Yerel Haberler
Trabzon
16 Kasım 2024 Cumartesi - 10:19 Prof. Dr. Gürdal Yılmaz’dan o virüslerle ilgili dikkat çeken açıklama Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, eskiden beri dolaşıma girmiş, insanlar arasında yayılmış virüslerin her zaman tek dük karşımıza çıkacağına dikkat çekerek, “Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var” dedi. Halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalındığını kaydeden Yılmaz, “Biz o salgını 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli. Ağırlaşıp ta tanı konulması, hafif geçiren çok vaka var” diye konuştu. Eskiden grip geçirildiği zaman bir hafta ya da on günde düzeliyordu Ekim-Kasım aylarında solunum yolu hastalıkların arttığını eskiden bir hafta ya da on günde geçen bu hastalıkların artık süresi uzadığına dikkat çeken Yılmaz, “Ekim-Kasım ayları hava değişimlerinin olduğu aylar. Bu aylarda en çok gördüğümüz enfeksiyon hastalıkları solunum yolu enfeksiyonları. Her zaman gördüğümüz ishal, idrar yolu enfeksiyonları yine devam ediyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonları özellikle grip tarzındaki enfeksiyonlar bu aylarda daha çok karşımıza çıkıyor. Bu grip geçen sene Eylül ayında başlayıp devam eden dört mevsim grip dediğimiz bir grip sezonu yaşadık. Bu yazın bir süre ara vermişti şimdi tekrar böyle bir grip durumu söz konusu gribal şikâyetler. Bu şikâyetlerin eskisine göre farklılığı geçen seneden beri aynı şekilde eskiden grip geçirildiği zaman bir haftada ya da on günde düzelmiş oluyordu. Şimdi uzamış bir süreç var. Özellikle belki hastanın kas ağrıları eklem ağrıları halsizliği düzeliyor ama öksürük şikâyeti bir ay iki ay üç ay kadar sürebiliyor. Bunlarla karşılaşıyoruz ve hastalarımız bundan mustarip olarak karşımıza geliyor. Bunlara ne neden oluyor? Tekrarlayan viral enfeksiyonlar farklı farklı virüsler olabileceği gibi yaşantı şeklinin değişmesi obezitenin artması, yiyeceklerden doğallıktan uzaklaşma, katkı maddeli yiyecekler yeme vücudun bağışıklık sistemi düşmesi ve yaşın yükselmesi olarak düşünebiliriz” diye konuştu. Covit -19 hala devam ediyor Gribal enfeksiyonların pandemi ile ilgili olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylenemeyeceğini belirten Yılmaz, “Pandemi ile alakalı mıdır? Bu noktada bir şey diyemeyiz ama sonuçta gribal şikayetlerin bir kısmında Covit -19 hala devam ediyor bu var. İnfluenza var RSV dediğimiz Respiratuar sinsityal virüs var sıklıkla karşılaştığımız. Yine sigara kullanımının artması ile birlikte bu enfeksiyonların biraz daha uzaması söz konusu olabiliyor. Halkımızın biraz daha yediğine içtiğine dikkat etmesi hijyenine dikkat etmesi gerekiyor. Temiz hava almasını öneriyoruz, rüzgârda kalmaması rüzgarlı ortamlarda gereken bariyer önlemlerini alması giysisini ona göre giyinmesi gerekiyor. Özellikle cereyan ortamında kalmamasını öneriyoruz” dedi. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı Hava sıcaklığının birden yükselip azalması hastalıkları tetiklediğini ifade eden Yılmaz, “Sıkıntımız, hava sıcaklığının birden bire yükselmesi birden bire düşmesi. Vücut adaptasyon sürecini buna yeterince ayarlayamıyor. Yeterince ayarlayamadığı için de enfeksiyon hastalıkları karşımıza çıkıyor. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı. Biz mesela bu aylarda İnfektif endokardit daha çok görüyoruz. Yani kardiyak rahatsızlıkları var bu dönemlerde bir artış söz konusu. Yine menenjit vakalarımız oldu bu şekilde. Yaz sonu Kırım Kongo bitiyor son baharda solunum yolu enfeksiyonları başlıyor. İshal yaz ile birlikte devam ediyor. Bu dönemde de gribal hastalıklarda bir artış oluyor” diye konuştu. Covıt-19 var domuz gribi de ara ara var Virüslerin her zaman tek dük olacağına dikkat çeken Yılmaz, “Bunlar her zaman tek dük, her zaman olacak şeylerdir. Eskiden beri dolaşıma girmiş insanlar arasında yayılmış virüsler her zaman tek dük vakalar şeklinde karşımıza çıkacaktır. Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var. O salgını biz 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli, ağırlaşıp ta tanı konulması. Hafif geçiren çok vaka var” dedi.
KTÜ’de Spor Şenliğinde saha karıştı, üniversite öğrencileri birbirine girdi
09 Mayıs 2024 Perşembe - 10:37 KTÜ’de Spor Şenliğinde saha karıştı, üniversite öğrencileri birbirine girdi Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından düzenlenen Spor Şenliği kapsamında üniversite öğrencileri arasında oynanan turnuva maçında kavga çıktı. Üniversite öğrencilerinin yumruklu kavgasında bir öğrenci yaralandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Spor Şenliği kapsamında düzenlenen futbol turnuvasında Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri karşılaştı. Müsabaka esnasında iki fakülte öğrencileri arasında yaşanan sözlü tartışma bir süre sonra arbedeye dönüştü. Yaşanan arbedede Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencisi M.E.Y. aldığı darbeyle yaralandı. Akademisyenlerin araya girmesiyle öğrenciler sakinleştirilirken, başına aldığı darbe ile yaralanan M.E.Y. hastaneye kaldırıldı. Kavga nedeniyle bir süre ara verilen karşılaşmanın tekrar devam etmesiyle Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi sahadan 1-0 galip ayrıldı. Karşılaşma esnasında sahada alınan güvenlik önlemlerinin de yetersiz olduğu gözlenirken, durumunun iyi olduğu öğrenilen üniversite öğrencisi darp raporu alarak şikayetçi oldu. Üniversite öğrencilerin kavgası ise cep telefonu kamerasına yansıdı. Öte yandan geçtiğimiz günlerde KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi öğrencileri Sürmene ilçesinde dolmuşçular ile yaşadıkları servis kavgasıyla gündeme gelmişlerdi. Öğrenciler kavgaya dolmuşçuların yol kesmesinin neden olduğunu söylerken, dolmuşçular ise ilk yumruğu öğrencilerin attığını iddia etmişti.
Ortahisar Belediyesi 2023 Yılı Kesin Hesabı, oybirliğiyle kabul edildi
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 17:18 Ortahisar Belediyesi 2023 Yılı Kesin Hesabı, oybirliğiyle kabul edildi Ortahisar Belediye Meclisi Mayıs ayı 3. oturumu, Belediye Başkanı Ahmet Kaya yönetiminde gerçekleştirildi. Toplantıda 2023 Yılı Mali İdare Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı’nın müzakeresi yapıldı. Ortahisar Belediye Meclisi Mayıs ayı 3. oturumunda, 2023 Yılı Mali İdare Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı’nın müzakeresi yapıldı. Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Temel Çoban, komisyondan gelen teklifi madde medde okumak suretiyle meclise bilgi verdi. Yapılan bilgilendirmenin ardından 2023 Yılı Mali İdare Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı, meclis üyelerinin isimlerinin tek tek okunması suretiyle oylandı. 2023 Yılı Mali İdare Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı, meclis üyelerinin oybirliğiyle kabul edildi. Gelir bütçesinin yüzde 88’i, gider bütçesinin yüzde 96,29’u gerçekleşti Gelir Bütçe Dağılımı ve Gerçekleşme Oranı, 2023 Mali Yılı Tahmini Gelir Bütçesi 799 milyon TL, net tahsilat tutarı 793 milyon 583 bin 310 TL olup, tahmini bütçenin yüzde 88,00’ı gerçekleşmişti. Gider Bütçe Dağılımı ve Gerçekleşme Oranı ise; 2023 Yılı Mali Tahmini Gider Bütçesi 799 milyon TL olarak tahmin edilmiş, 198 milyon TL ek ödenek ile toplamı 997 milyon TL olup gerçekleşen gider bütçesi ise 968 milyon 904 bin 717 TL olup, tahmini bütçesin yüzde 96,29’u gerçekleşmişti.
Tavuk karasına kök hücreli çözüm
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:12 Tavuk karasına kök hücreli çözüm Halk arasında ‘tavuk karası’ ya da ‘gece körlüğü’ olarak bilenen tıp literatüründe ise ‘Retinitis Pigmentosa’ olarak tanımlanan göz hastalığının kök hücre ile tedavisinin mümkün olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, söz konusu göz hastalığının genç yaşlarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Türkyılmaz “ Retinitis Pigmentosa hastalığı, halk arasında tavuk karası ya da gece körlüğü olarak tanımlanan genç yaşlarda bulgu vermeye başlayıp zayıf ışıkta veya gece saatlerinde görmeyi zorlaştıran görme alanında daralma ve neticesinde körlüğe yakın görme kaybıyla ilerleyen kalıtımsal bir göz hastalığıdır. Hastalığın türüne göre ilerleme hızı da farklılık gösterebilir. Yaş ilerledikçe gözün sinir tabakasında hücre ölüm hızıyla orantılı olarak görme keskinliği azalır. İlk aşamalarda geceleri görmekte zorlanan hastalar daha sonra loş ışıklarda görme güçlüğü çekmeye başlar. İlerleyen evrelerde gündüz dahi görmek zorlaşır. Hastalığın bazı nadir türleri ise önce gündüz görme azlığı ile başlayabilir” dedi. “Hastalarda sanki bir borunun içinden bakıyormuş hissi oluşur” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz “Günümüzde tedavisi henüz netleşmemiş ve yapılamayan kalıtımsal retina hastalıkları, retinitis pigmentosa (tavuk karası - gece körlüğü) ve sarı nokta hastalığının bazı türlerinde tedavi amaçlı kök hücre kullanılmaktadır. Bu tür hastalıklarda gelişen hücre ölümü ‘kök hücre’ desteğiyle durdurulabilir, zayıf hücrelerin aktif hale geçmesi uyarılabilir. Gece körlüğü gibi hastalığının doğasında gittikçe bozulma olan bu rahatsızlığın tam manasıyla tedavisi bulunmamakla birlikte kök hücre ile en azından hastaların görme derecesinin korunduğu ve hastalığın ilerlemesinin yavaşladığı klinik gözlemlerimizde saptanmış olup dünya genelinde gerçekleştirilen en son bilimsel çalışmalarda da bu ümit vadeden sonuçlar ispatlanmıştır. Bununla birlikte kök hücre uygulamasında her hastadan aynı sonuç almak mümkün görünmemektedir. Tanı ne kadar erken konulur ve uygulama ne kadar erken yapılırsa daha yüz güldürücü sonuçlar alınabilir” şeklinde konuştu. Kök hücresi tedavisiyle ilgili de bilgi veren Dr. Kemal Tükyılmaz ”Kök hücre vücudumuzda kemik iliği, diş pulpası, plasenta ve amniyon sıvısı, göbek kordonu gibi birçok farklı dokuda bulunmaktadır. Kök hücreler kendi kendine çoğalma ve dokudaki farklı hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreler oldukça sofistike teknikler ve özel laboratuvar ortamında hazırlanıp Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki mevzuatına bağlı kalarak yetkilendirilmiş kliniklerce özel ameliyat teknikleriyle göze uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken: “Büyük afetlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkıyor, sonra da yenilenmiyor”
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 11:24 AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken: “Büyük afetlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkıyor, sonra da yenilenmiyor” AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, yaşanan doğal afetler ve depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranlarının yukarı çıktığını belirterek, “Sonra onlar yenilenmez. Bizim en büyük konumuz o dur. Başımıza geldiğinde değil aslında gelecekmiş gibi mutlaka bireylerin, kurumların bütçelerini ayarlamaları ve risk yönetimine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi. AXA Türkiye, 2024 sürdürülebilir gelişim ve büyüme hedeflerini acenteleriyle paylaşmak üzere “Farklıyız, Fark Yaratmakta Kararlıyız” mottosuyla çıktığı etkinlik serisinin Karadeniz Bölgesi ayağının ilkini Samsun’da ikincisini Trabzon’da gerçekleştirdi. Trabzon ve çevre illerden gelen AXA Acenteleri’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, bölgeye ilişkin önemli veriler paylaşıldı. Trabzon ve 25 ili içine alan bölgede 2023’de önemli bir büyüme yakalayan AXA Türkiye, yine aynı bölgede 2024 için ticari ve bireysel sigortalar dahil yüzde 80 büyüme hedefi koydu. Sunumunda AXA Türkiye’nin 2024 yılı için hedef ve stratejilerini paylaşan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, 2023 yılının Türk Sigortacılığı için çok zor bir yıl olduğunu dile getirerek, “Kahramanmaraş depremleriyle başlayan bir yolculuk ve o yolculukta özellikle Haziran ayına kadar çok ciddi anlamda deprem bölgesinde çalışmak durumunda kaldık. Türk Sigortacılığı adına bugüne kadar karşılaşmadığımız kadar büyük bir hasar kümesiyle karşı karşıyaydık. AXA Türkiye olarak da yaklaşık dört ayda 6 bin 500’ün üzerinde sigorta hasar tazminatı ödeme görevimizi yerine getirdik. 10 milyarı aşan bir hasar ödemesi gerçekleştirdik. Tabii sadece depremle ilişkili değil doğal afetlerin aktif olduğu bir yıl. 2022-2023’e baktığımızda deprem dışında diğer doğal afetlerin, fırtınanın, sellerin, kasırgaların ve hatta Ege bölgesinde doğa olaylarının yol açtığı hasarlar önceki yılların 5 misli. Dolayısıyla hem AXA Türkiye olarak hem de Türk Sigortacıları olarak doğal afetlerin risklerinin arttığını gördüğümüz bunun maalesef pekiştiğini gördüğümüz bir yıldı. Bu manada da açıkçası sigortalılarımıza olan tazminat bütünlüklerimizi süratle kapattığımız bir dönemi yaşadık. AXA ailesi olarak bizim biraz daha farklı ödevlerimiz vardı. Türkiye’de AXA Grubu’nun varlığı 130 yılı aşkındır sürüyor ve burada yatırımlarına da devam etme kararı aldı. 2023 yılında bir satın alma gerçekleştirdik. Bu satın alma sayesinde pazar payımız yüzde 8.4’e çıktı. 35 milyarlık bir ciroya ulaştık. Bu satın alma tabii aynı zamanda farklı iş alanlarında; sağlık sigortacılığında, otomobil sigortacılığında, tarım sigortacılığında, kurumsal sigortacılıkta bize çok destek verdi. Acente sayımızı 4 binin üzerine taşıdığımız toplamda 6 bine ulaşan çok güçlü bir organizasyona dönüştük. Bölge teşkilatlanmamızı daha da güçlendirdik. 2023 yılında yine AXA Grubu’nun Türkiye’ye olan güvenini göstermesi açısından önemli bazı gelişmeler de oldu. Hem şirketimizin büyüme tutkusu hem finansal gücü hem sermaye yeterlilik oranının güçlü halde kalması için sene sonunda 4 milyarlık bir sermaye artışı gerçekleşti. Diğer bir açıdan bakarsak müşteri, acente ve çalışanlarımızın hayatını kolaylaştırmak, sadeleştirmek için inovasyon ve teknolojiye yatırım yaptığımız bir yıl oldu. Hasar maliyetleri için yapay zekayı, büyük veriyi kullanıyoruz. Sahte hasar tespitinde mutlaka yapay zekadan istifade ediyoruz. Sağlık sigortacılığında dijital sağlık ürününü ortaya koyduk. Acentelerimizin çok kolay hayatlarını sürdürebilmesi için bir dijital acente platformu geliştirdik. Onun üzerine yatırımlarımız sürüyor. 2023 açıkçası geride kaldı. Ülke olarak çok zorlu dünya olarak çok zorlu bir yılda damağımızda tat çok az kaldı. Ama sigortacı olarak biz AXA Türkiye olarak 2024-2026 yolculuğunu çok güçlü temeller kurduğumuz, geleceğe güvenle bakabildiğimiz bir yılı kapattık diyebilirim” dedi. “Sahada olduğumuz müddetçe sigortalanma oranının yukarı çıkacağını düşünüyorum” Karadeniz Bölgesi’nde bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı açısından çok güzel tohumların atıldığını gördüğünü kaydeden Ölken, “Karadeniz Bölgesi’nde bizim 25 ilimiz var. Kastamonu’dan Hakkari’ye büyük bir üçgen. Türkiye coğrafyasının yüzde 30’u. Çeşitli özellikleri var bu illerin ama şöyle baktığımızda Türkiye’deki ortalama sigortalılık oranlarının bir miktar altında. Ön plana çıkan sigortalar otomobil sigortaları, sağlık sigortaları, konut sigortaları yani bireysel farkındalık biraz daha yukarıda. Ama KOBİ ve ticari sigortacılığın biraz daha gelişim alanı olduğunu görüyoruz. Bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı açısından baktığınızda da çok güzel tohumların atıldığını görüyoruz. Özellikle tasarrufa yönelen halkın bireysel emeklilikten istifade etmek noktasında Karadeniz Bölgesi’nde yani Trabzon civarındaki tüm iller Doğu Anadolu’da da illerimiz var Samsun’un batısında da illerimiz var. Tüm bu illere baktığımızda adım adım geldiğini görüyoruz. Açıkçası farkındalığı arttırmak için bizim görevimiz çok. AXA Türkiye olarak, çok güçlü bir bölge teşkilatlanmamız var. Samsun’da Trabzon’da, Erzurum’da, Van’da temsilciliğimiz var. Mutlak suretle acente ve sigortaların yanında olup gelişen riskler bunları nasıl sigortayla önleyebiliriz bunları öğretmeye, anlatmaya çalışıyoruz. Sahada olduğumuz müddetçe de ben sigortalanma oranının yukarı çıkacağını düşünüyorum. Zorunlu deprem sigortası konut ikilisini, trafik kasko ikilisini, sağlık konut ikilisini, ticari paket sigortalarıyla, KOBİ sağlık ürünlerinin bir arada hızlı gelişebileceği bir ortam var. Yeni nesil ürünlere de çok ilgi duyuyor bu coğrafya. Dijital sağlık sigortamızı çıkardık. Açıkçası uzaktan muayene, reçete yazılması gibi çok önemli tam teşekküllü bir sağlık sigortası hizmetini uzaktan yapay zekayla veya doktor görüşmeleriyle sağlıyoruz. Bu anlamda bu bölgede satışlarımız arttı. Geleceğe de umutla baktığımız bir bölge. O yüzden de daha fazla burada olmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu. “Pazar payı olarak sektörün yüzde 8,5 tarafını temsil ediyoruz” AXA Türkiye’nin 130 yılı aşkındır faaliyet gösterdiğini vurgulayan Ölken, “Pazar payı olarak sektörün yüzde 8,5 tarafını temsil ediyoruz. Çok güçlü bir sermaye yapımız var. Çok güçlü bir teknoloji yapımız var. 9 bölge teşkilatımızda birer genel müdürlük hüviyetinde teşkilatlandırdığımızı, organize ettiğimiz bölge yapılanmamız var. Satış teşkilatımız da bu bölgelerde ama teknik hasar, tahsilat gibi diğer unsurlarda bölgelerde çalışıyor. İnovasyon ve teknolojisine çok yatırım yapan bir grubuz ve en önemli özelliğimiz de şirketimizin değerleri arasında müşteri var. Müşterisini ve acentesini çok yakın dinleyen, anlamak için dinleyen, müşterinin acı noktalarında veya ihtiyaç olduğu anda çözüm ortağına dönüşüm sloganıyla hep yanında olan bir grubuz ve hedefimiz sürdürülebilir olmak. Sürdürülebilirlik sigortacılık da çok önemli. Bir günlük iş yapmıyoruz. Bugün yaptığımız poliçenin sorumluluğunu bir yıl taşımakla beraber müşteriyle yaptığınız sözleşmenin çok uzun yıllar beraber yürüdüğünü unutmayalım. Bu manada da kalıcı olmak adına önce finansal tarafımızı çok güçlü kılıyoruz. Acente teşkilatımıza ve teknolojiye yatırım yapmaya dolayısıyla müşterinin ihtiyaçlarını çözmeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Sigortacılıkta elektrik, hibrit ve rüzgar enerjileri sektörleri 2024-2026 yolculuğunda mutlaka girişim alanları olacak” Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon civarında sağlık sigortalısının olduğuna dikkat çeken Ölken, “Türkiye’de otomobil sigortacılığında yani kasko sigortacılığında daha halen sigortalanma oranı yüzde 30. Zorunlu deprem sigortasında yüzde 50-55. Konut sigortalarında yüzde 30-35. KOBİ yüzde 25-30. Yani nereden bakarsanız bireysel yatırımın da ticari yatırımın da sadece üçte biri sigortalı. Bireysel emeklilik tarafına göz atarsak bugün 15-16 milyon sözleşme var sektörde ama bunların gelişmesi imkanı var. Sağlık sigortacılığında büyük potansiyel var. Tabii ki ülkede sağlık hizmetleri çok gelişerek ve genişleyerek verilmeye devam ediyor ama tamamlayıcı sağlık, özel sağlık gibi iki ürünümüzle bütün sigorta sektöründe ciddi fırsat olduğunu düşünüyoruz. Yani şöyle ki Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon civarında sağlık sigortalısı var. Bunun yarısı bireysel yarısı da kurumların satın aldığı poliçeler. Bu manada önemli fırsat alanları var. Tabii sonraki yıllar için yeşil dönüşümle beraber yeşil prim diyeceğimiz, elektrikli araçlar, hibrit araçlar, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve değişen risklere karşı kurguladığımız siber sigortalar, parametrik sigortalar bu 2024-2026 yolculuğunda girişim alanları olacak mutlaka” ifadelerini kullandı. “Doğal afetler, depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkar” Çok güçlü bir sigorta birliğinin olduğunu belirten Ölken, “Yani Türkiye Sigorta Birliği çatısında barındırdığı hayat, hayat dışı şirketleriyle beraber güçlü bir yönetim politikasına sahip ve sigortacılığın gelişmesi adına bu bir sosyal sorumluluk bir taraftan da hem sigorta emeklilik düzenleme ve denetleme kurumuyla hem diğer tüm şirketler veya paydaşlarla eylem planlarıyla ve stratejik planlarıyla çalışıyoruz. Diğer taraftan acentelerimizin eğitimi çok önemli. Çünkü sigortacılığı, sigortayı müşteriye anlatacak en önemli isim acenteler. Öncelikle burada AXA olarak bizim yatırımımız var. Sektörde de birçok şirkette bizim arkamızdan yatırımların geldiğini görmekten mutlu oluyoruz. Gelecek fakültesini biz kurmuş durumdayız. AXA Acentem kampüsü kurmuş durumdayız. Hem online hem fiziksel yıl içinde çok ciddi sayıda eğitim veriyoruz. Acenteler geliştikçe ben tabana yayılmanın daha kolay olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda özellikle şu anda eksik olan kanuni düzenlemelere ihtiyaçlarımız var. Bu konuda sigorta şirketleri birliği çatısında çalışıyoruz. Hem sigortacılık çatı kanununun oluşması hem de eğitim sistemimizin içinde sigorta konusunun bir başlık olarak girmesi bence sigortalanma açısından farkındalık açısından önemli olacak. Maalesef şöyle bir bilgi de vermek isterim. Büyük yaşanan doğal afetler, depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkar. Sonra onlar yenilenmez. Bizim en büyük konumuz o dur. Başımıza geldiğinde değil aslında gelecekmiş gibi mutlaka bireylerin, kurumların bütçelerini ayarlamaları ve risk yönetimine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
Akçaabat Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 11:24 Akçaabat Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi Trabzon’un Akçaabat ilçesinde tamamlandığında 600 kişilik kapasitesi ile kongrelere ev sahipliği yapması hedeflenen Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ve AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Muhammet Ali Yılmaz, ilçede inşaatı devam eden Akçaabat Kültür Merkezi’ni inceledi. İnşaatında sona yaklaşılan Akçaabat Kültür Merkezi ile ilgili bilgiler veren Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, ilçede devam eden projelerin yeni dönemde tamamlanıp halkın hizmetine sunulması için durmadan çalıştıklarını belirtti. Kültür Merkezi’nin kaba inşaatının bittiğini dile getiren Başkan Ekim, “Tüm hemşehrilerimizle birlikte şehrimizin daha da gelişmesini arzu ediyoruz ve bunun için birlik, dirlik ve beraberlik içerisinde çalışıyoruz. Seçim döneminde Akçaabatlılara şehrimizde devam eden işleri yeni dönemde ivedi olarak nihayetlendireceğiz demiştik. Devam eden önemli işlerimizden bir tanesi de Söğütlü Mahallemizde inşaatı yapılan Kültür Merkezi’mizdir. Halihazırda Kültür Merkezi’mizin inşaatında sona gelindiğini söyleyebiliriz. Yani Kültür Merkezi’nin kaba inşaatı bitti. Önümüzdeki süreçte dış cephesinin yapılması, iç dizaynı, envanter ve ekipman temini de yine aynı hızla yapılacak. Çalışmaların gidişatı neticesinde Akçaabat Kültür Merkezi’mizin tahmini teslim tarihinden önce tamamlanıp halkımızın hizmetine açılmasını öngörüyoruz. Rabbimin izniyle, Akçaabat’ımızın önemli ihtiyaçlarından biri olan tam donanımlı Kültür Merkezi’mizin açılışını hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi. “600 kişilik kapasitesi bulunan amfi salonda kongreler yapılabilecek” Akçaabat Kültür Merkezi’nde 600 kişilik amfi salonu olacağını kaydeden Başkan Ekim, “Kültür Merkezi’nin içerisinde 600 kişilik amfi salon, çok amaçlı salon, fuaye alanı, kültürel ve sanatsal faaliyetler için atölyeler ve bürolar, kütüphane, sportif alanlar, kafeterya, kapalı otopark, sirkülasyon alanları, idari ve teknik alanlar bulunacak. Akçaabat Kültür Merkezi, hem şehirdeki öğrencilerimizin hem de vatandaşlarımızın sosyal aktivitelerini yapabileceği, keyiflice vakit geçirebileceği veya ders çalışabileceği bir tesis olacak. 600 kişilik kapasitesi bulunan amfi salonda kongreler yapılabilecek. Bu sayede Akçaabat kültür, sanat, turizm şehri olmanın yanı sıra kongre şehri haline de gelecek. Kültür Merkezinin üst katında yapılacak olan fonksiyonel kütüphane ise Trabzon Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere bölge öğrencileri aktif olarak kullanabilecek” ifadelerini kullandı.
Öfke kontrolü şart
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 10:45 Öfke kontrolü şart Trabzon’un Sürmene ilçesinde 2 Mayıs günü yaşanan dolmuşçu-öğrenci servisi kavgası ile ilgili dün Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın toplantısı düzenleyerek olaya karışan şoförlerin dışındaki herkesi hainlikle suçlayan ve öfkeli tavırları ile dikkat çeken Sürmene Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz’ın 2 yıl önce de Trabzon’da şoförler için düzenlenen öfke kontrolünü kapsayan ‘Toplu Taşıma Aracı Şoförleri Eğitim ve Sertifika Programı’nın tanıtım toplantısında dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ve Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ömer Hakan Usta ile tartıştığı ortaya çıktı. Trabzon’un Sürmene ilçesinde 2 Mayıs günü dolmuşlarda yer bulamamaları nedeniyle üniversiteye gitmek için servis kiralayan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü öğrencileri, dolmuş sürücüleri tarafından darbedilmişti. Servisin önünü kesen dolmuş sürücüleri, servis şoförü ve öğrencilere hakaretler yağdırarak saldırmıştı. Olayın görüntülerinin çıkması üzerine 2 dolmuş sürücüsü gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Olayın ardından geçen 5 günün ardından dün Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın toplantısı düzenleyen Sürmene Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, olaya karışan şoförlerin dışındaki herkesi hainlikle suçlayarak ülkedeki 1,5 milyon şoför esnafının Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ başta olmak üzere Trabzon Büyükşehir ve Sürmene Belediye Başkanları hakkında tazminat davası açmalarını istedi. Aynı Ekrem Yılmaz’ın 21 Şubat 2022 tarihinde Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde şoförlerin öfke kontrolünü kapsayan ‘Toplu Taşıma Aracı Şoförleri Eğitim ve Sertifika Programı’nın tanıtım toplantısında dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ve Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ömer Hakan Usta ile tartıştığı ortaya çıktı. Yaşanan gerginlik kameralara yansırken, toplantıya niye çağrıldıklarını bilmediğini iddia eden ve tepkisini dile getiren Sürmene Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, “ ‘Başkanım biz bunu yapacağız, edeceğiz, çağıracağız şoföre bunu yaptıracağız’ diyorsunuz oda başkanlarımızla beraber bizim hiç haberimiz yok. Benim şoförüme eğitim vereceksen ben bunu bileceğim” ifadelerini kullanmıştı. Ekrem Yılmaz’ın bu ifadelerine cevap veren Zorluoğlu, “Müsaade buyurun konuyu bitireyim size de söz vereyim. Bu eğitimler statik eğitimler değil bir kere verilerek bitti tamam denecek eğitimler değil. Bunlar süreklilik arz etmek zorunda ve gelen şikayetlerde bu eğitimlere yoğun bir şekilde ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Trabzon’da toplu ulaşım meselesi Büyükşehir’in yetki ve sorumluluğundadır bu yetki ve sorumluluk çerçevesinde bundan sonra Büyükşehir Belediyesi hem eğitimleri yapacak hem sertifikaları dağıtacak hem de bundan sonraki süreçte gerekli denetimleri yapacak. Sadece odaların denetimi ile bu iş olmuyor” diyerek tepkisini dile getirmişti. Zorluoğlu’nun açıklaması üzerine tekrar konuşan Ekrem Yılmaz, “O zaman biz dışarıya çıkalım” ifadesine yanıt veren Başkan Zorluoğlu, “Burada kalacaksanız burada kalma şeklinde konuşacaksınız. Eğer ayrılacaksanız Allah selamet versin. Bu toplantıda sizler fikirlerinizi söyleyeceksiniz. Ben konuşmamı tamamlayınca size söz verecektim. Siz buraya gelirken zaten belli bir şekilde gelmişsiniz belli. Dolayısıyla siz burada fikir irat etmek için değil burayı nasıl provoke ederim onun için gelmişsiniz” demişti. Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ömer Hakan Usta da “Bu şehre yakışan ve esnafı da belli seviyeye getirecek olan bir programı canı gönülden desteklememiz gerekiyor. Şu eğitim toplantısında yaptığınız tartışmalara bak. Ayıptır. Siz bu projeye dört elle sarılmanız lazım” diyerek Yılmaz’a tepki göstermişti.
İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun hasadına başlandı
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:36 İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun hasadına başlandı İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun Trabzon’un Arsin ilçesi açıklarında denizde bulunan kafeslerden hasadına başlandı. Türk Somonu öncelikle yumurtaları büyümesi için baraj göllerindeki kafeslere koyuluyor. Kafeslerde büyümeye başlayan somonlar 100 ila 800 gram arasında bir ağırlığa gelince barajlardan alınarak denizlerdeki çelik kafeslere yerleştiriliyor. Belli aralıklarla beslenen somonlar yaklaşık 2,5 kilogram ağırlığına vardığında hasatları gerçekleştiriliyor. Trabzon’un Arsin ilçesinde de Türk Somonu’nun hasadının yapılması için bu gece teknelerle kafeslerin yanına giden su ürünleri yetiştiricileri, kafeslerdeki balıkları vinç ve ağ yardımlarıyla teknelerde bulunan buz dolu olan su tanklarına aldı. Buradan kıyıya çıkarılan somonlar, işlenmek için kamyonlarla balık fabrikalarına götürüldü. Fabrikadaki işlemleri tamamlanan Türk Somonları birçok ülkeye ihracat ediliyor. 2022 yılında 49 bin 196 ton ihraç edilen somondan 363 milyon 102 bin 216 dolar olan gelir elde edilirken, bu rakam 2023 yılında 63 bin 161 tona yükselirken, bunun karşılığında 396 milyon 315 bin 453 dolar ihracat geliri elde edildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ihracatçı firma Somon Üretim Sorumlusu Ayhan Yıldırım, Türk somonunda yurt dışından yoğun talep olduğunu söyledi. Ayhan Yıldırım, “Somon hasadından önce Fransa’dan ve Polonya’dan getirilen yumurtaları kuluçka halinde üreticilere dağıtıyoruz. Balıkların büyüklüğü 2 ila 5 gram arasına gelince barajlara indiriyoruz. Burada 11 ay boyunca 100 ila 800 gram arasına gelince denize indiriyoruz. 6 ay boyunca 2,5-3 kilogram civarına getirip ihracata hazırlıyoruz" dedi. Türk Somonu’nun yağsız ve Omega-5 oranı yüksek bir balık olduğunu belirten Yıldırım "Somonu ihraç ettiğimiz ülkelerin istediği oranda balık yapıp, onların istediği sağlıklı balık yetiştiriyoruz. Vietnam, Çin ve Rusya başta olmak üzere birkaç ülkede çok yoğun istek var. Türk Somonu bir lüks. Onların istediği gibi bir üretim yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Şoförler hariç herkesi suçladı, hainlikle itham etti
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:25 Şoförler hariç herkesi suçladı, hainlikle itham etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde 2 Mayıs günü yaşanan dolmuşçu-öğrenci servisi kavgası ile ilgili konuşan Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, olaya karışan şoförlerin dışındaki herkesi hainlikle suçlayarak ülkedeki 1,5 milyon şoför esnafının Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ başta olmak üzere Trabzon Büyükşehir ve Sürmene Belediye Başkanları hakkında tazminat davası açmalarını istedi.Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri ile dolmuş şoförleri arasındaki 2 Mayıs günü yaşanan darp olayı ile ilgili Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın toplantısı düzenledi.Toplantıda hayli öfkeli ve gergin olduğu gözlenen Yılmaz, “Sürmene’de öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında bir olay yaşandı. Savcılığa intikal etti. Savcı karakolda ifadeleri aldı. Öğrenciler ve şoförler gözaltına gerek olmadığı kanaatiyle serbest bırakıldı. Daha sonra bir durak görevlisi ile vatandaşlar gözaltına alınıyor. Nezarette sabaha kadar bekletiliyorlar. Gece 3’te karakol, şoförleri adliyeye gönderiyor. Sürmene Belediye Başkanı yanında bürokratla beraber geliyor, hakimlerle görüşüyor. Olayla ilgili Sürmene belediye başkanı sosyal medyada algı yapıyor. Diyor ki, biz Trabzon Valiliği, Sürmene Kaymakamlığı koordinasyonunda rektörlükle beraber belediye otobüslerini Sürmene’ye göndereceğiz, kampüse kadar çıkacaklar. Yani şoförler suçlu görülüyor” dedi.Konuşmasında Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i de suçlayan Yılmaz, “ ’Öğrencilerin yanındayım. Öğrencileri taşıma işini üstleneceğim, belediye arabaları ile öğrencileri bedava taşıyacağım’ diyor. O da şoförlerin suçlu olduğuna dair algı yapıyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı şoföre karşı hainlik yapıyor. Kumpas kuruyor. Bunları açıkça söylüyorum. Söylemeye de devam edeceğim. Trabzon Belediye Başkanını tüm Sürmeneli bütün bürokratlara şikayet ediyorum. Şoförün üzerinde algı yaptığı için haindir. Benim şoförümü terörist diyerek hain ilan ettiği için kesinlikle haindir” diye konuştu.Ekrem Yılmaz konuşmasında sosyal medyada kendilerine yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğünü de ifade ederek “Çocuklardan biri tweet atıyor. Diyor ki, ‘Sürmene’de durdurulup gasp edildik. Arabadan aşağı alındık ve şoförler tarafından gasp edilip dövüldük.’ Kesinlikle böyle bir şey yok. Öğrenciler şoförleri dövdü. Bu da tespitlidir. Ümit Özdağ, Trabzon Belediye Başkanı ve Sürmene Belediye Başkanı hakkında 1,5 milyon şoförün tazminat davası açmasını rica ediyorum” çağrıda bulundu.
İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun hasadına başlandı
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:17 İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun hasadına başlandı İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun Trabzon’un Arsin ilçesi açıklarında denizde bulunan kafeslerden hasadına başlandı. Türk Somonu öncelikle yumurtaları büyümesi için baraj göllerindeki kafeslere koyuluyor. Kafeslerde büyümeye başlayan somonlar 100 ila 800 gram arasında bir ağırlığa gelince barajlardan alınarak denizlerdeki çelik kafeslere yerleştiriliyor. Belli aralıklarla beslenen somonlar yaklaşık 2,5 kilogram ağırlığına vardığında hasatları gerçekleştiriliyor. Trabzon’un Arsin ilçesinde de Türk Somonu’nun hasadının yapılması için bu gece teknelerle kafeslerin yanına giden su ürünleri yetiştiricileri, kafeslerdeki balıkları vinç ve ağ yardımlarıyla teknelerde bulunan buz dolu olan su tanklarına aldı. Buradan kıyıya çıkarılan somonlar, işlenmek için kamyonlarla balık fabrikalarına götürüldü. Fabrikadaki işlemleri tamamlanan Türk Somonları birçok ülkeye ihracat ediliyor. 2022 yılında 49 bin 196 ton ihraç edilen somondan 363 milyon 102 bin 216 dolar olan gelir elde edilirken, bu rakam 2023 yılında 63 bin 161 tona yükselirken, bunun karşılığında 396 milyon 315 bin 453 dolar ihracat geliri elde edildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ihracatçı firma Somon Üretim Sorumlusu Ayhan Yıldırım, Türk somonunda yurt dışından yoğun talep olduğunu söyledi. Ayhan Yıldırım, “Somon hasadından önce Fransa’dan ve Polonya’dan getirilen yumurtaları kuluçka halinde üreticilere dağıtıyoruz. Balıkların büyüklüğü 2 ila 5 gram arasına gelince barajlara indiriyoruz. Burada 11 ay boyunca 100 ila 800 gram arasına gelince denize indiriyoruz. 6 ay boyunca 2,5-3 kilogram civarına getirip ihracata hazırlıyoruz" dedi. Türk Somonu’nun yağsız ve Omega-5 oranı yüksek bir balık olduğunu belirten Yıldırım "Somonu ihraç ettiğimiz ülkelerin istediği oranda balık yapıp, onların istediği sağlıklı balık yetiştiriyoruz. Vietnam, Çin ve Rusya başta olmak üzere birkaç ülkede çok yoğun istek var. Türk Somonu bir lüks. Onların istediği gibi bir üretim yapıyoruz" ifadelerini kullandı. (HFD-ÖS-Y)
Şoförler hariç herkesi suçladı, hainlikle itham etti
07 Mayıs 2024 Salı - 17:09 Şoförler hariç herkesi suçladı, hainlikle itham etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde 2 Mayıs günü yaşanan dolmuşçu-öğrenci servisi kavgası ile ilgili konuşan Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, olaya karışan şoförlerin dışındaki herkesi hainlikle suçlayarak ülkedeki 1,5 milyon şoför esnafının Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ başta olmak üzere Trabzon Büyükşehir ve Sürmene Belediye Başkanları hakkında tazminat davası açmalarını istedi. Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri ile dolmuş şoförleri arasındaki 2 Mayıs günü yaşanan darp olayı ile ilgili Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda hayli öfkeli ve gergin olduğu gözlenen Yılmaz, “Sürmene’de öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında bir olay yaşandı. Savcılığa intikal etti. Savcı karakolda ifadeleri aldı. Öğrenciler ve şoförler gözaltına gerek olmadığı kanaatiyle serbest bırakıldı. Daha sonra bir durak görevlisi ile vatandaşlar gözaltına alınıyor. Nezarette sabaha kadar bekletiliyorlar. Gece 3’te karakol, şoförleri adliyeye gönderiyor. Sürmene Belediye Başkanı yanında bürokratla beraber geliyor, hakimlerle görüşüyor. Olayla ilgili Sürmene belediye başkanı sosyal medyada algı yapıyor. Diyor ki, biz Trabzon Valiliği, Sürmene Kaymakamlığı koordinasyonunda rektörlükle beraber belediye otobüslerini Sürmene’ye göndereceğiz, kampüse kadar çıkacaklar. Yani şoförler suçlu görülüyor” dedi. Konuşmasında Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i de suçlayan Yılmaz, “ ’Öğrencilerin yanındayım. Öğrencileri taşıma işini üstleneceğim, belediye arabaları ile öğrencileri bedava taşıyacağım’ diyor. O da şoförlerin suçlu olduğuna dair algı yapıyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı şoföre karşı hainlik yapıyor. Kumpas kuruyor. Bunları açıkça söylüyorum. Söylemeye de devam edeceğim. Trabzon Belediye Başkanını tüm Sürmeneli bütün bürokratlara şikayet ediyorum. Şoförün üzerinde algı yaptığı için haindir. Benim şoförümü terörist diyerek hain ilan ettiği için kesinlikle haindir” diye konuştu. Ekrem Yılmaz konuşmasında sosyal medyada kendilerine yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğünü de ifade ederek “Çocuklardan biri tweet atıyor. Diyor ki, ‘Sürmene’de durdurulup gasp edildik. Arabadan aşağı alındık ve şoförler tarafından gasp edilip dövüldük.’ Kesinlikle böyle bir şey yok. Öğrenciler şoförleri dövdü. Bu da tespitlidir. Ümit Özdağ, Trabzon Belediye Başkanı ve Sürmene Belediye Başkanı hakkında 1,5 milyon şoförün tazminat davası açmasını rica ediyorum” çağrıda bulundu.