Yerel Haberler
Trabzon
Trabzon’da belediye ekipleri hasta vatandaşın imdadına yetişti 27 Aralık 2025 Cumartesi - 12:49:06 Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yüksek kesimlerde karla mücadeleyi sürdürürken, acil durumlarda da teyakkuza geçiyor. Sağlık ekiplerinin hasta bir vatandaşa ulaşabilmesi için kar nedeniyle kapalı olan Maçka ilçesi Güzelyayla Mahallesi yolu ivedilikle ulaşıma açıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışı nedeniyle kapanan mahalle yollarında karla mücadeleyi sürdürüyor. Ekipler, Çaykara ilçesinde Arpaözü, Demirkapı, Çayıroba ve Yaylaönü, Araklı ilçesinde Yeşilyurt, Erikli, Sulakyurt ve Bahçecik mahalleleri ile Köprübaşı ilçesi Arpalı Mahallesi’nde yol açma çalışmalarına devam ediyor. Maçka’nın Güzelyayla Mahallesi’ndeki hasta bir vatandaşa, yol kar nedeniyle kapandığı için ulaşamayan sağlık görevlileri, Büyükşehir Belediyesi ekiplerinden yardım istedi. Harekete geçen ekipler, yolu ksa sürede açarak hasta vatandaşın imdadına yetişti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışının zaman zaman etkisini artırdığı belirtilerek, "Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için ekiplerimiz 24 saat esasına göre görev başındadır. Acil durumlarda gelen ihbarlara öncelik verilmektedir. Yüksek kesimlerde yaşayan vatandaşlarımızın tedbirli olmalarını ve zorunlu olmadıkça yayla yollarını kullanmamalarını önemle rica ediyoruz" denildi.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 09:50 Altının gram fiyatının artması Trabzon hasırının değerine değer kattı Dünyaca ünlü coğrafi işaretli Trabzon hasır bileziği, son dönemde gram altının fiyatının tarihinin en yüksek zirvesini görmesiyle birlikte değerine değer kattı. Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, altın gramının 6 bin 250 TL seviyesinde işlem gördüğü bu dönemde, bir takım hasır bilezik fiyatının 600 bin TL’den başladığını belirterek, "Özel siparişlere bakıldığında fiyatlar 3 milyon TL’ye, hatta 6 milyon TL’ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle 61 sıra, 81 sıra hasır takımlar; gerdanlık, yüzük ve küpeyle birlikte değerlendirildiğinde toplam maliyetin 3 milyon TL ile 6 milyon TL arasında olduğunu ifade edebilirim" dedi. Altın yükseldiğinde alımların arttığını, altın düşmeye başladığında ise satışların daha fazla olduğunu kaydeden Yazıcı, özellikle yılsonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında altın bozma işlemlerinin arttığını kaydetti. 2025 yılının kuyumcu sektörü için iç piyasada istenildiği gibi geçmediğini dış piyasada ise ihracat rakamlarının 2014’e göre daha iyi olduğunu ifade eden Yazıcı, "2025 yılı, açıkça söylemek gerekirse, iç piyasada 2024 yılına göre biraz daha kötü geçti. Dış piyasaya baktığımızda ise ihracat rakamlarımızın 2024’e kıyasla daha iyi olduğunu, daha olumlu rakamlar ortaya çıktığını söyleyebilirim. Bakanlığın bizlere verdiği bilgilere göre 2024 yılında mücevher ihracatı 7,5 milyar dolar seviyesindeyken, 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla bu rakamın 12,5 milyar dolara ulaştığı bilgisi bulunmaktadır. Trabzon hasır bileziği açısından bakıldığında, Trabzon’daki kazaziye ve hasır bilezik ihracatında yüzde 30 payımız olduğu ifade ediliyor. Bu tabloya göre ihracatta bir miktar daha iyi durumdayız; ancak iç piyasada mücevher satışlarında bir nebze zayıflık söz konusu. Buna karşın yatırım amaçlı olarak külçe altın, Cumhuriyet altını ve çeyrek altın satışlarının arttığını, yatırımcıya daha fazla altın satıldığını söyleyebilirim" şeklinde konuştu. Yıl sonlarına doğru altın bozdurma işlemleri artıyor Özellikle yıl sonuna doğru altın bozdurma işlemlerinin arttığına dikkat çeken Yazıcı, "Altın yükseldiğinde alımların arttığını, altın düşmeye başladığında ise satışların daha fazla olduğunu zaman zaman görüyoruz. Özellikle yıl sonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında altın bozma işlemlerinin arttığını gözlemliyoruz. Bunun nedeni olarak, 2026 yılında vergi usulü ve tapu devri işlemlerinde vergi artışları olacağı beklentisiyle vatandaşların ev ve araba alımı için altın bozdurması gösterilebilir. Alım tarafına bakıldığında ise Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında daha fazla altın alındığını söyleyebilirim. Bu durum, büyük ölçüde vatandaşın ekonomik durumuyla bağlantılıdır" diye konuştu. Yaz sezonu zayıf geçti Bu yıl düğün sezonunun zayıf geçtiğini belirten Yazıcı, "2024 yılının yaz sezonu daha iyiydi. 2025 yılının yaz sezonu ise oldukça zayıf geçti. Ocak ve Şubat aylarında bir miktar hareketlilik olsa da sezonun geneline bakıldığında, özellikle Ağustos ayından sonra ciddi bir düşüş yaşandığını ifade edebilirim. Dolayısıyla 2024 yılı ile 2025 yılı kıyaslandığında yaklaşık yüzde 30’luk bir daralma olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu. Trabzon hasırı sektörün göz bebeği Dünyaca üne sahip coğrafi işaretli Trabzon hasırının tarihinin en yüksek fiyatını gördüğünü belirten Yazıcı, "Altının 6 bin 250 TL seviyesinde işlem gördüğü bu dönemde, bir takım hasır bilezik fiyatı 600 bin TL’den başlamaktadır. İnce bir takım bu seviyedeyken, özel siparişlere bakıldığında fiyatlar 3 milyon TL’ye, hatta 6 milyon TL’ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle 61 sıra, 81 sıra hasır takımlar; gerdanlık, yüzük ve küpeyle birlikte değerlendirildiğinde toplam maliyetin 3 milyon TL ile 6 milyon TL arasında olduğunu ifade edebilirim. Altının ons fiyatına baktığımızda ise bugün 4 bin 350-4 bin 400 dolar seviyelerinde işlem gördüğünü görüyoruz. Kırk yılı aşkın süredir bu mesleğin içindeyiz ve ilk defa ons fiyatının bu kadar yüksek seviyelere çıktığına şahit oluyoruz. Tarihi bir rekor kırıldığını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı. Yeni yıla ilişkin beklentilerini de paylaşan Yazıcı, "İşlerimizin daha iyi olmasını umut ediyoruz. İnşallah dünyada herhangi bir kaos ya da savaş yaşanmaz. Altın piyasasına baktığımızda fiyatların bir miktar daha yukarı gidebileceğini öngörüyoruz; ancak temennimiz, fiyatların aşırı yükselmemesi ve herkesin alım gücünün korunmasıdır. İnşallah 2026 yılının daha iyi olacağına dair umutluyuz. Şu an itibarıyla ev ve araba alımlarının arttığını görüyoruz. Yatırımcıların biriktirdikleri altını, yüksek fiyatlardan bozdurarak bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla satış yaptıklarını söyleyebilirim. Ocak ayından sonra piyasanın daha durağan bir sürece gireceğini, bu noktadan sonra yeniden altın alımına yöneleceğini düşünüyorum" dedi.
26 Aralık 2025 Cuma - 23:11 Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Sümela Manastırı’nda 12. ayin
23 Ağustos 2025 Cumartesi - 12:58 Sümela Manastırı’nda 12. ayin Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde bulunan tarihi Sümela Manastırı’nda Ortodoks Hristiyanlarca ’Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü’ olarak kutsal kabul edilen 15 Ağustos günü yerine 2010 yılından bu yana ayin ikinci kez farklı bir tarih olan 23 Ağustos’ta gerçekleştirildi. Ayini Kırklareli Metropoliti’ne bağlı Patrik Pavlos Sofianopoulos yönetti. Ayine Yunanistan ve Gürcistan’dan az sayıda Hristiyanlığın Ortodoks mezhebi mensubu katılırken, katılımın geçtiğimiz yıllara göre oldukça düşük olduğu gözlendi. Ayin sonunda katılımcılar tek tek inançlarına göre kutsandı, ekmek ve şarap verildi. Aynin sonunda bir konuşma yapan Patrik Pavlos Sofianopoulos, "Derin bir şükranla, bugün, başta sizlere, tarihi ve kutsal Meryem Ana Sümela Manastırı’nda kutsal ayinin icrasının mümkün kılınmasında her türlü kolaylığı sağlamanızdan dolayı içten teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Buradaki varlığımız sadece bir dini etkinlik değildir; aynı zamanda inancımızın bir tanıklığıdır. Bu tanıklık, dostluk ve barış içinde birlikte yaşama kültürüne dayanmakta, ve yüzyıllar boyunca ülkemizde farklı toplulukların ve dinlerin barış içinde birlikte yaşadığı köklere ve geleneklere canlı bir bağ oluşturmaktadır. Özellikle, bu kutsal ayinin icrası için gerekli izni lütfederek bu buluşmayı mümkün kılan ülkemizin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye şükran ve minnetle, derin teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu, ülkenin farklı topluluk ve geleneklerinin manevi mirasına saygının bir ifadesidir; aynı zamanda halklar ve medeniyetler arasında barış, anlayış ve işbirliği mesajıdır. Biz Rum Ortodoks cemaati olarak bu mesajın öteden beri savunucuları olduk ve olmaya devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte Manastır’ın hamileri olan Sultanların örneğini sürdürerek bu geleneği devam ettirmekte ve ayrıca bu kutsal mekânın yenilenmesi, restore edilmesi ve korunması için de özen göstermektedir. Bu sebeple kendisine minnettarız. Onun sorumluluğundaki Turizm ve Kültür Bakanına, Trabzon Valisine ve onların çalışma arkadaşlarına, bugünkü kutsal ayinin gerçekleşmesi için sağladıkları tüm kolaylık ve ilgiden dolayı teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Yıllar önce Patriğimizin dile getirdiği şu sözleri bir kez daha tekrarlamak istiyorum, ’yerel yöneticilere ve burada yaşayan halka güvence veriyoruz ki bugün aranızda, sevgi ve dostluk duygularıyla dolu, barış ve dayanışmanın elçileri ve habercileri olarak bulunuyoruz. Yüce Allah’tan, Kutsal Meryem Ana’nın şefaatleriyle, Cumhurbaşkanına ve tüm çalışma arkadaşlarına barış, sağlık ve başarı vermesini; ülkenin refahı için olan gayretlerini güçlendirmesini diliyoruz. Yüce Allah’tan tüm kalbimizle diliyoruz ki, Meryem Ana’nın şefaatleriyle, herkese sağlık, barış, refah ihsan etsin ve bizleri her yıl buraya, Sümela’ya, atalarımızın tarihine ve inancına bağımızı yenilemek üzere, derin bir duyguyla ve şükranla gelmeye layık kılsın" ifadelerini kullandı.
Şehir hastanesi yolunun trafiğiyle ilgili arayışlar sürüyor
23 Ağustos 2025 Cumartesi - 09:53 Şehir hastanesi yolunun trafiğiyle ilgili arayışlar sürüyor Trabzon’da yapımı süren Şehir Hastanesi’nin 2026 yılı Ağustos ayında hizmete girmesi planlanırken, özellikle hastane çevresindeki yol zaman zaman tartışmaların hedefinde oluyor. Özellikle maç saatlerinde trafik konusunda yaşanacak olumsuzlukların önüne geçilebilmek için farklı arayışlara gidilirken, konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Trabzon İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Topsakal, "Şehrin ileri gelenleri, bu şehrin dinamikleri ve şehri yönetecek kişiler olarak bir araya gelip, trafiğin en iyi ve en verimli şekilde işlemesi için neler yapılması gerekiyorsa birlikte hayata geçireceğiz" dedi. Trabzon’da Şenol Güneş Spor Kompleksi’nin yanındaki dolgu alanında, yapımı süren 900 yataklı Şehir Hastanesi inşaatının yaklaşık yüzde 80’lik bölümü tamamlandı. Önümüzdeki yıl Ağustos ayında hizmete girecek hastanenin yolu ile ilgili konuşan Topsakal, "Bizim trafik mühendisliği alanında o bölgenin hangi şartlarda en kaliteli hizmeti verebileceğiyle ilgili olarak üniversiteden de teknik destek talep ediyoruz. Şehrin ileri gelenleri, bu şehrin dinamikleri ve şehri yönetecek kişilerle bir araya gelip, trafiğin en iyi ve en verimli şekilde işlemesi için neler yapılması gerekiyorsa birlikte hayata geçireceğiz. Muhtemeldir ki, şu anda orada yapılan akıllı kavşak bir çözüm olması için düşünüldü; ancak tek başına yeterli değildir. Diğer çözümlerle birlikte ele alındığında inşallah sorunsuz bir süreç yaşanacaktır" diye konuştu.
Olaigbe: "Trabzonspor’a gelmek çok doğru bir karar oldu"
21 Ağustos 2025 Perşembe - 18:27 Olaigbe: "Trabzonspor’a gelmek çok doğru bir karar oldu" Trabzonspor’un yeni transferi Kazeem Olaigbe, kulübe gelmeden önce Felipe Augusto’nun kendisine olumlu bilgiler verdiğini belirterek, taraftarların ilgisinin kararında etkili olduğunu söyledi. Trabzonspor’un yaz transfer döneminde kadrosuna kattığı Kazeem Olaigbe, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları yanıtladı. Kulübün kendisine olan ilgilisini arkadaşı Felipe Augusto’dan duyduğunu belirten Olaigbe, "Sonrasında sosyal medyaya girdiğimde gerek takip istekleri gerek gelen mesajlarla bana olan ilgiyi gördüm. Felipe ile bu görüşmeyi yaptıktan sonra dedim ki; ‘Gerçekten çok olumlu bir yerdeyim.’ Felipe, kulüp, şehir ve taraftarlar hakkında çok güzel şeyler söyledi. Bu da bir oyuncuyu en çok etkileyen faktörlerden bir tanesi oldu" ifadelerini kullandı. Sahadaki en güçlü yönünün hücum bölgesindeki birebir performansı olarak gösteren Olaigbe, "Topu aldığımda rakibimi geçip gol, asist veya paslarla takımıma katkı vermeyi hedefliyorum. Eksiklerim var ama antrenmanlarda yüzde yüzümü vererek geliştirmeye çalışıyorum" dedi. "Çok iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum" Teknik Direktör Fatih Tekke ile iyi bir iletişim kurduğunu dile getiren genç oyuncu, "Hem saha içinde hem saha dışında ondan çok önemli şeyler öğreniyorum. Çok iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. Gelecekten çok bugüne odaklandığını vurgulayan Olaigbe, "Şu an Trabzonspor’dayım ve buraya yüzde yüzümü vermek istiyorum. Geleceği konuşmaktan çok anı yaşamayı tercih ediyorum" sözlerini sarf etti. Türkiye Süper Lig’in agresif ve kaliteli bir lig olduğunu söyleyen oyuncu, "Bizim takımımız da çok kaliteli bir takım. Bu oyuncu grubuyla daha fazla sahaya çıkmak için sabırsızlanıyorum" ifadelerini kullandı. "Trabzonspor’a gelmek benim adıma çok doğru bir karar oldu" Transfer kararından dolayı mutlu olduğunu kaydeden Olaigbe, "Trabzonspor’a gelmek benim adıma çok doğru bir karar oldu. Sağ ve sol kanatta oynayabiliyorum, önemli olan sahada yüzde yüzümü vermek" diye konuştu. Taraftarlardan gördüğü ilginin kendisini çok etkilediğini dile getiren Olaigbe, "Taraftarlarımızın karşılama anı inanılmaz bir duyguydu. Onlara karşılık verebilmek için sahada elimden geleni yapacağım" şeklinde konuştu Türk mutfağından da övgüyle bahseden Nijeryalı futbolcu, "Yemekler harika. Türk yemeklerinin zaten iyi olduğunu biliyordum, buraya geldiğimde de hepsini çok sevdim" sözleriyle açıklamalarını tamamladı. Trabzonspor, Antalyaspor maçı hazırlıklarını sürdürdü Trabzonspor, 24 Ağustos Pazar günü sahasında konuk edeceği Antalyaspor maçı hazırlıklarını sürdürdü. Antrenmana tedavisi devam eden Nwakaeme katılmadı.
Karadeniz’de sık görülmeleri vatandaşları tedirgin etmişti, uzmanı konuştu
21 Ağustos 2025 Perşembe - 11:52 Karadeniz’de sık görülmeleri vatandaşları tedirgin etmişti, uzmanı konuştu Karadeniz’de son günlerde denizde sık rastlanan su samurları vatandaşları tedirgin ederken, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, su samurlarının etraftaki insan baskısının az olması durumunda gündüzden de faaliyet halinde olabileceklerine dikkat çekerek yoğun insan faaliyeti olan yerlerde daha temkinli hareket ettiklerini söyledi. Başkaya, su samurlarının durduk yere insana saldırmayacağını belirterek "Sıkıştırılırsa; yuvasına, yavrusuna herhangi bir şey yapmaya kalkılırsa insana da saldırabilir" ifadelerini kullandı. Su samuru suya bağımlı olarak yaşayan yırtıcı bir hayvan olduğunu ifade eden Başkaya, "Yarı sucul bir memeli türü olan su samuru ekvatordan kuzey kutbuna kadar, Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’da yayılış göstermektedir. Türkiye’de bütün bölgelerdeki akarsularda, göllerde ve denizlerin sahil kısımlarında yaşarlar. Yükseltisel olarak, denizden dağların doruklarına kadar her yükseltide bulunurlar. Akarsu boylarında akarsudan çıkarak 3-5 km uzaktaki ormanlık, bozkır veya tarım alanlarında da avlanabilirler" diye konuştu. "Güçlü bir yırtıcı; Yuvasına veya yavrusuna bir şey yapılmazsa saldırmaz" Su samurlarının güçlü bir yırtıcı olduğunu kaydeden Başkaya, "Sucul ekosistemlerde, besin zincirinin en üst basamağında yer alan, oldukça iyi yüzen, su altında uzun süre kalabilen, güçlü bir yırtıcıdır. Başlıca besinleri balıklardır. Bunun yanında yediği diğer türler; kurbağalar; yılanlar; su böcekleri; deniz salyangozu, tatlı su salyangozu, karides, deniz yengeci, tatlı su yengeci ve midye gibi kabuklular; köstebek, orman faresi, tarla faresi gibi küçük memeli hayvanlar; geyik, karaca gibi büyük memeli türler ve yavruları; su kuşları ve yumurtaları; tavuk, kaz, hindi gibi kümes hayvanları; koyun, keçi gibi evcil türler; bazı yörelerde bitkisel besinler" dedi. "Su samurunun sucul habitatta bulunması, o habitatın genel olarak sağlıklı bir ekosistem olduğunun başlıca göstergelerinden biridir" diyen Başkaya, "Yüzme sırasında sadece başlarının bir kısmı, burun ve gözleri suyun dışında kalır. Su samuru, genellikle gececidir. Etraftaki insan baskısı az ise gündüzden de faaliyet halinde olabilirler. Yoğun insan faaliyeti olan yerlerde daha temkinli hareket ederler. Su samuru popülasyonlarını tehdit eden unsurlar; su kirliliği, besin yetersizliği, habitatların tahribi, kaçak avcılık, trafik kazaları ve balık tuzaklarına bağlı ölümler gibi çok çeşitli faktörlerdir. Günümüz dünyasında, yaşadıkları birçok olumsuzluğa rağmen, Türkiye’de hemen hemen bütün bölgelerdeki popülasyonları orta ve üzeri seviyelerde yani iyi durumdadır. Durduk yere insana saldırmaz. Sıkıştırılırsa; yuvasına, yavrusuna herhangi bir şey yapmaya kalkılırsa insana da saldırabilir" şeklinde konuştu.