Yerel Haberler
İstanbul
3 hafta süren öksürük genellikle akut bir hastalığa işaret eder 23 Eylül 2024 Pazartesi - 15:12:08 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Savaş Özsu geçmeyen kuru öksürüğün nedenleri, teşhis yöntemleri ve tedavi yaklaşımlarını ayrıntılı bir şekilde aldı. Öksürük; kişinin boğaz ve üst solunum yollarında anormal bir durum olduğunda, refleks bir yanıt olarak ortaya çıkan uyarıcı bir semptomdur. Öksürük; ister akut, ister kronik olsun, hastanın yaşam kalitesini bozan, huzursuz edici bir durumdur. 3 hafta süren öksürük genellikle akut bir hastalığa işaret eder ki bu genellikle üst solunum yolu hastalıklarına bağlıdır. 3-8 hafta süren subakut öksürük ise sıklıkla enfeksiyon sonrası ortaya çıkan hava yollarının aşırı hassasiyetine bağlıdır. 8 haftadan uzun süren öksürük artık kronik olarak kabul edilir. Genellikle kronik üst hava yolu hastalıkları(kronik sinüzit, farenjit, alerjik rinit) sebep olmaktadır. Yine astım ve reflü sırasıyla nedendir. Sigara içenlerde ise tümör, kronik bronşit, KOAH gibi nedenlerde kronik öksürük yapabilir. Ayrıca bazı tansiyon ilaçları ve yeni jenerasyon bazı şeker ilaçları da inatçı öksürüğe sebep olabilmektedir. Özellikle sigara içemeyen, solunum testi ve akciğer filmi normal olan orta yaş kadın hastalarda öksürük, aşırı duyarlılık sendromu olarak tanımlanan farklı bir antite vardır. Bununla ilgili ilaç çalışmaları devam etmektedir. “Yine de hiçbir nedenin olmadığı durumlarda psikojenik öksürük olabileceği de akılda tutulmalıdır” diyen Doç. Dr. Savaş Özsu geçmeyen kuru öksürüğün tıbbi temellerinin birkaç maddede inceledi; Solunum yolu enfeksiyonları: Viral ve bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonları, akut öksürüğün en sık nedenidir. Özellikle virüslerin neden olduğu enfeksiyonlarda, öksürük genellikle birkaç hafta sürebilir ki post-enfeksiyöz olarak adlandırılan bu subakut öksürük zamanla düzelir. Ancak her enfeksiyon süresi uzun süren öksürük varsa astım açısından araştırmak gerekir. Alerjik reaksiyonlar: Alerjenler, boğazda mukozal tahrişe ve inflamasyona yol açarak kuru öksürüğe neden olabilir. Polin, toz, hayvan tüyleri gibi inhalan alerjenler, alerjik rinite yol açarak boğazda gıcık ve kuru öksürüğü tetikleyebilir. Alerjik öksürük genellikle mevsimsel değişiklikler veya çevresel faktörler ile (mesleki, evcil hayvan besleme vb.) ilişkilidir. Astım: Astım, hava yollarında kronik inflamasyon ve hiperreaktiviteye neden olur. Astım hastalarında öksürük, genellikle nefes darlığı, hırıltı ve göğüs sıkışması ile birlikte görülür. Kuru öksürük, astımın bir belirtisi olarak, hava yollarındaki inflamasyon ve daralmayla ilişkilidir. Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖR): GERD, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla karakterize edilir. Asidik içeriğin yemek borusuna ve boğaza etkisi, mukozal tahriş ve kuru öksürüğe yol açabilir. Reflü hastalığı, genellikle yemeklerden sonra, yatmadan önce veya yatış pozisyonunda kötüleşir. Tedavide asit azaltıcı ilaçlar, antiasitler ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Sigara kullanımı: Sigara dumanı ve çevresel hava kirliliği, solunum yollarında inflamasyona ve mukozal tahrişe neden olabilir. Sigara kullanımı, kronik bronşit, KOAH ve akciğer kanseri gibi tehlikeli hastalıklara neden olabilir. Kuru ve soğuk hava: İç mekanlarda kullanılan ısıtıcılar, özellikle kış aylarında hava nemini azaltarak boğazın kurumasına neden olabilmektedir. Havanın düşük nem oranı, boğazda kuruluğa ve öksürüğün kötüleşmesine yol açabilir. Nemlendirici cihazlar ve buhar inhalasyonları, bu sorunu hafifletmeye yardımcı olabilir. Özellikle kış aylarında duyarlı bazı kişilerde soğuk havanın solunması da tek başına öksürük yapabilir. Geçmeyen kuru öksürüğün nedenini belirlemek için ayrıntılı bir değerlendirme gerekli olduğunu belirten Doç. Dr. Savaş Özsu, “Bu süreçte, hastanın tıbbi öyküsü, fiziksel muayenesi ve laboratuvar testleri önemlidir. Akciğer filmi, spirometri,kanda eozinofil seviyesi, alerjik deri testler ve bazen endoskopi gibi ileri düzey tetkikler, altta yatan patolojileri belirlemekte faydalı olabilmektedir” dedi. Tedavi, altta yatan nedene yönelik hedeflenmiş bir yaklaşım içermeli olduğunu ifade eden Çakmak Erdem Hastahanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Savaş Özsu ,“Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi genellikle sorunu çözmektedir.Alerjik öksürükte, antihistaminikler ve alerjenlerden kaçınma stratejileri önerilir. Astım tedavisinde, nefes açıcı ve hava yoluyla alınan kortizonlar kullanılırken, GÖR tedavisinde asit azaltıcı ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri öne çıkmaktadır. Sigara kullanımını bırakmak ve çevresel hava kirliliğinden kaçınmak, boğazın tahrişini azaltabilir ve öksürüğün iyileşmesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, evde hava nemlendirici kullanımı ve boğazı rahatlatıcı bitkisel çaylar, semptomları hafifletebilir” dedi.
23 Eylül 2024 Pazartesi - 14:51 Anti-inflamatuar beslenme, bağışıklığı güçlendiriyor Bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasında beslenmenin önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. M. Emel Alphan, bağışıklığı güçlendiren aminoasit, mineral ve vitamin gibi besin öğelerinin ve antioksidanların doğal besinlerle alınmasının önemini vurguladı. Sonbahar ve kış döneminde sıklıkla görülen gribal enfeksiyon, soğuk algınlığı gibi insanları çok hırpalayan ve rahatsız eden hastalıkların nedeninin bir çeşit inflamatuar durum olduğunu belirten Alphan, inflamatuar bir hastalıkta uygulanacak diyetin de anti-inflamatuar özellikleri taşıması gerektiğini vurguladı. Alphan, anti-inflamatuar beslenme planı içinde meyve ve sebze, posadan zengin tam tahıllar, kuru baklagiller, çoklu doymamış omega-3 yağ asitlerini içeren yağlı balıklar ve kuruyemişin yer almasını tavsiye etti. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, bağışıklık sistemi (immün sistem) ve beslenme arasındaki ilişkinin önemini değerlendirdi. Bağışıklık sisteminin tanımını yapan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Vücudumuzda enfeksiyonların yanı sıra vücuda giren virüs, bakteri ve mikrop gibi yabancı yapılara karşı direnci sağlayan hücrelerin, dokuların ve moleküllerin oluşturduğu bütün sistem bağışıklık sistemi yani immün sistem olarak tanımlanır. Bu hücrelerin ve moleküllerin oluşturdukları koordineli reaksiyonlara ‘immün yanıt’ denir” diye konuştu. Bağışıklığı artıran beslenme nedir “Bağışıklığı artıran beslenme” ve “bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri” kavramlarına değinen Alphan, şunları söyledi: “Vücuda giren konakçının ya da virüs, bakteri ve mikrop vb. yabancı yapılara karşı oluşan bağışıklık (immün) yanıtını koruyan ve güçlendiren ve/veya abartılı ve zararlı inflamatuar (iltihabi) yanıtı baskılayan beslenmeye ‘İmmünonütrisyon’ (bağışıklığı arttıran beslenme), immün fonksiyonları düzenleyen besin öğelerine de ‘İmmünonütrientler’ (bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri) denir.” Bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri aminoasit, mineral ve vitaminler Bağışıklığı güçlendiren besin öğelerinin aminoasitler, yağ asitleri, mineral ve vitaminler olduğunu kaydeden Alphan, “Bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri; proteinlerin en küçük birimleri olan aminoasitlerden arjinin ve glutamin, DNA ve RNA’nın yapı taşı olan nükleotidler, omega-3 yağ asitleri ile selenyum, çinko gibi mineraller, sebze ve meyvelerde bulunan A, C ve E vitaminleri gibi antioksidan vitaminlerdir” diye konuştu. Besin takviyelerine göre daha etkili Bağışıklığı güçlendiren besin öğelerinin doğal besinlerle almanın önemini vurgulayan Alphan, “Bütün bu besin öğelerini ve besin öğesi olmayan bileşenlerden olan antioksidanları, doğal besinlerle almak son derece önemlidir. Yapılan çalışmalarda alınan besin takviyelerine göre doğal besinlerle alınan bağışıklığı güçlendiren besin öğelerinin çok daha etkili olduğu bulunmuştur” diye konuştu. Hastalıkların nedeni bir çeşit inflamatuar durum Sonbahar ve kış mevsimlerinde sıklıkla görülen gribal enfeksiyon ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların nedeninin bir çeşit inflamatuar durum olduğunu belirten Alphan, “Aslında inflamasyon (iltihabi durum), bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona karşı oluşan doğal tepkisidir. Özellikle sonbahar ve kış döneminde sıklıkla görülen gripal enfeksiyon, soğuk algınlığı gibi insanları çok hırpalayan ve rahatsız eden hastalıkların nedeni bir çeşit inflamatuar durumdur. İnflamatuar bir hastalıkta uygulanacak diyetin de anti-inflamatuar özellikleri taşıması gerekir” dedi. Hapşırık, ağrı, ateşlenme sağlıklı birer tepki İnflamasyonun bağışıklık sisteminin güçlü bir tepkisi olduğunu belirten Alphan, “İnflamasyonun kötü olduğu yönünde yaygın bir inanış vardır. İnflamasyonun olumsuz yan etkileri olsa da aslında inflamasyon bağışıklık sisteminin sağlıklı bir tepkisidir. Vücuda bakteriler, virüsler veya alerjenler gibi yabancı bir istilacı girdiğinde veya vücutta bir yaralanma oluştuğunda, bağışıklık hücreleri hızla harekete geçerler. Hapşırmak, öksürmek, ağrı, ateşlenme veya şişlik gibi belirtiler bağışıklık sisteminin hasarlı dokuyu tamir ettiğini veya vücuda giren yabancı istilacılarla savaştığını gösterir” diye konuştu. Egzersiz eksikliği, sağlıksız beslenme inflamasyonu tetikleyebilir İyileşme gerçekleştikçe inflamasyonun yavaş yavaş azaldığını kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Ancak inflamasyon uzadığında (tedavi edilmediğinde), istilacılar sağlıklı hücrelere de zarar vermeye başlarlar. Bazen egzersiz eksikliği, yüksek stres ile bazı popüler diyetler ve yüksek enerjili Batı tarzı diyetlerden (bol proteinli, yağdan zengin ketojenik diyetler ile Fast-food tarzı beslenme gibi sağlıksız diyetler) kaynaklanan sağlıksız bir yaşam tarzı, tüm vücutta kronik olarak düşük seviyelerde inflamasyonu tetikleyebilir. Özellikle ketojenik diyetler ve glütensiz diyetlerle posalı besinler alınmadığı için oluşan sağlıksız bağırsak mikrobiyotası (zararlı mikropların artmasına yararlı mikropların da azalması) bağışıklığın azalmasına ve yorgunluğa neden olabilir. Bu da inflamatuar hastalıkların sık sık tekrarlanmasına yol açabilir” uyarısında bulundu. Kronik hastalıklara zemin hazırlayabilir Kronik düşük dereceli inflamasyonda genellikle belirtilerin fark edilemeyebileceğini ancak bu inflamasyonun uzun sürmesinin önemli riskleri beraberinde getirebileceğini kaydeden Alphan, zamanla kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, yağlı karaciğer hastalığı, Alzheimer ve kanser gibi bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların oluşumuna da zemin hazırlayabileceğini söyledi. Bağışıklığı arttıran anti-inflamatuar beslenme vücut direncini artırıyor Batı tarzı diyetler kadar, diyet bileşenlerinin de inflamasyonda önemli bir role sahip olduğunu kaydeden Alphan, “Çeşitli besinlerden alınan anti-inflamatuar ve proinflamatuar bileşenler, insanlardaki inflamatuar durumun derecesini belirleyebilir. Bağışıklığı arttıran anti-inflamatuar beslenme uygulandığında virüsler, bakteriler, mikroplar gibi vücuda giren yabancı maddelere karşı direnç oluşur ve koruma işlevi artar, inflamasyonda (iltihabi durum) azalma oluşur ve yara iyileşmesindeki düzelme hızlanır” dedi. Anti-inflamatuar beslenmede neler olmalı Anti-inflamatuar beslenme planı için tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Meyve ve sebzeler günde 5-10 porsiyon tüketilmelidir. Tekli doymamış yağ asitlerini içeren avokado, zeytinyağı, fındık yağı ile fındık, fındık ezmesi, fıstık, badem ve ceviz gibi sert kabuklu yemişlerden haftada 4-5 avuç yenilebilir. (günde 1 avuç) Tam buğday ekmeği, bulgur vb. posadan zengin tam tahıllar her gün, kuru baklagiller de haftada en az 3-5 porsiyon tüketilmelidir. Çoklu doymamış omega-3 yağ asitlerini içeren sardalya, uskumru, çipura, mezgit, somon, ringa balığı gibi yağlı balıklar haftada en az 2 porsiyon şeklinde beslenme planına dahil edilmelidir. Su ürünleri ile ceviz ve keten tohumu, çay, kahve, otlar, baharatlar özellikle zerdeçal ve zencefil anti-inflamatuar besinler arasında sayılabilir” diye konuştu. Bu yiyecek ve içecekler inflamatuar durumu tetikliyor İnflamatuar durumu tetikleyen besinler ve içeceklerin tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Alphan, “Meşrubatlar, meyve suyu ve meyveli içecekler, buzlu çay gibi şekerli içecekler inflamatuar durumu tetikler. Beyaz ekmek, makarna, pirinç gibi rafine karbonhidratlı besinler, kızarmış yiyecekler, pastırma, salam, sosis ve sosisli sandviç gibi işlenmiş yüksek yağlı etlerle yapılan yiyecekler aynı şekilde inflamasyonu tetikler. Krema ve tereyağı, tam yağlı süt ürünleri, kısmen hidrojene edilmiş yağlar, doymuş yağ içeren yağlı et, tavuk ve aşırı alkol inflamatuar durumu tetikleyen besinler arasında yer almaktadır” dedi. Akdeniz ve DASH diyetleri bağışıklık sistemini güçlendiriyor Akdeniz diyeti ve hipertansiyona özgü bir diyet yaklaşımı olan DASH diyetinin birçok anti-inflamatuar besin öğesini de içeren, tüm dünyada sağlıklı olduğu kabul edilmiş en önemli öğün planlama yaklaşımlarından olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bu diyetlerle bağışıklık sistemi güçlenir, hastalıklara karşı direnç artar. Diyet dışındaki diğer faktörler; düzenli egzersiz yapmak, stresi kontrol etmek ve yeterince uyumak inflamasyonu kontrol etmeye yardımcı olabilir” diye konuştu.
Marmara Üniversitesi Mezun ve Mensupları Derneği Olağanüstü Genel Kurulu gerçekleşti
17 Eylül 2024 Salı - 21:06 Marmara Üniversitesi Mezun ve Mensupları Derneği Olağanüstü Genel Kurulu gerçekleşti Marmara Üniversitesi Mezun ve Mensupları Derneği’nin (MÜMDER) Olağanüstü Genel Kurulu, İstanbul Cağaloğlu’ndaki Hüsamettin Yivlilik Geleneksel Türk Sanatları Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi toplantı salonunda geniş katılımla gerçekleştirildi. Divan başkanlığına Veysel Ekmen, divan üyeliğine Şahin Avşar ve katip üyeliğe Av. Hüseyin Şahin’in seçilmesiyle başlayan toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmasıyla devam etti. Mevcut başkan Engin Genç tarafından yapılan açılış konuşmasında, MÜMDER’in geçmiş faaliyetlerine değinildi. Toplantıda yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetim kurulu raporları oy birliğiyle ibra edildi. Ayrıca, tüzük maddeleri üzerinde yapılan değişiklikler de kabul edildi. 2024-2026 dönemi yeni yönetim kurulu seçimi, toplantının en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Yapılan oylama sonucunda Mehmet Genç, yeni başkan olarak seçilirken, yönetim kurulu üyeleri de oy birliğiyle göreve getirildi. Mehmet Genç, yaptığı teşekkür konuşmasında MÜMDER’in temellerinin 1980’li yıllarda atıldığını ve 1994 yılında resmen kurulduğunu hatırlatarak, derneğin bugüne kadar yürüttüğü başarılı çalışmaları daha ileri taşımak için büyük bir çaba içinde olacaklarını vurguladı. Yeni dönemde Marmara Üniversitesi yönetimi, öğrenciler ve mezunlarla daha fazla etkileşim içinde olacaklarını belirten Genç, özellikle eğitim, sosyal ve kültürel programlar ile burs projelerine ağırlık vereceklerinin altını çizdi. Toplantının ardından, dilek ve temenniler bölümünde katılımcılar yeni yönetime başarı dileklerini ilettiler. Eski yönetim kurulu üyelerine plaket takdim edilmesinin ardından MÜMDER üyeleri toplu bir aile fotoğrafı çekimiyle olağanüstü genel kurulu sonlandırdı. Toplantıya katılan üyeler, birlik ve dayanışma mesajları vererek, yeni yönetime her türlü desteği sağlayacaklarını belirttiler. Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: "(Asil): Mehmet Genç (Başkan), Şahin Avşar, Adem Doğan, Ufukhan Özer, Abdullah Altunkes, Yusuf Gürlek, Dr. Eymen Namazcı, Erhan Çavga, Salih Güzel, Av. Ahmet Özcan, Veysi Akay, Esra Uzun, Ezgi Kayacan Tok, Av. Said Ceylan, Yusuf Ziya Çataklı, Hacı Altun, Av. Mehmet Eren, Prof. Dr. Ümit Terzi, Hasan Hilmi Hakyemez, Av. Saffet Öz, Ferhat Öztürk, Hüseyin Seyda Ertuğrul, Av. Hasan Hamdullah Kadıoğlu, Sedat Kurt, Mehmet Tunç. Yedek Yönetim Kurulu: Süleyman Faruk Göncüoğlu, Nazım Taşkın, Mehmet Mete, Ümit Doğan, Av. Hüseyin Şahin, Fatih Türkmen, Av. Emir Avcı, Hamdi Kocakaya, Muhammed Avcı, Ömer Faruk Güldeş, Mahmut Akay, Erhan Kaya, Recep Bolat, Sebahattin Kırtay, Doğancan Gür. Denetim Kurulu (Asil): Dr. Emrullah Şanlan, Prof. Dr. Kemalettin Kuzucu, Fatih Güldal Denetim Kurulu (Yedek): Yavuz Kul, Erhan Sonkur, Ömer Faruk Şafak."
Trendyol Süper Lig: Galatasaray: 2 - Gaziantep FK: 0 (İlk yarı)
17 Eylül 2024 Salı - 20:52 Trendyol Süper Lig: Galatasaray: 2 - Gaziantep FK: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 3. hafta erteleme maçında Galatasaray, Gaziantep FK’yı konuk ediyor. Mücadelenin ilk yarısı Galatasaray’ın 2-0’lık üstünlüğüyle sonuçlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 11. dakikada Mertens’in pasında topla buluşan Barış Alper Yılmaz, rakibini geçip ceza sahası içi sağ çaprazından uzak köşeye yerden yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı filelere gönderdi. 1-0 19. dakikada sağ taraftan Kaan Ayhan’ın yerden içeri çevirdiği topa penaltı noktası üzerinde Yunus Akgün vuruşunu yaptı ve meşin yuvarlak savunmaya çarpıp kornere gitti. 26. dakikada sağ taraftan Mertens’in yerden içeri gönderdiği pasta Batshuayi’nin ayak dışıyla çevirdiği topu penaltı noktası üzerinde Yunus Akgün kontrol edip, sağına çekip yerden yaptığı vuruşta kaleci Sokratis’in sağından meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 2-0 41. dakikada topla birlikte sağ taraftan ceza sahasına giren Sorescu’nun yaptığı vuruşta kaleci Muslera meşin yuvarlağı kornere gönderdi. Hakemler: Cihan Aydın, Samet Çiçek, Suat Güz Galatasaray: Muslera, Kaan Ayhan, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Berkan Kutlu, Lucas Torreira, Gabriel Sara, Barış Alper Yılmaz, Dries Mertens, Yunus Akgün, Michy Batshuayi Yedekler: Günay Güvenç, Eyüp Aydın, Kerem Demirbay, Elias Jelert, Victor Nelsson, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz, Yalın Dilek, Efe Akman, Metehan Baltacı Teknik Direktör: Okan Buruk Gaziantep FK: Sokratis Dioudis, Ömürcan Artan, Ertuğrul Ersoy, Bruno Viana, Enric Saborit, Emre Taşdemir, Kozlowski, Alexandru Maxim, Sorescu, Mirza Cihan, Kenan Kodro Yedekler: Burak Bozan, Arda Kızıldağ, Furkan Soyalp, Mandouki, Ali Ablak, Salem Mbakata, İlker Karakaş, Ogün Özçiçek, Eren Erdoğan, Eren Çakır Teknik Direktör: Selçuk İnan Goller: Barış Alper Yılmaz (dk. 11), Yunus Akgün (dk. 26) (Galatasaray) Sarı kart: Kaan Ayhan (Galatasaray)
Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor, PFDK’ya sevk edildi
17 Eylül 2024 Salı - 19:54 Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor, PFDK’ya sevk edildi Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor, çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) bugün yaptığı toplantı sonrası disiplin sevklerini açıkladı. PFDK’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hukuk Müşavirliği’nce 17.09.2024 tarihinde Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na yapılan sevk raporları aşağıda belirtilmiştir. 1 - Gaziantep Futbol Kulübü’nün 14.09.2024 tarihinde oynanan Sivasspor - Gaziantep FK Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca ve ’6 futbolcusunun sarı kart görmesi nedeniyle takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 40. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 2 - Galatasaray Kulübü’nün 14.09.2024 tarihinde oynanan Galatasaray - Çaykur Rizespor Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 3 - Samsunspor Kulübü’nün 14.09.2024 tarihinde oynanan Samsunspor - Konyaspor Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 4 - Bodrum FK’nın 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine, Bodrum FK futbolcusu Alfredo Ribeiro’nun aynı müsabakadaki ’kural dışı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 43. maddesi uyarınca 15.09.2024 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 5 - RAMS Başakşehir futbolcusu Dimitrios Pelkas’ın 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’kural dışı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 43. maddesi uyarınca 15.09.2024 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 6 - Trabzonspor Kulübü’nün 15.09.2024 tarihinde oynanan Trabzonspor - Beşiktaş Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine, Trabzonspor Kulübü futbolcusu Edin Visça’nın aynı müsabakadaki ’kural dışı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 43. maddesi uyarınca 16.09.2024 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 7 - Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı’nın 15.09.2024 tarihinde oynanan Kayserispor - Eyüpspor Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’talimatlara aykırı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 46. maddesi ile Akreditasyon Talimatı’nın 7/1 maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 8 - Fenerbahçe Kulübü’nün 15.09.2024 tarihinde oynanan Kasımpaşa - Fenerbahçe Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 9 - Antalyaspor Kulübü’nün 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’çirkin ve kötü tezahüratı’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. maddesi uyarınca PFDK’ya sevkine, Antalyaspor Kulübü idarecisi Levent Ördel’in aynı müsabakadaki ’talimatlara aykırı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 46. maddesi ile Akreditasyon Talimatı’nın 7/1 maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK’ya sevkine, Antalyaspor Kulübü idarecisi Ahmet Karaağaç’ın aynı müsabakadaki ’talimatlara aykırı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 46. maddesi ile Akreditasyon Talimatı’nın 7/1 maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir. 10 - Adana Demirspor Kulübü’nün 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasındaki ’talimatlara aykırı hareketi’ nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 46. maddesi ile Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 8 ve 9. maddeleri uyarınca PFDK’ya sevkine karar verilmiştir."
Türkiye-Hindistan arasındaki ekonomik ilişkiler bu panelde konuşuldu
17 Eylül 2024 Salı - 18:12 Türkiye-Hindistan arasındaki ekonomik ilişkiler bu panelde konuşuldu Asset GLI, Türkiye ile Hindistan arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmesine katkıda bulunmak amacıyla ’Türkiye ve Hindistan Arasında İkili Ekonomik İlişkiler’ panelinde yer aldı. Hindistan, lojistik sektöründe sunduğu güçlü iş birlikleri ve fırsatlarla stratejik hedef pazarlarında büyük önem taşıyor. 14 Eylül 2024 Cumartesi günü gerçekleştirilen "Türkiye ve Hindistan Arasında İkili Ekonomik İlişkiler" panelinde, Asset GLI’nin Global İhale Direktörü Perihan Moorcroft, Ticaret Bakanlığı Asya Pasifik Ülkeleri Daire Başkanı Çağatay Özden ve Parikh Infracon Direktörü Monil Parikh ile birlikte Türkiye ve Hindistan arasındaki ekonomik ilişkilerin geçmişi, mevcut durumu ve geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu. Panelin moderatörlüğünü TÜGİAD Baş Ekonomisti Doç. Dr. Mehmet Levent Yılmaz üstlendi. Perihan Moorcroft panelde yaptığı açıklamada, "Türkiye ve Hindistan arasındaki ticaret ilişkileri, iki ülkenin ekonomik büyümesine önemli katkılar sağlıyor. Hindistan’ın lojistik sektörü, sunduğu fırsatlar ve iş birlikleri ile Türkiye için büyük bir potansiyel sunuyor. Bu panel, stratejik iş birliklerini güçlendirmek ve ticaret hacmini artırmak adına önemli bir adım. Asset GLI olarak, iki ülke arasındaki ekonomik bağları daha da kuvvetlendirmek ve yenilikçi çözümler geliştirmek için özellikle teknolojik yatırım, esneklik yapımızı güçlendirerek kararlılıkla çalışıyoruz” dedi. Ayrıca, Asset GLI’nin katkılarından dolayı TÜGİAD Başkanı Gürkan Yıldırım tarafından Asset GLI’ye bir plaket takdim edildi. Plaket, Türkiye-Hindistan arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmesine yönelik sağlanan katkılardan dolayı verildi. Panelde, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması ve sektörde yenilikçi çözümler geliştirilmesi hedefleniyor. Bu platformda yapılacak iş birlikleri ve stratejik görüşmelerin, Türkiye ile Hindistan arasındaki ekonomik ilişkilerin katkıda bulunması planlanıyor.