Yerel Haberler
Ankara
Başkentin yeni itfaiye istasyonlarında çalışmalar devam ediyor 20 Eylül 2024 Cuma - 12:25:29 Ankara Büyükşehir Belediyesi, başkentte daha hızlı ve kaliteli hizmet anlayışı doğrultusunda itfaiye teşkilatını güçlendirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda açılışı gerçekleştirilen binalarla birlikte istasyon sayısını 48’e yükselten Ankara İtfaiyesi; Sincan Temelli, Yenimahalle Yakacık ve Çamlıdere’ye de modern istasyonlar inşa ediyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi, itfaiye istasyonlarını yenilemeye devam ediyor. Toplam 48 tane modern itfaiye istasyonuna sahip olan Ankara İtfaiyesi, Sincan Temelli, Yenimahalle Yakacık ve Çamlıdere’ye de modern istasyonlar inşa ediyor. Kent genelinde itfaiye istasyonlarının sayısı artacak 2024 yılı içinde faaliyete girmesi planlanan 3 yeni istasyon ile Ankara İtfaiyesi, kent genelinde toplam 51 istasyonla daha etkin bir şekilde hizmet verecek. Artan nüfus ve yeni yerleşim yerlerinin dağılımına göre olumsuz durumlarda Başkentlilerin can ve mal güvenliğini önceleyen Ankara İtfaiyesi; ayrıca Pursaklar, Kalecik, Bala, Güdül, Mamak Natoyolu, Etimesgut Eryaman, Altındağ Karapürçek ve Nallıhan Çayırhan’da belirlenen noktalara 8 tane daha yeni ve modern itfaiye istasyonu kurmak için çalışma başlattı. Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen inşaat çalışmaları sürerken yeni istasyonlarda itfaiyecilerin her türlü ihtiyacı da düşünülüyor. Modern istasyon binalarında yemekhane, santral odası, yatakhaneler, giyinme ve soyunma odaları bulunurken ayrıca, 7/24 esasına göre çalışan itfaiyecilerin boş vakitlerini değerlendirebilmesi ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için de itfaiye binası ve çevresinde çeşitli sportif alanlar yer alıyor.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:25 Uzmanından uyarı: “Alzheimer hastalığı kadınları daha çok etkiliyor” Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümünden Prof. Dr. M. Zülküf Önal, kadınların alzheimer hastalığına yakalanma riskinin erkeklere göre daha yüksek olduğuna dikkati çekti. Alzheimer, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ilerleyici bir nörolojik hastalık olarak biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 55 milyon insanın demans hastası olduğu belirtilirken, bu rakamın 2050 yılına kadar 139 milyona ulaşması bekleniyor. Beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesiyle ortaya çıkan bu ilerleyici hastalığın hafıza kaybı, düşünme yetilerinde bozulma ve davranış değişiklikleriyle karakterize olduğunu kaydeden Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. M. Zülküf Önal, alzheimer hastalığı ile ilgili bilgi verdi. “Alzheimer bunamanın en yaygın nedenidir” Önal, alzheimerın hafıza, düşünme ve davranış sorunlarına neden olan ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu belirterek, “Alzheimer, bunamanın en yaygın nedenidir ve bunama vakalarının yüzde 60 ila 80’inini oluşturur. Şu anda alzheimer için bir mutlak tedavi olmamasına rağmen hastalığın biyolojisi hakkında yeni bilgiler ortaya çıkmakta ve gelecekteki tedavilerin önünü açılmaktadır. Alzheimer hastalığının tek bir nedeni yoktur. Muhtemelen genetik, yaşam tarzı ve çevre gibi birden fazla faktörden kaynaklanmaktadır. Alzheimer hastalığı için en büyük risk yaştır. Bir kişinin 65 yaşından sonra hastalığa yakalanma riski önemli ölçüde artar. Yaşı 85 veya daha büyük olan kişilerin yaklaşık üçte biri alzheimer hastasıdır” diye konuştu. “Kadınlarda risk erkeklere göre daha yüksektir “ Birden fazla aile üyesinde alzheimer hastalığı varsa riskin artış gösterdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Önal, şu bilgileri verdi: “Kadınların alzheimera yakalanma olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Bu fark kısmen kadınların daha uzun yaşamasıyla açıklanabilir. Yaş, aile geçmişi ve genetik, değiştirilemeyecek risk faktörleridir. Ancak araştırmalar, insanların etkileyebileceği diğer risk faktörleri hakkında ipuçları sunmaktadır. Sağlıklı beslenmek, sosyal olarak aktif kalmak, beden ve zihin egzersizi yapmak alzheimer riskini azaltabilir. Tütün kullanmamak ve aşırı alkolden kaçınmak da beyin sağlığı için faydalı olmaktadır.” Koku testi ile erken tanı mümkün Demans tipini belirlemek için erken ve doğru teşhisin öneminin altını çizen Önal, hastalığın mutlak tedavisi olmamasına rağmen ilerleme hızını yavaşlatacak ilaçlı ve ilaçsız tedbirler bulunduğunu kaydetti. Önal, “Teşhis süreci, kapsamlı bir tıbbi geçmiş, zihinsel durum ve ruh hali testleri, fiziksel ve nörolojik muayene ve bunama benzeri semptomların diğer nedenlerini ekarte etmek için testler (kan testleri ve beyin taramaları gibi) içerebilir. Öte yandan koku testi ile erken tanı artık mümkün olmaktadır. Cilt biyopsisi demans tiplerinin ayırıcı tanısında artık kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı. Hastalığın ilerleme hızı kişiden kişiye değişiklik gösterir Alzheimer hastalığının zaman içinde şiddeti artan bir dizi semptomla aşamalı olarak ilerlediğini söyleyen Önal, şu bilgileri paylaştı: “Alzheimer, hafıza ve düşünme yetisinden daha fazlasını etkiler. Bir kişinin yaşam kalitesi, uyku bozuklukları, sinirlilik, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi demansa eşlik eden çeşitli davranışsal ve psikolojik semptomlardan etkilenebilir. Bazı ilaçlar bir süreliğine bu bilişsel olmayan semptomları tedavi etmeye odaklanır, ancak ilaçları eklemeden önce davranışları yönetmek için ilaç dışı stratejileri denemek önemlidir. İlaç dışı tedavilerin dışında beynin elektrik, manyetik ve son olarak da ses dalgaları ile uyarılması ile gerçekleştirilen destekleyici sayılabilecek tedavi yöntemleri vardır. Fitoterapi ile gerçekleştirilen birçok tedavi yöntemi de vardır. Öte yandan yüksek kolesterolün kontrolü için kullanılan ilaçların alzheimerı önleyebileceği gösterilmiştir. Gen tedavisinde umut verici sonuçlar alınmaya başlamıştır. Kontrollü kahve tüketiminin de alzheimer oluşumunu engellediği gösterilmiştir.” Bulmaca ve sudoku çözmek hastalığın oluşmasını engellemez Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülküf Önal, bulmaca, sudoku gibi meşguliyetlerin hastalığın oluşmasını engellemediğini, alzheimerın kaçınılmaz olarak her yaşlıda olacak diye bir kural olmadığı gibi genç sayılabilecek yaşlarda da ortaya çıkabileceğini ifade etti. Hastalıktan korunmak için zihinsel canlılığı sağlayan egzersizler yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Önal, hastalıktan korunmak için yapılabilecekleri şu şekilde sıraladı: “Sık sık okuma, kişinin okuduğunu, öğrendiğini, gün içinde yaşadıklarını anlatması, yakınlarındakiler ile paylaşması oldukça önemlidir. Kan basıncının, kan şekerinin ve kolesterol seviyelerinin normalleştirilmesi sağlanmalıdır. Kilo kontrolü yapılmalıdır. Günde en az yarım saat egzersiz yapılmalıdır. Akli melekeleri geliştirecek egzersizler yapılmalıdır. Kafa travmalarına karşı tedbirli olmak gereklidir. Madde bağımlılığından, sigaradan ve alkolden uzak durmak gereklidir. Uyku bozukluğu, özelikle az uyumak veya çok uyumaktan kaçınmak gereklidir. Depresyon tedavi edilmediği sürece demans riski artmaktadır. Ailede varsa genetik yatkınlık tanıda dikkate alınmalıdır.”
20 Eylül 2024 Cuma - 11:39 7 maddede deprem bölgesinde kentsel dönüşüm süreci Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem bölgesindeki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili hukuki sürecin nasıl yürütüldüğünü 7 maddede açıkladı. Bakanlığın sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, deprem bölgesinde inşaatların hızlandırılması ve sürecin aksamaması için tüm taşınmazların geçici olarak Hazine emanetine alındığı vurgulandı. İnşaat bitince isteyen hak sahibine konut ve iş yerinin teslim edildiğinin, isteyene de taşınmazlarının güncellenmiş bedelinin ödendiğinin altı çizildi. Paylaşımda, 7 maddede deprem bölgesinde kentsel dönüşüm süreci şöyle anlatıldı: “Kentsel dönüşüm çalışmaları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı ‘Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nca yürütülür. Başkanlık, kentsel dönüşüm alanlarında vatandaşın bir an evvel yeni konutlarına yerleşebilmesi için plan, proje, ruhsat ve izin işlemlerini hızlandırır. Sürecin tek elden yönetilmesi için tüm taşınmazlar geçici olarak Hazine adına tescil edilip, devlet emanetine alınır. Yeni yapının inşaat ruhsatı Hazine adına düzenlenir. Hak sahiplerine bağımsız bölümlerin devri yapılıncaya kadar kat irtifakı ve kat mülkiyeti Hazine adına kurulur. İnşaat bitince isteyen hak sahibine konut ve iş yeri verilir, isteyene taşınmazlarının güncellenmiş bedeli ödenir. Konut ve iş yeri almak isteyen hak sahipleriyle taşınmazlarının güncel bedelleri indirimli yapım maliyetlerinden düşürülerek, sözleşmeyle teslim süreci tamamlanır.”
Bakan Güler: “Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın atamaları yapılacak”
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:34 Bakan Güler: “Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın atamaları yapılacak” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın atamaları yapılacak” dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanları ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Milli Savunma Bakanlığındaki buluşmada Bakan Yaşar Güler’in beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı da yer aldı. Kabulde konuşan Bakan Güler, kahraman gazilerin gösterdikleri cesaret ve fedakârlıkla milletin gönlünde müstesna bir yere sahip olduğunu belirterek, “Siz gazilerimizin varlığı, kutsal vatan topraklarımızın en büyük güvencesidir. Sizlerin yüksek özverisi sayesinde bayrağımız göklerde gururla dalgalanmakta, asil milletimiz cennet vatanımızda başı dik, güvenli ve onurlu bir şekilde yaşamaya devam etmektedir. Gazilik ünvanı; sadece bir onur nişanı değil, aynı zamanda bu milletin size olan sonsuz şükranının da bir göstergesidir. Sizler; vatan sevgisinin, birlik ve beraberlik ruhunun en güzel örneklerini sergileyen kahramanlarsınız. Ortaya koyduğunuz emsalsiz mücadele örneği ve azminiz, bizlere ve sizlerin mirasını taşıyan ordumuzun kahraman mensuplarına her daim yol göstermektedir” ifadelerini kullandı. “Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın atamaları yapılacak” Bakan Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatanımızın her karış toprağında şehit ve gazilerimizin al kanları var. Başarılarımızda en büyük pay, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizindir. Bizlere düşen görev, emanet bıraktığınız mirası korumak, geleceğe daha güçlü ve daha kararlı adımlarla ilerlemektir. Elbette şehit ve gazilerimizin fedakârlıklarının karşılığının olmadığının bilincindeyiz. Ne yaparsak yapalım haklarınızı ödeyemeyecek olsak da Millî Savunma Bakanlığı olarak her zaman vefa ve minnet duygularıyla şehit ailelerimiz ile gazilerimiz ve ailelerinin yanında olmayı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bu kapsamda bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapılacağını da müjdelemek isterim.”
Duayen ressam Mustafa Ayaz son yolculuğuna uğurlandı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:04 Duayen ressam Mustafa Ayaz son yolculuğuna uğurlandı Ankara’da 86 yaşında hayatını kaybeden ressam Mustafa Ayaz, Ankara Kocatepe Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi. Dün Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 86 yaşında hayatını kaybeden ressam Mustafa Ayaz için Kocatepe Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene ailesi, dostları, güzel sanat fakültelerinden öğretim üyeleri, Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRHD) yönetici ve üyeleri, Tüm Sanat Galerileri Derneği (TÜSGAD) yöneticileri ve üyeleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü yetkilileri, gazeteciler ve sanatseverler katıldı. Ayaz, Kocatepe Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Mustafa Ayaz kimdir? 1938’de Trabzon’un Çaykara ilçesinin Kabataş köyünde doğan Mustafa Ayaz’ın çocukluğu, yoksulluk ve hastalıklarla geçtiğinden ilkokula 10 yaşında başladı. 1953’te Erzurum Pulur Köy Enstitüsü ortaokul son sınıfta resim yeteneğiyle hocalarının dikkatini çeken Ayaz, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu Resim Bölümü sınavlarını kazandı. Mezuniyetinin ardından bir yıl ilkokul öğretmenliği yapan Ayaz, 1960’ta Gazi Eğitim Enstitüsü’nün resim bölümüne girdi ve buradan 1963’te mezun oldu. Ayaz, sonrasında 3 yıl Çorum’da resim öğretmenliği ve atölye şefliği yaptı.
Türk savunma sanayiinden ‘eğitim’ ihracatı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:01 Türk savunma sanayiinden ‘eğitim’ ihracatı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türk savunma sanayisinin üç ülkeyle eğitim ve akademi programları üzerine ihracat görüşmelerinin devam ettiğini ve bir ülkeye ihracat yapıldığını söyledi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Ankara’da bir otelde gerçekleştirilen “Milli Yetkinlik Hamlesi" lansman programında Türk savunma sanayisinin gelecek dönemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Savunma sanayiindeki gelişimin yalnızca salt rekabet yerine sistematik bir düzen içerisinde olması gerektiğine vurgu yapan Görgün, “Bağımsız savunma sanayiinin gerekliliği olan tüm teknolojilerde bir sistematik dahilinde kazanmaya devam ederken, yarının teknolojilerine de bugünden odaklanmaya başladığımızı, bu alanda faaliyetler gösterdiğimizi de ifade etmek isterim. Savunma sanayimizin yeni dönem gelişimini salt rekabetten ziyade ekosistemin yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamaları üzerine gayret gösteriyoruz” dedi. Şirketlerin icra kurullarıyla toplantılar gerçekleştirdiklerini ve mutabakatlar oluşturulduğunu dile getiren Görgün, “Şirketlerle alanları netleştirerek birbirlerini tamamlama yönünde çalışmaların önünü açacak politikalar üretiyoruz. Şirketlerimizin stratejilerini, birbirlerinin eksikliklerini ya da yetenek açılımlarını tamamlamaya yönelik oluşturdukları iş birliği imkanları da doğal olarak artacak” ifadelerini kullandı. Görgün ayrıca Savunma Sanayii Başkanlığı’nın sahip olduğu beceri ve deneyimlerin kişiler yerine sistemde kalmasını sağlayacak çalışmaları olduğunu da kaydetti. Görgün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaptığımız ihracat teslimatlarla birlikte vurguladığımız bir hususta teslimatlardan daha fazla yeni sözleşmeler de imzalıyoruz. Bakiye siparişimiz de her geçen gün artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 5,5 milyar teslimat, 10,2 milyar değerinde sözleşme imzalamıştık. Bu sene hem teslimatta hem sözleşme imzası bakımından 2023’e göre çok daha iyi bir sonucu sizlerle paylaşacağımı tekrardan ifade etmek istiyorum.” Savunma sanayiinden eğitim ihracatı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ayrıca ‘eğitim’ ihracatı gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Bu çerçevede üç ülkeyle savunma sanayii alanında eğitim ve akademi programları üzerine ihracat görüşmelerinin devam ettiğini dile getiren Görgün, ayrıca bir ülkeye ihracat yapıldığını kaydetti.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Küçük: “İsrail bu cihazlar üretilirken ya da üretildikten sonra çok düşük miktarda patlayıcı madde yerleştirdi”
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:57 Savunma Sanayii Araştırmacısı Küçük: “İsrail bu cihazlar üretilirken ya da üretildikten sonra çok düşük miktarda patlayıcı madde yerleştirdi” Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük, Hizbullah mensuplarının haberleşme amacıyla kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı patlatılması ile ilgili, "Bir diğer iddia bu cihazların İran üzerinden tedarik edildiği. İran da aynı yöntemle bu cihazları tedarik edecektir. İsrail bunu tespit ettikten sonra bu cihazlar ya üretilirken ya da üretildikten sonra çok düşük miktarda ancak gelişmiş bir patlayıcı madde konuldu" dedi. Lübnan’da Hizbullah mensuplarının haberleşme amacıyla kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı patlatılması ile şu ana kadar 9 kişinin ölümüne, 2 bin 750 kişinin yaralanmasına yol açan saldırının yankıları sürüyor. Lübnan’da gerçekleşen saldırıda çağrı cihazlarına müdahale edilip patlatılmasına ilişkin İhlas Haber Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulunan Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük, Lübnan’da gerçekleştirilen saldırıda Hizbullah’ın güvenli iletişim aracı olarak gördüğü yaklaşık 95 gram ağırlığında küçük çağrı cihazları kullanıldığını belirterek, “Büyük ihtimalle Hizbullah, kendi ekosistemi içerisindeki insanlarla güvenli haberleşme için kullanıyordu. Kuvvetle muhtemel çağrı cihazına sinyal giden kişi, güvenli iletişim cihazından ulaşması gereken ilgili yere ulaşıyordu. Aslında kendi güvenliğini sağlamak için kullandığı bir yöntemdi, fakat İsrail Hizbullah’ın bunu üçüncü parti tedarik hattından temin ettiğini fark etti. Hizbullah’ın adını vermeden bir alıcı bu tarz cihazları alır ve teslim eder. Bir diğer iddia da bu cihazların İran üzerinden tedarik edildiği. İran da aynı yöntemle bu cihazları tedarik edecektir. İsrail bunu tespit ettikten sonra bu cihazlar ya üretilirken ya da üretildikten sonra çok düşük miktarda ancak gelişmiş bir patlayıcı madde konuldu. Çeşitli uluslararası gazetelerde bunların içine ’20 gramlık gelişmiş patlayıcının entegre edildiği’ bilgileri var ancak doğruluğunu bilemeyiz” dedi. “Saldırı MOSSAD’ın imajını tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat oldu” Saldırının etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Küçük, Hizbullah’ın otonom hareket edebilme kabiliyetinin zarar görmesinin İran’a olan bağımlılığını artırdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Bu tarz idari ve lojistik taraftaki beyin takımı adamlarını yok ettiğiniz zaman Hizbullah, İran’a daha bağımlı oluyor. Bu aslında görece bakımından İran’ın da işine gelebilecek bir durum. Dolayısıyla İran’dan cihazlar geldi, İran’ın içinde istihbarat zafiyetleri var ya da yok ayrı bir tartışma konusu. MOSSAD’ın 7 Ekim’de ciddi bir yara aldığını biliyoruz. MOSSAD imaj olarak yara aldı. Çünkü yıllarca MOSSAD propagandası yapıldı, ‘MOSSAD düşmanı dünyanın neresinde olursa bulup öldürür, her türlü bilgiyi önceden ele geçirir’ gibi ama burnunun dibindeki saldırıyı görememişti. Bu da büyük bir imaj kaybıydı. Bu saldırı MOSSAD’ın imajını tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat oldu.” “Marketten alınan bir üründe böyle bir patlama olması ekonomide yıkıcı etkilere sebep olabilir” Sivil kullanımdaki iletişim cihazlarında böyle bir durumun görülme ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Küçük, “Marketten alınan bir üründe böyle bir patlama olması, devasa markaların çok büyük para kaybetmesine, ekonomide yıkıcı etkilere sebep olabilir. Buna da kimsenin kolay kolay cesaret edebileceğini zannetmiyorum” dedi. Saldırıda patlayan cihazlarda aşırı ısınma yaşanması durumunda güvenlik hattı bulunan lityum bataryalar kullanıldığını dile getiren Küçük, “Batarya ısındığı zaman işlemcinin frekansını kesmek, elektrik akımını kontrol etmek gibi bir önlem oluyor. Bu önlemi kaldırırsanız bataryanın ısınmasını sağlayıp patlayıcıyı da harekete geçirebilirsiniz. Ürünün sağlam halini görmediğimiz için şu an bir yorum yapamıyoruz” dedi. Saldırıda Hizbullah üyelerinin yanı sıra sivil kaybının da yaşandığını belirten Küçük, İsrail doğrudan hastaneyi vurduğunda bile uluslararası kamuoyunun harekete geçildiğini görülmediğini hatırlattı.
Sigorta Shop Voleybol Takımı, Keçiören Belediyesi ismiyle mücadele edecek
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:50 Sigorta Shop Voleybol Takımı, Keçiören Belediyesi ismiyle mücadele edecek Sigorta Shop Kadın Voleybol Takımı, Voleybol Sultanlar Ligi’nde “T.C. Keçiören Belediyesi Sigorta Shop Spor Kulübü” olarak boy gösterecek. Voleybol Sultanlar Ligi ekiplerinden Sigorta Shop ile Keçiören Belediyesi güçlerini birleştirdi. Sigorta Shop Kadın Voleybol Takımı, yeni sezonda “T.C. Keçiören Belediyesi Sigorta Shop Spor Kulübü” olarak müsabakalarda boy gösterecek. Belediye binasında gerçekleşen imza törenine Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan ve voleybol takımının yöneticileri ile oyuncuları katıldı. Tören öncesi Özarsalan oyuncularla sohbet etti. Törende konuşan Özarslan, “Bugün Keçiörenimiz için gerçekten de çok özel bir adımı hep birlikte atacağız. Onun için toplanmış bulunmaktayız. Keçiören Belediyemiz olarak sporun birleştirici ve geliştirici gücüne biz her zaman inandık. Ve bunu desteklemeye karar verdik. Sağ olsun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş beyefendi de bu noktada hassasiyet göstermekte. Ve bizim desteklemiş ve içinde olduğumuz bütün faaliyetlere kendisi birebir hem destek vermekte, hem de ciddi katılım göstermektedir. Biz de olan desteğe hem de gerçekten de kadının gücüne çok inanıyoruz. Bu noktada da biliyorsunuz filenin sultanları, Türkiye’nin gerçekten de kalbi durumuna gelmiş vaziyette” dedi. “Kız çocuklarımız bizden voleybol direkleri, fileleri istiyorlar” Son dönemlerde ilköğretim ve lise hocaları ile çok kez görüştüğünü söyleyen Özarslan “Belediyeye geliyorlar. Kız çocuklarımızın ihtiyacı olan voleybol direkleri, fileleri istiyorlar. Kızlar inanılmaz derecede bu işe gönül vermiş durumda. Sebebi de voleybol takımımız çok iyi sevdirdi. Bu iş önem arz ediyor. Göreceksiniz biz elimizden gelen bütün desteği vereceğiz. Ama lafta değil. İcraatta vereceğiz. Yeter ki biz bu işe gönül verelim” diye konuştu.