Yerel Haberler
Trabzon
Şenol Güneş: "Kaybettiğimiz puanların en az yarısını kaybetmememiz gerekiyordu" 20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:29:53 Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, bu sezon Trendyol Süper Lig’de şu ana kadar kaybettikleri puanların en az yarısını kaybetmemeleri gerektiğini söyledi. Trabzonspor Asbaşkanı Zeyyat Kafkas ile Teknik Direktör Şenol Güneş, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Trabzon Şubesi’ni ziyaret ederek, bordo-mavili takımı takip eden muhabirlerle sohbet etti. Takımdaki oyuncuların enerji ve motivasyonunun çok yüksek olduğunu belirten Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, oyuncularının niyetinden asla şüphesinin olmadığını söyledi. Güneş, "Oyuncuların hepsi efendi, problemli değiller. ’Bana ne, yenildik’ demiyorlar. Şu ana kadar yine de kaybettiğimiz puanların en az yarısını kaybetmememiz gerekiyordu. Burada sorumluluk bana ait. Şu an burada olan oyuncuların, enerjisi ve motivasyonu çok yüksek. Hatta 19 yaş altı takımıyla bir maç oynadık. Sonra kendi aramızda da bir çift kale maç oynadık. 2 maçta da yapmak istediklerimizi çok iyi bir şekilde uygulayan bir takım vardı. Ama tabii ki bunu sürekli hale getirmemiz gerekiyor. Şu an önceliğimiz devre arasına kadar süreçte iskelet kadromuzun en azından 6-7 oyuncu kısmını netleştirmek ve ardından bir değişim olacaksa burada onu yapmak. Ama şunu da çok iyi biliyorum. Transfer tek başına çözüm değil, bu oyuncu grubundan kazanabileceğimizden en iyisini kazanmamız gerekiyor" dedi. "Biz istikrarlı ne kadro, ne oyun tutturamadık" Şenol Güneş, takımda istikrar sağlayamadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Biz istikrarlı ne kadro, ne oyun tutturamadık. Zaten normalin altında işler yapıyoruz. Buradaki oyuncuları da görmüş oluyoruz. ’Oyunculardan gidenler olabilir’ dememin sebebi şu. Elimizdeki her oyuncu gidebilir. Oyunculara ’gidin’ demiyorum, ’oynayın’ diyorum. Oynayamazsanız da size yardımcı olacağız. Çünkü bu kulüp yapılanma yapacak. Katkı yapan kalsın biz bir kadro yapacağız. Şimdi sayıyı azaltarak yaptık. Denswil, Orsic, Bardhi milli takımda. Şimdi geldiler bunların bir değeri var. Katkı veremeyince bir kulüp bulup para alamaz mı? ’Git idman da yap’ diyorum, ’ha gel burada da seni çalıştırayım’ dedim." Draguş ile alakalı çok şeyler yazılıp çizildiğini aktaran Güneş, "Onun ayrılma gibi bir düşüncesi yok. Ancak oynamak istiyor. Bazı sorunları vardı, bunlar çözüldü. Oynadığı pozisyonlarla alakalı bir şikayeti de yok" ifadelerini kullandı. Şenol Güneş, teknik ekibe yeni isimler katılıp katılmayacağına ilişkin ise "Mehmet Hocayı (Kulaksızoğlu) daha önce de söyledim, devre arasında değerlendirmeyi düşünüyorduk onu, bugün gelecek. Sosyal İlişkilerden sorumlu olacak. Yattara, daha önce buraya geldiği zaman bana ziyarete gelmişti. O da o zaman akademide çalışıyordu. Bana Trabzonspor’da staj yapmak istediğini söyledi. Biz de kabul ettik. Burada bir süre kalacak, antrenmanları takip edecek" dedi. Savunma bölgesinde sakatlıklarla ilgili bilgiler veren Güneş, "Serdar idmana katıldı, oynaması zor ama eldeki oyuncular var. Savic iyiydi, Fenerbahçe maçında risk olur diye oynatmadım sonra Rize maçı olmadı. Şimdi yine bir tedirginlik hissediyor. O da soru işareti. Hüseyin, uzun süre yoktu. Bazı eksikleri vardı, şu an döndü aramızda. Bir değişim olacak" dedi. "Mevkilerin durumuna göre oyuncu alacağız" Teknik Direktör Şenol Güneş, transfer çalışmaları konusunda da, "Şu anda elimizdeki olan oyunculardan faydalanmayı düşünüyoruz. O mevkilerin durumuna göre oyuncu alacağız. Onların içerisinde kesin olmadığı için önceliğimi söyleyeyim. İhsan Derelioğlu takip edecek bana verecek ben de başkana vereceğim. En son da başkan veya ben karar vereceğiz. İzleme komitesi ve diğerleri izleyebilir ama ne izlerse izlesinler sonunda biz karar vereceğiz. Yani izleyenin bir kararı olmayacak. İmza ve maliyetlerini biz başkana götüreceğiz ama teknik anlamda ben karar vereceğim" diye konuştu. Güneş, Fransız oyuncu Mendy’in stoperde oynatılmasıyla ilgili olarak da, "İlk geldiğim maçta Savic ve Denswil’i stoperde oynattım. Ancak bu oyuncuların sakatlığı oldu. Mendy stoperde de oynayabiliyor ortada da oynayabiliyor. Orada mesela Lunstram’ı da denedim. Mecburi bu değişiklikleri yaptık. Bu süre içinde Serdar ve Batagov da sakatlıklar yaşadı. Devre arasına kadar 7 maç var. Bu sürede hepsini göreceğiz" diye konuştu. Ziyaretin ardından teknik direktör Şenol Güneş, TSYD Trabzon Şube Başkanı Selçuk Kılıç’a forma, çiçek ve çeşitli hediyeler takdim etti. TSYD Trabzon Şubesi Başkanı Selçuk Kılıç, Asbaşkan Zeyyat Kafkas ve Teknik Direktör Şenol Güneş’e teşekkür ederek başarı dileklerini iletti.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:57 Trabzon’da ikinci kent lokantası İnönü mahallesinde açıldı Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın seçim vaatleri arasında yer alan ve ilki 12 Temmuz’da İskenderpaşa mahallesinde açılan kent lokantalarının ikincisi, İnönü mahallesinde yoğun bir katılımla hizmete girdi. Kent lokantasında ilk güne özel yemekler ücretsiz dağıtıldı. Açılış törenine Başkan Kaya’nın yanı sıra Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, Ortahisar Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Eyüboğlu, Muharip Gaziler Derneği Trabzon Şube Başkanı Seyyah Sağıroğlu, Trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şeref İşler, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, birim müdürleri, STK temsilcileri, muhtarlar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Kent lokantalarının çalışma saatlerinin, lokantacı esnafını mağdur etmeyecek şekilde düzenlediğini kaydeden Başkan Kaya, “Tabii biz bunu çözerken, yaptığımız işler bugüne kadar bu alanda, çok hizmeti olmayan, ihtiyaçları duymayan birçok arkadaşa da ilham veriyor. Bakıyorsun biz kent lokantası açıyoruz, Halk Ekmek büfesi açıyoruz. Bugüne kadar bu işler hiç aklına gelmeyenler de bu alanda adım atıyorlar. Mesela bir market açıldı Trabzon’da. Teşekkür ediyoruz. Güzel bir hizmet, vatandaşımıza uygun fiyattan et temin edeceklerini söylüyorlar. Ben teşekkür ediyorum. Arkadaşlar mesele vatandaşın, milletin, memleketin faydasına iş yapmaktır. Kim yaptığından bağımsız olarak yapılan işin doğru ya da yanlış olduğuna bakmaktır. Tabii orada bir hassasiyet var. Kasap esnafımızı da mağdur etmemek lazım. Biz kent lokantalarını açarken özellikle esnafımız, lokantacı esnafımız mağdur olmasın ama vatandaşımıza da hizmet verebilelim diye hem nitelikli, kaliteli, uygun fiyata yemek veriyoruz ama bir yandan da çalışma saatlerini kısıtlayarak ve alanı dar tutarak da lokantacı esnafımızın mağdur olmasını önlemeye çalışıyoruz. Yoksa biz burada buranın on katı büyüklüğünde bir lokanta yapabilirdik. Günün yirmi dört saati açık bir lokanta yapabilirdik. Ama bütün lokantacı esnafımızı mağdur ederdik. Bu mağduriyetleri de dikkate alarak esnafımızı da koruyacak tedbirleri alarak yol almaya çalışıyoruz. Önceliğimiz tabii vatandaş memnuniyetidir” diye konuştu. Konuşmanın ardından Başkan Kaya ve davetliler, alkışlar eşliğinde ikinci Kent Lokantası’nın açılışını gerçekleştirdi. Hüseyin Avni Aker Millet Parkı’nın karşısında hizmete açılan ikinci Kent Lokantası’nın ilk gün menüsünde Mercimek Çorbası, Fırında Köfte, Pirinç Pilavı, Yoğurt, tatlı, ekmek ve su yer aldı. İlk gün yemeği ücretsiz olarak sunulurken, Başkan Kaya vatandaşlara yemek servisi yaptı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:51 24 ülkenin paten sporcuları, Trabzon’da karnaval havası estirdi Türkiye’nin ilk kez ev sahipliği yapacağı Paten Futbolu Dünya Kupası yarın Trabzon’da başlayacak. 24 ülkenin sporcularının katılacağı Dünya Kupası için düzenlenen kortej yürüyüşü karnaval havasında gerçekleştirildi. Trabzon’da yarın başlayacak olan ve Türkiye’nin ilk kez ev sahipliği yapacağı Paten Futbolu Dünya Kupası’na katılan sporcular, kortej yürüyüşü yaptı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi bando takımı konseriyle eğlenen sporcular, patenlerle dans etti. Çevredeki vatandaşların ilgisini çeken kortej yürüyüşü adeta karnaval havası estirdi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in de katıldığı kortej yürüyüşü Kahramanmaraş Caddesi’nden başlayıp, 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda sona erdi. Yürüyüşte ayrıca Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour, Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur ile çok sayıda sporcu yer aldı. Atatürk Anıtı önünde sona eren kortej yürüyüşünün ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Genç, "24 ülkenin sporcularını ve temsilcilerini, dünya şehri ve spor şehri Trabzon’da ağırlamaktan dolayı mutluyuz. Yarın startını vereceğiz, 26 Kasım’a kadar şehrimizde Dünya Paten Futbolu Kupası müsabakaları oynanacak" dedi. Birçok ülke ve renklerinin Trabzon’da olduğunu kaydeden Genç, "Burada büyük bir emek var. Hep beraber bir araya geldik, uluslararası güzel bir organizasyonu Trabzon’da yapıyoruz. Birçok ülke ve renkleri burada. Bundan dolayı mutluyuz. Yüz akıyla beraber bu müsabakaları şehrimizde başaracağız ve dünya paten futbolu, futbolun beşiği ve sporun merkezi olan Trabzon’dan yeniden doğmuş olacak. Şehrimize de, sporcularımıza da hayırlı olsun. Yarın saat 13.00’de Hayri Gür Spor Salonu’nda startımızı vereceğiz. 26 Kasım’da final müsabakasıyla beraber organizasyonumuzu tamamlayacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kıymetli hemşehrilerimizi paten futbolu müsabakalarını izlemeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 09:34 Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın: “Rize’de son yaşanan deprem, yağışlar sonrası bölgedeki heyelanları da tetikler” Rize’nin Hemşin ilçesinde geçtiğimiz günlerde meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından Çayeli ilçesinde dün sabaha karşı meydana gelen heyelanda 1 kişinin hayatını kaybetmesi, 4 kişinin de yaralanması, “Depremler heyelanı tetikler mi?" sorusunu akıllara getirdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın, “Depremler heyelanı tetikler, çünkü doğada Newton’un tepki yasası geçerlidir. Özellikle bölgemiz çok dik yamaçlara sahip ve yağış oranı da çok yüksek. Bu yağış oranı da çok yüksek olduğu için stabil olmayan yer altı tabakaları heyelanlara sebep olacaktır" dedi. Rize’nin Hemşin ilçesinde geçtiğimiz günlerde meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından Çayeli ilçesinde dün sabaha karşı yaşanan heyelanda 1 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi de yaralandı. Depremlerin heyelanlar üzerinde etkisi olup olmadığı konusunda açıklama yapan Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın, Türkiye’nin tam anlamıyla bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çekerek, “Ülkemiz dünyadaki en aktif kuşaklardan bir tanesi olan Alp-Himalaya kuşağında yer almaktadır. Yani ülkemiz tam anlamıyla bir deprem ülkesidir. Dolayısıyla bu depremlerin meydana gelmesi normaldir. Ülkemizde daha çok transform faylardan kaynaklanan yüzeye daha yakın depremler meydana gelir. Yüzeye yakın olduğu için de derinliği yıkıcı olabilmektedir. Şili, Japonya gibi dalma batma zonlarında daha derin, daha büyük depremler meydana gelir. Bizim ülkemizde de 7 ya da daha fazla büyüklükte depremler meydana gelmektedir” diye konuştu. "Rize’deki depreme hiç şaşırmadık" Geçtiğimiz günlerde Rize’de meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depreme şaşırmadıklarını ifade eden Akın, “Rize’de 4 büyüklüğüne sahip deprem meydana gelmesine açıkçası biz şaşırmadık. Türkiye’nin tamamı deprem bölgesidir. 1996 yılında yapılan deprem tehlikesi haritasında bölgeler vardı. Birinci dereceden beşinci dereceye kadar. Sanki beşinci derecedeki bölgede hiçbir şekilde depremden etkilenmeyecekmiş gibi bir intiba oluşturuluyordu. 2018 yılında yeni deprem tehlike haritası yapıldı. Bu harita parsel bazlı çalışmalarla deprem tehlikesini ortaya koyabiliyor. Bölgemize bakacak olursak burada Mw=4.7’lik deprem meydana geldi. Rize’de, Ordu’da, Trabzon’da, Batum’da faylar var. Bu fayların hepsi MTA’nın diri fay haritasında işaretli değil. İnsanlık olarak zaten fayların 100’de yüzüne hakim değiliz, hiçbir zaman da olamayız. Çünkü bir hareket sonucunda faylar oluşur. Fay kırık demektir. Daha önce oluşmuş faylarda deprem olabildiği gibi bir deprem de fayın oluşmasına neden olabilir. Yani aralarında sebep sonuç ilişkisi vardır. Şehrimiz hakkında konuşacak olursak, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonlarına olan yakınlığımız şehir olarak tehlike altında olduğumuzu ifade ediyor. 4.0, 5.0, 6.0 büyüklüğündeki depremler genellikle yıkıcı olmaz. Yıkıcı olması yapıların uygunsuz inşasından dolayıdır. 6 Şubat depreminde gördük ki 600-700 kilometre uzaklıkta olmamıza rağmen Trabzon’da sallandık ve ciddi şekilde hissettik. Dolayısıyla Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatlarına olan yakınlığımızdan dolayı buralarda meydana gelebilecek büyük depremlerin de bizi doğrudan ve ciddi şekilde etkileyebileceğini düşünüyoruz. Rize’de daha küçük bir fayda meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki bir deprem Trabzon için yıkıcı olmayabilir ancak örneğin Bingöl Karlıova civarında 7 ve 7’den büyük bir deprem bekliyoruz. Dolayısıyla bu depremin bizi etkileyemeyeceğini söyleyemeyiz” şeklinde konuştu. Depremler heyelanları tetikler mi? Depremlerin heyelanı tetikleyeceğini belirten Akın, “Depremler heyelanı tetikler, çünkü doğada Newton’un tepki yasası geçerlidir. Meydana gelen bir kütle hareketi heyelan oluşturabilir. 6 Şubat 2023 depreminden sonra da heyelanlar meydana geldi. Özellikle bölgemiz çok dik yamaçlara sahip ve yağış oranı da çok yüksek. Bu yağış oranı da çok yüksek olduğu için stabil olmayan yer altı tabakaları heyelanlara sebep olacaktır. Dolayısıyla kütle hareketi ve yağışın da fazla olması, eğimin fazla olması bu heyelanları tetikleyecektir” diye konuştu. Neler yapılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Akın, “Parsel bazında zemin etütlerini çok ciddi bir şekilde yapmamız ve denetlememiz gerekmektedir. Genel anlamda makro bölge ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılması lazım. Mikro bölgeleme çalışmaları daha yüzeye yakın, daha sık aralıklarla ölçümler alınarak yapılırken, makro bölge çalışmaları ise daha derin ve daha geniş alanda tüm şehri, hatta tüm bölgeyi kapsayacak şekilde yapılır. Bu çalışmalar bir kentin inşasında mutlaka uzman yer bilimciler tarafından yapılmalıdır. Elde edilen sonuçların çok iyi bir şekilde analiz edilip, imar planlarının da buna göre yapılması can ve mal kayıplarını önleyecektir” ifadelerini kullandı. Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na göre dördüncü derece deprem bölgesinde yer alan Rize’de 15 Ekim’de 4.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Rize tarihinde ilk defa büyüklüğü 4’ü aşan bir deprem yaşandığı belirtilirken, Rize’ye en yakın büyük deprem 1892’de Artvin’de büyüklüğü bilinmeyen ancak 6 büyüklüğünde olduğu tahmin edilen deprem ve 1906 yılında Erzurum’un Toprakkale-Oltu bölgesinde yaşanan 6 büyüklüğündeki deprem olarak biliniyor.
Mahkemeden Uzungöl Millet Bahçesi’ne ret kararı
01 Şubat 2024 Perşembe - 23:03 Mahkemeden Uzungöl Millet Bahçesi’ne ret kararı Dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl’de yapılmak istenilen millet bahçesi için Samsun Bölge İdari Mahkemesi’nce ret kararı verildi. Trabzon’un Çaykara ilçesinde yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan Uzungöl’de Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Çaykara Belediyesi tarafından yapılmak istenilen millet bahçesinin iptali için dava açıldı. Turizm merkezinde bulunan Yenimahalle’deki proje alanında yapılmak istenilen kamulaştırmaya itiraz eden Uzungöl Birlik Platformunca yerel mahkemede açılan dava istinafa taşındı. Samsun Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesi’nde devam eden davada karar verildi. Mahkemede davacı itirazının kabulü ile Trabzon İdare Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulması talebinin reddi yolundaki kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27/2. maddesi uyarınca dava konusu işlemin teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. İdris Akyüz yaptığı açıklamada, millet bahçesi projesinde mülkiyet sorunu çözülmeden çalışmaların başladığını belirterek “Uzungöl Millet Bahçesi projesi alt yapı, üst yapı ve peyzaj çalışmasını kapsamaktadır. Ancak, bu projenin büyük bir bölümü mülkiyetler üzerinde olduğu halde mülkiyet sorunu çözülmeden çalışmalara başlanıldı ve birçok noktada sorunlar çıkmaya devam etmektedir. İlgili firma bir çalışma programı yapmadan hem yetersiz bir ekiple işe başladı hem de sezon sonu işe geç başlayarak çalışmaları geciktirdi. Dolayısıyla bu tempoyla yapılan işin sağlıklı bir şekilde sezona yetişmesi mümkün görünmemektedir. Bilinçli yapılan bu uygulama Uzungöl’ü yok etme planının bir parçasıdır. Zira yapılan işin de üç sene önce yapılan gelişigüzel çalışmayla aynı sonu olacaktır. Çalışmalar denetim ve işin takibi yapılmadan oldu bitti ile devam ediyor ve ülke kaynakları heba ediliyor” ifadelerini kullandı.
Yeni Abdülkadir Ömürler ve Yusuf Yazıcılar burada yetişecek
01 Şubat 2024 Perşembe - 14:38 Yeni Abdülkadir Ömürler ve Yusuf Yazıcılar burada yetişecek Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi Sorumlusu İlker Erdem, geleceğe yönelik oyuncuları en iyi şekilde önce bordo-mavililere ve Türk futboluna kazandırmak amacında olduklarını söyledi. Gelecekte Trabzonspor’un A takımının bir parçası olmak isteyen gençlerin yetiştirildiği Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Trabzonspor Özkan Sümer Futbol Akademisi Sorumlusu İlker Erdem burada akademinin işleyişiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Erdem, 20 Ekim’de Doublepass’ın gelmesiyle daha doğru yolda ilerledikleri bir sistem olarak akademilerine uyarlamaya çalıştıklarını belirterek, "Daha önceki yıllarda tek tesis olduğu için tek direktörün tek hakimiyeti altında olabiliyordu. Fakat şu anda bir direktörün veya buranın sorumlusu olan bir kişinin akademiye tamamıyla hakim olma şansı yok. Biz Trabzonspor Kadir Özcan Gençlik Geliştirme Merkezi’ni yetiştirme olarak gördüğümüz, Özkan Sümer Futbol Akademisi’ni geliştirme olarak düşündüğümüz ve daha sonra sonuçlandırma biçiminde U-19’dan, A takıma geçiş veya başka kulüplere transfer edilecek oyuncularımızın son durağı olarak belirledik. Akademimizi planlarken bize sunulan sistem bizim için çok önemli. Burada bir sistem oturtulması ve geleceğe yönelik oyuncuları en iyi şekilde önce Trabzonspor ve ardından Türk futboluna kazandırmak amacındayız. 6 haftalık raporlar eşliğinde toplantılar yapıyoruz. Sadece oyuncu değil, tesisin kurumsallaşması adında bütün birimlerle ilgili toplantılar yapıyoruz. Doublepass buraya geldiği zaman bize diretme ya da bir dayatmaları olmadı. Bireysel ve online toplantılar yaptık. Daha sonra onlar bu bilgilerle burada bulunan tesisleri de gezerek bize bir organizasyon planlaması çıkarttı. 3 yönetim şekli belirledik. Sonrasında kendimiz bir yönetim şeması oluşturarak buna da Flatolarşi adını koyduk. Burada asla tek adamlık yok, asla tek başına hareket etmek yok. Planlı, organizasyonla ve sistemle gidiyoruz. Toplantı sonucunda kararları değerlendirip kulübümüze fayda sağlayacak kararlar almaya çalışıyoruz. Trabzonspor’da akademide yılda çıkartacağımız 2-3 oyuncu Trabzonspor’umuz için büyük bir katkıdır. Bunun derdindeyiz, bunun mücadelesindeyiz. Bu işin sistem, planlama ve organizasyonu böyle devam etmelidir. 8 scoutumuz il dışında, 3+1 scoutumuz Trabzon’da. Yapılması gerekenler öyle çok kolay şeyler değil. Biz kolaya kaçıp da bize 5 yıl sabredin diye demiyoruz. En kısa zamanda nasıl yapabiliriz bunun peşindeyiz. Yapmak için de sorumluluk alarak devam edeceğiz. Lisanssız gözlem gruplarında 104, lisanslı gözlem grubu oyuncu sayımız 74, gelişim grubu oyuncu sayımız 95, U-19’daki oyuncu sayımız 25 olmak üzere akademimizde toplam 298 oyuncumuz var. Başkanımız Ertuğrul Doğan’ın akademiye olan ilgisi, alakası, güveni ve bu güvenin sonunda ’Adaletli olun, benden ne isterseniz isteyin’ sözü bizim asla aklımızdan çıkmıyor. Adalet bu akademinin bundan sonra oluşabilecek en önemli noktasıdır. Hata yapabiliriz, eksik yapabiliriz ama asla yanlış yapmayacağız" diye konuştu. Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Derviş Köz ise, "Bizler yönetim kurulu olarak bu imkanları sağlamaya çalışıyoruz. Bu imkanlar sonucunda elde edilecek olan başarıların ne olacağını hep birlikte inşallah yakın zamanda göreceğiz. Altyapı konusu uzun soluklu bir iş. Ama biz yönetim kurulu ve Başkanımız Ertuğrul Doğan da olmak üzere inşallah verilen bu önemin ve değerin meyvelerini kısa zamanda toplayacağız. Başarılı olacağımıza inanıyorum ki olmamamız için hiçbir neden yok. Bunun sonuçlarını ilerde inşallah göreceğiz" şeklinde konuştu.
Bekir Aktürk: “Her konuda elimiz taşın altında devlet işbirliğiyle projelerimizi yürütüyoruz”
01 Şubat 2024 Perşembe - 12:52 Bekir Aktürk: “Her konuda elimiz taşın altında devlet işbirliğiyle projelerimizi yürütüyoruz” Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, üç yıldır sadece Trabzon’da değil Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu olarak projeler yürüttüklerini belirterek, “Türkiye’nin her yerinde, gıda israfından, sıfır atığa, toplumsal şiddetten madde bağımlılığına, mülteci sorunlarından orantısız göçe, gençlerin istihdamına, gelir düzeylerine göre yardımlaşma köprüsü olmaya kadar her konuda elimiz taşın altında devlet işbirliğiyle bakanlıklarımızın ortaklıklarıyla Türkiye’yi dolaşıyor işimi ailemi geride bırakıp ülkemiz için gönüllü karşılık beklemeden projelerimizi yürütüyoruz” dedi. Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, Trabzon’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Lokma Tatlı Dünyası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Aktürk, sadece ülke olarak değil, dünya olarak çok zor günlerin içinden geçildiğini dile getirerek, “Ülkemiz bulunduğumuz coğrafya da ki konumu itibariyle, sahip olduğumuz toprak zenginlikleriyle hep göz önünde, tarih boyunca ele geçirilmek istenen bir ülke oldu. Kuzeyde Rusya, Ukrayna, güneyde körfez ülkelerinde sıcaklık hiç azalmadan üç aya yakın bir zamandır devam eden İsrail Gazze savaşıyla da artarak devam eden sınır güvenliğimizin hep üst seviyede alarmda olduğu bir ülke. Dünyanın, insanlığın ne yazık ki geldiği bu kabul edilemez süreçler hepimizi derinden etkiliyor. Vicdanlarımızın sesi, karşı karşıya kaldığımız acı olaylar karşısında her geçen gün daha da yükseliyor. İnsanlık dramı bir önceki günü dağlayarak artmaya devam ediyor. Çok sağduyulu, çok duyarlı, çok düşünerek hareket etmek zorundayız. Düşman uyumuyor. Boy boy evlatlarımız sizin için, bizim için, Vatan için bu topraklara hala şehit ediliyor, bizler için canını veriyor” şeklinde konuştu. “Dünya dengeleri kontrolden çıktı, geleceği artık tahminle, yaklaşık değerlendirmelerle göremiyoruz” diyen Aktürk, “Ekonomik olarak ekmek yediğimiz ekmek yedirdiğimiz bunca insanı ayakta tutalım diye olağan üstü çaba sarf ediyoruz. Bu vatanı bizlere emanet eden atalarımıza sorumluluğumuz hepimizin ayrı, sizlerin milletin tarafsız sesi olmanın, insan olmanın bizlerin gerek iş adamı gerekse seçilmiş bireyler olarak devletin ve milletin sorumluluğunu taşımanın vicdani yükü hepimizde çok büyük. Toplumsal huzur için, yarınlarımız için, milli birliğimiz beraberliğimiz için, şehitlerimize bize bu günleri bırakanlara borcumuz için dün olduğundan daha çok devletimizin yanında saf olmalı, el ele omuz omuz dayanışmalıyız” diye konuştu. “Önümüzde 31 Mart yerel seçimleri var” 31 Mart seçimlerindeki adaylara başarılar dileyen Aktürk, “Önümüzde 31 Mart yerel seçimleri var. Hem belediye başkanlıkları, hem mahalle muhtarlık seçimleri gerçekleşecek. Ben bu şehre bizlere bugüne kadar emek veren bütün belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Yeni adaylarımızın hepsine başarılar diliyorum. Demokratik adil bir düzen için demokrasimize yakışır bir seçim süreci geçirmemizi temenni ediyorum. Acı, tatlı günlerimiz oldu. Yerel yönetimler hepiniz takdir edersiniz ki bir şehrin ilerlemesi, içinde yaşayan hemşerilerinin daha şehirsel düzen ve huzuru hissetmesi güvenli yaşaması, kalkınması için çok önemli. Bu şehrin emek verenleri olarak yöneticilerimizle yeri geldi prensipte anlaşamadığımız konularımız oldu. Bu durumlar hepimize gösterdi ki zaman içerisinde gerekli çözümler üretildi. Yeni dünya her geçen gün değişiyor bu hıza erişenler yeni süreçte ayakta kalan görünür olan olacak. Bu yüzden hepimiz birbirimize karşı duruşla değil daha sık saf olarak sorunlarımızı çözeceğimizin milli birlik ve beraberliğimiz için milletimize örnek olacağımız çalışmalarla yollara devam etmemiz gerektiğinin bilincinde olmalıyız” ifadelerini kullandı. Karşılık beklemeden projelerin yürütüldüğünü kaydeden Aktürk, şöyle konuştu: “Üç yıldır sade ilimizde değil Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu olarak yürüttüğümüz projelerle Türkiye’nin her yerinde, gıda israfından, sıfır atığa, toplumsal şiddetten madde bağımlılığına, mülteci sorunlarından orantısız göçe, gençlerin istihdamına, gelir düzeylerine göre yardımlaşma köprüsü olmaya kadar her konuda elimiz taşın altında devlet işbirliğiyle bakanlıklarımızın ortaklıklarıyla Türkiye’yi dolaşıyor işimi ailemi geride bırakıp ülkemiz için gönüllü karşılık beklemeden projelerimizi yürütüyoruz. Bir düşünürün dediği gibi acı duyabiliyorsak canlıyız, bir başkasının acısını hissedebiliyorsak insanız. Her konuda empati yaparak yaşamak artık hepimizin asli görevi. İnsanlığımızı kaybetmediğimiz, hep yaşayıp yaşattığımız hep birlikte daha güçlü bir Türkiye, barış, huzur, kardeşlik, birlik beraberlik dolu bir dünyada hep iyi günlerde var olmak dileğiyle.”
Prof. Dr. Murat Çakır: “İlk 6 aylık çocuklarda dışkıda kanamaya dikkat edilmeli”
01 Şubat 2024 Perşembe - 12:03 Prof. Dr. Murat Çakır: “İlk 6 aylık çocuklarda dışkıda kanamaya dikkat edilmeli” Çocuklarda dışkıda kanama konusunda uyarılarda bulunan Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Murat Çakır, “Son günlerde özellikle ilk 6 ay içinde anne sütü ile beslenen çocuklarda sık rastladığımız problemlerden birisi dışkıda noktasal tarzda kanamadır. Olaya bazen sümüksü (mukuslu) dışkılama da eşlik etmektedir. Bu gibi problemlerde aileler genellikle sosyal medyadan ya da internetten araştırmalar sonucu gereksiz diyete başlamaktadırlar” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Murat Çakır, ilk 1 yaş çocuklarda dışkıda kanama konusunda açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Çakır, “Son günlerde özellikle ilk 6 ay içinde anne sütü ile beslenen çocuklarda sık rastladığımız problemlerden birisi dışkıda noktasal tarzda kanamadır. Olaya bazen sümüksü (mukuslu) dışkılama da eşlik etmektedir. Bu gibi problemlerde aileler genellikle sosyal medyadan ya da internetten araştırmalar sonucu gereksiz diyete başlamaktadırlar” diye konuştu. “Son yıllarda bebeklerde besin alerjisi arttı” Teşhis sürecinden bahseden Prof. Dr. Çakır, “Öncellikle ‘besin ile ilişkili alerjik proktokolit’ (BİAP) dediğimiz klinik durum çok iyi araştırılıp, aile ile konuşulup tedavisi planlanmalıdır. BİAP özellikle anne sütü ile beslenen 1 yaşına kadar olan bebeklerde (infant) anne sütünde bulunan proteinlere karşı gelişen alerjik reaksiyonlar oluşan klinik durumdur. Genelde alerji testleri negatiftir (non-IgE). Son yıllarda artış sebebi olarak beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, hayvancılık ve tarım alanındaki endüstriyel gelişmeler sorumlu tutulmakla birlikte tam olarak bilinememektedir” şeklinde konuştu. “Fazla kanaması olan hastalar dikkatlice kontrol edilmeli” Dışkıda nokta şeklinde veya biraz daha fazla kanaması olan hastaları çok dikkatli şekilde değerlendirmek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çakır, “İki nokta önemlidir. Birincisi hemen BIAP tanısı konarak gereksiz diyet kısıtlamalarından kaçınılmalıdır. Bu hastaların çoğunda altta yatan neden makat bölgesinde çatlaklardır. Dikkatli bir fizik muayeneyle bu ayırt edilebilmektedir. Diğer önemli bir nokta ise bu hastaların gereksiz yere parazitoz (Giardia v.s) tanısı konularak antibiyotik tedavisi almasıdır” ifadelerini kullandı. “2-3 hafta süt ve yumurta tercih edilebilir” Uygulanabilecek tedavi yollarından bahseden Prof. Dr. Çakır, şu bilgileri paylaştı: “Bu hastalar için en uygun tedavi, uygun merkezlerde hastanın hikâyenin ayrıntılı olarak dinlenilmesi ve ayrıntılı fizik muayene ile birlikte BIAP düşünülüyorsa 2-3 hafta diyet eliminasyonu (süt ve yumurta) yapılmasıdır. Genelde hastaların beraberinde döküntüsünün olması ya da ailede alerjik hastalık hikâyesinin olması, tanıyı destekler bulgulardır. Eğer yanıt yoksa, BIAP’dan uzaklaşılmalı alternatif tanılara yönlenmelidir. Yanıt alınmayan olgularda ek elimasyonlar ancak uzman kontrolünde yapılmalıdır. Dışkıda kan dışında sadece sümüksü dışkılama, sadece huzursuzluk, sadece dışkıda renk değişikliği ya da ishal gibi semptomların varlığında gereksiz diyet eliminasyonlarından kaçınılmalı, eğer yine de BİAP düşünülüyorsa diyet eliminasyonu kararına bu konuda uzman hekimlerce karar verilmelidir.” “Annelerde kalsiyum desteği önemli” Besin değişikliğine gidilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Çakır, “2-3 hafta sonra diyet ile düzelen BIAP olgularında mutlaka 2-3 hafta süre ile süt ve yumurta diyeti açılıp, semptomların tekrarlayıp tekrarlamayacağı kontrol edilmelidir. Eğer semptomlar tekrarlarsa tanıdan ancak o zaman yüzde 100 emin olabiliriz. Tanı koyduktan sonra ortalama diyet eliminasyonu 9. ya da 12. ayda deneme ile açılabilmektedir. Bu hastalarda ek gıda dönemi yaşıtlarıyla aynı dönemde ve aşı takvimi de normal sağlıklı çocuk gibi uygulanmalıdır. Bu dönemde anneler diyet yaptığı için kalsiyum desteği alması önemlidir. Anne sütü alınamadığı ya da olmadığı dönemlerde bu çocuklar için özel tasarlanmış mamalar kullanılmalıdır. Diyet eliminasyonuna yanıt vermeyen olgular ileri inceleme (laboratuvar tetkikleri ve endoskopik girişimler) için bu konuda uzman merkezlere başvurmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Sağdan Başkaya: "Türkiye’de kurt popülasyonu hızla artıyor"
01 Şubat 2024 Perşembe - 09:38 Prof. Dr. Sağdan Başkaya: "Türkiye’de kurt popülasyonu hızla artıyor" Doğu Karadeniz’de son günlerde artan kurt saldırıları ile ilgili konuşan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sağdan Başkaya, “Bu mevsimde Kurt saldırıları çokça karşımıza çıkmaya başladı. Türkiye’de kurt bol ve popülasyonları azalış eğiliminde değil, aksine belli bölgelerde artış eğiliminde. Böyle olunca da saldırılar kaçınılmaz oluyor ”dedi. Doğu Karadeniz’de kurt saldırıları küçükbaş hayvan yetiştiricilerini tedirgin etmeye başladı. Son olarak Trabzon’un Araklı ilçesinde son bir aydır artarak yaşanan kurt saldırıları sonucu toplam 52 adet küçükbaş hayvan ahırlarında kurt saldırıları sonrasında telef olurken, 8 hayvan ise bu saldırılardan yaralı kurtuldu. "Kurt popülasyonlarını dengede tutmak gerekiyor" Yaşanan saldırıların yanında kurtların kuduz hastalığının yayılmasında da etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Şağdan Başkaya, kurt popülasyonlarını dengede tutmak gerektiğine dikkat çekti. Başkaya, “Türkiye’de ne kadar kurt var ? Türkiye’deki kurt popülasyonu ne durumda ? dünyadaki kurt popülasyonu ne durumda? Buna baktığımız zaman dünyada bu hayvanın yaygın bir tür olduğunu görmekteyiz. Kuzey Amerika’da, Avrupa’da, Asya’da, Arap yarımadası dâhil olmak üzere kurt dünyada yaygın bir tür ve bulunduğu bölgelerde de popülasyonları durağan durumda yani ne artış eğilimi gösteriyor ne de azalış. Ancak Türkiye’de kurtlar bol ve popülasyonları azalış eğiliminde değil aksine belli bölgelerde artış eğiliminde. Böyle olunca da saldırılar kaçınılmaz oluyor” diye konuştu. "Hayvancılığı geliştirmek isterken karşımıza kurt sorunu çıkıyor" Hayvancılığı geliştirmek isterken ortaya Kurt sorunu çıktığını ifade eden Başkaya, “Bu saldırılar sonrası çiftçimiz, hayvancılık yapanlar çok zarar görüyor. Hayvancılığı geliştirmek isterken bir de karşımıza kurt sorunu çıkıyor. Kurt’a karşı çoban köpekleri besliyor veya çobanlarımız çeşitli tedbirler alıyor yine de kurt popülasyonlarının fazla olduğu yerlerde dünyanın gelişmiş ülkelerinde yapılan yırtıcıyla mücadelenin yapılması gerekiyor. Biz bunu Yaban Hayatı Ekolojisi Yönetimi Bölümü olarak öneriyoruz, bir uzman hoca olarak öneriyorum. Ancak kamuoyunda karşınıza STK’lar çıkıyor. Aynı STK’ların yurt şubeleri var, Amerika şubeleri var. Orada yırtıcıyla kontrol mekanizması işlerken yırtıcıya karşı mücadele yapılırken, bizde tam tersini önerebiliyorlar. Bir başka derdimiz de, kurtlar kuduz taşıyan bir tür olduğu için sıkıntı oluşturuyorlar. Başıboş köpeklerle, çakallarla da çiftleşebiliyorlar bu başıboş köpek sorunu bu sefer kurtlarla beraber sarmal hale gelmiş durumda. Yaban hayatında doğada başıboş köpekler aynı kurtlar gibi sürüler oluşturmuş durumda” ifadelerini kullandı.
Mehmet Çelebi: “Sağlık turizmi bizim son dönemde olmazsa olmazlarımız arasında”
31 Ocak 2024 Çarşamba - 13:16 Mehmet Çelebi: “Sağlık turizmi bizim son dönemde olmazsa olmazlarımız arasında” Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi, hastane olarak sağlık turizminin kendileri için olmazsa olmazlar arasında olduğunu belirterek “Sağlık turizmi bizim son dönemde olmazsa olmazlarımız arasında. Bölgenin birçok yerine sağlık turizmi hizmeti veriyoruz” dedi. Basın mensuplarıyla bu sabah kahvaltılı toplantıda bir araya gelen Çelebi, yaptıkları çalışmaları değerlendirdi. Özellikle Batum’dan ciddi anlamda sağlık turizmi hastası aldıklarını kaydeden Çelebi, “Sağlık turizmi bizim son dönemde olmazsa olmazlarımız arasında. Bölgenin birçok yerine sağlık turizmi hizmeti veriyoruz. Kendi sınırlarımızı aştık özellikle Gürcistan Batum’dan ciddi anlamda sağlık turizmi hastası alıyoruz. Bu sadece bizi değil bölgedeki bütün hastanelere yayılan bir durum. Bizim buradaki yoğunluğumuz bulunduğumuz konum ve verdiğimiz hizmet itibariyle oldukça fazla. Ehemmiyetle üzerinde durup bunu daha çok artırmanın planlamalarını yapıyoruz. Bu işle ilgili ticaret odasının da bir projesi var. Tiflis, Trabzon uçuşlarıyla ilgili ciddi bir çalışmamız var sona doğru gelmiş bulunmaktayız. Bu noktada şehirden destek bekliyoruz. Uçak firması bizden 25 tane koltuk garantisi istiyor. Bizler kurum olarak destek vereceğiz, yapı olarak destek vereceğiz. Sadece bir, iki kurumun destek vermesi yetmez devlet kurumlarının da dâhil olması gerekiyor acentelerin dâhil olması gerekiyor. Oradan gelecek turistler sadece sağlık ihtiyaçlarını karşılamayacak bu şehirde konaklayacaklar alış veriş yapacaklar. Her kesimi ilgilendiren bir konu. Sağlık turizmin en büyük özelliği de turizmin 12 aya yayılması. Bakü’de de çok ciddi çalışmalarımız var hastane olarak ta çalışıyoruz ciddi yatırımlar yapıyoruz” dedi. Basın mensuplarının yeni bir hastane projesiyle ilgili ise Çelebi, “Hastanenin taşınması diye bir şey söz konusu değil burası bizim ana binamız. Bir yerden bir yere hastane taşınmak kolay bir yapı değil. Yeniden imal etmek bugünün ekonomik şartlarında kolay değil ama yeni bir hastane projemiz var” diye konuştu.
Dr. İhsan Alioğlu’na Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı verildi
31 Ocak 2024 Çarşamba - 11:00 Dr. İhsan Alioğlu’na Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı verildi Almanya’nın Trabzon Fahri Konsolosu Dr. İhsan Alioğlu’na Almanya Federal Cumhuriyeti liyakat nişanı verildi. Almanya Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, düzenlenen törende Dr. İhsan Alioğlu’na nişanı tevdi etti. Trabzon’da bir otelde düzenlenen törene Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ataman, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi, TTB Meclis Başkanı Nevzat Özer, Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ersen Küçük, iş adamları ve protokol üyeleri katıldı. Büyükelçi Jürgen Schulz, törende yaptığı konuşmada, “Uzun yıllar boyunca Trabzon’da Alman vatandaşlarına ve Alman hükümetine yardımcı olan Dr. İhsan Alioğlu’na Fedaral Almanya Cumhurbaşkanı tarafından tevdi edilen liyakat nişanını sunmaktan onur duyuyorum. Hizmetleri için teşekkür ediyorum” dedi. Dr. İhsan Alioğlu ise konuşmasında tevdi edilen nişan için teşekkür ederek “Yaşam tecrübemin tepe noktasına vardığı 2003 yılında Federal Almanya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Dr. Nurbey şahsında bana Doğu Karadeniz Bölgesi Fahri Konsolosluğu görevi teklifi sundular. Gelişmiş, donanımlı bir insan olabilme yolunda bana sosyal, ekonomik ve kültürel katkılar sunan ve mesleki uygulamalarımda önemli deneyimler oluşturduğum bu ülkeye minnet borcumu ödeyebilmek için bu teklifi kabul ettim. 20 yılı aşkın bir süredir büyük bir titizlikle bu görevi icra etmiş bulunmaktayım. Makamınızdan aldığım mühürü ve taşıdığım Federal Almanya Cumhuriyeti Bayrağını temiz bir şekilde size geri iade edebileceğim için kendi adıma mutlu ve gururluyum. Bugününde beni yalnız bırakmayan siz dostlarıma da çok teşekkür ederim” diye konuştu.
Kızıldeniz’deki saldırılar rotayı ’Orta koridor’a döndürdü
31 Ocak 2024 Çarşamba - 10:07 Kızıldeniz’deki saldırılar rotayı ’Orta koridor’a döndürdü Uluslararası yük taşımacılığında Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve Süveyş Kanalı’nı da kapsayan Kızıldeniz’de, uluslararası yük taşıyan gemilere yapılan saldırılar, uluslararası lojistik firmalarını yeni rota arayışlarına yönlendirerek alternatif rota olarak Türkiye’yi ve Doğu Karadeniz Bölgesi hinterlandında bulunan Orta Koridor rotasını ön plana çıkardı. Konuyla ilgili konuşan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Kızıldeniz’de yaşanan saldırıların Asya ve Avrupa arasındaki yük trafiğinde Orta Koridor’un önemini artırdığını belirtti. Gürdoğan, Her gün yaklaşık 50’den fazla geminin geçtiği ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’lik kısmının Süveyş Kanalı üzerinden Kızıldeniz rotası üzerinden kanalı geçerek yaklaşık 10 milyar dolarlık malı Asya coğrafyası ile Kuzey Avrupa, Akdeniz ve Kuzey Amerika’nın doğu kıyılarına taşınmasıyla yapıldığı rotada son aylarda taşıma yapan gemilere saldırılarının artması sonucu navlun fiyatlarının 10 kata yakın artış göstermesinin taşımacılık yapan operatörleri farklı rota arayışlarına yönelttiğini söyledi. DKİB Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, mevcut durumda da bu güzergaha alternatif olabilecek, yani Asya ile Avrupa arasındaki yük trafiği akışını yönetecek en kısa mesafeli ve güvenli rotanın Orta Koridor rotası olduğuna dikkat çekerek "Çin’den başlayıp, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri üzerinden Hazar denizi geçişi veya Rusya Federasyonu üzerinden geçerek multimodal ulaşım sistemleri kullanılarak (denizyolu, karayolu, demiryolu) ülkemiz üzerinden geçiş yapılan bu rota, gerekli olan kısa vadeli yatırımlarla cazip hale getirilmesi halinde Ülkemize çok önemli ekonomik kazanımlar sağlayacaktır. Özellikle bu Orta Koridor’un Doğu Karadeniz Bölgesi ile bağlantılarının da kurulması halinde bu rotanın uluslararası lojistik otoriteleri tarafından tercih edilmesini daha da artıracaktır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin demiryolu ağına bağlantısı için planlanan 2053 yılını beklemek yerine, şimdiden elimizi çok çabuk tutarak Gürcistan Batum demiryolunun yaklaşık 14 km’lik bir demiryolu aksı ile Hopa limanına bağlanması, sonrasında bu bağlantıların Rize limanı, Rize lojistik merkezi ve Trabzon limanına bağlantılarının sağlanması, uluslararası ticarette Ülkemiz ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin uluslararası ticaret ve transit ticarette önemini kat kat artırmış olacaktır. Bunun yanında yine çok kısa bir zaman diliminde Sarp Sınır Kapısındaki yoğunluğu azaltmak amacıyla, önceki yıllarda bu kapıya alternatif olarak önerdiğimiz ve sadece yük trafiğinde kullanılacak Muratlı sınır kapısının, Artvin Kemalpaşa ilçesinden yapılacak çok kısa bir tünelle sınır kapısına yolun ulaştırılarak Muratlı Sınır Kapısının da açılması Orta Koridor geçişlerinde ülkemize büyük kazanımlar sağlayacaktır. Bunun yanında halen yapım çalışmaları devam etmekte olan ülkemizin Nahcivan üzerinden Azerbaycan ve Orta Asya Bölgesi’ne bağlantısını sağlayacak Zengezur Koridoru’nun da açılması ile Orta Koridoru’nun uluslararası lojistik firmaları tarafından tercih edilmesini daha da artıracağı gibi ülkemiz ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin de önemini daha da ön plana çıkaracağı gerçeğini görmemiz gerekmektedir. Bundan dolayı, küresel ticarette ve lojistikte yaşanan bu gelişmelerden ülkemizin ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin daha fazla pay alması, dış ticaretimizin artması ve halen atıl vaziyette düşük kapasiteleri ile ayakta kalmaya çalışan bölgemiz limanlarına işlerlik kazandırılması açısından Hopa-Batum demiryolu ile Muratlı sınır kapısı yatırımlarının çok ivedi bir şekilde önceliklendirilmesi gerekmektedir" dedi.
Açıldığı günden bu yana 4 bin 500 öğrenciye ev sahipliği yaptı
30 Ocak 2024 Salı - 15:36 Açıldığı günden bu yana 4 bin 500 öğrenciye ev sahipliği yaptı Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı proje kapsamında Akçaabat’ın Mersin Mahallesi’nde Akçaabat Belediyesi’nin destekleriyle inşa edilen ve açılan Toprak Ana Köy Yaşam Merkezi bugüne kadar 4 bin 500 öğrenciye ev sahipliği yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan ve ülke genelinde kullanılmayan köy okullarının Köy Yaşam Merkezine dönüştürülmesi projesi kapsamında Akçaabat’ta Mersin Mahallesi’nde bulunan köy okulu, Köy Yaşam Merkezine dönüştürülmüştü. Akçaabat Belediyesi’nin destekleriyle inşa edilen Toprak Ana Köy Yaşam Merkezi’ni açıldığı günden bugüne kadar 4 bin 320 öğrenci, 250 öğretmen, 70 idareci, 190 üniversite öğrencisi, 30 yabancı öğrenci ve 20 yabancı yetişkin ziyaret etti. Akçaabat’taki anaokulu ve ilkokul düzeyindeki öğrencilere ve yöre halkına hitap eden ve yoğun talep gören Toprak Ana Köy Yaşam Merkezi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, “ Mersin Mahallesi Özlüler Mevkiinde kullanılmayan okul binasının dönüştürülmesiyle hayata kazandırılan Toprak Ana Köy Yaşam Merkezimizin yoğun ilgi görmesi bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Bu merkezde uygulama bahçesi, masal atölyesi, kazaziye ve hasır örgü yapım merkezi, masal atölyesi, kütüphane, yaşam becerileri ve tasarım atölyesi, geri dönüşüm atölyesi, kurs merkezleri, bilim, mühendislik ve matematik atölyeleri, kütüphane ve gençlik kampı bulunuyor. Köy Yaşam Merkezi ile geçmişin ve yöre halkının tecrübesi; geleceğe aktarılmış oluyor; çocuklara öğretiliyor; gelenekler gelecekle buluşuyor. Burada yapılan etkinlikler aracılığıyla çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimi destekleniyor; deneyimleyerek öğrenme arttırılıyor, sosyal becerileri ve özgüveni yüksek bireyler yetiştirilmiş oluyor” dedi. Ayrıca Toprak Ana Köy Yaşam Merkezimizde okul dışı öğrenme ortamları kapsamında yaşam becerileri kazandırmak amacıyla, atölye etkinlikleri, tarım çalışmaları, doğada sanat, spor, masal etkinlikleri düzenlendiğini de kaydeden Ekim “Akçaabatımızda bu tür alanların ve mekanların arttırılmasını gönülden istiyor ve bunun için çalışıyoruz. Bu kapsamda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile ilçe genelindeki mahallelerimizde atıl durumda olan okullarımızı da tadilat ederek Köy Yaşam Merkezlerine dönüştürmeye gayret ediyoruz. Kuruçam Mahallemizde atıl vaziyette bulunan okulun Köy Yaşam Merkezine dönüştürülmesi için protokolümüzü imzaladık. Burada yaptığımız inşaat ve tadilat çalışmaları da hızla devam ediyor. Allah’ın izniyle kısa zamanda Kuruçam Mahallemizdeki okulumuzu da Köy Yaşam Merkezi olarak Akçaabatımıza ve Akçaabatlılarımıza kazandıracağız” şeklinde konuştu.