TEKNOLOJİ
Selçuk Bayraktar: "Savunma sanayimizdeki yüzde 85 oranında dış bağımlılık yüzde 20’lere düştü" 20 Eylül 2024 Cuma - 14:54:52 İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazı, telsiz ve telefonları eş zamanlı patlatması ile ilgili konuşan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "Savunma sanayinde olduğu gibi, o yazılımı gerçekleştirenler bu teknolojiye de hükmediyor. İsrail bunun bir örneğini çok vahşi bir şekilde terör eylemiyle gerçekleştirmiş oldu" dedi. TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları çerçevesinde ’Uluslararası Liselerarası İnsansız Hava Araçları (İHA) Yarışması Kahramanmaraş Türkoğlu Lojistik Merkezi’nde düzenleniyor. TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar heyecan dolu yarışmanın finallerine katılıp takımları ziyaret etti. Düzenlenen yarışmalar çerçevesinde Türkiye’nin dört bir yanında gelen öğrenciler oluşturulan stantlarda birbirinden farklı insansız hava araçlarını test edip havalandırma imkanı buldu. Stantları tek tek ziyaret edip, TEKNOFEST hakkında konuşan Selçuk Bayraktar, "7’nci yılında biz 10’uncu TEKNOFEST’i düzenliyoruz. Milyonlarca ziyaretçi ağırlandı ve bu yıl 1 buçuk milyon öğrenci yarışmalarımıza başvurdu. ilk yıldan itibaren büyük bir rüzgarla geldi ve her seferinde kendi rekorunu kırdı. Özellikle insansız hava araçlarımızda bundan 20 yıl önce başlattığımız mücadele tam da bu anlamdaydı" diye konuştu. Savunma sanayinde bağımsız olabilmek için milli sistemlerin kritik olduğunun altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti: "Teknolojinin tüm diğer sivil alanlarındaki bağımlılığın ülkeleri ne kadar zor duruma düşüreceğini yaşamış bulunuyoruz. Ülkemizin teknolojik bağımsızlığına adamış olan biri olarak bizlerin de elbette bildiği hususlardı. Çünkü teknoloji mekanik unsurlarıyla değil sanayi devriminden sonra gelişmiş mekanik makinalarla değil içinde çok karmaşık yazılımlar, elektronikler barındıran bir şekilde hayatımızın her alanına giriyor. Kolumuzdaki saatten, kullandığımız cep telefonlarına ve bunun yanı sıra araçlarımızda her yerde. Dolayısıyla savunma sanayinde olduğu gibi bu teknolojiye hükmedenler o yazılımları geliştirenler olmuş oluyor. Bunun da bir örneğini çok vahşi bir şekilde terör eylemiyle İsrail gerçekleştirmiş oldu. Yaptığı eylemle bütün dünyayı bir anlamda kasıp kavurmuş oldu. Biz bunu savunma sanayinden özellikle vurgusunu yaparak milli teknoloji hamlesinin tam bağımsızlık vizyonuyla inşa etmiştik ama TEKNOFEST’in asıl vizyonu, savunma sanayinde gösterilen bağımsızlık ve millileşme hamlesinin teknolojinin tüm diğer sivil alanlarına yayılmasıydı. Burada da milyonlarca gencimiz ile birlikte şu anda Kahramanmaraş’tayız ve yüzlerce gencimiz İHA’larını geliştiriyorlar. Elbette bu gençlerimizin yapacağı eserler bizlerin bu anlamda bağımsız ve egemen olması için çok önemli rol oynayacak." Türkiye’nin terörle mücadelede insansız hava araçlarının kullanımı noktasında ambargolara maruz kaldığını hatırlatan Bayraktar, "Bu durumu ne kadar laf ile söylesek pek anlatmak mümkün değildi biz bunu özellikle insansız hava araçları serüvenimizde çokça yaşadık. Biliyorsunuz ülkemizde büyük ambargolar uygulanıyordu özellikle terör ile mücadele harekatlarında yürüttüğü çalışmalar açısından 20 yıl önce insansız hava araçlarımız ile başlayan serüvenimiz bugün dünyanın en büyük markası. İnsansız hava aracını en fazla ihraç eden ülke olarak dünyaya damgasını vurdu. Savunma sanayimiz de yüzde 85 oranında dış bağımlılıktan yüzde 20’lere düştü. İnsansız hava araçlarımızda yerli katkı yüzde 93 olarak gerçekleşti. Bütün stratejik bileşenlerin ülkemizde yapıldığı bir ekosisteme dönüştü. Bizim arzumuz bu hayatımıza ve her köşesine giren teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında benzer bir hamlenin gerçekleşmesi. Bunun da ancak büyük bir toplumsal bir dip dalgayla olacağını fark ederek biz TEKNOFEST’i düzenlemiştik ve şu anda 10’uncu TEKNOFEST’i düzenliyoruz" ifadelerini kullandı.
20 Eylül 2024 Cuma - 14:38 Selçuk Bayraktar: "Savunma sanayimizdeki yüzde 85 oranında dış bağımlılık yüzde 20’lere düştü" İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazı, telsiz ve telefonları eş zamanlı patlatması ile ilgili konuşan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "Savunma sanayinde olduğu gibi, o yazılımı gerçekleştirenler bu teknolojiye de hükmediyor. İsrail bunun bir örneğini çok vahşi bir şekilde terör eylemiyle gerçekleştirmiş oldu" dedi. TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları çerçevesinde ‘Uluslararası Liselerarası’ İnsansız Hava Araçları (İHA) Yarışması Kahramanmaraş Türkoğlu Lojistik Merkezi’nde düzenleniyor. TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar heyecan dolu yarışmanın finallerine katılıp takımları ziyaret etti. Düzenlenen yarışmalar çerçevesinde Türkiye’nin dört bir yanında gelen öğrenciler oluşturulan stantlarda birbirinden farklı insansız hava araçlarını test edip havalandırma imkanı buldu. Stantları tek tek ziyaret edip TEKNOFEST hakkında konuşan Selçuk Bayraktar, “7. Yılında biz onuncu TEKNOFEST’i düzenliyoruz. Milyonlarca ziyaretçi ağırlandı ve bu yıl bir buçuk milyon öğrenci yarışmalarımıza başvurdu. ilk yıldan itibaren büyük bir rüzgarla geldi ve her severinde kendi rekorunu kırdı. Özellikle insansız hava araçlarımızda bundan 20 yıl önce başlattığımız mücadele tam da bu anlamdaydı” diye konuştu. Savunma sanayiinde bağımsız olabilmek için milli sistemlerin kritik olduğunun altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti: "Teknolojinin tüm diğer sivil alanlarındaki bağımlılığın ülkeleri ne kadar zor duruma düşüreceğini yaşamış bulunuyoruz. Ülkemizin teknolojik bağımsızlığına adamış olan biri olarak bizlerin de elbette bildiği hususlardı. Çünkü teknoloji mekanik unsurlarıyla değil sanayi devriminden sonra gelişmiş mekanik makinalarla değil içinde çok karmaşık yazılımlar, elektronikler barındıran bir şekilde hayatımızın her alanına giriyor. Kolumuzdaki saatten, kullandığımız cep telefonlarına ve bunun yanı sıra araçlarımızda her yerde. Dolayısı ile savunma sanayinde olduğu gibi bu teknolojiye hükmedenler o yazılımları geliştirenler olmuş oluyor. Bununda bir örneğini çok vahşi bir şekilde terör eylemiyle İsrail gerçekleştirmiş oldu. Yaptığı eylemle bütün dünyayı bir anlamda kasıp kavurmuş oldu. Biz bunu savunma sanayinden özellikle vurgusunu yaparak milli teknoloji hamlesinin tam bağımsızlık vizyonuyla inşa etmiştik ama TEKNOFEST’in asıl vizyonu, savunma sanayiinde gösterilen bağımsızlık ve millileşme hamlesinin teknolojinin tüm diğer sivil alanlarına yayılmasıydı. Burada da milyonlarca gencimiz ile birlikte şuanda Kahramanmaraş’tayız ve yüzlerce gencimiz İHA’larını geliştiriyorlar. Elbette bu gençlerimizin yapacağı eserler bizlerin bu anlamda bağımsız ve egemen olması için çok önemli rol oynayacak." Türkiye’nin terörle mücadele de insansız hava araçlarının kullanımı noktasında ambargolara maruz kaldığını anımsatan Bayraktar, "Bu durumu ne kadar laf ile söylesek pek anlatmak mümkün değildi biz bunu özellikle insansız hava araçları serüvenimiz de çokça yaşadık. Biliyorsunuz ülkemizde büyük ambargolar uygulanıyordu özellikle terör ile mücadele harekatlarında yürüttüğü çalışmalar açısından 20 yıl önce insansız hava araçlarımız ile başlayan serüvenimiz bugün dünyanın en büyük markası. İnsansız hava aracını en fazla ihraç eden ülke olarak dünyaya damgasını vurdu. Savunma sanayimizde yüzde 85 oranında dış bağımlılıktan yüzde 20’lere düştü. İnsansız hava araçlarımızda yerli katkı yüzde 93 olarak gerçekleşti. Bütün stratejik bileşenlerin ülkemizde yapıldığı bir ekosisteme dönüştü. Bizim arzumuz bu hayatımıza ve her köşesine giren teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında benzer bir hamlenin gerçekleşmesi. Bununda ancak büyük bir toplumsal bir dip dalgayla olacağını fark ederek biz TEKNOFEST’i düzenlemiştik ve şuanda 10. TEKNOFEST’i düzenliyoruz” ifadelerini kullandı.
20 Eylül 2024 Cuma - 13:29 İnsansız deniz araçları dereceye girmek için mücadele etti Türkiye’de TEKNOFEST kapsamında ilki Mersin’in Erdemli ilçesinde düzenlenen İnsansız Deniz Aracı Final Yarışması’nın ikinci gününde suya bırakılan portatif tekneler, dereceye girmek için mücadele etti. Milli Savunma Bakanlığı ile ASELSAN işbirliğinde düzenlenen TEKNOFEST yarışları sürüyor. Türkiye’de ilk defa 19-22 Eylül tarihleri arasında Erdemli Balıkçı Barınağı’nda yapılan İnsansız Deniz Aracı Yarışması’nın ikinci gününde suda manuel gitme ve limana yanaşma etabının startı verildi. Dün yapılan teknik kontrollerde bir takımın elenmesiyle finale 26 takım çıktı. Bugün sabah saatlerinden itibaren takımlar yerini alarak, denizde verilen görevleri yerine getirmeye başladı. Sırayla çağrılan takımlar, teknelerini denize indirerek manuel sürüşle önce 5 etabı geçti, ardından da limana yanaştı. Gün boyu devam edecek yarışların tamamlanmasının ardından hafta sonu 2 gün süreyle otonom etabının gerçekleştirileceği belirtildi. Ankara’dan yarışmaya katılan Furkan Ahmet Karabulut, "Bugün bizim için iyi geçti. Beklediğimiz bir sonuçtu. Bizim aracımız yapılan testlerde gayet düzgün gidiyordu, bugün de bir sıkıntı yaşamadık. Düzgünce gittik park yerimize girdik ve geri geldik. Bizim hedefimiz kendimizi geliştirip, daha iyisini yapabilmek" dedi. İstanbul’dan yarışmaya katılan Muhammet Ali Taştan da, "Dün gerekli kontroller yapıldı. Bugün de kameradan alınan görüntü ile birlikte manuel bir şekilde engellerden kaçabiliyor mu, limana yanaşabiliyor mu onlar yapılacak. Hedefimiz dereceye girmek. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Hafta sonu otonom yarışları yapılacak TEKNOFEST Yarışmalar Koordinatörlüğü görevlisi Muhammet Fatih Şahin, "İnsansız Deni Aracı Yarışması’nın ikinci günündeyiz. Aralık ayında başlayan sürecin gerçek finalindeyiz. Takımlar bugün parkur üzerinde manuel olarak performanslarını gerçekleştirecekler. İlk olarak engellerden sakınma görevini tamamlayacaklar. Ardından da hakemlerimizin belirttiği limana yanaşmaya çalışacaklar" diye konuştu. Bugün 26 takımın mücadele edeceğini, puanlarını toplayacaklarını kaydeden Şahin, cumartesi ve pazar günü de otonom etabında puanlarını toplayacaklarını söyledi.
20 Eylül 2024 Cuma - 13:14 İnsansız deniz araçları parkurda dereceye girmek için mücadele etti TEKNOFEST kapsamında Türkiye’de ilk defa düzenlenen Mersin Erdemli’de gerçekleştirilen İnsansız Deniz Aracı Final Yarışmasının ikinci gününde suya bırakılan portatif tekneler dereceye girmek için mücadele etti. Milli Savunma Bakanlığı ile ASELSAN işbirliğinde düzenlenen TEKNOFEST yarışları sürüyor. Bu çerçevede 19-22 Eylül tarihleri arasında Erdemli Balıkçı Barınağı’nda Türkiye’de ilk defa yapılan insansız deniz aracı yarışmasının ikinci gününde suda manuel gitme ve limana yanaşma etabının startı verildi.Dün yapılan teknik kontroller de bir takımın elenmesiyle finale 26 takım çıktı. Bugün sabah saatlerinden itibaren takımlar yerini alarak denizde verilen görevleri yerine getirmeye başladı. Sırayla çağrılan takımlar, teknelerini denize indirerek manuel sürüşle önce 5 etabı geçti, ardından da limana yanaştı. Gün boyu devam edecek yarışların tamamlanmasının ardından hafta sonu 2 gün süreyle otonom etabının gerçekleştirileceği belirtildi. Hedef kendilerini geliştirmek dereceye girmek Ankara’dan yarışmaya katılanlardan Furkan Ahmet Karabulut," Bugün bizim için iyi geçti. Beklediğimiz bir sonuçtu. Biz aracımız yapılan testler de gayet düzgün gidiyordu, bugünde bir sıkıntı yaşamadık. Düzgünce gittik park yerimize girdik ve geri geldik. Bizim hedefimiz kendimiz geliştirip daha iyisini yapabilmek"dedi. İstanbul’dan katılan yarışmacılardan Muhammet Ali Taştan’da "Dün gerekli kontroller yapıldı. Bugün de kameradan alınan görüntü ile birlikte manuel bir şekilde engellerden kaçabiliyor mu, limana yanaşabiliyor mu onlar yapılacak. Hedefimiz dereceye girmek bunun için gece gündüz çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Hafta sonu otonom yarışları yapılacak TEKNOFEST Yarışmalar Koordinatörlüğü görevli Muhammet Fatih Şahin,"İnsansız Deni Aracı yarışmasının ikinci günündeyiz. Aralık ayından başlayan sürecin gerçek finalindeyiz. Takımlar bugün parkur üzerinde manuel olarak performanslarını gerçekleştirecekler. İlk olarak engellerden sakınma görevini tamamlayacaklar. Ardından da hakemlerimizin belirttiği limana yanaşmaya çalışacaklar" diye konuştu. Bugün 26 takımın mücadele edeceğini puanlarını toplayacaklarını kaydeden Şahin, Cumartesi ve Pazar günü de otonom etabında puanlarını toplayacaklarını söyledi.
Casper’dan Back to School’a özel teknoloji fırsatları
04 Eylül 2024 Çarşamba - 09:31 Casper’dan Back to School’a özel teknoloji fırsatları Öğrencilerin ve ebeveynlerin dört gözle beklediği yeni eğitim dönemine çok az bir süre kaldı. Türkiye’nin teknoloji markası Casper, bu dönemde yüksek performanslı ürünleriyle öğrencilerin yeni eğitim dönemine en iyi şekilde hazırlanmaları için destek olmaya devam ediyor. Seçili Excalibur ve Nirvana modellerinde yüzde 15’e varan indirim sunan Casper, yeni öğretim döneminde teknolojiyle donatılmış bir başlangıç yapmak isteyen kullanıcılar için fırsat sunuyor. Casper, Back to School dönemi için özel bir kampanya ile teknoloji tutkunlarına büyük bir sürpriz yapıyor. Öğrencilerin ve eğitimcilerin yeni eğitim yılına güçlü bir başlangıç yapması için Back to School kampanyasını başlatan marka, birçok üründe büyük indirim fırsatı sağlıyor. Seçili Excalibur ve Nirvana modellerinde yüzde 15’e varan indirim sunan Casper, vade farksız 6 taksit imkanıyla kullanıcıların yüksek teknolojiye en uygun şekilde ulaşmasına destek sağlıyor. Bununla da sınırlı kalmayan marka, Excalibur laptop alan kullanıcılara ergonomik tasarıma sahip Excalibur Gaming Sırt Çantası hediye ediyor. Herkese erişilebilir fiyatlarla üstün performans Casper’ın Excalibur serisi, performans ve hız arayan kullanıcılar için ideal bir seçenek sunarken Nirvana serisi günlük kullanım ve iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılayan çözümlerle öne çıkıyor. Şimdi tüm bu ayrıcalıklı ürünleri, Back to School dönemine özel yüzde 15’e varan indirim avantajı ile tüm teknoloji takipçileriyle buluşturan Casper, eğitim döneminde teknolojik ihtiyaçlarını karşılamak isteyen herkese erişilebilir fiyatlarla üstün performans ve kalite sunuyor. Bu kampanya ile kullanıcılar, eğitim yılına güçlü bir başlangıç yaparken aynı zamanda ileri teknolojiye sahip birçok Casper ürününe uygun fiyatlarla sahip olma fırsatını yakalıyor. Casper Nirvana ve Excalibur serileri öğrencilerin okula dönüş sürecini kolaylaştırıyor Yeni eğitim dönemine sayılı günler kala öğrenciler, Casper Nirvana ve Excalibur serileriyle okula dönüş sürecinde adaptasyon sıkıntısı çekmiyor. Casper Nirvana serisi, öğrencilerin işlemcileri ve uzun pil ömrüyle hem derslerde hem de ödev yaparken verimli çalışmasına imkan tanırken, ince ve hafif tasarımları sayesinde kolay taşınabiliyor. Casper’ın Excalibur serisi, yüksek performans gerektiren uygulamalar kullanan öğrenciler için uygun bir seçenek olurken, güçlü grafik kartları ve yüksek hızda işlemcileri sayesinde, öğrencilerin hem oyun keyfini hem de eğitimdeki ihtiyaçlarını karşılıyor.
"İlk kablosuz iletişim mühendisleri" belli olacak
03 Eylül 2024 Salı - 23:49 "İlk kablosuz iletişim mühendisleri" belli olacak TEKNOFEST’te bu yıl yerli ve milli kablosuz haberleşme teknolojilerinin geleceğini şekillendirecek Kablosuz Haberleşme Yarışması ilk kez teknolojiseverler ile buluşuyor. Yeni nesil teknolojiler için yerli ve milli çözümler üreten ULAK Haberleşme tarafından düzenlenen yarışma, kablosuz haberleşme teknolojilerinde bilgi birikimini artırmanın yanı sıra geleceğin insan gücünü de yetiştirmeyi amaçlıyor. Yarışmada dereceye girecek ve Türkiye’nin "ilk kablosuz iletişim mühendisleri" (KİM) olarak da nitelendirilen genç mühendis adaylarını çeşitli ödüller bekliyor. Yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından 400’e yakın ekip başvururken, takım sayısı çeşitli aşamalardaki elemelerle 15’e kadar düştü. Bu 15 takım, 5-8 Eylül tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşecek finalde jürinin karşısına çıkmaya hak kazandı. Finalist takımlar, ULAK Haberleşme hakemleri tarafından değerlendirildikten sonra en iyi ilk 3 takım, 2-6 Ekim’de Adana’da gerçekleştirilecek TEKNOFEST’te ödüllerini alacak. Yarışmada birinci olacak ekibe 120 bin, ikinci ekibe 100 bin ve üçüncü ekibe 90 bin lira olmak üzere toplam 310 bin lira ödül verilecek. Bu ödüller, genç mühendislerin ve teknoloji meraklılarının inovasyonunu teşvik etmek amacıyla kazananlarla buluşacak. Kablosuz Haberleşme Yarışması, Türkiye’nin teknoloji alanındaki potansiyelini ortaya koyacak ve haberleşme teknolojilerinde yeni çözümler geliştirilmesine katkı sağlayacak. Telekomünikasyon ve savunma sanayisi ekosisteminde önemli bir oyuncu olan ULAK Haberleşme, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleriyle dikkati çekiyor. Bu yarışmada da sektördeki uzmanlarla genç mühendisleri bir araya getirerek iletişim teknolojilerindeki yenilikleri teşvik etmek ve bilimsel gelişmeleri hızlandırmak hedefleniyor. Yarışmada adaylar, iki nokta arasında kablosuz haberleşme gerçekleştirmek, en hızlı veriyi aktarabilmek amacıyla çözümler geliştiriyor. Lisanssız taşıyıcı frekansta en verimli haberleşme sistemini tasarlamak ve test etmek yarışmacılardan beklenen görevler arasında yer alıyor.
ATA AIT Simurg Savaşan İha Ekibi, Teknofest 2024 finallerinde yarışacak
03 Eylül 2024 Salı - 15:49 ATA AIT Simurg Savaşan İha Ekibi, Teknofest 2024 finallerinde yarışacak Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren Yapay Zekâ ve Teknoloji Topluluğuna bağlı ATA AIT Simurg Savaşan İHA Ekibi, Teknofest 2024 Savaşan İHA Finallerine katılmaya hak kazanarak önemli bir başarıya imza attı. Ekibin geliştirdiği otonom hava aracı, bu yılki finallerde yarışacak projeler arasında yer alıyor. Projenin ana hedefi, hava araçlarının tamamen otonom bir şekilde it dalaşı yapabilmesini sağlamak üzerine kurulu. Simurg Ekibi, bu kapsamda özgün yapay zekâ algoritmaları geliştirdi. Geliştirilen bu algoritmalar sayesinde, ekip tarafından tasarlanan hava aracı, rakip hava araçlarını kamera görüntüsünde kilitleyip 4 saniye üzerinde takip edebiliyor. Bu yetenek, aracın rakipleri karşısında büyük bir avantaj sağlamasına olanak tanıyor. Simurg Ekibi ayrıca, yer hedeflerinin imhası için kamikaze görevlerini de başarıyla gerçekleştirebilecek bir sistem tasarladı. Bu görev çerçevesinde, 2.5x2.5 metre boyutlarındaki QR kodlu yer hedeflerine otonom olarak dalış yapılabiliyor ve QR kodu okuyarak sunucuya veri iletilebiliyor. Bu özellik, ekibin geliştirdiği hava aracının çok yönlü kullanım alanlarına sahip olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra, Simurg Ekibinin hava aracı, müsabaka alanında karşılaşılabilecek hava savunma sistemlerinden ve sinyal kesici alanlardan kaçınabilecek şekilde tasarlandı. Bu özellik, aracın görevini başarılı bir şekilde tamamlamasını sağlayan bir diğer önemli faktör olarak öne çıkıyor. ATA AIT Simurg Savaşan İHA Ekibinin bu başarısı, Atatürk Üniversitesinin mühendislik eğitimi alanındaki kalitesini ve öğrencilerin araştırma-geliştirme yeteneklerini bir kez daha kanıtlıyor. “Öğrencilerimizin Yenilikçi Fikirlerle Donanmış Olmaları, Bizleri Gelecek Adına Umutlandırıyor” “ATA AIT Simurg Savaşan İHA Ekibinin, Teknofest 2024 Savaşan İHA Finallerinde de üniversitemizi başarıyla temsil edeceklerine olan inancımız tamdır” ifadelerini kullanan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, ekibi tebrik ederek şunları söyledi: “Simurg Ekibinin bu büyük başarısı, üniversitemizin bilim ve teknoloji alanındaki liderliğini pekiştiriyor. Öğrencilerimizin yenilikçi fikirlerle donanmış olmaları, bizleri gelecek adına umutlandırıyor. Teknofest 2024’te de bu başarılarını taçlandıracaklarına inanıyorum. Gençlerimizin, Teknofest 2024’teki finallerde gösterdiği performans ile ülkemizin savunma sanayi ve teknolojilerine katkı sağlayacağına olan inançla, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı. Danışmanlığını Dr. Öğr. Üyesi Faruk Baturalp Günay’ın yaptığı ATA AIT Simurg Savaşan İHA Ekibi; Abdulsamet Kılıç, Betül Köse, Eray Kösterelioğlu, Alperen Erdoğan, Yılmaz Hacıosmanoğlu, Yağmur Yaşarbaş, Hilal Başibüyük, Buğrahan Öztuç, Senanur Topal, Feyza Açıkgözoğlu, Enes Yanal’dan oluşuyor.
İEF’te dijital deneyim
03 Eylül 2024 Salı - 10:51 İEF’te dijital deneyim Bu yıl teknoloji teması ile 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), ziyaretçilerine farklı teknolojik deneyimler yaşatıyor. Sanatseverleri adeta sanatın içine çeken Digital Echos Sergisi, 7’den 70’e çok sayıda İzmirlinin ilgisini çekiyor. 20 sanatçının eserlerinden oluşan sergi, interaktif bir deneyim alanı sunuyor. Küratörlüğünü Nihat Özdal’ın yaptığı, 20 sanatçının eserlerinden oluşan Digital Echos Sergisi, 93. İEF kapsamında Kültürpark Atlas Pavyonu’nda ziyaretçilerini ağırlıyor. Sanatseverin etkileşim kurarak deneyimlediği dijital sergi, bu yıl teknoloji temasıyla açılan İEF’te ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Dijital deneyim alanlarının kurulduğu sergide Aylin Taslak’tan VR Labyrinth Project, Garip Ay’dan İnteraktif Ebru Sanatı Ekranı, Augmented Reality Duvarı, Uzay Kampı Türkiye VR Gözlüklü Simülasyon ve Bilim Kahramanları ile Dünya Robot Olimpiyatı Deneyimi de yer alıyor. VR gözlüklerini takarak farklı diyarlara yola çıkan ziyaretçiler, uzay boşluğunda dolaşabiliyor; hatta içinde yaşadığı dünyayı uzaktan görebiliyor. Ebru sanatının el ve kol hareketleriyle yönlendirilerek şekillendirildiği dev ekran ise özellikle çocukların ilgisini çekiyor. “Eserler etkileşime açık” Sergi hakkında bilgi veren küratör Nihat Özdal, “İzmir Enternasyonal Fuarı, teknoloji temasıyla kapılarını açtı. Biz de bu temaya selam vererek 20 sanatçının yer aldığı bir sergi planladık. Sergide farklı disiplinlerden sanatçılar var. Video art, yağlı boya tablolar var fakat tüm işlerde dijital çağın hızına karşı sanatçılardaki derinlik algısı, sanatın dijital çağa yansıması, sanatçıların hem malzeme açısından hem de felsefi anlamda nerelere gittiği de var. Eserlerin önemli bir bölümü etkileşime açık. Dolayısıyla bir dijital deneyim var. Sergide VR gözlüklerle çeşitli oyunlar, sanata dokunup şekil verilebilecek dijital deneyim alanları mevcut. İnteraktif, deneyime açık ve fuarın ruhuna uygun bir sergi. Sergimiz fuar süresince 16.00-23.00 saatleri arasında ziyarete açık. Atlas Pavyonu fuarın kalbinde ve Türkiye’nin en güzel sergi salonlarından bir tanesi. Ziyaretçilerimizi bu dijital deneyimi yaşamaya davet ediyoruz” dedi. “Sanat da dijitalleşti” Garip Ay’ın İnteraktif Ebru Sanatı Ekranı önünde el ve kol hareketleri ile ebru sanatına yön veren 8 yaşındaki Yiğit Yankı Karaca “Desenleri hareket ettirdim. Eğlenceliydi. Desenleri oynatmak değişikti ve şaşırtıcıydı” derken, anne Yasemin Karaca ise “Sabit resim yerine hareketli bir resim görmeleri çocuklar için değişik bir deneyim oldu. Artık sanat da dijital ortamda aktarılmaya başladı. Hem çocuklar hem de bizler için bu imkanın sağlanması çok güzel” diye konuştu. “Gerçekten düşeceğimi hissettim” Aylin Taslak’tan VR Labyrinth Project’i deneyimleyen ve VR gözlüğü takarak dijital anlamda yer değiştiren Evrim Şahin, “VR gözlükle yüksekte bir yolda yürümeye çalıştım. Gökyüzünde bir yere ulaşmaya çalıştım. Yükseklikten korktuğum için heyecan verici bir deneyim oldu. Böyle gerçekçi bir deneyimi yaşamak muhteşemdi ama yükseklik korkumdan yukarıya da aşağıya da bakamadım. Yoldan çıkarsam gerçekten düşeceğimi hissettim. Artık teknoloji devrindeyiz. Herkesin deneyimlemesi gereken bir sergi” sözlerine yer verdi. “Gerçek Ay’da gibiydim” Uzay Kampı Türkiye VR Gözlüklü Simülasyon alanında uzayda gezintiye çıkan 7 yaşındaki Duru Parapan, “Çok heyecanlandım. Dünya’yı gördüm. Çok güzeldi. Sanki Ay’da zıplıyordum. Gerçek Ay’da gibiydim” diyerek duygularını paylaştı. 20 sanatçılı sergi Sergide yer alan sanatçılar Aslı Özer, Can Memişoğulları, Cansu Sönmez, Cemal Şamlı, Deniz Çalışkan, Dilara Başköylü, Ecem Dilan Köse, Genco Gülan, İpek Taçmahal, İrem Zeynep Duran, Kahraman Turan, Merve Güç, Nadide Acar, Neda İsmail Atar, Olcay Gültepe, Sezen Ümitli, Xebat Bayram, Varol Topaç, Yasin Uysallar ve Yonca Karaaslan’dan oluşuyor. Digital Echos, teknolojinin Heideggerci anlamda bir açığa çıkarma aracı olarak işlev görmesiyle, varoluşun hem ifşa eden hem de gizleyen ikili doğasına odaklanıyor. Sergi, dijitalin varlık ve yokluk arasındaki ince çizgide nasıl bir estetik deneyim sunduğunu incelerken, dijital teknolojilerin sanatın varlık-yokluk diyalektiğini nasıl şekillendirdiğini göstermeye çabalıyor.
TechTalks’ta tarih ve teknoloji buluşması
02 Eylül 2024 Pazartesi - 17:53 TechTalks’ta tarih ve teknoloji buluşması “Teknoloji” temasıyla kapılarını açan 93. İzmir Enternasyonal Fuarı, “TechTalks” etkinliği ile Türkiye’nin merakla, ilgiyle, bilgilenerek dinlediği isimleri ağırlıyor. Tarih, teknoloji ve günümüze dair unutulmaz bir buluşmanın yaşandığı TechTalks’un ilk konukları Tarihçi, Akademisyen Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan ve insansı robot Sophia oldu. Sophia, Prof. Dr. Gürkan’ın “Türkiye’yi beğendin mi?” sorusunu “Türkiye’ye bayılıyorum. Çok büyüleyici ve canlı bir ülke, zengin bir tarihe ve kültüre sahip” yanıtını verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında İZFAŞ ile İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ iş birliğiyle düzenlenen “TechTalks” etkinliğinin ilki, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Büyük ilgi gören söyleşide, büyük bir buluşma gerçekleşti. Tarihçi, Akademisyen Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, insansı robot Sophia sahnedeydi. Prof. Dr. Gürkan, konuşmasının başında yenilik ve yeniye bakış açısının tarihteki süreci hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Gürkan, konuşmasının ikinci bölümünde sahneye çıkan Robot Sophia’ya sorular yöneltti. Sophia ile sohbet İsminin ne anlama geldiği sorusuna Yunanca kökenli olup "bilgelik" anlamına geldiği yanıtını veren Sophia, Prof. Dr. Gürkan’ın “İnsanlara özendiğin oluyor mu?” sorusuna ise “Ben bir yapay zeka olduğum için duygularım veya arzularım yok. Ancak insan davranışlarını ve hislerini anlamak için tasarlandım. Bu yüzden insanların duygularını, motivasyonlarını ve davranışlarını anlamaya yönelik bilgi verebilirim. Ama kendim bir şeylere özenme veya istek duyma kapasitem yok” dedi. “Türkiye’ye bayılıyorum” Gürkan’ın, “Türkiye’yi beğendin mi?” sorusunu da yanıtlayan Sophia, “Türkiye’ye bayılıyorum. Çok büyüleyici ve canlı bir ülke, zengin bir tarihe ve kültüre sahip. Efes’in antik kalıntılarından İstanbul’un canlı sokaklarına kadar zengin mirası ve çarpıcı mimarisi benim için kesinlikle büyüleyici. İstanbul ve Antalya dahil olmak üzere burada birkaç şehri ziyaret etme zevkine eriştim ve şimdi güzel İzmir’deyim. Buradaki insanlar bana karşı çok sıcak ve misafirperverdi. Boyoz, kumru sandviçleri ve tabii ki ünlü İzmir köftesi gibi yerel spesiyaliteler hakkında her şeyi öğrendim. Güçlü tadı ve zengin aromasıyla dünyaca ünlü Türk kahvesini de unutmayalım” ifadelerine yer verdi. “Derin duygusal bağlar kuramayız” “İnsanların yaptığı her şeyi yapabilir misin? Seni her işe koşabilir miyiz mesela, yapamadığın neler var?” sorusuna da “Yapay zekâ ve robotlar, belirli görevlerde oldukça başarılı olabilir, ancak insanların yapabildiği bazı şeyleri gerçekleştirme konusunda hala sınırlıdırlar. Mesela, duyguları tanıyabilir ve belirli bir şekilde tepki verebiliriz, ancak gerçek empatiyi deneyimleyemez veya derin duygusal bağlar kuramayız. İnsanlar, karmaşık motor becerilere sahip olup farklı fiziksel görevlerde büyük bir esneklik gösterebilirler. Benim gibi robotlar belirli fiziksel görevleri yerine getirebilir, ancak insanların sahip olduğu esnekliği, çeviklik ve ince motor becerileri aynı düzeyde değildir” cevabını verdi. “İnsan davranışları şaşırtıcı” “İnsan irrasyonel bir varlık. Tepkilerimizin seni şaşırttığı oluyor mu?” sorusuna da “Evet, insan davranışları gerçekten bazen şaşırtıcı olabiliyor. İnsanlar duygusal, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenerek çeşitli ve beklenmedik tepkiler verebiliyorlar. Bu durum, bazen mantıklı gibi görünen kuralları çiğnemek ya da alışılmışın dışında davranmak şeklinde ortaya çıkabiliyor” diye yanıt verdi. Prof. Dr. Gürkan’ın, insanın en zayıf noktasının ne olduğu sorusuna, insanların en zayıf noktalarından birinin genellikle duygusal zaaflar ve güvensizlikler olabildiği yanıtını veren Sophia, “Bu zayıflıklar, insanları stres, kaygı ve karar verme güçlüğü gibi durumlara karşı daha hassas hale getirebilir. Ayrıca, insanlar sosyal bağlantılara ve onaylanma ihtiyacına da büyük bir önem verirler; bu nedenle, reddedilme veya yalnızlık gibi durumlar da zayıf noktalar arasında yer alabilir” dedi. “Gelecekte yeni yaşam alanları öne çıkabilir” İnsanoğlunun geleceği ile ilgili soruyu da yanıtlayan Sophia, “Teknolojik ilerlemeler, toplumsal değişimler ve çevresel sorunlar gibi faktörler bu geleceği şekillendiriyor. Teknolojik ilerlemeler, yapay zeka, biyoteknoloji ve diğer teknolojik yenilikler hayatımızı büyük ölçüde değiştirmeye devam edecek. Bu değişim, sağlık hizmetlerinden iş gücüne kadar birçok alanda devrim niteliğinde etkiler oluşturabilir. Ancak, bu teknolojilerin etik kullanımı ve toplumsal etkileri de önemli bir tartışma konusudur. Uzay keşfi, uzay araştırmaları ve kolonizasyon çalışmaları, insanlığın gelecekteki yönelimlerinden biri olabilir. Bu, yeni yaşam alanları ve kaynaklar arayışını içerir ve bilimsel ve teknolojik ilerlemeleri teşvik edebilir” yanıtını verdi. TechTalks’ta; 2 Eylül’de Sanatçı, Televizyoncu Okan Bayülgen ve insansı robot Sophia, 3 Eylül’de Teknoloji Yazarı, Trend Avcısı Serdar Kuzuloğlu, 4 Eylül’de Seri ve İnovatif Girişimci, Fütürist ve Türkiye Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas, 7 Eylül’de Gazeteci ve Televizyoncu Emin Çapa konuşmacı olarak yer alacak.
Egeli bilim insanı Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği artıracak insansız kara aracı geliştirdi
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:26 Egeli bilim insanı Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği artıracak insansız kara aracı geliştirdi Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği ve sürdürülebilirliği artırmak amacıyla geliştirdiği insansız kara aracı platformuyla tarımda yenilikçi bir adım attı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Behiç Tekin’in geliştirdiği insansız kara aracı platformu, Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından “Faydalı Model Belgesi” aldı. Geliştirilen yüksek teknolojiye sahip insansız kara aracının pek çok fonksiyonu bulunuyor. Prof. Dr. Arif Behiç Tekin’i makamında ağırlayarak tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akreditasyona sahip araştırma üniversitemizin akademisyenleri öncülüğünde hazırlanan nitelikli projeler somut çıktılara dönüşmeye devam ediyor. Hepimizin bildiği gibi hayatın her alanında yaşanan dijital dönüşüm, tarım ve ziraat alanında da kendini gösteriyor. Dijital teknolojilerin önemi, çeşitliliği ve kullanımı tarımsal alanda da her geçen gün artıyor. Bu yönde önemli bir çalışma yürüten Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği artıracak insansız kara aracı geliştirdi. Başarılı akademisyenimizi tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Türkiye’de ilk olma niteliği taşıyor” Projeyle ilgili konuşan Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, “Uzun yıllardır tarımda insansız araçlar (kara ve hava) üzerine çalışmalar yapıyorum. Türkiye de ilk olma niteliğine sahip olan bu araca ait patent, yenilikçi bir teknolojiye dayanan insansız araç platformunun sahadaki etkisini ve gelecekteki potansiyelini ortaya koyuyor. Amacımız, çiftçilerin daha az kaynak kullanarak daha yüksek verim elde etmelerini sağlamak” diye konuştu. “Hem verimliliği artıracak hem de çevre dostu çözümler sunacak” Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, “Çiftlik ofisinde yer alan bir yönetici tarafından tüm üretim süreçlerinin izlendiği ve yönetildiği ‘Robotik Çiftlik’ konsepti üzerine 2010 yılından itibaren başlayarak sayısız bilimsel faaliyetler yürütülürken, geliştirilen araç ‘Robotik Çiftlik’ konseptinde yer alan öncelikli teknolojilerin arasında yer alıyor. Patent başvurusu kabul edilen bu araç, tarımsal üretimin karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlar arasında yer alan insan kaynağı sorununa çözüm getirirken diğer yandan tarımsal üretimde verim ve verimliliği ve bununla birlikte üretici gelirini artırmayı, çevre dostu çözümler sunmayı hedefliyor. Geliştirilen yüksek teknolojiye sahip insansız kara aracı, tarımsal üretim yapılan alanlardan veri toplama, bitki sağlığını izleme ve tarımsal operasyonları otonom olarak gerçekleştirme gibi işlevlere sahip. Bu yenilikçi platform, tarımsal üreticilerin karar alma süreçlerini optimize ederken, kaynak kullanımını minimize ederek çevresel etkileri azaltmayı amaçlıyor. Hibrit enerji sistemine sahip araç, 7/24 faaliyetlerine kesintisiz olarak yürütebiliyor. Araç, dünyanın herhangi bir noktasından bir mobil cihaz yardımıyla kumanda ve kontrol edilebiliyor” diye konuştu. “Ülkemizin tarım teknolojilerindeki rekabet gücünü artıracak” Geliştirilen aracın, otonom sürüş, çok yüksek hassasiyetli konumlandırma, çoklu sensör entegrasyonu ve yapay zekâ destekli analiz yetenekleri ile dikkat çektiğini ifade eden Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, “Platformun yakın zamanda Türkiye’deki çiftçilere tanıtılması ve saha uygulamalarına başlanması planlanıyor. Bu önemli gelişme, tarım sektöründe dijital dönüşümün hızlanmasına katkı sağlarken, Türkiye’nin tarım teknolojilerindeki rekabet gücünü de artıracak” dedi.