Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
AK Parti Milli Dayanışma, kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti
19 Aralık 2025 Cuma - 13:05:13
AK Parti Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. Geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu raporunu teslim etti. Gül, teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada, raporlarını Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu başkanı Cüneyt Yüksel ile birlikte terörsüz Türkiye’ye ilişkin AK Parti grubunun komisyondaki üyelerin katkılarıyla Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla AK Parti grubu partinin görüş ve önerilerini TBMM’ye sunduklarını belirterek, "Çok önemli bir süreç. Bu sürecin, terörsüz Türkiye süreci için kararlı, siyaset liderliği ile yol açan Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Yine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyoruz. Yine süreçteki yapıcı üslubuyla Başkanlığıyla Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş‘a çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı. Gül şöyle konuştu: "Rapor 15 başlıkta 60 sayfalık bir rapor. Çok yoğun bir çalışmayla tüm komisyon üyesi arkadaşlarımızın, partideki yetkili ilgili kurumlarımızla birlikte değerlendirmemizi yaptık, Meclis Başkanımıza sunduk. Burada başlıkları özetlemek gerekirse Türkiye’deki yapılan çalışmaları AK Parti’nin meseleye bakışı, bir diğer başlık AK Parti’nin döneminde atılan tarihi adımları hatırlatan çözüm arayışları, bir diğer başlık özellikle AK Parti hükümeti döneminde yapılan çözüm arayışlarına da vurgu yapan başlık. Türkiye yüzyılı ve terörsüz Türkiye bir başlık. Tespit ve teyit mekanizması olması ve bu mekanizmanın nasıl oluşacağı ne yapacağına ilişkin önerimiz bir diğer başlık. Kamu düzeni ve sürece süreç terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge. Yine ekonomik etkileri uluslararası tecrübeler ve Türkiye modeli ve bu modelin Türkiye’ye özgü Türkiye’nin kendi dinamikleri ile bu çözüme ilişkin nasıl bir model ortaya koyuyor bir diğer başlık. Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu. Toplumsal uyum yine bir diğer başlığımız ve tasfiye sonrası da demokratikleşme anlamında Türkiye’nin daha ileri demokrasiye ulaşması anlamında atılması gereken adımlar sayın Cumhurbaşkanımızın Türk, Kürt, Arap hem ülkeye hem bölgeye coğrafyaya nasıl katkıda bulunduğunu anlatan terörsüz Türkiye sürecini başarıya ulaşmasını anlatan sonuç kısmı var."
19 Aralık 2025 Cuma - 12:54
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’dan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Avrupa Sosyalist Partisi (PES) Liderler Toplantısı’ndaki açıklamalarına ilişkin sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Aksakal, mesajında, "Avrupa Sosyalist Partisi (PES) Liderler Toplantısı’nda konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Konseyi Başkanı Antnio Costa’nın yalnızca açılış konuşmasını yapıp programdan ayrılmasının kabul edilemez olduğunu söylemiş. Eleştiri gerekçeleri olarak ortaya koyduğu konular doğrudan Türkiye siyasetine müdahale talebidir, asıl bu kabul edilemez. Atatürk’ün kurduğu bir ülkede iktidar için "icazet" emperyalizmin aktörlerinden değil milletten alınır. Öyle anlaşılıyor ki Özel, PKK diasporasının operasyonuna maruz kalmış. İmralı’nın icazetiyle yerel seçimlerde bir galibiyet elde edip Komisyon heyetiyle İmralı’ya ziyarete gitmezseniz uğrayacağınız akıbet budur" dedi.
19 Aralık 2025 Cuma - 12:43
28’inci Geleneksel Tüketici Ödülleri’nde İHA’ya Tüketici Özel Ödülü
Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen 28’inci Geleneksel Tüketici Ödülleri’nde İhlas Haber Ajansı (İHA) Ekonomi Muhabiri Kemal Diri’ye Tüketici Özel Ödülü verildi. Her yıl Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni’nin 28’incisi TOBB ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Tüketici bilincinin geliştirilmesi, tüketicilerin yasal haklarını kullanmaları konusunda özendirilmesi, tüketici talep ve tercihlerini dikkate alan firmaların teşvik edilmesi, tüketici hukuku veya tüketicinin korunması ile ilgili bilimsel çalışmaların özendirilmesi amaçlarıyla 2025 yılı faaliyetleri dikkate alınarak altı dalda ödül verildi. "6 ayrı kategoride ödül verildi" Tüketici ödülleri, Bilinçli Tüketici Ödülü, Yazılı Basın Tüketici Ödülü, Radyo-Televizyon Programı Ödülü, Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü, Bilimsel Çalışma Ödülü, Tüketici Özel Ödülü dallarında olmak üzere 6 ayrı kategoride yer aldı Ödüller, tüketici bilincinin geliştirilmesi, tüketicilerin yasal haklarını kullanmaları konusunda özendirilmesi, tüketici talep ve tercihlerini dikkate alan firmaların teşvik edilmesi, tüketici hukuku veya tüketicinin korunması ile ilgili bilimsel çalışmaların özendirilmesi amaçlarıyla 2024 yılı faaliyetleri dikkate alınarak takdim edildi. "İHA Ekonomi Muhabiri Kemal Diri’ye Tüketici Özel Ödülü" Ödül töreni çerçevesinde İhlas Haber Ajansı (İHA) Ekonomi Muhabiri Kemal Diri’ye Tüketici Özel Ödülü verildi. Diri, ödülümü Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan ve Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Avni Dilber’in elinden aldı. Törene, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ödül alacak kişiler, kurum ve kuruluşların yetkilileri, devlet protokolü, Bakanlık üst düzey yetkilileri ve Genel Müdürlük personelleri, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
19 Aralık 2025 Cuma - 12:38
Bakan Tunç: "Terörün istismar ettiği bütün alanları birer birer ortadan kaldırdık"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "41 yıllık mücadelenin son 23 yılında da özellikle terörün istismar ettiği bütün alanları birer birer ortadan kaldırdık" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hakimevi’nde düzenlenen "Türk Denetimli Serbestlik Sisteminin 20 Yıllık Panoraması 20. Yıla Bütüncül Bakış Sempozyumu"na sonrasında, gazetecilerin sorularını cevapladı. Sanal bahis soruşturmalarına ilişkin konuşan Bakan Tunç, "Bu konuda bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Bu konuda özellikle bu bütün dünyanın da problemi, sadece Türkiye’nin değil. Bu anlamda vatandaşlarımızı korumak, çocuklarımızı, gençlerimizi, ailelerimizi korumak bakımından birtakım çalışmalar başlattık" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinede verdiği talimatlar doğrultusunda komisyonun çalışma yürüttüğünden bahseden Tunç, "Bu çalışma neticesinde bir eylem planı oluşturduk. Bu eylem planı kapsamında Adalet Bakanlığı’na düşen hususlar var, diğer bakanlıklarımıza düşen hususlar var. Önleyici tedbirler bakımından yapılması gerekenler var ama suç işlendiğinde özellikle yaptırımlar bakımından ve caydırıcılık bakımından yapılması gerekenler var. Bizim ilk etapta 11. Yargı Paketi’ne ilave ettiğimiz bilişim suçlarıyla mücadele bakımından önemli maddeler var. Özellikle internette işlenen, bilişim yoluyla işlenen suçlar bakımından, bilişim yoluyla işlenen dolandırıcılık bakımından özellikle bunların etkin bir şekilde soruşturmaya tabi tutulması, gecikmeksizin hesaplara el konulabilmesi ve mağduriyetlerin giderilebilmesi anlamında önemli maddeler var" diye konuştu. Tunç konuşmasını şöyle sürdürdü: "Burada Cumhuriyet savcılarına, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki 128’deki rapor şartı aranmaksızın acele hallerde özellikle mağduriyetlerin önüne geçmek için el koyma kararı, hesaba hemen el koyulabilmesiyle ilgili düzenlemeler var. Burada özellikle telefon yoluyla dolandırıcılığı da önlemeye yönelik düzenlemeler var. Telefon hatlarının belli ölçüde sınırlandırılmasına ilişkin Bilgi Teknolojileri Kurumu’na yetkiler veriliyor bu kanun teklifinde. Telefonlarına gelen mesajlara bir tıkladıklarında hesabına ulaşıldığını ve büyük bir mağduriyete neden olunduğunu hep beraber görüyoruz. Bunları önlemek bakımından yabancılara verilecek hatların da belli bir numaradan oluşması ve vatandaşlarımızın onun bir yabancı hattan geldiğini bilmesi lazım." "Terörün istismar ettiği bütün alanları birer birer ortadan kaldırdık" Terörsüz Türkiye konusuna değinen Tunç, "41 yıllık mücadelenin son 23 yılında da özellikle terörün istismar ettiği bütün alanları birer birer ortadan kaldırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız iktidara geldiğinde, AK Parti iktidar olduğunda 2002 yılında ilk yaptığı iş olağanüstü hali kaldırmak oldu. Yani bir normalleşme süreci olsun ve sonrasında özellikle demokratikleşme adımları, temel hak ve özgürlüklerin sadece Kürt vatandaşlarımız için değil, bütün vatandaşlarımız için haklarının genişletilmesi anlamında, özgürlüklerin sağlanması anlamında büyük mesafeler alındı. Özellikle son bir yıla geldiğimizde de Sayın Cumhurbaşkanımızın hem Ahlat’ta yaptığı konuşmalar, ’İç cepheyi güçlendirelim’ vurguları; yine Sayın Bahçeli’nin grupta yaptığı konuşma ve çağrı sonrası terör örgütünün fesih kararı ve silahları yakmasıyla beraber önemli bir aşamaya geçildi" dedi. İmralı’da yeni bina yapıldığı iddiasına ilişkin ise Tunç, "Bu haberler doğru haberler değil. Öyle İmralı’da bir bina yapımı vesaire söz konusu değil. Bunu zaten Cezaevleri Genel Müdürlüğümüz bu haberler yayınlanınca gerekli açıklamaları yapmıştı" diyerek konuşmasını noktaladı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:07
Uzmanından uyarı: Yaygın olan virüs influenza
Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, gribal enfeksiyonlar arasında COVID-19 virüsünün daha sık görüldüğünü, ancak son 2 haftadır yaygın olan virüsün influenza olduğunu belirtti. Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kılıç, sonbaharın ilk aylarında artan gribal enfeksiyonlara dair yazılı açıklama yayımladı. Dr. Kılıç, gribal enfeksiyonlar arasında COVID-19 virüsünün daha sık görüldüğünü ancak son 2 haftadır yaygın olan virüsün influenza olduğunu belirtti. Aynı zamanda Gülay Kılıç, hastalık belirtilerinin bu 2 hastalıkta olduğu gibi birçok üst solunum yolu enfeksiyonunda ortak olduğunu da bildirdi. "COVID-19 grip virüslerinden daha bulaşıcıdır" Kılıç, COVID-19 ile gribin ortak görülen belirti ve farklılıklarını şöyle sıraladı: "Ateş ve ateşlenme hissi, titreme, öksürük, nefes darlığı ya da nefes almada zorluk, yorgunluk, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, kas ve vücut ağrıları, baş ağrısı, kusma ve ishal ortak belirtiler arasındadır. Virüsü taşıyan kişilerin öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında etrafa saçtığı büyük ve küçük damlacıklar yoluyla yayılır. Bu damlacıklar yakındaki kişilerin ağız ve burunlarına ulaşabilir ya da solunum yoluyla vücuda alınabilir. Havalandırması yetersiz kapalı ortamlarda, virüs içeren küçük parçacıklar daha uzak mesafelere yayılarak enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca virüsle temas etmiş kişilerle tokalaşma gibi doğrudan temas yoluyla ya da virüs bulunan yüzeylere dokunduktan sonra ağız, burun veya gözlere temas edilmesiyle de enfeksiyon bulaşabilir. COVID-19’a neden olan virüs, belirti başlamadan önce, hafif belirtileri olan ya da hiç belirti göstermeyen kişiler tarafından da başkalarına bulaşabilir. COVID-19 grip virüslerinden daha bulaşıcıdır ve COVID-19 belirtileri temastan 2-14 gün içinde kendini gösterirken, grip daha kısa sürede 1-4 gün içinde belirti verir." Hem influenza hem COVID-19’da hastaların çoğunlukla ateş, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleriyle başvurduğunu vurgulayan Dr. Gülay Kılıç, eşlik eden bulgularının ayırıcı tanı açısından önemli ipuçları sunduğunu ifade etti. "Vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır" Aynı zamanda Dr. Kılıç, şu bilgileri paylaştı: "Ateşle birlikte şiddetli boğaz ağrısının görülmesi ve öksürüğün eşlik etmemesi bakteriyel tonsilliti düşündürürken; halk arasında ‘nezle’ olarak adlandırılan soğuk algınlığı, rinovirüsün neden olduğu ve burun akıntısı dışında genel hastalık bulguları yapmayan, kısa sürede basit önlemlerle iyileşen bir hastalıktır. Ateşin üç günden uzun sürmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, belirgin halsizlik, derin nefesle artan öksürük veya balgam renginin koyulaşması enfeksiyonun zatürreye ilerlediğini düşündüren önemli bulgulardır. Bu şikayetler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır." "Kapalı alanların havalandırılması gibi basit koruyucu davranışlar da önemlidir" Virüslerden korunmaya ilişkin konuşan Dr. Gülay Kılıç, "Aşılanma bilimsel olarak ağır hastalık, komplikasyon ve hastaneye yatış riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Her yıl influenza virüsünün türleri değiştiğinden, grip aşısının her kış dönemi başında uygulanması önerilmektedir. Enfeksiyonların yayılmasını önlemek için aşı olmanın yanı sıra bulaşma yolları göz önüne alınarak hasta iken evde kalmak, çıkmak zorundaysa maske takmak, mesafeyi korumak, öksürük ile hapşırıkta ağız ve burun kapatmak, elleri sık yıkamak ve kapalı alanların havalandırılması gibi basit koruyucu davranışlar da önemlidir" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:57
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: (Huzurevinde şiddet) "Özel yaşlı bakım merkezine ivedilikle intikal edilerek gerekli inceleme başlatılmıştır"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Büyükçekmece’de özel huzurevinde şiddet’ başlığıyla yer alan paylaşımlara ilişkin gerekli incelemenin başlatıldığını ve sorumlu müdürün, müdürlük ile çalışma onayının iptal edildiğini duyurdu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında ‘Büyükçekmece’de özel huzurevinde şiddet’ başlığıyla yer alan haber ve paylaşımlara ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Bakanlık, il müdürlüğü ekiplerinin söz konusu olayla ilgili inceleme başlattığını duyurdu. Aynı zamanda açıklamada, Sorumlu Müdür Y.K.’nın, sorumlu müdürlük ve çalışma onayının iptal edildiğini bildirdi. "Özel yaşlı bakım merkezine ivedilikle intikal edilerek gerekli inceleme başlatılmıştır" Bakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Söz konusu görüntülerin tespit edilmesinin hemen ardından İl Müdürlüğümüz ekiplerince ilgili özel yaşlı bakım merkezine ivedilikle intikal edilerek gerekli inceleme başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımız tarafından muhakkik görevlendirilmiş olup, eş zamanlı olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. İdari tedbir kapsamında, Sorumlu Müdür Y.K.’nın sorumlu müdürlük ve çalışma onayı iptal edilmiştir. Yapılan muhakkik incelemesi sonucunda, özel yaşlı bakım merkezine idari para cezası uygulanmış olup; adli yargılama sürecinin sonucuna göre ilgili kuruluş hakkında kapatma işlemi dahil olmak üzere gerekli tüm yaptırımlar tereddütsüz şekilde uygulanacaktır."
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:51
Ankara’da 4 aracın kundaklandığı olayın bir anlık sinirle yaşandığı iddiası
Ankara’da iki kardeşi ve onların arkadaşı tarafından 4 aracın kundaklanması olayıyla ilgili konuşan Hakan Özdemir, kendisinin araç sahipleriyle yaşadığı husumet nedeniyle öldüresiye darbedildiğini, kardeşlerinin de konuşmak için husumetlilerinin evine gittiğini ancak evde bulamayınca bir anlık sinirle araçları yaktığını ileri sürdü. Olay, 11 Aralık’ta Çamlıdere ilçesi Çukurören Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, Hakan Özdemir’in (39), aracıyla evine döndüğü sırada husumetli olduğu mahalle muhtarı H.S. ve onun oğlu A.O.S. tarafından önü kesildi. Baba ve oğlu, geçmişte kendisine küfrettiği için saldırdığı Özdemir’i öldüresiye darbetti. Özdemir’in telefonuyla kayıt aldığını gören H.S. ve A.O.S., el koydukları cihazı da kullanılamaz hale getirdi. Özdemir’i darbettikten sonra kayda alan baba ve oğlu daha sonra olay yerinden uzaklaştı. Saldırı nedeniyle fenalaşan Özdemir, durumu ailesine bildirdi. Ailesi tarafından darbedildiği yerde yarı baygın halde bulunan Özdemir, hastaneye götürüldü. Kardeşlerinin dayak yemesine öfkelenen ağabeyi Talip Özdemir ile kardeşi İbrahim Özdemir ve arkadaşları Yılmaz Verenbaş, konuşmak için H.S.’nin evine gitti. Evde kimseyi bulamayan Özdemir kardeşler, evin önünde park halinde duran H.S.’ye ait ATV, minibüs, otomobil ve kamyonetin üzerine mazot dökerek ateşe verdi. Olayın ardından jandarma ekiplerince yakalanan şahıslar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum" Olayların evine tankerle su getirilmesi talebinin reddedilmesiyle başladığını söyleyen Hakan Özdemir, "Yaşadığımız yerde su yoktu. Belediyeden ve muhtardan tankerle su istedim. O su da zaten kuyuya döküldüğü için içilebilir değil. Sadece temel ihtiyaçlar için kullanılıyor. Talebimi reddettiler. Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum. Muhtar da bu yüzden benden şikayetçi oldu. Para cezasına çarptırıldım. Daha sonra muhtarın oğlu beni aradı. Küfür etti ve bana, ’seni bir yerde illa ki göreceğim ve gerekeni yapacağım’ dedi. O sırada köydeki tanıdıklar araya girdi ve konu kapandı" dedi. "Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı" Alıkonularak darbedildiğini söyleyen Özdemir, "Geçtiğimiz gün alışveriş için ilçe merkezine gittim. Aracımla evime dönerken yanımdan geçen aracın döndüğünü fark ettim. Olacakları anlayınca telefonumla video çekmek istedim. Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı. Oğlu da diğer taraftan saldırdı. Fena halde darp ettiler beni. ’Telefonunu vermezsen seni öldüreceğiz’ dediler ve el koydular. Çektiğim videoların hepsini silmişler. Daha sonra muhtarın oğlu, ’video öyle çekilmez, böyle çekilir’ diyerek beni kayda almaya başladı. Arabamın içine ve üzerime su döktüler. Tekrar darp ettikten sonra da gittiler" ifadelerini kullandı. "Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi" Cezaevindeki kardeşlerinin pişman olduklarını ifade eden Özdemir, "10 dakika sonra kendime geldim. Kardeşimi aradım. Dayak yediğimi, kötü halde olduğumu ve beni bulmasını söyledim. Annem ve ağabeyim beni yolda bulup eve getirdi. Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi. Ağabeyimi aradım. Olaylar daha da büyümesin diye bizi şehir merkezine gönderdi. Hastaneye gittik. O gece dinlenmek istedim ve uyudum" dedi. "Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" Kardeşlerinin olayı bir anlık sinirle işlediğini söyleyen Özdemir, "Uyandığımda internetten olayları gören arkadaşların mesajlarını gördüm. Olayların oralara kadar geldiğini o sırada öğrendim. Ağabeyim kardeşimi ikna etmiş. Saldırganlarla konuşmak istemiş. Daha sonra bu yakma olayını gerçekleştirmişler. Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" dedi. "Bana ’sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi" Özdemir’in annesi Emine Özdemir ise tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ileri sürerek, "Oğlumu dövmüşler. Kardeşleri o halde görünce çok öfkelendi. Hastaneye götürdük. Daha sonra karşı taraf beni aradı. Araçlarının yakıldığını söyledi. Bizi öldüreceğini ve köyü terk etmemizi istedi. Bizim ne suçumuz var, oğlumu bir köşeye atmışsınız dedim. ’Sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi. Bunları yapan akrabamız bir de. Kendisiyle bir husumetimiz yoktu. İki evladım cezaevinde. Psikolojim bozuk. Bize tehdit ve hakarette bulundular. Korkuyoruz. Annem hasta, yaşadığımız durumdan dolayı dün fenalaştı ve ölmek üzereydi. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:06
Bakan Ersoy: "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kıracak"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı" dedi. Türk Tarih Kurumunun 94 yıllık akademik üretimini geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla hazırladığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına armağan olarak 100 eserden oluşan ‘Genel Okuyucu Dizisi’nin tanıtım toplantısı Ankara’da bulunan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda düzenlendi. İlk 27 kitabı okurla buluşan seri, hizmete açılacak olan kütüphanede tanıtıldı. Toplantıya, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, kurum başkanları, bürokratlar, akademisyenler ve davetliler katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan toplantı kurdele kesimi ile devam etti. "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kıracak" Genel Okuyucu Dizisi eserleri ile sadece yayın faaliyetinin değil, milli kimliğin ve kültürel varlığın geleceğini ilgilendiren önemli bir adımın resmi başlangıcının gerçekleştirildiğini belirten Bakan Ersoy, "İçinde bulunduğumuz dijital çağ bizlere sınırsız bilgiye erişim imkanı sunarken, aynı zamanda bilgi kirliliği ve yüzeysellik gibi büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Sosyal medyada hızla tüketilen 15 saniyelik videolar, maalesef yüzlerce yıllık birikimi barındıran olayların anlaşılmasına engel oluyor. Bu ortamda Türk Tarih Kurumunun en büyük sorumluluklarından biri milletimizi, bilhassa genç kuşaklarımız ile gelecek nesillerimizi güvenilir bilimsel kaynaklarla buluşturmaktır. ’Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı. Her bir eser, modern yayıncılık standartlarına uygun, görsel açıdan zenginleştirilmiş ve gençlerin hızla okuyup kavrayabileceği bir akıcılıkta kaleme alındı. Bu proje, gençliğe şunu söylüyor: ’Tarih, senin hikayendir. Onu başkalarının çarpıtmasına izin verme, kendi kaynaklarından öğren.’ Tarih felsefesi açısından baktığımızda, bu serinin en önemli katkısı, ’geçmişi anlama yöntemini’ öğretmek olacaktır. Okuyucu sadece olayları değil olayların nedenlerini, sonuçlarını ve farklı perspektiflerini de öğrenme fırsatı bulacaktır. Bu da onlara sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de doğru okuma yeteneği kazandıracaktır" şeklinde konuştu. "Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihi bilgi zemini etrafında birleştirecek" Kitabın dijital dünyanın geçici bilgilerine karşı kalıcı bir abide olduğunu vurgulayan Ersoy, "Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihi bilgi zemini etrafında birleştirecek, kültürel kimliği yeniden tanımlayacak bir hareket noktasıdır. Proje dahilindeki eserler, Türklerin Göç Yolları, Türk Kültür ve Sanatının İncelikleri, İlk Türk Topluluklarından Büyük Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Devletçiliğimiz, Tarihe Mal Olmuş Büyük Devlet Adamlarımız, Askeri Zaferlerimiz, İstiklal Mücadelelerimiz gibi özellikle gençlerin sorularına ve ilgi alanlarına cevap verecek şekilde seçilmiştir. Bu eserler, gençlerimizin tarih meselelerinde gerek gündelik hayatlarında gerekse uluslararası platformlarda özgüvenle konuşabilmesi için onlara sağlam bir arka plan bilgisi sağlayacaktır. Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir" ifadelerini kullandı. "Sizlerin desteği, bu kitapların en ücra köşelere dahi ulaşması için hayati önem taşımaktadır" Projenin başarısının sadece Türk Tarih Kurumunun gayretine bağlı olmadığını dile getiren Bakan Ersoy, "Sizlerin desteği, bu kitapların en ücra köşelere dahi ulaşması için hayati önem taşımaktadır. Bürokrasiden ricamız bu eserlerin okullarda, kütüphanelerde, kamu kurumlarında kolayca erişilebilir kılınması için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Unutmayalım ki bir ülkenin en büyük gücü, bilinçli ve okuyan bir halka sahip olmasıdır. Biz bu 100 kitapla söz konusu bilince destek olmak gayretindeyiz. Hepimiz tarihi ve kültürel zenginliğimizin, köklü birikimimizin farkındayız. Kitapların, bu zenginliğe açılan engin birer kapı olduğunu da biliyoruz. Bakanlık olarak bu bilinçle hareket ediyor, bağlı ve ilgili bütün kurumlarımızla tarihi ve kültürel varlığımızın her bir unsurunu ele alarak tanıtmak ve milletimizin istifadesine sunmak üzere aralıksız çalışıyoruz. Bununla birlikte, farklı kişi ve kurumların aynı hedefler doğrultusunda hayata geçirmek istedikleri projeleri de daima destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz. Türk Tarih Kurumumuzun; bilimsel yetkinliği, yayın kalitesi ve toplumsal sorumluluk bilinci ile bu sahada attığımız her adımda öncü olduğunu özellikle vurgulamak isterim" diye konuştu. Dört kattan oluşan yapıda her kat Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi kütüphaneleri olmak üzere bir kuruma ait kütüphaneden oluşuyor. Toplam 453 bin 435 materyal ve 200 kişi kapasiteli ortak okuyucu salonu bulunuyor. Kompleks bünyesinde ayrıca 16 adet tek kişilik çalışma odası ile yaklaşık 100 bin kitap kapasiteli raf alanları yer alıyor. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kütüphaneleri, ‘kutuphane.ayk.gov.tr’ adresi üzerinden de hizmet verirken, katalog taramaları ortak otomasyon sistemiyle gerçekleştiriliyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:55
Sağlık-Sen anaokulu sağlık profesyonellerinden tam not aldı
Sağlık-Sen, Ankara’da açtığı anaokulu ile sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinden tam not aldı. Sağlık-Sen, Ankara’da açtığı anaokulu ile sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin önemli bir ihtiyacına cevap veriyor. Etlik Şehir Hastanesi, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve GATA Hastanesi gibi sağlık kurumlarına yakın bölgede hizmet veren Sağlık-Sen Anaokulu, sağlık profesyonellerinin en çok tercih ettiği kreşlerden birisi oldu. Dil eğitimi, manevi değerler eğitimi, robotik kodlama eğitimi ile çocukların bilgi ve becerilerinin artıracak eğitim politikasını benimseyen Sağlık-Sen Anaokulu, sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinden tam not aldı. "Eğitim olarak içerik dolu dolu" Sağlık-Sen Anaokulu hakkında görüşlerini paylaşan sağlık ve sosyal hizmet profesyonelleri verilen eğitimin kalitesinden ve çocuklarının mutluluğundan bahsetti. Çalışan anne-babalar için kreşin zorunlu olduğunu dile getiren bir veli, "Böyle bir kreş keşke diyoruz daha önce açılsaydı. Çünkü kızımı ben sabah okula bırakırken gerçekten çok mutlu bir şekilde bırakıyorum. Aynı şekilde zor bir şekilde alıyorum akşam dönerken. Çünkü gerçekten çok seviyor" dedi. Diğer bir veli ise verilen eğitimin kalitesinden bahsederek, "Eğitim olarak içerik çok dolu. Müfredat dolu dolu. İngilizce ve Fransızca eğitimi alıyor. Manevi değerler eğitimi alıyor. Robotik Kodlama eğitimi alıyor oğlum. Robotik Kodlama eğitimiyle zaten teknolojiye olan ilgisi daha da arttı ve günümüz şartlarına uygun bir şekilde paralelde ilerliyoruz" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:26
Bakan Yerlikaya: "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" dedi. Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen ’81 İl Emniyet Müdürleri ile Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Programda konuşan Bakan Yerlikaya, 2025 yılında polis sorumluluk bölgelerinde icra edilen çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Türk Polis Teşkilatı’nın 350 binden fazla personelle yurdun huzur ve güvenliğini sağladığını belirten Bakan Yerlikaya, "1 yılın değerlendirmesini yapacağız. Modern anlamda Emniyet teşkilatlanmamızın temelleri 180 yıl önce atıldı. Emniyet Genel Müdürlüğümüz, 352 bin personeliyle; 55 bin kilometrekarelik sorumluluk sahasında vatandaşlarımızın güvenliğini sağlıyor" diye konuştu. "Terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" Terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlarla ilgili konuşan Bakan Yerlikaya, "Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren, ’Türkiye’nin Huzuru’ dedik. Çünkü biliyoruz ki huzur; güçlü bir devlet iradesiyle, kararlı bir güvenlik anlayışıyla tesis edilir. Bugün Türkiye’nin huzurunun en güçlü dayanaklarından biri, hiç şüphesiz ’Terörsüz Türkiye’ hedefimizdir. Bu hedef; bir temenni değil, bir devlet politikasıdır. Terörün hiçbir türüne, hiçbir uzantısına, hiçbir bahanesine müsamaha göstermiyoruz. Bu kararlılığın sahadaki karşılığı ise rakamlarla ortadadır. 2025 yılının ilk 11 ayında, sadece polis bölgesinde, terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" dedi. "Mağara ve sığınakları imha ederek, terörün barınma ve hareket kabiliyetini ortadan kaldırıyoruz" Arama-tarama faaliyetleriyle ilgili de konuşan Bakan Yerlikaya, "Kırsalda arama-tarama faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Hava unsurlarımızla alan hakimiyetimizi güçlendiriyoruz. Mağara ve sığınakları imha ederek, terörün barınma ve hareket kabiliyetini ortadan kaldırıyoruz" ifadelerini kullandı. "Mal varlığına karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranı 9 puan artarak yüzde 92’ye yükseldi" Asayiş verileriyle ilgili sayılara da yer veren Bakan Yerlikaya, "Huzur; asayişte önleyicilikle başlar. Asayiş verilerimiz; bu yaklaşımın, bu disiplinin sahadaki net karşılığıdır. Geçen yılın aynı dönemine oranla 2025’in 11 ayında; polis bölgesinde kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçlarda toplam 77 bin daha az olay meydana geldi. Kişilere karşı işlenen suçlarda, aydınlatma oranımız 1,2 puan artarak yüzde 99’a, mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise aydınlatma oranı 9 puan artarak yüzde 92’ye yükseldi. Polis bölgesinde, bu yılın ilk 11 ayında, 20 bin 844’ü uyuşturucu suçu işleyen 19 bin 460’ı hırsızlık yapan, 2 bin 96’sı kasten adam öldüren, yani cinayet işleyen olmak üzere toplam 124 bin 761 hapis yakalaması olan şahsı yakaladık ve adalete teslim ettik" diye konuştu. "Araç ve ekipman kapasitemizi büyütüyoruz" Ekiplere yönelik teknik desteklerle ilgili Bakan Yerlikaya, "Araç ve ekipman kapasitemizi büyütüyoruz. Göreve geldiğimiz günden bugüne Emniyet Teşkilatımıza 4 bin 586’sı asayiş, 5 bin 506’sı trafik, 120’si zırhlı araç, 60’ı yüzer araç olmak üzere toplam 22 bin 697 yeni araç kazandırdık. Asayiş hizmetlerinde günlük devriye sayımızı yüzde 40 arttırdık ve 14 bin 938’e yükselttik. Araç ve devriye sayımızdaki artış, olaylara 3 dakika içinde müdahale oranımızı yüzde 42’den yüzde 57’ye çıkardı. Yaka kamera sayımız 9 bindi, bugün itibarıyla 53 bine yükselttik" dedi. "Güvenlikte yeni yol haritamız olan, ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ni uyguluyoruz" ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ ile organize suç çetelerine karşı etkin mücadele ettiklerine değinen Bakan Yerlikaya, "Güvenlikte yeni yol haritamız olan, ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ni uyguluyoruz. Bu model sayesinde organize suç örgütlerinin, elebaşı ve yönetici kadrolarını, yeniden örgütlenme kapasitelerini, finansal ağları ve mal varlıklarını, uluslararası bağlantılarını ve saha hakimiyetlerini düzenlediğimiz operasyonlarla başlarına yıkıyoruz. Polis bölgesinde, bu yılın ilk 11 ayında 153’ü kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, 54’ü narkotik, 66’sı siber olmak üzere toplam 273 organize suç çetesini çökerttik. Bu operasyonlar sonucunda 4 bin 267 şahıs tutuklandı. Yaklaşık 129 milyar lira değerindeki mal varlığına el konuldu" diye konuştu. "Uyuşturucuya yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 35 bin şahıs tutuklandı" Narkotik operasyonlarıyla ilgili de konuşan Bakan Yerlikaya, "Bu yılın ilk 11 ayında polis bölgesinde, uyuşturucuya yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 35 bin şahıs tutuklandı. 30 ton uyuşturucu madde, 108 milyon adet uyuşturucu hap ele geçirildi" dedi. "Yeni trafik kanunu hazırlığımızı tamamladık" Yürürlüğe girmesi planlanan yeni trafik kanunu ile olumsuz olaylara karşı çok daha iyi sonuçlar alınacağını söyleyen Bakan Yerlikaya, "Trafik güvenliğini en üst seviyeye taşımak için, polis bölgesinde de denetlenen araç sayısını bu yıl yüzde 16 artırarak 89 milyona çıkardık. Yeni trafik kanunu hazırlığımızı da tamamladık. Gazi Meclisimizden geçer geçmez; ’trafik kültürü’ inşasında inşallah çok daha güçlü bir döneme gireceğiz. Hedefimiz; 2030 yılına kadar trafik kazalarına bağlı can kayıplarını yüzde 50 azaltmak, 2050’de ise ‘sıfır can kaybı’ hedefine ulaşmaktır" ifadelerini kullandı. "İlk defa görev puanı sistemiyle; başkomiser ve altı rütbelerde atamaları daha hakkaniyetli, daha şeffaf ve kurumsal ihtiyaca daha uygun bir zemine oturttuk" Teşkilat içindeki olumlu değişikliklere 2026 yılında da devam edeceklerini kaydeden Bakan Yerlikaya, "Bu yıl, atama ve yer değiştirme süreçlerinde, teşkilatımız adına çok kıymetli bir eşiği geride bıraktık. İlk defa görev puanı sistemiyle; başkomiser ve altı rütbelerde atamaları daha hakkaniyetli, daha şeffaf ve kurumsal ihtiyaca daha uygun bir zemine oturttuk. Daha önce de söylemiştim, 2026 genel atama döneminde, ’Zorunlu İkinci Şark Tebligatı’ olmayacak. ’Aile Yılı’ hassasiyetimizle, önceki dönemlerde yılda 2 kez yapılan mazeret atamalarını bu yıl her ay gerçekleştirdik. 2026 yılında da aynı anlayışı sürdüreceğiz" dedi. "Teşkilatımızın 3 gruplu 12-36 çalışma sisteminden 4 gruplu 12-36 sisteme geçişine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz" Çalışma saatlerine yönelik düzenlemelerle ilgili çalışmaların sürdüğünü aktaran Bakan Yerlikaya, "Emniyet Genel Müdürlüğümüzün kurumsal kapasitesini artırmak ve günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek bir yapıya dönüştürmek için ’Emniyet Başkanlığı’ olarak teşkilatlanma çalışmalarına başladık. Yine görev puanı sistemiyle birlikte zorunluluk haline gelen ’her ilde olması gereken personel sayılarının’ belirleneceği ’Standart Kadro’ çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmamızı da bu yıl sonunda tamamlayarak kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz. Teşkilatımızın 3 gruplu 12-36 çalışma sisteminden 4 gruplu 12-36 sisteme geçişine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:04
Adalet Bakanı Tunç’tan 17-25 Aralık mesajı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 17-25 Aralık sürecine ilişkin sosyal medya platformu X hesabından bir paylaşım yaptı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, paylaşımında milletin ortak iradesinin hukuk ve demokrasi dışı tüm girişimleri boşa çıkardığını belirterek, vesayetçi zihniyetin ülkenin büyümesini ve güçlenmesini engellemeye yönelik operasyonlar yürüttüğünü ifade etti. Bakan Tunç, 17-25 Aralık sürecini bu operasyonlardan biri olarak nitelendirdi. Vesayetçi yapıların, devletin içine sızan FETÖ aracılığıyla emniyet ve yargı üzerinden kirli emellerini hayata geçirmek istediğini kaydeden Tunç, "Sahte delil ve senaryolarla millet iradesinin önü kesilmek istenmiş, anayasal düzenimiz, demokratik hukuk devletimiz, bağımsızlığımız hedef alınmıştır" dedi. "Bugüne kadar milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadık" Paylaşımında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ile milletin desteği sayesinde bu girişimlerin boşa çıkarıldığını belirten Tunç, "Bugüne kadar milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. Ülkemiz üzerinde oyun kurmak isteyenlere, milletimizin geleceğini elinden almaya kalkışanlara, devletimize diz çöktürmeyi amaçlayan şer yapılara ve girişimlere hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz" ifadelerinde bulundu.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:42
Bakan Işıkhan: "Asgari ücrette rakam konuşmak için daha çok erken"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısında rakam konuşulup konuşulmayacağına ilişkin, "Rakam için çok erken. Tarafların görüşlerini alıp komisyonda değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:15
Bakan Işıkhan: "Asgari ücrette rakam konuşmak için daha çok erken"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısında rakam konuşulup konuşulmayacağına ilişkin, "Rakam için çok erken tarafların görüşlerini alıp komisyonda değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TBMM bütçe görüşmeleri öncesinde asgari ücret sürecine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Bakan Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndaki ikinci toplantıya katılmaması beklenmeyen Türk-İş’in son anda kararını değiştirip değiştirmeyeceğine yönelik "Yarın ikinci toplantı gerçekleşecek. Süreç devam ediyor bu süreç içerisinde sosyal diyalog süreçlerini kullanmaya devam edeceğiz, bu bizim en güçlü yönümüz" dedi.Yarın gerçekleşecek toplantıda asgari ücrete yönelik bir rakam konuşulup konuşulmayacağına dair soruya da yanıt veren Bakan Işıkhan "Rakam için çok erken tarafların görüşlerini alıp komisyonda değerlendirmemiz gerekiyor. Bizler bildiğiniz gibi hükümet olarak hakem rolündeyiz. İşçi işveren kesiminin görüşünü alıp değerlendireceğiz, sonra da kamuoyuyla paylaşacağız" ifadelerini kullandı.Bakan Işıkhan ayrıca "SGK’ya bin yeni sözleşmeli personel alacağız" derken 100 müfettiş yardımcısı da alacaklarını belirtti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:53
Ankaralı Coşkun’dan telif açıklaması: "Ben susacağım deliller konuşacak"
Kendisine ait ‘Ne Bilsin Eller’ isimli eserin izinsiz bir şekilde kullanılması üzerine telif istemesi ile gündeme gelen Ankaralı Coşkun, "Ben susacağım deliller konuşacak" dedi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:43
Genel Cerrahi Uzmanı Gökbayır: "Hemoroidde tedavi yakınmanın düzeyine göre planlanıyor"
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gökbayır, hemoroid tedavisinde ilk adımın bağırsak alışkanlıklarını düzene sokmak olduğunu söyledi. Tedavi yaklaşımının hastanın yakınmaları ve muayene bulgularına göre değiştiğine vurgu yapan Gökbayır, şikayetlerin ilerlemesi ile lazer tedavisinin de öne çıkan seçeneklerden biri olduğuna dikkat çekti. Güven Çayyolu Tıp Merkezi Genel Cerrahi Bölümü’nden Uzm. Dr. Hakan Gökbayır, halk arasında basur ya da mayasıl olarak bilinen hemoroidin, anüs bölgesindeki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıktığını belirtti. Hemoroidde ağrı, makattan kanama, kaşıntı ve tahriş, akıntı ve ıslaklık hissi gibi şikâyetler görülebileceğini ifade eden Dr. Gökbayır, lazer tedavisinin temel amacının damarlara enerji vererek hemoroid damarlarını büzüştürmek ve kapatmak olduğunu söyledi. Gökbayır, lazerin özellikle uygun hastalarda etkili bir seçenek olabildiğini vurguladı. "Tanı muayene ile konur, gerekirse rektoskopi yapılır" Tanının çoğu zaman muayene ile konulduğunu belirten Gökbayır, "Bazı hastalarda tanıyı netleştirmek için rektoskopi yapılması gerekebilir. Hemoroid oluşumunda genetik yatkınlık, uzun süren kabızlık, gebelik, obezite ve düzensiz tuvalet alışkanlığı önemli nedenler arasındadır. Orta dereceli hemoroidlerde lastik bant ligasyonu, infrared ve skleroterapi gibi yöntemler de anestezi gerektirmeden uygulanabilir" dedi. Gökbayır, daha ileri durumlarda ise anestezi ile yapılan yöntemlerin daha iyi sonuç verebildiğini belirterek, bu aşamada lazer, longo (stapler hemoroidopeksi) ve anüs bölgesindeki atardamarın bağlanması gibi seçeneklerin değerlendirilebileceğini aktardı. "Tedavi planı kişiye özel yapılmalı" En iyi sonucun, hastanın muayene bulguları ve şikayet düzeyine göre doğru yöntemin seçilmesiyle elde edildiğini vurgulayan Gökbayır, "Hangi yöntemin tercih edileceğine; yaş, yaşam tarzı, şikayetlerin şiddeti ve ne kadar sık tekrar ettiği ile muayene bulgularına göre karar vermek gerekir. Cerrahi yöntemler arasında hemoroidlerin kesilip çıkarılması ve dikişle kapatılması yöntemi de günümüzde hala kullanılmaktadır. Bu işlemlerde ileri teknolojik cihazlardan yararlanılabiliyor" şeklinde konuştu. Hemoroid ameliyatı olan hastaların çoğunun aynı gün ya da ertesi gün taburcu edildiğini belirten Dr. Gökbayır, uygulanan yönteme ve kanama, şişlik, akıntı gibi şikayetlerin olup olmamasına göre iyileşme süresinin 1 hafta ile 1 ay arasında değişebildiğini söyledi. Ayrıca hastanın çoğu zaman ameliyat günü ayağa kalkabildiğini ve kısa sürede günlük yaşama dönebildiğini ifade etti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:41
ÇEM öğrencilerinden eğlenceli Yerli Malı Haftası kutlaması
Keçiören Belediyesi bünyesinde eğitim faaliyetlerini sürdüren Çocuk Eğitim Merkezlerinde Yerli Malı Haftası kutlandı. Keçiören Belediyesi bünyesinde eğitim faaliyetlerini sürdüren Çocuk Eğitim Merkezlerinde (ÇEM), 12-18 Aralık Yerli Malı Haftası kapsamında yerli ve milli üretime dikkati çeken etkinlikler düzenlendi. Yunus Emre Kültür Merkezi ile Mehmet Ali Şahin Kültür Merkezi’nde faaliyet gösteren Çocuk Eğitim Merkezlerinde gerçekleştirilen etkinliklerde, çocuklara yerli malı kullanımının önemi anlatıldı. Yerli üretimin önemi vurgulandı Yunus Emre Kültür Merkezi Çocuk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programda, veliler tarafından hazırlanan yerli ve geleneksel yiyecekler öğretmenlerin rehberliğinde çocuklarla buluşturuldu. Etkinlik boyunca yerli gıda tüketimi ve yerli üretimin önemi vurgulanırken, çocukların milli bilinç kazanmaları ve kültürel değerlerle tanışmaları için çeşitli bilgiler aktarıldı. Mehmet Ali Şahin Kültür Merkezi Çocuk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliklerde de benzer şekilde yerli ve milli ürünlerin önemi anlatıldı. Çocuklar, eğitici ve eğlenceli aktivitelerle Yerli Malı Haftası’nı kutlarken, paylaşma ve bilinçli tüketim konularında farkındalık kazandı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder