Yerel Haberler
Ankara
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı: "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" 29 Aralık 2025 Pazartesi - 13:46:36 Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı "2026 yılında 8’inci aya kadar ekmeğin kilogram fiyatı 75 TL üzerinde olmayacak. Zam yapmayı düşünmüyoruz" dedi. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, yeni yıla sayılı günler kala ekmek, simit fiyatları ve fırıncıların sorunlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Federasyon binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Balcı, ekmek fiyatlarının belirlenmesinde etkisi olan un ve maya fiyatlarına, marketler tarafından yapılan ekmek iadelerine ilişkin konuştu. "Fırıncılar Federasyonu olarak ekmek fiyatını bugüne kadar diyalog halinde belirledik" Balcı, 25 Aralık’ta Resmi Gazetede yayınlanan 7571 Sayılı Kanuna göre daha önce 5362 sayılı Esnaf Kanunu’nun 62’nci maddesinde yapılan değişikliğe değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Birlikler tarafından hazırlanıp bakanlık görüşünden sonra onaylanan fiyat tarifeleri bundan sonra görüş alan ürünler bakanlığın müspet görüşü olduktan sonra birlikler tarafından onaylamak mecburiyeti getirdi kanunla. Yani illerde bakanlık görüşü alan simit fiyatı ve ekmek fiyatları ticaret bakanlığının olumlu görüşü olduktan sonra birlik tarafından verilip yürürlüğe girecek. Eğer ticaret bakanlığının olumlu görüşü olmazsa illerde uzlaşma komisyona gidilecek. Uzlaşma komisyonu 6 kişiden oluşuyor. Vali beyin veya vali yardımcısının başkanlığında ticaret il müdürlüğü, defterdarlık, belediye, ticaret odası ve esnaf odalarından oluşuyor. Bu uzlaşma komisyonu vereceği kararla ekmek veya simit fiyatları yürürlüğe girmiş olacak. Biz bugüne kadar ekmek fiyatı belirlenirken zaten Ticaret Bakanlığı’yla müşterek diyalog halinde çalışıyorduk. Ticaret Bakanlığı tüm esnaf ve sanatkarımıza göstermiş olduğu duyarlılığı ekmek fiyatı ve simit fiyatı belirleme noktasında federasyonumuzla sürekli diyalog halinde oluyorduk. Bu kanunla yazılı kanuna bağlı hale gelmiş oluyor. Biz bütün girdileri serbest olan ekmek ve simit fiyatının kanunla bakanlık görüşüne bırakılmasıyla birlikte bizim temel iddia maddesi olan en azından un fiyatında ekmeklik un fiyatında kanunla belirlenmesini talep ediyoruz. Daha adilane olması bakımından. Yoksa uygulanmaya bakılacak olursa değişen bir şey yok. Bizim bundan bir endişemiz yok. Türkiye Fırıncılar Federasyonu bugüne kadar ekmek fiyatını belirlerken yine ilgili kurulumlarla görüşerek diyalog halinde belirlemiştir. Ahilik geleneğinden gelen kültürümüzle birlikte eşit davranma, adil olma, tüketici düşünme düsturunu sürekli kolladık, gözettik. Yani halkımızın temel gıda maddesi olan ekmek fiyatında gerektiği hassasiyetli gerek Federasyon olarak biz gerekse bakanlık bugüne kadar bunu görüşerek meydana getirmiş olduk." "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Geçmiş yıllarda yapılan zam oranlarını kıyaslayan Balcı, "2023 yılında Tarım Bakanlığı un fiyatlarında yaptığı desteklemeyle birlikte bir yıl içerisinde ekmek fiyatının yüzde 17 buçuk arttığını görüyoruz. Yani onda bir iyileşme olması durumunda un fiyatında ciddi bir artış olmaması durumunda fırıncı esnafının ekmek fiyatına bunun yansıdığını açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Yine 2024 yılında ekmek fiyatına baktığımızda artışın yüzde 25 ile sınırlı kaldığını görüyoruz. 2024 yılının son 6 ayında Ocak ayına kadar ekmek fiyatında bir değişiklik olmaması sebebiyle 2025 yılındaki bu fiyat artışının yüzde 25 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Yani totalde bakacak olursak ortalamamız yüzde 30’a geliyor. 2024 ve 2025’i baz alacak olursak yıllık ortalaması yüzde 37 buçuğa geliyor. Biz 2026 yılında Maliye Bakanlığımızın belirlemiş olduğu enflasyonla mücadele konusunda belirlenen rakamları yakalayabilmek adına halkımızın temel gıdası olan ekmekte bugün asgari ücretin artmasıyla birlikte çalışanlarımızın ücret artışı olmasına rağmen yine 8’nci ayda ülke genelinde kilogramı 75 lira olan ekmek fiyatı belirlenirken, un fiyatı 900 liradan bugün bin lira bandına gelmesine rağmen, maya fiyatı 600 liradan 975 lira olmasına rağmen şu anda 2026 yılına iyi bir haberle girmek için halkımızın temel gıdası olan ekmek konusunda bir değişiklik yapmayı düşünmüyoruz. Bugün itibariyle ekmekte ülke genelinde 8’nci aydan itibaren uygulanan kilogram fiyatı 75 liranın üzerinde olmayacak. 75 liranın altında olan 4 aydır fiyatına gelen farkla yansıtmayan illerimiz bunu yansıtabilirler. Ama 8’nci aydan itibaren işte örnek verecek olursak İzmir’de, Bursa’da, Ankara’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde, Sakarya’da birçok vilayette uygulanan fiyat aynı 75 lira olarak devam edecek" dedi. "150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini iade alıyorsanız zaten ortada ticaret yok demektir" Ekmek israfının geldiği boyuta da değinen Balcı, "Sektörün en büyük sorunlardan bir tanesi ve halkımızın da aynı zamanda sorunu ülke sorunu olan ekmek israfı. Günde 6 milyon 100 bin adet ekmek israf ediliyor. Bu fırıncı esnafının kazancını da direkt etkilemiş oluyor. Ürettiği ekmeğin siz bugün bir zincir markete götürdüğünüzde 150 adet ekmek götürdüğünüz zaman 40 veya 50 tanesini iade aldığınız takdirde esnafımızın ticaret yapması mümkün olmuyor. Dolayısıyla bu konuda zincir marketler kendilerine hızlı bir şekilde çeki düzen vermesi gerekiyor. Zincir marketler bu ekmek iadesi konusunda gerekli çalışmayı yapmayacak olurlarsa bununla ilgili yaptırım kaçınılmaz olacaktır. Hem biz ekmek israfını düşüremeyiz hem fırıncımızın kazancının ayakta durmasını sağlayamayız. Siz ekmek fiyatını istediğiniz kadar yükseltin. Götürdüğünüz yerde 150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini geriye alıyorsanız zaten ticaretiniz 50 ekmek değil orada. Ticaret yok demektir. Dolayısıyla bu aşırı olan ekmek iade kısmını bunu kanunla, yönetmelikle düzeltmek mümkün değil. Zincir marketler bu olumsuzluğu kendileri ortadan kaldıracaklar. Ya kaldıracaklar ya kaldıracaklar. Bunu düzelmeden bir yere varmak mümkün değil" diye konuştu.
29 Aralık 2025 Pazartesi - 13:43 Keçiören Belediyesi’nden yapay zeka okuryazarlığına destek Ankara Keçiören Belediyesi, her yaştan vatandaşın dijital dönüşüm sürecine uyum sağlaması için yapay zeka teknolojileri üzerine eğitim düzenledi. Keçiören Belediyesi, teknolojinin hızla geliştiği günümüzde her yaştan vatandaşın dijital dönüşüm sürecine uyum sağlamasını desteklemek amacıyla bir eğitime daha imza attı. Keçiören Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Prof. Dr. Tunçalp Özgen Teknoloji Merkezi (TEKNOMER)’de düzenlenen ‘Yapay Zeka: Avantajlar ve Dezavantajlar’ başlıklı eğitim programında, yapay zeka teknolojilerinin sunduğu imkanlar ve beraberinde getirdiği riskler ele alındı. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çelebi Uluyol tarafından verilen eğitimde, teorik bilgilerin yanı sıra gerçek hayattan uygulama örnekleri de paylaşıldı. Eğitimde özellikle yapay zeka okuryazarlığı ve temel kavramlar üzerinde duruldu. Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Emircan Tunç ile İnovasyon ve Teknoloji Müdürü Orkun Türkmen’in de katılımlarıyla gerçekleşen etkinlikte katılımcılara sırt çantası, not defteri, kalem ve magnet hediye edildi. Yapay zekanın dönüştürücü etkisi ele alındı Hayatın her alanında etkisini giderek artıran yapay zeka teknolojileri; eğitimden sağlığa, sanayiden kamu hizmetlerine kadar pek çok alanda dönüşümler oluşturuyor. TEKNOMER’de gerçekleştirilen eğitimde, bu dönüşümün avantajları kadar karşılaşılan zorluklar ve etik riskler de değerlendirildi. Eğitimde katılımcıların, yapay zekanın bugününü ve geleceğini doğru okumalarına katkı sunulması hedefiyle her konu ele alındı. Program kapsamında; yapay zekanın sunduğu fırsatlar, karşılaşılan teknik ve etik zorluklar, günlük yaşamdan ve iş dünyasından somut uygulama örnekleriyle anlatıldı. Böylece katılımcıların, yapay zeka teknolojilerine karşı bilinçli ve eleştirel bakış açısı geliştirmesi için farkındalık oluşturuldu. Ücretsiz, sertifikalı ve herkese açık Ücretsiz olarak gerçekleştirilen programda, katılımcılara sertifika verildi. 14 yaş ve üzeri tüm vatandaşların katılımına açık olan eğitim, teknolojiye ilgi duyan gençler ve yetişkinler için önemli bir öğrenme fırsatı sundu.
29 Aralık 2025 Pazartesi - 13:26 ATO Başkanı Baran: "2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Küresel ekonomik gelişmeler Türkiye için risklerle birlikte fırsatları da beraberinde getiriyor. 2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak" dedi. Ankara Ticaret Odası’nın 29’uncu Dönem Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Mustafa Deryal başkanlığında gerçekleşti. Yılın son Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Gürsel Baran, 2026 yılına ilişkin de beklenti ve öngörülerini paylaştı. "Uluslararası kuruluşlar, küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyor" Baran, dünya ekonomisinin son yıllarda büyük ölçüde belirsizliklerle dolu bir süreçten geçtiğini belirterek, "Pandemiyle başlayan kırılganlıklar, jeopolitik gerilimler, yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarıyla birleşti. 2025 yılı, büyümenin olduğu ama güven ve öngörülebilirliğin sınırlı kaldığı bir yıl olarak geride kalıyor. Uluslararası kuruluşlar, küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyor. Bu tablo, küresel ölçekte bir durgunluk olmasa da, güçlü bir büyümeden söz edemeyeceğimizi gösteriyor. Türkiye ekonomisi açısından ise 2025 yılı, enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenmenin ön planda olduğu bir yıl oldu. Sıkı para politikasına rağmen büyümenin pozitif seyretmesi, ekonomimizin dayanıklılığını ortaya koydu" diye konuştu. "Yüksek finansman maliyetleri, işletmelerimizin hareket alanını daralttı" Nitelikli işgücü ve istihdam konularına dikkat çeken Gürsel Baran, "İşsizlik oranının tek hanede kalması, özellikle KOBİ’lerimizin ve hizmetler sektörümüzün istihdamı koruma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Ancak genç nüfusun istihdamı ve nitelikli iş gücü ihtiyacı önümüzdeki dönemin konuları arasında yer almaya devam edecek. Yüksek finansman maliyetleri, işletmelerimizin hareket alanını daralttı. Buna rağmen üretimini, ihracatını ve istihdamını koruyan iş dünyamız, ekonominin ayakta kalmasını sağladı" dedi. "2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak" Dünya ekonomisindeki kırılganlıklar göz önüne alındığında, 2026 yılına temkinli bir iyimserlikle yaklaştıklarını ifade eden Baran, "Küresel ekonomik gelişmeler Türkiye için risklerle birlikte fırsatları da beraberinde getiriyor. 2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak. Enflasyondaki düşüşün kalıcı hâle gelmesi, finansman maliyetlerinin kademeli olarak gerilemesi ve yatırımların yeniden hız kazanması en temel beklentimiz. Bununla birlikte, nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi, orta ve uzun vadede rekabet gücümüzü belirleyecek en kritik unsurlar arasında bulunuyor. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm, yüksek katma değerli üretim ve ihracat odaklı büyüme, iş dünyamızın önümüzdeki dönemdeki ana yönelimleri olacaktır" şeklinde konuştu. ATO Başkanı Baran, konuşmasına Ankara Ticaret Odası’nın 2026 yılı Çalışma Planı ve ATO Yönetim Kurulu’nun faaliyetlerine ilişkin konularla devam etti.
29 Aralık 2025 Pazartesi - 13:24 Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı: "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı "2026 yılında 8’inci aya kadar ekmeğin kilogram fiyatı 75 TL üzerinde olmayacak. Zam yapmayı düşünmüyoruz." dedi. "Fırıncılar Federasyonu olarak ekmek fiyatını bugüne kadar diyalog halinde belirledik" Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, ekmek ve simit fiyatları ve fırıncıların sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Federasyon binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Balcı, 25 Aralık’ta resmi gazetede 33 bin 118 sayılı resmi gazetede yayınlanan TBMM’de kabul edilen 7 bin 571 sayılı kanuna göre daha önce 5 bin 362 sayılı esnaf kanunu 62’nci maddesinde yapılan değişikliğe değindi. Balcı, "Birlikler tarafından hazırlanıp bakanlık görüşünden sonra onaylanan fiyat tarifeleri bundan sonra görüş alan ürünler bakanlığın müspet görüşü olduktan sonra birlikler tarafından onaylamak mecburiyeti getirdi kanunla. Yani illerde bakanlık görüşü alan simit fiyatı ve ekmek fiyatları ticaret bakanlığının olumlu görüşü olduktan sonra birlik tarafından verilip yürürlüğe girecek. Eğer ticaret bakanlığının olumlu görüşü olmazsa illerde uzlaşma komisyona gidilecek. Uzlaşma komisyonu 6 kişiden oluşuyor. Vali beyin veya vali yardımcısının başkanlığında ticaret il müdürlüğü, defterdarlık, belediye, ticaret odası ve esnaf odalarından oluşuyor. Bu uzlaşma komisyonu vereceği kararla ekmek veya simit fiyatları yürürlüğe girmiş olacak. Biz bugüne kadar ekmek fiyatı belirlenirken zaten Ticaret Bakanlığı’yla müşterek diyalog halinde çalışıyorduk. Ticaret Bakanlığı tüm esnaf ve sanatkarımıza göstermiş olduğu duyarlılığı ekmek fiyatı ve simit fiyatı belirleme noktasında federasyonumuzla sürekli diyalog halinde oluyorduk. Bu kanunla yazılı kanuna bağlı hale gelmiş oluyor. Biz bütün girdileri serbest olan ekmek ve simit fiyatının kanunla bakanlık görüşüne bırakılmasıyla birlikte bizim temel iddia maddesi olan en azından un fiyatında ekmeklik un fiyatında kanunla belirlenmesini talep ediyoruz. Daha adilane olması bakımından. Yoksa uygulanmaya bakılacak olursa değişen bir şey yok. Bizim bundan bir endişemiz yok. Türkiye Fırıncılar Federasyonu bugüne kadar ekmek fiyatını belirlerken yine ilgili kurulumlarla görüşerek diyalog halinde belirlemiştir. Ahilik geleneğinden gelen kültürümüzle birlikte eşit davranma, adil olma, tüketici düşünme düsturunu sürekli kolladık, gözettik. Yani halkımızın temel gıda maddesi olan ekmek fiyatında gerektiği hassasiyetli gerek Federasyon olarak biz gerekse bakanlık bugüne kadar bunu görüşerek meydana getirmiş olduk" ifadelerini kullandı. "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Geçmiş yıllarda yapılan zam oranlarını kıyaslayan Balcı, "2023 yılında Tarım Bakanlığı un fiyatlarında yaptığı desteklemeyle birlikte bir yıl içerisinde ekmek fiyatının yüzde 17 buçuk arttığını görüyoruz. Yani onda bir iyileşme olması durumunda un fiyatında ciddi bir artış olmaması durumunda fırıncı esnafının ekmek fiyatına bunun yansıdığını açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Yine 2024 yılında ekmek fiyatına baktığımızda artışın yüzde 25 ile sınırlı kaldığını görüyoruz. 2024 yılının son 6 ayında Ocak ayına kadar ekmek fiyatında bir değişiklik olmaması sebebiyle 2025 yılındaki bu fiyat artışının yüzde 25 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Yani totalde bakacak olursak ortalamamız yüzde 30’a geliyor. 2024 ve 2025’i baz alacak olursak yıllık ortalaması yüzde 37 buçuğa geliyor. Biz 2026 yılında Maliye Bakanlığımızın belirlemiş olduğu enflasyonla mücadele konusunda belirlenen rakamları yakalayabilmek adına halkımızın temel gıdası olan ekmekte bugün asgari ücretin artmasıyla birlikte çalışanlarımızın ücret artışı olmasına rağmen yine 8’nci ayda ülke genelinde kilogramı 75 lira olan ekmek fiyatı belirlenirken, un fiyatı 900 liradan bugün bin lira bandına gelmesine rağmen, maya fiyatı 600 liradan 975 lira olmasına rağmen şu anda 2026 yılına iyi bir haberle girmek için halkımızın temel gıdası olan ekmek konusunda bir değişiklik yapmayı düşünmüyoruz. Bugün itibariyle ekmekte ülke genelinde 8’nci aydan itibaren uygulanan kilogram fiyatı 75 liranın üzerinde olmayacak. 75 liranın altında olan 4 aydır fiyatına gelen farkla yansıtmayan illerimiz bunu yansıtabilirler. Ama 8’nci aydan itibaren işte örnek verecek olursak İzmir’de, Bursa’da, Ankara’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde, Sakarya’da birçok vilayette uygulanan fiyat aynı 75 lira olarak devam edecek" dedi. "150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini iade alıyorsanız zaten ortada ticaret yok demektir" Ekmek israfının geldiği boyuta da değinen Balcı, "Sektörün en büyük sorunlardan bir tanesi ve halkımızın da aynı zamanda sorunu ülke sorunu olan ekmek israfı. Günde 6 milyon 100 bin adet ekmek israf ediliyor. Bu fırıncı esnafının kazancını da direkt etkilemiş oluyor. Ürettiği ekmeğin siz bugün bir zincir markete götürdüğünüzde 150 adet ekmek götürdüğünüz zaman 40 veya 50 tanesini iade aldığınız takdirde esnafımızın ticaret yapması mümkün olmuyor. Dolayısıyla bu konuda zincir marketler kendilerine hızlı bir şekilde çeki düzen vermesi gerekiyor. Zincir marketler bu ekmek iadesi konusunda gerekli çalışmayı yapmayacak olurlarsa bununla ilgili yaptırım kaçınılmaz olacaktır. Hem biz ekmek israfını düşüremeyiz hem fırıncımızın kazancının ayakta durmasını sağlayamayız. Siz ekmek fiyatını istediğiniz kadar yükseltin. Götürdüğünüz yerde 150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini geriye alıyorsanız zaten ticaretiniz 50 ekmek değil orada. Ticaret yok demektir. Dolayısıyla bu aşırı olan ekmek iade kısmını bunu kanunla, yönetmelikle düzeltmek mümkün değil. Zincir marketler bu olumsuzluğu kendileri ortadan kaldıracaklar. Ya kaldıracaklar ya kaldıracaklar. Bunu düzelmeden bir yere varmak mümkün değil" diye konuştu.
Özer’den Bahçeli’ye ziyaret: "Kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanı"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 14:44 Özer’den Bahçeli’ye ziyaret: "Kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanı" Görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettiğini belirterek, görüşmede barış süreci, toplumsal uzlaşı ve yargıya güven başlıklarının ele alındığını kaydetti. Özer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ziyarette Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in selamlarını Bahçeli’ye ilettiğini ifade etti. Görüşmede, Türkiye’nin uzun yıllardır ön yargılar, ezberler ve korkularla şekillenen sorun alanlarının samimi, kararlı ve özverili bir yaklaşımla aşılabileceğini dile getiren Özer, şu ifadeleri kullandı: "Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim. Yargıya olan güvenin artırılmasının işin miheng noktası olduğu, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğu, güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğuna değindim. Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım. Zira günümüzde yargıya olan güvenin azalması ülkemiz demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiği aşikardır. Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir şartta heba edilmemelidir. Zira bu fırsat sadece Türkiye’nin iç barışı için değil aynı zamanda bölge barışı içinde büyük bir öneme sahiptir. Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli, eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemelidir." Özer, nazik ev sahipliği dolayısıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederek görüşmeye ilişkin paylaşımında, Bahçeli’ye "Köklere Yolculuk" ve "İnsanlık Nereye Gidiyor" adlı kitaplarını hediye ettiği fotoğraflara yer verdi.
Bakan Kurum’dan deprem bölgesinde ‘Yerinde dönüşüm’ paylaşımı
13 Aralık 2025 Cumartesi - 14:18 Bakan Kurum’dan deprem bölgesinde ‘Yerinde dönüşüm’ paylaşımı Kahramanmaraş merkezli depremleri ardından 18 ilde yürütülen ve 30 Haziran’da başvuru süreci tamamlanan Yerinde Dönüşüm Projesi’nden bugüne kadar 121 bin bağımsız bölüm faydalandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kampanya kapsamında Kahramanmaraş’ta evlerini yenileyen ailelerin görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Bakan Kurum, "Vatandaşlarımıza anahtarlarını bir an önce teslim etmek için 11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Emlak Konut GYO ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile; 11 ilde 174 ayrı alandaki 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçi ile devam eden asrın inşa seferberliği yıl sonunda tamamlanıyor. Hatay’da 27 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek son törende teslim edilen konut sayısı 455 bine ulaşacak. Aynı yerde sağlam başlangıç Bakanlık deprem bölgesinde inşa ettiği 455 bin ev ve iş yerinin yanı sıra Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile depremlerinin ardından Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edilen 18 ilde Yerinde Dönüşüm Projesi’ni de başlatmıştı. Bu sayede zemin etüdü yapılan bölgelerde vatandaşların orta, ağır veya yıkık olan evlerini yerinde yeniden inşa edilmesi sağlandı. Yerinde dönüşümle de 121 bin ev ve iş yeri daha yapıldı Yerinde Dönüşüm kapsamında yıkılan ya da hasar gören konutlar için vatandaşlara 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi ve 40 bin lira proje desteği sağlandı. İş yerleri için 400 bin lira hibe, 400 bin lira kredi ve 40 bin lira proje desteği verildi. Ahırlı konutlar için ise 750 bin lira hibe, 1 milyon lira kredi ve 40 bin lira proje desteği imkanı sunuldu. Kentsel dönüşüm mantığıyla deprem bölgesinin yapı stokunu yenilenmesine de katkı sağlayan Yerinde Dönüşüm Projesi’nin başvuru süreci 30 Haziran itibarıyla tamamlandı. Bakanlık bu proje kapsamında bugüne kadar 121 bin bağımsız bölüme destek sağladı. Bakan Kurum: "11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde Yerinde Dönüşüm desteği ile 5 ay içinde binalarının inşasını tamamlayan Karadaş ailesinin görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Habil Karadaş’ın "Devletimiz buradan hiç gitmedi ki; eli Kahramanmaraş’ın üzerinde" sözlerini alıntılayan Bakan Kurum, "Vatandaşlarımıza anahtarlarını bir an önce teslim etmek için 11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz. Yerinde dönüşüm ile 5 ayda sağlam ve güvenli yuvalarına kavuşan Karadaş ailesi artık geceleri huzurla uyuyor" mesajını verdi. 5 ayda yeni evlerine kavuştular Habil Karadaş, Bakanlık denetiminde evlerinin kısa sürede tamamlandığını şu ifadelerle anlattı: "Evimizi 5 ayda bize teslim etti. Devletimiz sürekli denetledi. Artık deprem olsa bile diyoruz ki, binamız yıkılmaz sağlam. Önceden kendimizi güvende hissetmiyorduk ama artık güvende hissediyoruz. Gece rahat bir şekilde uyuyoruz, gündüz rahat bir şekilde uyanıyoruz. Devletimiz olmasaydı hibe ve kredi desteklerinden hiçbiri olmazdı. Biz kendi imkanlarımızla yaptıramazdık. Çok hızlı ilerledi. Başka bir ülkede yaşamış olsaydık bu kadar hızlı altından kalkabilir miydik bilmiyorum. Yerinde Dönüşüm’ün en önemli ve en güzel tarafı komşularımızla beraberiz. Şu anda aynı hayat devam ediyor. Devletimizi her zaman yanımızda hissettik. Devletimiz hiç buradan gitmedi." Bir diğer hak sahibi Kısmet Karadaş ise "Aynı yerimizde, aynı katta evimize kavuşmak beni çok mutlu etti. Yıkılan evimin etrafında çok ağlayarak gezmiştim ama şimdi güvenle ve rahat bir şekilde uyuyorum" dedi.
Büyükelçiler Konferansı 16. kez "Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika" temasıyla düzenlenecek
13 Aralık 2025 Cumartesi - 13:00 Büyükelçiler Konferansı 16. kez "Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika" temasıyla düzenlenecek Dışişleri Bakanlığı, bu yıl "Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika" temasıyla düzenlenecek XVI. Büyükelçiler Konferansı’nda 148 Büyükelçi ve 14 Daimi Temsilcilikte görev yapan büyükelçilerin katılımı ile Türkiye’nin barışa, bölgesel istikrara ve küresel refaha katkı sunma vizyonunu yansıtmayı hedefleyecek. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığı tarafından geleneksel olarak düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nın 16’ncısı, 15-19 Aralık tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilecek. Bu yıl "Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika" temasıyla düzenlenecek XVI. Büyükelçiler Konferansı, Türkiye’nin barışa, bölgesel istikrara ve küresel refaha katkı sunma vizyonunu yansıtmayı hedefliyor. Konferans, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 15 Aralık’ta yapacağı açılış konuşmasıyla başlayacak. Toplantıya, 148 Büyükelçilik ve 14 Daimi Temsilcilikte görev yapan büyükelçilerin yanı sıra, Bakanlık merkez teşkilatında görevli çok sayıda büyükelçi ve üst düzey yetkilinin katılması öngörülüyor. Konferans kapsamında, Türk dış politikasının gündeminde yer alan ekonomi, güvenlik, savunma, bağlantısallık, enerji, çevre ve iklim, dijitalleşme, insani yardımlar, arabuluculuk ve kamu diplomasisi gibi başlıkların etraflıca ele alınması, bölgesel ve küresel gelişmelere ilişkin kapsamlı istişarelerde bulunulması planlanıyor. Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı’nın kurumsal yapısının ve idari işleyişinin güçlendirilmesine yönelik yürütülen çalışmaların da konferans gündeminde yer alması bekleniyor. Büyükelçilerin, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İş Konseyleri ile bölgeler bazında bir araya gelerek görev yaptıkları ülkelerdeki iş ve yatırım fırsatlarını değerlendirmeleri de programda öngörülüyor. Büyükelçiler Konferansı’nın bir önceki toplantısı, "Türkiye’nin Diplomasi Hamleleri ve Küresel Yansımaları" temasıyla 9-13 Aralık 2024 tarihlerinde düzenlenmişti. Türkiye, 148’i büyükelçilik, 14’ü daimi temsilcilik, 99’u başkonsolosluk, 1’i konsolosluk ajanslığı, 1’i konsolosluk bürosu ve 1’i ticaret ofisi olmak üzere toplam 264 misyondan oluşan diplomatik temsil ağıyla dünya genelinde ilk üç ülke arasında yer alıyor.
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bütçesi YTB ve TİKA bütçelerini aştı
13 Aralık 2025 Cumartesi - 12:32 Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bütçesi YTB ve TİKA bütçelerini aştı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi, kamuoyunda öncelik tartışmalarını beraberinde getirdi. TBMM’den geçen bütçeye göre, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne 5 milyar 248 milyon 396 bin lira, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na (YTB) 3 milyar 229 milyon 498 bin lira, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’na (TİKA) ise 3 milyar 800 milyon 63 bin lira bütçe ayrıldı. Böylece, Türkiye’nin yurt dışındaki etki gücünü, insani diplomasisini ve kamu diplomasisini yürüten TİKA ve YTB stratejik kurumların bütçelerinin, Devlet Opera ve Balesi’nin gerisinde kalması bazı kesimler tarafından eleştiri yapılmasına neden oldu. Yapılan eleştirilerde Opera ve bale faaliyetlerine ayrılan yüksek bütçenin, milyonlarca insanı kapsayan kalkınma, diaspora, kültürel diplomasi ve insani yardım projeleri yürüten kurumların önüne geçirilmesinin kamu yararı açısından sorgulanması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Devlet Opera ve Balesi’ne ayrılan 5,2 milyar lirayı aşan bütçenin, artan hayat pahalılığı, tasarruf çağrıları ve ekonomik daralma ortamında orantısız olduğu da ifade edildi. Hükümetin sık sık dile getirdiği kamuda tasarruf ve verimli harcama vurgusuna rağmen, opera ve bale gibi yüksek maliyetli alanlara ayrılan bu büyüklükteki kaynağın ne ölçüde toplumsal fayda ürettiği de bu çerçevede tartışma konusu oldu.
AK Partili Baykoç’tan Beşikçioğlu’na eleştiri: "Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 10:18 AK Partili Baykoç’tan Beşikçioğlu’na eleştiri: "Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok" AK Parti Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Vekili Yardımcısı Ahmet Fethan Baykoç, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’na eleştirilerde bulunarak, "Erdal Bey’in bir iş yaptığına da şahit olmadık. Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok" dedi. AK Parti Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Vekili Yardımcısı Ahmet Fethan Baykoç, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’nu eleştirdi. Beşikçioğlu’nun göreve geldiği günden bu yana ilçeye somut bir katkı sunmadığını, oyunculuk faaliyetlerini sürdürdüğünü ve seçim vaatlerini yerine getirmediğini söyleyen Baykoç, CHP’li belediyelerin ‘İzmirleştiğini’ ifade etti. İlçenin spor kulüplerine yapılan desteklerin kesildiğini, ücretsiz kursların paralı hale getirildiğini, belediyenin borçlandırıldığını ve Kızılay bağış kutularının ideolojik gerekçelerle kaldırıldığını dile getiren Baykoç, "Sosyal belediyecilik kavramını Türkiye’ye biz kazandırdık" diye konuştu. Baykoç, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: "Erdal Bey’in bir iş yaptığına da şahit olmadık. Ama Etimesgut ilçesinin sokakları, caddeleri bir film setine çevrildiğine dair gözlemlerimiz var. Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok. Çok çalışıyor sağ olsun, eski işini yapıyor. Belediye sınırları içerisinde halkla iç içe olacağı yerde, Etimesgut’un sorunlarını çözeceği yerde ya da Etimesgut ilçemize katma değer sağlayacağı yerde, eski görevini, eski mesleğini, oyunculuğunu devam ettiriyor Erdal Bey. Erdal Bey gerçekten güzel bir oyuncu, bu arada ben onun oyunculuğunu her zaman takdir etmişimdir ve benim onunla ilgili kanaatim şu; bir an önce senaryolarını değiştirip ya da yeni bir yapımcıyla anlaşıp, bir belediye başkanı hikayesi olan, belediye başkanı senaryosu olan bir yapımda yer alması. En azından rol icabı da olsa belediye başkanlığı yapması. İnsanlar o yüzden oy verdi, değil mi? Belediye başkanlığı yap diye oy verdi ona." Baykoç, Beşikçioğlu’nun göreve geldiğinde belediyenin borcu olmadığını fakat şu anda borçlu bir belediye olduğunu anlatarak, "Parasız olan kursları paralıya da çevrildi. Yani hem belediyeyi borçlandırıp hem de parasız olan yerleri paralıya çeviriyorsa, Etimesgut Belediyesi’nin vay haline. Bunlar tabii sosyal belediyecilik projeleri. Ama maalesef ki bu arkadaşların zihin dünyasında ve yönetim anlayışlarında sosyal belediyecilik diye bir kavram yok" ifadelerini kullandı. "Eğer Kızılay ile kavganız varsa dönüp kendi dünyanızı sorgulamalısınız" Beşikçioğlu’nun bazı kurumlara karşı ideolojik bir tutum içinde olduğunu söyleyen Baykoç, Kızılay bağış kutularının kaldırılmasını hatırlattı. Baykoç, "Erdal Bey’in bazı kurumlara ve bazı düşüncelere karşı bir düşmanlığı var. İdeolojik yaklaşıyor galiba. Ve yönetim anlayışını da bu düşmanlık üzerine bina ediyor. İdeolojiyi orada da sürdürüyor. Kızılay’a karşı neden nefret duyar bir insan? Bu kurum bizim yüz akımız. Şimdi baktığımız zaman eğer ki sizin Kızılay gibi bir kurumla da kavganız varsa, o zaman dönüp kendi dünyanızı sorgulamanızı bekleriz" değerlendirmesinde bulundu. "Sosyal belediyecilik kavramını Türkiye ile tanıştıran biziz" Baykoç, sosyal belediyecilik kavramına dikkati çekerek, "Bizim belediyecilik anlayışımızda şöyle bir gerçek var. Bir kere sosyal belediyecilik kavramını Türkiye ile tanıştıran biziz. Aynı zamanda sosyal belediyecilik yaparken hiçbir zaman yatırımları ve yapılması gereken işleri eksik bırakmadık. Ve bunları da belli bir bütçe dengesinde yaptık. Bizim yaptığımız maalesef ki şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi sürekli kredi borçlanıp da hiçbir iş yapmamak olmadı’’ şeklinde konuştu.
Bakan Yerlikaya: "İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 10:15 Bakan Yerlikaya: "İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İstanbul ve İzmir’de polisimiz tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonlarımızda 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirerek, insanlara arz edilmesini ve toplum sağlığına zarar vermesini engelledik" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul ve İzmir’de düzenlene uyuşturucu operasyonlarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Operasyonlar sonucunda toplamda 6 Milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini aktaran Bakan Yerlikaya, şu ifadelere yer verdi: "İstanbul ve İzmir’de polisimiz tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonlarımızda 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirerek, insanlara arz edilmesini ve toplum sağlığına zarar vermesini engelledik. İstanbul’da İEM Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce Esenler ilçesinde yapılan operasyonda; 3 milyon 912 bin adet uyuşturucu hap, 145,5 kg katkı maddesi ele geçirildi. Operasyonda 1 şüpheli yakalandı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce yapılan çalışmalar sonucu ise Buca ilçesinde yapılan operasyonda 3 milyon 46 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Operasyonda 7 şüpheli yakalandı ve şüphelilerin tamamı tutuklandı." Bakan Yerlikaya, mücadelelerinin, uyuşturucudan, başta gençlerin olmak üzere tüm vatandaşları korumak olduğunun altını çizdi.
Bakan Yerlikaya: "İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 10:11 Bakan Yerlikaya: "İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İstanbul ve İzmir’de polisimiz tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonlarımızda 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirerek, insanlara arz edilmesini ve toplum sağlığına zarar vermesini engelledik" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul ve İzmir’de düzenlene uyuşturucu operasyonlarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Operasyonlar sonucunda toplamda 6 Milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini aktaran Bakan Yerlikaya, şu ifadelere yer verdi: "İstanbul ve İzmir’de polisimiz tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonlarımızda 6 milyon 958 bin adet uyuşturucu hap ele geçirerek, insanlara arz edilmesini ve toplum sağlığına zarar vermesini engelledik. İstanbul’da İEM Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce Esenler ilçesinde yapılan operasyonda; 3 milyon 912 bin adet uyuşturucu hap, 145,5 kg katkı maddesi ele geçirildi. Operasyonda 1 şüpheli yakalandı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce yapılan çalışmalar sonucu ise Buca ilçesinde yapılan operasyonda 3 milyon 46 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Operasyonda 7 şüpheli yakalandı ve şüphelilerin tamamı tutuklandı." Bakan Yerlikaya, mücadelelerinin, uyuşturucudan, başta gençlerin olmak üzere tüm vatandaşları korumak olduğunun altını çizdi. (KML-
Başkent’te masaj salonunda taciz çetesi çökertildi
13 Aralık 2025 Cumartesi - 08:52 Başkent’te masaj salonunda taciz çetesi çökertildi Ankara bulunan bir sözde güzellik merkezi/masaj salonu müşterileri çalışan kadınlara ’taciz’ ettiği suçlamasını yaparak kredi kartlarından yüksek miktarlarda çekimler yapan çeteye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 6 şüpheli tutuklandı. Ankara bulunan bir sözde güzellik merkezi/masaj salonu müşterileri akıllara durgunluk veren yöntemle hedef aldı. Çalışan kadınlar masaj sırasında yakınlık ilgi gösterip, Daha sonra koridora çıkarak "beni taciz etti" diyerek bağırıyorlardı. Kadının müşteriler için "Taciz edildim" diye bağırmasının ardından, işyerindeki çete üyeleri müşterileri başka bir odaya alarak burada tehdit edip, "Senin cezanı keseceğiz" diyorlardı. Müşterilere "Masajcı kadınları taciz ettiğini kabul edeceksin rezil ederiz para vereceksin" diyerek hesaplarından ve kredi kartlarından yüksek tutarlarda çekim yapıyorlardı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro ekipleri, yapılan çalışmalar sonucunda, yakalanmamak için çektikleri yüksek meblağları başkalarının hesabına aktaran çeteyi tespit etti. Hesap hareketlerinin incelenmesi sonucunda mağdur şahısları gasp eden çete üyeleri yakalandı. Ayrıca işyerinde yapılan aramada kılıç ele geçirildi. Gözaltına alınan 6 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.