ÇEVRE - 17 Mart 2025 Pazartesi 11:50

Orman yangını değil, iftar hazırlığı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Sivas’ta bulunan Paşabahçe mesire alanında iftar hazırlığı yapan Sivaslıların iftara yakın aynı anda yaktıkları mangallardan çıkar yoğun duman, orman yangınlarını andıran görüntüler oluşturdu.

Sivas kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Paşabahçe Mesire Alanı Ramazan Ayı’nda da misafirlerini ağırlıyor. Binlerce kişi iftarı yapmak için saatler öncesinden mesire alanında yer tutuyor. Sofralar hazırlanıyor, içilecek çorbalar, yenilecek salatalar yerinde hazırlanıyor. Sivaslıların olmazsa olmazı mangallarda pişirilecek Sivas köftesi için hazır hale getiriliyor. İftar saatine yakın aynı anda yakılan mangallardan çıkan yoğun duman ise orman yangılarını andıran görüntüler oluşturuyor.

Orman yangını değil, iftar hazırlığı

"Havaların ısınmasını fırsat bildik"

Havaların ısınmasıyla birlikte mesire alanlarının daha cazip hale geldiğini söyleyen Burak Karakaş, "Çok mutluyuz. Sivas’ta önceden havalar soğuktu. Şu anda havalar çok güzel ısındı. Arkadaşlarımla fırsat bulup toplanıp mangal keyfi eşliğinde iftar açmaya geldik. Küçüğünden yaşlısına kadar herkes Paşabahçe Mesire alanına geldi. Havaların güzel olmasıyla burası herkes için güzel bir yer ve fırsata dönüştü" şeklinde konuştu.

Orman yangını değil, iftar hazırlığı

"Neredeyse İstanbul buraya taşınmış"

Yoğunluktan dolayı yer bulmakta zorlandıklarını ifade eden İbrahim Keskin, "Havanın güzel olması bizi direkt cezbetti. Sivas’ta 4-5 aydır devam eden soğuk hava bizi bayağı zorlamıştı. Bugünün güzel olması nedeniyle değerlendirmek istedik. Arkadaşlarla birlikte Paşabahçe mesire alanına geldik. Yalnız şuanda çok fazla bir kalabalık var. Neredeyse İstanbul’u buraya taşımışlar. Ramazan ayı olduğu için insanlar evde bunalabiliyor. Pazar günü de ailelerin havanın güzel olması da değerlendirmek için güzel bir fırsat olmuş. Biz de değerlendirmek için geldik ancak çok kalabalık olduğu için yer bulamadık. Daha sonra ağacın altında güzel bir yer bulduk. İnşallah mangalımızı da iftara kadar yetiştirebiliriz" dedi.

Ennur Şahin - Yunus Çiftci - Sancar Alp Fırat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul EasyCep, yerel ikinci el telefon işletmelerini EasyCep Express ağına dahil etti Yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep son bir yılda 2 kata yakın büyürken, geliştirdiği yenilikçi iş ortaklığı modeliyle de piyasadaki dönüşüme destek sağlıyor. Kendi lisanslı yenileme merkezinde yenilediği cihazları garanti ve esnek ödeme seçenekleriyle kullanıcılarla buluşturan EasyCep, yerel ikinci el telefon işletmelerini EasyCep Express ağına dahil ederek hem tüketiciye hem de esnafa kazanç sağlayan bir ekosistem sunuyor. EasyCep Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Akif Özdemir, "Bu dönüşümle, sektördeki kayıt dışılığın azaltılmasına, veri güvenliğinin sağlanmasına ve tüketicilerin akıllı teknolojiye daha uygun maliyetler ve güvenle erişmesine katkı sunuyoruz" dedi. Türkiye yenilenmiş elektronik ürün pazarında ivmesini giderek artıran EasyCep, 2024 yılında hızlı büyümesini sürdürdü ve 200 binden fazla elektronik cihazı yenileyerek ekonomiye kazandırdı. Katar’la başlayan yurt dışı operasyonuna Suudi Arabistan ve Pakistan’ı da eklemeyi hedefleyen EasyCep, Türkiye’nin önemli unicorn adayları arasında yer alıyor. "Ülkemizde tüketicilerin garantili yenilenmiş elektronik ürünlere gösterdiği ilginin sürekli olarak artmasından memnunuz" ifadelerini kullanan EasyCep Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Akif Özdemir, "Yenilenmiş cihaz pazarının Türkiye’deki payı şimdiden yüzde 10’a yaklaştı. Biz, hem yurt içinde hem de yurt dışında sunduğumuz avantajları tüketicilerle buluşturmaya, yerel iş ortaklarımızı da büyütmeye devam ediyoruz" açıklamasını yaptı. Son 1 yılda iki kata yakın büyüdü Türkiye’de yenilenmiş elektronik ürünlere olan ilgi her geçen gün artıyor. İkinci el cep telefonu piyasasında yenilenmiş ürünlerin pazar payı yüzde 10’a yaklaştı. EasyCep’in son bir yılda 200 binden fazla elektronik cihaz yenileyerek ekonomiye kazandırdığının ve 90 milyon dolardan fazla ithalatın önüne geçtiklerinin altını çizen Özdemir "Kurulduğumuzdan bu yana 450 binden fazla ürünü tekrar kullanıma sunmuş olduk. 2024’te ciromuzda yüzde 90 artış kaydederek neredeyse 2 kat büyümeye imza attık ve hızla büyümemizi sürdürdük. 2025 yılında sektördeki liderliğimizi pekiştirmeyi hedefliyoruz" dedi. Son 2 yıldır üst üste Deloitte’un en hızlı büyüyen teknoloji girişimleri arasında Türkiye’de ilk 10’da, EMEA bölgesinde ise ilk 100’de yer alan EasyCep, son olarak geçen ay Forbes Türkiye araştırmasında en hızlı büyüyen ilk 10 girişim arasında gösterilmişti. Fibabanka desteği ile unicorn olma hedefine ilerliyor EasyCep, 2021’de Fibabanka’nın kurumsal girişim sermayesi fonu Finberg liderliğinde 9 milyon lira tutarında tohum yatırım aldı. 2022’de 100 milyon dolar değerleme üzerinden aldığı 11 milyon dolarlık Seri A yatırımın ardından 2023’te Finberg’den bir yatırım daha alarak yurt içi ve yurt dışı açılımlarını hızlandırdı. Easycep, 2027’de "unicorn" hedefliyor. Hem tüketici hem esnafa kazandıran bayilik ağı Şirketin geçen yıl hayata geçirdiği iş ortaklığı modeli EasyCep Express, ikinci el telefon pazarında faaliyet gösteren yerel işletmeleri EasyCep ekosistemine dahil ediyor. Bu sayede işletmeler, EasyCep’in lisanslı merkezinde yenilenen 12 ay garantili ürünleri esnek ödeme seçenekleriyle müşterilerine sunabiliyor. Tüketicilerden aldıkları kullanılmış cihazları da EasyCep’in geniş satış ağından tüm Türkiye’ye ulaştırabiliyor. "EasyCep’le Türkiye’de yenilenmiş telefonu tanıtan öncülerden biri olduk. Şeffaf fiyatlar, 12 ay garanti, kusursuz veri güvenliği ve 12 aya varan vade de dahil olmak üzere esnek ödeme seçenekleri ile tüketicileri teknolojiyle buluşturduk. Şimdi ise ikinci el telefon esnafının da bu avantajları sunabilmesini sağlayan bir modelle sektörde bir kez daha dönüşüme öncülük ediyoruz" diyen EasyCep Kurucu Ortağı ve CEO’su Özdemir şunları söyledi: "Yenilenmiş elektronik ürünlerle tüketicilerin beklentilerini yükselttik. Şimdi, esnafımızın yıllar boyunca kazandığı uzmanlığı EasyCep’in sistemine entegre ederek bu tüketici beklentisine uygun olarak sektörün genelinde köklü bir değişime imza atıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında yerel ikinci el telefon satışı yapan işletmeler sistemimize dahil olarak hem kendi müşterilerine garantili, güvenli ve geniş ödeme seçenekleri ile ürün satabiliyor, hem de aldığı cihazları EasyCep üzerinden kolayca Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırabiliyor. Hem tüketici, hem de esnaf kazanıyor." Son bir yıl içinde iş ortaklığı ağını genişleten EasyCep, Türkiye’nin 61 il ve 164 ilçesindeki 250’den fazla bayiye ulaştı. Esnafa faizsiz kredi desteği İkinci el telefon pazarındaki esnafa işlerini büyütme olanağı veren iş ortaklığı modelinin teknoloji altyapısı EasyCep tarafından geliştirildi. Sisteme entegre olan iş ortakları bu sayede müşterilerine EasyCep sistemindeki tüm marka ve modellerdeki ürünleri sunabiliyor, lojistik ve depo süreçlerini dijital olarak kolayca yönetebiliyor. Yerel işletmelerin tüketicilerden aldıkları ikinci el cihazlar da EasyCep tarafından yenilenerek Türkiye’nin dört bir yanına ulaşıyor. İşletmelerin cihaz alımı için Fibabanka tarafından faizsiz kredi olanakları da sunulan iş modeli sayesinde esnaf EasyCep’in çok kanallı satış ağına erişim sağlıyor. İkinci el cep telefonu pazarının neden olduğu vergi kaybı azalacak Yenilenmiş elektronik ürün pazarı büyümeye devam etmesine karşın hala güvencesiz ve garantisiz ürünlerin satışının hala pazarın yüzde 90’ından fazlasını oluşturduğunu vurgulayan Mehmet Akif Özdemir, "Bakanlık düzenlemesinin dışında kalan bu pazarda tüketiciler ikinci el telefon almak istediklerinde, aldıkları cihazın kondisyonu hakkında yetersiz bilgiyle hareket etmek zorunda kalıyor. Garantisiz ürün almak durumunda kalıyor. Daha da önemlisi, veri güvenliği konusunda yeterli titizlik gösterilmediğinden kişisel verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi riski tüketicileri tehdit ediyor. İkinci el cihazlarını satmak isteyen tüketiciler ise, şeffaf olmayan fiyatlandırmalar nedeniyle eline geçen paranın adil olup olmadığından asla emin olamıyor" ifadelerini kullandı. Özdemir, "Her vatandaşı ilgilendiren bir yönü de, kayıt dışı olan bu pazar nedeniyle devletimizin uğradığı vergi kaybı. EasyCep olarak iş ortaklığı modelimizle, hem tüketicileri bu risklerden korumayı hem de ülkemizin vergi kaybını azaltarak ekonomiye katkıda bulunmayı hedefliyoruz" dedi.
Balıkesir Balıkesir Lisesi keşşafları Çanakkale cephesine uğurlandı Çanakkale Savaşı’nda vatan savunmasına katılan keşşaf (izci) birliğinin tamamı şehit olan Balıkesir Lisesi öğrencileri, 110 yıl sonra tekrar cepheye uğurlandı. Asker kıyafetleri giyerek askerlik şubesine giden ve ardından kına yakılan öğrenciler temsili olarak Çanakkale cephesine uğurlandı. 1914 yılında adı Balıkesir Sultanisi olan Balıkesir Lisesi’nden keşşaflık (izci) görevinde olan yaklaşık 100 öğrenci Çanakkale Savaşı’nın çıkması ile birlikte askere alınmış ve savaş neticesinde Balıkesir Lisesi savaşın olduğu 2 yıl mezun öğrenci verememiştir. Çanakkale Savaşı’nın 110. yıl dönümünde hatıraları tekrar yaşatan Balıkesir Lisesi Derneği, yaptığı program ile lisede okuyan öğrencilerine dönemin asker kıyafetlerini giydirdi. İlk olarak okul yanında bulunan Çanakkale Şehitler Anıtı’nda buluşan öğrenciler daha sonra davul ve zurnanın ’Çanakkale’ türküsü eşliğinde 1914 yılında askerlik şubesi olarak kullanılan binaya giderek askerlik belgelerini aldı. İsimleri okunan askerler bina içerisine girerek temsili olarak askerlik şubesi başkanının elinden Osmanlıca ile hazırlanmış belgelerini ’Vatan Sağolsun’ sesleri eşliğinde aldılar. Yürüyüşün ardından İstanbul’un fethinde önemli rol oynayan Zağnos Paşa’nın adını taşıyan Zağnospaşa Cami’ne gelen temsili askerlere burada kınalar yakıldı. Avuçlarına yakılan kınaların ardından askerler Çanakkale cephesine uğurlandı.
Sakarya Şehitlik hem gururlandırdı hem de yürekleri burktu Sakarya’da Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü kapsamında düzenlenen törende, Türk bayraklarıyla donatılan şehit mezarları duygu dolu anlar yaşattı. Türk milletinin 18 Mart 1915’te tarihe altın harflerle yazdırdığı Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü kapsamında Sakarya’da anma töreni düzenlendi. Serdivan ilçesinde bulunan Sakarya Şehitliği’nde gerçekleştirilen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Program, çelenk sunumunu, şehitliğe karanfil bırakılması, Sakarya Valisi Rahmi Doğan’ın şehitlik anı defterini imzalaması, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesiyle devam etti. "Milletimiz gönüllerde ölümsüzleşenleri hiçbir zaman unutmayacak" Törende konuşan Sakarya Valisi Rahmi Doğan, "Vatan ve millet sevgisiyle yazılan kahramanlık destanlarımızdan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110.yıl dönümünü idrak ederken vatanın bütünlüğü, milletimizin huzuru için canını feda etmekten çekinmeyen, bu toprakları bizlere kutsal bir emanet eden şehitlerimizi saygı, şükran ve minnetle yad ediyoruz. Milletimiz tarih boyunca başı daima dik, şerefli ve hür yaşamıştır. Bağımsızlık aşkı vatanın bütünlüğü milletimizin birlik ve beraberliği, milli ve manevi değerleri söz konusu olduğunda hiçbir engel tanımayan bu asil millet, bunun en güzel örneğini Çanakkale Zaferi’nde göstermişti. Sizler, ’Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla imkansızlıklar içerisinde bile Çanakkale geçilmez düsturuyla hareket ederek kanlarınızla, canlarınızla bayrak, vatan ve mukaddesat sevgisini, istiklal tutkusunu, genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle milli ve manevi değerleri etrafında nasıl birleştiğini anlatan çok büyük bir destan yazdınız. Bu büyük zafer tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkansızlıklara rağmen vatanını canı pahasına nasıl savunduğunu göstermesi açısından da insanlık tarihi içinde çok özel bir yere sahiptir. Milletimiz büyük bir fedakarlık timsali olan ve gönüllerde ölümsüzleşenleri hiçbir zaman unutmayacak ve bu vatanı, milli ve manevi değerlerimizi dünya durdukça koruyacak, bu cumhuriyeti dünya devletleri arasında hak ettiği yere taşımak için her geçen gün daha da artan azim, şuur ve mücadeleye devam edecektir" dedi. Katılımcılar Anma törenine Vali Rahmi Doğan’ın yanı sıra Garnizon Komutanı Piyade Albay Ramazan Sedat Baş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Sakarya Şube üyeleri, gaziler, kurum müdürleri de katıldı.
Eskişehir Edebiyat Fakültesinde "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" söyleşisi gerçekleştirildi Anadolu Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Koordinatörlüğü Edebiyat Kulübü tarafından düzenlenen "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" başlıklı söyleşi Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Fatıma Betül Üyümez’in konuşmacı olduğu söyleşiye; Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fuat Güllüpınar, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi ve Edebiyat Kulübü Danışmanı Prof. Dr. Gökhan Tunç ve öğrenciler katılım gösterdi. "Edebiyatın kurşundan daha güçlü olduğunu anlamak ve anladığımı göstermek için ben de bu sahnedeyim" "Filistin’i kültür, sanat, edebiyat, bilim ve sporu da içerisine alan tüm disiplinleriyle konuşmalıyız." diyen Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel etkinliğin açılış konuşmasında şunları söyledi: "Her zaman olduğu gibi bugün de Filistin’i sevdiğimizi ve yanında olduğumuzu bir daha söylemek için buradayız. Edebiyatın kurşundan daha güçlü olduğunu anlamak ve anladığımı da göstermek için ben de bu sahnedeyim. Bu kapsamda bizlere düşen görev her platformda Filistin’i konuşmak, anlamak ve anlatmaya devam etmek olacaktır. Biz de İbrahim’in yakılacağı ateşe su taşıyan karınca gibi küçük de olsa bir taş atmak üzere buradayız. Taş atanlara, taş atanların çok olduğunu bilerek bunları söylüyoruz." Rektör Adıgüzel konuşmasını Tim Blunk’ın "Bir Taş At" şiirini okuyarak sona erdirdi. "Hepimizin bildiği üzere Filistin, yüzyıllardır süregelen direnişin sabrın ve insanlık onurunun sembolüdür" Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fuat Güllüpınar ise "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" başlıklı söyleşinin açılış konuşmasında şunları söyledi: "Bugün burada insanlık tarihinin en kadim coğrafyalarından birinin edebiyatına odaklanmak ve Filistin halkının sesi olan Yazar Gassân Kenefâni’yi konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Filistin yalnız bir coğrafyanın adı değildir. Hepimizin bildiği üzere Filistin, yüzyıllardır süregelen direnişin, sabrın ve insanlık onurunun sembolüdür. Edebiyat; bu onurlu halkın yaşadığı acıların, umutların ve özlemlerin en güçlü anlatıcısıdır. Çünkü edebiyat; zulme karşı direnişin, kimlik mücadelesinin ve özgürlük özleminin en etkili silahıdır. Hepinize katılımınız için teşekkür ediyor, verimli bir etkinlik olmasını temenni ediyorum." "Filistin’in yaşadığı acılara duyarlı olmamız gerektiği gibi, edebiyatını da anlamalı ve tartışmalıyız" Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Fatıma Betül Üyümez "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" başlıklı söyleşide öncelikle Filistin’in tarihini kısaca katılımcılara aktardı. Söyleşinin devamında Filistin Edebiyatı üzerine açıklamalarda bulunan Üyümez: "Filistin’in yaşadığı acılara duyarlı olmamız gerektiği gibi edebiyatını da anlamalı ve tartışmalıyız. Filistin edebiyatının en önemli isimlerinden biri Mahmud Derviş’tir. Filistin edebiyatı denilince akla gelen bir diğer önemli isim ise Gassân Kenefâni’dir. Kendisinin pek çok eseri Türkçeye çevrilmiştir. Kenefâni, arap coğrafyasında yaygın bir şekilde okunan bir yazar olmanın yanı sıra basın dünyasına da renk vermiş bir gazeteci, aktivist ve mücadele insanıdır. Kendisi 1955’de Kuveyt’e gitmiş ve siyasetin içerisine girmiş, öyküler yazıp gazetecilik yapmıştır. Şam’da Arap Dil ve Edebiyatı alanında üç yıl okumuştur. Kaynaklar Kenefâni’nin siyasi sebeplerden dolayı eğitimini tamamlayamadığını söylüyor. Erken yaşta vefat eden Gassân Kenefâni’nin yirmiye yakın basılmış kitapları ve öyküleri bulunuyor. Kendisinin ayrıca ölmeden önce tamamlayamadığı kitapları da var. Filistin üzerine yazdığı dört adet kitabı da bulunan Kenefâni, edebiyat eleştirisi üzerine de çalışmalar yapmıştır." Üyümez konuşmasının devamında Gassan Kenefânî’nin yazmış olduğu "Güneşteki Adamlar", "Hayfa’ya Dönüş" romanları ve "Hüzünlü Portakallar Diyarı" öyküsü eserleri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Söyleşi, Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel tarafından Prof. Dr. Fatıma Betül Üyümez’e hediye takdimi ile sona erdi.