TEKNOLOJİ
Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi’nin kapanış toplantısı yapıldı 25 Aralık 2024 Çarşamba - 14:59:02 Enerji sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırılması ve fırsat eşitliğinin desteklenmesi amacıyla OEDAŞ ve EBRD iş birliği, ANKON Consulting danışmanlığında yürütülen ‘Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi’nin kapanış toplantısı yapıldı. Proje kapsamında uygulama ili olarak seçilen Afyonkarahisar’daki 9 meslek lisesinde yaklaşık 300 öğrenciye ‘teknik’ ve ‘kişisel gelişim’ eğitimleri verilirken fırsat eşitliği alanında da farkındalık sağlandı. Projeyi değerlendiren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Kadın istihdamının dezavantajlı olduğu sektörümüzde fırsat eşitliği alanında farkındalık oluşturarak kız öğrencilerin enerji sektörüne bakışını değiştirmenin ve kadın teknisyen sayısını artırmanın toplum için önemli bir kazanç olacağına inanıyoruz” dedi. Elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliği ve ANKON Consulting danışmanlığında 2023 yılında başlatılan ‘Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi’nin kapanış toplantısı yapıldı. OEDAŞ Kurumsal İletişim Yöneticisi Esat Tayfur İnay, EBRD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ekonomik Kapsayıcılık Ülke Lideri Özen Karaca Tümer ve ANKON Consulting Portfolyo Yöneticisi Ahu Yücesoy Kilianski’nin katılımıyla çevrim içi ortamda düzenlenen toplantıda projenin kazanımları hakkında bilgi verildi. “Fırsat eşitliği toplum için kazançtır” Projeyi değerlendiren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, kadın istihdamının dezavantajlı olduğu enerji sektöründe fırsat eşitliği oluşturmanın, bu alanda farkındalık oluşturmanın ve kadın teknisyen sayısını artırmanın yalnızca sektör değil, toplum için de kazanç olduğunu söyledi. Yalçın, “Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) ve Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi İlkeleri (WEP’s) imzacısı bir şirket olarak hem şirketimiz içinde hem de dış paydaşlarımızla birlikte bu anlayışı hayata geçirmek için çalışıyoruz. Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi de bu hedef doğrultusunda attığımız önemli bir adımdır. Projenin başarısında emeği geçen EBRD, ANKON Consulting, eğitime katılan okulların yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerine içtenlikle teşekkür ederim" dedi. “Hayal etmekten ve çalışmaktan asla vazgeçmeyin” Projeye katılan öğrencilere seslenerek kendisinin de üniversite eğitiminden önce meslek lisesinde okuduğunu belirten Yalçın şöyle devam etti; “Meslek lisesinde aldığım eğitim, bugün bulunduğum noktaya gelmemde önemli bir temel oluşturdu. Sizlerin de bugün kazandığınız bilgi ve becerilerin gelecekte büyük başarılara imza atmanıza imkan sağlayacağına yürekten inanıyorum. Hayal etmekten ve çalışmaktan asla vazgeçmeyin. Enerji sektörü, sizlerin katılımıyla çok daha güçlü ve yenilikçi bir hale gelecek.” “Enerji sektöründe kadının artan rolünü destekledik” ANKON Consulting Portfolyo Yöneticisi Ahu Yücesoy Kilianski, “OEDAŞ’la yürüttüğümüz bu projede amacımız, gençlerin enerji ve elektrik dağıtım sektörüne yönelik becerilerinin ve bu sektördeki istihdam imkanlarına erişimlerinin artırılması, bununla birlikte enerji sektöründe kadının artan rolünün desteklenmesiydi. Başarıyla tamamladığımız pilot eğitimler neticesinde 9 okulda yaklaşık 300 öğrenciye hem teknik hem sosyal beceri geliştirme başlıklarında eğitimler sağladık. Mevcut durum analizi de gerçekleştirerek kadınların enerji ve elektrik dağıtım sektöründe daha görünür olması için yapılması gereken çalışmaları belirlemiş olduk” diye konuştu. “Eğitimlere katılan öğrenciler iş hayatında öne çıkacak” EBRD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ekonomik Kapsayıcılık Ülke Lideri Özen Karaca Tümer, “Bizim rolümüz burada özel sektör ve eğitim kurumlarını bir araya getirmek, eğitim kurumlarının mezun ettiği gençlerin özel sektörün ihtiyacı olan becerilerle donatılmasına destek olmaktır” dedi. Bu projeye finansman sağlamaktaki amaçlarının iş gücü piyasasını daha nitelikli ve çeşitli hâle getirmek olduğunu belirten Tümer, çeşitliliğin enerji ve elektrik dağıtım sektöründe daha fazla kadının temsil edilmesiyle sağlanacağını ifade etti. Tümer ayrıca, eğitimlerden faydalanan gençlerin bu sektörde yer alabilmek için gerekli becerilere daha fazla sahip olarak bir adım daha öne çıkacaklarını umduklarını ve bu projeyle bu amacı desteklemiş olduklarını söyledi. İlham veren hikayeler paylaşıldı Açılış konuşmalarının ardından projenin kazanımlarına yönelik bir sunum yapıldı. Etkinliğin devamında düzenlenen açık oturumda, projeye katılan öğrenciler şirket yetkililerine sorularını yöneltip sektör ve fırsat eşitliğine ilişkin bilgi aldı. Toplantıda ayrıca OEDAŞ’ta çalışan kadın mühendisler öğrencilere ilham veren hikayelerini anlattı. Yaklaşık 300 öğrenciye eğitim verildi Proje kapsamında uygulama ili olarak seçilen Afyonkarahisar’daki 9 meslek lisesinde yaklaşık 300 öğrenciye eğitim verildi. Teknik eğitimlerde elektrik sektöründe dağıtım hizmetleri, yatırım ve planlama, stok kontrol, sistem işletme ile coğrafi bilgi sistemleri ve kamulaştırma konuları ele alınırken kişisel gelişim eğitimleri ise fırsat eşitliği, sunum teknikleri, iletişim ve sürdürülebilirlik konularını içerdi. Ulusal ve uluslararası ödüllü proje Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi, OEDAŞ’ın 2019 yılında başlattığı Enerjimiz Eşit Projesi kapsamında gerçekleştirildi. Kadınların iş hayatına ve enerji sektörüne kazandırılmasına katkı sunmayı amaçladığımız bu proje ile OEDAŞ’ın projenin başladığı yıl yüzde 28 seviyesinde olan ‘beyaz yaka’ kadın çalışan oranı yüzde 34’e yükseldi. Meslek liselerinde verilen son eğitimlerin yanı sıra pandemi döneminde sağlanan çevrim içi staj imkanlarıyla kız öğrencilerin mesleğe bakış açılarının değişmesine ve özgüven kazanmalarına katkı sağlandı. OEDAŞ, Enerjimiz Eşit projesi ile 2021 yılında EBRD’nin düzenlediği Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde gümüş madalya alırken 2022 yılında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde Enerjide Örnek Şirket seçildi. 2023 yılında Kadın Dostu Markalar 2023 Farkındalık Ödülü ile Toplumsal Fayda Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü kazanıldı. Proje bu yıl da uluslararası bir ödül programı olan Best Business Awards’ta Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Programı kategorisinde ödüle layık görüldü.
25 Aralık 2024 Çarşamba - 13:53 Teknolojinin yeni tehlikesi: Duygusal yapay zeka Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, duygusal yapay zeka ile çocuk ve hasta bakıcılığı gibi işlerin robotlara bırakılabileceğini söyleyerek, “Yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Duygusal yapay zeka tanımı ile işlerin farklı noktalara gidebileceğini söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “Yapay zeka özellikle son bir yıl içerisinde hayatımızı çok ciddi anlamda değiştirdi. Hayatımızın her köşesine dokundu. Yani bir yazı yazarken de, makale yazarken de ya da bir müzik yaparken de yapay zekayı kullanıyorduk. Bunlar kabul edilebilir görülüyordu ama tabii ki şu aşamada duygusal yapay zeka dediğimiz olayla birlikte haliyle işin seyri çok farklı bir yere doğru gidiyor. Duygusal yapay zeka nedir? Yapay zekanın bir insan gibi eğitilerek, yetiştirilerek diyelim o tepkileri vermesi sağlanmak suretiyle farklı iş alanlarına da girmesi anlamına geliyor. Özellikle duygusal yapay zekanın da ortaya çıkması ile birlikte hasta bakıcılar ya da bebek bakıcılığı, çocuk bakıcılığı gibi işleri de artık yapay zeka yüklü olan robotlara bırakmış olacağız. Tabii ki şu anda hala işin içinden çıkılabilmiş durumda değil. Mesela yapay zekayla üretilen bir takım verilerin telif hakları kime aittir? Ya da bununla ilgili hukuki boyut ne olacaktır? Bunların içinden henüz çıkmamışken, haliyle yapay zeka yüklü olan robotlara biz hasta bakıcılığı ya da çocuk bakıcılığı yaptırdığımız zaman burada ne tür sorunlarla karşılayacağımızı şu anda öngörmek çok zor. Ancak şöyle bir durum var; haliyle spekülasyon ya da farklı yönlendirmeye de müsait olduğu için yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Topuzoğlu, yapay zeka alanında da millileşmenin önemli olduğunu söyleyerek, “Aslında biz hep şunu savunmuştuk; yapay zekayla birlikte birçok alanda çok daha iyi çözümler alabiliyoruz ama bunun farklı kişiler tarafından yönetilmesi mümkün olduğu için haliyle bir soru sorduğu zaman yanlış bilgilerin gelmesi ya da bir robotu biz iyi bir şekilde programlamış olsak bile bir açığının bulunarak hacklenmesi dolayısıyla farklı işler yaptırılması gibi durumlarla karşı karşıya kalabileceğiz, ki bu durumları içeren bir takım filmlerde daha şimdiden vizyona girmiş durumda. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim yerli ve milli kendi çözümlerimize ihtiyacımız var. Nasıl ki bugüne kadar farklı alanlarda kendi cihazlarımızı üretebildiysek, kendi İHA’larımızı, SİHA’larımızı yapabildiysek, yapay zeka ve teknolojide de artık millileşmenin zamanı, ulusallaşmanın zamanı geldi diye düşünüyoruz. Eğer biz kontrolü kendi elimize almazsak daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğiz” ifadelerini kullandı.
25 Aralık 2024 Çarşamba - 13:46 Teknolojinin yeni tehlikesi: ‘Duygusal yapay zeka’ Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, yüklenecek duygusal yapay zeka ile çocuk ve hasta bakıcılığı gibi işlerin robotlara bırakılabileceğini söyleyerek, “Yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Duygusal yapay zeka tanımı ile işlerin farklı noktalara gidebileceğini söyleyen Hakan Topuzoğlu, “Yapay zeka özellikle son bir yıl içerisinde hayatımızı çok ciddi anlamda değiştirdi. Hayatımızın her köşesine dokundu. Yani bir yazı yazarken de makale yazarken de ya da bir müzik yaparken de yapay zekayı kullanıyorduk. Bunlar kabul edilebilir görülüyordu ama tabi ki şu aşamada duygusal yapay zeka dediğimiz olayla birlikte haliyle işin seyri çok farklı bir yere doğru gidiyor. Duygusal yapay zeka nedir? Yapay zekanın bir insan gibi eğitilerek yetiştirilerek diyelim o tepkileri vermesi sağlanmak suretiyle farklı iş alanlarına da girmesi anlamına geliyor. Özellikle duygusal yapay zekanın da ortaya çıkması ile birlikte hasta bakıcılar ya da bebek bakıcılığı, çocuk bakıcılığı gibi işleri de artık yapay zeka yüklü olan robotlara bırakmış olacağız. Tabi ki şu anda hala işin içinden çıkılabilmiş durumda değil. Mesela yapay zekayla üretilen bir takım verilerin telif hakları kime aittir? Ya da bununla ilgili hukuki boyut ne olacaktır? Bunların içinden henüz çıkmamışken, haliyle yapay zeka yüklü olan robotlara biz hasta bakıcılığı ya da çocuk bakıcılığı yaptırdığımız zaman burada ne tür sorunlarla karşılayacağımızı şu anda öngörmek çok zor. Ancak şöyle bir durum var; haliyle spekülasyon ya da farklı yönlendirmeye de müsait olduğu için yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Topuzoğlu, yapay zeka alanında da millileşmenin önemli olduğunu söyleyerek, “Aslında biz hep şunu savunmuştuk; yapay zekayla birlikte birçok alanda çok daha iyi çözümler alabiliyoruz ama bunun farklı kişiler tarafından yönetilmesi mümkün olduğu için, haliyle bir soru sorduğu zaman yanlış bilgilerin gelmesi ya da bir robotu biz iyi bir şekilde programlamış olsak bile bir açığının bulunarak hacklenmesi dolayısıyla farklı işler yaptırılması gibi durumlarla karşı karşıya kalabileceğiz ki bu durumları içeren bir takım filmlerde daha şimdiden vizyona girmiş durumda. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim yerli ve milli kendi çözümlerimize ihtiyacımız var. Nasıl ki bugüne kadar farklı alanlarda kendi cihazlarımızı üretebildiysek, kendi İHA’larımızı SİHA’larımızı yapabildiysek yapay zeka ve teknolojide de artık millileşmenin zamanı geldi diye, ulusallaşmanın zaman diye düşünüyoruz. Eğer biz kontrolü kendi elimize almazsak daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğiz” ifadelerini kullandı. (EK
25 Aralık 2024 Çarşamba - 12:19 KBÜ öğrencileri Türkiye’nin çip üretiminde bağımsızlık hedefliyor Karabük Üniversitesi öğrencilerinin oluşan TEKNOFEST takımı Küp X, teknolojide dışa bağımlılığı azaltmak ve Türkiye’nin çip üretimindeki yerini güçlendirmek amacıyla yerli ve milli çip tasarımı üzerinde çalışıyor. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden Emre Çoban, Enes Toprak, Ülkü Karayakalı, Yakup Büyükkaya, Medine Çifci ve Elif Sena Dindar’dan oluşan Küp X ekibi, çip tasarımı ve mikroelektronik sistemler üzerine yoğunlaşarak, üniversitenin laboratuvar imkanlarından da faydalanıyor. Ekip, çiplerin enerji verimliliği, güvenlik altyapısı ve yüksek performans sunması için ileri mühendislik tekniklerini kullanıyor. Küp X’in projeleri, ülkenin dijital altyapısını güçlendirecek ve teknoloji dünyasında önemli bir yer edinmesine katkı sunacak potansiyele sahip. Ekip, çalışmalarını tamamladıktan sonra tasarladıkları çiplerin üretim süreçlerini de yerli imkanlarla gerçekleştirmeyi planlıyor. Karabük Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi ve Küp X Takımı kaptanı Emre Çoban, takımının çip tasarımı alanındaki başarılarını ve Teknofest’e katılım sürecini anlattı. 2021 yılında kurularak 4 yıl boyunca yarışmalara katıldıklarını, ilk yıl finale kalarak büyük bir başarıya imza attıklarını ve ikinci yılda ise üçüncülük ödülünü kazandıklarını belirten Çoban, elde ettikleri başarının takımı sürekli olarak geliştirdiğini ve yeniliklere açık hale getirdiğini vurguladı. TEKNOFEST sürecinin oldukça zorlu geçtiğini ifade eden Çoban, takım olarak önce kapsamlı araştırmalar yaptıklarını, ardından raporlar ve diğer teknik çalışmalarla yoğun bir tempo içinde ilerlediklerini belirterek, “TEKNOFEST’e gitmek biraz zorlu bir süreç. Çünkü bu festivalde raporlar ve diğer çalışmalar zorlayıcı olabiliyor. Bizim için şöyle bir süreç var: Öncelikle araştırmamızı yapıyoruz, ardından raporları okuyoruz. Raporları okuduktan sonra devam ediyoruz, ama geceleri sabahlayarak çalışıyoruz. Bu yüzden bizim için çok zorlu bir süreç. Biz TEKNOFEST’e gittiğimizde önce jüriye sunum yapıyoruz. Sunumda hocalara projeyi sunduktan sonra onlardan geri bildirimler alıyoruz. Geri bildirim aldıktan sonra onlarla iletişime geçerek projemizi daha da geliştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Çip tasarımının önemine dikkat çeken Emre Çoban, bu teknolojilerin tüm cihazlarda kritik bir rol oynadığını aktararak şunları söyledi: “Bütün teknolojik cihazlarda çip bulunuyor. Ama bu çiplerin üretimi çok hassas ve çok zorlu bir süreç. Savunma sanayisinden tutun da telefon, televizyon, kamera, aklınıza gelebilecek bütün teknolojik cihazlarda çip bulunuyor. Ancak bu çiplerin belli başlı merkezleri var: Amerika, Çin, Japonya, Kore gibi ülkeler. Biz de bu alanda yeni gelişmeler yaparak, Türkiye adına güzel bir yerlere gelmeye çalışıyoruz.” Bu yılki hedeflerini de paylaşan Çoban, “Bizim bu seneki amacımız dereceye girmek. Bu üniversite için de bizim için de çok önemli bir süreç. Çünkü TEKNOFEST’te birinci olmak çok zorlu bir hedef ve sadece bir takıma ait bir şey. İnşallah birinci olacağız” dedi. Karabük Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi ve Küp X Takımı üyesi Yakup Büyükkaya, takımının TEKNOFEST yolundaki başarılarını ve hedeflerini paylaştı. Küp X Takımı, 2022 yılında dünya çapındaki bazı ülkelerin uyguladığı ambargolar ve kısıtlamalar üzerine bağımsız bir teknoloji altyapısı kurma kararı aldığını anlatan Büyükkaya, “Biz de tam bağımsız bir ülke inşası için, müreffeh yarınlar için ne yapabiliriz diye düşündük ve bu sebeple çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımız esnasında, uykusuz kaldığımız geceler, rapor yazarken kafamızın karıştığı süreçlerin içerisinden geçerek şu anki konumumuza geldik. Bu nedenle, bu sadece bir senelik başarının arkasında yatan emek değil, uykusuz geceler, azim, arkadaşlık ve dostluğun birleştiği çok güzel bir süreçtir. Bununla beraber, inşallah 90’lardan beri süregelen bir paradigma kırılması var, kablolu iletişimden kablosuz iletişime geçiş var. Bu paradigma kırılmasının öznesi olarak bizler, kablolu, büyük ve yüksek maliyetli sistemlerden ziyade düşük maliyetli, kolay entegrasyon gerektiren ve ücret konusunda da teknoloji ithalatı yerine ihracatı yapabileceğimiz sistemler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, ürettiğimiz bir çip mevcut. Gelecek zamanlarda, bu çip ile ülkemize katkı sağlamak istiyoruz” diye konuştu. Takım olarak özellikle batarya güç sistemlerinde büyük bir yenilik geliştirmeyi amaçladıklarını kaydeden Büyükkaya, “Bu batarya güç sistemlerinde herkesin bildiği gibi büyük komponentler kullanılıyor. Biz ise büyük komponentler yerine, tümleşik ve kolay entegrasyonu gerektiren bir çip tasarlamaktayız. Şuanda, ülkemizde halihazırda üretilmiş TÜBİTAK tarafından Çakıl projesi bulunuyor. Bu, 65 nanometrede çalışıyor TÜBİTAK laboratuvarlarında. Biz ise 90 nanometrede çalışıyoruz. Ayrık elemanları düşündüğümüzde, mikro düzeyde makro değişimi elde etmek için azimle çalışıyoruz. 90 nanometre ile elde ettiğimiz bu projeyle, ülkemizdeki tasarım ekosistemine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bizim gibi tasarım yapan mühendislerin gelişmesine yardımcı oluyoruz ki, gelecek zamanlarda ülkemizde yabancı yatırımları çekip, bir çip tasarım fabrikası kurduğumuzda, Tayvan’dan değil de Türkiye’den çip tedarik etme hevesindeyiz” dedi. Büyükkaya, ayrıca 10 yıl içinde yerli çip üretimini hayata geçirmeyi ve Türk mühendislerinin katkısıyla bu alanda öncü olmayı hedeflediklerini ve ülkenin savunma sanayisine katkı sağlama amacını yineledi.
Dünya Robot Olimpiyatları’nda muhteşem kapanış
01 Aralık 2024 Pazar - 00:49 Dünya Robot Olimpiyatları’nda muhteşem kapanış İzmir’de 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci ağırlayan Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) Türkiye Uluslararası Finali, muhteşem bir kapanış töreniyle sona erdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğinde düzenlenen olimpiyatların kapanış programında, kazanan takımlar ödüllerini alırken, 2025 WRO’nun ev sahibi Singapur temsilcilerine de bayrak devri yapıldı. Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliği ve Earth Allies temasıyla Fuar İzmir’de gerçekleştirildi. 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genç, bilim ve robotik üzerine beyin fırtınası estirdi, çok sayıda proje geliştirdi. Olimpiyatların kapanış töreni de renkli görüntülere sahne oldu. Sahne gösterileri, adeta görsel şölen oluşturdu. Ödül töreninde, çeşitli kategorilerde projeleri dereceye giren takımlar sahneye çıkarak ödüllerini alırken, gönüllüler de hep birlikte sahneye çıkıp selam verdi. Törende ayrıca 2025 WRO’nun ev sahibi Singapur temsilcilerine bayrak devri yapıldı. “Dünyamızı daha yaşanabilir, sürdürülebilir hale getirmeye çalıştılar” Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, “Sizlerle birlikte olduğum için çok mutlu ve onurluyum. 3 gün boyunca 90 ülkeden 3 bin 500 genç, güzel şehrimiz İzmir’de değerli fikirler ve projeleriyle düşlerini gerçekleştirmek için canla başla yarıştı. Earth Allies teması kapsamında dünyamızı daha yaşanabilir, sürdürülebilir hale getirmeye çalıştılar. Teknolojinin imkânlarını kullanarak daha ekoloji dostu bir gelecek oluşturmaya çalıştılar. Biz de Türkiye ve İzmir’i elimizden gelen en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık. Umarım misafirlerimiz iyi vakit geçirmişlerdir” dedi. “Türkiye’nin geleceğini teknoloji temelinde planlamalıyız” Teknolojinin hem günümüz hem de gelecek için önemli olduğuna vurgu yapan Yıldır, dünyada her gün yaşanan gelişmelerin inanılmaz bir hızla devam ettiğini söyledi. Olimpiyatların farklı kültürlerden binlerce fikri bir araya getirdiğini sözlerine ekleyen Yıldır, organizasyonun Türkiye ve İzmir için de küresel bir tanıtım fırsatı oluşturduğunu kaydetti. 2023 Küresel İnovasyon İndeksi’ne göre Türkiye’nin 37. sırada yer aldığını hatırlatan Yıldır, “Tahmin edebileceğiniz gibi hak ettiğimiz yerde değiliz. Küresel rekabette daha güçlenip çağa ayak uydurmalıyız. Gençlerimizi bu alana yöneltmeli ve Türkiye’nin geleceğini teknoloji temelinde planlamalıyız. Böyle bir beklentimizin olabilmesi için onlara alan oluşturmalı, fırsatlar sunmalı ve kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar sağlamalıyız. Yaşıtlarıyla küresel ölçekte etkileşime girebilecekleri organizasyonlar düzenlemeliyiz” diye konuştu. “WRO 2024 sadece robotlarla ilgili değil, insanlarla ilgiliydi” Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir de İzmir’de yapılan Dünya Robot Olimpiyatı’nın muhteşem geçtiğini belirterek herkesten çok etkilendiğini ve ilham aldığını söyledi. Katılımcıların sadece robotlar geliştirmekle kalmayıp gezegeni korumak ve doğal afetleri durdurmak gibi dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan bazılarını ele aldıklarını kaydeden Demir, “Becerilerinizi, kararlılığınızı ve derin bir sorumluluk duygusunu gösterdiniz. WRO 2024 sadece robotlarla ilgili değildi. İnsanlarla ilgiliydi. Burada edindiğiniz arkadaşlarla, takım çalışmasıyla ve birbirinizi destekleme şeklinizle ilgiliydi. Robot oyunları, projeleriniz ve dostluk gecesi bunun mükemmel örnekleriydi. Rakipler olarak değil, ortak bir misyona sahip benzer düşünen bireylerden oluşan bir topluluk olarak hepinizin nasıl bir araya geldiğinizi gördük. Siz buraya kendinizden daha büyük bir şey oluşturmak için geldiniz” ifadelerini kullandı. “Robotlar, gelecek dünya problemleri ve çözümleri için çok önemli” Organizasyonun ana sponsoru Aramco’nun Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Khalid Al-Zamil, “Yetenekli yarışmacılar harika bir başarı sergiledi. WRO daha iyi bir gelecek için yetenekleri besliyor. Robotlar, gelecek dünyanın problemleri ve çözümleri için çok önemli” ifadelerini kullandı. Singapur’a bayrak devri Kapanış programında WRO’nun bir sonraki ev sahibinin Singapur olacağı duyuruldu. Singapur’da bulunan Uzay Fakültesi CEO’su Lynette Ten, “Burada olduğumuz için çok mutluyuz. Harika bir konukseverlikle ağırlandık. Singapur’a daha kalabalık gelin. Hepinizle birlikte geleceği oluşturacağımız için çok heyecanlıyız” sözlerine yer verdi. Törende Singapur delegasyonuna Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir ve organizasyonun diğer temsilcileri tarafından bayrak devri yapıldı. Türkiye’de ilk kez düzenlendi Bu yıl “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenen finalde, gezegenin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanıldı. Ayrıca doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair öneriler paylaşıldı. Türkiye’de ilk kez düzenlenen organizasyon, sadece bilimsel ve teknolojik gelişime katkı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda kültürel çeşitlilik ve iş birliği bilincini de artırdı. Dünyanın dört bir yanından gelen jüri üyeleri, dereceye giren takımları belirledi. Puanlama sistemi üzerinden en yüksek puanı alan takımlar dereceye girdi. Future Engineers kategorisi kazananları Ödül töreninde Future Engineers kategorisinde birinci takım Macaristan’dan Storm NGR oldu. Bu kategoride sırasıyla Kazakistan’dan QYZYLORDA Flame takımı ikinci, Filipinler’den BSU Ispartan takımı üçüncü, Almanya’dan Roadrunners takımı dördüncü, Kanada’dan ASPARAGUS takımı beşinci, Tayland’dan KMIDS TDF takımı altıncı, Romanya’dan Nervana Cancer takımı yedinci ve Çin Taipei’den FireOnAllCylinders takımı da sekizinci oldu. Future Innovators Elementary kategorisi kazananları Future Innovators Elementary kategorisinde Malezya’dan The Magical Trio takımı birinci, Malezya’dan TerraFlood takımı ikinci, Hindistan’dan Rescue Tech Allies takımı üçüncü, Amerika Birleşik Devletleri’nden Leavbotics takımı dördüncü, Kanada’dan Terrasoil takımı beşinci, Panama’dan Apollo Kids takımı altıncı, Hong Kong’dan HK-KCOBAPS1 Steamer takımı yedinci, Vietnam’dan Guardians Of Earth takımı da sekizinci oldu. Future Innovators Junior kategorisi kazananları Future Innovators Junior kategorisinde Endonezya’dan SWA Ocean Voyager takımı birinci, Azerbaycan’dan Multi-Culture AZE takımı ikinci, Avusturalya’dan The Simpsons takımı üçüncü, Malezya’dan Sprout Shield takımı dördüncü, Portekiz’den Life Savers takımı beşinci, Yunanistan’dan BotaniQ takımı altıncı, Porto Riko’dan Robinson School FIJ takımı yedinci, Filipinler’den SanJose NHS-Talibon takımı sekizinci oldu. Future Innovators Senior kategorisi kazananları Future Innovators Senior kategorisinde Venezuela’dan Robotik Dreamers takımı birinci, Hollanda’dan BTScout takımı ikinci, Kazakistan’dan Kozqaraz takımı üçüncü, Fas’tan Nextech takımı dördüncü, İtalya’dan Remate takımı beşinci, Malezya’dan Avant-Garde takımı altıncı, Japonya’dan Ultra S takımı yedinci, El Salvador’dan Team Luma takımı sekizinci oldu. Robomission Elementary kategorisi kazananları Robomission Elementary kategorisinde Almanya’dan GIP Fancy Bots takımı birinci, Vietnam’dan GV2-HSRL-01 takımı ikinci, Tayland’dan Skyfall takımı üçüncü, Malezya’dan Glorious Future takımı dördüncü, Amerika Birleşik Devletleri’nden Johnny 2.0 takımı beşinci, Almanya’dan SimpleBotsElementary takımı altıncı, Amerika Birleşik Devletleri’nden Chaotic takımı yedinci ve Vietnam’dan GV-HSRL-B1-01 takımı sekizinci oldu. Robomission Junior kategorisi kazananları Robomission Junior kategorisinde Malezya’dan Up Up CHM1 takımı birinci, Malezya’dan French Toast takımı ikinci, Vietnam’dan Hong Bang 1 takımı üçüncü, Cin Taipei’den OFDL Idea Taiwan takımı dördüncü, Japonya’dan Hot Chicken takımı beşinci, Güney Kore’den Glasses takımı altıncı, Japonya’dan Amicus Girls takımı yedinci, Vietnam’dan XLR8 takımı sekizinci oldu. Robomission Senior kategorisi kazananları Robomission Senior kategorisinde Japonya’dan YTHS 2BY takımı birinci, Malezya’dan Up Up CHM takımı ikinci, Japonya’dan Meiden takımı üçüncü, İsviçre’den Robolution takımı dördüncü, Macaristan’dan Storms RMS takımı beşinci, Japonya’dan Amicus R2K takımı altıncı, Kazakistan’dan QYZYLORDA Rage takımı yedinci, Kanada’dan Aleph-Null takımı sekizinci oldu. Robosports kategorisi kazananları Robosports kategorisi kazananları ise Çin Taipei’den OFDL JFR Taiwan takımı birinci, Yunanistan’dan BitLab takımı ikinci, Malezya’dan Up Up C.H.M takımı üçüncü, Çin Taipei’den OFDL CZX Taiwan takımı dördüncü, Romanya’dan Nerdvana Scoripo takımı beşinci, Malezya’dan Kh RoboKnights takımı altıncı, Kazakistan’dan Grow takımı yedinci, Kazakistan’dan Avangard takımı sekizinci oldu. Özel ödüller verildi Ödül töreninde ayrıca Senior Start-up Idea Award, Hindistan’dan Coastal Custodians takımına gitti. Tüm yaş gruplarında Team Award, Azerbaycan’dan MultiCulture takımına verildi. Elementary Team Spirit Award Tayland’dan 3 Chicken takımına gitti. Juinor Technical Solution Award da Kazakistan’dan 216 GT Innovators takımına verildi. Teknoloji, tasarım ve inovasyonda mükemmellik için önemli bir ödül olarak nitelenen Aramco’nun özel ödülü ise Venezuela’dan Robotic Dreamers takımına verildi. Lego Education Creativity Award da Kosta Rika’dan Three Musketeers takımına verildi.
SANKO Park’ta HADO İnovasyon ve Teknoloji deneyimi etkinliği
30 Kasım 2024 Cumartesi - 16:05 SANKO Park’ta HADO İnovasyon ve Teknoloji deneyimi etkinliği Gaziantep SANKO Park AVM toplumun geleceği olan gençleri, HADO İnovasyon ve Teknoloji Deneyimi etkinliğinde buluşturdu. SANKO Park AVM tarafından düzenlenen HADO Etkinliği hem teknolojiyi hem de eğlenceyi bir araya getirerek şehrin gençlerine unutulmaz deneyim sunuyor. HADO, artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisiyle sporun birleştiği, dünya genelinde hızla popülerleşen bir oyun. Katılımcılar, giydikleri akıllı cihazlarla enerji toplar, sanal atışlar yapar ve takım oyunuyla rakiplerini yenmeye çalışır. Eğlenceli olduğu kadar stratejik düşünmeyi teşvik eden bu spor, özellikle gençler arasında büyük ilgi görüyor. “Teknoloji ve hareketin birlikte olduğunu gösterdik” Etkinlik hakkında konuşan HADO Koordinatörü Can Duraslan, “Burada 2 gün boyunca HADO sporunu gençlerimizle tanıştırdık. Bildiğimiz bizim çocukken oynadığımız yakar topun birleştirdiği bir sporu gençlere tanıtmak. Vatandaşları yeni sporla tanıştırarak teknolojiye karşı yapılan savaşta, teknoloji ve hareketin birlikte olduğunu gösterdik. HADO aslında Türkiye’de gelişmekte olan bir spor. Gaziantep için çok kıymetli bir değer. Nedeni ise ülkemizde 5G olduğunda bir tarafta Gaziantepli gençler oynuyorken başka bir tarafta başka ülkeden insanlar oynuyor” dedi. SANKO Park AVM’de 30 Kasım ve 1 Aralık 2024 tarihlerinde, 11.00 - 20.00 saatleri arasında düzenlenen etkinlik, tüm ziyaretçilere açık ve ücretsiz olacak.
Gençler inovasyon çağına hazırlanıyor
30 Kasım 2024 Cumartesi - 14:55 Gençler inovasyon çağına hazırlanıyor Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali, dünyanın dört bir yanından bilim ve robotiğe meraklı çocuk ve gençleri İzmir’de buluşturdu. 90 ülkeden İzmir’e gelen 3 bin 500 yarışmacı, robotik teknolojilerle geleceğin sorunlarına çözümler üretti. Gençler, geleceğin inovasyon çağı olacağını ifade etti. 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci Fuar İzmir’de ağırlayan Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) heyecanı devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle 28 Kasım’da başlayan WRO, kapanış töreniyle sona erecek. Gençler, olimpiyat boyunca robotik teknolojilerle ilgili bilgilerini genişletirken, aynı zamanda farklı yerlerden gelen yaşıtlarıyla tanışıp fikir alışverişinde bulundu. Bu yıl “EARTH ALLIES” temasıyla düzenlenen finalde, bir yandan gezegenimizin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanan katılımcılar, diğer yandan da doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair önerilerini paylaştı. Gençler geleceğin teknoloji çağı olacağını ifade etti. Robotların çağı Filipinler’den gelen TLGCROBOTICSCATALYST takımı oyuncuları, İzmir’de bulunmaktan çok memnun olduklarını ifade etti. Takım lideri Gabrielle Reselva, geleceğin dünyasında robotların ve inovasyonun olacağını söyledi. Filistin’den finallere katılan Juke Cake takımından Mesk Abdalsalam, otonom bir robot yaptıklarını belirterek, “Bizler Filistin’den zor bir çevreden geldik; ama yine de bu projeyi yapmayı başardık. Gelecek sadece çok donanımla ilgili değil yazılımla da ilgili fikirler önemli. Çok büyük projeler ve araçlar gördük. Geleceğin; araçlarla, yapay zekayla, mühendislerin düşünme şekliyle de parlak olacağını düşünüyorum” dedi. “Dünyayı değiştirmeye herkes çok odaklanmış durumda” Kanada’dan katılan Les Patriotes takımından Stefan Teodorescu da, “Mangrov eken robot icat ettik. Bu mangrovlar kıyı şeridinin stabilize olmasını sağlıyor. Sulu ve bataklık arazilerde yetişiyor bu bitkiler. Derin kökleriyle toprağa iyi tutunuyor ve erozyonu engelliyor. İklim değişikliğinin en kötü etkilerinden biri deniz seviyesinin yükselmesi. Pek çok ilgi çekici proje görüyorum etrafta. Dünyayı değiştirmeye herkes çok odaklanmış durumda. Bunu yaparken de kendi teknik yeteneklerini kullanıyorlar. Bunun bir parçası olduğum için ve Türkiye’de olduğum için mutluyum” diye konuştu. “Amacımız insanları kurtarmak, bitkilere zararı azaltmak” Azerbaycan’dan gelen Zagatala Aze takımından Saleh Muradlı, yaptıkları yangın söndürme robotunu anlattı. Muradlı, “Bu robot iki şekilde işliyor. Hem kendi çalışıyor hem de biz kontrol edebiliyoruz. Kamerası var, su pompasını aktive edebiliyoruz. Ateş sensörleri var, ateşi görüp ateşe doğru su gönderiyor. Bunu telefondan idare edebiliyoruz. Bu teknoloji Türkiye’de büyük bir şey olabilir. Yangın söndürenler için çok lazım bir şey. İnsanların hayatını kurtarıyor. Amacımız insanları kurtarmak, bitkilere zararı azaltmak. Güzel bir fikir hem Türkiye hem dünya için. Gelecekte robotlar olacak” dedi. “Döndüğümüzde aklımızda kalacak en önemli anı, burada olmak” Amerika’dan gelen Gaia Guardians takımından Bonnie Feng, ormanları koruma üzerine geliştirdikleri proje ile İzmir’de olduklarını ifade etti. Feng, “Geliştirdiğimiz robotlar, ağaçların üzerine takılan sensörlerden aldıkları duman işaretiyle, ağaca gidip söndürerek yangınların önüne geçmeyi hedefliyor. İzmir’de böyle büyük bir organizasyona katılmaktan çok mutluyuz. Döndüğümüzde aklımızda kalacak en önemli anı, burada olmak” ifadelerine yer verdi. Olimpiyata, Türkiye’den de birçok takım katıldı. Onlardan biri olan Emergency Tem takımı, bir şehrin afet sırasında en az zararı görmesini sağlayan bir yazılım tasarladı. Sensörler ve tüm şehri görebilecek kameralarla, yapay zekalarla afetlere anında müdahale edebilen sistemin önemine vurgu yapan takım oyuncularından İbrahem Aljrrah, “Projemizin amacı; şehirde sel, deprem, yangın gibi afetler öncesinde afete neden olabilecek tehlikelerin belirlenmesi ve muhtemel etkilerinin azaltılması” dedi. Alihan Özermiş ise “Teknoloji hayatımızın her yerinde, internetsiz yaşayamaz duruma geldik. Bize daha çok yardım sağlayacak ileride. Teknolojinin insanlığa çok fazla yardımı dokunacak” şeklinde aktardı. Cumalıoğlu: "Çocukların gözündeki yarışma heyecanı bizi çok heyecanlandırıyor" İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu ise dünyayı İzmir’de buluşturdukları için çok heyecanlı olduklarını ifade etti. Cumalıoğlu, “Biz İZFAŞ olarak dünyanın her yerinden katılımcı ve ziyaretçi ağırlamaya çok alışığız. Bu çok daha farklı ve heyecan verici. Fuar İzmir ilk kez bu kadar cıvıl cıvıl. Çocukların gözündeki yarışma heyecanı bizleri çok mutlu ediyor. Biz bu alanı fuarların haricinde, daha büyük kongrelere, etkinliklere, hem çocuklara hem gençlere, bilimi, teknolojiyi, inovasyonu bir araya getirebilecek sürdürülebilir projelere açmaya çok niyetliyiz ve bunu da gerçekleştireceğiz” dedi.
Yenilikçi girişimler yatırımcılarla bir araya geldi
30 Kasım 2024 Cumartesi - 13:04 Yenilikçi girişimler yatırımcılarla bir araya geldi BEBKA’nın öncülüğünde bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen TechUP 2024 Teknoloji Odaklı Hızlandırma Programı Demoday etkinliğinde geleceğe yön veren 10 yenilikçi girişim, yatırımcılarla bir araya gelerek girişimlerini tanıtma ve destek alma fırsatı yakaladı. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA), DOMiNO Ventures’ın yürütücülüğünde ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen TechUP 2024 Teknoloji Odaklı Hızlandırma Programı Demoday etkinliği gerçekleştirildi. “Girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi adına çalışmalar yürütüyoruz” BEBKA’nın yatırımcısı olduğu DOMiNO Ventures’ın yürütücülüğünde ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde gerçekleştirilen TechUP 2024 Programı online demoday etkinliğinde konuşan BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram, “BEBKA olarak bölgemizde girişimcilik kültürünün, teknoloji tabanlı ve yenilikçi girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi, finansmana, bilgiye ve pazara erişim imkânlarını geliştiren girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi adına çalışmalar yürütüyoruz. Bu anlamda Bölgesel Girişim Sermayesi Desteğiyle ile yüksek katma değer üretme potansiyeline sahip girişimlerin finansmana erişimine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda yatırımcısı olduğumuz 6 girişim sermayesi yatırım fonunun Bölgemizdeki girişimlere yatırım yapmasını sağlıyoruz” dedi. Girişimciler ürünlerini önde gelen şirketlere sunuyor Ekosistemin gelişmesi adına yürüttükleri programlardan bir tanesinin Teknoloji Odaklı Hızlandırıcı Programı (TechUP) olduğuna dikkat çeken Sabri Bayram, “Dördüncü kez girişimcilerle buluşan bu programla yenilikçi ve teknolojik bir ürünü olan, fakat söz konusu hizmeti finansal kısıtlar veya tecrübe eksikliği gibi sebeplerle gerçekleştiremeyen girişimcilerin büyüme hedeflerinin mentorlar gözetiminde desteklenmesi ve girişimcilerin yatırım yapılabilir hale getirilmesini hedefliyoruz. Bu sene, ajansımızın yatırımcısı olduğu DOMiNO Ventures yürütücülüğünde; Güney Marmara Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde hayata geçirdiğimiz programımıza PoC (proof of concept) süreçlerini de ekledik. Bu sayede girişimciler geliştirdikleri yenilikçi ve teknolojik ürünlerini Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde sunma ve uygulama imkânı kazanarak müşteri ve yatırım imkanlarını arttırabilecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız koordinasyonunda, 5 kalkınma ajansı iş birliğinde, yeni nesil teknoloji ürünlerini tüm dünyaya tanıtmayı ve global pazarlara açılmayı hedefleyen Türk teknoloji girişimcilerinin dünyanın önde gelen yurtdışındaki girişimcilik etkinliklerine katılmalarını sağlıyoruz. Girişimcilik ekosistemini geliştirmek için bölgemizdeki paydaşlarımızla birlikte çalışmaya ve bundan sonraki süreçte de girişimcilerin ve yeni fikirlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. DOMiNO Ventures Yönetici Ortağı Yağız Karadeniz ise ” TechUP programı kapsamında 3 ay boyunca düzenlenen eğitimler ve birebir görüşmeler sayesinde girişimcilerle yoğun bir şekilde çalıştık. Ekibimiz, onların karşılaştığı problemlerle ilgilendi, büyüme süreçlerini değerlendirdi ve farklı perspektifler sundu. Bu süreçte, kalkınma ajanslarının önemini bir kez daha anlamış olduk. Kalkınma Ajansları sayesinde her zaman ulaşamadığımız girişimlere erişim sağlama ve onların potansiyellerini keşfetme şansı yakaladık. Bu girişimcilik ekosistemimiz açısından oldukça değerliydi. Bizde BEBKA’nın Girişim Sermayesi Mali Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazandık. BEBKA’nın yatırım süreçlerimize verdiği destek gerçekten çok kıymetliydi. Türkiye’de girişimciler için fon bulmak zaman zaman zor olabiliyor. Devletin bu tür destek programlarını artırarak sürdürmesinin girişimcilik ekosisteminin büyümesi için kritik öneme sahip” dedi. Konuşmaların ardından 10 yenilikçi girişim, yatırımcılarla bir araya gelerek girişimlerini tanıtma fırsatı yakaladı. Program, girişimcileri değerlendiren jüri üyeleri, Yağız Karadeniz, CVentures Yatırım ve Portfolyö Müdürü Efe Tokgöz ve Revo Capital Genel Müdür Yardımcısı Deniz Aslandoğan’ın soru ve cevapları ile interaktif bir şekilde devam etti.
Kolay ulaşabilir olması dijital kumarı yaygınlaştırıyor
30 Kasım 2024 Cumartesi - 12:06 Kolay ulaşabilir olması dijital kumarı yaygınlaştırıyor Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sanal ortama taşınan kumar, ulaşımının kolay olması nedeniyle yaygınlaşıyor. Dijitalleşen dünya ile birlikte bazı bağımlılıklar ve alışkanlıklar da değişebiliyor. Bu bağımlılıkların ve alışkanlıkların başında kumar geliyor. Kumarın sanal ortama taşınması ise yaygınlaşmasına neden oluyor. Uzmanlar, kumarın ulaşım kolaylığı ile birlikte yayıldığını belirtiyor. "Çok rahat bir şekilde ulaşım kolaylığı ile birlikte yayılıyor" Gelişen ve değişen dünya ile birlikte özellikle dijitalleşen dünyada bazı alışkanlıkların ve bazı bağımlılıkların da değişmeye başladığını belirten Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, bunlardan birisinin de dijital kumar olduğunu söyledi. Doç. Dr. Küçükbezirci, eskiden kumarın belli lokallerde, belli yerlerde oynanırken şu anda her evin içinde, hatta bulunulan her ortamda teknolojik aletlerle ulaşılmasının mümkün olduğunu belirterek, "Bu şekilde insanlar evinde, iş yerinde ve belki okulda maalesef bu kumar sitelerine çok rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Bu konuda çevremdeki insanlara ne yapıyorsunuz diye sorduğumda, maalesef bunların içerisinde gençlerimiz de var; dijital yolla oynanan sanal kumar oyunları maalesef çok rahat bir şekilde ulaşım kolaylığı ile birlikte yayılıyor. Örneğin geçenlerde konuştuğumuz bir gencimiz 3 bin lira yatırmış, 5 bin lira kazanmış. Kazandığı 5 bin lirayı yatırmış, 10 bin lira kazanıyor ama algoritma öyle bir işliyor ki belli bir rakama geldikten sonra bu programı yapanlar, düzenleyenler kesinlikle o parayı oynayan kişide bırakmıyor. Eski bir tabir vardır, ’kumarda sadece oynatan kazanır’ diye. Dijitalleşen dünyada da değişen hiçbir şey yok, kumarı oynatan kazanıyor. Bu konuda bunun genci yaşlısı da yok açıkçası, görüştüğümüz, konuştuğumuz ve sohbet ettiğimiz birçok insan farklı meslek, farklı yaş gruplarında olsun maalesef sanal kumarın, davranışsal bağımlılık dediğimiz bu bataklığın içerisinde maalesef. Onların hepsine uyarı olarak konuştuğumuz ve söylediğimiz, kumardan hiç kimse para kazanıp da zengin olmuyor. Böyle bir dünya kesinlikle yok. Sadece kazanan bu programı hazırlayanlardır” dedi. "Aileler, nasıl olsa çocuğum evinde, odasında gayet güvenli diye düşünebilir ama aslında değil" Sanal kumarın evde oynanabildiğini ifade eden Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, “Aileler çocukları güvenli bir ortamda, nasıl olsa çocuğum evinde, odasında gayet güvenli diye düşünebilir ama aslında değil. Böyle konularda takipçisi olmak gerekiyor. Bunu da anne baba olarak, özellikle gençlerimizi, çocuklarımızı uyarırken iyilikle, güzellikle anlatmaları gerekiyor. Kazananın hiçbir zaman kendileri olmayacağı, kazananın oynatanlar olduğu, bunun altını özellikle çizerek söylüyorum, çünkü bu algoritmanın, bu programın yapılması bunun üzerine kurulmuş. Tamamıyla bu programı yapanlar kazanıyor. İnsanlar gerçekten bu konuda öncelikle harçlıklarıyla başlıyor. Sonra değerli eşyalarını satmaya kalkıyorlar, daha sonra borç para alıyorlar, hatta kredi çekip de kumar oynayan kişiler bile var. O yüzden benim tavsiyem en güzel yol da başlamadan boşlamak. Bu sanal kumar olayının en güzel yolu da bir an önce bırakmaktan başlıyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Ersanlı: "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır"
29 Kasım 2024 Cuma - 18:56 Prof. Dr. Ersanlı: "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır" dedi. OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından "Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği” konulu sempozyum düzenlendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nün her yıl geleneksel hale getirmeyi planladığı Çocuk Sempozyumu‘nun amacı her yıl çocukların hakları, refahı ve korunması bağlamında önemli bir konuyu ele almak, bilimsel ve toplumsal çözüm önerileri üreterek farkındalık oluşturmak. İlk olarak bu yıl gerçekleştirilen sempozyumumuzun teması “Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği” konusu oldu. "Bir suçlama değil, bir farkındalık çağrısı" Türkiye’de ve dünyada çocuk işçiliğinin boyutları, nedenleri, çocuk işçiliğine maruz kalan çocukların yaşadığı psiko-sosyal ve ekonomik sorunlar, bu sorunların çözümüne yönelik sosyal politikalar ve uygulamaların ele alındığı sempozyum ilk olarak açılış konuşmaları ile başladı. Açılışta konuşan OMÜ Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır. Bir çocuğun okul yerine işyerine gönderilmesi, onun yalnızca bir gününü değil, tüm hayatını çalar. Çünkü çocukken alınamayan eğitim, oynanamayan oyunlar, hissedilemeyen sevgi, bir ömür boyu eksik kalır. Bu yazı bir suçlama değil, bir farkındalık çağrısıdır. Her çocuğun oyun oynama, öğrenme ve hayal kurma hakkı vardır. Ama unutmayalım ki onlar, kendileri için ayağa kalkamaz. Onların sesi olmak, onlara destek olmak bizim elimizde. Her çocuk, yüreğimizde sakladığı küçük bir dünyadır. Ve bu dünyayı ne kadar çok korursak, geleceğimiz de o kadar aydınlık olur. Bildiğiniz gibi kimileri ’çocuk işçiliğini’, kimileri de ’çocuk emeğini’ istismar etmektedir. Bu sempozyumun amacı, çocuğun ve emeğinin istismarını önleyecek, çocuklarımızı geleceğe güvenle bakabilecek bir yetkinliğe taşıyacak, hak ve nefasete dayalı bir bilinç oluşturmak, farkındalık oluşturmaktır. Bu sempozyum çocuk işçiliği konusunda bilimsel ve akılcı politikalar oluşturmada ilk adım olacak. Zaman içinde birbirini tamamlayan adımlarla, arzu edilen hedefe varacağız. Bu amaca ancak, yönetim, üniversite ve STK’ların iş birliğiyle, yani devlet ve milletin el ele vermesiyle ulaşılacağını unutmamak gerekir. Bu sempozyumda, kadim kültürümüzdeki ’İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ anlayışını yaşama geçirecek oldukça önemli fikirler oluşacak, çocuk işçiliği ile ilgili politikaların ve yapılacak çalışma stratejilerinin parametresi belirleyen bir eser doğacak. Bu eser de sizlerin eseri olacaktır" diye konuştu. "Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur" Sempozyumda konuşmalarını gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, “Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur. Bu sempozyumun, bu alanda çözüm önerileri sunarak geleceğimize ışık tutacağına inanıyorum. Umarım, hedefine ulaşarak ülkemizde çocuk haklarına yön verecek kararların alınmasına katkı sağlar. Katkıda bulunan tüm hocalarımıza, değerli katılımcılarımıza ve emeği geçen herkese şahsım ve üniversitem adına sevgi ve saygılarımı sunuyorum" diye konuştu. "Çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eğitim ve Yayın Daire Başkanı Hüseyin Kaya, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak ’Çocuklar Güvende’ projesiyle, aynı zamanda çocuk işçiliği mücadele noktasında gereken tüm çalışmaları yapmaktayız. Çocuk işçiliğinde çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız. Bakanlık olarak temel düşüncemiz çocukların olması gereken yer oyun alanı ve okul sıralarıdır. Aynı zamanda aile sıcaklığıdır. Çocuklarımızı geleceğimiz diyoruz, yarınlarımız diyoruz ancak bazı insanlar üzerinden çocukların bedenlerinin işçi olarak kullanılması, onlar üzerinde rant edinilmesi hiçbir şekilde kabul edilmez bir mevzudur. Bakanlık olarak ihmal ve istismara uğramış olan çocukları geleceğe hazırlama noktasında bin 185 çocuk evimizde, 185 çocuk koordinasyon ve sevgi evlerimizde bu çocukları himaye etmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Zeynep Şimşek "Tarım Sektörü ve Çocuk İşçiliği", Prof. Dr. Gökçenur Say "Çocuk Ruh Sağlığı Açısından Çocuk İşçiliği", Akif Sesli "Sosyal Sorumluluk Standartları" ve Av. Seda Üstün Tuğ "Hukuksal Bağlamda Çocuk İşçiliği" başlıklarında sunumlar yaptılar. Sempozyuma ayrıca Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Eyüp Çakır katıldı.
OEDAŞ çalışanlarını yapay zekalı geleceğe hazırlıyor
29 Kasım 2024 Cuma - 11:06 OEDAŞ çalışanlarını yapay zekalı geleceğe hazırlıyor Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ tarafından düzenlenen BizEnerji Buluşmaları’nda, Teknoloji Yazarı Kuzuloğlu’nun katılımıyla yapay zekanın enerji sektöründeki dönüştürücü etkileri ele alındı. OEDAŞ çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte yapay zeka, veri analitiği ve otomasyonun iş yapış biçimlerini nasıl etkilediği de konuşuldu. Enerji sektöründe dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilere öncülük eden Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), çalışanlarına yönelik olarak düzenlediği BizEnerji Buluşmaları kapsamında yapay zeka teknolojilerini derinlemesine inceledi. Etkinliğin konuğu ise Teknoloji Yazarı Serdar Kuzuloğlu oldu. Yapay zekanın enerji sektöründe sunduğu fırsatlar hakkında bilgi veren Kuzuloğlu, bu teknolojinin enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaya imkan tanıyabileceğini belirtti. Yapay zeka, veri analitiği ve otomasyonun iş gücü üzerindeki etkilerine de dikkat çeken Kuzuloğlu, teknolojik dönüşüm sürecinde bireylerin ve şirketlerin kritik rol oynadığını vurguladı. Kuzuloğlu, konuşmasının ardından OEDAŞ çalışanlarının sorularını yanıtladı. “BizEnerji, verimli bir paylaşım platformu oldu” Etkinlik hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Pandemi döneminde başlattığımız BizEnerji Buluşmaları, çalışma arkadaşlarımızın farklı alanlarda ufkunu genişletmeyi hedeflediğimiz bir etkinlik. Başta enerji, finans ve teknoloji olmak üzere alanında uzman isimleri ağırlayarak hem güncel trendleri takip etme hem de bu konuların sektörümüze olan etkilerini değerlendirme imkanı sunuyoruz. Ülkemizde teknoloji denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Serdar Kuzuloğlu’nun katıldığı bu etkinlik de oldukça verimli geçti. Yapay zeka ve dijitalleşme gibi güncel konuların sektörel etkilerini dinleme fırsatı bulduk. BizEnerji, çalışanlarımız için verimli bir paylaşım platformu oldu. Önümüzdeki dönemde de farklı uzmanlarla bu buluşmaları sürdürmeyi planlıyoruz” dedi.