Son Dakika
|
Fenerbahçe, hazırlık maçında Zenit’i 2-1 mağlup etti
Tekirdağ’da korkunç olay
Bozcaada ve Gökçeada’ya yarınki tüm feribot seferleri iptal edildi
Mahra’nın ölümüyle ilgili ihmal davasında ’beraat’ kararı
Annesi tarafından yatağında ölü bulundu
Deniz bisikletinden göle düşen lise öğrencisi kız kayboldu
ABD medyası: “Elon Musk, İran’ın BM Daimi Temsilcisi ile görüştü”
Malatya 4.9 ile sallandı, sarsıntı çevre illerde de hissedildi
İstanbul Boğazı sise gömüldü
Cep telefonlarını ’kablo’ diye yurda sokarken yakalandılar
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Hand-Made Shawl Industry of Islampur, Pakistan
Almanya Başbakanı Scholz ile Putin arasında 2 yılın ardından ilk görüşme
Fenerbahçe, hazırlık maçında Zenit’i 2-1 mağlup etti
Montella: “İlk hedefimiz A ligine çıkmak”
Yener İnce: "Icardi’nin ameliyatı maalesef zorunlu"
Adıyaman’da kayıp genci arama çalışmaları sürüyor
İstanbul’da haftanın son gününde trafik yüzde 90’a ulaştı
Ankara’da yağmurlu havada kayan tır tavuk dükkanına girdi
Bozcaada ve Gökçeada’ya yarınki tüm feribot seferleri iptal edildi
Ben Davies: "Zor bir maç olacak, kazanmaya çalışacağız"
EKONOMİ
Enerji fiyatlarında sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de
16 Kasım 2024 Cumartesi - 03:10:31
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tüketim gruplarına göre enerji tedarik tarifelerinde sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’de yer alan tüketim miktarı, 2025 yılı için mesken tüketici grubu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler ile birlikte mesken olarak kullanılan müstakil binalar, apartmanlar ve apartmanlar içindeki bağımsız bölümler, konut kooperatifleri ve konut siteleri ile bu yerlerin ayrı sayaç ile ölçümleri yapılan kalorifer, asansör, hidrofor, merdiven otomatiği, kapıcı dairesi ve benzeri ortak kullanım yerlerine yönelik sübvansiyon sınırı yıllık 5 bin kilovatsaat olacak. Mesken tüketici grubu kapsamında yer alan ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kurulan geçici barınma merkezleri, köy tüzel kişiliğine ait içme suyu temini ve dağıtımı amaçlı kullanılan tesisler ile diğer tüketicilere ve tarımsal faaliyetler tüketici grubuna yönelik 100 milyon kilovatsaat olan sübvansiyon sınırı kalan tüketici gruplarına yönelik 15 bin kilovatsaat olarak uygulanacak Ayrıca aynı tebliğde yer alan Kurulca Belirlenen Katsayı’nın (KBK) 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren 1,0938 olarak uygulanmasına devam edilecek.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 00:28
Bakan Şimşek: “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Kamu İhale Kurumu’nun Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşülmeleri çerçevesinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Şimşek, en çok tartışılan konulardan bir tanesinin gelir dağılımı ve enflasyon tahminleri olduğunu belirtti. Son 22 yılda yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının iyileşmesi için önemli adımlar atıldığını kaydeden Şimşek, uygulanan politikalar sayesinde gelir dağılımı göstergelerinde yakın döneme kadar önemli iyileşmeler olduğunu ifade etti. Şimşek, “Mesela en yüksek gelire sahip yüzde 10’luk grubun harcanabilir gelirden aldığı payın en düşük gelire sahip yüzde 10’luk grubun payına oranı yüzde 17,7 iken 2023’de 13,8’e kadar düştü. Son dönemde enflasyon kaynaklı bir miktar bozulma var. Rakamlara önümüzdeki dönemde yansımaya devam edecek” açıklamasında bulundu. Yüksek enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, alım gücünü düşürdüğünü ve büyümenin kapsayıcılığını azalttığını söyleyen Şimşek, programı tasarlarken en önemli hedeflerinin fiyat istikrarı olduğunu kaydetti. “Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek” Enflasyonun düşmesi için gerekli politika çerçevesinin şekillenmesinin ve para politikasının yeniden inşası zaman aldığını aktaran Şimşek, “Bugün geldiğimiz noktada koşullar artık kalıcı bir şekilde dezenflasyona elverişli. Biz bu süreci üç aşamalı olarak planladık. İlk yıl dezenflasyona geçiş dönemiydi yani işte politika inşa süreci. Şu anda biz bir dezenflasyon dönemindeyiz. Son dönem özellikle 2026 ve sonrası istikrar dönemi olacak. Yani artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı bir şekilde enflasyonun kontrol altına aldığı dönemi olacak. Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek. Kalıcı olarak düşük tek haneye düşürmek. Çünkü fiyat istikrarın tanımı da budur” ifadelerine yer verdi. “Enflasyon tahmininde yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” Şimşek, uluslararası kuruluşlarda olduğu gibi kendi tahminlerinde de değişiklikler olduğunu belirterek, Merkez Bankamız yüzde 70 olasılıkla enflasyon şu olacak diyor. Orada bir olasılık durumu söz konusu. Çünkü küresel ve yurt içi konjonktüre ilişkin bir takım varsayımlar yapmak zorundasınız ve bu varsayımlar zamanla da değişebiliyor. Şartlar değişebiliyor. Uluslararası kuruluşlarda tahminlerini örneğin IMF’e yılda en az iki kez ana değişikliğe gidiyor, ara dönemde de değişikliğe gidiyor yani yılda dört kez tahmin değişikliğine gidiyor. Bizde de ilgili kurumlarımız iç ve dış konjonktüre yönelik tüm gelişmeleri titizlikle takip ediyor ve düzenli olarak toplanarak değerlendiriyor. Bakan olarak benim tahmin yapma imkanım yok. Son OVP’de Merkez Bankamız yıl sonu enflasyon tahminini söyledi. Strateji Bütçe Başkanlığı ise başka bir tahmin söyledi. Biz de kurumlarımızın tahminlerimizin ortalamasını aldık. Dolayısıyla biz bu konuda yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” şeklinde konuştu. Kur Korumalı Mevduatın (KKM) TCMB’ye devredilmesine ilişkin konuşan Şimşek, KKM’nin Merkez Bankası’nın para politikası, döviz politikası ve rezerv yönetimiyle ilişkili bir konu olduğunu belirterek, uygulamaya ilişkin usul ve esasların TCMB tarafından belirlenmesi ve yönetilmesinin daha uygun olacağını dile getirdi. “Milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır” Kamu harcamalarına ilişkin kendisine yöneltilen sorulara da yanıt veren Şimşek, “Doğrusu deprem harcamalarına ilişkin zaten bizim bir tasarrufta bulunmamız söz konusu değil. Tamamen ne kadar harcanabiliyorsa harcanıyor. Ortalama dolar kuru üzerinden muhtemelen son iki yılda yaklaşık neredeyse 70 milyar dolar civarında bir kaynak depreme harcanmış olacak. Hiçbir sorunu olmayan bir ülkede dahi siz eğer yani milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır. Dolayısıyla bizim bütçe esnekliğimiz çok yüksek değil. Bunları bilmenizde fayda var. Bütçe harcamalarımızın yüzde 41.6’sı personel ve bu personelin sosyal güvenlikle ilgili prim transferlerine gidiyor. 2025 yılında bütçe açığını azaltacağız ve bunun sayesinde de biz mutlaka Merkez Bankası’nın dezenflasyon sürecini çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz” diye konuştu. “Kamuda muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” Kamuda tasarruf tedbirleri konusunda önemli boyutta harcama disiplini sağladıklarını açıklayan Şimşek, “makro açıdan ne kadar ne kadar tasarruf yaptığımıza bakarsak, 10 yıllık bir dönemi alalım. Faiz dışı harcamalar, deprem de hariç, çünkü depremi de öngöremezsiniz. Faiz de piyasa koşullarında bilinir. Faiz dışı harcamalarda 10 yıllık meclisimizin onayladığı bütçeyle gerçekleşen bütçe arasındaki faiz dışı harcamalardaki yukarı yönü sapma yıllık ortalama yüzde 9,1’di. Biz 2024 yılında bu sapmanın yüzde 0,8’ düşeceğini düşürdük. Bir tasarruf felsefesi olmasaydı sapma yüzde 9,1’den yüzde 0,8’e düşürülebilir miydi? Sapma son 10 yılın ortalaması bağlamında gitseydi, 814 milyar liraya denk gelecekti. Dolayısıyla muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” değerlendirmesinde bulundu. “Kamuda makam aracı olarak TOGG’u veriyoruz” Kamudaki taşıt sayısına ilişkin de konuşan Şimşek, 2023 yılına göre kamuda taşıt sayısı bu sene net olarak 3 bin 848 adet arttığını söyledi. Şimşek, “Artan taşıtların bunun yüzde 90’ı güvenlik, sağlık ve afet yönetimi için edilen taşıtlardır. 2 bin 910 adet yani yüzde 76’sı Emniyet Genel Müdürlüğü Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakıfı’nca hibe edilen taşıtlardır. Yani biz bütçeden bir para ödemedik. Şimdi İçişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğümüz taşıtlarını yenilemesin, taşıtı almasın diyorsanız takdir sizin. 252 tanesi Sağlık Bakanlığı’nın ambulansıdır. Acil müdahale hizmetleri için siz bunu istemiyor musunuz? 151 adeti yine Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na yine asayiş için alınan taşıtlardır. 168 adeti Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na aittir. Makam aracı anlamında yenilenme taleplerinin tamamını mevcudun tasfiyesi kararıyla onay veriyoruz. Makam anlamında Biz TOG’u veriyoruz” şeklinde konuştu. “OECD’de gelişmekte olan ülkelerde 40’lı 50’li yaşlarda emeklilik yok” EYT’nin maliyetini Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sorduklarını ve rakamların SGK’nın hesapladığını belirten Şimşek, “Bu tutarı Hazine Maliye Bakanlığı teknik ekipleri alıyorlar bu tutarı finansman maliyetini ekliyorlar. Çünkü bu öngörülmüş bir şey değil. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız diyor ki ‘2024 yılı için 592,6 milyar lira’. Ama bu finansman maliyetini içermiyor. Biz buna finansman maliyetini hazine olarak hesaplayıp ekliyoruz ve 752 milyar liraya oradan ulaşıyoruz. Burada önemli olan şey şu arkadaşlar. Aktöriyel dengeyi bozan bir uygulama mı? Evet. Şu anda OECD’de 38 tane ülke var. Aralarında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var. Aralarında gelişmekte olan ülkeler var. Ve bu ülkelerin bana bir tanesini gösterin ki 30’lu, 40’lı hatta 50’li yaşlarda emekli olan ülke neredeyse kalmadı. Birçok ülke 65’in üzerine çıktı” dedi. “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Asgari ücrete ilişkin birçok değerlendirmelerin yapıldığını ifade eden Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı ARGE’ye, teknolojik dönüşme, yeşil dönüşme, dijital dönüşme ayırdık” dedi. “Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” En düşük memur maaşında reel artışın son 22 yılda dolar bazında yüzde 238’ten yüzde bin 139 dolara çıktığını söyleyen Şimşek, "En düşük emekli maaşındaki reel artış yüzde 543 ve dolar bazlı artış yüzde 812, yani 40 dolardan 363 dolara. Asgari ücrette reel artış yüzde 212. Dolar bazlı artış yüzde 343. 112 dolardan 494 dolara çıkmış bugün itibariyle. Özetle, çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” diye kaydetti. Vergi harcamalarının 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizen Şimşek, yatırım teşviklerinin 536 milyar lira olduğunu söyledi. Son 22 yılda gelir belgesi tarifesinin en alt dilimini biz yüzde 22’den yüzde 15’e düşürdüklerini dile getiren Şimşek, En üst dilimini yüzde 35’den yüzde 40’a çıkarttıklarını hatırlattı. 2002 yılında dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1 olduğunu aktaran Şimşek, bugün ise oranın yüzde 56,1’e çıktığını söyledi. Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisinin olmadığının altını çizen Şimşek, vergi silme yetkisinin sadece Meclis’e ait olduğunu söyledi. “Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok” Vergi borçlarının silindiği yönünde yapılan eleştirilere de yanıt veren Şimşek, “Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisi yok. Bakanın vergi silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece Yüce Meclisi’ndir. Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok benim. İyi ki yok. Eğer söylediğiniz husus uzlaşma müessesesi kapsamında yanlış olduğu değerlendirilen raporlar kapsamında bir takım düzeltmeler ise o 1963’de getirilmiş. Ben bakan olduktan sonra, 1963’den beri yürürlükte olan bu kanunun aksine, ‘bundan sonra uzlaşmalarda ana parada hiçbir şekilde indirim yapılamaz’ diye kanunu getirdik. Dolayısıyla ben nasıl vergi borcunu asla silmedim. Çünkü ben hiçbir şekilde böyle bir sorumluluk üstlenmem” diye konuştu. Ziraat Bankası eleştirileri yapıldığını da söyleyen Şimşek, “Ben hemen arkadaşlara söyledim, ‘Genel müdürü arayın, söyleyeceği bir şey varsa iletin hızlı bir şekilde.’ Şimdi bankanın tüm şubelerinin tabelaları asla değişmiyor diyor. Sadece deprem bölgesindeki tadilat ihtiyacı olan tadilatları sırasında tabelalar değişiyor. Tadilat ihtiyacı olan ve deprem bölgesinde. ‘Demirören grubu taksitlerini ödüyor ve vadesi geçen borcu yok diyor’. Ben size genel müdürüm bana söylediklerini söylüyorum. Tüm bankaların yaptığı gibi Ziraat Bankası da son 13 yıldır düzenli olarak yılın sonunda bir sonraki yılın hedeflerini tartışmak üzere istişarede bulmak üzere toplanıyor yapılan toplantıda bu bağlamda” ifadelerine yer verdi. Tip-1 diyabet hastaları için ilgili bakanların konuyu ele alacaklarını ifade eden Şimşek, en kısa süre içerisinde imkanlar çerçevesinde bu sorunu çözmeye çalışacaklarını söyledi. Vergi borcunu ödeyenlere ödemeyenlere doğrudan elektronik haciz uygulanıyor şeklindeki değerlendirmelerin söz konusu olmadığını aktaran Şimşek ilgili kişiye haber verilmeden asla doğrudan doğruya e-haciz uygulanmadığını belirtti.
15 Kasım 2024 Cuma - 23:46
Mehmet Şimşek'ten Asgari Ücret Açıklaması: 'Enflasyona Ezdirmedik, Ezdirmeyeceğiz'
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda açıklamalarda bulundu.
15 Kasım 2024 Cuma - 22:11
Bakan Yardımcısı Ünüvar: "Aliağa, denizcilikte büyük potansiyele sahip"
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesini ziyaret etti. Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, sektöre verilen desteklerin süreceğini belirtti Bakan Yardımcısı Ünüvar ve beraberindeki heyet, İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Başkan Yardımcısı Ufuk Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ve oda üyeleri tarafından karşılandı. Yoğun katılımın olduğu ziyarette, sektör temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Türkiye’nin denizcilik sektöründe giderek güçlenen konumuna vurgu yaptı. Ünüvar, sektörde yapılacak her türlü yeni yatırımın bakanlık tarafından destekleneceğini ifade etti. Aliağa’nın yalnızca Ege Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin denizcilik alanındaki lokomotiflerinden biri olma yolunda ilerlediğini belirten Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik potansiyeliyle dünya sahnesinde önemli bir yeri olduğunu dile getirdi. Bakan Yardımcısı Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik sektörünün bir adım daha ileriye taşınması için tüm paydaşların iş birliği içerisinde çalışması gerektiğini vurguladı. Ziyarete katılım sağlayan meclis üyeleri, liman müdürleri ve sektör temsilcileri, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’a sektörde yaşadıkları sorunları ve taleplerini iletti. Görüşmelerde sektörel sorunların çözümü ve iş süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda karşılıklı fikir alışverişi yapıldı. “Yeni Yatırımların Öncüsü Olacağız” İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Bakan Yardımcısı Ünüvar’a teşekkür ederek, “Sayın Bakan Yardımcımızın desteği, bölgemiz için büyük bir güç kaynağı. Aliağa’da denizcilik sektörünü daha ileri taşımak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni yatırımların öncüsü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Ziyaretin sonunda İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’a günün anısına bir hediye takdim etti. Ziyarete, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Personel Genel Müdürü Leyla Akıncı, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu ve Kıyı Emniyeti İzmir Bölge Müdürü Pelin Devrim de eşlik etti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
15 Kasım 2024 Cuma- 19:38
Ucuz altın kuyruğu
2
07 Mayıs 2019 Salı- 16:18
Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirdi
3
15 Kasım 2024 Cuma- 10:32
Yıl sonu enflasyon beklentisi arttı
4
11 Kasım 2024 Pazartesi- 10:17
Anzer Balı kilosu 4 Bin TL’den satışa çıktı
5
15 Kasım 2024 Cuma- 10:04
Tarım-ÜFE yıllık yüzde 35,46 arttı
08 Kasım 2024 Cuma - 23:00
Türkiye’yi Kafkaslar’a bağlayan Aşık Şenlik Tüneli açıldı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Aşık Şenlik Tüneli’nin hizmete girmesiyle, ağır kış şartlarında trafik akışının kesintiye uğradığı Mozeret Geçişi’ni rahatlatacağını söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ardahan’ın Çıldır ilçesinde yer alan ve Türkiye’yi Gürcistan üzerinden Kafkaslar’a bağlayan Aşık Şenlik Tüneli’nde yapılan 2 bin 308 metre uzunluğundaki tünelin açılışında yaptığı konuşmada, Mozeret Geçidi’nin sadece bir ulaşım yolu değil aynı zamanda bölgenin tarihi, kültürel ve ekonomik dokusunu şekillendirmesi açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti. "Projemizde doğanın korunmasına özen gösterdik" Ardahan’ın yetiştirdiği büyün ozan Aşık Şenlik’in ismini tünele vererek bölgenin kültürel mirasına da sahip çıktıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, "Güzergâh üzerinde yer alan 2 bin 159 rakımlı Mozeret Geçidi’ni 2 bin 308 metre uzunluğunda çift tüplü olarak inşa ettiğimiz Aşık Şenlik Tüneli ile geçtik. Aşık Şenlik Tüneli ile Ardahan ve Doğu Anadolu’nun Çıldır ilçesi üzerinden Aktaş Sınır Kapısı’na ve Gürcistan’a yüksek standartlı bir ulaşım sağladık" şeklinde konuştu. Çıldır-Aktaş Sınır Kapısı Yolu’nun Aktaş Gölü yakınlarından geçen kesiminde toplam 2 bin 660 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğinde gürültü bariyeri montaj çalışmaları yaptıklarını vurgulayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gürültü bariyeri ile 42 kuş türünün yaşadığı ve bazı türlerin Türkiye’deki tek üreme noktası olan göldeki doğal hayatın ulaşımdan etkilenmesinin önüne geçeceğiz. Böylece bu bölgemizde canlı hayatı ve çeşitliliğinin korunmasına da katkı sağlayacağız." "2 milyar 437 milyon litre akaryakıt tasarrufu" Tünelin Ardahan’ın coğrafi izolasyonunu ortadan kaldırarak, bölgeyi Türkiye’ye ve dünyaya daha yakın hale getirdiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Artık Ardahan sadece doğal güzellikleriyle değil, ulaşım kolaylığıyla da dikkat çeken bir yer haline gelmiştir. Bu yapılarımız sayesindeki seyahat süresindeki kısalmalardan yaklaşık 113 milyar 870 milyon lira iş gücü tasarrufu, akaryakıttan ise yaklaşık 83 milyar 622 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 197 milyar 492 milyon lira ekonomik fayda sağlıyoruz" dedi. “Türkiye Yüzyılı’nda daha güçlü Türkiye hedefliyoruz” Aktaş ve Türkgözü Sınır Kapıları ile ülkemizin Kafkasya ve Orta Asya’ya uzanan ana ulaşım koridoru üzerinde yer alması ve Kuzey - Güney aksında da Doğu Karadeniz’i Kuzey TETEK hattına bağlaması bakımından önem arz eden Ardahan’ın ulaşım ağlarının gelişmesine özen gösterdiklerini belirten Bakan Uraloğlu, "Son 22 yıl içerisinde Ardahan’ın ulaşım ve haberleşme altyapısının gelişmesi için 32 milyar 690 milyon lira yatırım gerçekleştirdik. Kars-Susuz-Ardahan, Ardahan-Yanlızçam, Ardahan Şehir Geçişi, Ardahan Kuzey Güney Çevre Yolları, Çıldır-Aktaş Yolu, Göle-Ardahan Yolu, Göle Çevreyolu gibi önemli güzergahlardaki çalışmalarımızı bitirdik" diyerek 8 ayrı kara yolu projesine devam ettiklerini söyledi. Ardahan-Posof-Türkgözü Yolu çerçevesinde çift köprü olarak inşa edilen Kura Viyadüğü’ndeki çalışmaların da inceleneceğini belirten Uraloğlu, projede kapsamında 4 bin 972 metre uzunluğundaki Ilgar Tüneli ve Kura Viyadüğü’yle birlikte 1 adet 87 metrelik çift köprü ve 1 adet 180 metrelik tek köprü bulunduğunu ifade etti. Uraloğlu, "Türkiye Yüzyılı’nda daha güçlü Türkiye hedefi ile sürdürdüğümüz çalışmalarımız arasında yer alan Aşık Şenlik Tüneli ve Çıldır-Aktaş Sınır Kapısı Yolu’nun başta bölge halkı ve Ardahan olmak üzere tüm ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
08 Kasım 2024 Cuma - 20:42
Kütahya’da "İlk Arsam” projesinde bin hak sahibiyle sözleşme imzalanacak
AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, “İlk Arsam” projesinde Kasım ayı içinde il merkezinde bin hak sahibiyle sözleşme imzalanacağını duyurdu. Başkan Önsay konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yüzyılın en büyük konut projesinde müstakil arsa sahibi olan vatandaşlarımız bekledikleri müjdeye ulaştı. Bin hak sahibi vatandaşımızla sözleşme imzalıyoruz. Parmakören Mahallemizde 1 milyon 941 bin 645 alanda bin adet müstakil taleplerin tamamı karşılanmıştır. Plan çalışmaları ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının onay işlemleri tamamlanmıştır. Parselasyon çalışmalarını da tamamlayıp Kasım ayı içinde hak sahipleri ile sözleşmeler imzalanacaktır. Kütahya’mıza, hak sahiplerimize hayırlı olsun” dedi.
08 Kasım 2024 Cuma - 20:14
Bamyadan sonra sıra susamda
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Çiftçimize Destek Programı kapsamında üreticinin elinde kalan ürünlere satın alma garantisi vermeye devam ediyor. Bamyadan sonra susam da Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından piyasa değerinin üzerinde bir fiyatla satın alınacak. Planlı ve programlı desteklerle tarımsal üretimin kalitesini artırmayı hedefleyen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, bamyadan sonra susam üreticilerinin de yüzünü güldürüyor. Balıkesir Tarım Ürünleri Anonim Şirketi (BATAŞ) ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı iş birliğinde 4 bin dekar alanda üretim yapan tüm çiftçilerden yaklaşık 40 bin ila 50 bin kilogram susam alınacak. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından Sındırgı’ya bağlı Taşköy, Umurlar, Düğüncüler, Çamalanı, Mumcu, Kocabey, İzzettin, Çelebiler gibi susam üretiminin yoğun olduğu bölgelerde üretilen susamlar piyasanın üzerinde bir fiyattan alınacak. Satın alma töreni 13 Kasım’da Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Sındırgı’nın Pürsünler kırsal mahallesinde 13 Kasım Çarşamba günü saat 10.00’da susam alım töreni gerçekleştirecek. Tarlada kalan susamı, piyasanın üzerinde bir fiyatla alacak olan Başkan Akın, hasat alanında üreticilerle buluşacak. “Çiftçimizin sofrasındaki ekmeği büyütmenin derdindeyiz” diyen Akın, şehrin tarımsal üretimini planlı çalışmalarla artırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Üreticinin tarlasında kalan susam; tahin ve susam yağı olarak değerlendirilip katma değeri yükseltilecek. Bölge ekonomisini kalkındıracak Sındırgı ve çevresinde bölge halkının önemli bir geçim kaynağı olan susam, köklü bir geçmişe sahip. İklimi ve toprak yapısıyla yüksek verimin elde edildiği Sındırgı’da susam üretimi geleneksel yöntemlerle yapılıyor. İlkbaharda ekilen ve sonbaharda hasat edilen susam, özellikle yağlık ve tahinlik olarak yetiştiriliyor. 2023 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verilerine göre, Sındırgı’da toplam 4 bin 500 dekar alanda susam ekimi gerçekleştirilerek 203 ton susam üretildi. Ticaret Borsası’nın Nisan 2024 verilerine göre 20 milyon 673 bin 520 TL olarak açıklanan susam üretiminin toplam değeri ile Sındırgı, Balıkesir’in en yüksek susam üretimine sahip ilçesi olarak ön plana çıkıyor. Balıkesir genelinde 8 bin 684 dekar alanda 479 ton susam üretiliyor. Sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, susam üreticilerini destekleyerek bu değerli ürünü gelecek nesillere aktarmak için önemli bir çalışmaya imza attı. Büyükşehir Belediyesi tarafından üreticiden alınacak olan susamın katma değeri artırılarak şehrin ekonomisine katkı sunacak.
08 Kasım 2024 Cuma - 19:44
Adanalı ve İstanbullu sanayiciler bir araya geldi
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, "Adana’nın sanayi geçmişi, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Adana, 2.2 milyonu aşkın nüfusuyla, üretimden ihracata, tarımdan sanayiye kadar birçok alanda öncü rol üstleniyor” dedi. İstanbul Sanayi Odası üyeleri, Adana Sanayi Odası üyeleriyle birlikte kentte bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretlerin ardından her iki odanın üyeleri ortak meclis toplantısı düzenledi. “Adana öncü rol üstleniyor” Adana Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen toplantının açılışında konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana’nın sanayi başta olmak üzere birçok alanda öncü rol üstlendiğini belirterek, “Adana, Türkiye’nin ekonomik geleceğinde stratejik bir rol üstlenmeye devam ediyor. Sanayinin, tarımın, lojistiğin ve enerjinin buluşma noktasında yer alan bu şehir, her sektörde dinamik yapısıyla öne çıkıyor. Türkiye’nin 7. büyük ili konumundaki Adana, güçlü nüfusu ve sanayi altyapısıyla ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir şehirdir. Türkiye’nin toplam nüfusunun yüzde 2,64’üne sahip olan Adana, 2.2 milyonu aşkın nüfusuyla, üretimden ihracata, tarımdan sanayiye kadar birçok alanda öncü rol üstleniyor” diye konuştu. “Adana’nın sanayi geçmişi, Osmanlı dönemine kadar uzanır” Adana’nın üretim kapasitesinin her geçen gün arttığını ve ülke ekonomisine katkısının sürdüğünü vurgulayan Başkan Kıvanç, şunları söyledi: “1517 yılında Osmanlı topraklarına katılan Adana’da çeltik üretimi ve ipek imalathaneleri ile şeker kamışından şeker üreten tesisler bulunuyordu. Bu köklü geçmiş, Adana’nın sanayi altyapısının ne kadar derinlere dayandığını ve günümüze kadar süregelen üretim kültürünü yansıtmaktadır. 1864 yılında kurulan ilk çırçır fabrikası, şehrin sanayi alanındaki gelişiminin ilk örneği olarak dikkat çekerken, 1898’de kurulan ilk iplikhane ve 1901’de faaliyete geçen ilk entegre dokuma fabrikası, Adana’nın sanayileşme yolundaki güçlü adımlarını simgeler. Ardından, 1906 yılında kurulan ilk yabancı sermayeli fabrika, Aristidi Simyanoğlu tarafından faaliyete geçirilmiş ve bu fabrika, 1924 yılında “Milli Fabrika” adını almıştır. Ulu Önder Atatürk’ün talimatı üzerine 1927 yılında dönemin iş adamları tarafından hazineden satın alındı ve adı “Milli Mensucat” oldu. Günümüzde ise, birlikte gezdiğimiz bu tarihi fabrika, müze olarak şehrin sanayi mirasını yaşatmaktadır.” İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise Türkiye’nin 20-30 sene sonrasını planlayacak istihdam ve insan kaynakları projesi yapmak zorunda olduğunu belirterek, “Bu jeopolitik ortamda ve coğrafyada nasıl bir insan portföyüne ihtiyacımız varsa o şekilde planlama yapmalıyız. Her sene 1.5 milyon insanımızı üniversitelere almak yerine az ama öz üniversite eğitimi politikasına dönmeliyiz" dedi. “Yapay zekayı yönetecek insanlara ihtiyacımız var” Her sektörde kalifiye eleman bulunamadığını anlatan Bahçıvan, “Her yerdeki temel sorun bu insan kaynakları konusu. Neler yapılması gerektiğini biliyoruz ancak çözümü yeteri kadar doğru anlatamıyoruz. Daha cesur olmamız lazım. Arazi, kredi ve para bir şekilde temin edilebiliyor ama insan hiçbir şekilde temin edilemiyor. İstanbul’da en iyi liseleri bitiren öğrencilerimizin yüzde 95’i geleceği yurt dışındaki üniversitelerde arıyor. Bu çocukları ülkeye dönüşe motive edemezsek bu çocukları kaybediyoruz. Yatırımlar yapıyoruz, tesisler inşa ediyoruz ama bunları yönetecek, üretim platformlarının başında duracak, yapay zekayı yönetecek insanlara ihtiyacımız var” diye konuştu. Konuşmaların ardından toplantı soru-cevap ile devam etti.
08 Kasım 2024 Cuma - 19:27
Adanalı ve İstanbullu sanayiciler bir araya geldi
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’nın sanayi geçmişi, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Adana, 2.2 milyonu aşkın nüfusuyla, üretimden ihracata, tarımdan sanayiye kadar birçok alanda öncü rol üstleniyor” dedi. İstanbul Sanayi Odası üyeleri, Adana Sanayi Odası üyeleriyle birlikte kentte bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretlerin ardından her iki odanın üyeleri ortak meclis toplantısı düzenledi. “Adana öncü rol üstleniyor” Adana Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen toplantının açılışında konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana’nın sanayi başta olmak üzere birçok alanda öncü rol üstlendiğini belirterek, “Adana, Türkiye’nin ekonomik geleceğinde stratejik bir rol üstlenmeye devam ediyor. Sanayinin, tarımın, lojistiğin ve enerjinin buluşma noktasında yer alan bu şehir, her sektörde dinamik yapısıyla öne çıkıyor. Türkiye’nin 7. büyük ili konumundaki Adana, güçlü nüfusu ve sanayi altyapısıyla ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir şehirdir. Türkiye’nin toplam nüfusunun yüzde 2,64’üne sahip olan Adana, 2.2 milyonu aşkın nüfusuyla, üretimden ihracata, tarımdan sanayiye kadar birçok alanda öncü rol üstleniyor” diye konuştu. “Adana’nın sanayi geçmişi, Osmanlı dönemine kadar uzanır” Adana’nın üretim kapasitesinin her geçen gün arttığını ve ülke ekonomisine katkısının sürdüğünü vurgulayan Başkan Kıvanç, daha sonra şunları söyledi: “1517 yılında Osmanlı topraklarına katılan Adana’da çeltik üretimi ve ipek imalathaneleri ile şeker kamışından şeker üreten tesisler bulunuyordu. Bu köklü geçmiş, Adana’nın sanayi altyapısının ne kadar derinlere dayandığını ve günümüze kadar süregelen üretim kültürünü yansıtmaktadır. 1864 yılında kurulan ilk çırçır fabrikası, şehrin sanayi alanındaki gelişiminin ilk örneği olarak dikkat çekerken, 1898’de kurulan ilk iplikhane ve 1901’de faaliyete geçen ilk entegre dokuma fabrikası, Adana’nın sanayileşme yolundaki güçlü adımlarını simgeler. Ardından, 1906 yılında kurulan ilk yabancı sermayeli fabrika, Aristidi Simyanoğlu tarafından faaliyete geçirilmiş ve bu fabrika, 1924 yılında “Milli Fabrika” adını almıştır. Ulu Önder Atatürk’ün talimatı üzerine 1927 yılında dönemin iş adamları tarafından hazineden satın alındı ve adı “Milli Mensucat” oldu. Günümüzde ise, birlikte gezdiğimiz bu tarihi fabrika, müze olarak şehrin sanayi mirasını yaşatmaktadır.” “Az ama öz üniversite eğitimi politikasına dönmeliyiz” İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise Türkiye’nin 20-30 sene sonrasını planlayacak istihdam ve insan kaynakları projesi yapmak zorunda olduğunu belirterek, “Bu jeopolitik ortamda ve coğrafyada nasıl bir insan portföyüne ihtiyacımız varsa o şekilde planlama yapmalıyız. Her sene 1.5 milyon insanımızı üniversitelere almak yerine az ama öz üniversite eğitimi politikasına dönmeliyiz. Her ile 1 üniversite yaparak bu işi çözemeyiz. Bu gerçeğin altını çizmemiz lazım. Her ile 1 üniversite ve 20-25 bin öğrenciyi doldurarak bu işi çözemeyeceğimiz çok açık” dedi. “Yapay zekayı yönetecek insanlara ihtiyacımız var” Her sektörde kalifiye eleman bulunamadığını anlatan Bahçıvan, “Her yerdeki temel sorun bu insan kaynakları konusu. Neler yapılması gerektiğini biliyoruz ancak çözümü yeteri kadar doğru anlatamıyoruz. Daha cesur olmamız lazım. Arazi, kredi ve para bir şekilde temin edilebiliyor ama insan hiçbir şekilde temin edilemiyor. İstanbul’da en iyi liseleri bitiren öğrencilerimizin yüzde 95’i geleceği yurt dışındaki üniversitelerde arıyor. Bu çocukları ülkeye dönüşe motive edemezsek bu çocukları kaybediyoruz. Yatırımlar yapıyoruz, tesisler inşa ediyoruz ama bunları yönetecek, üretim platformlarının başında duracak, yapay zekayı yönetecek insanlara ihtiyacımız var” diye konuştu. Konuşmaların ardından toplantı soru-cevap ile devam etti.
08 Kasım 2024 Cuma - 18:05
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Son 20 yılda dünya ortalama yıllık ortalama 3,5 büyürken Türkiye yıllık ortalama 5,4 büyüdü”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Son 20 yıla kabaca baktığınızda dünya ortalama yıllık ortalama 3,5 büyürken Türkiye yıllık ortalama 5,4 büyüme kaydetmiş. Bu gerçekten çok önemli bir gelişme” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TOBB Genel Merkezinde düzenlenen Genel İdare Kurulu Toplantısı’na katıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde ve TOBB Genel İdare Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, iş dünyasında dair genel ekonomik gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin ekonomiden dış ticarete, üretimden hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesine kadar birçok alanda TOBB önemli katkıları olduğunu kaydetti. Türkiye ekonomisinin son 20 yılda dünya ekonomisiyle kıyas edildiği zaman çok olumlu bir sonuçların görüldüğünü belirten Yılmaz, “Son 20 yıla kabaca baktığınızda dünya ortalama yıllık ortalama 3,5 büyürken Türkiye yıllık ortalama 5,4 büyüme kaydetmiş. Bu gerçekten çok önemli bir gelişme. Bir yıl, iki yıl önemli değil bu rakamlarda ama 20 yıl boyunca ortalamada böyle bir fark yakaladığınız zaman o sizi dünya liginde başka yerlere doğru taşımış oluyor. Nitekim bir rakam bunu ifade etmek isterim. Satın alma gücü paritesine göre Avrupa Birliği’nin kişi başına gelir ortalamasına bizim kişi başına gelirimizin oranına baktığımızda 2002 yılında bu yüzde 38’miş. Geldiğimiz noktada bu yüzde 73-74’lere doğru gelmiş durumda. Kısa bir dönem içinde 75’i aşmasını bekliyoruz. OECD’de de benzer bir tablo var. Buna kalkınma literatürünün de yakınsama diyoruz. Yani Türkiye gelişmiş ülkelere yakınsayan bir süreç içinde. Son 20 yılda önemli mesafeler aldı” açıklamasında bulundu. “Son dönemlerde yüzde 2’ler civarına düştü dünya büyümesi. Bu dönemde Türkiye yüzde 6 civarında büyüdü” Türkiye’nin pandemi sonrası dönemde reel ekonomi tarafında dünyadan pozitif yönde ayrışan bir ülke olduğunu ifade eden Yılmaz, “Son dönemlerde yüzde 2’ler civarına düştü dünya büyümesi. Bu dönemde Türkiye yüzde 6 civarında büyüdü. Yani oldukça farklı bir büyüme performansı sergiledi. Bu süreçte de yine Türkiye’nin reel sektörüyle çok başarılı bir performans ortaya koyduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. “Bu yıl beklentimiz 15 bin doları aşan kişi başına gelire ulaşmamız” Milli gelir büyüklüğünün geçen sene 1,1 trilyon doları ilk defa aştığını da hatırlatan Yılmaz, “Bu yıl dövizdeki bu istikrarın da katkısıyla 1,3 trilyon doları aşan bir milli gelirimiz olacak gibi görünüyor. Kişi başına gelirimiz ise 2002 yılında 3 bin 600 dolar civarındaydı. Bu yıl beklentimiz 15 bin doları aşan kişi başına gelire ulaşmamız. Bu da Türkiye’nin hacim olarak dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu. “OVP’de temel amacımız enflasyonu aşağıya çekmek” Gelecek dönemde enflasyonu aşağı çekmek ve istikrarı güçlendirme yönünde politikalarını sürdürdüklerini dile getiren Yılmaz, “Şu anda uyguladığımız politikalar reel kesimde elde ettiğimiz bu kazanımları kontrolize etme ve finansal tarafta daha istikrarlı, daha güçlü politikalarla istikrar içinde büyüme perspektifimizi güçlendirdik. Geçen yıl yaptığımız ve bu yıl güncellediğimiz OVP’de temel amacımız bugünün en temel meselesi olan enflasyonu aşağıya çekmek. Bu yönde geçtiğimiz Haziran ayında başlayan bir dezenflasyon süreci var. Hazirandan bugüne yıllık enflasyonda 27 puan civarında bir düşüş meydana geldi. Önümüzdeki dönemde de bu eğilimin, düşüş eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. Elbette aylık bazda bazen beklentilerden yüksek, bazen düşük olabilir ama istikamet burada çok önemli. İstikametimiz daha düşük fiyatlar daha istikrarlı bir finansal sisteme doğru” değerlendirmesinde bulundu. “Cari açığı oldukça düşük seviyelere getirmiş durumdayız” Cari dengenin finansal istikrar için çok önemli olduğunun altını da çizen Yılmaz, “Geçen yılın ortalarında yine cari açığımız yüzde 6’lar civarına kadar yükselmişti. Bugün geldiğimiz noktada yıl sonu tam o ve tahminimiz 1,7. Ancak hem gelen ticaret rakamları hem de istatistik kuru hizmetlerde yöntem değişikliği sonucu hesaplardaki bazı değişikliklerle bu yıl sonunda yüzde 1 civarında bir cari açık bekliyoruz. Bu da ne demek? Türkiye’nin döviz ihtiyacı azalıyor. Bir taraftan da dövize imkanı artıyor. Cari açığı oldukça düşük seviyelere getirmiş durumdayız. Tabi önemli olan bunu kalıcı hale getirmek” değerlendirmesinde bulundu. Kur korumalı mevduatın (KKM) geçen yıl ortalarında 126 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Yılmaz, bugün itibarıyla KKM’nin 40 milyar doların altına düştüğünü söyledi. Yılmaz, finansal piyasalarda da herhangi bir istikrarsızlığa yol açmadan, hızlı bir şekilde KKM’nin gerilediğini dikkati çekti. “İstihdamda 1 milyon 100 bin kişilik bir artış görüyoruz” Yılmaz, istihdam rakamlarına da değinerek, “Bu yıl büyümemizi 3,5 civarında tahmin ediyoruz. Sevindirici olan büyü istihdamımızdaki artışın devam etmesi. Bir taraftan istikrar programı uygularken bir taraftan da istihdamımız artıyor. Yıllık olarak ağustos-ağustos baktığımızda 1 milyon 100 bin kişilik bir artış görüyoruz. Toplam istihdam sayımız ise 32 nokta 8 milyon kişiye, istihdam oranımız da yüzde 49,7’ye yükselmiş durumda” diye konuştu. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise uygulanan ekonomi programının başarıya ulaşması için, herkesin birbirini anlaması gerektiğini, empatiyi geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, özel sektör olarak, yüksek ve istikrarlı bir büyüme sürecinin, cazip bir yatırım ortamının ön koşulu olarak, öncelikle makroekonomide istikrar ve netlik olması gerektiği söyleyerek, "Son dönemde para piyasalarında ve TL’de sağlanan istikrarı, döviz dengesindeki iyileşmeyi, kredi risk primindeki gerilemeyi ve ülke kredi notundaki artışları bunun sonucu olarak görüyoruz. Son 1,5 yılda uyguladığınız rasyonel politikalarla, ekonomide biriken riskler ve kırılganlık unsurları büyük ölçüde azaltıldı Elbette bundan sonraki aşamada, hem ekonomi programına toplumsal desteğin artması, hem de yeniden tempolu bir büyüme sürecinin başlatılması için, atmamız gereken ilave adımlar da var” açıklamasında bulundu. Konuşmaların ardından program genel idare kurulu üyeleri reel sektör olarak sıkıntılarını ve taleplerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a iletmek üzere basına kapalı olarak devam etti.
08 Kasım 2024 Cuma - 17:52
Balıkesir’de Safran ve Salep Üretimi Denemeleri Başladı
Balıkesir İl Tarım ve Orman Bölge Müdürü Erkan Alkan, bölgedeki tıbbi ve aromatik bitkilerin üretim alanlarını genişletmek ve ürün desenini çeşitlendirmek amacıyla başlatılan deneme çalışmalarını yerinde inceledi. Alkan, özellikle safran ve salep üretimi yapılan alanlarda yapılan çalışmalara yönelik değerlendirmelerde bulundu. İncelemelerde, safran ve salep üretimi gibi yenilikçi projelerin bölge tarımına sağladığı potansiyel katkılar ele alındı. Ayrıca, mantar üretimi ve örtü altı sera üretimi gibi farklı tarımsal alanlarda uygulanabilecek projeler hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu. Alkan, tıbbi ve aromatik bitkiler üretiminin, bölge çiftçileri için önemli bir gelir kaynağı olabileceğini belirterek, bu alandaki üretim kapasitesinin artırılmasının bölgesel kalkınmaya önemli katkı sağlayacağını vurguladı. Ayrıca, örtü altı sera üretimi ve mantar yetiştiriciliği gibi projelerin de yerel ekonomiye olan katkılarının büyük olacağına dikkat çekti. Alkan, bölgedeki tarımsal üretim çeşitliliğini artırmak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla bölge çiftçisinin rekabet gücünü artırmak adına gerekli destek ve teşviklerin sağlanmaya devam edileceğini ifade etti.
08 Kasım 2024 Cuma - 17:24
Ankara’da Güzellik Fuarı başladı
Ankara’da estetik, güzellik, kozmetik, kişisel bakım, kuaför ve berber ekipmanları sektörlerini bir araya getiren ‘Güzellik Fuarı’ başladı. Ankara Kuaförler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Odası, Ankara Berberler Esnaf Sanatkârlar Odası ve Ankara Ticaret Odası desteğiyle ATO Congresium Merkezi’nde düzenlenen Güzellik Fuarı’nda yerli ve yabancı doktorlar, plastik cerrahlar, estetik ve güzellik uzmanları, dermatologlar, kuaförler, makyaj sanatçıları ve diğer sektör profesyonelleri ağırlanıyor. Renkli etkinliklerin bulunduğu fuar alanında, Ankaralı berberlerin Ayyıldız ve Atatürk motifli yaptıkları saç stilleri sergilendi. Fuarı ziyaretinde titreşimli spor aletini deneyen Tamer Çınar, “Şu anda vücudumun her tarafının çalıştığını hissediyorum. Gayet güzel, kullanılabilir. Etkili bir cihaza benziyor” ifadelerini kullandı. Fuarda kozmetik ürünler tezgahı açan Murat Altuğ, “Fuar çok güzel geçiyor, işlerde fena değil. Genelde saç grubu ve parfüm grubu, yani kişisel bakım dediğimiz gruba rağbet fazla. Fuardan memnunuz” şeklinde konuştu. Fuarı çok beğendiğini ifade eden Seher Nida adlı vatandaş ise, “Biz gezmeye 1 saat önce başladık. Fuarı geziyoruz. Burada kendi ürünlerini getirenler de var, dağıtıcısı olduğu firmanın ürünlerini satanlar da var. En çok ilgimi çeken şey saç sanatıyla ilgili bir çalışma vardı. O güzeldi açıkçası, görsel bir etkinlikti” diye konuştu. Fuara katılan vatandaşlara ‘kirpik lifting’ uygulaması hakkında bilgiler veren Güzellik Uzmanı Selen Çelik, "Şu anda kirpik lifting uygulaması yapıyoruz. Son yıllarda kirpik lifting uygulaması çok tercih edilen bir uygulama. Çünkü doğal kirpiklerin kıvrılarak siyaha boyanması. Yani bir nevi günlük hayatımızda da rimelli, maskaralı göründüğümüz bir uygulama. Aynı zamanda müşterilerin de çok tercih ettiği bir uygulama haline geldi güzellik sektöründe. Şu an güzellik fuarına da yoğun bir ilgi var, lifting işlemine de yoğun bir ilgi var. Biz de şu an herkesle paylaşıyoruz uygulamanın nasıl olduğunu” dedi.
08 Kasım 2024 Cuma - 17:05
STSO, Antalya uçak seferlerinin başlatılmasını talep etti
STSO Başkanı Zeki Özdemir, Sivas-Antalya karşılıklı direkt uçuş seferlerinin başlatılması için talepte bulundu. Bir uçak firmasının Türkiye Satış Müdürü Murat Hatipoğlu, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir’i ziyaret etti. Sivas Ticaret Sanayi Odası (STSO) Başkanı Zeki Özdemir, Sivas-Antalya karşılıklı direkt uçuşların başlatılmasının talebini iletirken, “Göreve geldiğimiz günden itibaren aktarmasız uçuşlar, gündemimizin ilk sıralarında yer aldı. Bu çabalarımızın sonucunda, aktarmasız İzmir uçak seferleri başladı” dedi. “Doğrudan seyahat edilebilecek” Özdemir, Sivas’ın ticaret, ihracat ve turizm alanlarındaki gelişimi için yurtdışı uçuşlarının büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “ Üyelerimiz, firmamızın sunduğu kolaylıkla aktarmasız Sivas-İzmir uçuşları sayesinde Avrupa’nın 70 farklı destinasyonuna, turizm, ticaret ve yatırım ilişkileri gibi çeşitli amaçlarla doğrudan seyahat edebilecekler. İzmir’e direkt ulaşım sağlanmasının yanı sıra, Avrupa’ya da bağlantı sağlanmış oldu” şeklinde konuştu.
08 Kasım 2024 Cuma - 16:38
Türk savunma sanayinin gücünü dünyaya taşıdı
PeakEye Group, Türkiye’nin en büyük savunma sanayi etkinliklerinden biri olan Saha Expo 2024’te yer alarak siber güvenlik, savunma, yazılım ve nesnelerin interneti (IoT) alanlarındaki yenilikçi çözümlerini tanıttı. Yoğun ilgi gören etkinlikte, özellikle sınır güvenliği çözümleri, anti-drone teknolojileri, çeşitli mühimmat türleri ve askeri haberleşme sistemleriyle dikkat çeken şirket, Türkiye’nin savunma teknolojilerindeki kabiliyetlerini uluslararası bir platformda başarıyla temsil etti. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ve iş ortaklarını ağırlayan PeakEye Group, yeni iş birliklerinin temellerini atarken birçok ortak projeye de imza atma fırsatı buldu. "Yenilikçi Güvenlik Çözümleriyle Bölgesel Güç Olma Yolundayız" Saha Expo’da şirketin vizyonunu paylaşan PeakEye Group kurucu ortağı Kürşat Oğuzhan Akıncı, güvenlik teknolojilerinde yenilikçiliğe vurgu yaptı. Akıncı, “Türkiye’nin savunma sanayinde yükselen bir değer olarak global pazarlara çıkma yolundayız. Özellikle sınır güvenliği ve anti-drone teknolojilerimiz, hem ülkemizin güvenlik ihtiyacına cevap veriyor hem de bölgesel güç olma hedefine katkı sağlıyor. Bu alanda, sınırların ötesine geçmek ve uluslararası pazarda yer edinmek için büyük bir potansiyel taşıyoruz,” diyerek, PeakEye Group’un güvenlik teknolojileri alanında daha geniş çaplı projelere odaklandığını belirtti. "Savunma Sektöründe Geleceğin Teknolojilerine Yatırım Yapıyoruz" PeakEye Group’un diğer kurucu ortağı Bilal Cihat Öztürk ise şirketin vizyonunu geleceğin teknolojilerine yatırım yapma üzerine kurduklarını ifade etti. Öztürk, “Savunma sanayinde inovasyon ve teknolojik ilerleme, değişen tehditlere karşı koymak için büyük önem taşıyor. Biz, yalnızca mevcut ihtiyaçlara yanıt vermekle yetinmiyor, aynı zamanda gelecekteki güvenlik tehditlerine karşı çözümler geliştiriyoruz. Bu kapsamda, siber güvenlik ve IoT alanlarında ileri düzey araştırma ve geliştirme çalışmalarına devam ediyoruz,” diyerek şirketin teknolojiye dayalı büyüme stratejisini vurguladı. PeakEye Group, IDEX 2025’e katılacak Öte yandan, şirketin kurucuları Akıncı ve Öztürk, PeakEye Group’un, 17-21 Şubat 2025 tarihleri arasında Abu Dabi’de gerçekleşecek olan Uluslararası Savunma Fuarı ve Konferansı’na (IDEX) katılacağını duyurdu. Bu küresel platform, PeakEye Group’un ileri düzey güvenlik çözümlerini daha geniş bir kitleyle buluşturarak Orta Doğu ve ötesinde yeni iş birlikleri kurmasını sağlayacak.
08 Kasım 2024 Cuma - 16:35
Denizli’de açılan tekstil fuarına yurtdışı dahil 60 firma stant açtı
DENİZLİ(İHA) – Denizli EGS Park Fuar Alanı’nda bu yıl 5.’si gerçekleştirilen Denizli İplik, Kumaş, Tekstil Aksesuarları ve Teknolojileri Fuarı (PİKTECH 2024) uluslararası hale geldi. 20’si Yurt dışından, 3’ü Denizli’den, yurt genelinden katılım sağlayanlarla toplam 60 firmanın stant açtığı fuarın açılışını, Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkan Yardımcısı Hasan Aracı ile protokol üyeleri yaptı. Denizli EGS Park Fuar Alanı’nda bu yıl 5.’si gerçekleştirilen Denizli İplik, Kumaş, Tekstil Aksesuarları ve Teknolojileri Fuarı (PİKTECH 2024), Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkan Yardımcısı Hasan Aracı ile protokol üyelerinin katılımıyla açılış gerçekleştirildi. Aracı, DTO’da göreve geldiklerinde 4-5 civarında olan şehirdeki fuar sayısını 8-9’a kadar çıkarmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Aracı, açılışa katılan sektör temsilcilerine “Denizli olarak hedeflerimiz çok daha büyük. El birliğiyle, omuz omuza vererek yürüyecek, hep beraber daha da büyüyeceğiz” diye seslendi. 9 Kasımda kapanacak olan 5’inci Denizli İplik, Kumaş, Tekstil Aksesuarları ve Teknolojileri Fuarı (PİKTECH 2024), ziyaretçilerine kapılarını açtı. Fuarın açılışı için düzenlenen törende Termin Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Derya Gencay, ev sahibi sıfatıyla kısa bir hoş geldiniz konuşması yaptı. Gencay, geleneksel hale getirdikleri fuarlarıyla, katılımcıların ticaret hacmini genişletmeyi, bu sayede uluslararası ticaretin geliştirilmesini ve tekstilin başkenti Denizli’nin tanıtımına katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi. “Denizli artık fuarlar şehri” Gencay’dan sonra kürsüye gelen DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Aracı da konuşmasında Denizli’yi sektörel ve geleneksel fuarlar şehri haline getirdiklerine dikkat çekti. Aracı, “Denizli’miz, bölgesinde hızla yükselen önemli ve büyük bir değerdir. Geleneksel hale gelen ve her yıl sayıları daha da artan fuarlarımız da bunun en önemli göstergelerinden biridir. Denizli Ticaret Odası’nda göreve geldiğimizde, bu şehirde sadece 4-5 fuar vardı; 8-9’a kadar çıkardık. Ayrıca, sadece son 3 yıla baktığımızda şunu görüyoruz ki, 2022’de, 4’ü yurt içi olmak üzere toplam 15 fuarda, 388 üyemizle yer aldık. Bu fuarlarda, sadece odamızın standında 28 bin ziyaretçi ağırladık. 2023’te de 12’si yurt dışında olmak üzere çeşitli branşlardaki uluslararası fuarlara, İşletme Geliştirme’nin ve odamızın desteğiyle 607 üyemiz katıldı. Bu yılki fuarlarımızın da 9’u yurt dışında ve odamızın organizasyonuyla, şu ana kadar 370 üyemizi, dünyanın dört bir tarafındaki sektörünün en büyüğü olan uluslararası fuarlara götürdük. Yine bu ay, üyelerimizden oluşan 25 kişilik bir kafile ile, Denizli tarihinde ilk kez Polonya’ya, Varşova Fast Textil Fuarı’na gideceğiz. Öte yandan, ticaretimiz de sanayimiz de geçmişe nazaran artık çok çeşitli ve güçlü; yabancı yatırımcıların da gözdesi. Şehrimizdeki yabancı sermayeli şirketleri, bizim dönemimizde 56’dan 406’ya çıkardık. Yelpazeyi de genişleterek 57 farklı ülkeye ulaştık” dedi. “PİKTECH Denizli fuarı, uluslararası hale geldi” Sözlerini “Bu arada, bugün burada açılışını gerçekleştirmekte olduğumuz bu fuarımız da her geçen yıl daha da büyüyor. Organizatörümüz, bu yıl da Denizli’yi geçen yıl olduğu gibi bu fuarda 60 firmayla buluşturacak. Bu kez stant açan firmaların 20’si yurt dışından; fuarımız, uluslararası bir hale geldi. Termin Fuarcılık’ı kutluyorum” diyerek sürdüren Aracı, DTO olarak fuar ve sektör çeşitliliğini artırmak için, büyük bir mücadele verdiklerini vurguladı ve “Bu sayede, ihracatımızı artırıyoruz. Görünen o ki 2024’ü geçen yılki ihracatın bir miktar üzerinde bir tutarla kapatacağız. Fuarımızın hayırlı ve bereketli olmasını, günlerinizin de güzel geçmesini diliyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Protokol üyeleri, firmaları yalnız bırakmadı Törende Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Selim Kasapoğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Av. Şeniz Doğan, Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur ile Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da kısa birer konuşmaya yaparak fuarın hayırlı olmasını diledi. DTO’nun Denizli Teknik Tekstil Merkezi (DTTM) standı beğenildi Açış konuşmalarının ardından, fuar alanında stant açan firmalar ziyaret edildi. Fuarda Ticaret Alanı ile yer alan DTO’nun Denizli Teknik Tekstil Merkezi standı da büyük ilgi gördü. Merkezdeki uzmanlar, stanttaki ekranlar, ürün, makine ve maketler üzerinden, ziyaretçilerini ARGE çalışmaları ve hizmetleri hakkında bilgilendirdi. DTTM Sorumlusu Yüksek Tekstil Mühendisi Ozan Parer, DTO Başkan Yardımcısı Hasan Aracı ve beraberindeki heyete de merkezde neler yaptıklarıyla ilgili ayrıntılı bilgi verdi.
08 Kasım 2024 Cuma - 16:27
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin: "Hedef 1 milyar dolarlık ticari iş birliği"
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, bu yıl 20’incisi düzenlenecek olan MÜSİAD EXPO 2024 Ticaret Fuarı’nda 1 milyar dolarlık ticari hacim oluşmasını beklediklerini söyledi. Bu yıl 20’nci kez kapılarını açacak Uluslararası MÜSİAD EXPO 2024 Ticaret Fuarı için geri sayım başladı. 26-29 Kasım tarihlerinde TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenecek organizasyon için konuşan Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, 88 farklı ülkeden sanayici, yatırımcı ve girişimci iş insanının İstanbul’da bir araya geleceğini vurguladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 26-29 Kasım tarihlerinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde MÜSİAD EXPO 2024 Ticaret Fuarını düzenleyecek. 20’nci kez kapılarını açacak olan MÜSİAD EXPO, bu yıl bir milyar dolarlık ticari iş birliği hacmi hedefliyor. MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, EXPO’nun her geçen fuar dönemi uluslararası özelliğini artırarak ilerlediğini belirterek, özellikle bu yıl resmî olarak Uluslararası fuar unvanı alındığını ifade etti. MÜSİAD EXPO’nun artık Uluslararası MÜSİAD EXPO Karma Ticaret Fuarı olarak anılacağını dile getiren Akçin, yaptığı konuşmasında 24 farklı sektörden 300’den fazla firmanın ve katılımcının ağırlanacağı fuarda; çok çeşitli organizasyonlar, paneller ve ikili iş görüşmeleri düzenleneceğini dile getirdi. Akçin sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah bu dönem fuarımızda İran, Gürcistan, Azerbaycan, Venezuela, Almanya, Hollanda, Avustralya, Malezya, Arnavutluk, Hindistan, Belarus, Çin, KKTC, ABD ve Özbekistan’ın millî katılım sağlayan ülkeler olacak. Bunun yanı sıra 18 bin metrekarelik fuar alanının tümünü kullanacağız. 88 ülkeden gelecek olan 500’ün üzerindeki yabancı alım heyetleri ile fuardaki misafirler B2B görüşmeler gerçekleştirecekler. Ayrıca yurt içi ve yurt dışından da önemli misafirler fuara katılım sağlayacaklar. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere fuarımıza birçok bakanımızın katılımına sahne olacak inşallah. Bunun yanı sıra, yurt dışından diplomatlar, büyükelçiler, başkonsolos ve bakanların da fuarımızı ziyaret etmesini bekliyoruz. Burada bizim için önemli hususlardan biri B2B etkinlikler ile kurulacak olan iş birliği ve ticari hacim. İnşallah bu sene gelecek olana alım heyetleri ve B2B görüşmelerinin sonucunda 1 milyar dolarlık ticari hacim oluşmasını bekliyoruz.” Alım heyetleriyle B2B toplantıları gerçekleşecek Hedef pazarlara yönelik ürün ve hizmet odaklı bir çalışma yürütüldüğünü belirten Başkan Akçin, “Fuar için titiz bir çalışma yürütülüyor. Bu çerçevede nitelikli alım heyetlerinin oluşmasında ürün ve hizmet odaklı bir anlayış sürdürülüyor. Üyelerimizden gelen talepleri de değerlendirerek, farklı ürün ve hizmet kalemlerinde iş insanlarımızı doğrudan muhatapları ile bir araya getireceğiz. MÜSİAD EXPO’da düzenlenecek B2B görüşmelerde de iş bağlantılarını bir adım öteye taşıyarak fuar verimini artıracağız. Türkiye, bölgesel ve küresel ticaretin merkezi konumunda. Ülkemizin stratejik konumu ve barındırdığı potansiyel büyük fırsatlar sunuyor. Aynı zamanda MÜSİAD EXPO’da diplomatik misyon toplantılarına, teşkilat toplantılarına ve networking toplantılarını sürdüreceğiz. Ülkemizin güçlü yarınlarına, üreten Türkiye idealiyle katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi. İnsani ve iktisadi boyutuyla göç MÜSİAD çatısı altında faaliyetlerini sürdüren ve Dünya’da faaliyet gösteren 32 ülkeden STK üyesi bulunan International Business Forum (IBF) geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi MÜSİAD EXPO’nun içerisinde yer alacak. Bu yıl göç temasıyla düzenlenecek olan 28. IBF, İnsani ve İktisadi Boyutuyla Göç başlığıyla göçün şekilleri, niteliği ve doğru yönetimi üzerine konulara değinecek. Şube Başkanı Alçin, foruma değinerek, “Her MÜSİAD EXPO’nun içerisinde International Business Forum (IBF) adıyla bir kongremiz de oluyor. Kurucu Genel Başkanımız Erol Yarar’ın Başkanlığında olan IBF bu sene “göç” temasını ele alacak. MÜSİAD olarak bizlerin de yakında kamuoyuyla paylaşacağımız Göç Raporumuz, bu forumda konuşulacak ve yansıtılacak. 25 Kasım tarihinde düzenleyeceğimiz IBF programımızda önemli konuları ele alacağız” diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder