EKONOMİ
Palandöken: “Efsane kasım değil efsane pazarlama taktiği” 16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:38:23 Kasım ayının başlamasıyla birlikte yanıltıcı indirim kampanyalarının hızla çoğaldığına dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu durum aslında ‘Efsane Kasım’ değil, efsane bir pazarlama taktiği oldu. İlgili meslek odalarının izni olmadan yapılan indirimlere itibar edilmemeli” dedi. Firmaların yüzde 80’e varan oranlarda indirim yapmasının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Böylesine yüksek kar marjları gerçekçi değil. Yüzde 80-100 gibi indirim oranları sürdürülebilir bir kazanç modeli olamaz. Bu nedenle, bu kampanyaların Bakanlık tarafından denetlenmesi gerekiyor. Aynı şekilde, güvenilir olmayan sitelerden alışveriş yapılmasının sakıncalarına da dikkat edilmeli. 3D güvenlik doğrulaması olmayan yerlerden alışveriş yapan vatandaşlar, mağduriyetlerini sıkça dile getiriyor. İnsanlar, dokunup görmedikleri ürünleri cazip fiyatlarla sipariş ederken, sonunda hayal kırıklığı yaşayabiliyorlar. Tabii ki çağdaşlıktan geri kalmamamız gerekiyor. Ancak bu durumda yapılacak şey, güvenli sitelerden alışveriş yapmak. Ayrıca, fiyatlardaki anormalliklerin oturması, istikrar sağlanması ve vatandaşların bütçelerine uygun alışveriş yapmaları için bu tür aldatıcı kampanyaların önüne geçilmesi şart. İnsan sağlığına zarar veren veya kalitesiz ürünlerin satışını engellemek, tüketicinin korunması adına önemli bir adım olacaktır” şeklinde konuştu. “Bu dönemde fırsatçılara da gün doğuyor” Öte yandan, indirim dönemlerinde fırsatçıların da iş başında olduğunu hatırlatan Palandöken, “Vatandaşlar, görmeden aldıkları birçok ürünle ilgili hataların arttığını fark ediyor. Bu nedenle, meslek odalarının ve esnaf birliklerinin izinleriyle gerçek indirimlerin yapılması, bu kampanyaların görünür bir yerde ilan edilmesi ve ürünlerin kalitesinin değerlendirilmesi gerekiyor. Ürünlerin gerçek değerinin anlaşılması için, fiyatların önceden şişirilip şişirilmediğinin iyi analiz edilmesi şart. Aksi takdirde, paranız boşa giderken sizi mutlu etmesi gereken alışverişler mutsuzluk oluşturabilir. Bu durumun bütün sektörlere yayıldığını görmek mümkün. İnsanlar geçim derdinde ve bütçeleri sınırlı olsa da, temel ihtiyaçlarını karşılamak zorunda. Ancak, bu tür "efsane günler" adı altında yapılan kampanyaların denetlenmesi ve doğru yönlendirilmesi gerekiyor. Bakanlıklar, yerel yönetimler ve bu konuda tecrübeli, güvenilir kişilerin analizleri ile fiyatların ve ürünlerin kalitesinin kontrol edilmesi şart. Aksi takdirde, sonuç genellikle hüsran oluyor” diye konuştu.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 03:10 Enerji fiyatlarında sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tüketim gruplarına göre enerji tedarik tarifelerinde sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’de yer alan tüketim miktarı, 2025 yılı için mesken tüketici grubu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler ile birlikte mesken olarak kullanılan müstakil binalar, apartmanlar ve apartmanlar içindeki bağımsız bölümler, konut kooperatifleri ve konut siteleri ile bu yerlerin ayrı sayaç ile ölçümleri yapılan kalorifer, asansör, hidrofor, merdiven otomatiği, kapıcı dairesi ve benzeri ortak kullanım yerlerine yönelik sübvansiyon sınırı yıllık 5 bin kilovatsaat olacak. Mesken tüketici grubu kapsamında yer alan ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kurulan geçici barınma merkezleri, köy tüzel kişiliğine ait içme suyu temini ve dağıtımı amaçlı kullanılan tesisler ile diğer tüketicilere ve tarımsal faaliyetler tüketici grubuna yönelik 100 milyon kilovatsaat olan sübvansiyon sınırı kalan tüketici gruplarına yönelik 15 bin kilovatsaat olarak uygulanacak Ayrıca aynı tebliğde yer alan Kurulca Belirlenen Katsayı’nın (KBK) 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren 1,0938 olarak uygulanmasına devam edilecek.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 00:28 Bakan Şimşek: “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Kamu İhale Kurumu’nun Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşülmeleri çerçevesinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Şimşek, en çok tartışılan konulardan bir tanesinin gelir dağılımı ve enflasyon tahminleri olduğunu belirtti. Son 22 yılda yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının iyileşmesi için önemli adımlar atıldığını kaydeden Şimşek, uygulanan politikalar sayesinde gelir dağılımı göstergelerinde yakın döneme kadar önemli iyileşmeler olduğunu ifade etti. Şimşek, “Mesela en yüksek gelire sahip yüzde 10’luk grubun harcanabilir gelirden aldığı payın en düşük gelire sahip yüzde 10’luk grubun payına oranı yüzde 17,7 iken 2023’de 13,8’e kadar düştü. Son dönemde enflasyon kaynaklı bir miktar bozulma var. Rakamlara önümüzdeki dönemde yansımaya devam edecek” açıklamasında bulundu. Yüksek enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, alım gücünü düşürdüğünü ve büyümenin kapsayıcılığını azalttığını söyleyen Şimşek, programı tasarlarken en önemli hedeflerinin fiyat istikrarı olduğunu kaydetti. “Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek” Enflasyonun düşmesi için gerekli politika çerçevesinin şekillenmesinin ve para politikasının yeniden inşası zaman aldığını aktaran Şimşek, “Bugün geldiğimiz noktada koşullar artık kalıcı bir şekilde dezenflasyona elverişli. Biz bu süreci üç aşamalı olarak planladık. İlk yıl dezenflasyona geçiş dönemiydi yani işte politika inşa süreci. Şu anda biz bir dezenflasyon dönemindeyiz. Son dönem özellikle 2026 ve sonrası istikrar dönemi olacak. Yani artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı bir şekilde enflasyonun kontrol altına aldığı dönemi olacak. Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek. Kalıcı olarak düşük tek haneye düşürmek. Çünkü fiyat istikrarın tanımı da budur” ifadelerine yer verdi. “Enflasyon tahmininde yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” Şimşek, uluslararası kuruluşlarda olduğu gibi kendi tahminlerinde de değişiklikler olduğunu belirterek, Merkez Bankamız yüzde 70 olasılıkla enflasyon şu olacak diyor. Orada bir olasılık durumu söz konusu. Çünkü küresel ve yurt içi konjonktüre ilişkin bir takım varsayımlar yapmak zorundasınız ve bu varsayımlar zamanla da değişebiliyor. Şartlar değişebiliyor. Uluslararası kuruluşlarda tahminlerini örneğin IMF’e yılda en az iki kez ana değişikliğe gidiyor, ara dönemde de değişikliğe gidiyor yani yılda dört kez tahmin değişikliğine gidiyor. Bizde de ilgili kurumlarımız iç ve dış konjonktüre yönelik tüm gelişmeleri titizlikle takip ediyor ve düzenli olarak toplanarak değerlendiriyor. Bakan olarak benim tahmin yapma imkanım yok. Son OVP’de Merkez Bankamız yıl sonu enflasyon tahminini söyledi. Strateji Bütçe Başkanlığı ise başka bir tahmin söyledi. Biz de kurumlarımızın tahminlerimizin ortalamasını aldık. Dolayısıyla biz bu konuda yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” şeklinde konuştu. Kur Korumalı Mevduatın (KKM) TCMB’ye devredilmesine ilişkin konuşan Şimşek, KKM’nin Merkez Bankası’nın para politikası, döviz politikası ve rezerv yönetimiyle ilişkili bir konu olduğunu belirterek, uygulamaya ilişkin usul ve esasların TCMB tarafından belirlenmesi ve yönetilmesinin daha uygun olacağını dile getirdi. “Milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır” Kamu harcamalarına ilişkin kendisine yöneltilen sorulara da yanıt veren Şimşek, “Doğrusu deprem harcamalarına ilişkin zaten bizim bir tasarrufta bulunmamız söz konusu değil. Tamamen ne kadar harcanabiliyorsa harcanıyor. Ortalama dolar kuru üzerinden muhtemelen son iki yılda yaklaşık neredeyse 70 milyar dolar civarında bir kaynak depreme harcanmış olacak. Hiçbir sorunu olmayan bir ülkede dahi siz eğer yani milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır. Dolayısıyla bizim bütçe esnekliğimiz çok yüksek değil. Bunları bilmenizde fayda var. Bütçe harcamalarımızın yüzde 41.6’sı personel ve bu personelin sosyal güvenlikle ilgili prim transferlerine gidiyor. 2025 yılında bütçe açığını azaltacağız ve bunun sayesinde de biz mutlaka Merkez Bankası’nın dezenflasyon sürecini çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz” diye konuştu. “Kamuda muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” Kamuda tasarruf tedbirleri konusunda önemli boyutta harcama disiplini sağladıklarını açıklayan Şimşek, “makro açıdan ne kadar ne kadar tasarruf yaptığımıza bakarsak, 10 yıllık bir dönemi alalım. Faiz dışı harcamalar, deprem de hariç, çünkü depremi de öngöremezsiniz. Faiz de piyasa koşullarında bilinir. Faiz dışı harcamalarda 10 yıllık meclisimizin onayladığı bütçeyle gerçekleşen bütçe arasındaki faiz dışı harcamalardaki yukarı yönü sapma yıllık ortalama yüzde 9,1’di. Biz 2024 yılında bu sapmanın yüzde 0,8’ düşeceğini düşürdük. Bir tasarruf felsefesi olmasaydı sapma yüzde 9,1’den yüzde 0,8’e düşürülebilir miydi? Sapma son 10 yılın ortalaması bağlamında gitseydi, 814 milyar liraya denk gelecekti. Dolayısıyla muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” değerlendirmesinde bulundu. “Kamuda makam aracı olarak TOGG’u veriyoruz” Kamudaki taşıt sayısına ilişkin de konuşan Şimşek, 2023 yılına göre kamuda taşıt sayısı bu sene net olarak 3 bin 848 adet arttığını söyledi. Şimşek, “Artan taşıtların bunun yüzde 90’ı güvenlik, sağlık ve afet yönetimi için edilen taşıtlardır. 2 bin 910 adet yani yüzde 76’sı Emniyet Genel Müdürlüğü Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakıfı’nca hibe edilen taşıtlardır. Yani biz bütçeden bir para ödemedik. Şimdi İçişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğümüz taşıtlarını yenilemesin, taşıtı almasın diyorsanız takdir sizin. 252 tanesi Sağlık Bakanlığı’nın ambulansıdır. Acil müdahale hizmetleri için siz bunu istemiyor musunuz? 151 adeti yine Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na yine asayiş için alınan taşıtlardır. 168 adeti Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na aittir. Makam aracı anlamında yenilenme taleplerinin tamamını mevcudun tasfiyesi kararıyla onay veriyoruz. Makam anlamında Biz TOG’u veriyoruz” şeklinde konuştu. “OECD’de gelişmekte olan ülkelerde 40’lı 50’li yaşlarda emeklilik yok” EYT’nin maliyetini Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sorduklarını ve rakamların SGK’nın hesapladığını belirten Şimşek, “Bu tutarı Hazine Maliye Bakanlığı teknik ekipleri alıyorlar bu tutarı finansman maliyetini ekliyorlar. Çünkü bu öngörülmüş bir şey değil. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız diyor ki ‘2024 yılı için 592,6 milyar lira’. Ama bu finansman maliyetini içermiyor. Biz buna finansman maliyetini hazine olarak hesaplayıp ekliyoruz ve 752 milyar liraya oradan ulaşıyoruz. Burada önemli olan şey şu arkadaşlar. Aktöriyel dengeyi bozan bir uygulama mı? Evet. Şu anda OECD’de 38 tane ülke var. Aralarında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var. Aralarında gelişmekte olan ülkeler var. Ve bu ülkelerin bana bir tanesini gösterin ki 30’lu, 40’lı hatta 50’li yaşlarda emekli olan ülke neredeyse kalmadı. Birçok ülke 65’in üzerine çıktı” dedi. “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Asgari ücrete ilişkin birçok değerlendirmelerin yapıldığını ifade eden Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı ARGE’ye, teknolojik dönüşme, yeşil dönüşme, dijital dönüşme ayırdık” dedi. “Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” En düşük memur maaşında reel artışın son 22 yılda dolar bazında yüzde 238’ten yüzde bin 139 dolara çıktığını söyleyen Şimşek, "En düşük emekli maaşındaki reel artış yüzde 543 ve dolar bazlı artış yüzde 812, yani 40 dolardan 363 dolara. Asgari ücrette reel artış yüzde 212. Dolar bazlı artış yüzde 343. 112 dolardan 494 dolara çıkmış bugün itibariyle. Özetle, çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” diye kaydetti. Vergi harcamalarının 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizen Şimşek, yatırım teşviklerinin 536 milyar lira olduğunu söyledi. Son 22 yılda gelir belgesi tarifesinin en alt dilimini biz yüzde 22’den yüzde 15’e düşürdüklerini dile getiren Şimşek, En üst dilimini yüzde 35’den yüzde 40’a çıkarttıklarını hatırlattı. 2002 yılında dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1 olduğunu aktaran Şimşek, bugün ise oranın yüzde 56,1’e çıktığını söyledi. Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisinin olmadığının altını çizen Şimşek, vergi silme yetkisinin sadece Meclis’e ait olduğunu söyledi. “Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok” Vergi borçlarının silindiği yönünde yapılan eleştirilere de yanıt veren Şimşek, “Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisi yok. Bakanın vergi silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece Yüce Meclisi’ndir. Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok benim. İyi ki yok. Eğer söylediğiniz husus uzlaşma müessesesi kapsamında yanlış olduğu değerlendirilen raporlar kapsamında bir takım düzeltmeler ise o 1963’de getirilmiş. Ben bakan olduktan sonra, 1963’den beri yürürlükte olan bu kanunun aksine, ‘bundan sonra uzlaşmalarda ana parada hiçbir şekilde indirim yapılamaz’ diye kanunu getirdik. Dolayısıyla ben nasıl vergi borcunu asla silmedim. Çünkü ben hiçbir şekilde böyle bir sorumluluk üstlenmem” diye konuştu. Ziraat Bankası eleştirileri yapıldığını da söyleyen Şimşek, “Ben hemen arkadaşlara söyledim, ‘Genel müdürü arayın, söyleyeceği bir şey varsa iletin hızlı bir şekilde.’ Şimdi bankanın tüm şubelerinin tabelaları asla değişmiyor diyor. Sadece deprem bölgesindeki tadilat ihtiyacı olan tadilatları sırasında tabelalar değişiyor. Tadilat ihtiyacı olan ve deprem bölgesinde. ‘Demirören grubu taksitlerini ödüyor ve vadesi geçen borcu yok diyor’. Ben size genel müdürüm bana söylediklerini söylüyorum. Tüm bankaların yaptığı gibi Ziraat Bankası da son 13 yıldır düzenli olarak yılın sonunda bir sonraki yılın hedeflerini tartışmak üzere istişarede bulmak üzere toplanıyor yapılan toplantıda bu bağlamda” ifadelerine yer verdi. Tip-1 diyabet hastaları için ilgili bakanların konuyu ele alacaklarını ifade eden Şimşek, en kısa süre içerisinde imkanlar çerçevesinde bu sorunu çözmeye çalışacaklarını söyledi. Vergi borcunu ödeyenlere ödemeyenlere doğrudan elektronik haciz uygulanıyor şeklindeki değerlendirmelerin söz konusu olmadığını aktaran Şimşek ilgili kişiye haber verilmeden asla doğrudan doğruya e-haciz uygulanmadığını belirtti.
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin: "Hedef 1 milyar dolarlık ticari iş birliği"
08 Kasım 2024 Cuma - 16:27 MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin: "Hedef 1 milyar dolarlık ticari iş birliği" MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, bu yıl 20’incisi düzenlenecek olan MÜSİAD EXPO 2024 Ticaret Fuarı’nda 1 milyar dolarlık ticari hacim oluşmasını beklediklerini söyledi. Bu yıl 20’nci kez kapılarını açacak Uluslararası MÜSİAD EXPO 2024 Ticaret Fuarı için geri sayım başladı. 26-29 Kasım tarihlerinde TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenecek organizasyon için konuşan Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, 88 farklı ülkeden sanayici, yatırımcı ve girişimci iş insanının İstanbul’da bir araya geleceğini vurguladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 26-29 Kasım tarihlerinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde MÜSİAD EXPO 2024 Ticaret Fuarını düzenleyecek. 20’nci kez kapılarını açacak olan MÜSİAD EXPO, bu yıl bir milyar dolarlık ticari iş birliği hacmi hedefliyor. MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, EXPO’nun her geçen fuar dönemi uluslararası özelliğini artırarak ilerlediğini belirterek, özellikle bu yıl resmî olarak Uluslararası fuar unvanı alındığını ifade etti. MÜSİAD EXPO’nun artık Uluslararası MÜSİAD EXPO Karma Ticaret Fuarı olarak anılacağını dile getiren Akçin, yaptığı konuşmasında 24 farklı sektörden 300’den fazla firmanın ve katılımcının ağırlanacağı fuarda; çok çeşitli organizasyonlar, paneller ve ikili iş görüşmeleri düzenleneceğini dile getirdi. Akçin sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah bu dönem fuarımızda İran, Gürcistan, Azerbaycan, Venezuela, Almanya, Hollanda, Avustralya, Malezya, Arnavutluk, Hindistan, Belarus, Çin, KKTC, ABD ve Özbekistan’ın millî katılım sağlayan ülkeler olacak. Bunun yanı sıra 18 bin metrekarelik fuar alanının tümünü kullanacağız. 88 ülkeden gelecek olan 500’ün üzerindeki yabancı alım heyetleri ile fuardaki misafirler B2B görüşmeler gerçekleştirecekler. Ayrıca yurt içi ve yurt dışından da önemli misafirler fuara katılım sağlayacaklar. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere fuarımıza birçok bakanımızın katılımına sahne olacak inşallah. Bunun yanı sıra, yurt dışından diplomatlar, büyükelçiler, başkonsolos ve bakanların da fuarımızı ziyaret etmesini bekliyoruz. Burada bizim için önemli hususlardan biri B2B etkinlikler ile kurulacak olan iş birliği ve ticari hacim. İnşallah bu sene gelecek olana alım heyetleri ve B2B görüşmelerinin sonucunda 1 milyar dolarlık ticari hacim oluşmasını bekliyoruz.” Alım heyetleriyle B2B toplantıları gerçekleşecek Hedef pazarlara yönelik ürün ve hizmet odaklı bir çalışma yürütüldüğünü belirten Başkan Akçin, “Fuar için titiz bir çalışma yürütülüyor. Bu çerçevede nitelikli alım heyetlerinin oluşmasında ürün ve hizmet odaklı bir anlayış sürdürülüyor. Üyelerimizden gelen talepleri de değerlendirerek, farklı ürün ve hizmet kalemlerinde iş insanlarımızı doğrudan muhatapları ile bir araya getireceğiz. MÜSİAD EXPO’da düzenlenecek B2B görüşmelerde de iş bağlantılarını bir adım öteye taşıyarak fuar verimini artıracağız. Türkiye, bölgesel ve küresel ticaretin merkezi konumunda. Ülkemizin stratejik konumu ve barındırdığı potansiyel büyük fırsatlar sunuyor. Aynı zamanda MÜSİAD EXPO’da diplomatik misyon toplantılarına, teşkilat toplantılarına ve networking toplantılarını sürdüreceğiz. Ülkemizin güçlü yarınlarına, üreten Türkiye idealiyle katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi. İnsani ve iktisadi boyutuyla göç MÜSİAD çatısı altında faaliyetlerini sürdüren ve Dünya’da faaliyet gösteren 32 ülkeden STK üyesi bulunan International Business Forum (IBF) geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi MÜSİAD EXPO’nun içerisinde yer alacak. Bu yıl göç temasıyla düzenlenecek olan 28. IBF, İnsani ve İktisadi Boyutuyla Göç başlığıyla göçün şekilleri, niteliği ve doğru yönetimi üzerine konulara değinecek. Şube Başkanı Alçin, foruma değinerek, “Her MÜSİAD EXPO’nun içerisinde International Business Forum (IBF) adıyla bir kongremiz de oluyor. Kurucu Genel Başkanımız Erol Yarar’ın Başkanlığında olan IBF bu sene “göç” temasını ele alacak. MÜSİAD olarak bizlerin de yakında kamuoyuyla paylaşacağımız Göç Raporumuz, bu forumda konuşulacak ve yansıtılacak. 25 Kasım tarihinde düzenleyeceğimiz IBF programımızda önemli konuları ele alacağız” diye konuştu.
MTSO Başkanı Çakır: "ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerekiyor"
08 Kasım 2024 Cuma - 16:27 MTSO Başkanı Çakır: "ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerekiyor" Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, ekonomi ve çevre sorunlarına daha köklü çözümler üretilmesi için Akdeniz kentlerinin birlikte hareket edip ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerektiğini söyledi. Akdeniz’de kıyısı buluna 23 ülke ve 300’ün üstünde ticaret ve sanayi odasının oluşturduğu uluslararası bir oluşum olan Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (ASCAME) referans etkinliği haline gelen Meda Week İş Forumu, İspanya’nın Barselona kentinde düzenlendi. Barselona Ticaret ve Sanayi Odası ile ASCAME’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve ASCAME ICT Komisyonu Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın yanı sıra Akdeniz kentlerinin ticaret ve sanayi odaları, iş STK’ları, özel sektör ve ülkelerin kamu temsilcileri ile Akdeniz havzası limanlarının, serbest bölge ve yerel yönetimlerinin temsilcileri katıldı. Akdeniz kentlerinin ticaret ve sanayi odalarının işbirliğini artırmayı ve Akdeniz ekonomisinin gelişimini hedefleyen etkinlik, ikili görüşmelerin de yapıldığı özel networking toplantılarıyla iki gün sürdü. Meda Week İş Forumu’nda güncel ekonomik ve siyasal durum tespiti yapılmasının ardından, toplantılar Akdeniz Dijital Forumu ile Akdeniz ülkelerinin ve kentlerinin başta yapay zeka olmak üzere dijital dünyaya entegrasyonu, Akdeniz kentleriyle Afrika iş birliği fırsatları, yenilikçi kentler, Akdeniz turizmini yeniden düşünmek, ekonomi-spor ve sanat gibi temel oturum konularıyla devam etti. "Akdeniz havzasında yapılacak iş birlikleri çok önemli" MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Çakır, ASCAME ICT Komisyonu Başkanı olarak katıldığı Meda Week İş Forumu hakkında yaptığı açıklamada, ASCAME’nin dev bir ağ olduğunu ifade etti. Mersin iş dünyası olarak bu büyük uluslararası ağa katkı verdiklerinin ve Akdeniz’de yeni işbirliklerinin, barışın ve huzurun oluşmasına katkı sağladıklarını vurgulayan Çakır, bu katkının takdir edildiğini dile getirdi. Ekonomi ve çevre sorunlarına daha köklü çözümler üretilmesi için Akdeniz kentlerinin birlikte hareket edip ASCAME liderliğinde Akdeniz’in birlikte planlanması gerektiğini belirten Çakır, ASCAME’nin Mersin için önemine dikkat çekerek, "Akdeniz, üç kıtayı birleştiren bir deniz ve bu havzada yapılacak iş birlikleri çok önemli. Türkiye de Akdeniz’in en önemli ülkelerinden biri. Mersin olarak en büyük liman kentlerindeniz. ASCAME aracılığıyla 300 ticaret ve sanayi odasıyla iletişim kurabilme imkanını buluyoruz. Sadece bu toplantıyla İspanya’nın limon başkenti Murcia ile görüşmelere başladık. Mısır ve Fas’ı da dahil ederek narenciye konusunda ortak hareket etme imkanlarını konuştuk" dedi. "Mersin’i dünyaya bağlamaya devam edeceğiz" Akdeniz Havzası’nın ekonomisinin KOBİ’lere dayandığını belirten Çakır, şöyle devam etti: "Bu anlamda ASCAME ile küresel iklim değişimine uyumdan, sektörlerin dijitalleşmesine, tarımdan, lojistikten, turizm ve sanayiye kadar birçok konuda AB fonlarından da yararlanarak ortak projeler geliştirme ekiplerinin içindeyiz. Mersin, ASCAME’de bir izleyici ve katılımcı konumunda değil, tam aksine komisyon başkanlıkları yapan, karar masalarında önerileri dinlenen bir oda haline gelmiştir. MTSO olarak amacımız, birincil anlamda ekonomik katkılar sağlamak olsa da, bunun yanı sıra ASCAME’nin gücünü etkin kullanarak kentimizin limanından serbest bölgesine, üniversitelerinden teknoparklarına, OSB’lerinden yenilik merkezlerine, yerel yönetimlerinden kültür sanat kurumlarına kadar 22 ülkedeki eş değer kurumlarla kendi kurumlarımıza köprü olmak ve bütünsel anlamda kentimize katkı sunmaktır. MTSO olarak Mersin iş dünyasını ve Mersin’i dünyaya bağlamaya, köprüler kurmaya devam edeceğiz."
Özdemir “Sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz”
08 Kasım 2024 Cuma - 16:25 Özdemir “Sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz” Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Kasım ayı meclis toplantısı yapıldı. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Kasım ayı olağan Meclis toplantısı, Meclis Başkanı Osman Yıldırım başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, yönetim kurulu ve meclis üyeleri katıldı. STSO Kasım ayı toplantısının ana gündem maddeleri arasında Demirağ Organize Sanayi Bölgesi, 6. Bölge Teşvikleri, Ankara Sanayi Odası ile yapılan müşterek toplantılar, kadın istihdamı, ticaret ve yatırım ilişkileri ve Sivas Teknoloji Merkezi gibi stratejik konular yer aldı. Ayrıca, Başkan Zeki Özdemir’in önerisiyle Hamidiye Millet Bahçesinde fuarlarında yapılabileceği çok amaçlı etkinlik alanının oluşturulması, STSO eliyle köy okulunda kütüphane oluşturulması ve İzmir, Antalya ve yurtdışı uçak seferleri gibi bölgesel kalkınmaya yönelik konular ele alındı. “Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz” Yönetim kurulunun Ekim ayı faaliyetlerine dair bilgi veren STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile Ankara’da gerçekleştirdikleri görüşmeye değindi. Görüşmede, sanayi, ticaret, turizm ve eğitim gibi Sivas’ı ilgilendiren birçok konuları ele aldıklarını belirten Özdemir, Demirağ OSB’nin teşvik süresinin uzatılması talebinde bulunduklarını vurgulayarak, "Sivas Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Sivas’ımızın ve ülkemizin gelişimi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Başkan Özdemir’in konuşmasının ardından, toplantının dilek ve temenniler bölümünde söz alan meclis üyeleri sektör ve gündeme dair görüşlerini paylaştı.
Başkan Mandalinci, Dünya Seyahat Fuarı’na katıldı
08 Kasım 2024 Cuma - 16:14 Başkan Mandalinci, Dünya Seyahat Fuarı’na katıldı Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, dünya seyahat ve turizm endüstrisinin en önemli etkinliklerinden biri olan Dünya Seyahat Fuarı’na (World Travel Market) katıldı. 5-7 Kasım tarihleri arasında İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleşen Dünya Seyahat Fuarı’na bölgenin uluslararası alanda tanınırlığını artırmak ve turizmde yeni fırsatlar için amacıyla Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci başta olmak üzere Muğla bölgesi ilçe belediye başkanları ile turizm temsilcileri de katıldı. Turizm profesyonellerini bir araya getiren ve bu yıl 45.si düzenlenen fuarda, Muğla bölgesinin eşsiz doğal güzellikleri, kültürel mirası ve turizm imkanları tanıtıldı. Muğla’nın on üç ilçesini tek stantta toplayan Muğla standı içinde yer alan Bodrum standı ise katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın öncülüğünde bölgenin uluslararası bağlantılarını güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma yolunda yeni fırsatlar için amacıyla önemli temaslar kuruldu. Görüşmelerde Muğla heyeti, Türkiye’nin Birleşik Krallık Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, TÜSİAD Londra Ağı Başkanı Dr. Hasan Turunç, Cumhuriyet Halk Partisi İngiltere Birliği Başkanı Mehmet Şar ve Londra’da yaşayan vatandaşlarla bir araya geldi. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Dünya Seyahat Fuarı ve Londra’da yapılan görüşmeler ile ilgili şunları söyledi: “Dünyanın en önemli etkinlikleri arasında yer alan Dünya Seyahat Fuarı, bizlere eşsiz bir deneyim sundu. Fuar sayesinde bölgemizin doğal güzelliklerini, tarihini ve turizm potansiyelini dünyaya anlatma fırsatı bulduk. Londra’da gerçekleştirdiğimiz temaslar sırasında turizm, çevre dostu enerji çözümleri ve ikili ticari ilişkiler üzerine kapsamlı görüşmeler yaptık. Gelecek projelerimiz ve ortak hedeflerimiz üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Yerel yönetimler olarak bizler, Bodrum’un dünya turizmindeki hak ettiği yere ulaşması için çalışacak; kentimizin uluslararası ilişkilerini ve tanınırlığını güçlendirmek için önemli adımlar atmaya devam edeceğiz”
BAKA desteği ile girişimcilik ekosistemine yön verecek mentörler yetişiyor
08 Kasım 2024 Cuma - 16:11 BAKA desteği ile girişimcilik ekosistemine yön verecek mentörler yetişiyor Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından girişimcilik ekosistemine katkı sağlamak amacıyla başlatılan “BATECH Mentörlük” eğitimi başarıyla tamamlandı. İş insanları ve sektör uzmanlarından oluşan mentör adaylarına yönelik olarak gerçekleştirilen program, Antalya’da Antalya OSB Eğitim Salonunda Mentor-Eğitmen Nuri Murat Avcı’nın liderliğinde düzenlendi. Katılımcılar, bu eğitim sonucunda Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) onaylı sertifikalarla mentörlük yetkinliklerini belgelendirecek. BATECH platformu, Batı Akdeniz’deki girişimcilik ekosistemini destekleyerek yenilikçi fikirleri teşvik etmeyi ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlıyor. BAKA’nın girişimcilik kültürünü geliştirme yolunda yürüttüğü Girişimciliğin Geliştirilmesi Sonuç Odaklı Programı kapsamında gerçekleşen bu eğitim, TR61 Bölgesi için girişimcilik ekosistemine katkı sunacak mentörlerin yetiştirilmesini hedefliyor. Eğitime dair düşüncelerini aktaran Mentör-Eğitmen Nuri Murat Avcı; “Mentör adaylarımıza, girişimcilerle birlikte çıkacakları yolculukta, bir ekosistem paydaşı olarak nasıl katkı sağlayabilecekleri üzerine kapsamlı bir eğitim sunduk. Eğitimde, girişimcilerin iş modellerini nasıl geliştirecekleri, uluslararası arenaya açılmaları için neler yapmaları gerektiği gibi konulara da yoğunlaştık. Katılımcıların, bu yetkinliklerle bölgedeki girişimciliği geliştirme yolunda önemli roller üstleneceklerine inanıyorum.” ifadelerini kullandı. BATECH Platformu Temsilcisi Selin Şen ise; “BATECH olarak, Batı Akdeniz Bölgesi’nde girişimciliği güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için birçok projeye imza atıyoruz. Bu mentörlük eğitimleri, girişimcilik ekosisteminin temel taşlarından biri olan mentör sayısını artırmaya ve daha fazla girişimciye destek sunmaya yönelik önemli bir adım. Bölgedeki iş insanları ve sektör uzmanlarının katkısıyla, ekosistemimizi daha da dinamik hale getirmeyi hedefliyoruz” sözlerini aktardı. Mentör Adayı Mert Efe SEVİM; “Bu mentörlük eğitimi, dijital dönüşüm danışmanlığı kariyerime beklenmedik bir boyut kattı. Nuri Murat Avcı’nın rehberliğinde, mentörlük sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda ilham verme sanatı olduğunu keşfettim. Eğitim, teorik bilgiyi pratiğe dökme fırsatı sunarak, girişimcilik ekosisteminde aktif rol alma vizyonumu şekillendirdi. Şimdi anlıyorum ki, gerçek değişim, kendi deneyimlerimizi başkalarının potansiyelini açığa çıkarmak için kullanmakla başlıyor. Bu eğitim, Antalya’dan başlayarak tüm Türkiye’de dijital dönüşüm ve girişimcilik alanlarında kalıcı bir etki oluşturma yolculuğumun başlangıç noktası oldu” dedi. BATECH, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın liderliğinde, girişimcilik ve inovasyon ekosistemini güçlendirme yolunda bölgedeki iş insanları, sektör uzmanları ve girişimcileri bir araya getirerek büyümeyi ve iş birliğini teşvik ediyor. Mentörlük eğitimlerinin ardından platform, fon desteği, globalleşme programları, hızlandırma etkinlikleri ve kurumsal gelişim eğitimleri gibi birçok alanda girişimcileri destekleyerek bölgesel kalkınma hedeflerine katkı sağlamaya devam edecek.
Başkan Matlı: "Asırlık geçmişimizin ışığında, Türkiye ve Bursa için değer katmaya devam edeceğiz"
08 Kasım 2024 Cuma - 16:01 Başkan Matlı: "Asırlık geçmişimizin ışığında, Türkiye ve Bursa için değer katmaya devam edeceğiz" Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, “Bir asırlık geçmişimizin ışığında, Türkiye ve Bursa için değer katmaya devam edeceğiz” dedi. Bursa Zahire Borsası olarak başladığı hizmet yolculuğunda sayısız başarıya imza atan, kent ve ülke ekonomisine çok önemli katkılarda bulunan Bursa Ticaret Borsası, ’Asırlık Çınar’ unvanıyla taçlandırdığı 100. yılını unutulmaz bir geceyle kutladı. Bursa Ticaret Borsası Meclis Kâtip Üyesi ve TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Sabriye Şen, Borsa’nın 100 yıllık tarihindeki değerlerine vurgu yaptı. Bursa’nın tarih boyunca ticaretin ve üretimin merkezi olduğunu kaydeden Şen, “Bursa Ticaret Borsası da bu zengin mirasa sahip, Bursa’nın kalbinde, ticaretin düzenlenmesi ve geliştirilmesi için önemli bir rol oynamıştır. Geride bıraktığımız bu yüzyıl boyunca, ticaret ve ekonomi, dinamik bir dünyada şekillenmiş, gelişmiş, evrilmiştir. Önümüzdeki 100 yıl, bu değişim ve dönüşümün çok daha büyük ve hızlı yaşanacağının habercisidir. Biz de Bursa Ticaret Borsası olarak, bu hızlı dönüşüm sürecinde üyelerimizin başarıya ulaşmaları için gerekli kaynakları, vizyonu ve desteği sağlamayı en büyük sorumluluğumuz olarak görüyoruz” dedi. Bursa TB’nin bir asırlık güçlü tarihine ve modern ticaretin gerekliliklerine uyum sağlama misyonuna dikkat çeken Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı ise, “Bir asır önce Bursa ve Türkiye’nin geleceğine yön vermek üzere temelleri atılan Borsamız, bugün güçlü geçmişi, örnek projeleri ve yenilikçi çalışmalarıyla yalnızca şehrimize değil, ülkemize de değer katmaya devam etmektedir. Bugünkü başarılarımız yalnızca geçmişimizin bir ürünü değil, aynı zamanda geleceğe dair güçlü bir vizyonun yansımasıdır. 2013 yılından bu yana, üye sayımızı yaklaşık yüzde 200 oranında arttırarak, bugün bin 250 üyeye yükselttik. Yine bu dönemde işlem hacmimizi, değerli üyelerimizin gücüyle, 1 milyar liradan 40 milyar lirayı aşan bir seviyeye ulaştırarak, ülkemizde ticaret borsaları arasında ilk sıralarda yer alma başarısını gösterdik” ifadelerini kullandı. Bursa’nın büyük bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Başkan Özer Matlı, kentin ekonomisine otomotiv sektöründen sonra en büyük katkıyı sağlayan sektörün gıda olduğunu belirtti. Matlı, “Son 10 yılda Bursa’daki gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların şehir ekonomisine katkısı 6,5 milyar liradan 116 milyar liraya çıkarak yüzde bin 679 oranında artış göstermiştir. Bu gelişmeler, Bursa’nın ekonomik gücünü ve Bursa Ticaret Borsası’nın sektördeki büyüme rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Şehrimizin ve üyelerimizin gıda alanındaki en önemli ihtiyaçlarından biri olarak gördüğümüz Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projemiz ile şehir içinde sıkışan firmalarımıza genişleme ve büyüme imkânı sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Milletvekilimiz Mustafa Varank’ın projeyi hızlandırmamız yönündeki çağrısıyla, Valimizin başkanlığında yürüteceğimiz bu proje ile Bursa’nın tarım ve gıda sektöründeki potansiyelini daha da ileriye taşımaya kararlıyız” dedi. Bursa Ticaret Borsası’nın dijitalleşme ve sürdürülebilir ticaret alanındaki katkılarından bahseden Başkan Özer Matlı, yeni yüzyılda Bursa TB’yi daha dijital, çevik ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürme hedeflerine vurgu yaparak “Küresel ticaretin hızla değiştiği bu dönemde, üyelerimize dijital platformlarla yeni ticaret fırsatları sunmak, tarımda teknoloji odaklı projelerle sürdürülebilirliği güçlendirmek en büyük önceliklerimiz arasında” ifadelerini kullandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz da, bir asrı geride bırakan Bursa Ticaret Borsası’nın hem Bursa hem de Türkiye ekonomisi için büyük bir başarı hikayesi olduğunu söyledi. Bursa TB’nin kurulduğu günden bu yana üreticiden tüketiciye uzanan süreçte önemli bir aktör olduğunu dile getiren Yavuz, “Yüzyıl boyunca sadece Bursa’nın değil, ülkemizin tarım ve hayvancılık sektörünün büyümesine, gelişmesine ve çeşitlenmesine öncülük eden, örnek projelere imza atan Bursa Ticaret Borsası, bugün temsil ettiği birikimi Bursa’nın zengin kültür mirası ile harmanlayarak güçlü bir ticaret vizyonunu gözler önüne sermektedir” dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, 100. yılını kutlayan Bursa Ticaret Borsası ile birlikte, kentin tarım ve ticaret potansiyelini daha ileri taşımak için önemli iş birliklerine imza attıklarını kaydetti. Saldız, “Borsamızın proje okulu olan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde tarım ve hayvancılığın gelişmesi adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak her daim Borsamızın yanında olacağımıza söz veriyoruz. Bu köklü kurumun 100. yılını kutluyor, birlikte nice başarılı projelere imza atmayı temenni ediyorum” diye konuştu. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Bursa Ticaret Borsası’nın 100 yıldan bu yana Bursa’nın tarım ve ticaretine büyük katkılar sağladığını dile getirdi. Bursa TB’nin bugün 1245 üyesiyle Türkiye’nin en köklü ticaret borsalarından biri olduğunu vurgulayan Gürcan, “Borsamızın bir özelliği de 12 ülkeden 38 ticaret borsasını bir araya getiren Avrupa Ticaret Borsaları Birliğinin üyesi olmasıdır. Bu da bizim için ayrıca bir gurur kaynağıdır. Yine aynı şekilde canlı hayvan, zeytin, zeytinyağı, koza ve ipekbaşta olmak üzere çeşitli gıda maddelerinin kotasyonuna tabi olduğu Bursa Ticaret Borsası’nın tescil işlem hacmi 2023 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 89 artışla 32,7 milyar liraya ulaşmıştır” şeklinde konuştu. AK Parti Bursa Milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ise, ticaret borsalarının Türkiye’nin 22 yılda kat ettiği kalkınma ve demokrasi yolculuğunda adeta lokomotif görevi üstlendiğini dile getirdi. Bursa Ticaret Borsası’nın sahip olduğu deneyim, hayata geçirdiği projeler, Bursa’ya ve Türkiye’ye kazandırdığı çalışmalar ile gurur duyulan bir kurum olduğunu söyleyen Varank, “Gerçekten Bursa ekonomisi için, üreticisi için ve buradaki iş insanları için büyük bir gayret ortaya koyan Bursa Ticaret Borsası’nın bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar ve ülkemize kazandırdıkları için müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum. Eğer Bursa’da bir başarı hikayesi yazacaksak bunu hep birlikte yazacağız. Bu vesileyle Bursa Ticaret Borsası’nın 100. yılını kutluyorum” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından protokol üyelerine teşekkür plaketi takdim edildi. Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı ve protokol üyeleri daha sonra 100. yıl pastasını kesti. Program Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali Kırali tarafından gerçekleştirilen “Yeni Yüzyılda Ürün Borsacılığı: TÜRİB” başlıklı sunum ile devam eden program “Kozadan Kanatlananlar: Ticaretin Dönüştürücü Güçleri” ödül töreni ile son buldu. Geceye Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Bursa İl Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu, Bursa İl Jandarma Komutan Yardımcısı Kıdemli Albay Ekrem Doğan, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursaspor Başkanı Enes Çelik, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdürü Ali Kırali ile ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkan ve yardımcıları, oda borsa başkanları, siyasi partilerin il başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile Meslek Komitesi üyeleri, kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Borsa üyeleri, Bursa iş dünyası ve çok sayıda davetli katıldı.
GTO başkanlarından 10 Kasım mesajı
08 Kasım 2024 Cuma - 15:58 GTO başkanlarından 10 Kasım mesajı Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım ve Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Yayımladıkları mesajda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda ilerlemenin Türk milleti olarak sorumluluklarının en net ifadesi olduğunu belirten GTO Başkanları, “ Gaziantep Ticaret Odası olarak, ekonomide, bilimde, sanatta ve hayatın her alanında Atatürk’ün ideallerini yaşatmaya ant içiyoruz” dedi. Aramızdan ayrılışının 86’ncı yıl dönümünde Cumhuriyetimizin Kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgi, saygı ve özlemle andıklarını belirten GTO Başkanları, “Ulusumuzun büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk umutların tükendiği, çıkmaz ve karanlık bir yola girildiği anda Türk milletinin adeta küllerinden doğuşuna önderlik ederek bağımsızlık ateşini yakmıştır. Askeri dehası ve destansı zaferlerinin yanı sıra 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirdiği inkılaplar, sosyal ve ekonomik reformlarla seviye atlatmış, parlak bir geleceği bizlere emanet etmiştir. Ata’mızın emanetini daha yükseklere çıkarmak, daha ileriye taşımak bizlerin en önemli sorumluluğu. Her bir Türk evladı bu bilinç ve anlayışla yaşamalı, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için aklıyla alın teriyle bu ülkeye hizmet etmeli. Yokluğun ve zorluğun ne anlama geldiğini çok iyi bilen tüm Gaziantepliler de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu bilinçle hareket edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle GTO ailesi olarak aramızdan ayrılışının 86’ıncı yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet ve şükranla anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Kul: “Terme, doğa sporlarının merkezi olacak”
08 Kasım 2024 Cuma - 15:19 Kul: “Terme, doğa sporlarının merkezi olacak” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme İlçe Belediyesi, Samsun’da açılan Karavan Fuarı’nda ilçenin doğal güzellikleri ile yapılması planlanan doğa sporları projelerini tanıttı. Belediye Başkanı Şenol Kul, "Terme’nin eşsiz doğası, doğa sporları tutkunları için bir cazibe merkezi olacak" dedi. Terme Belediyesi, ilçeyi doğa sporlarının merkezi haline getirme hedefiyle çalışmalarına devam ediyor. TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Karavan Fuarı’nda açılan Terme Belediyesi standında, ziyaretçilere ilçede yapılması planlanan doğa sporlarına ilişkin tanıtım yapıldı. Terme’nin doğal güzelliklerini ve doğa sporlarına elverişli alanlarını tanıtmak amacıyla açılan standa ilçede yakın zamanda hayata geçirilmesi düşünülen; kano, ATV safari, atlı safari, kitesurf, scuba diving, paintball ve orienteering sporlarının tanıtımları yapıldı. Fuarda aynı zamanda ilçede yakın zamanda hayata geçecek olan Terme Karavan kampı ve ilçenin diğer kamp alanları tanıtıldı. “Doğanın kalbinde cennetten bir köşe” Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, fuar açılışının ardından belediye standını ve fuar alanını gezerek doğa sporlarına ilgi duyan katılımcılarla bir araya geldi. Başkan Kul, Terme’nin doğa sporları merkezi olma hedefi doğrultusunda çalışmaların süreceğini belirterek, "Terme, mavi ile yeşili bir arada bulunduran doğası ile her türlü güzelliğini bünyesinde barındıran eşsiz bir ilçe. Fuardaki sloganımız; “Doğanın Kalbinde Cennetten Bir Köşe.” Bu zenginliklerimizle doğa sporları için büyük bir potansiyele sahibiz. Amacımız, bu potansiyeli değerlendirmek ve Terme’yi doğa sporlarının vazgeçilmez bir merkezi haline getirmek. İlçemizde yapılmasını planladığımız ATV safari, atlı safari, scuba diving, paintball, orienteering ve kitesurf, projelerimiz ile Terme, doğa sporlarının merkezi olacak" diye konuştu. Başkan Kul, açıklamasını şöyle tamamladı: "Doğaya saygı ve sürdürülebilir turizm anlayışı ile Terme’yi doğa sporlarının başkenti yapma hedefimiz için tüm ekiplerimizle birlikte kararlılıkla çalışıyoruz. Gelecek yıllarda Terme’yi doğa sporları tutkunları için vazgeçilmez bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz.”
TCMB Başkanı Karahan: “Asgari ücret tespitinde taraf değiliz”
08 Kasım 2024 Cuma - 14:54 TCMB Başkanı Karahan: “Asgari ücret tespitinde taraf değiliz” Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, asgari ücrete ilişkin, “Biz karar verici değiliz. Bir kurul var, burada kurul toplanıyor ve bunun süreçleri var. Süreçler işliyor, çeşitli kısımlar dinleniyor ve bir karar veriliyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayriresmi herhangi bir tavsiyede bulunmuyoruz” dedi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen 2024’ün Dördüncü Çeyrek Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısı sonrası TCMB Başkan Yardımcıları Osman Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile birlikte basın mensupları ve ekonomistlerin sorularını cevapladı. Karahan, bir gazetecinin asgari ücrete enflasyon oranında düzeltme yapılmasına dair sorusu üzerine asgari ücret konusunda TCMB’nin kesin bir yargısı veya önerisinin bulunmadığını belirterek, “Biz karar verici değiliz. Bir kurul var, burada kurul toplanıyor ve bunun süreçleri var. Süreçler işliyor, çeşitli kısımlar dinleniyor ve bir karar veriliyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayriresmi herhangi bir tavsiyede bulunmuyoruz. Bununla birlikte tabii ki raporumuzda bir enflasyon tahmini vermek durumundayız. Dolayısıyla ücret gelişmeleri dahil çeşitli varsayımlar yapmamız gerekiyor. Buradaki varsayımlarımızı yaparken de yetkili mercilerin yaptıkları açıklamalar üzerinde farklı senaryolar oluşturuyoruz. Fakat genel olarak yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Ücretlerin erimesine sebep olan şey enflasyonun yüksek olması. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak” açıklamasında bulundu. “Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var” Osman Cevdet Akçay ise asgari ücret konusunda tavsiye mercii olmadıklarını belirterek, “Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin ne olduğu, bunun enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var. Asgari ücret artışının iktisadi faaliyetin nispeten zayıfladığı bir dönemde yapılmasının geçişkenliği azaltacağı da aşikar olmak durumunda. Sadece faaliyetin yükseldiği bir dönemde yaptığınız asgari ücret artışının ücretler ve enflasyona gecişkenliği daha yüksek olacak. Ama döngünün yavaşlama döneminde yapıyorsanız bunun etkisi daha az olacak. Böyle bir şansımız var. Dolayısıyla bu dönem önemli bir dönem” ifadelerini kullandı. “Diğer ücretlerdeki artışlar asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak" Akçay, ücret dağılımına da dikkati çekerek, “Ücret dağılımına baktığınızda asgari ücrette düşük vasıflı çalışanların ücretlerinin dağılımda zarar görmemesi için yine burada yapılacak artışın aslında böyle bir şey oluşturmayacağını söylemek lazım. Bundan kastım diğer ücretlerde yapılacak olan artış oranları, iktisadi faaliyetin böyle bir döngüsünde asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak. Bir de bizim aslında birazcık baktığımız bütçelemeler şu anda bu rakamların düşük düzeylerde gezdiğini bize söylüyor ki bu olumlu bir şey enflasyon açısından” diye konuştu. “Ücret artışlarında illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmeliyiz” Bir noktada illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmek zorunda olduklarını vurgulayan Akçay, “Geriye dönük endekslemeler sürekli aslında kendi kendini oluşturan bir süreç doğuruyor. Bir noktada ileriye dönük endeksleme hem kamuda hem özel sektörde devreye girmek zorunda. Ben yine bu konjonktürün bunun için uygun bir dönem olduğu kanaatindeyim. Bunu bu dönemde başlatabilirsek hem asgari ücrette düşük vasıflı çalışan ücretlerinin dağılımında hit yemediği, darbe yemediği bir dönem olma şansı var. Bu hem de ileriye dönük endekslemenin devreye girmesi için uygun bir zaman. Karar alıcılar başlatabilirse iyi olabileceği kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.
Türk fintek sektörü, Singapur’daki fuarda yoğun ilgi gördü
08 Kasım 2024 Cuma - 14:39 Türk fintek sektörü, Singapur’daki fuarda yoğun ilgi gördü Singapur’da düzenlenen Fintech Festivali’nde Türkiye, milli katılım ile temsil edildi. Fuar sona ererken fintech şirketlerinin bulunduğu Türkiye pavilyonu ise yoğun ilgiyle karşılandı. Bu yıl Fintech Festivali, 150 ülkeden katılımcıyı ağırlarken 70 bini aşkın ziyaretçinin akınına uğradı. Organizasyonda, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) iş birliğiyle açılan Türkiye Pavilyonu ziyaretçi akınına uğrarken, pavilyonda bulunan 11 Türk markası ilgi odağı oldu. Türkiye’nin önde gelen finansal teknoloji şirketlerinin katılım gösterdiği festivalde teknoloji ağırlıklı finansal ödeme ürünleriyle ön plana çıkan İninal standı da yoğun ilgi gördü. ’’İninal’in vizyonunu tüm dünyaya anlattık’’ Milli katılımın olduğu festivalde, Türkiye’nin fintech alanındaki kuvvetli altyapısını ve İninal’in küresel vizyonunu tüm dünyaya anlattıklarını ifade eden İninal Yönetim Kurulu Üyesi Yeliz Tuğçe Balcı, ’’Dünyanın en büyük finansal teknolojiler festivalini verimli bir şekilde tamamladık. Güneydoğu Asya ve Pasifik bölgesinde faaliyet gösteren birçok şirket temsilcisiyle görüşmemiz oldu. Türkiye pavilyonu her zamanki gibi yoğun ilgi gördü. Bu organizasyonda bizleri yalnız bırakmayan başta Ticaret Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanlığımız olmak üzere, desteklerini eksik etmeyen Singapur Büyükelçimiz Mehmet Burçin Gönenli’ye, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Necip Fazıl Kaymak ve TÖDEB Başkanı Ufuk Bilgetekin’e teşekkürlerimi iletiyorum. Ülkemizin güçlü fintek ekosistemini ve İninal’in vizyonunu böyle büyük organizasyonlarda anlatmayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Başta Asya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden önde gelen uzmanları, finansal kurum temsilcilerini, teknoloji girişimcilerini ve yatırımcıları buluşturan Singapur Fintech Festivali üç günde 70 bin ziyaretçinin akınına uğradı.