GÜNDEM - 24 Aralık 2025 Çarşamba 17:21

Kayseri protokolünden ‘Regaip Kandili’ mesajları

A
A
A
Kayseri protokolünden ‘Regaip Kandili’ mesajları

Kayseri protokolü, Regaip Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı.


Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, manevi iklimin başlangıcı olan üç aylar içindeki Regaip Kandili münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Mesajında üç ayların özel bir manevi atmosfer olduğunu belirten Başkan Yalçın, "Üç ayların gölgesi üzerimize düştü. Bu ayların ilki olan Recep ayına girdik. Manevi atmosferi derinden hissedeceğimiz, en güzel şekilde değerlendirilmesi gereken kıymetli bir zaman dilimi olan bu aylar, kandilleri de içerisinde barındırıyor. Bunlardan ilki olan Regaip Kandilini 25 Aralık Perşembe gecesi idrak edeceğiz. Bununla birlikte yeni bir miladi yıla da az bir süre kaldı. Talas Belediyesi olarak 2026 yılında da hemşehrilerimize en iyi şekilde hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bu vesile ile başta Talaslı hemşehrilerimiz olmak üzere bütün İslam âleminin kandili tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. 2026 yılının başta Gazze olmak üzere tüm insanlık için barış ve huzur içerisinde geçmesini diliyorum" ifadelerine yer verdi.



"Mübarek Üç Ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaip Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz"


Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Regaip Kandili dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı. Başkan Yalçın mesajında, "Bereket ve maneviyat mevsimi olarak nitelendirdiğimiz Mübarek Üç Aylara girmiş bulunmaktayız. Allah’ın rahmetinin üzerimize manevi bir sağanak gibi yağdığı Mübarek Üç Ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaip Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.


Başkan Yalçın, mesajını şöyle sürdürdü:


"Unutulmamalıdır ki bu aylar içinde rahmet, mağfiret ve bereket kapılarının ardına kadar açık olması inananlar adına önemli bir fırsattır. Regaip Kandili, Allah’ın insanlara lütuf ve inayetinin bol bol ihsan edildiği özel bir gecedir. Bu mübarek geceler, Müslümanların bir araya gelerek kenetlenmesine vesile olan, manevi duygularımızın zirveye ulaştığı, ilahi rahmet ve mağfirete mazhar olunan, huzur ve sürura kavuştuğumuz müstesna zaman dilimleridir. Bu önemli geceleri, kalplerimizi iman, ilim, hikmet ve hakikat nuruyla aydınlatabilmek için güzel bir fırsata dönüştürdüğümüz, birlik beraberlik ve kardeşlik duygularımızı artırdığımız ve doğruya, güzele, iyiye yönelebildiğimiz ölçüde hakkıyla eda edebiliriz. İslam dünyasının birliği ve beraberliğinin güçlenmesi dileğiyle, sanayicilerimizin, hemşerilerimizin, milletimizin ve İslam âleminin Regaip Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede edilecek duaların makbul olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum."



"Gönül dünyamızın hasat mevsimi başlıyor"


Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, mübarek Üç Aylar’ın ilk müjdecisi olan Regaip Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında; bu özel gecenin bireysel ve toplumsal hayatımızdaki manevi gücüne dikkat çekti. Başkan Gülsoy, Regaip Kandili’nin kalplerin arınması ve hayırlara yönelmesi için bir davet olduğunu vurguladı.


Başkan Gülsoy, mesajında şu ifadelere yer verdi:


"Gönül dünyamızın hasat mevsimi olan Üç Aylar’ın gölgesi üzerimize düşerken, bu mübarek iklimin ilk kapısı olan Regaip Kandili’ne erişmenin huzurunu yaşıyoruz. Regaip; arzu etmek, rağbet etmek, baki olana yönelmek demektir. Bu gece, fani dünyanın yorgunluğunu üzerimizden atıp Rabbimizin sonsuz rahmetine sığınmak için bizlere sunulan muazzam bir anahtardır. Gönül kapılarımızı bu anahtarla açmalı; kin, nefret ve hasetten arınarak sevgiyi, hoşgörüyü ve kardeşliği yeşertmeliyiz. Maneviyat ikliminin bu ilk günlerinde ekeceğimiz iyilik ve dua tohumları, Ramazan-ı Şerif’te bereketli bir hasada dönüşecektir. Bu gece, sadece kendimiz için değil; mazlum coğrafyalar, darda kalan gönüller ve vatanımızın bekası için ellerimizi semaya açmalıyız. Biliyoruz ki; dualar paylaşıldıkça birliğimiz güçlenir, gönüller birleştikçe rahmet sağanağı tüm dünyayı sarar. Bu mübarek gece, insani değerlerimizi hatırlamak ve vicdanlarımızı tazelemek için eşsiz bir fırsattır. Bu duygu ve düşüncelerle; tüm hemşehrilerimizin, üyelerimizin ve tüm İslam âleminin Regaip Kandili’ni ve mübarek Üç Aylarını tebrik ediyorum. Şehrimize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış ve selamet getirmesini niyaz ediyorum. Cenâb-ı Hak, ömrümüzü Ramazan, ahiretimizi bayram eylesin. Yapılan duaları kabul, Recep ve Şaban ayını hakkımızda mübarek kılsın."



Kayseri protokolünden ‘Regaip Kandili’ mesajları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.