Yerel Haberler
Trabzon
16 Kasım 2024 Cumartesi - 10:19 Prof. Dr. Gürdal Yılmaz’dan o virüslerle ilgili dikkat çeken açıklama Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, eskiden beri dolaşıma girmiş, insanlar arasında yayılmış virüslerin her zaman tek dük karşımıza çıkacağına dikkat çekerek, “Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var” dedi. Halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalındığını kaydeden Yılmaz, “Biz o salgını 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli. Ağırlaşıp ta tanı konulması, hafif geçiren çok vaka var” diye konuştu. Eskiden grip geçirildiği zaman bir hafta ya da on günde düzeliyordu Ekim-Kasım aylarında solunum yolu hastalıkların arttığını eskiden bir hafta ya da on günde geçen bu hastalıkların artık süresi uzadığına dikkat çeken Yılmaz, “Ekim-Kasım ayları hava değişimlerinin olduğu aylar. Bu aylarda en çok gördüğümüz enfeksiyon hastalıkları solunum yolu enfeksiyonları. Her zaman gördüğümüz ishal, idrar yolu enfeksiyonları yine devam ediyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonları özellikle grip tarzındaki enfeksiyonlar bu aylarda daha çok karşımıza çıkıyor. Bu grip geçen sene Eylül ayında başlayıp devam eden dört mevsim grip dediğimiz bir grip sezonu yaşadık. Bu yazın bir süre ara vermişti şimdi tekrar böyle bir grip durumu söz konusu gribal şikâyetler. Bu şikâyetlerin eskisine göre farklılığı geçen seneden beri aynı şekilde eskiden grip geçirildiği zaman bir haftada ya da on günde düzelmiş oluyordu. Şimdi uzamış bir süreç var. Özellikle belki hastanın kas ağrıları eklem ağrıları halsizliği düzeliyor ama öksürük şikâyeti bir ay iki ay üç ay kadar sürebiliyor. Bunlarla karşılaşıyoruz ve hastalarımız bundan mustarip olarak karşımıza geliyor. Bunlara ne neden oluyor? Tekrarlayan viral enfeksiyonlar farklı farklı virüsler olabileceği gibi yaşantı şeklinin değişmesi obezitenin artması, yiyeceklerden doğallıktan uzaklaşma, katkı maddeli yiyecekler yeme vücudun bağışıklık sistemi düşmesi ve yaşın yükselmesi olarak düşünebiliriz” diye konuştu. Covit -19 hala devam ediyor Gribal enfeksiyonların pandemi ile ilgili olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylenemeyeceğini belirten Yılmaz, “Pandemi ile alakalı mıdır? Bu noktada bir şey diyemeyiz ama sonuçta gribal şikayetlerin bir kısmında Covit -19 hala devam ediyor bu var. İnfluenza var RSV dediğimiz Respiratuar sinsityal virüs var sıklıkla karşılaştığımız. Yine sigara kullanımının artması ile birlikte bu enfeksiyonların biraz daha uzaması söz konusu olabiliyor. Halkımızın biraz daha yediğine içtiğine dikkat etmesi hijyenine dikkat etmesi gerekiyor. Temiz hava almasını öneriyoruz, rüzgârda kalmaması rüzgarlı ortamlarda gereken bariyer önlemlerini alması giysisini ona göre giyinmesi gerekiyor. Özellikle cereyan ortamında kalmamasını öneriyoruz” dedi. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı Hava sıcaklığının birden yükselip azalması hastalıkları tetiklediğini ifade eden Yılmaz, “Sıkıntımız, hava sıcaklığının birden bire yükselmesi birden bire düşmesi. Vücut adaptasyon sürecini buna yeterince ayarlayamıyor. Yeterince ayarlayamadığı için de enfeksiyon hastalıkları karşımıza çıkıyor. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı. Biz mesela bu aylarda İnfektif endokardit daha çok görüyoruz. Yani kardiyak rahatsızlıkları var bu dönemlerde bir artış söz konusu. Yine menenjit vakalarımız oldu bu şekilde. Yaz sonu Kırım Kongo bitiyor son baharda solunum yolu enfeksiyonları başlıyor. İshal yaz ile birlikte devam ediyor. Bu dönemde de gribal hastalıklarda bir artış oluyor” diye konuştu. Covıt-19 var domuz gribi de ara ara var Virüslerin her zaman tek dük olacağına dikkat çeken Yılmaz, “Bunlar her zaman tek dük, her zaman olacak şeylerdir. Eskiden beri dolaşıma girmiş insanlar arasında yayılmış virüsler her zaman tek dük vakalar şeklinde karşımıza çıkacaktır. Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var. O salgını biz 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli, ağırlaşıp ta tanı konulması. Hafif geçiren çok vaka var” dedi.
Turizm sezonu öncesinde sektörün talepleri ve çözüm önerileri için toplandılar
07 Mayıs 2024 Salı - 15:07 Turizm sezonu öncesinde sektörün talepleri ve çözüm önerileri için toplandılar Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda (TTSO) Trabzon Valisi Aziz Yıldırım başkanlığında düzenlenen turizm toplantısında sezon öncesinde sektörün talepleri ve çözüm önerileri görüşüldü. Toplantıya Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü Tamer Erdoğan, Ortahisar Kaymakamı Gürkan Demirkale, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya ile ilçe belediye başkanları katıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, şehirdeki turizm sektörünün mevcut durumunu değerlendirmek üzere düzenlenen toplantıya katıldı. Sektörde yaşanan sorunlar, talepler ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü toplantıda Başkan Genç, en önemli konunun farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi. Turizmin her açıdan geliştirilmesi için hep birlikte gayret gösterilmesi gerektiğini ifade eden Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, “Önemli olan şehrimize faydalı olabilmek. Turizm hareketliliğini artırabilmek ve ilimize gelen misafirlere en iyi şekilde hizmet sunabilmektir. Bizler turizm konusundaki eksikleri, sıkıntıları nasıl ortadan kaldırabiliriz kısmını hep birlikte tartışıp, değerlendirerek bir karara bağlayacağız. Turizm sezonu öncesi tüm belediye başkanları, ilçelerindeki eksikleri belirleyip turizm planı çıkarmalı ve mesire alanları oluşturmalı. Kayıt dışı işletmeler, fiyat tarifeleri gibi konularda üzerinde hassasiyetle durulmalı. Trabzon’un turizm konusunda yakalamış olduğu ivmeyi daha yukarılara taşıma adına kararlı bir şeklide çalışmalar yapılmaya devam edilmeli” dedi. Toplantıda yaptığı konuşmada farkındalığa dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise “En önemli konumuz farkındalık oluşturmak. Bu konuda hepimiz sorumluyuz. Tüm bileşenler olarak elimizi taşın altına koymamız gerek. Şehrimizdeki destinasyonları yerinde görmemiz lazım. Tam bir seferberlik halinde olmamız gerekiyor. Turizmi 12 aya yaymamız konusunda hep beraber hareket etmeliyiz. Kayak merkezi konusunu ciddi şekilde ele almalıyız. Bu konuda adım atmalıyız. Bunların yanı sıra önümüzdeki turizm sezonunda şehirde dil bilen turizm zabıtası faaliyette bulunacak. Bu da şehrimize gelen turistler için büyük kolaylık sağlayacak. Bir turizm master planı yapılması lazım. Bu önemli sektör için profesyonel hazırlık gerçekleştirilmeli. Bu şehrin çok çeşitlilik arz eden finans ve tabiat yönünden değerleri var. Büyükşehir olarak kolaylaştırıcı olacağız. Otoriteler olarak gerekirse düzenleyici, yaptırımı sert tedbirler almamız gerekiyor” diye konuştu. Toplantıda yer alan sektör temsilcileri, yerel yönetimlerden taleplerini dile getirdi. Toplantıların daha sık yapılması ve konuşulan konuların yapılmasıyla ilgili süreçlerin takip edilmesi konusunda görüş birliğine varıldı.
Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Sabahları uykudan uyandıran nefes darlığına dikkat”
07 Mayıs 2024 Salı - 13:57 Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Sabahları uykudan uyandıran nefes darlığına dikkat” Astımın ihmal edildiği takdirde ölüme yol açabileceğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Eğer zaman zaman bilinen veya bilinmeyen tetikleyici faktörlerle ortaya çıkan; tedaviyle veya tedavisiz bir süre sonra gerileyen, ama sık sık tekrarlayan, özellikle sabaha karşı sizi uykudan uyandıran nefes darlığı, hışıltılı solunum, öksürük ve göğüste sıkışma hissi gibi yakınmalarınız varsa sizde astım olabilir” dedi. Ülkemizde her 4-5 evden birisinde bir astımlı hasta bulunduğunu işaret eden Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Dünya Astım Günü nedeniyle uyarılarda bulundu. “Astım ölümleri, diğer pek çok hastalıktan ölümlere göre çok daha genç ölümlerdir” Astım tedavi edilmediğinde kişinin yaşam kalitesini çok bozduğunu ve bazen ölümlere neden olabileceğinin altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Astım ölümleri, diğer pek çok hastalıktan ölümlere göre çok daha genç ölümlerdir. Eğer zaman zaman bilinen veya bilinmeyen tetikleyici faktörlerle ortaya çıkan; tedaviyle veya tedavisiz bir süre sonra gerileyen, ama sık sık tekrarlayan, özellikle sabaha karşı sizi uykudan uyandıran nefes darlığı, hışıltılı solunum, öksürük ve göğüste sıkışma hissi gibi yakınmalarınız varsa sizde astım olabilir. Astımlı hastaların birçoğunda hapşırma, burunda kaşıntı, akıntı, tıkanma ve geniz akıntısı gibi alerjik nezle belirtileri de eşlik edebilir” ifadelerini kullandı. “Hastaların çoğu ev tozuna, polenlere ve kedi-köpek alerjenlerine duyarlı” Astımlı hastaların büyük çoğunluğunda ev tozu akarlarına, polenlere, küf mantarlarına, kedi ve köpek alerjenlerine karşı duyarlılık saptandığına dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Astım kolay tanı konulan ve tedaviyle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Güncel tedavilerle astımı olan hastalar, astımı olmayan kişiler gibi normal bir yaşam sürdürebilmektedir. Astımın kontrol altına alınması için hekim ile hastanın, çocuk hastalar için ailesinin işbirliği yapması gerekmektedir” diye konuştu. “Keskin kokular, nem ve duman ataklara yol açabilir” Astımla zaman zaman başka hastalıkların da karıştırılabileceğine işaret eden Prof. Dr. Özlü, dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri paylaştı: “Astımla karışabilecek durumlarla ayırıcı tanısının yapılması, hasta için en uygun tedavinin seçilmesi, eşlik eden hastalıklar varsa tedavisi, tetikleyici faktörlerden uzaklaşma, tedaviye uyum, nefes yoluyla alınan ilaçların doğru yöntemle kullanılması ile astım başarıyla tedavi edilir. Bazen meslekler, gıdalar, keskin kokular, nem, duman, işyeri ortamında maruz kalınan gaz ve tozlar, bazı ilaçlar, solunum yolu enfeksiyonları, mevsim ve iklim değişimleri astımlı hastalarda kötüleşmeye, akut astım ataklarına yol açabilir. Günümüzde astım tedavisinde kullanılan etkin ve güvenli ilaçlara sahibiz.”
Koçhan’dan Maçkalı muhtarlara “Birlikte çalışmaya devam edeceğiz” mesajı
07 Mayıs 2024 Salı - 10:46 Koçhan’dan Maçkalı muhtarlara “Birlikte çalışmaya devam edeceğiz” mesajı Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk kez ilçedeki 67 muhtarla bir araya geldi. Maçka Belediyesi Halil İbrahim Atmaca Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleşen toplantıda Başkan Koçhan, ilçede yapılacak olan çalışmalar ve programı anlattı. Toplantıda konuşan Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, “Cumhuriyet tarihinde belki en ilginç seçimlerden birini geride bıraktık. Çok şükür vatandaşlarımız bizlere yeniden hizmete devam etmemiz için yetki verdi. 3. dönemimizde hep birlikte Maçka’mıza hizmet etmeye devam edeceğiz. İlçemizde 67 muhtarımızdan 32 muhtarımız değişti. Bizim yönetim tarzımızı biliyorsunuz. Biz kıymetli muhtarlarımızı mesai arkadaşımız olarak görüyoruz. Tabi vatandaşlarımızda bizlere gelerek taleplerini iletebilir. Bunlarda olağan şeylerdir. Bizim kapımız 7/24 herkese açıktır. Bildiğiniz üzere AK Parti, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız ile kamp yapacak. Bu toplantıların ardından çalışma programımızı sizlerle birlikte netleştireceğiz. Bugün burada hem yeni muhtarlarımız ile tanışmak, hem de netleştirdiğimiz çalışmalar hakkında bilgi alış verişinde bulunmak için toplandık. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her mahallemizde yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olması” diye konuştu. Toplantı sonrası Başkan Koçhan, eski muhtarlara çalıştıkları dönem için teşekkür ederek plaket taktim etti.
Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu için bir araya geldiler
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 16:09 Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu için bir araya geldiler Samsun-Sarp Demiryolu için Trabzon’da toplanan Doğu Karadeniz Bölgesindeki oda ve borsa başkanları, Doğu Karadeniz Demiryolu Platformunun kurulduğunu ilan etti, projenin yatırım programına alınmasının takipçisi olacaklarını vurguladı. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasında (TTSO) düzenlenen Samsun-Sarp Demiryolu İstişare Toplantısına Trabzon, Rize, Ordu, Giresun; Trabzon’un Of; Rize’nin Ardeşen ve Pazar; Artvin’in Hopa, Arhavi ve Borçka Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsası başkanları, oda ve borsaların yönetim kurulu üyeleri katıldı. Toplantının ardından “Samsun-Sarp Demiryolu için Tek Ses” başlığıyla bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Ülkemizin Asya’ya açılan kapısı, Doğu ve Batı ticaretinin en önemli aktarma noktalarından biri olan Doğu Karadeniz Bölgesi, demiryolu bağlantısı olmayan nadir bölgelerimizden biridir. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar birçok kez gündeme gelmesine rağmen bölgemiz demiryolu bağlantısına henüz kavuşamamıştır. Son dönemde özellikle Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdülkadir Uraloğlu’nun Samsun - Sarp Demiryolu proje çalışmalarına 2024 yılında başlanacağı yönündeki açıklamaları, bölge halkını ve iş dünyasını heyecanlandırmıştır. Bölgedeki Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsalarının Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanları olarak, Samsun - Sarp Demiryolu İstişare toplantısında Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasının ev sahipliğinde ilk kez bir araya geldik. Bölgedeki tüm oda ve borsalar, Sayın Bakanımızın açıklamalarının ardından büyük bir heyecanla Samsun - Sarp Demiryolunun ivedilikle yatırım programına alınmasını beklemektedir. Bu demiryolunun yapılmasıyla bölgemiz ve ülkemiz büyük menfaat sağlayacaktır. Önümüzdeki günlerde diğer bölge illerimizde de toplanarak Samsun - Sarp Demiryolunun yatırım programına alınmasının takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyoruz. Oda ve borsalarımızın katılımıyla Doğu Karadeniz Demiryolu Platformunun kurulduğunu da bu vesileyle kamuoyuyla paylaşıyoruz. Platform bünyesinde bir çalışma grubu kurulacak ve yapılacak çalışmalar başta bölgedeki STK’larımız, siyasi partiler, yerel yönetimler, milletvekillerimiz, bakanlarımız, TOBB Başkanımız ve nihayetinde sayın Cumhurbaşkanımızla paylaşılacaktır." Samsun-Sarp Demiryolu İstişare toplantısı, katılımcıların toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Prof. Dr. Temel Göktürk: "Kahverengi kokarcaya önlem alınmazsa 3 yıl içinde fındık tarımı bitme noktasına gelecek"
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 15:53 Prof. Dr. Temel Göktürk: "Kahverengi kokarcaya önlem alınmazsa 3 yıl içinde fındık tarımı bitme noktasına gelecek" Türkiye’ye yaklaşık 6 yıl önce giren ve istilacı bir tür olarak özellikle Karadeniz Bölgesi’nde fındık başta olmak üzere yüzlerce bitki türüne büyük zarar veren “Kahverengi kokarca” ile ilgili düzenlenen panelde fındık tarımını bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekildi. Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, kahverengi kokarca tehlikesine dikkat çekerek “Bu böceğe önlem alınmazsa üç sene sonra Trabzon, Rize, Giresun ve Ordu bölgesinde fındık alanlarında fındık para etmeyecek. Yani üreticimiz fındığını satamayacak. Şu anda insanlarımız bu böceğin kışın evleri tercih ettiği için evlerde kışı geçirdiği için psikolojik zararını görmüş. Fakat asıl zarar 2024 yılında başlayacak ve böceğin bitkilerdeki zararını göreceğiz” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen “Kahverengi Kokarca hakkında her şey ve son durum” konulu panel Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Panelde söz alan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, Kahverengi kokarcaya karşı hazırlıklı olmamamız gerektiğine dikkat çekti. Pehlevan "Halyomorpha halys (Kahverengi Kokarca), hem doğal hem de tarımsal ekosistemler üzerinde çok sayıda olumsuz etkiye neden olmakta, ciddi ekonomik kayıplara ve olumsuz çevresel etkilere yol açmaktadır. Aynı zamanda yaşam alanlarımıza girerek yaşam kalitemizi etkilemektedir. Bölgenin ve ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkarabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Mücadelesi çok kolay olmayan fakat her ne pahasına olursa olsun bu zararlıların mutlaka ve mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Bir an önce eylem planının hazırlanarak mücadele yöntem ve stratejileri belirlenmeli. Mücadele sadece kullanılacak tek bir metot ile değil, birden fazla mücadele yönteminin birlikte kullanılması ile başarılı olabilir. Yapılacak bireysel mücadeleler yerine toplu olarak mücadelenin teşvik edilmedi gerekmektedir. Üniversiteler, Araştırma kuruluşları, Kamu, STK, Çiftçi örgütleri, çiftçiler ve hatta toplumun her bireyi bu sistemin içerisinde olmalıdır. Kahverengi Kokarca Böceği ile mücadelenin Milli sorumluluk olduğunu, sadece Trabzon’un değil bütün Ülke kurum ve kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri olarak bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Kısaca böceğin bütün ağaçlar yaşam alanı olduğuna göre bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesek te sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalabiliriz” diye konuştu. "Dünya literatüründe ismi ’baş belası böcek’ olarak geçiyor" Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, böceğin dünya literatüründe isminin baş belası böcek olarak geçtiğini ifade ederek “Bu zararlı böcek baş belası bir böcek. Zaten dünyanın bütün literatürlerinde bunu kahverengi kokarca olarak bahsederken ’baş belası böcek’ olarak ifade ediliyor. Gereçse de şu; yemediği suyunu emmediği bitki yok. Sadece reçineli bitkiler hariç yeryüzündeki bütün bitkilerin öz sularını emerek beraber zarar veriyor. Ama fındıktaki en büyük tehlike şu; fındığın suyunu emme esnasında salgılamış olduğu bir madde fındığı acılaşmasına neden oluyor. Randıman düşüklüğünden ziyade fındıktaki bu acılaşma fındığın kullanım değerlerini ortadan kaldırıyor ve fındık sadece fındık yağı olarak kullanılabiliyor. Buradaki mücadele vatandaşa bırakılacak kadar kolay bir konu değil. Dolayısıyla vurgulamak istediğimiz konuda eylem planında çiftçiyi de bu mücadeleye katacak projeler üretmek. Örnek verecek olursak tuzağın benden kampanyasıyla beraber bunu yakalayacak olan tuzakları çiftçiye verilebilir çiftçi bu tuzaklarla beraber bu böcekleri yakalayabilir. İlacın benden kampanyasıyla beraber özellikle buna karşı atılacak olan ilaçları bir şekilde Tarım Bakanlığı kendi bünyesinde düzenleyip bir sınırlama koymalı. Yoksa ilaçlı mücadelede çözüm değil. Çünkü Doğu Karadeniz Bölgesinin yapı itibariyle atılan ilaçların denize ulaşması çok kolay. Bir de bölgede arıcılıkta söz konusu. Buna ilave olarakta birçok canlının doğal düşmanı da alanda mevcut bunlarında ölümüne neden olabiliriz. Buna karşı birden fazla mücadele yöntemlerinin aynı anda ve seferberlik olarak kullanılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. "Önlem alınmazsa fındık para etmeyecek" Böcekle ilgili önlem alınmadığı takdirde fındığın para etmeyeceğine dikkat çeken Göktürk, “Bu böcek üç sene sonra eğer önlem alınmazsa Trabzon, Rize, Giresun ve Ordu bölgesinde fındık alanlarında fındık para etmeyecek. Yani üreticimiz fındığını satamayacak. Şayet bu böcekle beraber mümkün olduğu kadar erken bir zamanda ve uygun olan yöntemlerle mücadeleye başlamak zorundayız. Şu anda böceğimiz kışlak dediğimiz kışı geçirdiği yerlerden havaların ısınmasıyla beraber çıktı artık yavaş yavaş yeşil alanlara doğru geldi. Öncelikle meyve bahçelerinin içerisinde henüz meyve olmadığı için yabancı otların sularını emiyor zaman ilerleyince şuan fındığa yeni yeni gitmeye başladı. Fındık için erken fındık nohut büyüklüğüne ulaştığı zaman artık fındığa zarar vermeye başlayacak. Doğu Karadeniz Bölgesinde özellikle Artvin, Rize, Trabzon bölgesinde bitki çeşitliliği çok fazla olduğu için henüz tam olarak fındıkta zararını hissetmedik. Fakat son dönemlerde özellikle Giresun’da ve Ordu’da popülasyon yoğunluğu çok fazla bir duruma eriştiği için 2023 yılındaki popülasyonun çok olması 2024 yılında bu böceğin artık gerçekten fındığa zarar vereceği anlamına geliyor. Ama biz fındıktaki zararını fındık nohut büyüklüğüne ulaştığı zaman göreceğiz” şeklinde konuştu. "Vatandaş şuan sadece psikolojik zararını gördü, ekonomik zararını yeni görecek" “Şu anda insanlarımız bu böceğin kışın evleri tercih ettiği için evlerde kışı geçirdiği için psikolojik zararını görmüş” diyen Göktürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Böceğin tarihine bakacak olursak 2018 yıllarında Artvin bölgesinden uçarak doğal yollarla yani her hangi bir taşınma ile değil böcek giriş yaptı. Şu anda Artvin’den 2018 yılında girdikten sonra da kendi imkanlarıyla beraber yılda 70-80 kilometrelik mesafeyi uçarak oradan Rize’ye, Rize’den Trabzon’a, Trabzon’dan Giresun’a, Ordu’ya, Samsun’a aynı şekilde şu anda böcek Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunmadığı il yok diyebiliriz. Kastamonu, Sinop o bölgeden de devam ederek şuan Marmara bölgesinde bile bu böceği görmemiz mümkün. Şu anda insanlarımız bu böceğin kışın evleri tercih ettiği için evlerde kışı geçirdiği için psikolojik zararını görmüş. Fakat asıl zarar 2024 yılında başlayacak ve böceğin bitkilerdeki zararını göreceğiz.”
Trabzon’da İYİ Parti Yomra Teşkilatı da istifa etti
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 10:44 Trabzon’da İYİ Parti Yomra Teşkilatı da istifa etti İYİ Parti Trabzon teşkilatında istifa depremi sürerken, son olarak İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı’nda yaşanan istifalar nedeniyle ilçe yönetimi de düştü. İYİ Parti Olağanüstü Kurultay’ın ardından Trabzon’da yaşanan istifalar sürüyor. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın parti üyeliğinden istifasının ile başlayan süreçte İl Başkanlığı ve Ortahisar İlçe Başkanlığı yönetiminin istifasının ardından Yomra İlçe Başkanı da yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini açıkladı. İlçe Başkanı Gökcan Şahin yaptığı basın açıklamasıyla İYİ Parti’den istifa ettiklerini belirterek, “Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte, 2’si Büyükşehir Belediye Meclisi 9 Yomra Belediye Meclisi üyemiz ve Mahalle başkanlarımızla birlikte İYİ Parti’den istifa ettik” dedi. Şahin, “Seçilmiş bir delegenin oy kullanma hakkını gasp edenlerden hesabını sormak ve bunu da kamuoyuna açıklamak İYİ Parti’nin namus borcudur. Sayın Koray Aydın’ın Genel Başkan olmaması için işleyen gizli mekanizmalara, yapılan operasyonlara ve kurulan tezgahlara susmamız ve seyirci kalmamız artık mümkün değildir” şeklinde konuştu. “İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır” diyen Şahin, “İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde Yomra Belediye Başkanlığını adayımız Mustafa Bıyık ile 2 kez üst üste kazanma başarısı gösterdik. İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır. Bu başarıların elde edilmesinin baş mimarı, Yomra’mızın ve Trabzon’umuzun gururu, Türk siyasetinin değerli ismi, son kurultayınızda İYİ Parti’nin Genel Başkan adayı Koray Aydın’dır” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ile aynı çatı altında siyaset yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Şahin, “Bilindiği üzere daha önce Trabzon il teşkilatımız ve Ortahisar ilçe teşkilatımız toptan istifa etmiş, Yomra Belediye Başkanımız da partimizden ayrılmıştı. Sonuç olarak sırf Sayın Koray Aydın’dan yana taraf oldu diye, kendi belediye başkanının oy kullanma hakkını kasıtlı olarak elinden alan bir partide siyaset yapmamız artık mümkün değildir. Kendisini siyasete kazandıran insana bile vefasızlık eden, Trabzon teşkilatlarını dinlemeyen ve özellikle Yomra’yı yok sayan bir vekille aynı çatı altında siyaset yapmamız artık mümkün değildir. İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak tüm yönetim kurulu üyelerimizle birlikte 25 mahalle başkanımız ile birlikte 2’si Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan 9 ilçe Belediye Meclis Üyemiz ile birlikte tüm Yomra teşkilatları olarak İYİ Parti’den istifa ediyoruz” dedi.
Dağlar delinecek, ilçeler birbirine tünelle bağlanacak
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 09:02 Dağlar delinecek, ilçeler birbirine tünelle bağlanacak Trabzon’un şehir içi ve transit trafiğini düzenlemek amacıyla projelendirilen ve 1 Mayıs 2023 tarihinde temeli atılan Güney Çevre Yolu’nda çalışmalar sürüyor. Toplam 43,8 kilometre uzunluğu ile kentin mega projelerinden biri olan Güney Çevre Yolu üç kısım halinde hayata geçirilecek. İlk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmaları süren projenin 35,8 kilometresinin 15 adet tünel ile 2,1 kilometresinin ise 14 adet viyadük ile geçilmesi planlanıyor. Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Mersin mahallesinde 1 Mayıs 2023 tarihinde temeli atılan Güney Çevre Yolu’nda çalışmalar sürüyor. Kentin mega projelerinden biri olan ve toplam 43,8 kilometre uzunluğu ile özellikle Karadeniz Sahil Yolu’ndaki transit trafiğini düzenlemek amacıyla projelendirilen Güney Çevre Yolu üç kısım halinde hayata geçirilecek. Çevre Yolu’nun Karadeniz Sahil Yolu’ndan ayrıldığı proje başında T-1 tünelinin ilk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmaları süren projenin 16,5 kilometre uzunluğundaki birinci kısmında 31 metre genişliğindeki 3 gidiş 3 geliş şeritli yolda 7 tünel ve 7 viyadük yer alacak. 35,8 kilometresinin 15 adet tünel ile 2,1 kilometresinin ise 14 adet viyadük ile geçilmesi hedeflenen proje Arsin ilçesinde tamamlanacak. Ahmet Metin Genç: “Ciddi bir kamu yatırımı” Güney Çevre Yolu’nda devam eden çalışmalar ile ilgili bilgiler veren Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, projenin ilk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Başkan Genç, “Güney Çevre Yolumuz epeydir şehrimizde konuşulan bir proje. Hem bir taraftan sahil yoluna alternatif bir transit geçiş güzergahı ama diğer yandan da bizi daha çok yönüyle ilgilendirdiği şekliyle arz etmek isterim şehircilik açısından da Trabzon’umuzun biliyorsunuz şehir sahil bandına sıkışmış bir şekilde şehrimizin güneye taşınabilmesi, güneye doğru açılabilmesi, şehirleşmesi, yeni yaşam alanlarının, kamu alanlarını, sosyal yaşam alanlarını, diğer ünitelerimizin oluşabileceği bir alan olması hasebiyle de çok önemli. Cumhurbaşkanımızın iradesi, kararı, kararlılığı bu bölgeye olan hassasiyeti bütün bunlardan dolayı kendilerine müteşekkiriz. Bölgemizin çok önemli kazanımları oldu. Ama bu yolun startını vermiş olması başlı başına bizim için önemli bir hadise. Şu an itibariyle ilk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmaları başladı. Biz de süratle takip ediyoruz. Birinci etabımız yani giriş Akçakale’yle Akyazı arasında düşünülen etap Ortahisar’ımızın Karşıyakası ile birleşti. Dolayısıyla 16 kilometrelik ilk etabın birinci dilimini şu anda çalışıyoruz. Bizde yakın takip ediyoruz. Tabii bu ciddi bir kamu yatırımı. Ama hükümetimizin hal ve şart ne olursa olsun bunu Trabzon’umuza kazandırma konusundaki desteklerine tekrar Cumhurbaşkanımız nezdinde bütün bakanlarımıza, milletvekillerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şehir bağlantıları noktasındaki çalışmalarda biz de elimizden geldiği kadar katkılarımızı yapıp imar konusundaki düzenlemelerimizi yapıp bu büyük yatırımı şehrimize bir an önce kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız” ifadelerini kullandı. Kamulaştırma sürüyor 1 Mayıs 2023 tarihinde temeli atılan Güney Çevre Yolu’nun Akçaabat Geçişi projesi kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma çalışmaları da sürüyor. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı ise geçtiğimiz aylarda Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar ile Trabzon Güney Çevre Yolu Akçaabat girişi (Darıca-Yıldızlı) arası yolu projesi kapsamında, Özmersin, Akçakale, Salacık, Yeniköy, Darıca, Kavaklı, Çolaklı, Nefsipulathane, Ortamahalle, Yenimahalle, Demirci, Dürbinar, Kaleönü, Sarıtaş, Kayalar, Yaylacık, Osmanbaba, Söğütlü ve Yıldızlı mahalleleri sınırları içerisinde bulunan bazı taşınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılması yapıldı.