ASAYİŞ - 15 Kasım 2024 Cuma 09:44

Cep telefonlarını ’kablo’ diye yurda sokarken yakalandılar

A
A
A
Cep telefonlarını ’kablo’ diye yurda sokarken yakalandılar

İstanbul Havalimanı’nda yurda kaçak yolla sokulmak istenilen 15 bin 485 cep telefonu ele geçirildi. Olayla ilgili başta yer hizmetleri görevlileri olmak üzere çok sayıda kişi gözaltına alınırken cep telefonlarına gümrük kontrolü yapılmış kablo kolileri etiketleriyle değiştirilip muayene izlenimi verildiği tespit edildi.

Ticaret Bakanlığı’na bağlı İstanbul Havalimanı Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri yürütülen risk analizi ve istihbarat çalışmaları kapsamında kargo terminalinde bir firmayı takibe aldı. Yapılan takipte firma gönderisinin görevli memurlarca fiziki kontrolünün tamamlandığı ancak vergi ödenmediği için beyanname kapanış statüsüne geçemediği bu nedenle de işlemlerin beklemeye alındığı tespit edildi. Daha sonra firmanın işlemleri tamamlayarak beyannamenin “kapanmış” statüsüne geçtiği ve yurda girişe hazır hale geldiği görüldü. Yapılan detaylı incelemede söz konusu eşyanın istiflenmesinde kullanılan kırmızı renkli etiketlerin iki eşya üzerinde birbiriyle değiştirildiği ayrıca eşyadan birinin gümrük kontrolü yapıldığını gösteren “customs control” ibareli koli bandı ile bantlandığı ve böylece muayene edildiği izlenimi verildiği tespit edildi. Gümrük muayene bölgesine getirilen kargoda yapılan aramada, 15 bin 485 adet kutusuz, kablosuz ve bataryasız cep telefonu, 15 rulo halinde 50,8 kilo etiket ve 600 gram telefon aksam parçası ve palet içerisinde içerisinde brüt 790 kilo USB kablo ele geçirildi. Ürünlerin piyasa değerinin 48 milyon TL olduğu öğrenildi.

Cep telefonlarını ’kablo’ diye yurda sokarken yakalandılar

Ekipler yapılan geniş çaplı çalışma sonucu başta yer hizmetleri görevlileri olmak üzere çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Soruşturmanın Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca devam ettiği öğrenildi.

Tuncer Cengiz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ 28 şubat mağdurlarının tek isteği bir zarar tespit komisyonunun kurulması Adaleti Savunanlar Derneği ve 28 Şubat Gönüllüleri Platformu Elazığ İl Temsilcisi ve 28 Şubat sürecinde Batman İl Jandarma Alay Komutanlığında jandarma astsubay olarak görev yapan Tayfun Mirzabey, o dönem ve sonrasında yaşadıklarını, darbe mağdurlarının hak arayışlarını ve taleplerini dile getirdi. Adaleti Savunanlar Derneği ile 28 Şubat Gönüllüleri Platformu Elazığ İl Temsilcisi ve 28 Şubat sürecinde Batman İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda jandarma astsubay olarak görev yapan Tayfun Mirzabey, o dönem ve sonrasında yaşadıklarını, darbe mağdurlarının hak arayışlarını ve taleplerini dile getirdi. Yüksek Askeri Şura kararıyla, 28 Mayıs 1997 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinden namaz kılması ve eşinin başörtülü olması sebebiyle disiplinsizlik suçlamasıyla ilişiğinin kesilmesine, Yüksek Askeri Şura kararlarının yargıya kapalı olması nedeniyle adli makamlara başvuru hakkı olmadığına, dikkat çeken Mirzabey, şura mağdurları için 2011 tarihinde çıkarılan 6191 sayılı kanun ile Elazığ İl Sağlık Müdürlüğünde araştırmacı kadrosu ile tekrar işbaşı yaptı. Mirzabey, 28 şubat mağdurlarının en temel isteklerinin bir zarar tespit komisyonu kurulması ve 44 mağdur grubun buraya başvurması olduğunu kaydetti. 28 Şubat mağduru Mirzabey açıklamasının devamında, ’’6191 sayılı kanun çıktığı zaman 3 bin kişi başvurumuzu yaptık. Bin 500 kişinin başvurusu kabul edildi çünkü biz şura mağdurlarıyız. TSK dışında kamu kurumlarına dağıttılar. Ben İl Sağlık Müdürlüğünde sivil olarak görev yapıyorum. Araştırmacı kadrosunu bizlere de verdiler. Tüm geri dönen subay ve astsubaylara emsallerinin maaşı ile sivil kurumlarda iş başı imkanı verildi. Allah, devletimize zeval vermesin. Bunlar mühim şeyler. İş başı yapamayan bin 500 subay ve astsubay halen daha 1980 ve 1997’den beri bir kamu kurumuna girmek için çalışıyorlar ve biz sesimizi duyuramıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Adana Kızını öldüren babaya iyi halden müebbet hapis cezası verildi Adana’da, kendisinden uyuşturucu parası istediğini iddia ettiği kızı Dilan Özdemir’i (19) bıçaklayarak öldürdüğü öne sürülen Turhan Özdemir (54) önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi, duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezası müebbet hapse çevrildi. Merkez Yüreğir ilçesi Anadolu Mahallesi’nde 26 Şubat’ta Turhan Özdemir, uyuşturucu kullandığı iddia edilen kızı Dilan Özdemir ile ara sokakta karşılaştı. Baba-kız arasında uyuşturucu parası yüzünden tartışma çıktı. Kavgaya dönen tartışmada baba Turhan Özdemir, kızını bıçakla yaraladı. Yüreğir Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Dilan Özdemir tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak öldü. Yakalanarak tutuklanan Turhan Özdemir hakkında “Kızını öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle Adana 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya sanık Turhan Özdemir ile avukatı katıldı. Sanık Turhan Özdemir, son savunmasında eski savunmalarını tekrarladığını belirterek kızının kendi kendini bıçakladığını iddia etti. Kızı Dilan’ı yetiştirme yurduna verdiklerini belirten Özdemir, “Kızım, uyuşturucu kullanıyor ve yurttan devamlı kaçıyordu. Hatta mahalleye gelip başkalarına da uyuşturucu satıyormuş. Bizde çevreden duyuyorduk” dedi. Özdemir olayın nasıl yaşandığını da şöyle anlattı: “Olay günü işten çıkmış eve doğru giderken, Dilan ile karşılaştık. Yanıma geldi ve benden uyuşturucu parası istedi. Ben de hem iş kıyafetlerimle olduğum için hem de yanımda para olmadığı için ‘eve gidelim’ dedim. Kendisi bunu kabul etmedi ve bir anda üzerime yürüyerek, ‘O. çocuğu senin evini yakacağım’ diyerek bıçak çekti. Zaten çevredekiler kızımın durumunu bildikleri için hakkımızda konuşuyorlardı. Bende daha fazla olay büyümesin diye ‘Kızım elindekini bırak bak rezil oluyoruz. Hadi eve gidelim’ dedim. Bu esnada da elindeki bıçağı tutayım derken kızım kendine sapladı. Ben kızımı yaralamadım o kendini yaraladı. Kendisini ne kadar bıçakladı bilmiyorum. Ben olayın şokunu yaşarken çevredekiler gelip bana ‘buradan kaç’ dedikleri için ben de kaçtım. Ben giderken polisler de olay yerine geliyordu. Zaten sonra da polisler beni yakaladı.” Katil zanlısı baba Özdemir, son sözünde ise tahliyesini ve beraatini istedi. Mahkeme heyeti, sanık Turhan Özdemir’i önce “Kızını öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti, daha sonra duruşmadaki iyi hali nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını müebbet hapis cezasına çevirerek tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu arada, Turhan Özdemir’in kızı Dilan’ı öldürmesinin ardından Dilan’ın erkek arkadaşı Selam Şenci, Dilan’ın öldürülmesine engel olmadığı gerekçesiyle genç kızın arkadaşları tarafından darbedilerek öldürülmüştü.