Yerel Haberler
Trabzon
“Bir şey yapmalı” deyip Girişimcilik ve Yatırımcılık Paneli’nde gençlerle tecrübelerini paylaştılar 23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:32:26 Ortahisar Belediyesi’nin organizasyonuyla, Trabzon’daki üniversitelerin işbirliği ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) ile KTÜ Kadın Girişimcilik Kulübü’nün katkılarıyla “Bir şey yapmalı!” adlı Girişimcilik ve Yatırımcılık paneli, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelde, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, TTSO Başkanı Erkut Çelebi ve iş insanı Nevzat Aydın, girişimcilik konularında fikirlerini paylaştı, panelin sonunda dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı. Başkan Ahmet Kaya, konuşmasında gençlere tavsiyelerde bulunarak “Mutlaka bir hayat planınız, bir gelecek planınız olmalı ve bu uğurda çok çalışmalısınız. Çalışınca oluyor. Ben makine mühendisliği bölümünü bitirdim, makine mühendisi olmayı, farklı makineler üretmeyi, ülkeme katkı sunmayı düşünüyordum. Sonrasında siyasete ilgi duyduğumu fark ettiğimde o alana biraz daha fazla zaman ayırmam gerektiğini düşündüm. Sonrasında mensubu olduğum siyasi partimle temasa geçtik ve kararlılıkla bir mücadele vererek önce milletvekili, sonra belediye başkanı oldum. Yolculuğumuzu sürdürüyoruz, temel düsturum şu; bu ülkenin bir evladı olarak bu ülke beni okuttu yetiştirdi, mühendis yaptı, milletvekili yaptı, belediye başkanı yaptı. Ben yaşadığım sürece ülkeme, devletime, milletime minnet duyacağım ve borcumu ödeme gayreti içinde olacağım. Ben meseleye böyle bakıyorum. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ’Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ anlayışıyla bulunduğum, ait olduğum her yerde görevimi yapmaya gayret ediyorum. Sizlerin de öncelemesi gereken ana fikrin bu olduğu kanaatindeyim, nerede, hangi görevi yapıyorsak, onu en iyi yapma gayreti içinde olmalıyız. Çünkü gerçekten vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” dedi. “Kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil” Türkiye’nin ilk ve en büyük çevrimiçi yemek siparişi portalı Yemek Sepeti’nin kurucu ortağı Nevzat Aydın ise gençlere kısa yoldan başarının veya para kazanmanın kolay olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Aslında girişimci dediğin zaman kısa yoldan paraya ulaşabilen ya da başarılı olduğun takdirde kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil. Ben kendi hikâyemden bahsedeyim. 2000 yılında şirketi kurduk, 2006’ya kadar sıfır para kazandık. Maaş falan yok. Tamamen ailenin elde avuçta ne birikimi varsa onlarla geçinmeye ve şirketi idare etmeye çalıştık. Kimse bize para da vermedi. Şimdi risk sermayesi, melek yatırımcı falan deniyor ya, bunlar popüler kavramlar, baya insanla görüştüm ben kimse bana inanmadı. Bir tane, “Nevzat bu çok iyi iş, tutar” diyene rastlamadım. Hatta bana bu işi yapmamam gerektiğini söyleyen insanlar oldu. “Ne güzel okumuşsun, hayatını bunlarla geçirme, yazık sana” diye bana öğüt veriyorlardı o mentor denen tecrübeli insanlar. Yemek sepetini sattığım zaman para kazanma noktam ise 15 sene sonra. Kısa bir süre değil insan ömründe 15 sene. Hayatımın en verimli döneminde yemek sepeti diye bir şeyin peşinden koştum, ama başarılı olamayabilirdim veya benim gibi yüzlerce var ve başarılı olamamış. Ama bunun çözümü, girişimci olmayın değil. Girişimcilik eskiden popüler olmayan bir kelimeydi, herkes kendi işimi yapıyorum derdi, çünkü girişimci diye bir kelime yoktu. Girişimciyim dediğin zaman da ha iş bulamadın mı kimse seni işe almadı mı diye bakıyorlardı. İşsizsen girişimci olurdun. Şimdi öyle değil.” “Yapay zekâ her şeyin temelinde olacak; Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak” “Bana hep ‘Her şey yapıldı artık yeni yapacak bir şey kalmadı!’ diyorlar, böyle bir şey söz konusu bile değil” diyen Aydın “Dünya her geçen teknoloji devrimiyle beraber, çok daha farklı yeni fırsatların yeni iş imkanlarının öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Yapay zekâ dediğimiz olay, geçtiğimiz 20 yıl içinde birçok farklı önemli konseptler çıktı. Mesela Metaverse ve NFT diye bir şey çıktı. İkisine de inanmayanlardanım ben bu arada. Kripto çıktı. Yapay zekâ biraz daha farklı. Yapay zekâ, iş yapış tarzımızı, her şeye olan algımızı komple değiştirebilecek büyüklükte bir şey. İleride öyle fırsatlar var ki, bir veya birkaç kişinin bir araya gelip milyar dolarlık şirketler kurduğunu görüyor olacağız. Eskiden öyle bir şey söz konusu değildi. Gençler yapay zekâyla farklı bir şekilde ilgilensin. Bu şirketler için de geçerli, çünkü yapay zekayı iş üretim süreçlerinin içine katamayan gündelik hayatında kullanmayanların verimlik anlamında nispeten geride kaldığı bir döneme giriyor olacağız. Bu, 1800’lü yıllardaki buharlı tren veya 2000’li yılardaki internet gibi bir devrimle geliyor. Bunun da tam göbeğinde yer alıyoruz, çok daha farkında olalım. Bir kere yapay zekâ her şeyin temelinde olacak. Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak. Nesnelerin interneti diye bir sektör var, bu gelişmeye çok açık bir alan. Biyoteknoloji çok gelişecek. Bugüne kadar çözüm bulunamayan birtakım hastalıklara çözümler gelebilir. İnsana ihtiyacın daha az olduğu ve korkulan yapay zekânın hâkim olacağı bir döneme giriyoruz. Girişimcilik de gelişecek. Ekip çok önemli. Ben daha çok ekiplere yatırım yapmayı seviyorum, girişimcilere değil. Ortak seçerken o iş rolüne göre uygun olan kişiyi almanız daha doğru olacaktır. Girişimciler için zor bir dönem olacak. Ama girişimlerinin de karşılığını alacakları bir dönem olacak. Bilgisayarların ve yapay zekânın önemi ve değeri artacak. Girişimcilerin söz sahibi olacağı bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı. Panelin son kısmında Türk futbolu konuşuldu Eski bir Trabzonspor Kulübü yöneticisi de olan Aydın, Türk futbolunun yeterli birikime sahip olmayanların elinde olduğunu belirterek “Türkiye’deki konjonktürü düşündüğümüzde, yapılabilecek çok fazla şey olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar paranın döndüğü bir sektörün, bu kadar eğitimsiz ve yeterli birikime sahip olmayan bir kitle tarafından yönetildiğini hiç görmedim. Bunu her kademe için söylüyorum, kendimi de katayım, hakem de öyle, yönetici de öyle, futbolcusu da öyle, federasyonu da öyle. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü ben hayatımda futbola çok zaman ayıran, futbola kafayı takan bir adamım. İki defa yönetici oldum, birinde meşhur şike dönemi oldu, ikinci de bambaşka şeyler yaşandı ve 87. ayda istifa ettim. Benim kafamdaki futbolun karşılığı bu ülkede yok ne yazık ki. O yüzden çok da ‘şunu yapmalıyız’ demeyim, yapılabilecek şeyler zaten söyleniyor. Bir futbol kulübünün hayatı boyunca vergi vermemesi ne demek ya, böyle bir şey olabilir mi? Devlete vergi vermemiz gereken bir durum var, onunla ilgili bir kanun var, vermiyorsunuz, öteleniyor. Çünkü o tamamen kulüp yöneticisinin o hükümetteki gerekli kişilerle ilişkisine bağlı bir düzen. Herhangi bir şekilde hak, hukuk, kanunun olmadığı bir düzen. Aynı şekilde futbolcu menajer ilişkileri de öyle. Çok umutlu değilim bu taraftan” dedi. Panelin son kısmında konuşmacılar, kendilerine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Panelin ardından KTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Temiz, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 13:40 Çığ felaketinde hayatını kaybeden milli sporcu Emre Yazgan’a memleketi Trabzon’da son veda Erzurum Palandöken’de düşen çığın altında kalarak hayatını kaybeden milli judocu Emre Yazgan, memleketi Trabzon’da son yolculuğuna uğurlandı. Palandöken Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ndeki Sultan Sekisi bölgesinde düşen çığın altında kalan Judo Genç Milli Takımı sporcularından 3’ü yaralı olarak kurtulurken, 18 yaşındaki Emre Yazgan kaldırıldığı Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Genç sporcunun cenazesi dün Kocaeli Gebze İlyasbey Camii’nde kılınan namazın ardından hava yolu ile memleketi Trabzon’a gönderildi. İkiz kardeşi tabutunun başından ayrılmadı Cenazesi Maçka ilçesindeki Yukarıköy Mahallesi’ne getirilen genç sporcu için öğleyin cenaze namazı kılındı. Baba Fatih Yazgan oğlunun tabutu başında taziyeleri kabul ederken, anne Gülcan Yazgan güçlükle ayakta durdu. Genç milli sporcunun kendisi gibi milli sporcu olan ve kazadan kurtulan ikizi Yunus Yazgan, Türk bayrağına sarılı tabutun başından bir an olsun ayrılmadı. Yukarıköy Mahallesi Camii’nde kılınan cenaze namazına Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Maçka Kaymakamı Şahin Demir, Trabzon Emniyet Müdürü Murat Esertürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahittin Murat Yakın, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, Gençlik ve Spor Bakanlığı Sporcu Yetiştirme Daire Başkanı Ali Sosanoğlu, ailesi, arkadaşları ve yakınları katıldı. Kılınan namazın ardından genç milli sporcu aynı yerde toprağa verildi.
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım: “Burada herhangi bir teknik yetersizlik veya zafiyet söz konusu mu bunlar incelenecek”
12 Aralık 2024 Perşembe - 19:37 Trabzon Valisi Aziz Yıldırım: “Burada herhangi bir teknik yetersizlik veya zafiyet söz konusu mu bunlar incelenecek” Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Ortahisar ilçesi Deliklitaş mahallesinde inşaat halindeki bir binada beton döküldüğü sırada yaşanan çökme sonucu 3 işçinin yaralanması, bir işçinin ise ölümü ile sonuçlanan olayla ilgili “Arkadaşlarımız teknik incelemelerini yapacaklar. Gerek belediyemiz gerek AFAD gerekse savcılık gerekse Çevre Müdürlüğü mühendisleri burada herhangi bir teknik yetersizlik zafiyet söz konusu mu bunları inceleyecekler. Bunlar tabi ki ortaya çıkacak” dedi. Bugün saat 15.45 sıralarında bilinmeyen bir nedenle Deliklitaş mahallesinde inşaat halindeki bir binada beton dökme çalışması sırasında çökme meydana geldi. Çöken iskele ve betonun altında kalan 3 işçi yaralı olarak kurtarılırken, iskelenin altında kaldığı belirlenen işçinin bulunması için İtfaiye ve AFAD ekipleri çalışma başlattı. Kayıp işçinin telefonunu arayan ekipler telefonun çalması üzerine çalışmalarını o noktaya yoğunlaştırdı. Havanın kararması ile birlikte ekiplere aydınlatma desteği verilirken, iskelenin altındaki şahsın yaklaşık 2,5 saat süren çalışmanın ardından cansız bedenine ulaşıldı. Hayatını kaybeden 52 yaşındaki inşaat işçisi Ali Dokuzparmak’ın cansız bedeni otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Olay yerine gelen Vali Aziz Yıldırım yetkililerden bilgi alarak basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Vali Aziz Yıldırım “4 tane işçimiz burada beton dökülürken göçük altında kalıyor. 3 tanesi hem kendi imkanları hem de arkadaşlarımızın hem diğer işçilerin çabaları ile çıkartıldı. Şuanda hastanedeler, durumları iyi. Bir tanesinin taburcu olduğu bilgisi geldi. Göçük altındaki bir işçimizi ise kaybettik. Allah yakınlarına sabırlar versin. Hepimizin başı sağ olsun. Gereken yapılacak. Arkadaşlarımız tabi teknik incelemelerini yapacaklar. Gerek belediyemiz gerek AFAD gerekse savcılık gerekse Çevre Müdürlüğü mühendisleri burada herhangi bir teknik yetersizlik, zafiyet söz konusu mu bunları inceleyecekler. Bunlar tabi ki ortaya çıkacak” dedi.
Akçaabat Belediye Başkanı Ekim gençlerle buluştu
12 Aralık 2024 Perşembe - 14:46 Akçaabat Belediye Başkanı Ekim gençlerle buluştu Trabzon’un Akçaabat ilçesinde Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, gençlerin geleceğini şekillendirmek için düzenlenen Mesleki Tanıtım Konferansı’nda gençlerle bir araya geldi. Akçaabat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda Akçaabat İbni Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lise öğrencilerine gerçekleştirilen Mesleki Tanıtım Konferansı, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim’in öncülüğünde gençlerin kariyer yolculuklarına yön veren önemli bir etkinlik oldu. Başkan Ekim, gençlere hitaben yaptığı konuşmada, “Akçaabat Belediyesi olarak, gençlerimizin geleceğini inşa etmelerine yardımcı olmak bizim için bir gurur kaynağıdır. Bu yolda Farklı olan ve hazır olan kazanır. Sadece akademik başarıyla değil, sosyal ve kültürel alanda da kendinizi geliştirerek büyük başarılara imza atabilirsiniz. Bunun yanında milli ve manevi değerlerimizi hiçbir zaman unutmamalısınız. Her şeyden önce iyi bir insan olmak, hayatınızdaki en büyük başarı olacaktır. Gençlerin geleceğe daha umutla bakabilmesi için bu tür organizasyonlara devam edeceğiz. Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Onlara yaptığımız her yatırım, daha güçlü bir Akçaabat demektir” ifadelerini kullandı. Başkan Ekim, gençlere yönelik düzenlenen spor ve sanat etkinliklerinin devam ettiğini, tiyatrodan resim kurslarına kadar birçok alanda ücretsiz programlar sunduklarını ifade ederek gençlerin belediyenin sosyal medya hesaplarından bu etkinlikleri takip ederek aktif katılım göstermelerini istedi.
Şenol Güneş: "Futbolun özünü korumalıyız"
12 Aralık 2024 Perşembe - 12:15 Şenol Güneş: "Futbolun özünü korumalıyız" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, futboldaki değişimlere dikkat çekerken, "Futbolda değişiklikler oluyor ama özünü bozarsanız tadını da kaybedersiniz" dedi. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün dergisine röportaj verdi. Güneş, futbolun özünün bozulmaması gerektiğini belirterek, "Futbol, tarihi boyunca çeşitli değişikliklere uğradı; maç sayıları, kurallar ve saha ölçülerindeki düzenlemeler bunun örnekleridir. Ancak temel ilgi odağı olan özünü korumak, futbolun tadını bozmamak adına büyük değişikliklerden kaçınıldı. Günümüzde ekonominin ön planda olduğu futbol, izleyenler için hala bir oyun, eğlence ve ortak alan olma özelliğini sürdürüyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle Türkiye’de futbol seyircisi azalmış olsa da Avrupa ülkelerinde tam tersi bir durum gözlemleniyor. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde statlar, ailelerin bir araya gelip keyif aldığı, dostluklarını pekiştirdiği alanlar haline geldi. Buna karşılık Türkiye’de ekonomik sıkıntılar, seyirci sayısındaki düşüşlere ve futbolun marka değerine zarar veren olumsuzluklara yol açıyor. Futbol, teknolojinin yardımıyla adalet ve kurallar açısından daha iyi bir noktaya taşınmaya çalışılıyor. Ancak bu süreçte teknolojinin hatalı kullanımı güven duygusunu sarsabiliyor. Ayrıca futbolun akıcı keyfini bozabilecek noktalara dikkat edilmesi gerekiyor" dedi. "Kazanmak için her şey mübah derseniz hata yaparsınız" Her zaman güzel oyun ve iyi bir sonuç istediğini söyleyen deneyimli teknik adam, "Ben de güzel oyun, iyi sonuç istiyorum. Güzel oynamadan kazandığınız zaman zaten doğru oyun olmuyorsa, sonrasında kazanma şansınız da az olacaktır. Dolayısıyla birbirine bağlantılı. Şunu söyleyeyim; çocuk da olsanız, bir oyun da oynarsanız, bir iş de yapsanız sonunda kazanmak istersiniz ama kazanmak için her yol mubah derseniz, hata yaparsınız. Mesela bir işimiz var ama bunu tesadüfen götürüyoruz. Ne kadar götürürüz? Ama doğru işleri, ilkeleri, prensipleri, çalışmaları yerine koyup gelişimini sağladıktan sonra sahaya çıktığınız zaman kazanma oranınız yükselir. Kazanamazsanız bile işinizi doğru yapmanızın huzuru olur sizde. Sizden de beklenen şey zaten yeteneğinizi, karakterinizi ortaya koymak. Siz de vicdanen rahat olursunuz. O yüzden bu yaptıklarınızı karşılayan müsabakayı kaybetseniz bile ’Ben bir şeyler ürettim, alamadım, daha çok çalışmalıyım’ dersiniz. Bir de sonuç iyi gelirse doğru işler yaptığınızda, o zaman daha çok tatmin olursunuz, mutlu olursunuz. Doğru işler yaparak hedefe gitmelisiniz. Oyuncularıma her zaman en iyisini hedeflemelerini tavsiye ediyorum. Bir hedef belirlemek ve ona ulaşmak yeterli değil; önemli olan bu başarıyı sürdürülebilir kılmak. Futbolcuların yeteneklerini ortaya koyması, karakterlerini göstermesi ve izleyicilere keyif verebilmesi bu sürecin ayrılmaz bir parçası" ifadelerini kullandı. "Hiç bir zaman tükenme diye bir şey yok" Şenol Güneş, bugüne kadar finallerde kaybetmiş olsa da hiçbir zaman tükenmişlik hissine kapılmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Her gün yeni bir başlangıçtır ve her maç, yeni bir mücadele fırsatıdır. Hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da başarısızlıklar ve engeller karşısında pes etmemek, yeni yollar bulup heyecanla ilerlemek gerekir. Yıldız oyuncular sadece bireysel becerileriyle değil, etrafındaki oyuncuları da yükseltebilme yetenekleriyle öne çıkar. Birlikteliği sağlayan, yolu açan, yönlendiren, yol veren, rehberlik yapandır. Bizde sıkıntı o yani. ’Ben işimi yaptım, bana eyvallah’ diyemezsiniz veya tam tersine, ’O yapamadı, ben de o yüzden yapamadım’. Bunlar hep mazerettir. Mazeret buldukça kendinizi törpülersiniz, eksik kalırsınız. Mademki bu işi yapıyorsunuz, en iyi olmaya çalışmalısınız. Günümüz için söylüyorum, Messi, Ronaldo oraya kolay gelmedi ki. Bugün hala oynuyorlar. Herkes ’Ne paralar kazanıyorlar’ diyorlar. Hayır, adam değer kazanıyor. Değeri para yapıyor, parayı değer yapmıyor. O parayla değerini artırmıyor, var olan değerini paraya dönüştürüyor. Her gün hayata yeniden başlamak lazım. Yeniden mücadele etmek ve içimizdeki değerleri dışarı çıkarmaya çalışmak gerekir." "Heyecanım aynı şekilde devam ediyor" 90’lı yıllarda teknik direktörlüğe başladığındaki heyecanla bugün arasında fark olmadığını aktaran Güneş, "O dönemdeki hırsım ve tutkularım aynı şekilde devam ediyor. Ancak zamanla bilgim, sabrım ve hoşgörüm arttı. Hatalar yapmam normal, kaybettiğimde ya da kazandığımda geriye dönüp ’Şunu yapmalıydım’ demiyorum. Her şey bir deneyimdir ve her maç bir fırsattır. Geçmişteki zor dönemler, sakatlıklar ve sıkıntılar beni daha da güçlendirdi. Bugün de aynı heyecanla, aynı hedefle çalışmaya devam ediyorum. Başarı, bir hedefi yakalamakla bitmez, onu sürdürülebilir kılmak önemlidir. Her gün yenilenmeli ve yeni bir yol haritası çizerek, coşku ve bilgiyle ilerlemelisiniz" açıklamasında bulundu. "Bende kin, nefret, intikam duygusu yoktur" Sahada anlık tepkilerin normal olduğunu belirten deneyimli çalıştırıcı, "Özellikle bir gol kaçırılınca veya beklenmedik bir hayal kırıklığı yaşandığında. Ancak ben sonrasında üzülmem ve üstünde durmam. Gerçekten affederim, ama unutmam. Bende Kin, nefret, intikam duygusu yoktur. Bir kişi hata yapmışsa, ben niye onun hatasını affetmeyeyim? Ben kendi hatamı üzülerek kabul ederim ama başkasının hatasından sorumlu olmam. Eğer kişi hatasını fark ediyorsa, sorun yoktur, ilişkiler devam eder. Ama sürekli aynı hatayı yapan birine şans vermem. Herkes hata yapabilir, önemli olan bunlardan ders almak ve vicdanen rahat olmaktır. İnsan önce kendine hesap verir, rahat olur. Ondan sonrası kolay" şeklinde konuştu. "Eleştiri güzeldir ama hakareti asla kabul etmem" Eleştirilerin sporun ve yaşamın doğal bir parçası olduğunu ifade eden Şenol Güneş, "Eleştiri güzeldir ama hakaret asla kabul edilemez. Eleştiriler her zaman olacaktır. Çünkü bir iş yapıyorsak eleştirileceğiz. Ancak eleştirinin yapıcı olması gerekir; hakaret, doğru bir eleştiri değildir. Eleştiriyi seviyorum, çünkü doğru bir eleştiri bana yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Fakat hakaret ise sadece kişinin kendi yanlışlarını gösterir ve buna muhatap olmam. Eleştirinin amacı doğru yolu göstermek olmalıdır. Eğer eleştiri adil ve yapıcıysa, bundan faydalanırım. Ancak günümüzde eleştiriler çoğu zaman haksız, kişisel hale geliyor. Sağlıklı eleştiriler, sakin ve kontrollü bir şekilde yapılmalı, aksi takdirde bu bir kavga olur, eleştiri değil" diye konuştu. "Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil" İşi yaparken de, özel hayatında da aynı kişi olduğunu vurgulayan Güneş, "Tabii ki Trabzonspor teknik direktörüyüm, bu bir sorumluluk. Ama ben hala sade bir insanım, farkım yok. Ailem de bu durumu çok özverili bir şekilde kabul etti, yıllarca bu hayatı yaşadılar. Zorluklar olsa da, bu mesleğin gereklilikleri bunlar. İnsan sürekli olarak grubu, oyuncuları, camiayı düşünerek hareket etmek zorunda. Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil. Sadece yetenekle olmuyor, büyük aşamalardan geçmek gerekiyor. Bazen çok yetenekli oyuncular, doğru fırsatları değerlendiremiyorlar, kendilerini elemiş oluyorlar. Zamanla, zorluklara katlanmayanlar başarısız oluyor. Benim de zamanında çok zorlu aşamalardan geçerek geldiğim bir yolum vardı. Yetenekli ama potansiyelini kullanamayan çocuklar olabiliyor ama önemli olan, ne kadar mücadele ettikleri ve ne kadar istekli oldukları. Onlar kendi yolunu seçiyor, kimse kimsenin elinden tutmaz" ifadelerini kullandı. "Bu şehre sadece futbol alanında katkı yapmadılar" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer’le birlikte çalışmanın kendisi için büyük bir gurur olduğunu belirterek, "Onlarla olan fotoğraflarımı gördüğümde, o dönemin değerini ve önemini bir kez daha anlıyorum. Hem futbolculuk hem de teknik direktörlük anlamında Trabzonspor’a büyük katkılarda bulundular. Özkan abi ve Ahmet Suat abi, sadece Trabzonspor’a değil, şehre de çok şey kattılar. Sosyo-kültürel alanda da büyük işler yaptılar, gençlere ve ailelere örnek oldular. Onların döneminde çok büyük imkansızlıklar vardı ama buna rağmen hem futbolculuk hem de antrenörlük hayatlarında büyük başarılar elde ettiler. Özkan abi Maçka’nın köyünden gelip şehre, sonra Galatasaray gibi büyük kulüplerde görev aldı ve tekrar Trabzon’a geri döndü. Suat abi de şehre, Trabzonspor’a ve futbola kattıklarıyla örnek oldu" değerlendirmesinde bulundu. "Boş zamanımda yine futbolu düşünüyorum" Boş zamanda da olsa futbolu düşünmekten başka bir şey yapmadığını söyleyen Güneş, "Boş zamanlarımda aslında futbolu düşünmekten hiç vazgeçmiyorum. İdmana katıldığımda ne yaptığımızı değerlendirir, bir sonraki gün için neler yapacağımı planlarım. Dinlenmeye çalıştığımda bile yürüyüş yaparken çalışıyorum. Yürürken kafamda antrenmanları, takımın durumunu ya da bir planı gözden geçiriyorum. Evde uzandığımda da aynı şekilde iç dünyamda farklı alanlara geçiyorum ve bunları not alırım. Çevremde hiç ses yoksa, düşüncelerim bana yön verir. Bazen kağıt kalem bulamayınca bir düşünceyi unutur, sonrasında kendimle savaşıyorum. Bunun dışında, arkadaşlarla vakit geçirmek ve yemek yemek de bana yeterli geliyor. Hayatımda çok fazla ekstra bir şey yok. Yaylayı çok severim; doğanın huzuruyla, oradaki samimi insanlarla vakit geçirmek beni dinlendiriyor. Sohbetlerde dedikodu yerine, konuya dair bir şeyler konuşmayı tercih ederim. Mesela gözlüklerin faydalarını konuşmak gibi! Boş muhabbeti sevmiyorum, konulara odaklanmak daha anlamlı" diyerek sözlerini tamamladı.
Prof. Dr. Şağdan Başkaya: "Pars’ın Anadolu’daki popülasyonunda sadece erkek bireyler yok dişi ve yavruları da var"
12 Aralık 2024 Perşembe - 09:36 Prof. Dr. Şağdan Başkaya: "Pars’ın Anadolu’daki popülasyonunda sadece erkek bireyler yok dişi ve yavruları da var" Geçtiğimiz günlerde Anadolu Parsı’nın Türkiye’deki yayılımı ve popülasyonu ile ilgili “10 tane erkek birey görüldü, hiç dişi görülmedi“ yönünde basında çıkan açıklamalara katılmadığını belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, "Pars’ın Anadolu’daki popülasyonunda sadece erkek bireyler yok dişi ve yavruları da var" dedi. "90’lı yıllardan itibaren neslinin tükenmediğini sürekli söyledik" Anadolu Parsının 90’lı yıllardan itibaren neslinin tükenmediğini sürekli yaptıkları açıklamalarla söylediklerini belirten Başkaya, “Son yıllarda Anadolu Parsı ülkemizde tükendiği söylenen türlerden bir tanesiydi. Biz 90’lı yıllardan itibaren bu hayvanın tükenmediğini sürekli söyledik. İlk yıllarda özellikle dışkısından ve ayak izinden yola çıkarak hayvanın ülkemizin belli bölgelerinde yaşadığını sürekli yayınladık. 2008 yılında Bitlis Tatvan’da bu hayvan vuruldu ve orada bir hocamız tarafından bu yayınlandı. Ardından 2010 yılında Eruh’ta vuruldu; o da gündeme düştü. 2013 yılında Diyarbakır Çınar’da vuruldu. Bu hayvanların özellikle Doğudan İran’dan, Irak’tan geldiği iddia edildi. Biz bunu ilk defa 2013 yılında foto kapan ile tespit ettik. 2015 yılında Bingöl’de askeri bir birliğimiz tarafından ilk defa bir termal kamerayla çekildi. Sonrasında biz defalarca termal kamerayla çektik foto kapanla birçok yerde tespitler yaptık. Bugün Anadolu Parsı Trakya haricinde ülkemizde yaşıyor. Biz bunu çok yerde tespit ettik” diye konuştu. “Trabzon’da yavru pars annesi ile birlikte bir vatandaş tarafından cep telefonuyla çekildi; Biz foto kapanla dişisini çektik” Son günlerde yapılan açıklamalarda Anadolu Parsıyla ilgili “On tane erkek birey görüldü, hiç dişi çekilmedi” şeklindeki açıklamalara katılmadıklarını belirten Prof. Dr. Başkaya, “Son günlerde yapılan açıklamalara bakıyoruz on tane erkek birey görüldü, hiç dişi çekilmedi gibi kamuoyuna yansıtılıyor. Özellikle hocalara ve bakanlık yetkililerine makaleleri takip etmelerini öneriyorum. Çünkü oralarda dişisinin de görüldüğü, yavrusunun da görüldüğü yapılan tespitlerle belirtiliyor. Mesela Trabzon’da yavru pars annesi ile birlikte vatandaş tarafından cep telefonuyla çekildi. Biz foto kapanla dişisini çektik. Erkek ve dişi yan yana yürürken ayak izleri görüntülerimiz de var. Dişiyi defalarca foto kapanla defalarca zaten görüntüledik. Parsın Türkiye’nin yerli malı olduğunu kamuoyunun bilmesini istiyoruz. Bu hayvan bize İran’dan ve Irak’tan gelmiyor. Sınır bölgelerinde İran’dan Irak’tan Türkiye’ye girenler olduğu gibi Türkiye’den İran’a, Irak’a gidenleri de var. Bu hayvan Türkiye’de yerleşik. 1974’de Ankara Beypazarı’nda vuruldu ondan sonra görülmedi gibi haberleri artık duymak istemiyoruz. Çünkü birçok kayıt var” şeklinde konuştu. Popülasyonu yaygın Anadolu Parsının popülasyonunun yaygın olduğunu kaydeden Başkaya, “Parsın Türkiye’de popülasyonunun yaygın olduğunu görüyoruz. Pars, Trakya hariç her bölgede karşımıza çıkıyor. Ülkemizde yayılış gösteren bir türden bahsediyoruz elbette ki popülasyonları bazı yerlerde az bazı yerlerde orta. İyi diyeceğimiz yerler de var. Türkiye’de pars elbette tehdit oluşturur. Yırtıcı büyük bir vahşi yaban hayvanından bahsediyoruz. Elbette ki insanların bu konuda bilgilendirilmeleri gerekiyor, tedbirli olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Döviz bürosunda yaşanan soygunla ilgili gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı
11 Aralık 2024 Çarşamba - 23:35 Döviz bürosunda yaşanan soygunla ilgili gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı Trabzon’un en işlek caddesi üzerindeki bir döviz bürosunda yaşanan 390 bin dolar ile 185 bin avroluk soygun ile ilgili gözaltına alınan 7 kişi çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Ortahisar ilçesi Kemerkaya Mahallesi Atatürk Alanı’nda 7 Aralık Cumartesi gecesi bir döviz bürosunda hırsızlık meydana geldi. Döviz bürosuna giren hırsızlar, açtıkları kasadan 390 bin dolar ile 185 bin avro alarak kayıplara karıştı. İş yeri sahipleri, pazartesi sabah saatlerinde işe geldiklerinde durumu fark ederek polise başvurdu. İhbar üzerine harekete geçen Trabzon Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Yapılan incelemelerin ardından soygunla ilgili bağlantısı olduğunu tespit edilen 7 şüpheli, yakalanarak gözaltına alındı. Emniyette sorgu işlemleri tamamlanan şüpheliler, adliyeye sevk edildi. Trabzon Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen şüphelilerden O.T., A.C. , H.Y. , O.T. ve İ.A. yapılan sorgularının ardından yurt dışı çıkış yasağı verilerek adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Şüpheli E.D. ise hakimlikçe doğrudan serbest bırakılırken, tutuklama istemiyle Trabzon Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen şüphelilerden A.Ç. ise yapılan sorgusunun ardından konutunu terk etmeme ve yurt dışı çıkış yasağı verilerek adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.