Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Adalet Bakanı Tunç: "Vatandaşı sanal kumardan korumak üzere eylem planı oluşturduk"
19 Aralık 2025 Cuma - 11:30:09
Adalet Bakanı Tunç: "Vatandaşı sanal kumardan korumak üzere eylem planı oluşturduk"
19 Aralık 2025 Cuma - 10:51
Keçiören’de ‘Söz Sizde, Başkan Mahallenizde, Çözüm Bizde’ buluşmaları
Keçiören Belediyesi tarafından vatandaşların talep ve sorunlarını doğrudan dinlemek amacıyla düzenlenen ‘Söz Sizde, Başkan Mahallenizde, Çözüm Bizde’ buluşmalarının bu haftaki durağı Yayla ve Esertepe Mahalleleri oldu. Ankara’nın Keçiören Belediyesi vatandaşların sorunlarını ve taleplerini dinlemek amacıyla ‘Söz Sizde, Başkan Mahallenizde, Çözüm Bizde’ projesini hizmete sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda bu hafta Yayla ve Esertepe Mahallelerinde vatandaşlarla buluşuldu. Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, Esertepe Mahalle Konağı’ndaki buluşmada vatandaşlardan gelen taleplere çözüm üretmeye çalıştı. Başkan Özarslan, zamana ihtiyaç duyulan talepler hakkında ise gerekli çalışmaların kısa sürede yapılacağını belirtti. "İşin felsefesi halka hizmet, Hakk’a hizmettir" Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, göreve geldikleri günden itibaren belediyecilik anlayışlarını makam değil hizmet sorumluluğu üzerine inşa ettiklerini belirterek, "Bizler sizlerin hizmetindeyiz, hizmetkarınız olmaya devam edeceğiz. Biz ilk seçildiğimiz gün muhtarlarımızla beraber toplantı yaptık. Dedik ki: ‘Bizim mahallelerimizde kimse yatağa aç ve üşüyerek girmeyecek. Yaşlısına, engellisine bakılacak. Evladını servise bindiremiyorsa, biz onu, o eğitimi alması için servisine bindireceğiz. Okuluna gittiğinde aç kalmaması için kantin yardımını vereceğiz ve kısacası sizlere hizmetkar olacağız’ dedik. Muhtarlarımızla birlikte biz şu an bunu yapıyoruz. Hiç kimsenin, kimseden üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak ve ancak takvadadır. Biz de inşallah o takva ehli insanlardan olacağız. Sözde inananlardan değil, özünde hissedenlerden olacağız. Biz geldiğimiz günden beri söylüyoruz; bize oy veren vermeyen, partilimiz olan olmayan herkese kapımız açıktır. Belediyecilikte siyaset olmaz. Bu şehrin altyapı, kentsel dönüşüm, kent estetiği, ulaşım, işsizlik, geçim sıkıntısı ve sağlık problemleri var. ‘Bu devletin işi, bu kanunun işi’ demeden hepsine yardımcı olmak için varız. Elimizden geldiğince üstlenmeye, gönül vermeye razıyız. Yeter ki niyetler halis olsun. İşin felsefesi halka hizmet, Hakk’a hizmettir" ifadelerine yer verdi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:51
Keçiören Belediyesi’nden ‘Keçiören Gönüllüleri Projesi’
Keçiören Belediyesi tarafından başlatılan Keçiören Gönüllüleri Projesi, gönüllülerin mesleki bilgi ve yaşam deneyimlerini kent yaşamına katkıya dönüştürmeyi hedefliyor. Keçiören Belediyesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve toplumsal dayanışmanın artırılması amacıyla bir projeyi hayata geçirdi. ‘Halkın Eli, Belediyenin Kalbiyle Birleşiyor; Gönüllülükle Keçiören Güçleniyor’ sloganıyla başlatılan Keçiören Gönüllüleri Projesi, gönüllülerin mesleki bilgi ve yaşam deneyimlerini kent yaşamına katkıya dönüştürmeyi hedefliyor. Proje kapsamında gönüllü olmak isteyen vatandaşlar, Keçiören Belediyesi’nin resmi internet sitesinde yer alan ‘Gönüllü Üye Başvuru Formu’nu doldurarak istedikleri zaman başvuruda bulunabilecek. Başvurular, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü bünyesinde, Sivil Toplumla İlişkiler ve Gönüllülük Birimi tarafından değerlendirilecek. Keçiören dışından başvuruların da kabul edildiği projede, uygun görülen adaylar görüşmeye davet ediliyor. Gönüllüler, sahip oldukları mesleki beceri ve donanımlar doğrultusunda sınıflandırılarak farklı projelerde görev alacak. Sürecin hukuki altyapısı ise gönüllüler ile belediye arasında imzalanacak ‘Gönüllü Katılım Protokolü’ ile güvence altına alınacak. Anne duyarlılığıyla denetim Gönüllüler, belirlenen işletmelere önceden haber verilmeden ziyaretler gerçekleştirecek. Özellikle kadınların ve annelerin günlük hayattaki deneyim ve hassasiyetlerinden faydalanılacak denetimlerde; hijyen, düzen ve gıda güvenliği ön planda tutulacak. Ziyaretler sırasında; ücret tarifesinin işletme girişinde ve raflarda etiketli olup olmadığı, kasa ve raf fiyatlarının tutarlılığı, yangın tüpü ve yangın merdiveni gibi güvenlik unsurlarının durumu gibi konulara dikkat edilecek. Gönüllüler tarafından tespit edilen eksiklikler zabıta ekiplerine bildirilecek, gerekli denetim ve yaptırımlar ise Keçiören Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından uygulanacak. ‘Anne Denetiminden Geçmiştir’ etiketi Projenin ilk örneği olacak olan zabıta denetimleri sonucunda tüm kriterleri başarıyla sağlayan işletmelere, tüketiciler için güven göstergesi olan "Anne Denetiminden Geçmiştir" etiketi verilecek. Bu etiketle işletmelerin güvenilir, düzenli ve hijyen kurallarına uygun olduğu kamuoyuna duyurulacak. Keçiören Belediyesi’nin bu yeni projesi, hem gönüllülük kültürünü yaygınlaştırmayı hem de vatandaşların günlük yaşamda karşılaştıkları hizmet kalitesini artırmayı amaçlıyor. Proje ile birlikte halkın katkısıyla daha güvenli, daha düzenli ve daha güçlü bir Keçiören hedefleniyor. Başvurular Keçiören Belediyesi’nin resmi web sitesi üzerinden gerçekleştirilecek Yaş, cinsiyet ve meslek grubu ayrımı olmaksızın yerel yönetimler bünyesinde gönüllü olarak projelere katılmak isteyen vatandaşlar, Keçiören Belediyesi’nin resmi web sitesi üzerinden başvuruda bulunabilecek.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:20
Ankara’nın kadim değeri tiftik keçisi yeniden gözde: Ayaş’ta 3 bin baş yetiştiriliyor
Ankara’nın Ayaş ilçesinde dededen toruna aktarılan tiftik keçisi yetiştiriciliği, yaklaşık 3 bin başlık sürüyle yaşatılıyor. Kuşaklar boyunca süren bu emek, Ankara tiftiğini yeniden dünya sahnesinde marka olma yoluna taşıyor. Ayaş’ta 3 bin tiftik keçisi, nesilden nesile aktarılan üretim kültürüyle yetiştirilmeye devam ediyor. Osmanlı’dan bugüne uzanan Ankara tiftiği geleneği, üreticilerin emeğiyle hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de dünya ile rekabet eden bir değer olarak öne çıkıyor. Dededen toruna aktarılan mesleği sürdüren üreticiler Mesut Eroğlu ve Numan Çinkaya, tiftik keçisinin hangi şartlarda yetiştirildiğini, bozkırda dahi nasıl varlığını sürdürebildiğini, üretim sürecinde en fazla emek isteyen dönemleri ile elde edilen tiftiğin tekstilden lüks giyime uzanan kullanım alanlarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. "15 sene içerisinde bu vaziyete geldik" Mesleğin dededen gelme olduğunu belirten Eroğlu, "Çocuklukta gözümüzü açtık, bunu gördük. Onunla da devam ediyoruz. Sonradan öğrenme değil. Aşağı yukarı 5-6 yaşlarımda babamın yanında başladım. Yaş 58, devam ediyorum. Kuzu gibi her sene satarak değil de biz onun tiftiğini sattığımızdan dolayı sürü büyütmek kolay. Biz de koyun da var. Koyunla beraber bunu destekliyoruz. Ondan dolayı, bir 15 sene içerisinde bu vaziyete geldik. Bu çok güzel bir hayvan. Öbür hayvanlardan temiz, doğal bir hayvan. Biz çok seviyoruz, ondan dolayı şimdiye kadar bundan devam ettik. Keçiden farkı, zengin bir mera istememesi. Her şartlarda kendini idam ettirebilen bir hayvan. Özel bir yer istemeyen, bozkırda dahi kendini muhafaza eden, karnını doyurabilen bir hayvan. En çok emek isteyen dönemi bunun mart, nisan, mayıs. 3 ayıdır. O zaman hem üstünden tiftiğini alıyoruz hem de oğlakları aynı anda oluyor. Ondan sonra çoban kendi güdüyor. Geriye kalan 10 veya 9 ayı çok rahat. O dönemde de verimini alıyorsun, ondan sonra çok rahat" dedi. "Kazaktır, eldivendir, biz yöresel olarak bunları yapıyoruz" Tiftiğin kalitesine dair konuşan Eroğlu, "Tiftiği, üzerimde gördüğünüz gibi kazaktır, eldivendir, biz yöresel olarak bunları yapıyoruz. Dışarıda bunun sof kumaşını yapıp güzel bir ürün elde ediliyor. Lüks giyim onlarınki, oralarda satılıyor. Tiftiğinin özelliğinden dolayı tercih ediliyor. Yün, pamuk ve ipekten ayıran özelliği üzerinde bakteri barındırmadığından. Yıkandığı anda yeni, sıfır giymiş gibi bir özelliği var. Tercih edilmesi ondan dolayı" diye konuştu. "Birbirine üstünlük sağlamak için kafa tokuştururlar, inatlaşırlar" Keçileri neden birkaç sürüye böldüklerini anlatan Mesut Eroğlu, "Birbirine üstünlük sağlamak için tabii ki birbiriyle kafa tokuştururlar, inatlaşırlar. Onun üstünlüğünü kabul ettiği zaman bir daha ona zaten kafa tutmaz o da. Şu anda 6-7 tane çobanımız var, 4-5 parçada. Biz çoğalttıkça bu birbirinin düşmanı olur. Biz 700’den fazla sürüyü tutmamaya uğraşırız. Genelde en fazlası bin olur bunun. Bin tanesinden üstü zarar eder. Yani zayıfı telef olur. Ondan dolayı böyle gördüğünüz 3-4 parçaya böleriz ve öyle güderiz. Oğlağı, keçisi, erkeçi, tekesi ayrı gibi" ifadelerini kullandı. "Dünyanın en iyi tiftiğini üretiyoruz" Devlet tarafından destek yapıldığını ifade eden Eroğlu, "Bunun devamını ve dünya konjonktüründeki tiftiğin geldiği yere kadar desteklenmesini ve ondan sonra bizim pazarlarda önümüzü açmasını istiyoruz. Çünkü dünya konjonktüründeki ile yarışmamız lazım. Ki dünyanın en iyi tiftiğini üretiyoruz. Coğrafi bakımından biliyoruz bunu. Çünkü dışarıdan gelen tiftikleri de ölçtük, ellerimize geçti, onları da gördük. Parlaklık olsun, elastik bakımından olsun. Saflık da bizim elimizde. Biz bunun en iyisini yaparız" şeklinde konuştu. "Sadece Hint kumaşıyla yarışabilir Ankara sofu" Yapılan kumaşların kalitesini değerlendiren Mesut Eroğlu, "Ankara sofuyla, normal sofu karıştırmamak lazım. Dünyada başka bir kumaş yok üzerine. Sadece Hint kumaşıyla yarışabilir Ankara sofu. Kütahya’da sadece yıkanması var. Yetiştirme sadece Ankara. En iyi verim burada alınmış. Kalite Ayaş’tır. Lojistiğin burada olması lazım. Üretimi burada" ifadelerine yer verdi. "Osmanlı’nın birinci yatırımı buydu" Aklının erdiğinden beri bu işi yürüttüğünü söyleyen Numan Çinkaya, "62 yaşındayım. Bayağı, 50 senedir yapıyorum bu işi. Çok mücadele verdim. Şu bütün köyleri, dağları hep bana sor. Her köye gittim. Eskişehir’e gittim, Kızılcahamam tarafındaki dağlara gittim. Her tarafı aynı Yörük usulü gezdim. Tiftik keçisinin özelliği çok. Bunun özelliğine kıymet biçilmez. Sadece bunun 2 ay bir zorlanması var. Kırkımı ile yavrulaması aynı vakte denk geliyor. Bir o zaman zorlanıyoruz. Ondan sonra zorlanma diye bir şey yok. Sayıyı arttıramayız da düşürmeyi düşünüyoruz. Bölge ekonomisine katkısı, katma değeri sırtındaki yün, tiftik. Aslında Osmanlı’dan gelen bir şey bu. Osmanlı’nın birinci yatırımı buydu. Tiftik, gelir kaynağı. Geleneksel tabii" ifadelerini kullandı. Yaklaşık 3 bin tiftik keçisiyle yapılan üretimin, Ankara tiftiğini yeniden dünya markası haline getirmesi hedefleniyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 16:03
Zorlu testleri geçen ’modern makineli tüfek’ seri üretime hazır
Türkiye’nin ilk piyade tipi modern makineli tüfeği, kalifiye edilerek seri üretime hazır hale geldi. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), ’Millî Piyade Tüfeği’ projesinden edindiği tecrübe ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları doğrultusunda yeni silah sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, MKE mühendislerince tamamen yerli ve millî imkanlarla tasarlanıp geliştirilen Türkiye’nin ilk piyade tipi modern makineli tüfeği (MMT), kalifiye edilerek seri üretime hazır hale geldi. Altında MKE imzası bulunan MMT, toplamda 250 bine varan atış sayısı ve 40 farklı zorlu NATO testini başarıyla geçti. 1 yıldan daha kısa sürede kalifikasyon süreci tamamlanan MMT, 7.62 mm x 51 kalibre NATO standardında mühimmat ile kusursuz bir şekilde atış yapabiliyor. Mehmetçiğin sahada yeni vurucu gücü Yaklaşık 8 kilogram ağırlığa ve 1000 metre etkili menzile sahip olan MMT, dakikada kesintisiz 750 fişek atım kapasitesiyle de kahraman ordumuzun harp sahasındaki vurucu gücüne güç katacak. Yüksek ateş gücü ve dayanıklılığı ile öne çıkan MMT, NATO standartlarında üretilen makineli tüfekler arasında muadillerine göre daha hafif olma özelliği ile de dikkat çekiyor. Gaz piston hareketli ve döner başlı kilitleme mekanizmaya sahip olan MMT, farklı çevre ve zorlu iklim şartlarında etkin şekilde kullanılabiliyor. 6 kademeli ayarlanabilir (teleskobik) dipçik ve ergonomik tasarımı ile Mehmetçiğe konforlu bir kullanım sunan tüfeğin fişekleri de yine MKE’ye bağlı fabrikalarda yerli ve millî imkanlarla üretiliyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:50
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hind Rajab’ın aile fertlerini kabul etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hind Rajab’ın aile fertlerini kabul etti (ANKARA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de İsrail ateşi altında bir araçta mahsur kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın aile fertlerini ve akrabalarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:47
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de İsrail ateşi altında bir araçta mahsur kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın aile fertlerini ve akrabalarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de İsrail ateşi altında bir araçta mahsur kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın aile fertlerini ve akrabalarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:35
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın ekonomi aktörlerini Külliye’de kabul etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ın da aralarında yer aldığı heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirdiği, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan’ın da bulunduğu kabulde, ATO Başkanı Baran ile Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Ankara Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz ve Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Duhan Kalkan yer aldı. Kabulde, Ankara’nın ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak üzere heyetin kurumları tarafından geliştirilen ortak çalışma ve projeler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a arz edildi. ATO’nun yürüttüğü çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bilgi sunan ATO Başkanı Baran, Ankara’dan yurt dışına direkt uçuşların artırılması ve Esenboğa Havalimanı’na yapılması planlanan metro hattı başta olmak üzere, Ankara’nın ekonomik ve sosyal gelişimi açısından önem taşıyan konulara ilişkin görüş ve önerilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arz etti. Baran kabulde, ATO’nun dijital dönüşüm alanında yenilikçi bir vizyonla hayata geçirdiği, yapay zeka destekli ATONET Akıllı Asistan projesiyle 2025 Melbourne Dünya Odalar Yarışması’nda 41 ülkeden 83 proje arasından sıyrılarak ‘En İyi Oda İnovasyonu Projesi’ kategorisinde elde ettiği dünya birinciliği ödülünü de Erdoğan’a takdim etti. "Çalışmalarımızı aynı kararlılık ve sorumluluk bilinciyle sürdürmeye devam edeceğiz" ATO Başkanı Baran, sosyal medya hesabından kabule ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: "Yoğun gündemine rağmen bizlere vakit ayıran ve ilettiğimiz konuları büyük bir hassasiyetle dinleyen Sayın Cumhurbaşkanımıza nazik kabulleri için şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şekillenen Türkiye Yüzyılı vizyonunun, ülkemizin geleceğine güçlü bir perspektif sunduğuna yürekten inanıyoruz. Ankara Ticaret Odası olarak; üretimi, istihdamı ve ihracatı artırmak, üyelerimizin rekabet gücünü yükseltmek ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla çalışmalarımızı aynı kararlılık ve sorumluluk bilinciyle sürdürmeye devam edeceğiz."
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:07
Uzmanından uyarı: Yaygın olan virüs influenza
Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, gribal enfeksiyonlar arasında COVID-19 virüsünün daha sık görüldüğünü, ancak son 2 haftadır yaygın olan virüsün influenza olduğunu belirtti. Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kılıç, sonbaharın ilk aylarında artan gribal enfeksiyonlara dair yazılı açıklama yayımladı. Dr. Kılıç, gribal enfeksiyonlar arasında COVID-19 virüsünün daha sık görüldüğünü ancak son 2 haftadır yaygın olan virüsün influenza olduğunu belirtti. Aynı zamanda Gülay Kılıç, hastalık belirtilerinin bu 2 hastalıkta olduğu gibi birçok üst solunum yolu enfeksiyonunda ortak olduğunu da bildirdi. "COVID-19 grip virüslerinden daha bulaşıcıdır" Kılıç, COVID-19 ile gribin ortak görülen belirti ve farklılıklarını şöyle sıraladı: "Ateş ve ateşlenme hissi, titreme, öksürük, nefes darlığı ya da nefes almada zorluk, yorgunluk, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, kas ve vücut ağrıları, baş ağrısı, kusma ve ishal ortak belirtiler arasındadır. Virüsü taşıyan kişilerin öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında etrafa saçtığı büyük ve küçük damlacıklar yoluyla yayılır. Bu damlacıklar yakındaki kişilerin ağız ve burunlarına ulaşabilir ya da solunum yoluyla vücuda alınabilir. Havalandırması yetersiz kapalı ortamlarda, virüs içeren küçük parçacıklar daha uzak mesafelere yayılarak enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca virüsle temas etmiş kişilerle tokalaşma gibi doğrudan temas yoluyla ya da virüs bulunan yüzeylere dokunduktan sonra ağız, burun veya gözlere temas edilmesiyle de enfeksiyon bulaşabilir. COVID-19’a neden olan virüs, belirti başlamadan önce, hafif belirtileri olan ya da hiç belirti göstermeyen kişiler tarafından da başkalarına bulaşabilir. COVID-19 grip virüslerinden daha bulaşıcıdır ve COVID-19 belirtileri temastan 2-14 gün içinde kendini gösterirken, grip daha kısa sürede 1-4 gün içinde belirti verir." Hem influenza hem COVID-19’da hastaların çoğunlukla ateş, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleriyle başvurduğunu vurgulayan Dr. Gülay Kılıç, eşlik eden bulgularının ayırıcı tanı açısından önemli ipuçları sunduğunu ifade etti. "Vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır" Aynı zamanda Dr. Kılıç, şu bilgileri paylaştı: "Ateşle birlikte şiddetli boğaz ağrısının görülmesi ve öksürüğün eşlik etmemesi bakteriyel tonsilliti düşündürürken; halk arasında ‘nezle’ olarak adlandırılan soğuk algınlığı, rinovirüsün neden olduğu ve burun akıntısı dışında genel hastalık bulguları yapmayan, kısa sürede basit önlemlerle iyileşen bir hastalıktır. Ateşin üç günden uzun sürmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, belirgin halsizlik, derin nefesle artan öksürük veya balgam renginin koyulaşması enfeksiyonun zatürreye ilerlediğini düşündüren önemli bulgulardır. Bu şikayetler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır." "Kapalı alanların havalandırılması gibi basit koruyucu davranışlar da önemlidir" Virüslerden korunmaya ilişkin konuşan Dr. Gülay Kılıç, "Aşılanma bilimsel olarak ağır hastalık, komplikasyon ve hastaneye yatış riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Her yıl influenza virüsünün türleri değiştiğinden, grip aşısının her kış dönemi başında uygulanması önerilmektedir. Enfeksiyonların yayılmasını önlemek için aşı olmanın yanı sıra bulaşma yolları göz önüne alınarak hasta iken evde kalmak, çıkmak zorundaysa maske takmak, mesafeyi korumak, öksürük ile hapşırıkta ağız ve burun kapatmak, elleri sık yıkamak ve kapalı alanların havalandırılması gibi basit koruyucu davranışlar da önemlidir" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:57
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: (Huzurevinde şiddet) "Özel yaşlı bakım merkezine ivedilikle intikal edilerek gerekli inceleme başlatılmıştır"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Büyükçekmece’de özel huzurevinde şiddet’ başlığıyla yer alan paylaşımlara ilişkin gerekli incelemenin başlatıldığını ve sorumlu müdürün, müdürlük ile çalışma onayının iptal edildiğini duyurdu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında ‘Büyükçekmece’de özel huzurevinde şiddet’ başlığıyla yer alan haber ve paylaşımlara ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Bakanlık, il müdürlüğü ekiplerinin söz konusu olayla ilgili inceleme başlattığını duyurdu. Aynı zamanda açıklamada, Sorumlu Müdür Y.K.’nın, sorumlu müdürlük ve çalışma onayının iptal edildiğini bildirdi. "Özel yaşlı bakım merkezine ivedilikle intikal edilerek gerekli inceleme başlatılmıştır" Bakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Söz konusu görüntülerin tespit edilmesinin hemen ardından İl Müdürlüğümüz ekiplerince ilgili özel yaşlı bakım merkezine ivedilikle intikal edilerek gerekli inceleme başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımız tarafından muhakkik görevlendirilmiş olup, eş zamanlı olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. İdari tedbir kapsamında, Sorumlu Müdür Y.K.’nın sorumlu müdürlük ve çalışma onayı iptal edilmiştir. Yapılan muhakkik incelemesi sonucunda, özel yaşlı bakım merkezine idari para cezası uygulanmış olup; adli yargılama sürecinin sonucuna göre ilgili kuruluş hakkında kapatma işlemi dahil olmak üzere gerekli tüm yaptırımlar tereddütsüz şekilde uygulanacaktır."
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:51
Ankara’da 4 aracın kundaklandığı olayın bir anlık sinirle yaşandığı iddiası
Ankara’da iki kardeşi ve onların arkadaşı tarafından 4 aracın kundaklanması olayıyla ilgili konuşan Hakan Özdemir, kendisinin araç sahipleriyle yaşadığı husumet nedeniyle öldüresiye darbedildiğini, kardeşlerinin de konuşmak için husumetlilerinin evine gittiğini ancak evde bulamayınca bir anlık sinirle araçları yaktığını ileri sürdü. Olay, 11 Aralık’ta Çamlıdere ilçesi Çukurören Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, Hakan Özdemir’in (39), aracıyla evine döndüğü sırada husumetli olduğu mahalle muhtarı H.S. ve onun oğlu A.O.S. tarafından önü kesildi. Baba ve oğlu, geçmişte kendisine küfrettiği için saldırdığı Özdemir’i öldüresiye darbetti. Özdemir’in telefonuyla kayıt aldığını gören H.S. ve A.O.S., el koydukları cihazı da kullanılamaz hale getirdi. Özdemir’i darbettikten sonra kayda alan baba ve oğlu daha sonra olay yerinden uzaklaştı. Saldırı nedeniyle fenalaşan Özdemir, durumu ailesine bildirdi. Ailesi tarafından darbedildiği yerde yarı baygın halde bulunan Özdemir, hastaneye götürüldü. Kardeşlerinin dayak yemesine öfkelenen ağabeyi Talip Özdemir ile kardeşi İbrahim Özdemir ve arkadaşları Yılmaz Verenbaş, konuşmak için H.S.’nin evine gitti. Evde kimseyi bulamayan Özdemir kardeşler, evin önünde park halinde duran H.S.’ye ait ATV, minibüs, otomobil ve kamyonetin üzerine mazot dökerek ateşe verdi. Olayın ardından jandarma ekiplerince yakalanan şahıslar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum" Olayların evine tankerle su getirilmesi talebinin reddedilmesiyle başladığını söyleyen Hakan Özdemir, "Yaşadığımız yerde su yoktu. Belediyeden ve muhtardan tankerle su istedim. O su da zaten kuyuya döküldüğü için içilebilir değil. Sadece temel ihtiyaçlar için kullanılıyor. Talebimi reddettiler. Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum. Muhtar da bu yüzden benden şikayetçi oldu. Para cezasına çarptırıldım. Daha sonra muhtarın oğlu beni aradı. Küfür etti ve bana, ’seni bir yerde illa ki göreceğim ve gerekeni yapacağım’ dedi. O sırada köydeki tanıdıklar araya girdi ve konu kapandı" dedi. "Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı" Alıkonularak darbedildiğini söyleyen Özdemir, "Geçtiğimiz gün alışveriş için ilçe merkezine gittim. Aracımla evime dönerken yanımdan geçen aracın döndüğünü fark ettim. Olacakları anlayınca telefonumla video çekmek istedim. Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı. Oğlu da diğer taraftan saldırdı. Fena halde darp ettiler beni. ’Telefonunu vermezsen seni öldüreceğiz’ dediler ve el koydular. Çektiğim videoların hepsini silmişler. Daha sonra muhtarın oğlu, ’video öyle çekilmez, böyle çekilir’ diyerek beni kayda almaya başladı. Arabamın içine ve üzerime su döktüler. Tekrar darp ettikten sonra da gittiler" ifadelerini kullandı. "Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi" Cezaevindeki kardeşlerinin pişman olduklarını ifade eden Özdemir, "10 dakika sonra kendime geldim. Kardeşimi aradım. Dayak yediğimi, kötü halde olduğumu ve beni bulmasını söyledim. Annem ve ağabeyim beni yolda bulup eve getirdi. Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi. Ağabeyimi aradım. Olaylar daha da büyümesin diye bizi şehir merkezine gönderdi. Hastaneye gittik. O gece dinlenmek istedim ve uyudum" dedi. "Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" Kardeşlerinin olayı bir anlık sinirle işlediğini söyleyen Özdemir, "Uyandığımda internetten olayları gören arkadaşların mesajlarını gördüm. Olayların oralara kadar geldiğini o sırada öğrendim. Ağabeyim kardeşimi ikna etmiş. Saldırganlarla konuşmak istemiş. Daha sonra bu yakma olayını gerçekleştirmişler. Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" dedi. "Bana ’sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi" Özdemir’in annesi Emine Özdemir ise tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ileri sürerek, "Oğlumu dövmüşler. Kardeşleri o halde görünce çok öfkelendi. Hastaneye götürdük. Daha sonra karşı taraf beni aradı. Araçlarının yakıldığını söyledi. Bizi öldüreceğini ve köyü terk etmemizi istedi. Bizim ne suçumuz var, oğlumu bir köşeye atmışsınız dedim. ’Sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi. Bunları yapan akrabamız bir de. Kendisiyle bir husumetimiz yoktu. İki evladım cezaevinde. Psikolojim bozuk. Bize tehdit ve hakarette bulundular. Korkuyoruz. Annem hasta, yaşadığımız durumdan dolayı dün fenalaştı ve ölmek üzereydi. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:06
Bakan Ersoy: "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kıracak"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı" dedi. Türk Tarih Kurumunun 94 yıllık akademik üretimini geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla hazırladığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına armağan olarak 100 eserden oluşan ‘Genel Okuyucu Dizisi’nin tanıtım toplantısı Ankara’da bulunan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda düzenlendi. İlk 27 kitabı okurla buluşan seri, hizmete açılacak olan kütüphanede tanıtıldı. Toplantıya, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, kurum başkanları, bürokratlar, akademisyenler ve davetliler katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan toplantı kurdele kesimi ile devam etti. "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kıracak" Genel Okuyucu Dizisi eserleri ile sadece yayın faaliyetinin değil, milli kimliğin ve kültürel varlığın geleceğini ilgilendiren önemli bir adımın resmi başlangıcının gerçekleştirildiğini belirten Bakan Ersoy, "İçinde bulunduğumuz dijital çağ bizlere sınırsız bilgiye erişim imkanı sunarken, aynı zamanda bilgi kirliliği ve yüzeysellik gibi büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Sosyal medyada hızla tüketilen 15 saniyelik videolar, maalesef yüzlerce yıllık birikimi barındıran olayların anlaşılmasına engel oluyor. Bu ortamda Türk Tarih Kurumunun en büyük sorumluluklarından biri milletimizi, bilhassa genç kuşaklarımız ile gelecek nesillerimizi güvenilir bilimsel kaynaklarla buluşturmaktır. ’Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı. Her bir eser, modern yayıncılık standartlarına uygun, görsel açıdan zenginleştirilmiş ve gençlerin hızla okuyup kavrayabileceği bir akıcılıkta kaleme alındı. Bu proje, gençliğe şunu söylüyor: ’Tarih, senin hikayendir. Onu başkalarının çarpıtmasına izin verme, kendi kaynaklarından öğren.’ Tarih felsefesi açısından baktığımızda, bu serinin en önemli katkısı, ’geçmişi anlama yöntemini’ öğretmek olacaktır. Okuyucu sadece olayları değil olayların nedenlerini, sonuçlarını ve farklı perspektiflerini de öğrenme fırsatı bulacaktır. Bu da onlara sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de doğru okuma yeteneği kazandıracaktır" şeklinde konuştu. "Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihi bilgi zemini etrafında birleştirecek" Kitabın dijital dünyanın geçici bilgilerine karşı kalıcı bir abide olduğunu vurgulayan Ersoy, "Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihi bilgi zemini etrafında birleştirecek, kültürel kimliği yeniden tanımlayacak bir hareket noktasıdır. Proje dahilindeki eserler, Türklerin Göç Yolları, Türk Kültür ve Sanatının İncelikleri, İlk Türk Topluluklarından Büyük Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Devletçiliğimiz, Tarihe Mal Olmuş Büyük Devlet Adamlarımız, Askeri Zaferlerimiz, İstiklal Mücadelelerimiz gibi özellikle gençlerin sorularına ve ilgi alanlarına cevap verecek şekilde seçilmiştir. Bu eserler, gençlerimizin tarih meselelerinde gerek gündelik hayatlarında gerekse uluslararası platformlarda özgüvenle konuşabilmesi için onlara sağlam bir arka plan bilgisi sağlayacaktır. Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir" ifadelerini kullandı. "Sizlerin desteği, bu kitapların en ücra köşelere dahi ulaşması için hayati önem taşımaktadır" Projenin başarısının sadece Türk Tarih Kurumunun gayretine bağlı olmadığını dile getiren Bakan Ersoy, "Sizlerin desteği, bu kitapların en ücra köşelere dahi ulaşması için hayati önem taşımaktadır. Bürokrasiden ricamız bu eserlerin okullarda, kütüphanelerde, kamu kurumlarında kolayca erişilebilir kılınması için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Unutmayalım ki bir ülkenin en büyük gücü, bilinçli ve okuyan bir halka sahip olmasıdır. Biz bu 100 kitapla söz konusu bilince destek olmak gayretindeyiz. Hepimiz tarihi ve kültürel zenginliğimizin, köklü birikimimizin farkındayız. Kitapların, bu zenginliğe açılan engin birer kapı olduğunu da biliyoruz. Bakanlık olarak bu bilinçle hareket ediyor, bağlı ve ilgili bütün kurumlarımızla tarihi ve kültürel varlığımızın her bir unsurunu ele alarak tanıtmak ve milletimizin istifadesine sunmak üzere aralıksız çalışıyoruz. Bununla birlikte, farklı kişi ve kurumların aynı hedefler doğrultusunda hayata geçirmek istedikleri projeleri de daima destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz. Türk Tarih Kurumumuzun; bilimsel yetkinliği, yayın kalitesi ve toplumsal sorumluluk bilinci ile bu sahada attığımız her adımda öncü olduğunu özellikle vurgulamak isterim" diye konuştu. Dört kattan oluşan yapıda her kat Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi kütüphaneleri olmak üzere bir kuruma ait kütüphaneden oluşuyor. Toplam 453 bin 435 materyal ve 200 kişi kapasiteli ortak okuyucu salonu bulunuyor. Kompleks bünyesinde ayrıca 16 adet tek kişilik çalışma odası ile yaklaşık 100 bin kitap kapasiteli raf alanları yer alıyor. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kütüphaneleri, ‘kutuphane.ayk.gov.tr’ adresi üzerinden de hizmet verirken, katalog taramaları ortak otomasyon sistemiyle gerçekleştiriliyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:55
Sağlık-Sen anaokulu sağlık profesyonellerinden tam not aldı
Sağlık-Sen, Ankara’da açtığı anaokulu ile sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinden tam not aldı. Sağlık-Sen, Ankara’da açtığı anaokulu ile sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin önemli bir ihtiyacına cevap veriyor. Etlik Şehir Hastanesi, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve GATA Hastanesi gibi sağlık kurumlarına yakın bölgede hizmet veren Sağlık-Sen Anaokulu, sağlık profesyonellerinin en çok tercih ettiği kreşlerden birisi oldu. Dil eğitimi, manevi değerler eğitimi, robotik kodlama eğitimi ile çocukların bilgi ve becerilerinin artıracak eğitim politikasını benimseyen Sağlık-Sen Anaokulu, sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinden tam not aldı. "Eğitim olarak içerik dolu dolu" Sağlık-Sen Anaokulu hakkında görüşlerini paylaşan sağlık ve sosyal hizmet profesyonelleri verilen eğitimin kalitesinden ve çocuklarının mutluluğundan bahsetti. Çalışan anne-babalar için kreşin zorunlu olduğunu dile getiren bir veli, "Böyle bir kreş keşke diyoruz daha önce açılsaydı. Çünkü kızımı ben sabah okula bırakırken gerçekten çok mutlu bir şekilde bırakıyorum. Aynı şekilde zor bir şekilde alıyorum akşam dönerken. Çünkü gerçekten çok seviyor" dedi. Diğer bir veli ise verilen eğitimin kalitesinden bahsederek, "Eğitim olarak içerik çok dolu. Müfredat dolu dolu. İngilizce ve Fransızca eğitimi alıyor. Manevi değerler eğitimi alıyor. Robotik Kodlama eğitimi alıyor oğlum. Robotik Kodlama eğitimiyle zaten teknolojiye olan ilgisi daha da arttı ve günümüz şartlarına uygun bir şekilde paralelde ilerliyoruz" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:26
Bakan Yerlikaya: "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" dedi. Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen ’81 İl Emniyet Müdürleri ile Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Programda konuşan Bakan Yerlikaya, 2025 yılında polis sorumluluk bölgelerinde icra edilen çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Türk Polis Teşkilatı’nın 350 binden fazla personelle yurdun huzur ve güvenliğini sağladığını belirten Bakan Yerlikaya, "1 yılın değerlendirmesini yapacağız. Modern anlamda Emniyet teşkilatlanmamızın temelleri 180 yıl önce atıldı. Emniyet Genel Müdürlüğümüz, 352 bin personeliyle; 55 bin kilometrekarelik sorumluluk sahasında vatandaşlarımızın güvenliğini sağlıyor" diye konuştu. "Terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" Terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlarla ilgili konuşan Bakan Yerlikaya, "Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren, ’Türkiye’nin Huzuru’ dedik. Çünkü biliyoruz ki huzur; güçlü bir devlet iradesiyle, kararlı bir güvenlik anlayışıyla tesis edilir. Bugün Türkiye’nin huzurunun en güçlü dayanaklarından biri, hiç şüphesiz ’Terörsüz Türkiye’ hedefimizdir. Bu hedef; bir temenni değil, bir devlet politikasıdır. Terörün hiçbir türüne, hiçbir uzantısına, hiçbir bahanesine müsamaha göstermiyoruz. Bu kararlılığın sahadaki karşılığı ise rakamlarla ortadadır. 2025 yılının ilk 11 ayında, sadece polis bölgesinde, terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" dedi. "Mağara ve sığınakları imha ederek, terörün barınma ve hareket kabiliyetini ortadan kaldırıyoruz" Arama-tarama faaliyetleriyle ilgili de konuşan Bakan Yerlikaya, "Kırsalda arama-tarama faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Hava unsurlarımızla alan hakimiyetimizi güçlendiriyoruz. Mağara ve sığınakları imha ederek, terörün barınma ve hareket kabiliyetini ortadan kaldırıyoruz" ifadelerini kullandı. "Mal varlığına karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranı 9 puan artarak yüzde 92’ye yükseldi" Asayiş verileriyle ilgili sayılara da yer veren Bakan Yerlikaya, "Huzur; asayişte önleyicilikle başlar. Asayiş verilerimiz; bu yaklaşımın, bu disiplinin sahadaki net karşılığıdır. Geçen yılın aynı dönemine oranla 2025’in 11 ayında; polis bölgesinde kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçlarda toplam 77 bin daha az olay meydana geldi. Kişilere karşı işlenen suçlarda, aydınlatma oranımız 1,2 puan artarak yüzde 99’a, mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise aydınlatma oranı 9 puan artarak yüzde 92’ye yükseldi. Polis bölgesinde, bu yılın ilk 11 ayında, 20 bin 844’ü uyuşturucu suçu işleyen 19 bin 460’ı hırsızlık yapan, 2 bin 96’sı kasten adam öldüren, yani cinayet işleyen olmak üzere toplam 124 bin 761 hapis yakalaması olan şahsı yakaladık ve adalete teslim ettik" diye konuştu. "Araç ve ekipman kapasitemizi büyütüyoruz" Ekiplere yönelik teknik desteklerle ilgili Bakan Yerlikaya, "Araç ve ekipman kapasitemizi büyütüyoruz. Göreve geldiğimiz günden bugüne Emniyet Teşkilatımıza 4 bin 586’sı asayiş, 5 bin 506’sı trafik, 120’si zırhlı araç, 60’ı yüzer araç olmak üzere toplam 22 bin 697 yeni araç kazandırdık. Asayiş hizmetlerinde günlük devriye sayımızı yüzde 40 arttırdık ve 14 bin 938’e yükselttik. Araç ve devriye sayımızdaki artış, olaylara 3 dakika içinde müdahale oranımızı yüzde 42’den yüzde 57’ye çıkardı. Yaka kamera sayımız 9 bindi, bugün itibarıyla 53 bine yükselttik" dedi. "Güvenlikte yeni yol haritamız olan, ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ni uyguluyoruz" ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ ile organize suç çetelerine karşı etkin mücadele ettiklerine değinen Bakan Yerlikaya, "Güvenlikte yeni yol haritamız olan, ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ni uyguluyoruz. Bu model sayesinde organize suç örgütlerinin, elebaşı ve yönetici kadrolarını, yeniden örgütlenme kapasitelerini, finansal ağları ve mal varlıklarını, uluslararası bağlantılarını ve saha hakimiyetlerini düzenlediğimiz operasyonlarla başlarına yıkıyoruz. Polis bölgesinde, bu yılın ilk 11 ayında 153’ü kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, 54’ü narkotik, 66’sı siber olmak üzere toplam 273 organize suç çetesini çökerttik. Bu operasyonlar sonucunda 4 bin 267 şahıs tutuklandı. Yaklaşık 129 milyar lira değerindeki mal varlığına el konuldu" diye konuştu. "Uyuşturucuya yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 35 bin şahıs tutuklandı" Narkotik operasyonlarıyla ilgili de konuşan Bakan Yerlikaya, "Bu yılın ilk 11 ayında polis bölgesinde, uyuşturucuya yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 35 bin şahıs tutuklandı. 30 ton uyuşturucu madde, 108 milyon adet uyuşturucu hap ele geçirildi" dedi. "Yeni trafik kanunu hazırlığımızı tamamladık" Yürürlüğe girmesi planlanan yeni trafik kanunu ile olumsuz olaylara karşı çok daha iyi sonuçlar alınacağını söyleyen Bakan Yerlikaya, "Trafik güvenliğini en üst seviyeye taşımak için, polis bölgesinde de denetlenen araç sayısını bu yıl yüzde 16 artırarak 89 milyona çıkardık. Yeni trafik kanunu hazırlığımızı da tamamladık. Gazi Meclisimizden geçer geçmez; ’trafik kültürü’ inşasında inşallah çok daha güçlü bir döneme gireceğiz. Hedefimiz; 2030 yılına kadar trafik kazalarına bağlı can kayıplarını yüzde 50 azaltmak, 2050’de ise ‘sıfır can kaybı’ hedefine ulaşmaktır" ifadelerini kullandı. "İlk defa görev puanı sistemiyle; başkomiser ve altı rütbelerde atamaları daha hakkaniyetli, daha şeffaf ve kurumsal ihtiyaca daha uygun bir zemine oturttuk" Teşkilat içindeki olumlu değişikliklere 2026 yılında da devam edeceklerini kaydeden Bakan Yerlikaya, "Bu yıl, atama ve yer değiştirme süreçlerinde, teşkilatımız adına çok kıymetli bir eşiği geride bıraktık. İlk defa görev puanı sistemiyle; başkomiser ve altı rütbelerde atamaları daha hakkaniyetli, daha şeffaf ve kurumsal ihtiyaca daha uygun bir zemine oturttuk. Daha önce de söylemiştim, 2026 genel atama döneminde, ’Zorunlu İkinci Şark Tebligatı’ olmayacak. ’Aile Yılı’ hassasiyetimizle, önceki dönemlerde yılda 2 kez yapılan mazeret atamalarını bu yıl her ay gerçekleştirdik. 2026 yılında da aynı anlayışı sürdüreceğiz" dedi. "Teşkilatımızın 3 gruplu 12-36 çalışma sisteminden 4 gruplu 12-36 sisteme geçişine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz" Çalışma saatlerine yönelik düzenlemelerle ilgili çalışmaların sürdüğünü aktaran Bakan Yerlikaya, "Emniyet Genel Müdürlüğümüzün kurumsal kapasitesini artırmak ve günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek bir yapıya dönüştürmek için ’Emniyet Başkanlığı’ olarak teşkilatlanma çalışmalarına başladık. Yine görev puanı sistemiyle birlikte zorunluluk haline gelen ’her ilde olması gereken personel sayılarının’ belirleneceği ’Standart Kadro’ çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmamızı da bu yıl sonunda tamamlayarak kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz. Teşkilatımızın 3 gruplu 12-36 çalışma sisteminden 4 gruplu 12-36 sisteme geçişine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:04
Adalet Bakanı Tunç’tan 17-25 Aralık mesajı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 17-25 Aralık sürecine ilişkin sosyal medya platformu X hesabından bir paylaşım yaptı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, paylaşımında milletin ortak iradesinin hukuk ve demokrasi dışı tüm girişimleri boşa çıkardığını belirterek, vesayetçi zihniyetin ülkenin büyümesini ve güçlenmesini engellemeye yönelik operasyonlar yürüttüğünü ifade etti. Bakan Tunç, 17-25 Aralık sürecini bu operasyonlardan biri olarak nitelendirdi. Vesayetçi yapıların, devletin içine sızan FETÖ aracılığıyla emniyet ve yargı üzerinden kirli emellerini hayata geçirmek istediğini kaydeden Tunç, "Sahte delil ve senaryolarla millet iradesinin önü kesilmek istenmiş, anayasal düzenimiz, demokratik hukuk devletimiz, bağımsızlığımız hedef alınmıştır" dedi. "Bugüne kadar milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadık" Paylaşımında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ile milletin desteği sayesinde bu girişimlerin boşa çıkarıldığını belirten Tunç, "Bugüne kadar milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. Ülkemiz üzerinde oyun kurmak isteyenlere, milletimizin geleceğini elinden almaya kalkışanlara, devletimize diz çöktürmeyi amaçlayan şer yapılara ve girişimlere hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz" ifadelerinde bulundu.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:42
Bakan Işıkhan: "Asgari ücrette rakam konuşmak için daha çok erken"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısında rakam konuşulup konuşulmayacağına ilişkin, "Rakam için çok erken. Tarafların görüşlerini alıp komisyonda değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder