Yerel Haberler
Trabzon
“Bir şey yapmalı” deyip Girişimcilik ve Yatırımcılık Paneli’nde gençlerle tecrübelerini paylaştılar 23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:32:26 Ortahisar Belediyesi’nin organizasyonuyla, Trabzon’daki üniversitelerin işbirliği ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) ile KTÜ Kadın Girişimcilik Kulübü’nün katkılarıyla “Bir şey yapmalı!” adlı Girişimcilik ve Yatırımcılık paneli, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelde, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, TTSO Başkanı Erkut Çelebi ve iş insanı Nevzat Aydın, girişimcilik konularında fikirlerini paylaştı, panelin sonunda dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı. Başkan Ahmet Kaya, konuşmasında gençlere tavsiyelerde bulunarak “Mutlaka bir hayat planınız, bir gelecek planınız olmalı ve bu uğurda çok çalışmalısınız. Çalışınca oluyor. Ben makine mühendisliği bölümünü bitirdim, makine mühendisi olmayı, farklı makineler üretmeyi, ülkeme katkı sunmayı düşünüyordum. Sonrasında siyasete ilgi duyduğumu fark ettiğimde o alana biraz daha fazla zaman ayırmam gerektiğini düşündüm. Sonrasında mensubu olduğum siyasi partimle temasa geçtik ve kararlılıkla bir mücadele vererek önce milletvekili, sonra belediye başkanı oldum. Yolculuğumuzu sürdürüyoruz, temel düsturum şu; bu ülkenin bir evladı olarak bu ülke beni okuttu yetiştirdi, mühendis yaptı, milletvekili yaptı, belediye başkanı yaptı. Ben yaşadığım sürece ülkeme, devletime, milletime minnet duyacağım ve borcumu ödeme gayreti içinde olacağım. Ben meseleye böyle bakıyorum. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ’Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ anlayışıyla bulunduğum, ait olduğum her yerde görevimi yapmaya gayret ediyorum. Sizlerin de öncelemesi gereken ana fikrin bu olduğu kanaatindeyim, nerede, hangi görevi yapıyorsak, onu en iyi yapma gayreti içinde olmalıyız. Çünkü gerçekten vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” dedi. “Kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil” Türkiye’nin ilk ve en büyük çevrimiçi yemek siparişi portalı Yemek Sepeti’nin kurucu ortağı Nevzat Aydın ise gençlere kısa yoldan başarının veya para kazanmanın kolay olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Aslında girişimci dediğin zaman kısa yoldan paraya ulaşabilen ya da başarılı olduğun takdirde kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil. Ben kendi hikâyemden bahsedeyim. 2000 yılında şirketi kurduk, 2006’ya kadar sıfır para kazandık. Maaş falan yok. Tamamen ailenin elde avuçta ne birikimi varsa onlarla geçinmeye ve şirketi idare etmeye çalıştık. Kimse bize para da vermedi. Şimdi risk sermayesi, melek yatırımcı falan deniyor ya, bunlar popüler kavramlar, baya insanla görüştüm ben kimse bana inanmadı. Bir tane, “Nevzat bu çok iyi iş, tutar” diyene rastlamadım. Hatta bana bu işi yapmamam gerektiğini söyleyen insanlar oldu. “Ne güzel okumuşsun, hayatını bunlarla geçirme, yazık sana” diye bana öğüt veriyorlardı o mentor denen tecrübeli insanlar. Yemek sepetini sattığım zaman para kazanma noktam ise 15 sene sonra. Kısa bir süre değil insan ömründe 15 sene. Hayatımın en verimli döneminde yemek sepeti diye bir şeyin peşinden koştum, ama başarılı olamayabilirdim veya benim gibi yüzlerce var ve başarılı olamamış. Ama bunun çözümü, girişimci olmayın değil. Girişimcilik eskiden popüler olmayan bir kelimeydi, herkes kendi işimi yapıyorum derdi, çünkü girişimci diye bir kelime yoktu. Girişimciyim dediğin zaman da ha iş bulamadın mı kimse seni işe almadı mı diye bakıyorlardı. İşsizsen girişimci olurdun. Şimdi öyle değil.” “Yapay zekâ her şeyin temelinde olacak; Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak” “Bana hep ‘Her şey yapıldı artık yeni yapacak bir şey kalmadı!’ diyorlar, böyle bir şey söz konusu bile değil” diyen Aydın “Dünya her geçen teknoloji devrimiyle beraber, çok daha farklı yeni fırsatların yeni iş imkanlarının öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Yapay zekâ dediğimiz olay, geçtiğimiz 20 yıl içinde birçok farklı önemli konseptler çıktı. Mesela Metaverse ve NFT diye bir şey çıktı. İkisine de inanmayanlardanım ben bu arada. Kripto çıktı. Yapay zekâ biraz daha farklı. Yapay zekâ, iş yapış tarzımızı, her şeye olan algımızı komple değiştirebilecek büyüklükte bir şey. İleride öyle fırsatlar var ki, bir veya birkaç kişinin bir araya gelip milyar dolarlık şirketler kurduğunu görüyor olacağız. Eskiden öyle bir şey söz konusu değildi. Gençler yapay zekâyla farklı bir şekilde ilgilensin. Bu şirketler için de geçerli, çünkü yapay zekayı iş üretim süreçlerinin içine katamayan gündelik hayatında kullanmayanların verimlik anlamında nispeten geride kaldığı bir döneme giriyor olacağız. Bu, 1800’lü yıllardaki buharlı tren veya 2000’li yılardaki internet gibi bir devrimle geliyor. Bunun da tam göbeğinde yer alıyoruz, çok daha farkında olalım. Bir kere yapay zekâ her şeyin temelinde olacak. Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak. Nesnelerin interneti diye bir sektör var, bu gelişmeye çok açık bir alan. Biyoteknoloji çok gelişecek. Bugüne kadar çözüm bulunamayan birtakım hastalıklara çözümler gelebilir. İnsana ihtiyacın daha az olduğu ve korkulan yapay zekânın hâkim olacağı bir döneme giriyoruz. Girişimcilik de gelişecek. Ekip çok önemli. Ben daha çok ekiplere yatırım yapmayı seviyorum, girişimcilere değil. Ortak seçerken o iş rolüne göre uygun olan kişiyi almanız daha doğru olacaktır. Girişimciler için zor bir dönem olacak. Ama girişimlerinin de karşılığını alacakları bir dönem olacak. Bilgisayarların ve yapay zekânın önemi ve değeri artacak. Girişimcilerin söz sahibi olacağı bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı. Panelin son kısmında Türk futbolu konuşuldu Eski bir Trabzonspor Kulübü yöneticisi de olan Aydın, Türk futbolunun yeterli birikime sahip olmayanların elinde olduğunu belirterek “Türkiye’deki konjonktürü düşündüğümüzde, yapılabilecek çok fazla şey olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar paranın döndüğü bir sektörün, bu kadar eğitimsiz ve yeterli birikime sahip olmayan bir kitle tarafından yönetildiğini hiç görmedim. Bunu her kademe için söylüyorum, kendimi de katayım, hakem de öyle, yönetici de öyle, futbolcusu da öyle, federasyonu da öyle. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü ben hayatımda futbola çok zaman ayıran, futbola kafayı takan bir adamım. İki defa yönetici oldum, birinde meşhur şike dönemi oldu, ikinci de bambaşka şeyler yaşandı ve 87. ayda istifa ettim. Benim kafamdaki futbolun karşılığı bu ülkede yok ne yazık ki. O yüzden çok da ‘şunu yapmalıyız’ demeyim, yapılabilecek şeyler zaten söyleniyor. Bir futbol kulübünün hayatı boyunca vergi vermemesi ne demek ya, böyle bir şey olabilir mi? Devlete vergi vermemiz gereken bir durum var, onunla ilgili bir kanun var, vermiyorsunuz, öteleniyor. Çünkü o tamamen kulüp yöneticisinin o hükümetteki gerekli kişilerle ilişkisine bağlı bir düzen. Herhangi bir şekilde hak, hukuk, kanunun olmadığı bir düzen. Aynı şekilde futbolcu menajer ilişkileri de öyle. Çok umutlu değilim bu taraftan” dedi. Panelin son kısmında konuşmacılar, kendilerine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Panelin ardından KTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Temiz, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 13:40 Çığ felaketinde hayatını kaybeden milli sporcu Emre Yazgan’a memleketi Trabzon’da son veda Erzurum Palandöken’de düşen çığın altında kalarak hayatını kaybeden milli judocu Emre Yazgan, memleketi Trabzon’da son yolculuğuna uğurlandı. Palandöken Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ndeki Sultan Sekisi bölgesinde düşen çığın altında kalan Judo Genç Milli Takımı sporcularından 3’ü yaralı olarak kurtulurken, 18 yaşındaki Emre Yazgan kaldırıldığı Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Genç sporcunun cenazesi dün Kocaeli Gebze İlyasbey Camii’nde kılınan namazın ardından hava yolu ile memleketi Trabzon’a gönderildi. İkiz kardeşi tabutunun başından ayrılmadı Cenazesi Maçka ilçesindeki Yukarıköy Mahallesi’ne getirilen genç sporcu için öğleyin cenaze namazı kılındı. Baba Fatih Yazgan oğlunun tabutu başında taziyeleri kabul ederken, anne Gülcan Yazgan güçlükle ayakta durdu. Genç milli sporcunun kendisi gibi milli sporcu olan ve kazadan kurtulan ikizi Yunus Yazgan, Türk bayrağına sarılı tabutun başından bir an olsun ayrılmadı. Yukarıköy Mahallesi Camii’nde kılınan cenaze namazına Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Maçka Kaymakamı Şahin Demir, Trabzon Emniyet Müdürü Murat Esertürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahittin Murat Yakın, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, Gençlik ve Spor Bakanlığı Sporcu Yetiştirme Daire Başkanı Ali Sosanoğlu, ailesi, arkadaşları ve yakınları katıldı. Kılınan namazın ardından genç milli sporcu aynı yerde toprağa verildi.
Blue Gates Projesi için bir araya geldiler
11 Aralık 2024 Çarşamba - 13:04 Blue Gates Projesi için bir araya geldiler Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ile ulusal ve uluslararası paydaşları tarafından yürütülen ’Mavi Ekonomi’nin geliştirilmesinin amaçlandığı Blue Gates Projesi açılış toplantısı Trabzon’da yapıldı. Açılış törenine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, DOKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Erkut Çelebi, protokol üyeleri ve Türkiye ile proje ortağı ülkelerden bilim insanları katıldı. Toplantıda konuşan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın liderliğinde yürütülecek olan projenin bölgemizin mavi ekonomi potansiyelini güçlendirme yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi. Vali Yıldırım “Bölgemiz, Türkiye’nin deniz ürünleri üretimi ve ihracatında önemli bir merkezdir. 2023 yılı itibarıyla ülkemizde avlanan deniz ürünlerinin yüzde 61’inin TR90 Bölgesi’nden karşılanıyor olması, su ürünleri sektöründeki liderliğimizi net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, bölgemiz Türk Somonu ihracatında Türkiye genelinde yüzde 40 payla ikinci sırada yer almaktadır. Blue Gates Projesi, bu güçlü temeller üzerine inşa edilmiştir. Bu proje kapsamında geliştirilecek balık hastalıkları hızlı tanı kiti ve ortak laboratuvar çalışmaları, sadece deniz ürünleri sektörümüzü güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda bilimsel iş birliğinin ne denli somut sonuçlar üretebileceğini de gösterecektir" dedi. DOKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Gümüşhane Valisi Aydın Baruş ise "TR90 bölgesinin stratejik öncelikleri arasında balıkçılık, su ürünleri yetiştiriciliği, deniz ulaştırma, yenilenebilir mavi enerji, kıyı turizmi, deniz biyoteknolojisi, gemi inşası gibi mavi ekonomi sektörlerinde üretimde katma değerin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, ihracatın arttırılması, işletmelerin değişen koşullara uyum kabiliyetlerinin geliştirilmesi, işbirliği kültürünün geliştirilmesi, yeşil dönüşüm uygulamalarının yangınlaştırılması hedeflenmektedir. Blue Gates projesinin de bu hedeflere katkı sunacağına eminiz. Projenin uygulanmasında katkı veren herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar da yaptığı konuşmada "Mavi ekonomi, okyanus ve deniz tabanlı ekonomik faaliyetlere yönelik bütüncül ve sürdürülebilir bir yaklaşım olarak tanımlanıyor. Burada su ürünleri sektörünün sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarıyla üretim, ihracat ve istihdam kapasitenin artırılması ve katma değerinin yükseltilmesi de önem arz ediyor; mavi bayraklı plajlar gibi çevre dostu kıyı turizm uygulamaları da. Yine gemi inşa ve tersanecilik alanında yeşil teknolojilerin ve döngüsel ekonominin kullanımı, deniz taşımacılığı ve liman faaliyetlerinde ise düşük emisyonlu altyapıya geçiş ve lojistik optimizasyonu da mavi ekonomi kapsamında değerlendirilebilecek hususlardır" şeklinde konuştu. “Türk Somonunu Türkiye’nin dünyadaki önemli bir markası haline getireceğiz” TTSO Başkanı Erkut Çelebi ise son yıllarda su ürünleri üretimi konusunda büyük bir aşama kaydettiklerini hatırlattı. Çelebi "2000’li yılların başında 150 milyon dolar civarında olan su ürünleri üretimi sektörünün hacmi şu anda 1.5 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Karadeniz Bölgesinde somon ön plana çıkıyor. Levrek ve çupra da var. Somon Karadeniz’i sevdi, Karadeniz de somonu sevdi. Dünyadan da kalitesiyle büyük talep görüyor. Somon yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için bazı projelerimiz var. Özellikle deniz suyu sıcaklığından daha az etkilenmesi, dolayısıyla denizde daha uzun süre tutup daha fazla büyümesini sağlamak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Nasıl Somon Norveç’in bir markası ise inşallah Türk Somonunu da Türkiye’nin dünyadaki önemli bir markası haline getireceğiz. Tabii ki yalnız somon değil. Bunun yanında levrek için de Amerika ve Kanada’dan çok büyük oranda levrek talebi var. Şu anda Norveç’in somon ihracatı 10 milyar dolar seviyelerinde. Türkiye’nin yaklaşık 7 katı. Amacımız Norveç’i yakalamak. Bu nedenle somon ihracatından kazandığımız parayı teknolojiye yatırmamız, sektörü geliştirip büyütmemiz gerek. Bu konuda da firmalarımızın önemli yatırımları var. Diğer taraftan yetiştirilen somonun işlenmesi konusunda da sektör her geçen gün gelişiyor. En önemli amacımız somon ve diğer su ürünleri üreticilerinin bir arada bulunacağı Su Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesini kurmaktır. Ayrıca şu anda ithal ettiğimiz somon yumurtası ve yavrusu üretimi yapılacak olan bir tesis kurulması için projemiz vardı. Ancak döviz kurumdaki artış nedeniyle Bu proje yapılamayacak duruma geldiği için iptal oldu. Şimdi çok önem verdiğimiz bu konuda da yeni bir proje hazırlamak istiyoruz. Bu anlamda da destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Başkan Çelebi, Türkiye’de somon tüketiminin artırılması gerektiğini de vurgulayarak, "Türkiye’de kişi başına balık tüketimi 8 kilogram civarında. Yunanistan’da 20, Almanya, İspanya, Portekiz’de 30, Japonya’ds 60 kilogram civarında. Türkiye’de balık yeme oranını arttırmamız gerek" ifadesini kullandı. Blue Gates Projesi Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı liderliğinde yürütülen ve "Karadeniz Havzası’nın Mavi ve Akıllı Dönüşümünü Güçlendirme" hedefini taşıyan Blue Gates projesi, Avrupa Birliği’nin Interreg VI-B NEXT Karadeniz Havzası Programı kapsamında hayata geçiyor. Proje, Karadeniz Havzası’ndaki inovasyon ve araştırma kapasitesini artırarak, mavi ekonomi alanında sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor. 30 ay sürecek olan proje, Romanya, Bulgaristan, Türkiye ve Ukrayna iş birliğiyle, bölgesel ve uluslararası düzeyde büyük bir sinerji oluşturmayı amaçlıyor.
Mete Yarar: "Bölgedeki sorunun çözülmesi Türkiye için tarihi bir fırsat olacaktır”
11 Aralık 2024 Çarşamba - 12:13 Mete Yarar: "Bölgedeki sorunun çözülmesi Türkiye için tarihi bir fırsat olacaktır” Trabzon’da konuşan emekli subay, yazar ve strateji uzmanı Mete Yarar, Suriye’deki son durumu değerlendirerek “Bölgedeki sorunun çözülmesi Türkiye için tarihi bir fırsat olacaktır” dedi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nce Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Savunma Sanayii ve Ülkemize Yönelik Tehditler” konulu konferansta konuşan Mete Yarar, "Önceki dönem İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun hazırlattığı çok önemli bir rapor var. Türkiye’nin terör belası yüzünden gördüğü toplam zararın büyüklüğü 2 trilyon dolar. Türkiye’nin, özel sektör de dahil olmak üzere toplam borcu 500 milyar dolar civarında. Yani Türkiye’nin borcunun 4 katını biz terör belası yüzünden harcamışız. Üstelik savaşta falan da değiliz” diye konuştu. Suriye’deki son durumu değerlendiren Yarar, “Suriye’de yaşanacak senaryolar konusunda beni ne İsrail ne Amerika ne de PKK korkutuyor. Beni burada tek korkutan Suriye’nin içerisinde bir iç savaş olması. Burada aşiretler arasında yaşanacak bir güç mücadelesinin sonunda kardeş kanının dökülmesi. Bu müdahil olabileceğimiz bir şey değil. ABD, İsrail ya da PKK ile zaten yıllardır karşı karşıyayız. Dolayısıyla onlarla karşılaşacağımız senaryoların hepsine alışığız ve alışık olmaya da devam edeceğiz. Bugünkü geldiğimiz durum belki de sorunun çözülmesi için Türkiye’nin önüne gelen en büyük tarihi fırsat” diye konuştu. Suriye’nin yanında Irak’taki gelişmeleri de değerlendiren Yarar, “Irak’la da çok önemli bir tarihi koridor oluşturmaya başladık. O koridorun Trabzon’a da faydası olacak. Türkiye’ye sağlayacağı yıllık gelir tahmini 100 milyar dolar civarında. 2030’a kadar Türkiye’nin, bölgedeki terörü engellemesiyle ve çıkardığı enerji kaynaklarıyla amaçladığı ek gelir yaklaşık 40 milyar dolar” dedi. Programın sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Kanca, Mete Yarar’a plaket takdim etti.
Başkan Genç Engelsiz Yaşam ve Otizm Merkezi için harekete geçiyor
10 Aralık 2024 Salı - 11:00 Başkan Genç Engelsiz Yaşam ve Otizm Merkezi için harekete geçiyor Trabzon’un Ortahisar ilçesi Geçit mahallesinde 24 dönümlük bir alan üzerine Engelsiz Yaşam ve Otizm Merkezi kurulması planlanıyor. Otizmli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak birçok hizmet sunacak olan Engelsiz Yaşam ve Otizm Merkezi projesinde önemli bir gelişme yaşandı. Başkan Ahmet Metin Genç, geçtiğimiz hafta sonu Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a projenin sunumunu yaparak destek istedi. Engelli derneklerinin temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin projesine tam destek vereceklerini belirten Bakan Göktaş, bakanlığın daha önce Çarşıbaşı’nda hayata geçirmek istediği ancak yer tahsisindeki sorun nedeniyle gerçekleştirilemeyen Otizm Merkezi projesinin Büyükşehir’in projesiyle birleştirileceğini ve Çarşıbaşı’naki proje için ayrılan ödeneğin de yeni projeye aktarılacağını açıkladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Geçit mahallemizde 24 dönümlük bir alanın imar planlamasını projemiz için bitirdik. 18 dönümünün TOKİ’den devrini aldık, 6 dönümünü de biz kamulaştırıyoruz. En Mutlu Köy alanımızın hemen yanında Engelsiz Yaşam ve Otizm Merkezimizi kurmayı hedefliyoruz. Planlama çalışması bitti, sürecin son kısmındayız. Bakanlığın daha önce Çarşıbaşı’nda yapmayı planladığı ancak arsa sorunu nedeniyle bizim projemizle birleştirdiği Otizm Merkezi’nin bu yıl 20 milyon ödeneği var. Toplamda 149 milyon ödenek tahsis edildi. Tasarrufa takılmıyoruz. Kalan kısmını da yatırım bedelini güncelleyip tamamlayacağız. Hem kalıcı bir yaşam merkezini burada tesis etmiş olacağız hem de günlük bir yaşam alanı ve rehabilitasyon merkezi olacak. İnşallah sayın bakanımızın da desteğiyle bunu şehrimize kazandıracağız. Bununla ilgili gerekli yazışma yapıldı. Bakanlığımızdan gelecek ekip Çarşamba günü alanda inceleme ve teknik çalışma yapacak. Protokol sürecini hızlandırıp bu projemizi bir an önce hayata geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Yeni Zigana Tünelini açıldığı günden bu yana 587 günde 2 milyon 861 bin 599 araç kullandı
10 Aralık 2024 Salı - 09:28 Yeni Zigana Tünelini açıldığı günden bu yana 587 günde 2 milyon 861 bin 599 araç kullandı Türkiye ve Avrupa’nın en uzun, dünyanın ise 3’ncü en uzun tüneli Trabzon-Gümüşhane kara yolu üzerindeki Yeni Zigana Tüneli’nden açıldığından günden bu yana 2 milyon 861 bin 599 araç geçiş yaptı. Yeni Zigana Tüneli 2x14,5 kilometre çift tünel uzunluğu ile Doğu Karadeniz ve Kafkasları, Ortadoğu ve İran’a bağlayan önemli bir güzergah oldu. Sürücülerin korkulu rüyası olan Zigana Geçidi’nin keskin virajları ve rampaları Yeni Zigana Tüneli ile ortadan kalktı. 17 Mart 2017’de temeli atılan, çalışmaların tamamlanmasıyla Türkiye ve Avrupa’nın en uzun, dünyanın ise 3’ncü en uzun tüneli olan Trabzon-Gümüşhane kara yolu üzerindeki Yeni Zigana Tüneli, geçen yıl 3 Mayıs’ta hizmete girdi. Trabzon-Gümüşhane arasındaki mesafenin yaklaşık 30 dakika azaldığı tünelle zamandan 40 milyon TL, akaryakıttan 99 milyon TL olmak üzere yıllık toplam 139 milyon TL tasarruf edildi. Gümüşhane’nin Torul ilçesi Köstere köyü mevkii ile Trabzon’un Maçka ilçesi Başarköy köyü arasında her biri 14,5 kilometre uzunluğunda inşa edilen çift tünelle karbon salımı da 18 bin ton daha az gerçekleşirken, mevcut yolun 8 kilometre kısaltılmış olmasını sağladı. Doğu Anadolu’yu Doğu Karadeniz’e bağlayan Zigana Dağı geçidinde yaklaşık 36 yıldır hizmet veren bin 702 metre uzunluğundaki Zigana Tüneli ise asrın projesi olarak nitelendirilen Yeni Zigana Tüneli ile sessizliğe büründü. Türkiye’de ilk defa kara yolu tünellerinde yapılan dikey şaft yapıları ise Yeni Zigana Tüneli’nde uygulandı. Proje ile 3 istasyonun her birinde 1 temiz, 1 de kirli hava olmak üzere toplam 6 adet havalandırma şaft yapısına yer verildi. 4 mevsim rahat ve konforlu ulaşımın yaşanmaya başladığı Trabzon-Gümüşhane arasında Zigana Tüneli, açıldığı 3 Mayıs 2023 tarihinden itibaren 2 milyon 861 bin 599 araç kullandı. 2024’te ise 1 milyon 624 bin 461 aracın geçiş yaptığı Zigana Tüneli ile sürücülere konforlu, güvenli ve ekonomik bir ulaşım imkanı sağlandı. Zigana Geçidi’nde dik yamaçlardan taş düşmesi gibi olayların da yaşandığı Trabzon-Gümüşhane kara yolunda yeni Zigana Tüneli ile bu problemler tarih oldu.
82 yaşındaki Tonyalı Cemal amcanın ilginç vasiyeti
09 Aralık 2024 Pazartesi - 10:38 82 yaşındaki Tonyalı Cemal amcanın ilginç vasiyeti Trabzonlu 82 yaşındaki Cemal Kurt, 22 yıl boyunca çalıştığı Almanya’nın Hamburg şehrinin ismini 3 bin 500 kilometre uzaklıktaki memleketi Trabzon’un Tonya ilçesindeki kıraathanesinde yaşatıyor. İlçeye gelenlerin ilgi göstererek fotoğraf çektirdiği tabelanın kendisi öldükten sonra da indirilmemesi için ise Cemal Kurt, oğluna vasiyette bulundu. Trabzon’un Tonya ilçesinde 1960’lı yıllarda evlendikten sonra çalışmak için Almanya’nın Hamburg şehrine giden Cemal Kurt (82), 11 yıl tek başına yaşadıktan sonra ailesini yanına aldı. Bir bakır fabrikasında 22 yıl çalışan Cemal Kurt, emekliliğinin ardından tekrar memleketi Trabzon’un Tonya ilçesine döndü. 3 çocuk babası Cemal Kurt, ilçede bir kıraathane açmaya karar verdi. Kurt, ilçe merkezindeki cadde üzerinde açtığı kıraathaneye ’Hamburg’ ismini verdi. İkinci vatanı olarak gördüğü Hamburg’u Trabzon’a yaşatmaya çalışan Cemal Kurt, ilçeye gelen vatandaşların da dikkatini çekti. Hamburg Kıraathanesi tabelası önünde fotoğraf çektiren vatandaşlar Cemal Kurt’dan hikayesini dinlemeyi de ihmal etmedi. “11 yıl çocuklarım olmadan sadece makarna yiyerek Almanya’da yaşadım” Oğluna verdiği vasiyetinde talebenin indirilmemesini isteyen Cemal Kurt, 11 yıl sadece makarna yiyerek Almanya’da çalıştığını söyledi. Kurt, “1960’lı yıllarda evlendim. Tonya’dan Trabzon’a gittik. Tek bir paramız kalmıştı tekrar Tonya’ya dönmek için. Eşim manavın önünden geçerken ayva istedi. Bende ona ayvayı alıp sana verirsen kaldık Trabzon’da dedim. Sonrasında Almanya’ya yazıldık. Şükürler olsun Almanya’ya gittim. 11 yıl çocuklarım olmadan orada durdum. Adam kızını verdi bana bir can verdi. Ben onu bakmak zorundayım. 11 yıl sadece makarna yiyerek Almanya’da durdum. 11 yılın sonunda çocuklarımı da yanıma aldım” dedi. “Bu kıraathanenin ismi oranın sevgisinden geliyor” Hamburg’da bir bakır fabrikasında çalıştığını kaydeden Kurt, “Orada insansan çalışanı çok seviyorlar. Orada yalan konuşma, seni çekememezlik yok. 22 sene Hamburg’da çalıştım. Doğduğun yer cennet ve vatandır. Allah insanı vatansız bırakmasın. Her şeyin yokluğu çekilir vatansızlığın çekilmez. Bir gece rahat uyumak dünyaya bedeldir. Bu kıraathanenin ismi oranın sevgisinden geliyor. Çünkü oranın ekmeğini yedim. Halen daha yemekteyim. Orası benim ikinci vatanım. Yaklaşık 20 yıl önce iki kişi geldi. Tabelanın fotoğrafını çektiler. Burası metropol değil buranın ismi nereden aklına geldi de Hamburg diye sordu. Orada çalıştığımı söyledim. Tabela dışarıdan gelenlerin dikkatini çekiyor. Merak edenler soruyor. Yaş 82. Şimdi kaldık Allah ile baş başa. Bu talebenin burada değişmesini kesinlikle istemem. O benim tapumdur. Tek oğlum var. Ona vasiyetim var, ’Kesinlikle bunu aşağıya indiremezsin’ diye” ifadelerini kullandı.