Son Dakika
|
Serdar Ortaç'a istenen ceza belli oldu
İstanbul Bahçelievler’de korkutan iş yeri yangını
Kasımpaşa, Yasin Özcan’ın transferi için Aston Villa ile anlaşmaya vardı
El Salvador Kongresi'nden metal madenciliği yasağının sonlandırılmasına onay
İstanbul’da FETÖ/PDY operasyonu: Gri kategorideki adam ve eşi yakalandı
Bakan Tunç Balıkesir’deki patlamaya ilişkin soruşturma başlatıldığını bildirdi
Vali Ustaoğlu: 'Patlama sonucu 12 kişinin hayatını kaybetti'
Eski ABD Başkanı Clinton hastaneye kaldırıldı
Balıkesir’de mühimmat fabrikasında patlama
Fransa’da yeni hükümet belli oldu
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
Süper Lig’den 8 kulüp PFDK’ya sevk edildi
Yılmaz: “Suriye'nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz”
Manavgat’ta hortum muz seralarını vurdu
İzmir’de ’Daltonlar’ çetesi operasyonu: 6 gözaltı
Dubai’de Ferrari görünümlü jet ski dikkat çekti
GSYİAD’dan İHA’ya ödül
Sarıyer’de helikopter destekli uygulama, polis kuş bile uçurtmadı: 5 gözaltı
Patlamanın olduğu fabrikaya aileler geldi
İstanbul Bahçelievler’de korkutan iş yeri yangını
TEKNOLOJİ
’Bilim Merkezi ve Planetaryum’da sona doğru
24 Aralık 2024 Salı - 17:18:34
Samsun’da inşa edilen ve kaba inşaatı tamamlanan Karadeniz’in en büyük ‘Bilim Merkezi ve Planetaryum’u iç sergi çalışmalarının tamamlanmasının ardından hizmet vermeye başlayacak. Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliği ile Samsun-Ordu karayolu Gelemen mevkisinde inşa edilen Bilim Merkezi ve Planetaryum projesinin inşaat çalışmaları tamamlandı, çevre düzenlemelerinde ise sona gelindi. Karadeniz Bölgesi’nin en büyük Bilim Merkezi ve Planetaryum’u olacak proje, TÜBİTAK tarafından iç sergi çalışmalarının tamamlanmasının ardından hizmet vermeye başlayacak. 12 bin metrekare alana sahip proje de her detay özel olarak tasarlandı. Proje de fuaye alanı, sergi salonları, bilimsel atölyeler, laboratuvar, satış alanları ve planetaryum yer alıyor. Bilim Merkezi ve Planetaryum bilime, teknolojiye ve inovasyona ilgi duyan gençlerin uğrak noktası olacak.
24 Aralık 2024 Salı - 17:08
BTK Akademi’den “Yapay Zeka Zirvesi”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Akademi “Yapay Zeka Zirvesi” düzenledi. BTK Akademi ev sahipliğinde, Google ve Girişimcilik Vakfı iş birliğiyle “Yapay Zeka Zirvesi” düzenledi. Zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve öğrenciler katıldı. Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, “Yapay zeka, aslında son 15-20 yılda daha da görünür hale gelse de temelleri çok daha eskilere dayanıyor. Bilgisayar biliminin babası olarak kabul edilen Alan Turing’e kadar gidiyor geçmişi. Kavramsal olarak ise ilk kez 1956’da önemli bilim insanlarının katıldığı bir çalıştayda ‘yapay zeka’ kavram olarak ortaya konmuş ve yapay zekanın temelinde yatan mantık olan otomasyonun tarihi ise Ford’a ve Sanayi Devrimi’ne kadar uzanıyor. Peki neden bu kadar önemli yapay zeka? Bunun birinci etmeni veri, verinin çoğalması. Kimileri yeni çağın petrolü diyor, kimileri altın diyor, bana göre ne dense adeta yersiz kalıyor sanki, o kadar kıymetli. Bir araştırmaya göre insanlığın sadece geçtiğimiz sene ürettiği veri miktarı 100 zetabayt. Bu yıl sadece 150 zetabayta ulaşması bekleniyor. 22 sıfırlı bir ölçü birimi zetabayt. Bir örnek vermek gerekirse dünya nüfusunu 8 milyar olarak kabul ettiğimizde kişi başına adeta her birimizin kütüphanesi olduğunu, kütüphanelerce veri düşüyor öyle düşünün. Nesnelerin interneti ile artık her şeyimiz her adımımız, konuşmamız, nefes alıp vermemiz bile veri” ifadelerini kullandı. “Veri ne işe yarıyor?” sorusunu cevaplandıran Bakan Yardımcısı Sayan, “Anlamlı bilgiye ulaşmaya yarıyor. Sonrasında bu bilgiyi içselleştirmeye ve nihayetinde kendimizi ve çevremizi anlamamıza, yanlışı-doğruyu, iyiyi-kötüyü ayırt ederek en doğru kararı vermeye yarıyor ki buna da ‘bilgelik’ diyoruz. Bilgeliğin, yani her durumda doğru karar vermenin insana ne kadar büyük bir güç katacağını düşünmenizi istiyorum bu noktada” şeklinde konuştu. Küresel ölçekte dijital dönüşümün hızla ilerlediğini kaydeden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, “Bu dönüşümün merkezinde yapay zeka, nesneleri interneti, büyük veri, blok zincir gibi ileri teknolojiler yer alıyor. Küresel yapay zeka sektörü hızlı bir büyüme gösteriyor. 2024 yılı itibariyle 250 milyar ABD dolar seviyesine ulaşması beklenen bu sektörün, 2030’da 1,8 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe erişileceği öngörülmektedir. Günümüzde yapay zeka sağlık hizmetlerinden, müşteri hizmetlerine, pazarlama ve satıştan, yüksek teknoloji üretimine kadar geniş bir yelpazede kullanılarak sektörlerin dönüşümünü sağlamaktadır” açıklamasında bulundu.
24 Aralık 2024 Salı - 15:43
"İlkadım Kent Rehberi" yenilenen yüzüyle hizmette
SAMSUN (İHA) – Samsun’un İlkadım Belediyesi Kent Bilgi Sistemi Birimi tarafından geliştirilen “İlkadım Kent Rehberi” yenilenen yüzü ile hem İlkadımlı vatandaşların hem de ziyaretçilerin hizmetine açıldı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz’ın önem verdiği Kent Bilgi Sistemi Birimi İlkadım genelinde bütün mahalleleri adım adım gezerek “İlkadım Kent Rehberi” yenileme çalışmalarına devam ediyor. Öncelikli olarak hastane, eczane, sağlık ocağı gibi sağlık kuruluşlarının eklendiği Kent Rehberini ziyaret eden internet kullanıcıları, ilçe genelinde hem alışveriş yapabilecekleri hem de turistik ziyaret yapabilecekleri noktaları harita üzerinde görebiliyor. “İlkadım haritası hemşehrilerimizin hizmetinde” Yenilenen hizmet hakkında bilgi veren Başkan İhsan Kurnaz, “İlkadım ilçemiz günlük olarak kendi nüfusunun yaklaşık 2 katına çıkan bir merkez konumunda. Bu sirkülasyonu düşünerek ziyaretçilerimizin ve İlkadımlı hemşehrilerimizin ulaşımlarını kolaylaştıracak ve kolay ulaşılır bir harita oluşturduk. İlkadım Kent Rehberine tüm arama motorlarından kolayca ulaşılmakta ve aranan adresleri konumuna kesin bir yaklaşımla sunabilmekteyiz. Akıllı şehircilik vizyonumuzun önemli başlıklarından biri olan İlkadım Kent Rehberimizi daha da geliştirmek için Kent Bilgi Sistemi Birimi personellerimiz adım adım ilçemizi gezmeye devam ediyor. En küçük işletmeden kamu kurumlarına kadar bütün konumlar sistemimize fotoğrafları ile yükleniyor. Böylece vatandaşlarımızın ihtiyaç duyabileceği tüm lokasyonlar kolay bulunabilir bir hale geliyor. İlkadım Kent Rehberi için özveri ile çalışan mesai arkadaşlarıma ve sistemimizi beğeni ile karşılayan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ederim” dedi.
24 Aralık 2024 Salı - 12:45
Konya Bilim Merkezi 2024’te de 351 bin ziyaretçi ile bilimsel faaliyetlerin merkezi oldu
Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Bilim Merkezi, 2024 yılında da yüzbinlerce bilim meraklısını misafir etti. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türkiye’nin TÜBİTAK tarafından desteklenen ilk ve en büyük bilim merkezi olan Konya Bilim Merkezi’nin 7’den 70’e tüm bilim meraklılarını ağırlamaya devam ettiğini ifade etti. Konya Bilim Merkezi’nin 2024 yılında Konya’dan ve Konya dışından 351 bin ziyaretçiyi ağırladığını belirten Başkan Altay, “Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin bilime ve teknolojiye yönlendirilmesi noktasında kritik bir rol oynayan Bilim Merkezi’miz, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin bilimsel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Tüm yaş gruplarına hitap eden bir yapıya sahip olan Bilim Merkezimiz, yıl içinde onlarca bilimsel etkinlik gerçekleştirdi. 2025 yılında da birbirinden eğlenceli ve öğretici etkinlikleri ziyaretçilerimize sunmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin her yerinden, başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere bilime meraklı herkesi Konya Bilim Merkezi’ni görmeye davet ediyorum” dedi. Birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor Konya Bilim Merkezi, 2024 yılında bilim ve teknolojiye meraklı ziyaretçiler için; Tematik Bilim Günleri, Bilim Pasaportu Uygulaması, SERAFEST 2024, ASTROFEST, Yaz Bilim Kampları, Formülsüz Fizik Projesi, Eğitmen Eğitim Programı, 4. Matematik Festivali, Yeni Nesil Öğretmenler ile İnteraktif Astronomi ve Uzay Bilimleri Öğrenimi, Türk-İslam Bilim Tarihi Atölyesi, Bilim Atlası Kampı, 4. Uluslararası İnformal Öğrenme Kongresi, AstroBilgi Eğitmen Semineri, 23 Nisan etkinliği gibi çeşitli programlar düzenlendi. Uzaydan günlük hayata bilimsel keşifler 2024 yılı içinde, Konya Bilim Merkezi’nde “İlk İnsanlı Uzay Misyonu” kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilen ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın yolculuğunu konu alan özel bir program da gerçekleştirildi. 7’den 70’e bilim ve uzay tutkunları Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki 14 günlük görevini tamamladıktan sonra düzenlediği ilk söyleşisine katılma şansı elde etti. Programda, uzay yolculuğu, astronot eğitimleri ve Uluslararası Uzay İstasyonu hakkında bilgiler verildi. Katılımcılar, simülasyonlar ve interaktif etkinliklerle uzayı daha yakından tanıma fırsatı buldu. Konya Bilim Merkezi Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’nin TÜBİTAK destekli ilk bilim merkezi olarak hayata geçirdiği Konya Bilim Merkezi, 7’den 70’e herkese bilimi sevdirmek ve toplumun her kesiminde bilime olan merakı artırmak amacıyla faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 100 bin metrekare arsa üzerinde, 26 bin 250 metrekarelik kapalı alanda hizmet veren Konya Bilim Merkezi, 47 bin metrekarelik yeşil alanıyla Konya’nın cazibe merkezlerinden biri konumunda. Mimarisi ile dikkat çeken Konya Bilim Merkezi, tematik sergiler, açık hava sergileri, gözlem ve seyir kulesi, gezegen evi (planetaryum), konferans salonları, laboratuvarları ve çocuk kütüphanesi ile toplumun her kesiminden bilim meraklılarına hitap ediyor.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
24 Aralık 2024 Salı- 11:16
Artvin’de elektrik arıza ekipleri zorlu kış şartlarına meydan okuyor
2
16 Ekim 2024 Çarşamba- 10:02
Erişim engeli getirilen Discord’da milli değerlere ve katledilen genç kıza küfürler yağdırdılar
3
23 Aralık 2024 Pazartesi- 09:41
Van YYÜ öğrencileri siber tehditlere karşı proje geliştirdi
4
19 Aralık 2024 Perşembe- 13:21
Erzurum’da “İleri Mikroskop Teknikleri” çalıştayı düzenlendi
5
19 Aralık 2024 Perşembe- 10:12
ETÜ’de veri ve bilgiye erişim zirvesi
03 Aralık 2024 Salı - 11:06
Gemlik’te telefon çekmeyen yer kalmayacak
Gemlik Belediyesi, deprem hazırlıkları kapsamında kritik bir adım atarak GSM operatörleri ile kapsama alanlarının genişletilmesi ve iletişim kalitesinin artırılması için gerekli altyapı çalışmalarına başladı. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, GSM operatörleri ile yapılan protokol çerçevesinde ilçedeki iletişim altyapısının güçlendirilmesinin hedeflendiğini belirtti. Başkan Deviren, “GSM operatörleri ile yaptığımız protokol kapsamında kapsama alanlarının genişletilmesi ve mevcut altyapının iyileştirilmesi için ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen tüm GSM operatörleri temsilcilerine teşekkür ediyoruz.” dedi. Proje kapsamında, olabilecek afet durumlarında iletişim kopukluklarının önüne geçilmesi ve vatandaşların her noktada kesintisiz iletişim sağlayabilmesi hedefleniyor. Çalışmalar, özellikle kırsal mahalleler ve iletişimde zorluk yaşanan bölgeler öncelikli olmak üzere Gemlik genelinde hayata geçirilecek. Gemlik Belediyesi, bu adımla hem afet hazırlıklarına hem de günlük yaşamda iletişim konforunun artırılmasına önemli bir katkı sağlamayı amaçlıyor. Proje ile birlikte Gemlik’te, vatandaşların GSM şebekelerine erişimi daha güçlü ve kesintisiz hale getirilecek.
03 Aralık 2024 Salı - 10:38
Türkiye’de bir ilk: 10 bin iskelet ve fosil dijital arşive taşınıyor
Türkiye’de bir ilk olarak 10 bin insan iskeleti ve fosili dijital ortamda arşivlenecek. Üç boyutlu taramalarla oluşturulacak bu dijital arşiv, arkeoloji ve antropoloji dünyasına önemli bir katkı sağlayarak Anadolu’nun tarihi zenginliklerini uluslararası bilim camiasına sunacak. Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, bilim dünyasında dijitalleşme önemli bir rol oynamaya başladı. Özellikle antropoloji ve arkeoloji gibi geçmişi anlamaya yönelik disiplinlerde, dijital teknolojiler bilimsel araştırmaların seyrini değiştiriyor. Bu alandaki en dikkat çekici gelişmelerden biri, iskelet ve fosil koleksiyonlarının dijitalleştirilmesiyle oluşturulan geniş arşivlerin hazırlanması. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan bu dijital arşivleme projesi, arkeolojik verilerin ve insanlık tarihine dair keşiflerin dijital ortamda saklanmasını ve dünya çapında paylaşılmasını sağlayacak. "Dijitalleşme ile arkeolojik zenginlikler gün yüzüne çıkıyor" Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek, bu dijital dönüşümün önemli örneklerinden birine öncülük ediyor. Aytek konuşmasında, “Antropoloji Laboratuvarlarında çok zengin bir iskelet ve fosil koleksiyonumuz var. Yaklaşık 7 bin insan kemiğinin yanında Türkiye’deki yaklaşık 30 farklı alandan gelen hayvan kemikleri ve yine bizim kendi kazımızı yaptığımız Denizli’den birçok fosilimiz bulunuyor. Bunların üzerinde birçok bilimsel araştırma gerçekleştiriyoruz” dedi. Aytek, bu bilimsel çalışmaların yanı sıra, dijitalleştirmenin nasıl bir fayda sağladığını şu şekilde vurguladı: “Ancak artık teknolojinin de gelişmesiyle beraber dünyanın birçok yerinde üç boyutlu teknolojileri de kullanmaya başladılar. Böylelikle geleneksel metotlarla bizim metrik ölçülerimiz, morfolojik değerlendirmelerimizin yanında üç boyutlu görüntü elde ederek kemiğin ya da fosilin bütün noktalarından çok daha fazla bilgi elde edip bunları dijital anlamda çok daha üst düzey yayınlara dönüştürebiliyoruz. Hem kemiklerin tanımlanması, hastalıkların tanımlanması tür tahlillerinin yapılmasında elimize daha fazla veri geçiyor, hem de bu verilerin daha sonra üst düzey yayınlara dönüştürülmesi noktasında da çok büyük avantaj sağlıyoruz.” Türkiye’de bir ilk: Dijital arşiv oluşturuluyor Proje kapsamında, laboratuvardaki iskeletlerin ve fosillerin dijitalleştirilmesiyle oluşturulacak dijital arşiv, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek. Bu arşiv ile hem kemiklerin hem de fosillerin dijital ortamda saklanması sağlanacak, ayrıca dünya çapında bilim insanlarının kullanımına sunulacak. Aytek, projedeki hedeflerini, “Bizim bu taramalardaki bir diğer amacımız dijital oluşturmak. Bu da Türkiye’de ilk olacak. Bizim burada çok zengin bir koleksiyonumuz var. Bu koleksiyon sadece iskeletlerden oluşmuyor. Çok önemli patoloji ve hastalıklardan da oluşuyor. Bazıları dünyada ilk ki biz bir tane örneğimizi dünyada ilk kayıt olarak yayınladık. Onun dışında yine dünyada ilk kayıt olarak yayınlayacağımız birkaç örneğimiz daha var. Bunları da üç boyutlu taramalarla yapıp tanımlayacağız" sözleriyle açıkladı. Bu dijital arşiv projesinin sadece arkeologlar ve antropologlar için değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalar için önemli bir kaynak oluşturacağını da belirten Doç. Dr. Aytek, “Dijital arşivde de amacımız, tabii bu kısa bir sürede olmayacak ama uzun bir vadede elimizdeki bütün tanımlanabilir iskeletleri ve fosilleri dijital ortama aktarıp üç boyutlu taramalarını yapıp bir web sitesi vasıtasıyla dünyaya açmak. Bunu da bir yüksek lisans öğrencimiz bir çalışma başlatacak. Tabii ki bu bir yüksek lisansa sıkışıp kalmayacak. Uzun vadede her şeyi tarayarak bilimsel çalışmasını gerçekleştirdiğimiz, yayınını yaptığımız bütün malzemeleri uluslararası bilim camiasına açacağız. İsteyen herkes bu malzemelere online olarak ulaşıp üç boyutlu görüntüleri indirip kendi çalışmalarında karşılaştırma materyali olarak kullanacaklar. Böylelikle hem bilime önemli bir katkımız olacak. Bizim malzemelerimizin, Anadolu’nun malzemelerinin önemli yayınlarda kullanılarak daha fazla bilinir olmasını sağlamak amacındayız” ifadesini kullandı. "10 bin iskelet ve fosil dijital arşivde" Dijitalleştirme projesi tamamlandığında, 10 bin insan iskeleti ve 10 binden fazla hayvan iskeleti ve fosilinin dijital arşivde yer alması hedefleniyor. Bu verilerin çok büyük bir kısmı, 30 farklı arkeolojik alandan toplanan materyallerden oluşuyor. Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek de bu koleksiyonun büyüklüğüne dikkat çekerek, "Biz yaklaşık olarak 30 farklı arkeolojik alanda çalışıyoruz ve buralardan gelen 7 bin civarı insan iskeletimiz var. Tabii hayvan iskelet ve fosillerini birey anlamında saymamız mümkün değil. Onlara binlerce diyebiliriz hatta 10 binin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu 7 bin insan iskeletinin yanında bizim alanlarda çalıştığımız, buraya getirmediğimiz insanlarımız da var. İleriye dönük onları da tarayacağız arkeolojik alanların içerisinde yer alan. Biz bunları da dahil ettiğimizde belki 10 bine yakın insan iskeleti üzerinde çalışma yapacağımızı söyleyebilirim" dedi. Gelecekteki etkileri: Uluslararası paylaşım ve iş birlikleri Proje, sadece dijitalleştirme süreciyle sınırlı kalmayacak; elde edilen veriler dünya çapında bilim insanlarının erişimine sunulacak. Bu dijital arşiv sayesinde, arkeologlar ve antropologlar geçmişe dair bilgileri daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılaştırabilecek ve çalışmalarını daha geniş bir veri havuzuyla zenginleştirebilecekler. Bu arşiv ile Anadolu’nun tarihinin herkes tarafından bilinmesinin büyük anlamda sağlanacağını da belirten Doç. Dr. Aytek, “Dijitalleştirdiğimiz verileri, bilim dünyasına sunarak Anadolu’nun tarihi ve arkeolojik zenginliklerini daha geniş bir kitleyle paylaşmayı amaçlıyoruz” ifadelerine yer verdi. Bu projeye katkı sağlayanlardan biri olan yüksek lisans öğrencisi Aybüke Yeşilada, dijital modelleme ile tanışmasının lisans dönemine dayandığını, bu teknolojiyi kullanarak arkeolojik alanlarda yaptığı taramaları açıkladığı konuşmasında, "Benim üç boyutlu modelleme ile tanışmam lisans bitirme tezimde gerçekleşti. Juliopolis’te mezar odaları taradım ve bunları kullandık yayınlarımızda. Şimdi ise bunu ilerletip arşivlemeye geçmek istiyorum. O yüzden yüksek lisans tezimi dijital model arşivlemesi üzerine yapıyorum” dedi. Yeşilada, projede kullanılan dijital arşivleme yöntemlerini ve amaçlarını da açıklayarak, “Bu arşivi oluşturmak için çeşitli yöntemlerden faydalanıyoruz. Bu yöntemler fotogrametri ve lidar. Bu yöntemleri uygulama ve arşiv oluşturmamızın nedenlerini saymamız gerekirse erişilebilirliği kolaylaştırmak, çalışmalara yardımcı olabilmek, herkesin eşit imkanlarda erişim sağlamasına imkan tanımak ve materyalleri doğru bir şekilde aktarabilmek” sözlerini sarf etti. Dijital arşiv oluşturma projesi yalnızca Türkiye’nin değil, dünya çapında bilimsel araştırmaların önünü açacak, antropoloji ve arkeoloji alanlarında yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Bu dijital arşivle, Anadolu’nun zengin arkeolojik mirası daha geniş bir kitleye tanıtılacak ve küresel ölçekteki bilimsel iş birliklerine katkı sağlanacak.
03 Aralık 2024 Salı - 10:28
"Yapay zekâ ile hekimlerin iş yükü azaltılabilir"
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, günümüzde yapay zekâ yazılımlarının sağlık alanında dünyada binden fazla merkezde kullanıldığını belirterek, “Hedef, hekimlerin iş yükünü azaltmak ve kararlarını desteklemektir. Yapay zekâ, tıbbi görüntülemede teşhis oranını artırır, raporlama zamanını kısaltır” dedi. VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, yapay zekânın tıpta kullanımı hakkında açıklamalarda bulundu. Yapay zekânın veriyi anlamlandırarak bilgiye ve klinik karar desteğine katkı sağladığını dile getiren Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan 500’den fazla yapay zeka algoritmasının yüzde 85’inin görüntüleme, yüzde 75’inin ise radyoloji odaklı olduğunu ifade etti. “Dünyada binden fazla merkezde kullanılıyor” Günümüzde yapay zekâ yazılımlarının sağlık alanında dünyada binden fazla merkezde kullanıldığını işaret eden Alkan, şu bilgileri paylaştı: “Binlerce görüntü, bu sistemler kullanılarak radyolog ve klinisyenlerin görüşüne sunulmaktadır. Hedef, hekimlerin iş yükünü azaltmak ve kararlarını desteklemektir. Yapay zekanın performansı kullanılan verilerin kalitesine bağlıdır. Yapay zekâya ’öğretme’ aşamasında veri toplama, işaretleme ile uzman değerlendirmesi en önemli basamaklardır. Verileri doğru ve etik kullanmak, uzman değerlendirmesi basamağında hekim kontrolündedir.” “İşaretleme süreci yavaş, değerlendirme süreci uzun olabilir” Tıp alanında yapay zekâ çalışmalarının diğer alanlara göre daha karmaşık olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “Çünkü tıpta, yeterli veri mevcut değildir, olan verilere de erişim kısıtlıdır. Tetkiklerin çekim standartları birçok kurumda değişken ve yetersizdir. YZ model eğitimleri için işaretleme yapacak radyolog veya klinisyene ulaşıma genellikle zordur. Bu yüzden işaretleme süreci yavaş, değerlendirme süreci de uzun olabilmektedir. YZ sistemlerinde güvenlik ve güvenilirlik düzenlenmesi ile denetim mekanizmalarının bulunmaması eksiklik olarak kabul edilir” ifadelerine yer verdi. “Yapay zekâ ile teşhis gecikme süresi 7 saatten 43 dakikaya düştü” Yapay zekânın tıpta kullanıldığı alanların tıbbi görüntülemeden robotik cerrahiye kadar uzandığını belirten Uzm. Dr. Alkan, şunları söyledi: “Yapay zeka ile tıbbi görüntülemede tanı oranını artırır, raporlama zamanını kısaltır. Yapay zeka tabanlı acil triyaj ile hem zamandan tasarruf hem de acil durumlarda vakaların daha kısa zamanda tanı alması ve müdahale yapılması sağlanır. YZ çalışmalarında, kritik hastalardaki tanıda gecikme süresinin 7,2 saatten 43 dakikaya düştüğü gösterilmiştir.” “Tümörlerin görüntüleme verilerini ve genetik mutasyonlarını analiz eder” Yapay zekanın başta kanser araştırmaları olmak üzere birçok farklı alanda katkı sunmaya başladığını söyleyen Uzm. Dr. Alkan, “Yapay zeka ile kanser araştırmalarında yaygın kullanılan radiogenomics, tümörlerin görüntüleme verilerini, bu tümörlerin genetik mutasyonlarını veya gen expresyon profillerini analiz eder. Bu sayede hastalığın genetik yapısı ve görüntüleme bağlantısı ile prognoz ve tedavi yanıtı değerlendirilir. Böylece, kişiye özel tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesinde büyük potansiyele erişilir. Yapay zeka destekli tıbbi eğitim ve öğretim de sağlanabilir. Yapay zeka tabanlı 3 boyutlu görüntüler ile anatomik yapılar cerraha gösterilebilir, girişimsel işlemlerin başarısı arttırılıp komplikasyon oranı azaltılabilir. Ayrıca cerrahi sonrası da hastaların risk skorları belirlenebilir. Torasik onkolojide yapay zeka kullanımı ile akciğer kanseri taraması ile erken tanı ve tedavi sağlanabilir. Pet-bt korelasyonu ile tümörlerin karakteristiği ile gereksiz biyopsi yapma işlemleri azaltılabilir. Yapay zekâ, böylece kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarına katkıda bulunur” dedi. Akciğer hastalıklarında yapay zekâ kullanımına da değinen Uzm. Dr. Alkan, “Akciğer hastalıklarında yapay zeka kullanım alanları olarak nodül tespit ve takibi, akciğer kanseri tespit ve takibi, interstisyel AC hastalığı tespit ve takibi, pulmoner emboli, KOAH tespit ve takibi olarak sayılabilir. Diğer tıbbi branşlarda ise meme, prostat kanseri tespiti ile felç (inme) tanısında kullanımı sayılabilir” şeklinde konuştu. “Yanlış negatiflik ve yanlış pozitiflik, endişelere yol açabilir” Yapay zekâ kullanımlarında yanlış negatif ve yanlış pozitif sonuçların varlığı ve oluşturacağı sorunlara dikkat çeken Uzm. Dr. Alkan, “Yapay zeka ile yanlış negatiflik, teşhis ve müdahaleyi geciktirebilir. Ayrıca tek bir konuya odaklanırken farklı ciddi bir durum için gecikmeye vesile olabilir. Bunun dışında, yanlış pozitiflik oranı yüksek olduğunda da hasta ve klinisyende endişeye yol açabilir ve gereksiz tetkik istemine sevk edebilir” dedi. “Yapay zekâ karar verici değil, dijital yardımcı konumunda olmalı” Yapay zekânın insana göre hızlı, tutarlı, ölçeklenebilir ve her yerden ulaşılabilir olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “İnsan ve yapay zekâ işbirliği, gelecekte tıbbi görüntüleme alanında daha yaygın bir model olacaktır ancak unutulmamalıdır ki, empati, yorum ve karmaşık karar alabilme, insana özgü beceriler olup yapay zeka bunu sadece destekleyebilir. Klinik karar destek sistemlerinde yapay zeka, doktorların yanındaki dijital yardımcılar konumundadır” ifadelerini kullandı.
03 Aralık 2024 Salı - 09:47
Görme engelli bireylerin hayatı ’Rehber Göz’ ile kolaylaşacak
Karabük Üniversitesi’nde görevli öğretim üyesi görme engelli bireylerin kabiliyetlerini artırmayı ve sosyal hayata katılımlarını güçlendirmeyi hedefleyen proje geliştirdi. Karabük Üniversitesi Tıp Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yılmaz, “Rehber Göz” projesiyle görme engelli vatandaşların hayatını kolaylaştıracak. Görme engelli bireylerin hareket kabiliyetini artırmayı ve sosyal hayata katılımını güçlendirmeyi hedefleyen proje, bireylerin bağımsız bir şekilde günlük yaşamlarını sürdürebilmelerine destek olmayı amaçlıyor. 2019 yılında Doç. Dr. Hakan Yılmaz ile öğrencileri Nadi Doğan, Bahadır Bektaş Doğmuş ve Recep Tayyip Çitil tarafından temelleri atılan proje için 2021 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Faydalı Model Belgesi” alındı. Proje bünyesinde geliştirilen cihaz, kullanıcıların çevresindeki engelleri algılayarak sesli uyarılar ve geri bildirimler ile yönlendirme sağlıyor. Hafif ve ergonomik yapısıyla günlük kullanıma uygun olarak tasarlanan cihaz, yapay zeka ve sensör teknolojilerini bir araya getirerek kullanıcıların çevrelerini güvenli ve etkili bir şekilde keşfetmelerine imkan tanıyor. Karabük Üniversitesi Tıp Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yılmaz, bu yenilikçi ürünün özel bir çözüm olduğunu vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, dünya genelinde yaklaşık 45 milyon, Türkiye’de ise 1,1 milyon görme engelli bireyin bulunduğunu belirterek şunları ifade etti: “Görme engelli bireylerimizin hayatlarını kolaylaştırabilmek adına hem teknolojiden faydalanalım hem yapay zekayı kullanalım hem de yerli bir üretim ve yerli bir çözüm olsun diye ‘Rehber Göz’ isimli projemizi geliştirdik. Proje yürütücülüğünü yapıyorum. Projeyi tıp mühendisliğinde üç öğrencimizle birlikte başlattık. Şuan patenti de almış durumdayız bu ürünün. Umarım ilerleyen süreçte hızlıca seri üretimi geçirerek çalışmalara devam edeceğiz.” dedi. "Ürünümüz giyilebilir" ’Rehber Göz’ cihazının özelliklerini anlatan Doç. Dr. Yılmaz, ürünün kullanıcı dostu ve taşınabilir bir teknoloji sunduğunu ifade ederek, "Ürünümüz giyilebilir bir ürün. Birey doğrudan üzerine giyebiliyor. Göğüs bölgesinde bulunan mini bir bilgisayarımız var. Yine değiştirilebilir bataryalarımızla birlikte kesintisiz olarak cihazı kullanabiliyor. Cihazın ön tarafında bulunan kamerayla birlikte nesnelerin tanınması ve kızıl ötesi sensörlerle ve ultrasonik sensörlerle birlikte çeşitli nesnelerinde algılanabilmesi sağlanıyor. Özellikle yalnız yaşayan ya da yalnız yaşamak zorunda kalan bireylerin çevresinin tanıtılmasında, çevresindeki eşyaların bulunmasında ya da önündeki engellerin bulunması gibi durumlarda oldukça işe yarayacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Cihazın günlük yaşamda birçok farklı senaryoda kullanılabileceğini ve cihazın pilot uygulamasının Karabük Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirildiğini anlatan Doç. Dr. Yılmaz, şunları söyledi: “Görme engelli bir birey evinde yalnız kalmak zorunda kalıyor. Klimanın kumandasını bulacak. Böyle bir durumda etrafında yavaş bir tur atması sonucunda bizim uygulamamız ve geliştirdiğimiz sistem klimanın kumandasını tanıyor ve yerini tespit ediyor. Yerini de bluetooth kulaklık aracılığıyla sesli olarak kişiye tarif ediyor. Kişi de kumandayı alıp daha konforlu bir yaşam sürmeye devam edebiliyor. Bunun gibi özellikler var. Aynı zamanda yapay zekayı kullanarak nesneleri tanıma da oldukça hızlı sonuçlar alabiliyoruz. Cep telefonuyla bağlantılı olarak internete bağlı entegre olarak çalışabiliyor. İnternet olmadan da çalışabiliyor. Biz üniversitemizin kampüsünü pilot uygulama olarak belirlemiştik. Şuan üniversitemizdeki görme engelliler için oluşturulan kabartmalı şeritleri tanıyabiliyor. Belli bir mesafe tahmini yapabiliyor. ‘Beş metre sonra sola döneceksin’ ya da ‘ileride engel var, dikkatli bir şekilde yürü’ şeklinde bluetooth kulaklıkta sürekli olarak yönlendirebiliyor. Taşınabilir ve güç kaynağı değiştirilebilir bir sistem. Bataryasını değiştirerek de kişi gün içerisinde kesintisiz bir şekilde kullanabiliyor. Diyelim ki sokağımızda bir bakkal var. Görme engelli bireyde o bakkala gitmek istiyor. O kadar kısa mesafede navigasyon istediğimiz gibi etkili çalışmayabiliyor. Biz rehber moduna aldığımız zaman önce sokağı tanıtıyoruz sistemimize. Görüntü işleme yöntemleri veya yapay zeka teknikleriyle sokağı tanıyor ve kişi tekrardan o sokağa çıktığı zaman o sokaktaki tanıdığı yerlerle birlikte kamera yönlendirme yaparak kişinin doğru bir şekilde gitmesini sağlıyor. Yine benzer şekilde de engelleri otomatik olarak tanıyarak hem mesafe sensörleriyle hem de görüntü işleme teknikleriyle kişiye bilgi vererek daha güvenli bir şekilde ulaşımın yapılmasına izin veriyor.”
02 Aralık 2024 Pazartesi - 15:41
Gaming Parkour sezon finali yaptı
Oyun bilgisayarlarının güçlü soğutma performansına atıfla Teknosa, Intel ve Lenovo iş birliğiyle yıl boyu farklı şehirlerde gerçekleşen yarışma serisi Gaming Parkour, İstanbul ESA Arena’da heyecan ve coşku dolu bir yarışma serisiyle şampiyonunu bulup, sezon finali yaptı. Türkiye’nin dört bir yanında oyun tutkunlarını bir araya getiren Gaming Parkour, İstanbul ESA Arena’da coşku dolu bir etkinlikle sezon finali yaptı. Farklı şehirlerde gerçekleşen etkinliklerde finalist olmaya hak kazanan 11 yarışmacı, şampiyonluk için kıyasıya mücadele etti. Heyecanın son ana kadar sürdüğü büyük finalde 11 finalistten sadece 3’ü parkuru tamamlayabildi ve şampiyon son yarışmada yer değiştirdi. Bu sezonun şampiyonu olan Bedirhan Sak, 300 bin TL değerinde Teknosa hediye çekiyle ödüllendirildi. Sak ödülünü, Teknosa CEO’su Sitare Sezgin, Lenovo Genel Müdürü Emre Hantaloğlu ve Intel Türkiye Satış Direktörü Serkan Civlik’in elinden aldı. Cosplay yarışmasında renkli görüntüler Pqueen’in katılımıyla gerçekleşen Gaming Parkour’da final yarışmalarının yanı sıra Aldrean, Risucos ve HMD’nin jüri koltuğunda oturduğu cosplay yarışması da büyük ilgi gördü. Ön elemeler sonrası finale kalmaya hak kazanan 11 yarışmacı, dereceye girmek için kostümlerini ve sahne şovlarını sergiledi. Cosplay yarışmasının birincisi 30 bin, ikincisi 20 bin, üçüncüsü ise 10 bin TL değerinde Teknosa hediye çeki kazandı. Etkinlik kapsamında Chos7n dans topluluğu iki ayrı koreografi ile sahne şovu yaparken, Umutcan Tütüncü ile Just Dance gösterisi katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Sürpriz hediyeler kazandılar Katılımcılar, etkinlik fuaye alanında da farklı markalarla keyifli deneyimler yaşadı. Teknosa Sanal Evren’i VR ile deneyimleyen katılımcılar, Deneyim alanında eğlenceli mini oyunlar oynayarak sürpriz hediyeler kazandı, scooter deneyimi yaşadı ve sağlıklı atıştırmalıklarından tattı. DJ performansı ve pizza partisiyle coşan katılımcıların yüzü ödüllü yarışmalarla da güldü. Bir katılımcı Segway-Ninebot Kickscooter F2, beş kişi Teknosanet’ten 12 aylık ücretsiz ev interneti kazandı.
02 Aralık 2024 Pazartesi - 12:40
‘Yapay Zekâ ile Yarının Şehirleri Hackathonu’ sonuçlandı
Global Vodafone Vakfı, dijital uçurumun kapatılmasına ve daha kapsayıcı bir dijital toplum oluşturulmasına destek olmak için, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 9 Avrupa ülkesinde 6-19 yaş arası çocuk ve gençlere yönelik uluslararası bir hackathon düzenledi. Türkiye’de ‘Yapay Zekâ İle Yarının Şehirleri Hackathonu’ adıyla gerçekleştirilen ve farklı illerden finale kalan toplam 12 takımın yarıştığı hackathon’u Kocaeli’den katılan EcoLeaks takımı kazandı. Global Vodafone Vakfı, Avrupa genelinde 6-19 yaş arası çocuk ve gençlere yönelik özel bir hackathon düzenledi. Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Arnavutluk, İspanya, Yunanistan, Hollanda, İtalya, Portekiz ve Romanya’da ‘Dijital Uçurumu Kapatmak’ temasıyla gerçekleştirilen hackathon’da, katılımcılardan teknoloji aracılığıyla daha kapsayıcı bir toplum oluşturulmasına yönelik yenilikçi fikirler geliştirmeleri istendi. Türkiye’de Habitat Derneği işbirliğiyle ve ‘Yapay Zekâ İle Yarının Şehirleri Hackathonu’ adıyla gerçekleştirilen hackathon’da, farklı illerden toplam 12 takım yarıştı. Yarışmayı Kocaeli’den katılan EcoLeaks takımı birinci ve EGAL STEAM-UP takımı ikinci olarak tamamlarken, Adıyaman’dan katılan AI-ZERO Çevre Bekçileri takımı üçüncü oldu. Adana’dan katılan RHM01 takımı ise Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Dereceye girenlere ödülleri Mart 2025’te Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenecek törenle verilecek. Konu hakkında değerlendirmede bulunan Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, “Ülkemizin toplumsal gereksinimleri doğrultusunda şekillendirdiğimiz Vakıf projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Habitat Derneği ile birlikte başlattığımız ‘Yapay Zekâ Yıldızları’ projesinde amacımız, genç nesillerin teknolojik bakımdan donanımlı olmalarını sağlamak, günümüzde her alanda gördüğümüz yapay zekâ teknolojisini öğrenip kullanarak üretici fikirlerini yeni teknolojilerle birleştirmelerini mümkün kılmak. Son olarak, global Vakfımızın Türkiye dahil 9 Avrupa ülkesinde birden başlattığı hackathon ile gençlere ulaştık. Bu yarışmayla, potansiyelini ve üreticiliğini desteklediğimiz tüm katılımcıların yalnızca teknik bilgilerini değil, aynı zamanda tutkularını, yenilikçi bakış açılarını ve fikirleri etkili çözümlere dönüştürme becerilerini de teşvik etmiş olduk. Yarışmada emeği geçen tüm paydaşlarımıza ve değerli jüri üyelerimize teşekkür ediyoruz. Ödül alsın veya almasın, yaşadığı şehir için fikir üreten, proje geliştiren tüm öğrencileri en içten dileklerimle kutluyorum” şeklinde konuştu. Habitat Derneği Genel Başkanı Bora Caldu ise şöyle konuştu: “Yapay Zeka Yıldızları Projesi: Yapay Zeka ile Yarının Şehirleri Hackathonu’nda bir kez daha gördük ki gençlerin teknolojiyle buluşması ve yapay zeka alanında kendilerini geliştirmesi, geleceğin dijital dünyasında söz sahibi bireyler yetiştirilmesi açısından büyük bir önem taşıyor. Habitat Derneği olarak, 81 ilde gençlere eşit teknoloji erişimi sağlama misyonuyla hareket ediyor ve gençlerin üretici zekalarını hayata geçirebildikleri böyle platformlar oluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Özellikle ‘Yarının Şehirleri’ temasıyla geliştirilen sürdürülebilir ve akıllı şehir çözümleri, toplumsal fayda sağlayan projelerin gücünü bir kez daha ortaya koydu. Hayal gücünüz, üretici düşünceleriniz ve azminiz, dünyanın geleceğini şekillendirecek en değerli araçtır. Bizler, bu süreçte yanınızda olmaktan ve sizleri desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz.” Şehirdeki sorunlara çözüm arandı ‘Yapay Zekâ İle Yarının Şehirleri Hackathonu’ katılımcıları, Kaliteli Eğitim (Hedef 4), Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (Hedef 5) ve Sürdürülebilir Şehirler ve Toplumlar (Hedef 11) olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin 3’üyle ilgili çözümler üretti. Katılımcılar, ilk etapta şehirdeki sorunları analiz etti ve çözülmesi gereken zorlukları tanımladı. Bu zorluğa yapay zekâ teknolojisiyle sürdürülebilir bir çözüm bulup bir prototip oluşturan katılımcılar, belirlenen zorluk ve önerilen çözüm hakkında kısa bir sunum hazırladı. Takımların yaptığı çalışmalar; Vodafone Türkiye İcra Kurulu Üyesi Özlem Kestioğlu, Habitat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı Araştırma Direktörü Itır Akdoğan, Vodafone Türkiye Big Data Direktörü Şeniz Gayde Ayata, Kuika Yazılım Mimarı Armağan Döker ve Habitat Derneği Danışma Kurulu Üyesi, Akademisyen ve Yazar Fatoş Karahasan’dan oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Farklı sorunlara çözüm geliştirildi Yarışmada birinci gelen EcoLeaks takımının geliştirdiği yapay zekâ tabanlı su patlaması tespiti projeleri, IoT cihazlarından alınan verileri analiz ederek su sistemlerindeki anormallikleri tespit etmeyi amaçlıyor. Yapay zekâ, su akışı, basınç, sıcaklık ve ses gibi verileri işleyerek erken uyarı sağlıyor, su kaybını azaltıyor ve bakım süreçlerini optimize ediyor. ‘Skills Upload Jr. Challenge’ girişimi 8,2 milyon kişiye ulaştı Vodafone Vakfı dijital uçurum sorununu doğrudan ele alma taahhüdünün bir parçası olarak, ‘Skills Upload Jr. Challenge’ girişimini başlattı. ‘Skills Upload Jr’ adlı programın desteğiyle yürütülen bu girişim, 2021’deki lansmanından bu yana Avrupa çapında 7,5 milyon öğrenci, 600 bin öğretmen ve 8,2 milyon kişiye ulaştı. ‘Skills Upload Jr. Challenge’ metodolojisi, öğrencilerin kendi bölgelerindeki koşullara göre onları en çok etkileyen sorunun üstesinden gelmek için teknolojiye dayalı çözümler önerdiği tasarım odaklı düşünme modeline dayanıyor. Vakıf, bu girişimle, gençlerin mevcut eşitsizlikler hakkında bilinçlenmesini ve bu eksiklikleri giderme ve çözme konusunda teknolojinin potansiyelinin farkına varmasını hedefliyor.
02 Aralık 2024 Pazartesi - 11:07
Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen kalp masajı aparatı tescillendi
Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen ve kuvvet etkisini koruyarak kalp masajı yapılmasına imkan sağlayan aparat Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Hitit Üniversitesinde geliştirilen kalp masajı aparatı, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından tasarım tescili aldı. Kalp masajının daha etkin ve kuvvet etkinliğini koruyarak uygulanmasını sağlayan kalp masajı aparatının tasarım süreci başarıyla tamamlandı. Hitit Üniversitesi öğretim elemanları Öğr. Gör. Dr. Ayşe Çalmaz, Doç. Dr. Gülay Yılmazel ve Prof. Dr. Ali Kemal Erenler tarafından tasarlanan buluş ile kalp masajındaki sürenin uzaması durumunda bile kuvvet etkisi korunarak masaj yapılabilecek. Hasta ile parmak temasını keserek kuvvetin sadece elin topuğunda kalmasına imkan tanıyan aparat, kalp masajını yeni öğrenen ya da ilk kez yapan uygulayıcılar için de elin yerleşimine yönelik ihtimal şüphe ve endişelerin önüne geçecek. Geliştirilen aparat hakkında açıklamalarda bulunan Hitit Üniversitesi İskilip Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Dr. Ayşe Çalmaz, aparatın kalp masajı etkinliğini en baştan sona kadar korumak amacıyla planladıklarını kaydetti. Masaj etkinliğini koruyabilmek adına buluş üzerinde bir etkinlik şeridinin oluşturulduğunu açıklayan Çalmaz, etkinlik şeridinin hastanın iman tahtasının altında bulunan minik bir çıkıntı üzerine yerleştirileceğini ifade ederek uygulayıcının 90 derecelik bir süreçle birlikte omuzdan bası yapmasını sağlayacağını belirtti. Aparat üzerindeki bombeli kısmın da masaj etkinliğinin uygulayıcının tüm eline yayılmadan sadece elin topuğunda kalmasını sağlamak amacıyla planlandığını söyleyen Çalmaz, “Bu şekilde birinci dakikadan itibaren hastadan yanıt alana kadar aynı etkinliği sürdürmek amaçlandı ve bu buluşun en önemli amacı da buydu. Elin pozisyonunu koruyup kolun dik bir şekilde durmasıyla omuzdan bası uygulamasını kolaylaştıran aparat, pozisyonun korunmasıyla birlikte hastanın etkinlik kuvvetini, kalp masajını bitirme kararı alana kadar devam edeceği bir buluş olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Projede yer alan Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gülay Yılmazel ise Türkiye İstatistik Kurumunun 2021 yılı verilerine göre Türkiye’de her üç ölümden birinin dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı olarak gerçekleştiğini ve dolaşım sistemi hastalıklarının başında da kalp damar hastalıklarının geldiğini ifade ederek ölümlerin önemli bir oranının kalp durması nedeniyle olduğunu belirtti. Konuşmasında kalp masajının büyük önem arz ettiğine dikkat çeken Yılmazel, “Yapılan çalışmalarda hızlı ve etkili bir şekilde başlatılan kalp masajının her bir dakikasının hayatta kalma oranını yüzde 10 ila 13 oranında arttırdığı belirtilmektedir" diye konuştu. Aparatın geliştirilmesinde görev alan Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Erenler, “Temel yaşam desteği herhangi bir sebeple durmuş olan kalbin, mevcut imkanlarla tekrar çalıştırılma çabalarına verilen isimdir. Bu uygulamanın üç temel halkası bulunmaktadır. Bunlar 112 sisteminin erken aktivasyonu, otomatik external defibrilbilatör dediğimiz elektro şok cihazının erken kullanımı ve etkin kesintisiz bir kalp masajıdır. Gerek temel, gerek ileri yaşam desteğinde kalp masajının etkin olabilmesi için doğru yere, doğru frekansta, doğru derinlikte ve doğru el pozisyonunda yapılması önem arz etmektedir” şeklinde konuştu. Kalp masajı yapılırken elin topuk kısmının kullanılması gerektiğini, el ayasının ve parmak uçlarının hastanın göğsüne mümkün mertebe temas etmemesi gerektiğinin altını çizen Erenler, “Ne var ki uygulamada bu pozisyonun anlaşılmasında bazı problemler ve hatalarla karşılaşıyoruz. İşte bu hataları minimalize etmek için Ayşe ve Gülay hocalarımızın önderliğinde hem halka hem de sağlık çalışanlarına yönelik bir aparat geliştirmeyi düşündük” ifadelerini kullandı.
02 Aralık 2024 Pazartesi - 10:41
Süper nenenin tek hayali uçak kullanmak
Bilecik’te huzurevinde kalan sakinlere yöneltilen “21 yaşına dönsen ne yapardın?” sorusuna verilen cevaplar hem gülümsetti hem hüzünlendirdi. 82 yaşındaki Mürrüvet Türksoy, hayatı boyunca erkeklerin yaptığı tornacılık, ağır vasıta aracı kullanmak gibi zorlu işler yaptığı ve hayalinin uçak kullanmak olduğunu söyledi. Bilecik Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Bilecik Huzurevinde kalan yaşlı çınarlara, “21 yaşına dönsen ne yapardın” sorusu soruldu. Gençliğinde hem ekonomik hem toplumsal hem bireysel sebeplerle hayallerini erteleyen, hayallerinden tümüyle vazgeçen huzurevi sakinleri bunun pişmanlığını yaşıyor. 76 yaşındaki Ömer amca “Oto atölyesi açmak isterdim” derken, Ali Tarhan, “Ziraat bahçesi içerisine bin bir çeşit bitki yetiştirmek isterdim", 70 yaşındaki Emine teyze ise, "Musiki sanatçısı olmak isterdim” dedi. 76 yaşındaki Mestan amca “İmam olmak isterdim” diye cevap verirken, 82 yaşındaki Mürüvvet Türksoy, "Uçak kullanmak isterdim" cevabını verdi. 74 yaşındaki Ahmet amca ise; “Dünya güreş şampiyonu olmak isterdim” derken, 70 yaşındaki Vasviye teyzenin “Okumak isterdim” cevabı ise görenleri duygulandırdı. "Biz bu etkinliğin sonucunda burada kalan yaşlılarımızın hayallerini gerçekleştirmek istiyoruz" Bilecik Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü İlkay Türkoğlu, Bilecik Huzurevinde kalan yaşlı çınarlara “21 yaşında olsaydın ne olurdun ?” sorusunu sorarak onların geçmişte ki hayalleri ile ilgili neler olduğunu öğrenmek için bir etkinlik yaptıklarını söyledi. Türkoğlu, "Burada kalan yaşlı amcalarımıza ve teyzelerimize 21 yaşında olsaydın ne olurdun? sorusunu sorduk. Onlarda bize çok ilginç cevaplar verdiler. Biz bu etkinliğin sonucunda burada kalan yaşlılarımızın hayallerini gerçekleştirmek istiyoruz. Bununla ilgili hemen şöyle bir dönüş oldu bize. Mürvet teyzem uçak kullanmak istiyorum diye bir hayalini iletti. Biz bunu sosyal medyada yayımlayınca sivil havacılık işiyle uğraşan bir firma biz Mürvet teyzemizin hayalini gerçekleştirmek ve destek olmak istediklerini söyledi. Biz bu firma ile iletişime geçtik inşallah Mürvet teyzemizin hayalini gerçekleştireceğiz” dedi.
02 Aralık 2024 Pazartesi - 10:34
Süper nenenin tek hayali uçak kullanmak
Bilecik’te huzurevinde kalan sakinlere yöneltilen “21 yaşına dönsen ne yapardın?” sorusuna verilen cevaplar hem gülümsetti hem hüzünlendirdi. 82 yaşındaki Mürrüvet Türksoy, hayatı boyunca erkeklerin yaptığı tornacılık, ağır vasıta aracı kullanmak gibi zorlu işler yaptığı ve hayalinin uçak kullanmak olduğunu söyledi.
02 Aralık 2024 Pazartesi - 09:52
Yapay zekâ iş gücü potansiyelinde öne çıkacak
Türkiye’de İş Dünyası Dergisi, Üretken Yapay Zekâ Zirvesi’nin bu yıl ikincisi gerçekleştirdi. Bu defa ‘Oyunda Yapay Zekâ’ başlığına odaklanan zirve, dijital dünyaya farklı sektörler penceresinden de baktı. Türkiye’de İş Dünyası, ‘2. Üretken Yapay Zekâ Zirvesi’ni gerçekleştirdi. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nde gerçekleşen zirve, Gedik Üniversitesi ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) katkılarıyla gerçekleşti. Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak ve Gedik Üniversitesi Rektörü Ahmet Kesik’in açılış konuşmalarını yaptığı etkinliğe, öğrencilerin ilgisi büyüktü. Oyunda Yapay Zekâ mottosuyla yola çıkılan zirvede başta yazılım firmalarının yetkili isimlerinin sunumları olmak üzere şirketlerin yeni teknolojilere adaptasyonu konuşuldu. Konuya ilişkin yetkili isimlerin görüşleri dışında öğrencilerin yaptığı sunumla yeni neslin gözünden yapay zekâ kullanımını da dikkat çekildi. Ayrıca Türkiye’nin önde gelen firmalarının üst düzey yöneticileri başta olmak üzere yapay zekâya katkı veren isimlere ‘Yeniliğe Destek Ödülü’ takdim edildi. “Yapay zekâyı keşfetmeye çalışıyoruz” Zirvenin açılış konuşmasını yapan Celal Toprak, “Yapay zekânın ne olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz, yaptığımız etkinliklerde keşfetmeye çalışıyoruz. Eğer biz keşfetmezsek yapay zekâ bizi keşfedecek. Bu görüşten hareketle yapay zekâyla ilgili farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Amacımız gençleri, sivil toplum örgütlerini yapay zekâ ile buluşturmak. Çünkü Türkiye’nin geleceğinin yapay zekâyı iyi kullanmaktan geçtiğini düşünüyoruz. Eğer öyle ise buna ilişkin bilgilendirme toplantıları ne kadar çok yapılırsa o kadar önümüzdeki dönemde başarılı olacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu. Açılış konuşması yapan isimlerden biri de Gedik Üniversitesi Rektörü Ahmet Kesik oldu. Kesik, zirveye emeği geçen herkese teşekkür etti. Kesik, “Buna benzer etkinlikleri üniversitemiz bünyesinde yapmaktan gurur duyuyoruz. Çünkü öğrencilerimizi okula başladıkları andan itibaren sektörle buluşturmayı hedef belirledik. Yapay zekâ hem bizim sanayi kuruluşlarımızda hem de eğitim kurumu olarak üniversitemizde işin tam odağında. Bizler hem eğitimde hem AR-GE, inovasyon faaliyetlerimizde hem de topluma hizmet faaliyetlerimizde 3 misyonu yerine getirirken yapay zekâ bizde çok güçlü şekilde var olmaya devam edecek” dedi.
02 Aralık 2024 Pazartesi - 09:48
Selçuk Bayraktar’ın izinden giden gençler Roma’da dünya şampiyonu oldu
İtalya’nın Roma kentinde 26 ülkenin farklı kategorilerden 398 takımının katıldığı Fibonaccii International Robot Şampiyonasında Dünya Şampiyonu olan Kahramanmaraşlı gençler, Selçuk Bayraktar’ın izinden giderek bu başarıyı elde ettiklerini söyledi. İtalya’da düzenlenen Fibonacci International Robot Olimpiyatları’na katılan Kahramanmaraşlı öğrenciler, ortaokul ve lise takımları Line Following kategorisinde dünya şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı. 398 takımının katıldığı yarışmalarda Line Following kategorisinde dünya şampiyonu olarak Türk bayrağını Roma’da dalgalandıran Kahramanmaraşlı genç buluşçular, Selçuk Bayraktar’ın açtığı yoldan ilerleyerek başarıyı yakaladıklarını ifade etti. “Selçuk Bayraktar’ın izinden gidiyorum” Selçuk Bayraktar’ın gençlere açtığı yoldan ilerlediğini söyleyen Şehit Akif Akçadağ Anadolu Lisesi Öğrencisi Mehmet Kayra Yenisoğancı, “Çok heyecanlandım ve çok mutlu hissettim. Selçuk Bayraktar’ın izinden gidiyorum ve onlar bize güveniyorlar biz de o güveni boşa çıkartmadık sonra da dünya şampiyonu olduk. Türkiye’yi geliştiriyorsun, başka bir yerden almıyorsun, kendin üretiyorsun. Ondan dolayı da ayrı bir zevki var, kendin yaptığın için onun da ayrı bir zevki var” dedi. “Kod yazmak bence çok güzel” Şehit Tebernuş Özler Ortaokulu’ndan yarışmaya katılan Yiğithan Kaya, “Roma’da şampiyon olduk, Türkiye’yi temsil ettik bu yüzden de çok mutluyum. Geleceğin işi teknoloji olduğu için bizim için iyi oluyor. Kod yazmak bence çok güzel” diye konuştu. “Bayrağı orada dalgalandırmak bambaşka bir his” Türkiye’yi temsil etmenin gururunu yaşadığını dile getiren Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi öğrencisi Ali Yağız Akça ise, “2 farklı kategoride hem ortaokul hem de lise kategorisinde çizgi izleyen kategorisinde şampiyon olduk. 8 senelik edindiğim tecrübelerimi diğer takım arkadaşlarımla paylaşarak dünya şampiyonasına katıldık ve bu bilgi ve deneyimlerimizi kullanarak robotumuzu daha da fazla geliştirdik. Çok farklı bir duygu çünkü ülkemizi orada temsil etmek, bayrağı orada dalgalandırmak bambaşka bir his” ifadelerini kullandı. “Belki bir Selçuk Bayraktar çıkabilir buradan” Birbirinden değerli çocukların şampiyon olduğunu ifade eden takım koçu Şehit Ahmet Gülbahar Ortaokulu Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Mehmet Kaya ise şunları dile getirdi: “Şu anda teknoloji kimin elinde güçlüyse savaşları kazanmada en büyük avantajlara sahiptir. Çocuklarımızdan gelecekte belki bir Selçuk Bayraktar çıkabilir buradan. Bir tanesinin ruhuna dokunsak ve onu büyük bir projenin başında görsek bizim için en büyük mutluluktur. Bizim en büyük hedefimiz öğrencilerimizi bu işin içerisine kanalize edip bir Selçuk Bayraktar gibi, bir Tesla yapıyorlar bizim ülkemizde neden bunu yapan genç yetişmesin.”
02 Aralık 2024 Pazartesi - 09:46
Selçuk Bayraktar’ın izinden giden gençler Roma’da dünya şampiyon oldu
İtalya’nın Roma kentinde 26 ülkenin farklı kategorilerden 398 takımının katıldığı Fibonaccii International Robot Şampiyonasında Dünya Şampiyonu olan Kahramanmaraşlı gençler, Selçuk Bayraktar’ın izinden giderek bu başarıyı elde ettiklerini söyledi. İtalya’da düzenlenen Fibonacci International Robot Olimpiyatları’na katılan Kahramanmaraşlı öğrenciler, ortaokul ve lise takımları Line Following kategorisinde dünya şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı. 398 takımının katıldığı yarışmalarda ine Following kategorisinde dünya şampiyonu olarak Türk Bayrağı’nı Roma’da dalgalandıran Kahramanmaraşlı genç buluşçular, Selçuk Bayraktar’ın açtığı yoldan ilerleyerek başarıyı yakaladıklarını ifade etti. “Selçuk Bayraktar’ın izinden gidiyorum” Selçuk Bayraktar’ın gençlere açtığı yoldan ilerlediğini söyleyen Şehit Akif Akçadağ Anadolu Lisesi Öğrencisi Mehmet Kayra Yenisoğancı, “Çok heyecanlandım ve çok mutlu hissettim. Selçuk Bayraktar’ın izinden gidiyorum ve onlar bize güveniyorlar biz de o güveni boşa çıkartmadık sonra da dünya şampiyonu olduk. Türkiye’yi geliştiriyorsun, başka bir yerden almıyorsun, kendin üretiyorsun. Ondan dolayı da ayrı bir sevki var, kendin yaptığın için onun da ayrı bir zevki var” dedi. “Kod yazmak bence çok güzel” Şehit Tebernuş Özler Ortaokulu’ndan yarışmaya katılan Yiğithan Kaya, “Roma’da şampiyon olduk, Türkiye’yi temsil ettik bu yüzden de çok mutluyum. Geleceğin işi teknoloji olduğu için bizim için iyi oluyor. Kod yazmak bence çok güzel” diye konuştu. “Bayrağı orada dalgalandırmak bambaşka bir his” Türkiye’yi temsil etmenin gururunu yaşadığını dile getiren Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi öğrencisi Ali Yağız Akça, “2 farklı kategoride hem ortaokul hem de lise kategorisinde çizgi izleyen kategorisinde şampiyon olduk. 8 senelik edindiğim tecrübelerimi diğer takım arkadaşlarımla paylaşarak dünya şampiyonasına katıldık ve bu bilgi ve deneyimlerimizi kullanarak robotumuzuz daha da fazla geliştirdik. Çok farklı bir duygu çünkü ülkemizi orada temsil etmek, bayrağı orada dalgalandırmak bambaşka bir his” ifadelerini kullandı. “Belki bir Selçuk Bayraktar çıkabilir buradan” Birbirinden değerli çocukların şampiyon olduğunu ifade eden takım koçu Şehit Ahmet Gülbahar Ortaokulu Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Mehmet Kaya, ise şunları dile getirdi: “Şu anda teknoloji kimin elinde güçlüyse savaşları kazanmada en büyük avantajlara sahiptir. Biz de çocuklarımıza gelecekte belki bir Selçuk Bayraktar çıkabilir buradan. Bir tanesinin ruhuna dokunsak ve onu büyük bir projenin başında görsek bizim için en büyük mutluluktur. Bizim en büyük hedefimiz öğrencilerimizi bu işin içerisine kanalize edip bir Selçuk Bayraktar gibi, bir Tesla yapıyorlar bizim ülkemizde neden bunu yapan genç yetişmesin” (MTH-FKE-
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder