Yerel Haberler
İzmir
İzmir’de 5 kişinin öldüğü kazada makas atan sürücüye 18 yıl hapis 20 Eylül 2024 Cuma - 17:51:36 İzmir’in Menderes ilçesinde 4’ü aynı aileden olmak üzere 5 kişinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili görülen davada, kazaya neden olduğu suçlamasıyla yargılanan makas atan aracın sürücüsüne, ’Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan, takdir indirim uygulanmadan 18 yıl hapis cezası verildi. Kaza, 30 Haziran 2023 saat 19.30 sıralarında İzmir-Aydın Yolu Kısık Mahallesi mevkiinde meydana geldi. İzmir’den Torbalı istikametine seyir halinde olan Yusuf İslam Koçak (19) idaresindeki hafif ticari araç, makas atmak istediği sırada kontrolden çıkara Özcan Özer (57) idaresindeki 34 DEB 698 plakalı otomobile çarptı. Savrularak refüjü aşan Özcan Özer idaresindeki otomobil, karşı yola geçti ve İsmail A. idaresindeki 09 BU 404 plakalı minibüsle kafa kafaya çarpıştı. Kazada Özcan Özer’in eşi Sibel Özer (54) ve ablası Şengül Acar (69) olay yerinde, sürücü Özcan Özer ve oğlu Ali Alperen Özer ile minibüste bulunan Mustafa Karaca ise kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Seren Ö., Hatice B. Ö., Ayaz E.K., Deniz K., Doğa K., Yiğit Ö. ve Çiçek A. ile Mete A., Hatice K., Fatma T., Belgin H., Hıdır K., Chen T., Erdem Ç., Azra Ç., Esra T., Hüsniye A. M., Kuzey K., Cehn C. J. ve S.K. tedavilerinin ardından taburcu edildi. Feci kaza anı ise bir otomobilin araç kamerasına yansımıştı. Görüntüde, hafif ticari aracın Özcan Özer’in kullandığı otomobile hızla yandan çarptığı, çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan otomobilin refüjü aşıp, karşı yöne geçerek minibüsle çarpıştığı anlar yer almıştı. Kazada otomobile çarptıktan sonra hızla uzaklaşan hafif ticari aracın sürücüsü Yusuf İslam Koçak, yakalanıp, gözaltına alınmış ve sorgusunda, önündeki bir aracı sollarken direksiyon hakimiyetini kaybettiğini söylediği öğrenilmişti. “Kesinlikle makas atarak araç kullanmadım” Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Koçak tutuklandı. Koçak’ın ifadesinde, "Ticari aracımla sağ şeritte seyir halindeydim. Önümdeki servis aracını sollamak için sinyalimi yaktım. Sola geçtikten sonra önümdeki aracı ilk önce görmemiştim. Gördükten sonra panik yaptım. Hemen sağ seride geçtim. Bu sırada direksiyon hakimiyetini kaybettim, sağdaki bariyerlere çarptım. Çarpmanın etkisiyle araç tekrar sol seride doğru gitmeye başladı. Soldaki araca çarpmamak için direksiyonu tam sağa kırdım. Buna rağmen kullandığım araç, otomobile yandan çarptı. Sollamaya çıktığım sırada aracımın hızı hatırladığım kadarıyla 70-80 km civarındaydı. Olay yerinden korktuğum için hızlıca uzaklaştım. Daha sonra kazayı yakınlarıma haber verdim. Avukatım ile jandarma karakoluna müracaatta bulundum. Ben kesinlikle makas atarak araç kullanmadım. Böyle bir kazaya sebep olduğum için pişmanım" dedi. Sanık avukatı: "İddia edildiği gibi makas atma yok" Alkolsüz olduğu belirtilen tutuklu Koçak hakkında ’Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan toplam 22,5 yıla kadar hapis istemiyle İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ikinci duruşması bugün görülürken duruşmaya tutuklu sanık Yusuf İslam Koçak, SEGBİS ile katıldı. Celsede ayrıca hayatını kaybedenlerin yakınları, kazada yaralananlar ve taraf avukatları da yer aldı. Cumhuriyet savcısı, davada esasa ilişkin mütalaasının hazır olduğunu söyleyerek, sanığın ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan cezalandırılmasını istedi. Savcı ayrıca, birden fazla kişinin ölümü ve yaralanması neden olması nedeniyle de alt sınırdan da uzaklaşılmasını talep ederken sanık avukatı mütalaaya ilişkin savunmasında, karakola gidip kendilerinin teslim olduğunu belirtip, "İddia edildiği gibi makas atma yok. Yaşı küçük ve 1 yıldır ehliyeti var. Ağır kusurlu olduğunu kendisi de bunu kabul ediyor. Basit taksirden cezalandırılmasını ve alt sınırdan ceza tayin edilmesini istiyoruz" dedi. Takdir indirimi uygulanmadı Sanık Yusuf İslam Koçak, duruşmadaki son savunmasında beraatını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Koçak’ı, ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kazanın ’bilinçli taksirle’ olması nedeniyle bu cezasında yarı oranda artırım yapılarak verilen hapis cezası 18 yıla çıkartıldı. Ayrıca, Koçak’a ‘sanığa takdir indirimi’ uygulanmadı.
20 Eylül 2024 Cuma - 15:49 İzmir’de lise öğrencilerinin yaptığı 45 proje sergilendi Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Körfez’in Karşıyaka’sı Bilim, Kültür ve Sanat Şenliği’ kapsamında TÜBİTAK tarafından desteklemeye hak kazanan 45 proje sergiyle tanıtıldı. Karşıyaka’da bulunan bir alışveriş merkezinin bahçesinde gerçekleştirilen şenlikte, birbirinden ilginç ve başarılı projelerin tanıtımı için 34 ayrı stant kuruldu. Tarımdan savunma sanayine, el işlemelerinden artırılmış gerçeklik teknolojisine kadar birçok proje katılımcılar tarafından ilgiyle incelendi. Şenlik alanına gelen öğrenciler, stantlarda ilgi duydukları projeleri de deneyimleme fırsatı yakaladı. “Projelere öğrencilerin ilgileri çok yüksek” Karşıyaka Alev Alatlı Anadolu Lisesi Okul Müdürü Perihan Ayaz, “İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün teknolojik anlamda yapmış olduğu bu çalışmalardan son derece mutluyuz. Okulumuz öğrencilerinin de ilgileri çok yüksek. Çocuklarımızla buraya gelip; bilimsel, kültürel, sanatsal anlamda çok verimli bir gün geçirdik” ifadelerine yer verdi. “Bizim de projeleri deneyimlememize izin verdiler” Şenliğe projeleri incelemek için gelen 9. sınıf öğrencisi Ayşenaz Yücetürk ise “Bir sürü proje var. Bize aktiviteler yaptırdılar ve ben çok memnun oldum. Boyama ve seramik yapıyorlardı. Bizim de deneyimlemelerimize izin verdiler, ondan çok keyif aldım” dedi. “Yazılım alanında ilerlemek istiyorum” Şenlikte en çok yazılım ve kodlama ile ilgili projelerin dikkatini çektiğini ifade eden öğrenci Zafer Ayaz Şen, “Ben kendim de yazılımla ilgileniyorum. O projeleri deneyimledik. Ben de bilgisayar ve yazılım mühendisliği alanında ilerlemek istiyorum” diye konuştu. Yaptıkları ‘vantilatör ve kolonya’ projesinden bahseden bir diğer öğrenci Mercan İlkan, şunları kaydetti: “İlk önce kolonya yaptım. Kolonyanın içindeki malzemeleri karıştırarak biz de kolonya yaptık. Bir de mini vantilatör yaptık. Burada yapılan projelere katılımcı olarak biz de dahil olmak istedik. Yaptığımız projenin yazın sıcaklarda kullanışlı olacağını düşündük.”
Variste ’mini cerrahi’ ile hızlı tedavi
11 Eylül 2024 Çarşamba - 13:33 Variste ’mini cerrahi’ ile hızlı tedavi Toplumda sık görülen ve estetik açıdan kişiyi rahatsız eden varis, ilerlediğinde ülserlere hatta bacaklarda ciddi yaralara sebep olabilen önemli bir dolaşım sistemi hastalığı. Medicana Sağlık Grubu Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yılmaz Deniz; varis hastalığının radyofrekans, lazer, köpük ya da “mini cerrahi” denilen yöntemle genel anestezi almadan aynı gün içinde tedavi edilebildiğini söyledi. Uzun süre ayakta duran meslekleri olanlarda, ileri yaşlarda, kadınlarda ve fazla kilolu kişilerde sık görülen varisin, kısa sürede tedavi edilen farklı tedavi yöntemleri mevcut. Medicana International İzmir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yılmaz Deniz, varis hastalarının, hastalığın durumuna göre radyofrekans, lazer, köpük ya da “mini cerrahi” denilen yöntemle genel anestezi almadan, aynı gün taburcu edilerek tedavi edilebildiğini söyledi. Varisin bacaklardaki toplardamar sisteminde yer alan kapaklar işlevini kaybedip kanın normal akış yönünün tersi olan yukarıdan aşağıya doğru geri kaçması nedeniyle oluştuğunu ve önemli bir hastalık olduğunu vurgulayan Deniz, “Varis toplumda genelde sadece estetik açıdan bir problem olarak biliniyor ancak tedavi edilmediğinde, ilerleyen süreçte bacaklarda yara oluşumuna kadar giderek sağlığı bozabiliyor. Oysa kısa, ağrısız ve hastanede yatış gerektirmeyen tedavi seçenekleri vardır” dedi. Varis konusunda uzman Yılmaz Deniz, varis ve dolaşım bozuklukları konusunda uzmanlaşmış Medicana International İzmir Hastanesi Vasküler Klinik’te, lazer, köpük, radyoterapi gibi seçenekleri dışında, mini cerrahi yöntemi ile cilt yüzeyinden kabarık ve kıvrıntılı duruma gelen varisleri minik cilt kesileri yoluyla aldıklarını söyledi. Radyofrekans ya da laser ile tedavi edilen hastalarda sedasyonun yeterli olduğunu belirten Deniz, şu bilgileri verdi: “Mini cerrahi eklenen hastalarda spinal anestezi güvenli ve ağrısız şekilde işlemin yapılmasına imkan sağlıyor. Mini cerrahi veya radyofrekans tedavisinden kısa bir süre sonra estetik görünümü de sağlamak için kılcal damarlar içinde köpük skleroterapi yaparak tedaviyi bütünleştiriyoruz. Varis tedavisini hastane ortamında güvenli, ağrısız, sağlık ve estetik açıdan tedavi edecek şekilde, varis için geliştirdiğimiz özel ameliyathane ortamında yapıyoruz. Hastanın aynı gün içinde taburcu edilmesi, günlük yaşantıya kısa zaman içinde dönmesi de avantaj sunuyor.” Op. Dr. Yılmaz Deniz, varis tedavisinin bacaklarda renk değişimi, yaralar ve belirgin dış damar belirginleşmeleri olmadan yapılması gerektiğine vurgu yaparak şunları aktardı: “Kliniğimizde her aşama varis tedavisi sağlıklı ve estetik açıdan da hastanın kendini mutlu hissedeceği bir şekilde tedavi ediliyor. Öncelikle ana tedavi, kapalı yani radyofrekans veya lazer tedavisi şeklinde yapılıyor, dış görünüş bozuklukları da mini cerrahi ve skleroterapi gibi tedavilerle giderilebiliyor. Bunun yanında venöz yetmezlik olmadan sadece ciltte oluşan varisler sadece köpük skleroterapi ile kozmetik olarak tedavi ediliyor. Tedavi yaz ya da kış aylarında yapılabilir, güvenli ve ağrısız şekilde işlemin yapılmasına imkan sağlıyor.”
EÜ’de İzmir’in işgali ve kurtuluş süreci konuşuldu
11 Eylül 2024 Çarşamba - 12:57 EÜ’de İzmir’in işgali ve kurtuluş süreci konuşuldu Ege Üniversitesinde "İşgalden Kurtuluşa İzmir" konferansı ve "İzmir’e Doğru" sergisi katılımcılarla buluştu. Ege Üniversitesinde; Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Edebiyat Fakültesi, İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi iş birliğinde "İşgalden Kurtuluşa İzmir" konu başlıklı konferans ile "İzmir’e Doğru" Tarihi Materyal Sergisi gerçekleştirildi. Ege Üniversitesinin 70. Yıl Kuruluş Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "İşgalden Kurtuluşa İzmir" konferansı, Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonu’nda yapıldı. Moderatörlüğünü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nuri Karakaş’ın yaptığı konferansta konuşmacı olarak Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cihan Özgün ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Semih Çınar yer aldı. Konferansa EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü, akademisyenler ve idari çalışanlar katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Nuri Karakaş, "İzmir, Milli Mücadele’de önemli bir eşiktir, dönemeçtir, bir mihenk taşıdır. Çünkü İzmir’in işgali, özellikle Türk Milli Mücadelesine katılımın artmasında önemli bir rol oynamıştır. Batılı devletlerin, Türkleri Anadolu’dan sürmek noktasındaki planlarında İzmir, Yunanlılara verilen bir pay olarak belirlenmiştir. Yunanlıların İzmir’i işgal etmesi, Anadolu’nun diğer bölgelerinin işgalinden çok farklıdır. Çünkü Yunanlılar, İzmir’i kendi vatanlarına katmak, ‘Megali Idea’ hedeflerinin önemli bir aşamasını gerçekleştirmek için bu şehri işgal ettiler. Bu nedenle İzmir’in işgali ve İzmir’in kurtuluşu, Milli Mücadele’nin sembolik ve kritik aşamalarıdır” dedi. “İşgalciler sert kayaya çarptı” İzmir’in işgal yıllarını, 1919 yılında tutulan jandarma tutanakları, telgraf, haberleşme kayıtları, döneme ait gazete haberleri, resmi arşiv belgeleriyle harmanlayarak katılımcılara aktaran Prof. Dr. Cihan Özgün, “İşgal sırasında millette cihat anlayışı çözülmüş, vatan kavramı zayıflamıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın en büyük başarısı ulus bilinciyle konsolide edilmiş bir Türk milleti oluşturmaktır. Bir ulus bilinci meydana gelmiştir. Eğer bu bilinç olmasaydı, bir liderin etrafında topyekûn Kuvayımilliye mücadelesini vermeseydik, Yunanlılar kurdukları mahkemelerde Atatürk ve Milli Mücadele liderlerini yargılayacaklardı. Bu işgal, bir Türk soykırımına dönüşebilirdi. Ama işgalciler adeta sert bir kayaya, büyük bir lidere çarptılar. O lider ki ‘Bir milletin istikbaline sahip olması, yaşamasından daha mühimdir’ diyen Mustafa kemal Atatürk’tür. Bu vesile ile tüm şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyorum” diye konuştu. Dr. Öğretim Üyesi Semih Çınar ise yaptığı sunumda Sakarya Meydan Muharebesi’nden İzmir’in Kurtuluşu’na kadar geçen süreci fotoğraflarla katılımcılara aktardı. Konuşmaların ardından katılımcılar fuaye alanında gerçekleştirilen “İzmir’e Doğru” Tarihi Materyal Sergisi’ni gezerek burada o döneme tarih kokan birbirinden değerli eserleri inceledi.
Altınordu, yeni sezona iyi başladı
11 Eylül 2024 Çarşamba - 12:00 Altınordu, yeni sezona iyi başladı Altınordu, TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta oynadığı ilk iki maçta 1 beraberlik, 1 galibiyet alarak sezona iyi bir başlangıç yaptı. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altınordu, lige başarılı giriş yaptı. Olcay Şahan yönetiminde 2024-2025 sezonuna şampiyonluk parolasıyla başlayan İzmir ekibi, ligin ilk haftasında İnegölspor’u ağırladı. Zorlu rakibini 2-0 mağlup eden kırmızı-lacivertliler, sezonun açılışını 3 puanla yapmış oldu. İkinci hafta mücadelesinde Kepezspor’a konuk olan Altınordu, rakibiyle golsüz berabere kalarak ilk 1 puanını almış oldu. İlk iki haftada 4 puan toplayan İzmir ekibi, lider Kastamonuspor’un 2 puan gerisinde bulunuyor. 17 yaşındaki Burak formayı kaptı Oyuncu yetiştirmesiyle ön plana çıkan Altınordu, yeni sezonunun başlangıcıyla birlikte yeni bir yıldız daha Türk futboluna sunmaya hazırlanıyor. Ligin ilk 2 maçında İnegölspor ve Kepezspor ile karşı karşıya gelen Altınordu’da, altyapıdan yetişen orta saha oyuncusu Burak Gültekin formayı kapmayı başardı. Geçtiğimiz sezon U19 takımında görev yapıp bu sezon A takıma yükselmeyi başaran 17 yaşındaki futbolcu, ilk 2 karşılaşmada ilk 11’de yer alırken 180 dakika da oyunda kalmayı başardı. Genç oyuncu sergilediği performansla beğeni toplarken, Teknik Direktör Olcay Şahan’ın da bu sezon vazgeçilmez oyuncularından birisi olacağı öğrenildi.
Tuna Masters 2024’e yoğun ilgi rekor getirdi
11 Eylül 2024 Çarşamba - 11:57 Tuna Masters 2024’e yoğun ilgi rekor getirdi Bu yıl Teos Marina ev sahipliğinde ve Seferihisar Belediyesi himayesinde 9. kez düzenlenecek StafuPro Tuna Masters TEOS 2024 Balıkçılık Turnuvası, 12-15 Eylül 2024 tarihlerinde gerçekleşecek. Açık deniz balıkçılığının bütün ustaları bu yıl yine yapıldığı ilk günden beri çok büyük ilgi gören, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük turnuvalarından birisine dönüşen StafuPro Tuna Masters TEOS 2024’te dev balıkların peşinde olacak. Yoğun ilgi gören Tuna Masters serisinin ilk ayağını oluşturan etkinlikte katılımcı rekoru kırıldı. Turnuva kapasitesinin 61 tekne ile dolmasından dolayı turnuvaya haftalar kala kayıtlar kapandı. Turnuvada Seferihisar çevresindeki tüm marinalardan ve Kıbrıs’tan gelecek iki teknenin yanı sıra Rusya, Ukrayna, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve Yunanistan gibi ülkelerden sporcular da yer alacak. Turnuvanın programı hakkında açıklama yapan organizatör Murat İyriboz, "12-13 Eylül günleri teknelerin varışı ve marinaya yerleşmesiyle brifinglerin ardından 14-15 Eylül günleri rekor büyüklükte balıkların peşinde olacağız. Konserlerle renklenecek turnuvada hakem kararlarının açıklanmasından sonra gerçekleşecek ödül törenini gala yemeği takip edecek. Eğlence ise tam gaz devam edecek" dedi. StafuPro Tuna Masters TEOS 2024’te toplanan puanlar 19-22 Eylül 2024 tarihinde turnuvanın final ayağı olan Raymarine Tuna Masters Alaçatı 2024 turnuvasında yarışmacılara avantaj sağlayacak.
Başkan Ceritoğlu Sengel’den Narin için sessiz çığlık
11 Eylül 2024 Çarşamba - 11:14 Başkan Ceritoğlu Sengel’den Narin için sessiz çığlık Diyarbakır’da acımasızca katledilen Narin için Selçuk Belediye Binası önünde basın açıklaması düzenlendi. Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in yaptığı basın açıklaması esnasında belediye binası üzerinden Narin yazan pankart açıldı. Tüm Türkiye Narin için ağlarken İzmir Selçuk’tan Narin için sessiz çığlık eylemi düzenlendi. Kadın ve çocuk cinayetlerinin unutulduğuna dikkat çeken Başkan Ceritoğlu Sengel, “Kaç narin hayat daha yok olup gidecek?” dedi. "5 dakika boyunca sizi düşünmeye davet ediyorum" Belediye önünde toplanan kalabalığa oldukça duygulu bir şekilde seslenen Başkan Ceritoğlu Sengel, Güldünya, Özgecan, Müslüme ve katledilen bütün kadın ve çocukların unutulmasına isyan ederek; “Öldürülen her bir canımız için, her bir kadın için meydanlarda toplandık. Siyasiler, aydınlar, sosyal medya kullananlar hepimiz kocaman kocaman laflar ettik. “Peşindeyiz, takipçisiyiz, peşini bırakmayacağız” dedik ama aslında peşini bıraktık. Düşünmeyi bıraktık. Neden sorusunu sormayı bıraktık. Neden devamlı bunlarla karşı karşıya geliyoruz? Neden bir kız çocuğunun gözü önünde annesi öldürülüyor? Neden bizim uzak bildiğimiz oysa yakın olan yerlerde bir sürü çocuk istismara uğruyor? Neden bir sürü kadın katlediliyor? Neden bir sürü kadın cinayete kurban gidiyor? Neden biz hiçbir zaman ölenlerle değil de katillerle empati yapıyoruz? Bu toplum nereye geldi? Kaç narin hayat daha yok olup gidecek? Elimize mikrofon alıp kocaman kocaman konuşuyoruz. Bir sürü tweet atıyorsunuz, atıyoruz. Çünkü o minicik hayatlara yazdığımız uzun cümleler, kurduğumuz uzun cümleler çare olacak sanıyoruz. Attığımız likeler, bir parmak işaretiyle geçiştirilen paylaşımların hepsi çare olacak zannediyoruz. Aradan birkaç gün geçiyor başka bir gündem maddesiyle geçiştiriyoruz. Değerli basın mensupları, kıymetli katılımcılar sizi buraya basın açıklaması yapmak için çağırmadım çünkü benim artık tahammülüm yok. Ne vicdanım el veriyor ne de baba baba cümleler kurup dikkat çekmeye çalışmayacağım. Eğer herkes buradaysa 5 dakika boyunca sizi düşünmeye davet ediyorum. Sadece 5 dakika boyunca bakın ve düşünün başka bir şey istemiyorum. Beş dakika boyunca Narin ve Narinler’in sessiz çığlığı olduğunuz için teşekkür ederim” dedi. Başkan Ceritoğlu Sengel’in konuşmasının ardından belediye önüne toplanan katılımcılar beş dakika süren sessiz çığlık eylemine katıldılar. Yapılan açıklama sonrasında Selçuk Belediyesi tarafından İstasyon Meydanı’na da “Narin” yazan bir pankart asıldı.
AK Partili Kasapoğlu, İzmir Körfezi ile ilgili akademik toplantıya katıldı
11 Eylül 2024 Çarşamba - 10:43 AK Partili Kasapoğlu, İzmir Körfezi ile ilgili akademik toplantıya katıldı Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, Ege Üniversitesi’nde İzmir Körfezi’ndeki çevresel sorunların çözümü ile ilgili toplantıya katıldı. İzmir Körfezi’nde yaşanan çevre felaketinin çözümüne yönelik yürütülen çalışmalara bir destek de Ege Üniversitesinden geldi. Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Ak Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Milletvekilleri Dr. Mahmut Atilla Kaya, Yaşar Kırkpınar ve Ege Üniversitesinin faklı disiplinlerinde görev yapan bilim insanlarının katılımı ile bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, İzmir Körfezi’nde yaşanan çevre felaketinin çözümü için atılması gereken adımlar değerlendirildi. Ayrıca Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi bilim insanları tarafından hazırlanan “İzmir Körfezindeki Balık Ölümleri ve Kötü Kokunun Nedenlerinin İncelenmesi” raporu da değerlendirildi. "Ege Üniversitesinin çabaları ve gayretleri son derece önemli" Dr. Mehmet Kasapoğlu “Toplumsal bir meseleyle, çevresel bir felaketle karşı karşıyayız. Üniversitelerimizin de buna duyarsız kalmasını düşünemeyiz. Bu kapsamda Ege Üniversitemizin bu konudaki çabaları ve gayretleri son derece mutluluk verici. Bilim insanlarımız olmadan bu süreçlerin çözülebileceğine inanmıyorum. Bilimin önderliği ve katkısı çok kıymetli. İzmir’deki üniversitelerimizden bu konudaki deneyimli hocalarımızın bu işin içerisinde olması oldukça önemli. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak hocamız başta olmak üzere değerli bilim ekibimize teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Çözüm odaklı ekosistem temelli yaklaşımları masaya yatırdık. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise “İzmir Körfezi’nde yaşanan çevre felaketinin çözümü için atılması gereken adımlar ve stratejiler üzerine, Su Ürünleri ve Fen Fakültemizin öğretim üyeleri başta olmak üzere farklı disiplinlerden bilim insanlarımızla akademik birikimlerimizi hayata geçirmek amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Körfezdeki su kalitesinin iyileştirilmesi, kirlilik kaynaklarının tespiti ve deniz ekosisteminin yeniden canlandırılması amacıyla, ilgili bilim insanlarımızın hazırladığı bilimsel veriler doğrultusunda yenilikçi çözümler üretmeyi hedefliyoruz. İzmir Körfezi’ndeki balık ölümlerinin ve çevre kirliliğinin sebeplerinin araştırılması ve önlenmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde Bilim Kurulu oluşturulmuştu. Bölgenin ilk, ülkemizin en köklü yükseköğretim kurumlarından birisi olarak bünyemizde Su Ürünleri Fakültesi, Fen Fakültesi ve Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi gibi akademik birimler bulunuyor. Faklı disiplinlerden bilim insanlarımızın da bu konularla ilgili çalışmaları bulunuyor. Bugün önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanımız ve İzmir Milletvekilimiz Dr. Mehmet Kasapoğlu, İzmir Milletvekillerimiz Mahmut Atilla Kaya ve Yaşar Kırkpınar’ın teşrifleri, faklı disiplinlerden akademisyenlerimizin katılımı ile bir toplantı yaptık. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve bölgedeki doğal yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, öğretim üyelerimizin sunduğu bilimsel raporlar doğrultusunda İzmir Körfezi’ndeki çevresel sorunların çözümü için kısa ve uzun vadede uygulanacak tedbirlerle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız başta olmak üzere, devletimizin talebi doğrultusunda İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sorununu kalıcı çözümüne ulaşmak amacıyla, güçlü akademik kadromuz ve bilimsel çalışmalarımızla her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” diye konuştu.