir mesai harcamak, İsrail’in saldırganlığını sebep ve sonuçları itibarıyla uluslararası toplumun gündemine daha fazla taşımak son derece önemli” açıklamasında bulundu. “İsrail, Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 85 bin 500 ton bomba kullandı” Türkiye olarak İsrail’le ilgili bazı gerçekleri uluslararası toplum nezdinde açıkça dile getirmekten asla çekinmediklerini belirten Altun, “Size İsrail vahşetinin boyutlarının sayılara nasıl yansıdığını anlatmak istiyorum. İsrail, Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 85 bin 500 ton bomba kullandı, 786’sı bebek, 17 bin 240’ı çocuk, 11 bin 742’si kadın 43 bini aşkın Filistinliyi katletti. İsrail’in katlettikleri arasında bin 47 sağlık çalışanı, 85 sivil savunma görevlisi ve 177 gazeteci de var. Gazze’de enkaz altında en az 10 bin cenazenin olduğu tahmin ediliyor. İsrail, 150 bin konutu tamamen yıktı. 126 okul ve üniversite, 814 cami, 3 kilise ve 36 spor tesisi de bu yıkılan yapılar arasında. Gıda ve sağlık ihtiyacını bir silaha dönüştüren İsrail’in saldırıları yüzünden Gazze’de 3 bin 500 çocuk açlık nedeniyle ölüm riski altında. Yine geçtiğimiz hafta İsrail, Gazze’de Kemal Udvan Hastanesi’ni işgal etti, hastane müdürü Dr. Husam Ebu Safiyye, doktorlar ve hastane çalışanlarını esir aldı” ifadelerine yer verdi. “250’yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik” Türkiye olarak sistematik zulüm düzenine ilk günden itibaren karşı çıktıklarını dile getiren Altun, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz bir yıllık süreçte hem çatışmaların durması hem de işlenen suçların ifşası ve yargıya taşınması noktasında tüm dünyada öncü bir rol üstlendi. Türkiye olarak bu süreçte ABD ve Batılı ülkelerin desteğiyle Filistin topraklarında soykırıma girişen İsrail ile ticareti tamamen durdurduk. İsrail’in yargılandığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki davaya müdahil olduk. Bunun da ötesinde Türkiye olarak İsrail’in cürümlerini ortaya koyan somut delilleri uluslararası kamuoyunun dikkatine sunduk. İletişim Başkanlığı olarak da, İsrail’in yalanla, dezenformasyonla, kurgu ürünü içeriklerle uluslararası kamuoyunun desteğini alma çabasına karşı ilk günden itibaren çalışmalar yaptık. Başkanlığımız bünyesinde yaptığımız çalışmalarla 250’yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik, 6 dilde uluslararası kamuoyunun istifadesine sunduk” diye konuştu. Türkiye’nin İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı siyasetten ekonomiye her alanda en sert tepkiyi gösterdiğini ve elindeki tüm enstrümanlarla soykırımı durdurmak için yoğun çaba sarf ettiğini sözlerine ekleyen Altun, İletişim Başkanlığı olarak Türkiye’nin bu tavrının her aşamasında üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Altun, İsrail lobisinin uluslararası alanda konvansiyonel ve yeni medya araçları üzerinde kurduğu tahakkümü adım adım yıktıklarını aktardı. “İsrail’in Yalanları platformu, İsrail dezenformasyonlarını tespit ediyor, bunları 7 farklı dilde, belgelerle ifşa ediyor” İsrail’in Yalanları platformunun da İletişim Başkanlığı nezdinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hakikate ve adalete olan sadakatinin bir tezahürü olduğunu vurgulayan Altun, “Bu platform, İsrail ve onu destekleyen güçlerin oluşturduğu dezenformasyonlara karşı adalet ve hakikatten yana tavır alan bir iletişim cephesidir. İsrail’in Yalanları platformu, İsrail yalanlarını ve dezenformasyonlarını tespit ediyor, bunları 7 farklı dilde, belgelerle ifşa ediyor. İsrail’in Gazze’de işlediği soykırımı meşru göstermek için yürüttüğü kötücül kampanyaları dijital içerikler ve sosyal medya platformları aracılığı ile geniş kitlelere ulaştırıyoruz. İsrail’in Yalanları Platformu çok boyutlu bir veri tabanı olması sebebiyle önemli bir uluslararası kaynak mahiyetindedir. Uluslararası medya düzeninde büyük bir boşluğu dolduracak olan İsrail’in Yalanları platformu, İletişim Modelimizin uluslararası yüzünü temsil eden yüz akı projelerimizden birisidir” şeklinde konuştu. “İsrail, uluslararası medya tarafından da adeta fütursuzca destekleniyor” İsrail’in Yalanları gibi platformlarla İsrail zulmünü ifşa etmeyi kendilerine vazife etmelerinin bir diğer sebebinin uluslararası medyanın ikiyüzlü tutumu olduğunu aktaran Altun, “Saldırıların başladığı günden bugüne İsrail, aldığı onca askeri ve siyasi desteğin yanı sıra uluslararası medya tarafından da adeta fütursuzca destekleniyor. Bakınız, geçtiğimiz günlerde bir dijital içerik platformu, Filistin’le ilgili 19 filme ambargo koyarak kaldırdı. İfade özgürlüğünden dem vuranlar, tarihin gördüğü en acımasız soykırımlardan birisini açıkça desteklemekten hiçbir mahcubiyet duymuyorlar. Bu apaçık bir ikiyüzlülüktür. Bu insanlık onurunu, siyasi ve ticari menfaatler uğruna siyonist lobilere teslim etmektir. Uluslararası medyanın İsrail’e olan koşulsuz desteğini basın-yayın organlarında daha iyi görebiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “İsrail’in Yalanları platformu tarihe önemli bir kayıt olarak düşülecek” Türkiye’nin tıpkı İsrail’e karşı durduğu gibi haksızlık ve adaletsizlikler karşısında tüm dünyada hakikatin temsilcisi olmaya devam edeceğine işaret eden Altun, “Dünyanın İsrail’in söylediği yalanlarla kandırılmasına, yaydığı dezenformasyonlarla manipüle edilmesine karşı sessiz kalamayız, kalmayacağız. Bu sebeple İsrail’in Yalanları Platformumuzun tarihe önemli ve onurlu bir kayıt olarak düşüleceğini, sadece bununla da kalmayarak İsrail gibi soykırımcı bir terör devletinin suçlarını ifşa edecek önemli bir çalışma olacağını düşünüyorum” dedi. Program, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un konuşmasının ardından panel ile devam etti.
Bakan Uraloğlu: “Bizim yolumuzu hiç kimse kesemez”
30 Ekim 2024 Çarşamba - 12:23 Bakan Uraloğlu: “Bizim yolumuzu hiç kimse kesemez” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TUSAŞ’a düzenlenen terörist saldırısına ilişkin, “HÜRJET’in üstünü kapatmaya çalışıyorlar, teröristler içeriye girerse HÜRJET’e zarar vermesin diye. Bu bilinçle Allah’ın izniyle bizim yolumuzu hiç kimse kesemez” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara’da Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Konferans Salonu’nda UDHAM&ARUS İş Birliği Zirvesi’ne katıldı. Bakan Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada terör örgütü PKK tarafından TUSAŞ’a gerçekleştirilen saldırıyı hatırlatarak, “TUSAŞ’ın ürettiği birçok teknolojik ve stratejik ürünün bir tanesi de HÜRJET. O HÜRJET bu saldırı sırasında HÜRJET’in başındaki yönetici olan arkadaşımız, gencimiz ekibini topluyor. Saldırıda ekibi güvenli bir hangara alıyor ve kapılarını kilitleyip sayım yaptırıyor. Sayımda 3 kişinin olmadığını tespit ediyor. Apar topar onların nerede olduklarını araştırıyorlar. Bakıyorlar ki o 3 kişi gitmiş bir brandayla ürettikleri HÜRJET’in üstünü kapatmaya çalışıyorlar, teröristler içeriye girerse HÜRJET’e zarar vermesin diye. Bu bilinçle Allah’ın izniyle bizim yolumuzu hiç kimse kesemez” dedi. “Küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduk” Uraloğlu, son 22 yılda sanayinin yerlileşmesinde büyük atılımlar gerçekleştirildiğini belirterek, “Son 22 yılda yerli sanayimizi geliştirerek; savunma sanayi ürünleri, makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik ve haberleşme sektörleri gibi birçok stratejik alanda yüksek teknolojiye sahip milli ürünlerimizle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduk” ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, haberleşme ve gözlem uyduları, savaş uçakları, helikopterler ve elektrikli trenler üreterek Türkiye’de tarihe damga vuran bir süreci yaşadıklarını kaydetti. “Türkiye’yi Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi yaptık” Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demiryollarını 2002 yılından itibaren devlet politikası olarak ele aldıklarına ve öncelikli sektör olarak belirlediklerine dikkati çekerek, “2003 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu uzunluğumuzu 2 bin 251 kilometresi YHT ve hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre artırarak 13 bin 919 kilometreye yükselttik. Türkiye’yi Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi yaptık” şeklinde konuştu. “Yerli ve milli sürücüsüz metro aracımızı da raylara indirdik” Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti: “Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu ve yük vagonları, cer konvertörü ve motoru, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz. Yine geçen yıl ilk milli ve yerli elektrikli tren setlerimizi hizmete sunduk. Saatte 160 kilometre hıza sahip ‘Yeni Sakarya’ ismini verdiğimiz 3 setimiz şu an Adapazarı-Gebze arasında yolcu taşımacılığına devam ediyor Yüzde 70 yerlilik oranı ile üretilen yerli ve milli sürücüsüz metro aracımızı da raylara indirdik. İlk yerli ve milli metro sinyalizasyon sistemlerini kullanmaya başladık. Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti Projesi’nde de tasarım çalışmalarını tamamladık, imalat hazırlıklarına devam ediyoruz. Eskişehir 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi’nde de test çalışmaları ve sertifikasyon çalışmalarına devam ediyoruz.” “Bu seti ülkemizdeki dördüncü banliyö işletmesi olan Gaziantep’teki Gaziray’da kullanacağız” Bakan Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir yandan da TCDD Taşımacılık için sipariş edilen 95 lokomotifin üretimi için seri üretim çalışmalarını sürdürüyoruz. Üretim ve montaj aşamaları devam eden Milli Banliyö Tren Seti Projesi ilk setini de bu yılın sonunda tamamlayarak hizmete sunacağız. Bu seti İZBAN, Marmaray ve Başkentray’dan sonra ülkemizdeki dördüncü banliyö işletmesi olan Gaziantep’teki Gaziray’da kullanacağız.” “İhraç ettikleri ürünlerle yılda yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde ediyoruz” Avrupa Demiryolu Endüstrileri Birliği’nin (UNIFE) bu yıl yayınladığı “Küresel Demiryolu Piyasası” raporunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, “Demiryolu araçlarının pazar büyüklüğünün 63,3 milyar avroya ulaştığı görülüyor. Bugün hem müteahhitlerimizin yurtdışında üstlendiği demiryolu altyapı projeleri hem de raylı sistem araçları üreticilerimizin ihraç ettikleri ürünlerle yılda yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde ediyoruz ama bunun bizler için yeterli olmadığını ve daha büyük miktarlara ulaşabilecek kapasitede olduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu. “Ovaköy’den Edirne’ye kadar uzanan 2 bin 94 kilometrelik güzergahtaki demiryolu altyapımızı geliştiriyoruz” Uraloğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bildiğiniz üzere gündemimizde ‘Kalkınma Yolu Projesi’ var. Irak’ta inşa edilen FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız. Bu kapsamda Ovaköy’den Edirne’ye kadar uzanan 2 bin 94 kilometrelik güzergahtaki demiryolu altyapımızı geliştiriyoruz. Burada demiryolu sanayimizin ve pazarımızın gelişmesi açısından çok büyük bir fırsat doğduğunu görüyoruz. Bu noktada Kalkınma Yolu’nun hayata geçmesiyle bu koridor üzerinde işletme yapacak olan şirketlerin hat üzerinde kullanacağı yeni tren setlerinin ülkemizin firmaları tarafından yerli ve milli olarak üretilmesi en önemli hedeflerimizden biridir.” Programın ardından OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Bakan Uraloğlu’na çiçek takdim etti.