EKONOMİ
16 Aralık 2025 Salı - 15:49 Hisarcıklıoğlu; "DSO dünyanın en iyi ilk üç odası arasına girmeyi başardı" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Denizli Sanayi Odası’nın (DSO) ev sahipliğinde düzenlenen istişare toplantısında Denizli iş dünyasının talep ve sorunları dinledi. DSO’nun kentin marka değerini artırdığını belirten Hisarcıklıoğlu; "DSO, 3 ay önce Avustralya’da düzenlenen Dünya Odalar Yarışmasında ’Yeşil Dönüşüm’ projesi ile onlarca ülkeyi geride bıraktı. Dünyanın en iyi ilk üç odası arasına girmeyi başardı" dedi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Denizlili iş insanlarıyla bir araya geldi. DSO’nun ev sahipliğinde DSO Müjdat Gezer Toplantı Salonunda düzenlen Denizli İş Dünyası İstişare Toplantısına TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, DTO Başkanı Uğur Erdoğan ve iş dünyası temsilcileri katıldı. DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, yaptığı açılış konuşmasında "DSO kurumsallaşmış kültürü güçlü geçmişiyle iftihar eden bir odadır. İlk kez odamızda oluşturulan yüksek istişare kurulumuz oldu. Çalışmalarımızı onlarla birlikte değerlendirerek devam ettiriyoruz. Yönetim kurulumuz, meclisimiz, komisyonlarımız ve üyelerimizle birlikte bin 300 üye ile devraldığımız üye sayısını üç yılda 2 bin 100’ün üzerinde çıkardık. TOBB ve odalarımızın etki alanını geliştirdikçe hizmet kalitesini yükseltip çeşitliliğini artırdıkça tüm toplumun ortak yararına kalıcı sonuçlar oluşturuyor. TOBB çatısı altında şura toplantılarıyla müşterek istişare toplantılarıyla, sahadaki sorunları filtresiz biçimde en yetkili bürokratlara ve karar alıcılara ulaştırıyoruz. Bu sürece katkı sunan Türkiye Odalar Borsalar Birliği’ne bu süreçte emek harcayan o günkü başkanımız Başkanım Müjdat Keçeci’ye ve Meclis Başkanımız Mehmet Tosunoğlu’na ve tüm yönetim kurulu üyelerine ve meclis üyelerine buradan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. "DSO, Denizli’nin marka değerini büyütüyor" DSO’nun çalışmalarını taktir ettiğini belirten TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, "TOBB olarak, Buldan, Sarayköy ve Babadağ’da yaptırdığımız okulların açılışlarını gerçekleştirdik. Denizli Merkezefendi’deki okulun açılışını da 2022’de yapmıştık. Acıpayam ve Tavas’ta yaptığımız okulların açılışını da bir dahaki geldiğimizde yapacağız inşallah. Böylece sizlerin talebiyle toplamda 6 okulu, Denizli’mize kazandırmış olduk Şimdi de Sanayi Odamızın ev sahipliğinde bir araya geldik Sizlerle istişare etmek istedik DSO hepimizin gurur duyması gereken bir noktada. DSO Dünya yıldızlama listesi Akredite’sinde 5 yıldıza sahip. Devamlı çalışıyor, üretiyor ve Denizli’nin marka değerini büyütüyor. Denizli Model Fabrika, Denizli Sanayi Odamızın öncülüğünde hayata geçirildi. İşletmelerimize, verimlilik ve dijital dönüşüm gibi alanlarında, önemli katkılar sağlıyor. Sanayicilerimize, çağın gerektirdiği üretim teknikleri ve dijital dönüşüm konusunda yol gösterici bir rol üstleniyor. Odamızın Mesleki İşbirliği Projesi, sanayi-eğitim iş birliği modelini, sistematik bir yönetim yapısına kavuşturuyor. Biz de YÖK ile protokol yaparak, Odalarımızın MYO’lara hamilik yapmaya başlamalarını sağladık. DSO’da bu konuda önemli bir adım attı. Pamukkale Üniversitesi, Çardak OSB ve Denizli Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’na hamilik yapıyor. Denizli, Metal, makine, döküm, kablo, elektrik-elektronik ve tekstil gibi çok geniş bir üretim kültürüne sahip. İşte Odamız, Denizli sanayisinin, savunma ve havacılık ekosistemine entegrasyonu için de adım atıyor. Böylece, Denizli’de, ileri teknoloji üretime geçilmesine de öncülük etmiş oluyor. Denizli’nin rekabet gücünü ve marka değeri artıracak, tüm bu çalışmalarınızla gurur duyuyorum. Böylesi çağdaş ve vizyoner yaklaşımlarından dolayı, Odamızı, Başkanımızı, Yönetim Kurulunu, Meclisimizi, Genel Sekreterimizi ve ekibini yürekten tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "DSO Dünya 3.’sü" DSO’nun Yeşil Dönüşüm Projesi ile elde ettiği başarıyı tebrik eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "DSO, 3 ay önce Avustralya’da düzenlenen Dünya Odalar Yarışmasında ’Yeşil Dönüşüm’ projesi ile onlarca ülkeyi geride bıraktı. Dünyanın en iyi ilk üç odası arasına girmeyi başardı. Bu ödül, hem Denizli’nin, hem de, Türk oda sisteminin, küresel ölçekte ulaştığı itibarı da gösteriyor. Denizli SO’mız, yeşil dönüşümde dünyanın ilk üç odasından biri seçilerek, ülkemize ve bizlere, bir büyük gurur daha yaşattı. Bu başarı, Türk özel sektörünün azminin, vizyonunun ve birlik ruhunun da eseridir. Selim Kasapoğlu başkanımızla ve ekibiyle, bir kez daha iftihar ettim. Kendilerine tekrar yürekten tebriklerimi sunuyorum" şeklinde konuştu. "Denizli’de yaşanan sorunları çözüm bulmak için el birliği ile çalışıyoruz" Denizlili iş dünyasının yaşadığı sorunları gerekli bakanlık ve kurumlara ilettiklerini ve iletmeye devam edeceklerini ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Son birkaç ay zarfında, Merkez Bankası Başkanıyla, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmazla, Hazine-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le, daha pek çok Bakanlıkla bir araya geldik. Selim Kasapoğlu Başkanımız da, Denizli’yi temsilen, sanayinin ortak sorunlarını, kapsamlı bir şekilde, Cevdet Yılmaz’a ve ilgili tüm Bakanlıklara aktardı. Özellikle de tekstil ve hazır giyim sektörünün durumunu, ayrıntılı şekilde sundu. Sektörün karşı karşıya olduğu rekabet sorunlarını da aktardı. Ayrıca, reel sektörde ilave tedbirlere ihtiyaç olduğunu da söyledik. Bunlar nelerdi, özetlemek gerekirse; En önemli konumuz finansmana erişim dedik. Özellikle de KOBİ’lerin finansmana erişimleri kolaylaştırılmalı. Sizlerin talebiyle KGF kefaletli Nefes Kredilerini başlattık. Üyelerimizi, 80 milyar liralık düşük faizli krediye ulaştırdık. Denizli’de de 873 üyemiz 1,2 milyar TL’lik kredi kullanmış oldu. Öte taraftan, enflasyondaki gerilemeyle birlikte, Merkez Bankası politika faizi düşüyor Bunun aynı şekilde ticari kredi faizlerine yansıması gerekiyor. Ayrıca, krediye ulaşımı kolaylaştırmak üzere, ticari kredi kartları da dahil, nakdi kredi artışı sınırlayan düzenlemeler kaldırılmalı. Merkez Bankası’nın döviz dönüşüm desteği uygulaması, hem yeterli gelmiyor, hem de şartları çok ağır. İhracat yapan üyelerimizin, beşte birinden azı, buna ulaşabiliyor. Bu uygulama daha basit hale dönüştürmeli, miktarı ve süresi de artırılmalı. Özel sektörün KDV alacakları meselesine de artık bir çözüm sağlanmalı. En azından 2026 başından itibaren yıl sonlarında iadesi sağlanmalı. Emek yoğun sektörlerdeki imalatçılara yönelik, istihdam koruma desteği sağlanmıştı. Biz de bu desteğin, sektörün tamamına yaygınlaştırılmasını talep etmiştik, Hükümetimiz bunu dikkate aldı ve 2026 için bu desteği 3 bin 500 liraya yükseltti. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil etti" diye konuştu. "İstihdamlarını koruyabilmeleri için, kısa çalışma ödeneği devreye alınıp, aktif şekilde kullanılmalı" Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya olmak üzere, emek yoğun sektörlere ek destekler sağlanması gerektiğini vurgulayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Mevcut istihdamlarını koruyabilmeleri için, kısa çalışma ödeneği devreye alınıp, aktif şekilde kullanılmalı. Zira bunlar, ülkemize istihdam ve döviz kazandıran sektörlerin başında yer alıyor. Neredeyse 100 yıllık bir emekle, mücadeleyle ve sıfırdan kurdukları girişimleriyle, bugünlere geldiler. Onları kendi başlarına bırakamayız, yılların emeğini terk edemeyiz. Sektörlerdeki firmalarımızın her biri, ülkemizin milli değeridir. Korunmayı ve desteklemeyi hak etmektedir. Doğru politikalarla desteklendiği durumda, bu sektörlerimiz, geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de, dış açığın ve işsizliğin en önemli panzehiri olacaktır. Öte taraftan, uzakdoğu’dan gelen ve başta Çin olmak üzere çoğu dampingli ithalatın yol açtığı, haksız ve yıkıcı rekabetle de karşı karşıyayız. Özellikle Çin’e yönelik, muhakkak kapsamlı bir tedbir paketi ve stratejimiz olmalı. İşgücü piyasası reformuyla istihdam artışı cazip hale dönüştürülmelidir. Asgari ücret desteği, asgari ücretteki artışa paralel şekilde yükseltilmelidir. Şirketleri kayıt dışına yönlendiren, Kanunen Kabul Edilmeyen Gider uygulaması kaldırılmalıdır" dedi.
16 Aralık 2025 Salı - 15:45 Erzurum’da halk pazarının 10’uncu şubesi açıldı Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan halk pazarının onuncu şubesi açıldı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "İnşallah bundan sonra da ihtiyaç duyulan her noktada aynı kararlılıkla yeni halk pazarlarını hayata geçireceğiz. Çünkü bizim için önemli olan sayı değil, memnuniyettir. Vatandaşımız memnunsa, biz doğru yoldayız demektir" dedi. Halk Pazarı Vaniefendi Şubesi’nin açılışına; Erzurum Vali Yardımcısı Mustafa Berk Çelik, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırım, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, AK Parti Erzurum İl Başkanı Av. İbrahim Küçükoğlu, MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, vatandaşlar ve diğer davetliler katıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Halk Pazarları’nda; ekmek 7,5 TL, kıyma et 449,90 TL, yumurtanın kolisi 129,90 TL, 5 litrelik ayçiçek yağı 400 TL, mandalina 15,95 TL ve patates 16,50 TL’ye satılıyor. "Hizmetlerimizi planlarken rakamlara değil, hanelere bakarız" Kentin sosyal hayatına, ekonomik dengesine ve vatandaşın günlük yaşamına doğrudan dokunan çok önemli bir hizmeti daha hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, açılışta yaptığı konuşmada "Şehrimizin 10 farklı noktasında kurduğumuz bu sistem, Vaniefendi’de yeni bir adımla daha güçlenmiş oluyor. Biz bu şehri yönetirken şunu hiçbir zaman unutmadık. Erzurum büyük bir şehir olabilir ama bizim için asıl büyüklük, vatandaşımızın sofrasına dokunabilmekte, bütçesine nefes aldırabilmektedir. Belediyecilik anlayışımızın merkezinde insan vardır. Hizmetlerimizi planlarken rakamlara değil, hanelere bakarız. İşte halk pazarlarımız da tam olarak bu bakış açısının sahaya yansımış halidir" dedi. "Halk pazarlarımız üreticinin emeğinin karşılık bulduğu yerlerdir" Halk Pazarı Projesi’nin yalnızca Erzurum ile sınırlı kalmaması gerektiğini, ülke genelinde de hayata geçmesi gereken özel bir proje olarak gördüklerini vurgulayan Başkan Sekmen, "Biz hizmeti belli merkezlere sıkıştıran bir anlayışla hareket etmiyoruz. Halk pazarı dediğimiz şey, yalnızca alışveriş yapılan bir alan değildir. Burası, üreticinin emeğinin karşılık bulduğu, esnafın ayakta kaldığı, vatandaşın güvenle alışveriş yaptığı bir dengedir. Bu dengeyi kurmak kolay değildir ama biz Erzurum’da bunu başardık. Çünkü niyetimiz halis, yolumuz nettir. Biz, Ahi geleneğimizi yaşatmaya devam ediyoruz. 10’uncusunu açtığımız bu pazar, bize şunu açıkça gösteriyor: Doğru iş, doğru zamanda, doğru yerde yapıldığında karşılığını mutlaka bulur. Vatandaşımızdan aldığımız geri dönüşler, sahadaki memnuniyet, bizlere daha fazlasını yapmak için güç veriyor. Burada açılan bu halk pazarı, sadece bu mahalleye değil, çevresindeki tüm mahallelere hizmet edecektir" şeklinde konuştu. "Hizmet üretirken günü kurtarmıyoruz, geleceği inşa ediyoruz" Halk pazarlarının, aynı zamanda Erzurum’un ekonomik hayatına da katkı sunduğunu vurgulayan Başkan Sekmen, "Esnafımız için yeni bir alan, üreticimiz için yeni bir imkân, vatandaşımız için güvenli bir alışveriş ortamı oluşmaktadır. Bu üç ayağı birlikte ayakta tutmadan başarıdan söz edilemez. Biz de bu dengeyi titizlikle koruyoruz. Bizim anlayışımızda belediye, sadece bina yapan bir kurum değildir. Belediye, şehirle gönül bağı kuran bir yapıdır. Bu bağ kurulmadan yapılan hiçbir iş kalıcı olmaz. Halk pazarlarımız, bu gönül bağının somut karşılıklarından biridir. Vatandaşımızın hayatına dokunan her hizmet, bizim için en kıymetli yatırımdır. Aziz şehrimiz, tarih boyunca yoklukla da mücadele etmiştir, zorlukla da. Ama hiçbir zaman umudunu kaybetmemiştir. Biz de bu ruhu yaşatmakla mükellefiz. Halk pazarlarımızda gördüğümüz dayanışma, bu ruhun hâlâ diri olduğunu göstermektedir. Şehrimizi büyütürken kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Altyapıda ne yaptıysak, üstyapıda da aynısını yaptık. Sosyal desteklerde ne yaptıysak, ekonomik hayata katkıda da aynı kararlılığı gösterdik. Halk pazarlarımız da bu bütüncül anlayışın bir parçasıdır. Biz Erzurum’da hizmet üretirken günü kurtarmıyoruz, geleceği inşa ediyoruz. Attığımız her adımın yarını da düşünülerek atılmasına özen gösteriyoruz. Halk pazarlarımız da geçici çözümler değil, kalıcı bir sistem olarak planlanmıştır. Bugün 10’uncusunu açıyorsak, bu planlı ve kararlı bir yürüyüşün sonucudur" diye konuştu.
16 Aralık 2025 Salı - 15:35 ‘Azerbaycanlı İş İnsanları Toplantısı’ yapıldı Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) ile Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) işbirliğinde; "Azerbaycanlı İş İnsanları Toplantısı" düzenlendi. Online olarak gerçekleşen toplantıya; Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Yönetim Kurulu Üyeleri, DAKA Girişimcilik ve Turizm Politikaları Birim Başkanı Mehmet Emin Çakay, Azerbaycan Bakü Ticaret Başmüşaviri Murat Yaman, Azerbaycan Sahibkarlar (İşadamları) Konfederasyonu (ASK) Başkan Vekili Vugar Zelyanov, Van iş dünyası temsilcileri ve Azerbaycanlı iş insanları katılım sağladı. Toplantının açılışında konuşan Van TSO Başkanı Necdet Takva, "Bizim Azerbaycan halkı ile derin bağlarımız var. DAKA Genel Sekreter Vekilimiz Mehmet Emin Çakay konuşmasında o sürece ilişkin vurgular yaptı. Ayrıca Azerbaycan ile Türkiye arasında birçok fırsatın olduğu değerlendirmelerde bulundu. Ben biraz daha spesifik alanda Van’ın potansiyelleri üzerine kısa bir sunum yapmak istiyorum" dedi. "Azerbaycan ile yakın bir bağımız var" Van’ın İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerine değinen Takva, "2025 yılının son ayı itibariyle ile 800 bin civarında İranlıyı şehrimizde ağırladık ve ağırlamaya devam ediyoruz. Bunların neredeyse yüzde 90’ı Azerbaycan asıllıdır. Gelenlerin birçoğuyla ortak dil, ortak kültür, ortak değerlere sahip bir zeminde misafirperverlik göstermeye çalışıyoruz. Bu da aslında bizim Azerbaycan ile çok yakın bir bağımızın olduğuna işaret etmektedir" ifadelerini kullandı. "8 yıl geçmesine rağmen bir geri dönüş olmadı" Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2017 yılında 35 kişilik bir heyet ile Bakü’ye bir çalışma ziyareti gerçekleştirildiğini aktaran Başkan Takva, şöyle konuştu: "Ne yazık ki; aradan 8 yıl geçmesine rağmen Azerbaycan’dan şehrimize herhangi bir geri dönüş ve geliş olmadı. Azerbaycan’ın Batı’ya yönelik politikalarını biliyoruz. Türkiye ile kurmak istediği yakın iş imkanlarının da farkındayız. Bunu fırsata çevirmemiz ve özellikle Azerbaycan’ın Van şehrini, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki diğer kentleri görme konusunda daha arzulu ve istekli olması gerektiğini ifade etmek isterim. Daha fazla beklemenin bir manası olmadığını düşünmüyorum." "Üretim alışkanlıkları konusunda birbirimize benziyoruz" "Yaklaşık 20 bin yıllık bir tarihi geçmişe sahibiz ve bu bizi turizm alanında oldukça iyi bir noktaya taşıyor" diyerek konuşmasını sürdüren Takva, "Azerbaycan’ın sosyo-ekonomik verilerine bakma fırsatım oldu. Özellikle küçükbaş hayvan varlığı açısından Azerbaycan çok büyük bir potansiyele sahip. Büyükbaşın neredeyse 3 katı düzeyinde küçükbaş hayvan varlığı var. Bizde kendi ülkemizde 3.5 milyon küçükbaş hayvan varlığıyla birinci sırada yer alıyoruz. Bu bizi üretim alışkanlıklarımız açısından birbirimize bağlıyor. Dolayısıyla oradaki hayvancılık bilgisini burada, buradakini de orada değerlendirmek gibi imkanlara sahip olabileceğimizi düşünüyorum. Van şehri olarak hayvancılık anlamında Azerbaycan ile ortak endüstriler konusunda işbirliği yapma imkanına sahip olabiliriz" dedi. Azerbaycan’dan Türkiye’ye yaklaşık 1 milyon turistin geldiğini ifade eden Takva, bu rakamın daha yukarıya taşınabileceğini söyledi. "Ermenistan üzerinden normalleşmeye ihtiyacımız var" Başkan Takva; "İlişkilerimizin Ermenistan üzerinden normalleşmesine ihtiyaç var. Bu konuda hem ülkemizin hem de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin son dönemlerde atışmış olduğu adımlar, getirmiş olduğu zemin; bölgesel bir güç olma, iş birliği içerisinde faaliyet yürütmemize imkan sağlıyor" diye belirtti. "Kapımız her zaman açık" Kapılarının her zaman açık olduğunu vurgulayan Takva, "Azerbaycan ile Türkiye arasında özelde Van ve sınır kentleri arasında ortak sanayi bölgeleri, lojistik merkezler kurma gibi bir şansımız var. Kaldı ki Zengezur koridorunun açılmasıyla bizim ilişkilerimiz çok daha iyi bir düzeye geleceği yönünde bir kanaatimiz var. Van olarak bu meseleleri çok konuşuyoruz. Burada varmak istediğimiz şey Azerbaycan’ın potansiyelidir. Azerbaycan’ın da bizi karşıdan destekleyecek böyle bir bakış açışının olmasına ihtiyacımız var. Dolayısıyla değerli katılımcıların bu meseleleri kendi cemiyetlerinde, kendi toplantılarında dile getirmelerinde, hepimiz ortak hedeflere varmamıza katkı sunacak diye düşünüyorum. Kapımız her zaman size açık. Buradaki tüm heyeti şehrimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyarız" şeklinde konuştu. Toplantı; karşılıklı fikir alışverişi ve görüş-öneriler ile son buldu.
Fırat EDAŞ’tan Yeşilyurt’a 40 milyon TL’lik enerji alt yapısı yatırımı
16 Aralık 2025 Salı - 11:25 Fırat EDAŞ’tan Yeşilyurt’a 40 milyon TL’lik enerji alt yapısı yatırımı Doğu Anadolu Bölgesi’nde elektrik dağıtım hizmeti sunan Fırat Elektrik Dağıtım, Yeşilyurt’ta enerji arz güvenliğini artırmak ve yeniden yapılandırılan yerleşim bölgelerine kesintisiz elektrik sağlamak amacıyla 40 milyon TL’yi aşkın yatırımla 42 bin metrelik yeni yer altı şebekesi kuruyor. Hizmet verdiği bölgelerde kesintisiz enerji arzı sağlamak, abonelerine en iyi hizmeti sunabilmek amacıyla yatırımlarına devam eden Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş. (Fırat EDAŞ), Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde Beydağı Trafo Merkezi Yanı Dağıtım Merkezi ve Bağlantı Hatları Projesi’ni hayata geçiriyor. Yapılan açıklamaya göre, afet sonrası yeniden yapılanma sürecinde Malatya il merkezinin artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yürütülen kapsamlı yatırım çalışmaları kapsamında, Yeşilyurt Beydağı bölgesinde 42 bin metre uzunluğunda kablo kullanılarak modern bir yer altı enerji şebekesi oluşturuluyor. Yaklaşık 40 milyon TL’yi aşan yatırım bedeliyle hayata geçirilen proje; Çilesiz, Tecde, Karakavak, Bostanbaşı, Turgut Özal, Paşaköşkü, Özalper, Zaviye, Koyunoğlu ve Samanlı mahalleleri başta olmak üzere il merkezinin enerji altyapısının kalitesini artıracak. Bu kapsamda tesis edilen alternatif şehir fiderleri, enerji arz güvenliğini güçlendirerek olası kesintilerin önüne geçmeyi hedefliyor. Proje kapsamında yürütülen çalışmalarla bölgenin enerji ihtiyacını karşılayacak yeni bir ana dağıtım hattı oluşturulacak. Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte bölgedeki enerji arz güvenliği güçlenecek ve elektrik tedarik sürekliliği performansı artırılarak arıza riski minimuma indirilecek. Malatya’da 460 binin üzerinde aboneye, 6 bin 462 trafo ve yaklaşık 23 bin kilometrelik enerji hattı ile hizmet veren şirket, Malatya’da kesintisiz enerji hizmetini destekleyen yatırımlarını önümüzdeki dönemde de sürdürecek.
Akbank, tüm güvenlik işlemlerini "Güvenlik Merkezi" menüsü altında birleştirdi
16 Aralık 2025 Salı - 11:12 Akbank, tüm güvenlik işlemlerini "Güvenlik Merkezi" menüsü altında birleştirdi Akbank, tüm güvenlik işlemlerini "Güvenlik Merkezi" menüsü altında birleştirdiğini duyurdu. Akbank, kullanıcılarının tüm güvenlik işlemlerini Güvenlik Merkezi menüsü altında birleştirdiğini açıkladı. Hesap ve cihaz ayarlarının yönetimi, "Beni Arayan Akbank mı?" doğrulaması, acil durum bildirimleri ve güvenlik ipuçları gibi 42 farklı güvenlik adımı tek bir menüden yönetilebiliyor. Akbank Mobil Güvenlik Merkezi’nin bankanın müşteri odaklı inovasyon yaklaşımının bir parçası olduğunu vurgulayan Akbank Dijital Çözümler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven, "Dijital kanallarımızda her temas noktasını hem kullanıcı dostu hem de güvenlik temelli bir mimariyle tasarlıyoruz. Değişen kullanıcı alışkanlıkları ve olası riskler doğrultusunda, mevcut 31 güvenlik fonksiyonunu 11 yeni özellikle tamamlayarak daha bütüncül, daha akıllı bir güvenlik yapısı kurguladık. Tüm bu adımları ’Güvenlik Merkezi’ çatısı altında birleştirerek müşterilerimizin tüm işlemleri tek ekrandan kolayca yönetmesini sağladık. Bu yaklaşım, geleceğin dijital bankacılığı için de güçlü bir zemin hazırlıyor" dedi. Yeni nesil güvenlik Akbank Mobil Güvenlik Merkezi’ndeki "İletişim" alanı, güvenlikle ilgili önemli uyarıları tek ekranda görünür hale getiriyor. Cihaz ayarları, güvenlik uyarıları ve son başarısız giriş bildirimleri gibi kritik bilgiler anlık olarak kullanıcıya sunuluyor. "Güvenlik ipuçları" alanı; "Bildirimlerini aç", "Beni Arayan Akbank mı?" gibi konularda bilgilendirici içerikler sunarak kullanıcıların güvenlik farkındalığını artırıyor. "Girişlerim" alanında kullanıcılar, son başarılı ve başarısız giriş tarihlerini görüntüleyebiliyor. "Cihazlarım" alanında ise daha önce giriş yapılan cihazlar listeleniyor; kullanıcılar kullanılmayan cihazları kaldırabiliyor ve cihaz bilgilerini inceleyebiliyor. "Acil durum bildireceğim" butonu ile kart dondurma ve yeni kart talebi işlemleri yapılabiliyor. İzinsiz harcamalara ilişkin harcama itirazı ise Akbank Asistan üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Diğer tüm güvenlik süreçleri için Müşteri İletişim Merkezi’ne hızlı bağlanma imkânı da sunuyor. "Beni Arayan Akbank mı?" butonu ile ise aramanın Akbank tarafından yapılıp yapılmadığı kullanıcılar tarafından anlık olarak teyit edilebiliyor.
Migros, üst üste üçüncü kez Global İklim ve Su Liderleri arasında yer aldığını duyurdu
16 Aralık 2025 Salı - 11:12 Migros, üst üste üçüncü kez Global İklim ve Su Liderleri arasında yer aldığını duyurdu Migros, dünyanın önde gelen çevre raporlama platformlarından CDP’nin (Karbon Saydamlık Projesi) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programlarında "A" ile derecelendirildi. Migros hem iklim hem de su kategorilerinde üst üste üçüncü kez "Global A Liderleri" arasında yer aldığını duyurdu. Şirket toplamda 7 kez İklim Liderleri, 5 kez Su Liderleri listesine girdi. Migros, iklim değişikliği ve su güvenliği alanında önemli bir global başarıya imza attığını duyurdu. Şirket, dünyanın önde gelen çevresel raporlama platformlarından olan Karbon Saydamlık Projesi (CDP) kapsamında gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programının her ikisinden üst üste üçüncü kez en üst seviyeyi temsil eden "A" alarak ‘Global A Liderleri’ listesine girdiğini duyurdu. Şirket, CDP İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programında 7. kez İklim Liderleri, 5. kez Su Liderleri arasında yer aldı. Karbon ayak izini 1,5 derece senaryosu ile uyumlu şekilde, bilime dayalı hedefler kapsamında 2030 yılına kadar yüzde 42 azaltmayı taahhüt eden Migros, her yıl büyümesine rağmen son 4 senede yüzde 16,4 karbon azaltımı sağladı. 2050 yılı hedefi olan karbon net sıfır doğrultusunda, yenilenebilir enerji yatırımları ve iş birliklerine ağırlık vererek 2026 sonuna kadar toplam enerji tüketiminin üçte birini, kendi güneş enerjisi santrallerinden karşılamayı planlıyor. Şirket, İyi Gelecek Planı çerçevesinde tedarikçilerini de sürdürülebilirlik planına dahil ederek etkiyi tüm ekosistemine yayıyor. Bilgi ve deneyimini ‘Sürdürülebilir İş Ortakları Ağı’ ile tedarikçilerine açan şirket, dolaylı etki ile de olsa satıştaki ürünlerin karbon ayak izini tedarikçileriyle birlikte azaltmayı hedefliyor. Yapılan açıklamaya göre; şirket, karbon salımını yüzde 90 azaltan ve patenti Migros’a ait sulu soğutma sistemini yaygınlaştırma çalışmalarının yanı sıra düşük karbon salımı etkili soğutucu gaz denemelerini de sürdürüyor. Tüm operasyonlarında su kullanımını 2030’a kadar yüzde 10 azaltmayı hedefleyen şirket, ayrıca tarımda teknoloji desteği ile verimli sulama teknikleri kullanılmasına yönelik, çiftçilerde farkındalık çalışmaları yürütüyor.
İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi
16 Aralık 2025 Salı - 11:09 İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi İş ve Meslek Danışmanları ve Büro Memurları Sendikası (İMD BÜRO-SEN) Genel Başkanı Kürşat Ateş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a çağrıda bulunarak iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesini talep etti. İş ve Meslek Danışmanları ve Büro Memurları Sendikası Genel Başkanı Kürşat Ateş, eğitim ve istihdam politikalarının sahadaki en önemli uygulayıcılarından biri olarak belirttiği iş ve meslek danışmanlarının statüsü ve özlük haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a çağırıda bulundu. Ateş, iş ve meslek danışmanlarının Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından seviye 6 düzeyinde belgelendirildiğini, ISCO-08 meslek sınıflamasında ise ‘profesyonel meslekler’ grubunda yer alan, bilgi, beceri ve yetkinlikleri ulusal ve uluslararası ölçekte tanınmış uzmanlar olduğunu vurguladı. İş ve meslek danışmanlarının; öğrencilere ve gençlere eğitim-istihdam geçişinde rehberlik, mesleki yönlendirme ve rehberlik yaptığını ayrıca iş arama becerileri eğitimleri ve dezavantajlı grupların istihdama kazandırılması gibi uzmanlık gerektiren görevleri yerine getirdiğini dile getiren Ateş, taşra kariyer uzmanlığı statüsünde değerlendirildiği ifade etti. Ateş bu durumun iş ve meslek danışmanlarının özlük haklarının en düşük memur seviyesine yakın bir düzeyde kalmasına neden olduğunu sözlerine ekledi. İş ve meslek danışmanları fiiliyatta okullarda ve eğitim kurumlarında öğrencilere ve gençlere kariyer danışmanlığı yaptığını ve eğitim-istihdam ilişkisinde gençlere, ailelere ve işgücü piyasasına yön veren kritik karar süreçlerinde rol aldığını belirten Ateş, şu ifadelere yer verdi: "İş ve meslek danışmanları kariyer meslek mensubu olarak tanımlanmamakta, emeklilik dahil mali ve özlük haklarında, yaptıkları işin niteliğiyle örtüşmeyen bir seviyede tutulmaktadır. Bu durum, mesleki motivasyonu zedelemekte, nitelikli insan kaynağının kamuya ve özellikle İŞKUR çatısı altındaki danışmanlık hizmetlerine yönelmesini zorlaştırmakta, uzmanlığı MYK ve ISCO-08 ile tescilli bir mesleği, uygulamada sıradan bir kadro gibi göstermektedir." İş ve meslek danışmanlarının; istihdam ve işgücü politikalarının, aktif işgücü programlarının, gençlik, kadın, engelli ve dezavantajlı gruplara yönelik projelerin sahada ilk temas noktası olduğunun da altını çizen Ateş, "Bir tarafta ortaokuldan üniversiteye kadar öğrenciler ve gençler ile bir araya gelerek, onların meslek seçimi, alan tercihi ve kariyer planlaması süreçlerinde kariyer danışmanlığı yapan, diğer tarafta ise işsiz kalan, meslek değiştirmek zorunda kalan veya yeni bir başlangıç yapmak isteyen yetişkinlere istihdam odaklı danışmanlık sunan, işverenlere, işgücü piyasasına ve programlara ilişkin rehberlik sağlayan profesyonel bir kadro bulunmaktadır" diye konuştu. "İş ve meslek danışmanlarının, ‘taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi tercih değil, zorunlu bir ihtiyaçtır" Ateş, iş ve meslek danışmanlarının görev statüsüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "MYK ve ISCO-08’e göre profesyonel meslek olarak tanımlanan, sahada uzman düzeyinde danışmanlık ve uygulama yapan, hem gençlerimizin kariyer yolculuğunda hem de yetişkinlerin istihdama erişiminde devreye giren kilit kadro olan iş ve meslek danışmanlarının, ‘taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi artık bir tercih değil, zorunlu bir ihtiyaçtır. Bu kapsamda iş ve meslek danışmanlığının, taşra kariyer uzmanlığı çerçevesine alınarak kariyer meslek statüsüne kavuşturulması, emeklilik dahil tüm özlük haklarının, yürütülen görevin niteliğiyle uyumlu hale getirilmesi, ücret, tazminat ve ek ödemelerde, sahadaki sorumluluk ve iş yükünü yansıtan adil ve sürdürülebilir bir düzenleme yapılması ve genç mezunlar için cazip, uzun vadeli ve prestijli bir kariyer yol haritasının tanımlanması büyük önem taşımaktadır" dedi. Ateş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istihdamı önceleyen, üretimi ve sosyal devleti güçlendiren vizyonu doğrultusunda; iş ve meslek danışmanlarının taşra kariyer uzmanlığı statüsüne kavuşturulmasının, hem istihdam politikalarının başarısını artıracağına hem de kamu personel rejiminde adalet duygusunu güçlendireceğine inandığını kaydetti. Ateş, iş ve meslek danışmanlığı yeterlilik belgesine sahip kurum personelinin de kurum içi atama yoluyla bu kadroda değerlendirilmesi sahadaki danışmanlık kapasitesi güçlendirerek, hizmetin niteliği ve sürdürülebilirliğini artıracağını da dile getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının öncülüğünde, ilgili tüm kurumların katkısıyla, iş ve meslek danışmanlığının statüsünü fiiliyattaki rolüyle uyumlu hale getirecek mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirilmesini talep eden ateş, sözlerine şu şekilde devam etti: "İş ve meslek danışmanlığı, taşra kariyer uzmanlığı statüsüne alınarak gerçek anlamda kariyer meslek olarak tanımlanmalı, kariyer danışmanı unvanı taşıyan bir personelin, kariyer meslek dışı bırakılması şeklindeki mevzuat ve uygulama çelişkisine son verilmelidir, emeklilik başta olmak üzere tüm özlük haklarında, mesleğin bilimsel ve profesyonel niteliğine uygun kapsamlı ve kalıcı bir iyileştirme yapılmalıdır. Bu adımlar gençlerimizin doğru yönlendirilmesi, işgücü piyasasında verimlilik ve uyumun artırılması, hükümetimizin istihdam hedeflerine daha güçlü katkı sunulması ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması açısından da ülkemizin geleceğine yapılacak stratejik bir yatırım olacaktır."
Uzmanı asgari ücret zam beklentisini açıkladı: "25 bin 640 TL ile 27 bin TL arasında bir zam bekleniyor"
16 Aralık 2025 Salı - 11:07 Uzmanı asgari ücret zam beklentisini açıkladı: "25 bin 640 TL ile 27 bin TL arasında bir zam bekleniyor" Milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret zammı konusunda öngörüde bulanan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, "Asgari ücretin 25 bin 640 TL’nin altında olmayacağı ve 27 bin TL’yi geçmeyeceğini söyleyebilirim" dedi. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren 2026 yılı asgari ücret zammı, gündemin en önemli başlıklarından biri olmaya devam ediyor. Birçok farklı zam senaryosunun oluştuğu asgari ücretin ne kadar olacağı merakla bekleniyor. Yeni yılda artış görecek olan asgari ücret zammına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abulkadir Yüksel, "Orta Vadeli Program’da (OVP) belirtilen yüzde 28,5’lik 2025 yılı yılsonu enflasyon tahminine göre, net ücretin 28 bin 404 lira olması beklenilmekte. 2026 enflasyon tahminine göre ise net ücretin 25 bin 640 lira olması öngörülmekte" dedi. 16 milyon ücretli çalışan bulunuyor Milyonlarca asgari ücretlinin zam oranını beklediğini ifade eden Doç. Dr. Yüksel, "Kelime anlamı olarak asgari; en az anlamına gelir. Asgari ücret de normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti ifade eder. Ülkemizde 2025 yılında yaklaşık 16 milyon kişinin ücret karşılığında çalıştığı Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde yer almaktadır. Normalde ülkede asgari ücret karşılığında çalışan küçük bir grubun olması beklenir fakat ülkemizde neredeyse ücretli çalışanların yüzde 60’ı asgari ücret karşılığında çalışmaktadır. Bu bakımdan asgari ücret işverenin standart ücreti haline gelmiş görünüyor. Tabii asgari ücret sadece asgari ücret ile çalışanları ilgilendirmiyor özellikle özel sektörde asgari ücret üstü çalışanlarda asgari ücrete yapılacak zamma göre beklenti içerisinde oluyorlar" diye konuştu. "Asgari ücrete yüzde 20 üzerinde zam yapılmayacağını öngörüyorum" Muhtemel asgari ücret zam senaryolarını açıklayan Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, "OVP’de belirtilen yüzde 28,5’lik 2025 yılı yılsonu enflasyon tahminine göre, net ücretin 28 bin 404 lira olması beklenilmekte. Yüzde 20 yapılırsa 26 bin 584 TL, yüzde 23 yapılırsa 27 bin 188 TL, yüzde 25 yapılırsa 27 bin 630 TL, yüzde 30 yapılırsa 28 bin 735 TL, yüzde 35 yapılırsa 29 bin 841 TL, yüzde 40 yapılırsa 30 bin 946 TL olacaktır. OVP’de belirtilen 2026 yılı enflasyon tahmini yüzde 16’dır. 2026 enflasyon tahminine göre ise net ücretin 25 bin 640 lira olması beklenilmekte. Bu konuda geçmiş tecrübelere dayanarak popülist olmayan, asgari ücretli çalışan vatandaşlarımıza kısa süreli umut verip sonrasında hayal kırıklığına sebep olmayacak gerçekçi bir yaklaşımda bulunmak istiyorum. Enflasyonla mücadelenin yoğun bir şekilde yapıldığı bu dönemde asgari ücrete yüzde 20 üzerinde zam yapılmayacağını öngörüyorum. Bu bakımından asgari ücretin 25 bin 640 TL’nin altında olmayacağı ve 27 bin TL’yi geçmeyeceğini söyleyebilirim" ifadelerine yer verdi.
Eskişehir ihracatı yüzde 7 arttı
16 Aralık 2025 Salı - 11:02 Eskişehir ihracatı yüzde 7 arttı Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’de faaliyet gösteren firmaların Kasım 2025’te 391,9 milyon dolar ihracat yaptığını söyledi. Eskişehir ihracatının yılın 11 ayında ciddi bir çıkış yakaladığını belirten Kesikbaş, "Açıklanan verilere göre, Eskişehir ihracat rakamı Ocak-Kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında artarak 4,34 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tüm zorluklara rağmen üretmekten ve ihracattan vazgeçmeyen firmalarımızı ve çalışanlarını gönülden tebrik ediyorum" dedi. İhracattaki artış değerli, ancak pazar çeşitliliğini güçlendirmeliyiz ESO Başkanı Kesikbaş, Eskişehir ve Türkiye ihracatındaki artışın sanayi kesimi açısından umut verici olduğunu belirterek, "İhracattaki artışa rağmen ithalatın daha yüksek oranda yükselmesi ekonomik dengeler açısından risk barındırıyor. İthalattaki hızlı artış, dış ticaret açığını büyütmekte; bu durum döviz ihtiyacını artırarak fiyat istikrarı ve finansal denge üzerinde baskı oluşturmaktadır. Dış ticaret açığının kalıcı hale gelmesi, yatırımların yavaşlamasına ve sanayinin rekabet gücünün zayıflamasına neden olabilir" değerlendirmesinde bulundu. Kesikbaş ayrıca, Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 60’ının yalnızca 10 ülkeye yapılmasının önemli bir kırılganlık oluşturduğunu belirterek, "Belirli pazarlara aşırı bağımlılık, küresel dalgalanmalarda ihracatımızı savunmasız bırakabilecektir. Bu nedenle alternatif pazarlara erişimin güçlendirilmesi, yeni coğrafyalarda ticari ilişkilerin artırılması ve ihracatçı firmalarımıza pazar çeşitlendirme konusunda daha fazla destek verilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı. Kesikbaş, üretimi, ihracatı ve sürdürülebilir büyümeyi merkeze alan politikalarla Eskişehir sanayisinin ülke ekonomisine katkısının artarak süreceğini vurgulayarak açıklamasını tamamladı.
Samsun’da konut satış rekoru
16 Aralık 2025 Salı - 11:01 Samsun’da konut satış rekoru Samsun’da 2025 yılının ilk 11 ayında gerçekleşen 28 bin 792 konut satışı, bugüne kadar kaydedilen en yüksek satış rakamı olarak istatistiklere geçti. Daha önce bir yılda ulaşılan en yüksek satış sayısı 27 bin 608 olurken, bu rakam yıl tamamlanmadan aşıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, kasım ayında Türkiye genelinde 141 bin 100 konut satışı gerçekleşti. Bu satışların 2 bin 789’u Samsun’da yapıldı. Kentte 2025’in ilk 11 ayında ulaşılan 28 bin 792 konut satışıyla, bugüne kadar açıklanan yıllık verilerin üzerine çıkıldı. 2013’ten bu yana tutulan istatistiklerde, 12 aylık dönemler dahil olmak üzere bu seviyeye daha önce ulaşılamadı. Aralık ayı verileriyle birlikte satış sayısının daha da artması bekleniyor. TÜİK verilerine göre Samsun’da 2013 yılında 18 bin 538, 2014’te 18 bin 141, 2015’te 19 bin 233, 2016’da 22 bin 225, 2017’de 24 bin 176, 2018’de 25 bin 196, 2019’da 24 bin 562, 2020’de 25 bin 956, 2021’de 25 bin 268, 2022’de 25 bin 349, 2023’te 22 bin 244 ve 2024’te 27 bin 608 konut satışı gerçekleşti. 2025 yılının ilk 11 ayında ulaşılan 28 bin 792 satışla, aralık ayı verileri açıklanmadan bugüne kadarki en yüksek yıllık seviyeye erişilmiş oldu. Öte yandan kasım ayında gerçekleşen 2 bin 789 konut satışı, geçen yılın aynı ayına göre 118 adet azaldı. Samsun’da 2024 yılı kasım ayında 2 bin 907 konut satışı yapılmıştı.
T-Soft kullanıcılarına Tami’den ödeme hizmeti
16 Aralık 2025 Salı - 10:58 T-Soft kullanıcılarına Tami’den ödeme hizmeti Garanti BBVA ödeme ve e-para kuruluşu Tami, T-Soft ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle e-ticaret işletmelerinin dijitalleşme sürecine önemli bir destek sunuyor. Garanti BBVA’nın ödeme altyapısı ve dijital ödeme çözümleri sunan iştiraki Tami, Türkiye’nin önde gelen e-ticaret altyapı sağlayıcılarından T-Soft ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde işletmelerin dijitalleşme yolculuğuna ivme kazandırıyor. Yapılan açıklamaya göre, Tami Çoklu Banka Sanal POS altyapısını kullanan T-Soft işletmeleri, artık güvenli, hızlı ve kesintisiz ödeme deneyimine ek olarak kapsamlı özel avantajlardan faydalanabiliyor. Bu iş birliğiyle T-Soft altyapısına sahip işletmeler Tami Sanal POS’u entegre ederek tüm bankalardan ödeme alabiliyor, ödemelerini tek panelden yönetebiliyor ve Tami’nin güvenli mimarisi sayesinde sorunsuz bir ödeme süreci elde ediyor. Tamamen dijital ve kolay başvuru süreci sayesinde işletmeler hızlıca sisteme dahil olabiliyor. Kampanya kapsamında Tami kullanıcılarına özel olarak T-Soft’un e-ticaret paketlerinde indirim ve platformun sosyal medya ticaret platformu HeloRobo’nun 3 ay ücretsiz kullanımı sunuluyor. Açıklamaya göre iş birliği, e-ticarete adım atmak isteyen ya da mevcut operasyonlarını büyütmeyi hedefleyen işletmelere güçlü bir altyapı sunuyor. T-Soft’un geniş teknoloji ekosistemi ile Tami’nin çoklu banka POS altyapısı birleşerek işletmelere hızlı kurulum, kolay entegrasyon ve güvenli ödeme alma imkânı sağlıyor. İşletmeler, Sanal POS sayesinde 7/24 açık mağazalarında kesintisiz ödeme alabilirken, bankanın teknolojik altyapısı ve ödeme sistemleri alanındaki deneyimiyle süreçlerini güvenle ve kolaylıkla yönetebiliyor. Pürüzsüz bir müşteri deneyimi sunan bu altyapı ve platform kullanıcılarına sunulan kampanya avantajlarıyla işletmeler, e-ticaret altyapısı, pazarlama çözümleri ve ödeme sistemlerini tek çatı altında toplayarak verimliliklerini artırabiliyor. İş birliğini değerlendiren Tami Genel Müdürü Melda Çetin, "İşletmelerin güvenli, hızlı ve çok kanallı ödeme altyapılarına duyduğu ihtiyaç da artıyor. T-Soft ile başlattığımız bu iş birliği sayesinde de, binlerce işletmenin Tami Sanal POS’a en kolay şekilde erişmesini sağlıyoruz. İşletmelere hızlı ve sorunsuz bir şekilde ödeme alma imkânı sunuyoruz. Garanti BBVA iştiraki olmamızın getirdiği güvenilirlik, ileri teknolojimiz ve kesintisiz hizmet anlayışımızla T-Soft platformunu kullanan tüm firmalar ödeme süreçlerini tek panel üzerinden yönetebiliyor ve tüm banka kartlarından güvenle ödeme kabul edebiliyor. Bu sayede hem operasyonel verimlilik artıyor hem de müşterilere pürüzsüz bir ödeme deneyimi sunuluyor. Türkiye’nin dijital ticaret ekosistemine katkı sunan bu güçlü adımın hepimiz için önemli bir kazanım olduğuna inanıyoruz. Tamamen dijital ve kolay başvuru sürecimiz, hızlı kurulum, güvenli altyapı ve kesintisiz hizmet anlayışımızla işletmelerin dijitalleşme yolculuğunu desteklemeye devam ediyoruz." T-Soft Genel Müdürü Ömer Arıkan, "T-Soft Genel Müdürü Ömer Arıkan ise şu değerlendirmelerde bulundu: E-ticaret artık markaların büyüme stratejilerinin merkezinde yer alıyor. T-Soft olarak 23 yılı aşkın süredir yalnızca bir yazılım sağlayıcısı değil, Türkiye’nin e-ticaret ve e-ihracat altyapısına yön veren stratejik bir teknoloji lideriyiz. Geliştirdiğimiz yüksek performanslı, güvenli ve sınırsız ölçeklenebilir platformlarımızla binlerce işletmenin dijital ticaretini büyüten, sektörün standartlarını belirleyen bir güç haline geldik. Lider markaların e-ticarette 1. tercihi olmamız, T-Soft’un teknoloji ve yenilikçilikteki liderliğinin en somut göstergesi. Tami ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, kullanıcılarımız için yalnızca bir ödeme çözümü entegrasyonunun ötesinde; T-Soft’un kapsamlı ekosistemi ve Tami’nin güçlü Garanti BBVA altyapısının birleşmesiyle işletmelere benzersiz bir rekabet üstünlüğü sağlayan yeni bir değer alanı oluşturuyor. Tami kullanıcılarına sunduğumuz e-ticaret paketi indirimi ve HeloRobo’nun 3 ay ücretsiz kullanım avantajı, T-Soft ekosisteminin işletmelere nasıl gerçek, ölçülebilir bir büyüme sağladığının güçlü bir örneği. Bu iş birliğinin hem sektörün geleceğine hem de Türkiye ekonomisinin dijital dönüşümüne önemli katkılar sunacağına inanıyoruz" dedi. İş birliği, işletmelere tek noktadan yönetilebilen, hızlı başvuru süreçlerine sahip, güvenli ve kapsamlı bir e-ticaret deneyimi sunuyor. Web sitesi olan işletmeler entegrasyonlarını hızla tamamlayabilirken, web sitesi olmayan işletmeler platformun e-ticaret paketlerine kolayca başvurup Tami Sanal POS ile ödemelerini almaya hemen başlayabiliyor.
Aydın’da konut satışları azaldı
16 Aralık 2025 Salı - 10:58 Aydın’da konut satışları azaldı Konut satış rakamları belli olan Aydın’da 2025 Kasım ayında toplam 2 bin 517 ev satılırken, bir önceki yılın aynı ayına göre satışlar yüzde 7 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2025 yılı Kasım ayı konut satışı rakamlarını açıkladı. Bu kapsamda Aydın’da 2025 Kasım ayında konut satış sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 7 azalarak 2 bin 517 oldu. 2025 Ekim ayında da 2 bin 825 olan konut satışına bakıldığında ise aradan geçen bir ayda konut satışları yüzde 11 oranında azaldı. Ayrıca 2025 yılı Ocak-Kasım ayları arasında il genelinde toplam 26 bin 934 konut satışı yapıldı. Kasım ayında satış şekillerine göre 316 ev ipotekli, 2 bin 201 ev ise diğer satış olarak gerçekleşti. Satış durumlarına bakıldığında ise 665 ev ilk el, bin 852 ev ikinci el olarak satıldı. 2024 yılında ise Aydın’da toplam 28 bin 598 konut satışı yapılırken, en çok satış yapılan ilçe 8 bin 888 konut ile Kuşadası olurken, en az satış yapılan ilçe ise 93 konut ile Bozdoğan oldu. Kuşadası’nda gerçekleştirilen satışların 485’i ipotekli satış olurken, satış durumuna bakıldığında ise 6 bin 411’i ikinci el, 2 bin 477’si ilk elden satış olarak gerçekleşti. Merkez ilçe Efeler’de ise 2024 yılında 4 bin 607’si ikinci el, bin 493’ü ilk elden olmak üzere toplam 6 bin 100 konut satışı gerçekleşti.
Şekerbank ve EBRD’den kadın KOBİ’lere ve genç girişimcilere finansman desteği
16 Aralık 2025 Salı - 10:46 Şekerbank ve EBRD’den kadın KOBİ’lere ve genç girişimcilere finansman desteği Şekerbank, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development-EBRD) ile kapsayıcı büyümeyi desteklemek amacıyla 60 milyon euro tutarında kredi anlaşması imzaladığını duyurdu. Şekerbank ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development - EBRD), 60 milyon euro tutarında yeni bir kredi anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında sağlanan 4 yıl vadeli kaynak, Türkiye İş Hayatında Kadın (Türkiye Women in Business -TurWiB-II) programı kapsamında kadın liderliğindeki KOBİ’lere 30 milyon euro ve Türkiye İş Hayatında Gençler (Türkiye Youth in Business -TurYiB) programı kapsamında genç girişimcilere 30 milyon euro olacak şekilde sunulacak. Banka, sağlanan bu kaynakla istihdam sağlayan yatırımların desteklenmesine ve özellikle Anadolu’daki kadın liderliğindeki KOBİ’lerin ve genç girişimcilerin sürdürülebilir büyümelerine katkı sunacak. "KOBİ’lerin ve genç girişimcilerin üretim ve istihdam potansiyellerini artırmalarına destek olacağız" Şekerbank Hazine ve Finansal Kurumlar Genel Müdür Yardımcısı Fatma Nur Çetinel, EBRD ile uzun yıllara dayanan iş birliklerini TurWiB-II ve TurYiB programlarıyla yeni bir aşamaya taşımaktan memnuniyet duyduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu önemli kaynak, kadın liderliğindeki KOBİ’lerin ve genç girişimcilerin yatırımlarını güçlendirmelerine, üretim ve istihdam potansiyellerini artırmalarına destek sağlayacak. KOBİ’lerin Türkiye ekonomisindeki belirleyici rolü düşünüldüğünde, özellikle Anadolu’da faaliyet gösteren işletmelere ulaşacak bu finansmanın bölgesel kalkınmaya da önemli katkısı olacağına inanıyoruz. Sürdürülebilir ve kapsayıcı bankacılıkta sahip olduğumuz öncü rol ile kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarından edindiğimiz kaynaklarla finansa erişimi yaygınlaştırmaya devam edeceğiz." "Şekerbank ile iş birliğimiz, kapsayıcı ekonomileri teşvik etme konusundaki süregelen kararlılığımızı göstermektedir" EBRD Türkiye Başkan Yardımcısı Oksana Yavorskaya, ise; "Banka ile olan bu iş birliğimiz, kapsayıcı ve rekabetçi ekonomileri teşvik etme konusundaki süregelen kararlılığımızı göstermektedir. Kadınları ve genç girişimcileri güçlendirerek, Türkiye’nin tam ekonomik potansiyelini ortaya çıkarmaya ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaya yardımcı oluyoruz" dedi.
Konut fiyatları Ekim ayında yüzde 31,4 arttı
16 Aralık 2025 Salı - 10:29 Konut fiyatları Ekim ayında yüzde 31,4 arttı Konut fiyat endeksi, Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 31,4, oranında arttı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım ayı Konut Fiyat Endeksi (KFE) verisini açıkladı. Buna göre, 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,7 oranında artan KFE, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 31,4, reel olarak ise yüzde 0,3 oranında arttı. Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,7 oranında artarak 204,2 seviyesinde gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,4 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 0,3 oranında artış gösterdi. 2025 yılı Kasım ayında, İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 2,5, 3,0 ve 2,4 oranlarında artış gözlendi. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 31,7, 37,9 ve 31,6 oranlarında artış gösterdi. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına göre bölgelerin yıllık konut fiyat endeksi değişimleri incelendiğinde, Kasım 2025 döneminde en yüksek yıllık artış yüzde 40,1 ile Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Van, Bitlis, Hakkâri, Muş bölgesinde, en düşük yıllık artış ise yüzde 21,9 ile Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye bölgesinde gözlendi.