GÜNDEM - 07 Nisan 2025 Pazartesi 09:01

İstanbul’da tatil bitti, trafik yoğunluğu yüzde 78 oldu

A
A
A
İstanbul’da tatil bitti, trafik yoğunluğu yüzde 78 oldu

İstanbul’da 9 günlük bayram ve ara tatilin bitmesinin ardından sabahın erken saatlerinden itibaren trafik yoğunluğu oluştu. İBB verilerine göre, trafik yoğunluğu yüzde 78 olarak kayıtlara geçti.


Türkiye’de 9 günlük bayram ve ara tatilinin sona ermesiyle İstanbul’da sabahın erken saatlerinde trafik yoğunluğu yaşandı. İlk ve orta öğretim kurumlarında okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci, 1 milyon 178 bin öğretmen tatilin ardından bugün ders başı yaptı. Okulların açılmasıyla sabahın erken saatlerinde E-5 Karayolu’nda trafik yoğunluğu yaşandı. İstanbul’da sabah saatlerinde etkisini arttıran soğuk ve yağışlı hava etkisini sürdürürken, yağmur da trafik yoğunluğunu artırdı. İBB verilerine göre, İstanbul’da trafik yoğunluğu saat 08.00 sıralarında yüzde 78 olarak ölçüldü.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "Darbeyi yapıp millete yüzde 25 zam uyguluyorlar" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Darbeyi yapıp millete yüzde 25 zam uyguluyorlar" dedi. Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Konuşmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını darbe girişimi olarak değerlendiren Özel, "Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı’na, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’na karşı girişilen darbe girişimini 19 Mart ile 26 Mart arası iki çarşamba arasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni bir kayyıma teslim etmemek için her gece 100 binler, milyonlar olup Saraçhane’de direnenlere teşekkür ediyorum. 23 Mart’ta adayımız tam da sandıkların, oylamanın başlayacağı sırada dört gün gözaltında tutulup, hakim karşısına çıkarılmışken 1 milyon 750 bin üyemizin yüzde 93’ünün sandığa koşmasına. Yetmez; ‘Haberdar et, eşlik et’ sloganıyla konusunu, komşusunu haberdar eden, oy kullanmaya teşvik eden, sandığa kadar eşlik eden bütün üyelerimize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "Darbeyi yapıp millete yüzde 25 zam uyguluyorlar" Elektriğe gelen yüzde 25 zammın özelleştirilen dağıtım şirketlerine gideceğini savunan Özel, "Peki bu verilen para, bir aylık zammın kaç katı? 340 katı. Bu verilen para, Türkiye’de elektriğe gelen zammın bir yıllık tutarının 28 katı. Bu verilen para, Türkiye’de hepimizin birden konutu, kamu daireleri, sanayisi, tarımı. Hep birlikte yaktığımız elektriğin, bir yıllık elektriğin yedi katı. Yedi yıllık elektrik yakmak. Yedi yıl. Fabrikalar, tarlalar, konutlar, okullar, devlet daireleri. Elektrik yaka yaka yedi yıl yakacak, 19 Mart darbesinde yaktıkları kadar para edecek. Şimdi o darbeyi yapıp millete yüzde 25 zam uyguluyorlar. Bunları milletin görmesi, bu gözü dönmüşlüğü milletin görmesi gerekiyor. Ve açıkça ifade etmek lazım ki milyonlar ‘Direne direne kazanacağız’ diye meydanları inletirken, ‘Biz o parayı bugünler için bulduk’ diyen Mehmet Şimşek’in gerçek yüzünü, bundan sonra para bulmak için gittiği her yerde ve gezdiği her yerde yüzüne söylenecek olan şu: Kendin söyledin. Sen buradan topladığın paraları Türkiye’nin demokrasiden otokrasiye geçmesi sırasında kullanmak için biriktirmişsin" dedi. "Karşımızda milletten kopmuş kötü bir akıl var" Üreticinin domatesin kilosunu 8 liraya sattığını markette is 50 lira olduğunu söyleyen Özel, "Antalya’daki tüm milletvekillerimiz hep bu isyanı dile getirdiler bu hafta. Bize ulaştılar, dediler ki ‘Don herkese yaktı, ama Antalya’da domates üreticisi, ihracatçı perişan oldu.’ Hepsini birden bütün gücümüzle, hem Meclis’te savunmaya, bu konuda önergeler vermeye, kanun teklifleri vermeye, hem sahada, hem burada Meclis’te olmaya ve bir büyük mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Karşımızda milletten kopmuş kötü bir akıl var. Kötü bir niyet var. Karşımızda devleti içinden adaleti çektiği için çeteye dönüştürmüş bir yapı var. Devlet; para toplayan, silah taşıyan, insanları hapse atan bir yapıdır, ama adaletle yönetildiğinde senin benim malımın güvencesidir o hapishaneler. Hırsızı koyar, gerçek hırsızı. Belinde taşıdığı silah, senin silahsız gezmene, çoluğunun çocuğunun güven içinde yaşamasına, sokaktaki kadının korkmadan yürümesine katkı sağlar. Para toplar. Onunla yoksula sahip çıkarsa topladığı para bir zorbalık değil, topladığı para karşı tarafı tehditle elinden aldığı bir para değil, kazanandan çok aldığı, az kazanandan az aldığı, kazanamayandan almadığı adil bir vergiyse, devlet adilse vergide ve hizmette, o parayla yaptığı hizmetler işte devleti devlet yapar" açıklamasında bulundu. "Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler" Proje okullarda şu anda 85 bin öğretmen çalıştığını dile getiren Özel, "Bir yandan da darbe üniversitelilere saldırdı, cevabını aldı. Ekrem İmamoğlu’na saldırdı cevabını aldı. Şimdi liselilere saldırıyor. Hani diyorlar ya ‘Türkiye’yi karıştırmak mı istiyor Cumhuriyet Halk Partisi?’ Bir bakın. İlk adımları kim atıyor? Liseleri karıştıran ben miyim, yoksa durduk yerde bu proje okullarına saldıran bu geri kafalı Milli Eğitim Bakanı mı? Bakın şu kadarını söyleyeyim. Geçmişte şikayet ettikleri ikna odalarını telefon hatlarından kurmuşlar. Yüz tanıma sistemiyle eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar, ‘Çocuğunuzun görüntüleri elimizde, bir daha eylem yaparsa, giderse’ diye tehdit ediyorlar. Şimdi liselerden çekmişler -ki 18 yaşından küçük çocuklar- Onların görüntüsünün çekilmesi de işleme alınması da fevkalade hassas ve tehlikeli işler. Aileleri arıyorlar ‘Filanca okuldaki öğrenci bahçelerde eyleme katılmış, okuldan atılır, diploması yakılır’ diye tehdit ediyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler. Ve Proje Okul Uygulaması. 2014’te ‘3-5 proje okulu yapacağız’ diye başlamışlardı. Bugün 2 bin 153 okul var" ifadelerini kullandı. "Geçmişte altıncı filo gelince onu denize döken bizim büyüklerimizdi" CHP’nin altıncı filoya karşı duran gençlerin durduğu yerde olduğunu ifade eden Özel, "Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, üçüncü Genel Başkanımız Bülent Ecevit, Yaser Arafat ile nasıl bir ilişki kurduysa, Filistin ile öyle ilişki kuran bir partiyiz. Biz Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin davasında ne kadar samimi, ne kadar cesursa o çizgide duran aslanlar gibi Türkiye’nin solcularıyız, sosyal demokratlarıyız. Çizgimiz belli. Geçmişte altıncı filo gelince onu denize döken bizim büyüklerimizdi. Onu karşılayan, onu beklerken ona doğru namaz kılanlar, şimdi geçmişler uzun süre Filistin davasını savunur gibi yapmışlar. Bugün CHP yine altıncı filoya karşı duran gençlerin durduğu yerde, CHP yine Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, Filistin’in davasının, 1967 sınırlarının, iki başkentli Kudüs’ün, bağımsız Filistin’in arkasında. Burada Trump’ın aldığı pozisyonla Pozisyon da şudur: ‘Gazze güzelmiş ya, iyiymiş. Sahil. Oraya güzel konutlar, oteller yapacağım.’ Hikaye. Onu yapacak da hemen önündeki denizde Avrupa’ya 100 yıl yetecek hidrokarbon var. Oraya çökmeye gidiyor" dedi. "Milletin gözünden düşmüşler, gönlünden düşmüşler, reytingden düşmüşler" Cumhuriyet Halk Partisi’nin başlattığı "boykot" çağrısı hakkında konuşan Özel, "19 Mart darbe girişimini görmeyen birileri var. Görüp de görmezden gelen, göstermeyen. Ben yandaş medyaya bir şey demiyorum. Onlar zaten bir operasyonun medya ayağı olarak talimatlandırılmış şekilde her türlü yalanı, iftirayı köpürte köpürte tartışıyorlar. Ama milletin gözünden düşmüşler, gönlünden düşmüşler, reytingden düşmüşler. Onlara bir şey demiyorum. Ama gazetecilik yapmak isteyen kardeşlerimi hem istihdam eden hem de onların yaptığı haberleri görmeyen, vermesi gereken yayınları vermeyenler var. O konuda Cumhuriyet Halk Partisi tek başına değil, bütün meydanlarda büyük bir mutabakatla bir boykot kararı aldı. Bizi görmeyenleri, vermeyenleri, sesimizi duymayanları. Öyle ya İstanbul gibi bir kentte bir gece 1 milyon 200 bin kişi tarihi yarımadada toplanacak. Bütün dünya televizyonlarına, gazetelere haber, manşet olacak. Dört gün sonra Maltepe’de bayram tatili ile baltalanan meydanda Maltepe’de tarihin en büyük kalabalığı toplanacak. Millet ayağa kalkacak, darbe bastıracak, sen orada ölü taklidi yapacaksın. Buna karşı boykot başlattık" ifadelerini kullandı.
Muğla Seçil Erzan davasında Hakan Ateş ifade verdi Yüksek kar vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi futbol dünyasının tanınmış isimlerinin de bulunduğu onlarca kişiyi dolandırdığı iddia edilen eski banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı davada, tutuksuz sanık Hakan Ateş hakim karşısına çıktı. İstanbul’daki ana dosya kapsamında talimatla Bodrum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuksuz sanık Hakan Ateş hakim karşısına çıktı. Duruşmada Ateş’in yanı sıra avukatları ve müşteki vekilleri de hazır bulundu. Soruşturma kapsamında yaklaşık 25 milyon dolar ve 7 milyon 384 bin liralık vurgunla suçlanan Seçil Erzan’ın avukatı duruşmaya katılmazken, müştekiler arasında yer alan Fatih Terim de salonda yer almadı. Terim’in mazeret dilekçesini avukatı aracılığıyla sunduğu öğrenildi. Duruşmada Hakan Ateş’e, dosya kapsamındaki bazı para hareketleri ve tanık beyanlarına ilişkin sorular yöneltildi. İfade işlemleri gün boyu sürdü. "Hakan Ateş, ’Benim bilgim yok, benim böyle bir şeyden haberim yok’ dedi" Talimat duruşması sonrası adliye önünde açıklama yapan Selçuk İnan, Emre Çolak, Emrah Çolak ve Fernando Muslera gibi isimlerin avukatlığını yapan Avukat Tahsin Emircan Bilginer, "Seçil Erzan’ı tanıyıp tanımadığı, mağdurları tanıyıp tanımadığı, bu olaydan ne zaman haberdar olduğu, haberdar olduğunda ilk olarak hangi talimatları verdiği, kendisi tarafından yönetilen bir fon olup olmadığı veya gizli ya da saklı fon var mı şeklinde sorular soruldu. Sanık bunları cevaplandırdı, bizim de başka sorularımız oldu. Hakan Ateş onları da cevaplandırdı özetle, ‘Benim bilgim yok, benim böyle bir şeyden haberim yok’ dedi. Bunun Seçil Erzan tarafından gerçekleştirilmiş bir eylem olduğunu ifade etti. Biz dosyadaki hem Seçil’in beyanları hem bir kısım ses kayıtları hem de bazı tanıkların anlatımıyla bunun doğru olmadığını ifade ederek buna ilişkin sorular sorduk ama kendisi soruları reddetti ve birçoğunu da cevaplamadı. Biz bunu inandırıcı bulmadık. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde pazartesi günü yargılama devam edecek. Orada kapsamlı beyanlarımızı sunacağız. Dosyada halen beklenen bilirkişi raporu var. Yeni gelen iddianameyle Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu sanık olarak eklenmişti. O iddianame kapsamında müştekilerin beyanları alınıyor. Mahkeme zararlarını beyan etmelerini istiyor. Bu beyanlar toplanacak dosyada beklenen bilirkişi raporu var, ondan sonra belki mahkeme nihayete erme sürecine girecek" dedi. "Gişe dışı işlem olduğunu söyledi" Avukat Bilginer, "Bu davada banka baştan itibaren paraların banka dışında müştekiler tarafından teslim edildiğini banka kayıtlarında olmadığını banka dışında gerçekleşen eylemler bakımından da bankanın sorumluluğunun olmadığını söylüyordu. Fakat müştekiler ise banka dışında para alma verme gibi yani gişe dışı denilen işlemlerin Denizbank’ta olağan işlem olduğunu, bunun birçok kez gerçekleştiğini özellikle futbolcuların belki şubeye hiç gitmediği Florya Metin Oktay tesislerinde kendisine banka çalışanlarının gelip imza attırdığını söylüyorlardı. Buna ilişkin tarafımıza sorulunca Seçil Erzan bunun doğru olduğunu, gişe dışı işlemlerin olduğunu kendisinin de tesislere bu şekilde birçok defa gittiğini hatta Fatih hoca için de yine bulunduğu yere gittiğini söylemişti. Fakat Denizbank’ın daha evvel İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dinlenen üst düzey yetkilileri ve şube çalışanları asla böyle bir işlem olmadığını, gişe dışı işlemin asla yapılmadığını söylemişlerdi. Bugün Hakan Ateş’in kendisine sorulduğunda, gişe dışı işlem olduğunu, bazı isimlere bunun yapıldığını ve bunun Denizbank’ın olağan uygulaması olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla Denizbank’ın aslında baştan itibaren banka dışında yapılmış işlemler bizi bağlamaz şeklindeki savunmasını bugün genel müdürü çürütmüş oldu. Biz buradan anlıyoruz ki bu olağan bir uygulama, dolayısıyla bu uygulamayla senelerce muhatap olmuş müştekilerin de banka dışında şube müdürüne para teslim ettiğinde herhangi bir olağan dışılık düşüncesine kapılmaması gayet normal" diye belirtti. Davanın duruşmaları, İstanbul’da devam edecek. Öte yandan Fatih Terim’in avukatı duruşmaya gelerek Terim’in yurtdışında olduğu mazeretini bildirdi.