EKONOMİ
Enerji fiyatlarında sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de 16 Kasım 2024 Cumartesi - 03:10:31 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tüketim gruplarına göre enerji tedarik tarifelerinde sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’de yer alan tüketim miktarı, 2025 yılı için mesken tüketici grubu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler ile birlikte mesken olarak kullanılan müstakil binalar, apartmanlar ve apartmanlar içindeki bağımsız bölümler, konut kooperatifleri ve konut siteleri ile bu yerlerin ayrı sayaç ile ölçümleri yapılan kalorifer, asansör, hidrofor, merdiven otomatiği, kapıcı dairesi ve benzeri ortak kullanım yerlerine yönelik sübvansiyon sınırı yıllık 5 bin kilovatsaat olacak. Mesken tüketici grubu kapsamında yer alan ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kurulan geçici barınma merkezleri, köy tüzel kişiliğine ait içme suyu temini ve dağıtımı amaçlı kullanılan tesisler ile diğer tüketicilere ve tarımsal faaliyetler tüketici grubuna yönelik 100 milyon kilovatsaat olan sübvansiyon sınırı kalan tüketici gruplarına yönelik 15 bin kilovatsaat olarak uygulanacak Ayrıca aynı tebliğde yer alan Kurulca Belirlenen Katsayı’nın (KBK) 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren 1,0938 olarak uygulanmasına devam edilecek.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 00:28 Bakan Şimşek: “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Kamu İhale Kurumu’nun Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşülmeleri çerçevesinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Şimşek, en çok tartışılan konulardan bir tanesinin gelir dağılımı ve enflasyon tahminleri olduğunu belirtti. Son 22 yılda yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının iyileşmesi için önemli adımlar atıldığını kaydeden Şimşek, uygulanan politikalar sayesinde gelir dağılımı göstergelerinde yakın döneme kadar önemli iyileşmeler olduğunu ifade etti. Şimşek, “Mesela en yüksek gelire sahip yüzde 10’luk grubun harcanabilir gelirden aldığı payın en düşük gelire sahip yüzde 10’luk grubun payına oranı yüzde 17,7 iken 2023’de 13,8’e kadar düştü. Son dönemde enflasyon kaynaklı bir miktar bozulma var. Rakamlara önümüzdeki dönemde yansımaya devam edecek” açıklamasında bulundu. Yüksek enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, alım gücünü düşürdüğünü ve büyümenin kapsayıcılığını azalttığını söyleyen Şimşek, programı tasarlarken en önemli hedeflerinin fiyat istikrarı olduğunu kaydetti. “Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek” Enflasyonun düşmesi için gerekli politika çerçevesinin şekillenmesinin ve para politikasının yeniden inşası zaman aldığını aktaran Şimşek, “Bugün geldiğimiz noktada koşullar artık kalıcı bir şekilde dezenflasyona elverişli. Biz bu süreci üç aşamalı olarak planladık. İlk yıl dezenflasyona geçiş dönemiydi yani işte politika inşa süreci. Şu anda biz bir dezenflasyon dönemindeyiz. Son dönem özellikle 2026 ve sonrası istikrar dönemi olacak. Yani artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı bir şekilde enflasyonun kontrol altına aldığı dönemi olacak. Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek. Kalıcı olarak düşük tek haneye düşürmek. Çünkü fiyat istikrarın tanımı da budur” ifadelerine yer verdi. “Enflasyon tahmininde yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” Şimşek, uluslararası kuruluşlarda olduğu gibi kendi tahminlerinde de değişiklikler olduğunu belirterek, Merkez Bankamız yüzde 70 olasılıkla enflasyon şu olacak diyor. Orada bir olasılık durumu söz konusu. Çünkü küresel ve yurt içi konjonktüre ilişkin bir takım varsayımlar yapmak zorundasınız ve bu varsayımlar zamanla da değişebiliyor. Şartlar değişebiliyor. Uluslararası kuruluşlarda tahminlerini örneğin IMF’e yılda en az iki kez ana değişikliğe gidiyor, ara dönemde de değişikliğe gidiyor yani yılda dört kez tahmin değişikliğine gidiyor. Bizde de ilgili kurumlarımız iç ve dış konjonktüre yönelik tüm gelişmeleri titizlikle takip ediyor ve düzenli olarak toplanarak değerlendiriyor. Bakan olarak benim tahmin yapma imkanım yok. Son OVP’de Merkez Bankamız yıl sonu enflasyon tahminini söyledi. Strateji Bütçe Başkanlığı ise başka bir tahmin söyledi. Biz de kurumlarımızın tahminlerimizin ortalamasını aldık. Dolayısıyla biz bu konuda yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” şeklinde konuştu. Kur Korumalı Mevduatın (KKM) TCMB’ye devredilmesine ilişkin konuşan Şimşek, KKM’nin Merkez Bankası’nın para politikası, döviz politikası ve rezerv yönetimiyle ilişkili bir konu olduğunu belirterek, uygulamaya ilişkin usul ve esasların TCMB tarafından belirlenmesi ve yönetilmesinin daha uygun olacağını dile getirdi. “Milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır” Kamu harcamalarına ilişkin kendisine yöneltilen sorulara da yanıt veren Şimşek, “Doğrusu deprem harcamalarına ilişkin zaten bizim bir tasarrufta bulunmamız söz konusu değil. Tamamen ne kadar harcanabiliyorsa harcanıyor. Ortalama dolar kuru üzerinden muhtemelen son iki yılda yaklaşık neredeyse 70 milyar dolar civarında bir kaynak depreme harcanmış olacak. Hiçbir sorunu olmayan bir ülkede dahi siz eğer yani milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır. Dolayısıyla bizim bütçe esnekliğimiz çok yüksek değil. Bunları bilmenizde fayda var. Bütçe harcamalarımızın yüzde 41.6’sı personel ve bu personelin sosyal güvenlikle ilgili prim transferlerine gidiyor. 2025 yılında bütçe açığını azaltacağız ve bunun sayesinde de biz mutlaka Merkez Bankası’nın dezenflasyon sürecini çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz” diye konuştu. “Kamuda muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” Kamuda tasarruf tedbirleri konusunda önemli boyutta harcama disiplini sağladıklarını açıklayan Şimşek, “makro açıdan ne kadar ne kadar tasarruf yaptığımıza bakarsak, 10 yıllık bir dönemi alalım. Faiz dışı harcamalar, deprem de hariç, çünkü depremi de öngöremezsiniz. Faiz de piyasa koşullarında bilinir. Faiz dışı harcamalarda 10 yıllık meclisimizin onayladığı bütçeyle gerçekleşen bütçe arasındaki faiz dışı harcamalardaki yukarı yönü sapma yıllık ortalama yüzde 9,1’di. Biz 2024 yılında bu sapmanın yüzde 0,8’ düşeceğini düşürdük. Bir tasarruf felsefesi olmasaydı sapma yüzde 9,1’den yüzde 0,8’e düşürülebilir miydi? Sapma son 10 yılın ortalaması bağlamında gitseydi, 814 milyar liraya denk gelecekti. Dolayısıyla muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” değerlendirmesinde bulundu. “Kamuda makam aracı olarak TOGG’u veriyoruz” Kamudaki taşıt sayısına ilişkin de konuşan Şimşek, 2023 yılına göre kamuda taşıt sayısı bu sene net olarak 3 bin 848 adet arttığını söyledi. Şimşek, “Artan taşıtların bunun yüzde 90’ı güvenlik, sağlık ve afet yönetimi için edilen taşıtlardır. 2 bin 910 adet yani yüzde 76’sı Emniyet Genel Müdürlüğü Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakıfı’nca hibe edilen taşıtlardır. Yani biz bütçeden bir para ödemedik. Şimdi İçişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğümüz taşıtlarını yenilemesin, taşıtı almasın diyorsanız takdir sizin. 252 tanesi Sağlık Bakanlığı’nın ambulansıdır. Acil müdahale hizmetleri için siz bunu istemiyor musunuz? 151 adeti yine Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na yine asayiş için alınan taşıtlardır. 168 adeti Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na aittir. Makam aracı anlamında yenilenme taleplerinin tamamını mevcudun tasfiyesi kararıyla onay veriyoruz. Makam anlamında Biz TOG’u veriyoruz” şeklinde konuştu. “OECD’de gelişmekte olan ülkelerde 40’lı 50’li yaşlarda emeklilik yok” EYT’nin maliyetini Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sorduklarını ve rakamların SGK’nın hesapladığını belirten Şimşek, “Bu tutarı Hazine Maliye Bakanlığı teknik ekipleri alıyorlar bu tutarı finansman maliyetini ekliyorlar. Çünkü bu öngörülmüş bir şey değil. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız diyor ki ‘2024 yılı için 592,6 milyar lira’. Ama bu finansman maliyetini içermiyor. Biz buna finansman maliyetini hazine olarak hesaplayıp ekliyoruz ve 752 milyar liraya oradan ulaşıyoruz. Burada önemli olan şey şu arkadaşlar. Aktöriyel dengeyi bozan bir uygulama mı? Evet. Şu anda OECD’de 38 tane ülke var. Aralarında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var. Aralarında gelişmekte olan ülkeler var. Ve bu ülkelerin bana bir tanesini gösterin ki 30’lu, 40’lı hatta 50’li yaşlarda emekli olan ülke neredeyse kalmadı. Birçok ülke 65’in üzerine çıktı” dedi. “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Asgari ücrete ilişkin birçok değerlendirmelerin yapıldığını ifade eden Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı ARGE’ye, teknolojik dönüşme, yeşil dönüşme, dijital dönüşme ayırdık” dedi. “Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” En düşük memur maaşında reel artışın son 22 yılda dolar bazında yüzde 238’ten yüzde bin 139 dolara çıktığını söyleyen Şimşek, "En düşük emekli maaşındaki reel artış yüzde 543 ve dolar bazlı artış yüzde 812, yani 40 dolardan 363 dolara. Asgari ücrette reel artış yüzde 212. Dolar bazlı artış yüzde 343. 112 dolardan 494 dolara çıkmış bugün itibariyle. Özetle, çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” diye kaydetti. Vergi harcamalarının 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizen Şimşek, yatırım teşviklerinin 536 milyar lira olduğunu söyledi. Son 22 yılda gelir belgesi tarifesinin en alt dilimini biz yüzde 22’den yüzde 15’e düşürdüklerini dile getiren Şimşek, En üst dilimini yüzde 35’den yüzde 40’a çıkarttıklarını hatırlattı. 2002 yılında dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1 olduğunu aktaran Şimşek, bugün ise oranın yüzde 56,1’e çıktığını söyledi. Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisinin olmadığının altını çizen Şimşek, vergi silme yetkisinin sadece Meclis’e ait olduğunu söyledi. “Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok” Vergi borçlarının silindiği yönünde yapılan eleştirilere de yanıt veren Şimşek, “Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisi yok. Bakanın vergi silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece Yüce Meclisi’ndir. Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok benim. İyi ki yok. Eğer söylediğiniz husus uzlaşma müessesesi kapsamında yanlış olduğu değerlendirilen raporlar kapsamında bir takım düzeltmeler ise o 1963’de getirilmiş. Ben bakan olduktan sonra, 1963’den beri yürürlükte olan bu kanunun aksine, ‘bundan sonra uzlaşmalarda ana parada hiçbir şekilde indirim yapılamaz’ diye kanunu getirdik. Dolayısıyla ben nasıl vergi borcunu asla silmedim. Çünkü ben hiçbir şekilde böyle bir sorumluluk üstlenmem” diye konuştu. Ziraat Bankası eleştirileri yapıldığını da söyleyen Şimşek, “Ben hemen arkadaşlara söyledim, ‘Genel müdürü arayın, söyleyeceği bir şey varsa iletin hızlı bir şekilde.’ Şimdi bankanın tüm şubelerinin tabelaları asla değişmiyor diyor. Sadece deprem bölgesindeki tadilat ihtiyacı olan tadilatları sırasında tabelalar değişiyor. Tadilat ihtiyacı olan ve deprem bölgesinde. ‘Demirören grubu taksitlerini ödüyor ve vadesi geçen borcu yok diyor’. Ben size genel müdürüm bana söylediklerini söylüyorum. Tüm bankaların yaptığı gibi Ziraat Bankası da son 13 yıldır düzenli olarak yılın sonunda bir sonraki yılın hedeflerini tartışmak üzere istişarede bulmak üzere toplanıyor yapılan toplantıda bu bağlamda” ifadelerine yer verdi. Tip-1 diyabet hastaları için ilgili bakanların konuyu ele alacaklarını ifade eden Şimşek, en kısa süre içerisinde imkanlar çerçevesinde bu sorunu çözmeye çalışacaklarını söyledi. Vergi borcunu ödeyenlere ödemeyenlere doğrudan elektronik haciz uygulanıyor şeklindeki değerlendirmelerin söz konusu olmadığını aktaran Şimşek ilgili kişiye haber verilmeden asla doğrudan doğruya e-haciz uygulanmadığını belirtti.
15 Kasım 2024 Cuma - 22:11 Bakan Yardımcısı Ünüvar: "Aliağa, denizcilikte büyük potansiyele sahip" Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesini ziyaret etti. Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, sektöre verilen desteklerin süreceğini belirtti Bakan Yardımcısı Ünüvar ve beraberindeki heyet, İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Başkan Yardımcısı Ufuk Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ve oda üyeleri tarafından karşılandı. Yoğun katılımın olduğu ziyarette, sektör temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Türkiye’nin denizcilik sektöründe giderek güçlenen konumuna vurgu yaptı. Ünüvar, sektörde yapılacak her türlü yeni yatırımın bakanlık tarafından destekleneceğini ifade etti. Aliağa’nın yalnızca Ege Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin denizcilik alanındaki lokomotiflerinden biri olma yolunda ilerlediğini belirten Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik potansiyeliyle dünya sahnesinde önemli bir yeri olduğunu dile getirdi. Bakan Yardımcısı Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik sektörünün bir adım daha ileriye taşınması için tüm paydaşların iş birliği içerisinde çalışması gerektiğini vurguladı. Ziyarete katılım sağlayan meclis üyeleri, liman müdürleri ve sektör temsilcileri, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’a sektörde yaşadıkları sorunları ve taleplerini iletti. Görüşmelerde sektörel sorunların çözümü ve iş süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda karşılıklı fikir alışverişi yapıldı. “Yeni Yatırımların Öncüsü Olacağız” İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Bakan Yardımcısı Ünüvar’a teşekkür ederek, “Sayın Bakan Yardımcımızın desteği, bölgemiz için büyük bir güç kaynağı. Aliağa’da denizcilik sektörünü daha ileri taşımak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni yatırımların öncüsü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Ziyaretin sonunda İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’a günün anısına bir hediye takdim etti. Ziyarete, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Personel Genel Müdürü Leyla Akıncı, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu ve Kıyı Emniyeti İzmir Bölge Müdürü Pelin Devrim de eşlik etti.
Başkan Burkay: “Yeni ihracat pazarlarında var olmak zorundayız”
09 Kasım 2024 Cumartesi - 11:56 Başkan Burkay: “Yeni ihracat pazarlarında var olmak zorundayız” Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kriz dönemlerinde ihracat pazarı ve ürün çeşitliliğinin kilit rol oynadığını belirterek, “Tek bir pazara bağlı kalmak firmaların krizlerden daha fazla etkilenmesine yol açıyor. Yeni hedef ülkelerde var olmak zorundayız. BTSO olarak firmalarımızın dış ticaretini artırmak için yoğun çaba gösteriyoruz” dedi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Uluslararası Tekstil Ticaret Merkezi (BUTTİM) ev sahipliğinde düzenlenen “Bursa Ekonomisi ve Gelecek Vizyonu” programına katıldı. BUTTİM Kültür Merkezi’ndeki programda konuşan BTSO Başkanı Burkay, küresel ekonomide zor bir sürecin devam ettiğini söyledi. Dünya ve Türkiye’de yüksek enflasyonla mücadelenin sürdüğünü belirten Başkan Burkay, iş dünyasının yaşadığı sorunların çözülmesi için bakanlık ve kurumlarla sürekli iletişim halinde olduklarını dile getirdi. ABD seçimleri mesajı Başkan Burkay, Amerika Birleşik Devletler seçimlerini tüm dünyanın merakla beklediği bir süreç olduğunu belirterek, “Şu anda dünya bunu pozitif karşıladı gözüküyor. Özellikle tüm dünyada savaşın durdurulma vaadi bir anlamda dünyanın bundan böyle normal bir sürece girmesiyle alakalı bütün insanlık tarafından umutla karşılandı. Umut ediyoruz ki önümüzdeki süreçte savaşlar biter, yakın coğrafyada yaşanan tüm bu olumsuzluklar geride kalır” dedi. “Bursa’nın geçmişten gelen gücünü korumamız lazım” İbrahim Burkay, Bursa’nın dünyada yaşanan felaket ve krize rağmen pozitif ayrışan önemli bir merkezlerden birisi olduğunu belirterek, “Biliyoruz ki geçmişten gelen gücü geleceğe de taşımamız lazım. BTSO, 57 bine ulaşan üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odası. Biz BTSO’da yönetime geldiğimiz günden bu yana her zaman güçlü bir vizyon ve bu yönümüzü destekleyen güçlü bir strateji ile projeler ürettik. Yaptığımız her proje kendi başına ülke ve bölge çapında oyun değiştirici ölçekte bir yapıya sahip. Bu anlamda BUTTİM’deki değerli üyelerimizle birlikte yürüttüğümüz birçok proje var. Özellikle alım heyetleri ve yurt dışı programlarıyla bölgemizde önemli buluşmalar gerçekleştirdik. BUTTİM’in bu noktada üyelerine yönelik güzel çalışmaları var. Bizler de BTSO olarak sektörlerin dünya pazarlarında etkili bir oyuncu olması sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Bursa için proje üretmeyi sürdürüyoruz” Başkan Burkay, özellikle kriz dönemlerinde en büyük gücün pazar ve ürün çeşitliliğinin önemli olduğunu vurguladı. Tek bir pazara bağlı olan şirketlerin kriz ortamlarından daha fazla etkilendiğini kaydeden Burkay, “Rahat ürün sattığımız ülkelerin yanı sıra her zaman yeni pazarlarda müşteri arayışımız olmak zorunda. Bu bakış açısıyla ihracat odaklı projeler üretiyoruz. Şirketlerimizin nitelikli dönüşümü için BUTEKOM’u hayata geçirdik. Mesleki yeterlilikte Türkiye’nin en büyük belgelendirme merkezi MESYEB çalışmalarını sürdürüyor. KFA Fuarcılık’ın çalışmaları yeni nesil fuar programlarıyla devam ediyor. Yenişehir Havalimanı’nı e-ihracat ve kargo taşımacılığı konusunda önemli bir konuma yükselttik. Kirazlıyayla Sanatoryumunu Bursa Business School vizyonuyla iş dünyasının referans eğitim merkezi haline getirdik. Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi GUHEM’i hayata geçirerek yeni nesil teknolojilerde çocuklarımızı ve gençlerimizi hazırlamayı hedefledik.” dedi. Başkan Burkay, Türkiye’nin yüksek teknoloji üretim merkezi TEKNOSAB’ın Türkiye’nin de ötesine geçtiğini belirterek, “Bugün TEKNOSAB, endüstriyel bölge olarak Türkiye’nin en önemli yatırımlarından bir tanesi. Bölgemiz Bursa ve Türkiye ekonomisini dönüştürecek bir noktaya geldi” şeklinde konuştu. Başkan İbrahim Burkay konuşmasında Girişimci Sermaye Yatırım Fonu (GSYF) ile hayata geçecek TEKNOSAB Lojistik Teknopark projesinin detaylarını paylaştı. Projenin içerisinde Bursa iş dünyasının daha fazla yer almasını hedeflediklerini belirten Burkay, “Çünkü Bursa’da üretilecek, ortaya çıkacak ekonomik değerin Bursa iş dünyası tarafından sahiplenilmesi ve faydalanılması en büyük amacımız. Bu fonun tamamen hedefi projenin hayata geçirilmesidir. Projemiz tren ve otoyola bağlantısı olan, aynı zamanda yük indirme istasyonuna sahip, lojistik olarak lokasyonu Türkiye’deki en avantajlı yerlerden bir tanesi. Burası Güney Marmara’nın en büyük lojistik teknoparklarından birisi olacak” dedi. “BTSO ile ortak projeler üretiyoruz” BUTTİM Başkanı Sadık Şengül, merkezde yer alan iş dünyası temsilcilerine yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Merkezin uluslararası anlamda ticaret merkezi kimliğini güçlendirmek için adımlar atıyoruz. Üyelerimizin yurt dışı pazarlarında etkili bir oyuncu olmasını hedefliyoruz. Bu noktada BTSO ile ortaklaşa farklı programlar gerçekleştiriyoruz. Ortak akıl ile yapılan bu çalışmaların BUTTİM’deki iş dünyası temsilcilerimizi daha iyi noktalara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Programa BTSO Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Metin Şenyurt ve BUTTİM Yönetim Kurulu Üyeleri de katıldı.
Kütahya’da "İlk Arsam" projesinde bin 945 arsa vatandaşlara tahsis edilecek
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:35 Kütahya’da "İlk Arsam" projesinde bin 945 arsa vatandaşlara tahsis edilecek AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Kütahya’da “İlk Arsam” projesinde toplam bin 945 adet arsanın vatandaşlara tahsis edileceğini açıkladı. Başkan Mustafa Önsay konuyla ilgili açıklamasında, ”Asrın sosyal konut projesinde Kütahya’mızda bin 703 adet müstakil, 242 adet müşterek olmak üzere toplam bin 945 adet arsa vatandaşlarımıza tahsis edilecektir. Buna göre, Merkez Parmakören Mahallesi’nde 88 bin 342 metrekare alanda, 160 adet müşterek arsa için hak sahipler ile sözleşme imzalama süreci tamamlanmıştır. Parmakören Mahallesi’nde 1 milyon 941 bin 645 metrekare alanda 1000 adet müstakil arsa için hak sahipleri ile Kasım 2024 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Altıntaş ilçesinde 18 adet müstakil arsa, 4 adet müşterek arsa hissesi için Hürriyet Mahallesi’nde 76 bin 126 metrekarelik alanda hak sahipleri ile Haziran 2025 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Çavdarhisar ilçesinde 12 adet müstakil arsa için Meydan Mahallesi’nde 5 bin 59 metrekarelik alanda hak sahipleri ile Kasım 2024 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Dumlupınar ilçesinde 5 adet müstakil, 3 adet müşterek arsa hissesi için hak sahipleri ile Mart 2025 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Emet ilçesinde 16 adet müstakil arsa, 2 adet müşterek arsa hissesi için Esentepe Mahallesi’nde hak sahipleri ile Mart 2025 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Gediz ilçesinde Eski Gediz Hisar Mahallesi’nde 226 adet müstakil arsa, 26 adet müşterek arsa hissesi için hak sahipleri ile Temmuz 2025 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Pazarlar ilçesinde 11 adet müstakil arsa hissesi için hak sahipleri ile Mart 2025 tarihinde sözleşme imzalanacaktır. Tavşanlı ilçesi Tepecik Aşağı Mahallesi’nde, Ömerli ve Çardaklı Mahallesi’nde 413 adet müstakil arsa, 46 adet müşterek arsa hissesi için hak sahipleri ile Temmuz 2025 tarihinde sözleşme imzalanacaktır” ifadelerine yer verdi.
Palamut ve hamsi arasındaki ihracat rakamları şaşırttı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:17 Palamut ve hamsi arasındaki ihracat rakamları şaşırttı Türkiye’de 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu ile son yılların en bereketli palamut avı olurken, bu bolluk ihracat rakamlarına pek fazla yansımadı. Ülkemizden bu sezon Eylül-Ekim aylarında iki ülkeye yapılan palamut ihracatından sadece 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlanırken, aynı dönemde 20 ülkeye yapılan hamsi ihracatından ise 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. En fazla hamsi ihracatı 4 milyon 502 bin 792 dolar ile Fransa ilk sırayı alırken, Belçika 3 milyon 736 bin 313 dolar ile ikinci, Birleşik Devletler ise bir milyon 191 bin 935 dolar ile üçüncü sırayı aldı. Ülkemizden, Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, Almanya, Birleşik Krallık, Ukrayna, İspanya, Hollanda, KKTC, İtalya, Romanya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Azerbaycan, İsviçre, Yunanistan, Irak, Dubai, Kenya’ya yapılan hamsi ihracatından toplam 2 milyon 288 bin 154 kilogram karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde ise 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 2 milyon bin 862 kilogram karşılığı 11 milyon 168 bin 499 dolar döviz elde girdisi sağlanmıştı. Bu yılın Eylül-Ekim aylarında ülkemizden iki ülkeye yapılan palamut ihracatından ise 15 bin 556 dolar döviz sağlanırken geçen yılın aynı döneminde yine iki ülkeye yapılan palamut ihracatından 2 bin 730 dolar döviz girdisi sağlanmıştı. 2024 yılı Eylül-Ekim aylarında KKTC’ye 6 bin 418 kilogram, Türkmenistan’a bin 490 kilogram, toplamda 7 bin 908 kilogram palamut karşılığı 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlandı. Hamsi daha çok tercih ediliyor Balıkçı Ahmet Çoğalmış, yurt dışında genellikle hamsinin daha çok tercih edildiğini kaydederek, “Yıllık 10 milyon doların üzerinde hamsi ticareti mevcut. Palamut yurt içinde daha çok talep gördüğü için dış ülkelere pek gitmiyor. İhracata genelde hamsi daha çok tercih ediliyor. Hamsi dünyanın her tarafında sevilen bir balık. Karadeniz deyince akla ilk gelen hamsi, dolayısıyla vatandaş hamsiyi benimsemiş. Onun için hamsi ihracatı daha çok oluyor. Her yıl 10-15 milyon doların üzerinde döviz girdisi oluyor. Avrupa’ya dahi hamsi buradan gidiyor” dedi. Dünya hamsiyi daha çak tanıyor Balıkçı Emin Avcı ise yurt dışında palamudun pek tanınmadığını ifade ederek, “Bildiğim kadarıyla yılda hamsiden 10 milyon doların üzerinde döviz girdisi var. Palamudu yurt dışında pek tanımıyorlar ama hamsiyi daha çok tanıdıkları için ihracatı daha fazla. Bütün ülkeler bizim hamsiyi tanıyor dolayısıyla ihracatı fazla oluyor. Palamutta oluyor ama hamsi kadar olmuyor. Yerli hamsimiz de yavaş yavaş çıkmaya başladı ancak biraz fiyatlı. İnşallah bu sezonda hamsi olacak gibi” diye konuştu. Balıkçı Çetin Kavzoğlu, hamsinin dünyanın her tarafında rağbet gördüğünü belirterek “Palamut, hamsi göçmen bir balık. Dünyada hamsiye daha çok rağbet vardır. Palamudu dünyada sadece iki ülke yer. Birisi Türkiye diğeri ise Yunanistan. Hamsiye rağbet dünyanın her tarafında var. Hamsinin dünyaya tanıtımı daha fazla olduğundan ihracatı da fazla” dedi. Öte yandan Trabzon’dan Eylül-Ekim döneminde hamsi ihracatından 185 bin 617 dolar döviz girdisi sağlanırken geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 287 bin 427 dolar olarak gerçekleştirilmişti.
Havayolu ile 10 ayda 4,1 milyon ton yük taşındı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:16 Havayolu ile 10 ayda 4,1 milyon ton yük taşındı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarından ekim ayı içerisinde 20 milyon 986 bin 604 yolcunun seyahat ettiğini bildirerek, “Hava yollarımızı kullanan yolcu sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,5 artış yaşadı. Bununla birlikte yılın ilk 10 ayında havalimanlarımızın hizmet verdiği yolcu sayısı ise 198 milyon 333 bin 102’ye ulaşırken taşınan yük ve kargo miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,9 artarak 4 milyon 162 bin 344 ton olarak gerçekleşti” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Ekim ayı içerisinde 78 bin 590’ı iç hatlar, 80 bin 760’ı dış hatlar olmak üzere üst geçişlerle birlikte toplam 197 bin 552 uçak trafiğine ulaşıldığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Ekim’de, havalimanlarımızda iç hat yolcu sayısı 7 milyon 814 bin 353’e, dış hatlarda ise 13 milyon 161 bin 534’e ulaşırken transit yolcular ile birlikte toplam yolcu sayısı 20 milyon 986 bin 604’e ulaştı. Yolcu sayımız 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 4,5 artış yaşamış oldu. Havalimanlarımızda taşınan yük ve kargo miktarı ise Ekim ayında iç hatlarda 76 bin 580 ton, dış hatlarda 373 bin 508 ton olmak üzere 450 bin 88 tona ulaştı” diye konuştu. Havaalanlarında yılın ilk 10 ayında taşınan yolcu sayısı 198 milyonu geçti Uraloğlu, 2024 yılının ilk 10 ayında havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 765 bin 784, dış hatlarda ise 749 bin 874 olduğunu belirterek üst geçişler ile birlikte toplam 1 milyon 950 bin 53 uçak trafiğine ulaşıldığını duyurdu. 2024 yılı Ekim sonunda hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 5,1 artış gösterdiğini vurgulayan Uraloğlu, “Türkiye geneli havaalanlarımız iç hatlarda 80 milyon 763 bin 881, dış hatlarda ise 117 milyon 347 bin 735 yolcuya hizmet verirken direkt transit yolcular ile birlikte toplam 198 milyon 333 bin 102 yolcu havalimanlarımızı kullandı. Hizmet verilen yolcu sayısında ise geçen yılın aynı dönemine göre iç hatlarda yüzde 5,2 artarken dış hatlarda yüzde 8,8, toplam yolcu trafiğinde ise yüzde 7,2 artış oldu” dedi. Uraloğlu, söz konusu dönemde havalimanlarında taşınan yük ve kargo miktarının ise iç hatlarda 759 bin 310 ton, dış hatlarda ise 3 milyon 403 bin 34 ton olmak üzere, 2023 yılı aynı döneme göre yüzde 10,9 artışla toplamda 4 milyon 162 bin 344’e ulaştığını bildirdi. İstanbul Havalimanı 67 milyon 530 bin 932 yolcu taşıdı Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin mega projelerinden İstanbul Havalimanı’nda ise ekim ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiğinin iç hatlarda 9 bin 803, dış hatlarda 32 bin 911 olmak üzere toplamda 42 bin 714’e ulaştığını kaydederek, “İstanbul Havalimanımızda iç hatlarda 1 milyon 443 bin 548, dış hatlarda 5 milyon 428 bin 296 olmak üzere toplamda 6 milyon 871 bin 844 yolcuya hizmet verildi. Bu ayda hizmet verilen yolcu trafiği ise 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiği yüzde 3 artış gösterdi” dedi. İstanbul Havalimanı’nda 10 aylık sürede; iç hatlarda 100 bin 419, dış hatlarda 333 bin 784 olmak üzere toplamda 434 bin 203 uçak trafiği gerçekleştiğini belirten Uraloğlu, “İç hatlarda 14 milyon 702 bin 188, dış hatlarda 52 milyon 828 bin 744 olmak üzere toplamda 67 milyon 530 bin 932 yolcuya hizmet verildi. 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiğinde yüzde 5 artış gerçekleşti” şeklinde konuştu. Sabiha Gökçen’de 200 bin 464 uçak trafiği gerçekleşti İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda; ekim ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiği hakkında da bilgi veren Uraloğlu, “İç hatlarda 9 bin 105, dış hatlarda 11 bin 10 olmak üzere toplamda 20 bin 115 olarak gerçekleşti. Yolcu trafiği ise iç hatlarda 1 milyon 603 bin 995, dış hatlarda 1 milyon 876 bin 640 olmak üzere toplamda 3 milyon 480 bin 635 oldu. 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiği yüzde 6 artış gösterdi” diye konuştu. Uraloğlu, 10 aylık sürede ise iç hatlarda 92 bin 511, dış hatlarda 107 bin 953 olmak üzere toplamda 200 bin 464 uçak trafiğine hizmet verildiğini kaydetti. İç hatlarda 16 milyon 365 bin 948, dış hatlarda 18 milyon 86 bin 385 olmak üzere toplamda 34 milyon 452 bin 333 yolcu trafiğine hizmet verildiğini kaydeden Uraloğlu, 2024 yılı Ekim sonunda hizmet verilen yolcu trafiğinin yüzde 12 arttığını bildirdi. Genel havacılık faaliyetlerinin devam ettiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ise ekim ayında 2 bin 424, 10 aylık süreçte ise 23 bin 506 uçak trafiğinin gerçekleştiğini kaydetti. Turizm merkezlerindeki havalimanlarında 10 ayda 55 milyon 914 bin 266 yolcu ağırlandı Bakan Uraloğlu, 2024 yılının ilk 10 ayında dış hat trafiğinin yoğun olduğu turizm merkezlerindeki havalimanlarında hizmet sunulan yolcu sayısının iç hatlarda 15 milyon 554 bin 996, dış hatlarda ise 40 milyon 359 bin 270 olmak üzere toplamda 55 milyon 914 bin 266’ya ulaştığını kaydetti. İç hatlarda 122 bin 656, dış hatlarda ise 249 bin 991 olmak üzere toplamda 372 bin 647 uçak trafiği gerçekleştiğini ifade eden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “2024 yılı ilk 10 aylık dönemde, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda 9 milyon 854 bin 587, Antalya Havalimanı’nda 35 milyon 504 bin 351, Muğla Dalaman Havalimanı’nda ise 5 milyon 440 bin 614 yolcuya hizmet verildi. Muğla Milas-Bodrum Havalimanı’nda toplamda 4 milyon 154 bin 250 yolcuya hizmet verilirken Gazipaşa Alanya Havalimanı’nda toplamda 960 bin 464 yolcu trafiği gerçekleşti.”
Palamut ve hamsi arasındaki ihracat rakamları şaşırttı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:15 Palamut ve hamsi arasındaki ihracat rakamları şaşırttı Türkiye’de 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu ile son yılların en bereketli palamut avı olurken, bu bolluk ihracat rakamlarına pek fazla yansımadı. Ülkemizden bu sezon Eylül-Ekim aylarında iki ülkeye yapılan palamut ihracatından sadece 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlanırken, aynı dönemde 20 ülkeye yapılan hamsi ihracatından ise 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. En fazla hamsi ihracatı 4 milyon 502 bin 792 dolar ile Fransa ilk sırayı alırken, Belçika 3 milyon 736 bin 313 dolar ile ikinci, Birleşik Devletler ise bir milyon 191 bin 935 dolar ile üçüncü sırayı aldı. Ülkemizden, Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, Almanya, Birleşik Krallık, Ukrayna, İspanya, Hollanda, KKTC, İtalya, Romanya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Azerbaycan, İsviçre, Yunanistan, Irak, Dubai, Kenya’ya yapılan hamsi ihracatından toplam 2 milyon 288 bin 154 kilogram karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde ise 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 2 milyon bin 862 kilogram karşılığı 11 milyon 168 bin 499 dolar döviz elde girdisi sağlanmıştı. Bu yılın Eylül- Ekim aylarında ülkemizden iki ülkeye yapılan palamut ihracatından ise 15 bin 556 dolar döviz sağlanırken geçen yılın aynı döneminde yine iki ülkeye yapılan palamut ihracatından 2 bin 730 dolar döviz girdisi sağlanmıştı. 2024 yılı Eylül-Ekim aylarında KKTC’ye 6 bin 418 kilogram, Türkmenistan’a bin 490 kilogram, toplamda 7 bin 908 kilogram palamut karşılığı 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlandı. Hamsi daha çok tercih ediliyor Balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış, yurt dışında genellikle hamsinin daha çok tercih edildiğini kaydederek, “Yıllık 10 milyon doların üzerinde hamsi ticareti mevcut. Palamut yurt içinde daha çok talep gördüğü için dış ülkelere pek gitmiyor. İhracata genelde hamsi daha çok tercih ediliyor. Hamsi dünyanın her tarafında sevilen bir balık. Karadeniz deyince akla ilk gelen hamsi, dolayısıyla vatandaş hamsiyi benimsemiş. Onun için hamsi ihracatı daha çok oluyor. Her yıl 10-15 milyon doların üzerinde döviz girdisi oluyor. Avrupa’ya dahi hamsi buradan gidiyor” dedi. Dünya hamsiyi daha çak tanıyor Balıkçı esnafların Emin Avcı ise yurt dışında palamudun pek tanınmadığını ifade ederek, “Bildiğim kadarıyla yılda hamsiden 10 milyon doların üzerinde döviz girdisi var. Palamutu yurt dışında pek tanımıyorlar ama hamsiyi daha çok tanıdıkları için ihracatı daha fazla. Bütün ülkeler bizim hamsiyi tanıyor dolayısıyla ihracatı fazla oluyor. Palamutta oluyor ama hamsi kadar olmuyor. Yerli hamsimiz de yavaş yavaş çıkmaya başladı ancak biraz fiyatlı. İnşallah bu sezonda hamsi olacak gibi” diye konuştu. Balıkçı esnaflarından Çetin Kavzoğlu, hamsinin dünyanın her tarafında rağbet gördüğünü belirterek “Palamut, hamsi göçmen bir balık. Dünyada hamsiye daha çok rağbet vardır. Palamutu dünyada sadece iki ülke yer. Birisi Türkiye diğeri ise Yunanistan. Hamsiye rağbet dünyanın her tarafında var. Hamsinin dünyaya tanıtımı daha fazla olduğundan ihracatı da fazla” dedi. Öte yandan Trabzon’dan Eylül-Ekim döneminde hamsi ihracatından 185 bin 617 dolar döviz girdisi sağlanırken geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 287 bin 427 dolar olarak gerçekleştirilmişti.
Muğla’da İŞKUR aracılığıyla 36 bin 553 kişi işe yerleştirildi
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:46 Muğla’da İŞKUR aracılığıyla 36 bin 553 kişi işe yerleştirildi İŞKUR Muğla İl Müdürlüğü tarafından 2024 yılının ilk on ayında 36 bin 553 kişi işe yerleştirildi. Geçen yılın aynı dönemine göre işe yerleştirme rakamlarında yüzde 22’lik artış kaydettiklerini belirten İŞKUR Muğla İl Müdürü Zahide Altınok, “2023 yılının Ekim ayı sonunda İŞKUR aracılığıyla 30 bin 28 kişi işe yerleştirilmiş olup, bu yıl geçen yıla göre, yüzde 22 artış sağlanarak işe yerleştirme sayısı 36 bin 553 kişi olarak gerçekleştirilmiştir” dedi. İŞKUR Muğla Müdürü Zahide Altınok 2024 yılının Ocak - Ekim ayları arasındaki çalışmaları değerlendirdi. Muğla’da geçen yıla göre yüzde 22 artış sağlanarak 36 bin 553 kişinin İŞKUR aracılığıyla yerleştirildiğini aktaran Altınok; “İş ve meslek danışmanlarımız marifetiyle gerek elektronik ortamda gerek yüz yüze yapılan ziyaretlerle alınan açık işlere yönlendirmelerimiz sonucu 36 bin 553 kişi İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirilmiştir. Özel sektörde kadın işe yerleştirme sayısı 2024 yılının ilk on ayında 12 bin 328 olarak gerçekleştirilirken özel sektörde genç işe yerleştirme sayısı ise 2024 yılının ilk on ayında 15 bin 432 olarak gerçekleştirilmiştir. Ocak - Ekim döneminde 28 bin 527 kişiyle bireysel görüşme yapılmış, 7 bin 225 kişiyle de üniversiteler ve eğitim kurumlarında bireysel iş arama becerileri, meslek danışmanlığı konularında görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bilindiği üzere personelimizden engelli koçlarımız, kurumumuza kayıtlı engelli danışanların 2 bin 185 kişisine bireysel danışmanlık hizmeti vermiştir. Yine bu dönemde 766 engelli İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirilmiştir. Kadınlar, uzun süreli işsizler, engelliler ve eski hükümlülerden oluşan dezavantajlı grupların kamu kurumlarında kısa süreli istihdamını sağlayan Toplum Yararına Program ile 2 bin 719, İşgücü Uyum Programı ile 807 kişi işe yerleşmiştir ve programlar halen devam etmektedir" dedi.
Yunan çipurası az olunca Türk çipurası kıymete bindi
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:46 Yunan çipurası az olunca Türk çipurası kıymete bindi Türkiye’nin bu yılın ocak-ekim döneminde çipura ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 427 milyon dolara yükseldi. Ege İhracatçı Birliklerinden alınan bilgiye göre, ekimde su ürünleri ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla 24 bin 479 tondan 28 bin 184 tona ve değer olarak 134,4 milyon dolardan 187,5 milyon dolara çıktı. Su ürünleri ihracatı bu yılın ocak-ekim döneminde ise miktar olarak 2023’e oranla yüzde 16’lık artışla 257 bin 712 tona ulaştı. Değer olarak ise 1 milyar 404 milyon dolardan yine yüzde 16 artışla 1 milyar 623 milyon dolara yükseldi. İhracatta ilk sırada levrek geldi. Bu balık türündeki ihracat yüzde 19 yükselerek 57 bin 121 tondan 68 bin 119 tona ve 402 milyon dolardan yüzde 17,6 yükselişle 473 milyon dolara çıktı. Çipurada birim fiyat 5,22 dolardan 6,32 dolara yükseldi Çipura ihracatında ise miktar olarak fazla değişiklik olmadan 67 bin 581 ton olarak gerçekleşse de değer olarak artış dikkati çekti. Çipura da ihracattan sağlanan döviz miktarı yüzde 21 artışla 353 milyon dolardan 427 milyon dolara yükseldi. Bu balıktaki ihracat birim fiyatı 5,22 dolardan 6,32 dolara çıktı. Türk somonu da yüzde 32’lik yükselişle 48 bin 103 tondan 63 bin 664 tona çıktı ve değer olarak ise yüzde 30’luk artışla 380 milyon dolara ulaştı. En fazla balık Rusya’ya Rusya Federasyonu’na su ürünleri ihracatı 51 bin 633 tondan yüzde 21’lik artışla 62 bin 532 tona, değer olarak ise 277 milyon 420 bin dolardan yüzde 28 yükselişle 357 milyon 266 bin dolara çıktı. İtalya’ya ihracat 25 binden 28 bin tona ve değer olarak ise yüzde 30,3’lük artışla 158 milyon dolardan 206 milyon dolara ulaştı. Hollanda’ya ihracat, 17,6 bin tondan 19 bin tona ve 127 milyon dolardan 142 milyon dolara yükseldi. Yunanistan’a ise miktar olarak su ürünleri ihracatı 17 bin tondan 23 bin tona ve değer olarak ise yüzde 38’lik artışla 100 milyon dolardan 138 milyon dolara çıktı. Yunan çipurası azaldı Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Atakan Demir, Avrupa ülkelerinin bu sezon çipuraya ilgisinin yoğun olduğunu söyledi. Bu talep artışında Yunanistan’daki çipuradaki üretim azalmasının etkili olduğunu belirten Demir, “Bu yıl Yunanistan’da az üretim oldu. Yunan şirketlerinin arzının düşmesi de bizim fiyatların artışında etkili oldu. Birim ihracat fiyatı yükseldi” dedi. Demir, Türk somonunda talebin ve ihracatın giderek arttığını vurgulayarak, “Yüzde 30’ün üzerinde bir artış var. 380 milyon dolara ulaşıldı ihracatta. En çok Rusya talep gösteriyor somona ve su ürünlerimize. Japonya ve Vietnam da Türk somonunu severek tüketiyor” diye konuştu.
Palandöken: “Gıda konusunda kamuoyu paniğe sevk edilmemeli”
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:33 Palandöken: “Gıda konusunda kamuoyu paniğe sevk edilmemeli” Son dönemde gıda ürünlerine yapılan denetimlerin kamuoyunda yankı uyandıran tağşiş ürünlerle birlikte piyasada panik havası oluşturduğuna dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son denetimlerde gıda maddeleri ile ilgili işin ehli olmayan insanların açıklama yapması vatandaşları paniğe sevk ediyor. Ama bilindiği üzere zeytinyağı, ayçiçek yağı, tereyağı gibi markalı ürünler veya bunları imal eden firmalar tarafından hem analizleri alınıyor hem de bunlar Tarım Bakanlığı laboratuvarlarında inceleniyor, aynı zamanda Ticaret Bakanlığı bu konuda hassasiyet gösteriyor. Ancak korsan alınan ürünlerde bu tür olaylar biraz daha fazla olduğu için halkta da gerekli gereksiz açıklamalara karşı bir duyarlılık var" dedi. "Esnaf kendi yemediğini başkasına yedirmez" Uzman olmayan kişilerin yaptığı açıklamaların kamuoyunu yanlış yönlendirdiğine dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Et ve süt ürünleri, yağlar vs. herkesin tükettiği gıdalar. İnsanlar, ne yiyeceklerine karar verirken son kullanma tarihi ile uyuşmayan sahte etiketler hakkında endişe duyuyor. Vatandaşlar, ellerindeki ürünlerle raflarda satılan ürünlerin aynı olmadığını düşünüyor ve bu durum satışların neredeyse yarı yarıya düşmesine yol açmış durumda. Ancak esnaf kendi yemediğini bir başkasına sunamaz. Otokontrolü vatandaş yapar. Akşam karanlığında baklava, ekmek gibi ürünleri ben yerinden getiriyorum, organik vs. gibi pazarlayarak satanlara itibar etmemeli. Ama markası olan, her gün girip çıktığınız dükkanlarda böyle bir şeyin olması mümkün değil. Tabii bu denetimlerde milyonda bir rastlansa bile onlara da zaten Tarım Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı hem de yerel yönetimler bu olaya müdahale oluyorlar ve cezalandırıyorlar. Bu iş yerlerinin Tarım Bakanlığı ile koordineli bir şekilde ehil uzmanlar tarafından denetlenmesi en doğalı. Ancak zeytinyağında bu kadar miktarda sahte yağların karışımı ya da tereyağında sahte ürünler var ama markalı ürünler her zaman çıkış noktasından nihai tüketiciye kadar denetleniyor” şeklinde konuştu. “Denetimlerin sonuçları şeffaf bir şekilde yansıtılmalı” Denetimlerin düzenli ve periyodik olarak uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Halkın bu konuda duyarlı olması sevindirici. Ancak bu kaçak ürünleri korsan satıcılardan veya yerinden, köyünden getirdik, bal, pekmez, peynir getirdik gibi söylemlerle almak cazip olabiliyor, çünkü bu ürünlerin tüketimi hızlı ve fiyatları cazip. Bu yüzden vatandaş buna yönelebiliyor. Bunun için bu tür ürünlerin hem rafta hem söylediğim gibi imalatında sıkı denetimler vasıtasıyla bu meseleler çözülecek ve bunu yapanların da cezaları artırılarak o markaların kapatılması ile ilgili çalışmaların olması gerekli. Vatandaş tereddüt ediyor, acaba alsam bunda da böyle tağşiş edilmiş bir emtia mı diye halbuki gerçekten tüm ürünlerde bunlara rastlamak mümkün olmayan şeyler. İnsanları paniğe sokuyor veya yediğiniz zaman acaba düşüncesi engel oluyor dolayısıyla bunun bir an evvel yetkili ağızdan Bakanlıklar, uzman kişiler ve üniversitedeki hocalar dahil olmak üzere araştırmaların neticelerini ilan edilmesi gerek. Tağşiş ürünler ise mutlaka imha edilmeli” diye konuştu.
’E-İhracat Pazarları ve Ülke Gümrük Uygulamaları Rehberi’ yayınlandı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 08:54 ’E-İhracat Pazarları ve Ülke Gümrük Uygulamaları Rehberi’ yayınlandı Ticaret Bakanlığı ihracatçılar için ’E-İhracat Pazarları ve Ülke Gümrük Uygulamaları Rehberi’ yayınladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ticaret Bakanlığı olarak 21. yüzyılın getirdiği teknolojik ilerleme ve küresel ticaretin dinamikleri doğrultusunda ihracatı güçlendiren önemli bir araç olarak gördükleri e-ihracat ile Türk markalarının ve ürünlerinin küresel pazarlara başarıyla sunulmasına katkı vermeye devam ettikleri vurgulanarak, “Uzak Ülkeler Stratejisi”ne odaklanarak, e-ihracat özelinde belirlenen potansiyel ülkeler için hazırlanmış “Potansiyel E-İhracat Pazarları Raporu”, 2024 yılı için İhracat Genel Müdürlüğü ve Gümrükler Genel Müdürlüğünün ortak çalışmasıyla “E-İhracat Pazarları ve Ülke Gümrük Uygulamaları Rehberi” adı altında güncellenip genişletildiği kaydedildi. Yeni içeriğiyle Ticaret Bakanlığının internet sitesinde yayımlanan Rehberin, ihracatçılara potansiyel pazarlara dair stratejik bir yol haritası sunduğu, ve e-ihracata ilişkin ihtiyaç duyabilecekleri bilgileri tek bir kaynakta bir araya getirdiği belirtilerek şöyle denildi: "İki ana bölümden oluşan rehberin ilk kısmı olan “E-İhracat Pazarları” bölümü; sosyo-ekonomik analizler, ödeme sistemleri, sosyal medya eğilimleri, e-ticaret mevzuatı ve hızlı kargo altyapısı gibi birçok önemli konuda pazara giriş stratejileri oluşturmak için kılavuz bilgiler sunmaktadır. Rehberin ikinci bölümü olan “Ülke Gümrük Uygulamaları” ise dış ticaret ve gümrük süreçlerine yönelik derinlemesine bilgiler içermektedir. Bu bölümde, sınır ötesi e-ticaret işlemlerine dair genel prosedürlerden ülkelere özgü vergi uygulamaları, yasaklar, muafiyetler ve zorunlu belgeler gibi detaylı bilgilere kadar ihracatçıların gümrük süreçlerini kolaylaştıracak kapsamlı içerikler sunulmaktadır. Milli ve uluslararası kaynaklardan yararlanarak hazırladığımız bu rehber; iş dünyası, karar alıcılar ve ilgili tüm paydaşlar için kıymetli bir bilgi kaynağı olacaktır. Genişletilen rehberimiz, firmaların yeni pazarlara girişlerini kolaylaştırarak, bu pazarlarda tutunmaları, büyümeleri ve gümrük süreçlerini etkin bir şekilde yönetmeleri için kıymetli bir kaynak teşkil edecektir. Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatçılarımıza her alanda olduğu gibi e-ihracat alanında da destek olarak, ülkemizi küresel ticarette hak ettiği konuma getirmek için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz."