ASAYİŞ - 17 Mart 2025 Pazartesi 09:40

Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Arnavutköy Sazlıbosna Barajı’nda 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Öğretmenlerine, kardeşleri Melike’yi babalarının ve üvey annelerinin öldürdüğünü 6 yıl sonra anlatarak cinayeti aydınlatan çocuklar H. ve E. Eşiyok kan donduran beyanlarında "Bizi de Melike’yi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi dışarı çıkarıp kendi içerde çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Babamız Melike’yi kalorifer peteğine bağladı. Babamız ve üvey annemiz Melike’yi öldürdü. Melike’yi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu" dedi.

Arnavutköy Sazlıbosna Barajı’nda 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 15 Nisan 2018’de Sazlıbosna Baraj Gölü’nde çarşafa sarılı çıplak bir kız çocuğu cesedinin balıkçılar tarafından bulunduğu ancak cesedin kimliğinin belirlenememesi nedeniyle soruşturmanın Daimi Arama Bürosuna devredildiği aktarıldı. Cansız bedeni gölde bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok’un ölümünden 6 yıl sonra kardeşleri E. ve H.’nin okulda öğretmenlerine Melike’yi babası ve ilişki yaşadığı kadının öldürdüğünü anlattığına iddianamede yer verildi. Öte yandan çocuklar H. ve E. Eşiyok’un Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde koruma altına alındıkları da iddianamede belirtildi.

Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı

"Babamız Melike’yi kalorifer peteğine bağladı"

H. ve E.’nin beyanlarında "Babamız Cahit ile annemiz Meryem ayrıldığında üvey anne olarak Zehra evimize geldi. Üvey annemiz ve babamız Melike’ye ve bize eziyet etti. Melike’yi sürekli darp ettiler. Bizi de Melike’yi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi ve Melike’yi dışarı çıkarıp kendi içerde çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Melike’yi sürekli aç bıraktıkları için bir deri bir kemik kaldı. Babamız Melike’yi kalorifer peteğine bağladı. Ertesi gün babamız Cahit ve üvey annemiz Zehra alışverişe gitti. Buz, naylon ve balta aldılar. Babamız ve üvey annemiz Melike’yi öldürdü. Babamız Melike’yi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu. Arabaya bindik. Biz soru sorduğumuzda ‘sizi sokak köpeklerine atarım’ dedi. Zehra bizi günlerce aç susuz bıraktı. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Sonra bir gün babamız ve üvey annemiz tartıştı. Zehra evden ayrıldı" dedikleri iddianamede ifade edildi. Çocuklar H. ve E.‘nin sosyal çalışmacı eşliğinde alınan beyanlarına itibar edilebilir olduğu yönünde görüş bildirildiği de iddianamede açıklandı.

"Mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, taş koyup göle attık"

Baba Cahit Eşiyok iddianamede yer verilen ifadesinde "2017 yılında eşim Meryem’den boşandım. Çocuklarım Melike, H. ve E.’nin velayeti bende kaldı. Daha sonra Zehra Öztürker ile tanıştım ve aynı evde yaşamaya başladık. Çocuklarımdan H. ve Melike altına kaçırıyordu. Zehra titiz bir insan olduğu için çocukları sürekli darp edip cezalar veriyordu. Zehra’nın günden güne çocuklara uyguladığı şiddet arttı. Melike’ye ‘sürekli şeytan gibi bakıyor, annesi gibi bakıyor’ diyordu. 2 Nisan 2018 günü Zehra beni aradı. ‘Melike nefes almıyor eve gel’ dedi. Eve gittiğimde Melike’nin elleri ve ayakları soğuktu. Zehra’ya hastaneye götürelim dediğimde ‘vücudunda morluklar var, götürürsek ikimizi de cezaevine atarlar’ dedi. Olayın nasıl olduğunu sordum. Zehra bana ‘Melike su istedi. Su içerken öksürmeye başladı. Su boğazına kaçtı diye sırtına vurdum. Nefesi gidince seni aradım’ dedi. ‘Ne yapacağız?’ dediğimde Zehra bana ‘denize atalım gitsin’ dedi. Araç kiraladık. Melike’yi arabaya koyduk. Önce mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, müsait bir yer bulamadık. Sazlıbosna Baraj Gölü’ne içine taş koyup attık. Daha sonra Zehra ile ayrıldık. Eski eşim Meryem ile tekrar birlikte olarak hayatımıza devam ettik. Melike’nin ölümünden Zehra sorumlu" dedi.

Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı

Üvey anne Zehra Öztürker ise ifadesinde "Cahit çocuklarını darp ediyordu. Ben bu konuda uyarınca ‘sen karışma onlar benim çocuklarım’ diyordu. Oklava ile sürekli dövüyordu çocukları. Melike ölmeden önceki gün ateşlendi. Ateş düşürücü şurup verdim. Ateşi ve yaraları olduğu için diğer odada kardeşlerinden ayrı yattı. Cahit olay günü Melike’yi odaya kilitledi. Sonra ben baktım. Buz gibi olduğunu ve nefes almadığını söyledim. Cahit bana ‘ben halledeceğim polisi ve ambulansı arama’ dedi. Ben ‘polise anlatalım her şeyi’ dedim. Bana ‘sen üvey annesisin, Melike’de darp var inanmazlar bize’ dedi. Cezaevine girme korkusundan ve tehdit edildiğimden sustum. O gün akşama kadar Melike odada kaldı. Cahit, Melike’yi banyoya götürdü, yıkadı, kefenledi. Sonra Cahit arabaya Melike’yi koydu. Ertesi gün ne yaptığını sorduğumda ‘denize bıraktım’ dedi. Bu olaydan sonra psikolojim bozuldu, evden ayrıldım. Suçmaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

Öz anne "Korktum ve kimseye bir şey demedim"

Çocukların öz annesi Meryem Ataman ise "Cahit ile evliyken Zehra ile gönül ilişkisi yaşamasından sonra evden ayrıldım. Boşandıktan sonra çocukların velayeti Cahit’te kaldı. Ayrı kaldığımız süre içerisinde çocukları göstermedi. Cahit bana sürekli çocuklarım H. ve E’nin fotoğraflarını atıyordu ama Melike’nin fotoğraflarını atmıyordu. Sorduğumda sürekli ‘uyuyor, tuvalette’ gibi şeyler söylüyordu. Sonra Cahit beni eve geri dönmeye ikna etti. Eve dönünce Melike’nin öldüğünü söyledi. Cahit ve Zehra korktukları için polise ve sağlık ekiplerine haber vermemişler. Cahit ile yeniden yaşamaya başladık ve bir çocuğumuz daha oldu. Çocuklarım bana Melike’yi Cahit ve Zehra’nın öldürdüğünü söyledi. Hayattaki çocuklarım ve kendim aynı akibete uğrar diye korktum ve kimseye bir şey demedim. Çocuğumun ölümü hakkında bilgim yok" dedi.

Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı

Savcı "Darp ile başlayıp şiddetin her türlüsünü göstermeye devam ettiler"

İddianamede çocuklar H., E. ve Melike’nin baba Cahit ve üvey anne Zehra tarafından oklava ile dövmek, tek ayak üstünde bekleme cezası, tazyikli su sıkma, aç ve susuz bırakma şeklinde kötü muamele ve eziyete maruz kaldıkları açıklandı. İddianamenin devamında "Melike’nin yaşadığı bunalım sonrası altına idrar kaçırdığı, bunun üzerine Cahit ve Zehra’nın daha şiddetli bir şekilde Melike’ye tepki gösterdikleri, eziyetin dozunu artırdıkları, bu nedenle de yemek vermemek şeklinde aç ve susuz bırakmak sureti ile Melike’ye eziyet ettikleri, Cahit ve Zehra’nın Melike’ye darp ile başlayıp şiddetin her türlüsünü göstermeye devam ettikleri anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Sanıklar Cahit ve Zehra’nın fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak halinde darp etmek ve eziyet etmek sureti ile Melike’yi öldürdüğü ve cesedi Sazlıbosna Baraj Gölüne çarşafa sarılı şekilde attığı iddianamede açıkladı. Melike’nin öz annesi sanık Meryem’in ise eve döndüğünde Melike’nin öldürüldüğünü ve göle atıldığını öğrendiği, Cahit ile yaptığı anlaşmaya istinaden ölümü yetkili mercilere bildirmediği ve Melike’nin ölümünü gizlemek için Cahit ile yeni bir kız çocuğu sahibi olup doğan çocuğun Melike Eşiyok olarak bilinmesini istedikleri iddianamede kaydedildi.

Sanık baba Cahit Eşiyok ve üvey anne Zehra Öztürker’in ‘çocuğa ya da beden ve ya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve ‘çocuğa ya da beden ve ya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı eziyet’ suçundan ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapisleri istendi. Sanık anne Meryem Ataman’ın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi talep edildi. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Efeler Belediyesi ilçe genelinde çalışmalarını sürdürüyor Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ve ekibi ilçe genelinde daha yeşil, daha düzenli ve yaşanabilir bir kent oluşturmak için kapsamı geniş bir çalışma programı yürütüyor. Efeler Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, yıllık plan çerçevesinde şehir genelindeki yeşil alanların bakım ve onarımını gerçekleştiriyor. Budama, çim biçme, mevsimlik çiçek dikimi ve peyzaj düzenlemeleri ile parklar ve bahçeler her mevsim canlı ve bakımlı tutuluyor. Özellikle çocuk oyun alanları ve spor alanlarında sürekli yenileme çalışmaları yapılarak, vatandaşların sağlıklı ve güvenli alanlarda vakit geçirmesi sağlanıyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü, kamusal alanlarda ihtiyaç olan kent mobilyalarını, oyun gruplarını, spor aletlerini ve diğer yapısal unsurları tespit ederek temin ediyor. Bu sayede mevcut alanların ömrü uzatılırken, kent sakinlerine daha konforlu ve modern bir yaşam alanı sunuluyor. Efeler genelinde yeni ağaç dikimleri gerçekleştirilerek doğal dokunun korunması sağlanıyor. Aynı zamanda mevcut ağaç ve bitkilerin bakımı yapılarak, şehir ekosisteminin dengesini koruma amacıyla çalışmalar yürütülüyor. Yeşil alanların arttırılması, hava kalitesine ve biyoçeşitliliğe olumlu katkı sağlıyor. Belediye ekipleri, mevcut ağaçları, yeşil alanları ve parkları tahrip eden kişileri tespit ederek gerekli yasal işlemleri başlatıyor. Hasar tespit listeleri oluşturularak, zarar gören alanların tekrar eski haline getirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu sayede ilçeye zarar veren davranışların önüne geçilmesi hedefleniyor. Efeler Belediyesi, vatandaşların da yeşil alanları koruma sürecine dahil olmasını önemsiyor. Şehir sakinleri, belediyenin sosyal medya hesapları ve çağrı merkezleri aracılığıyla park ve bahçelerle ilgili taleplerini iletiyor. Ayrıca, farkındalığı artırmak amacıyla çevre bilinci etkinlikleri düzenleniyor. Efeler Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, doğayla iç içe bir kent oluşturmak ve vatandaşlara daha yaşanabilir alanlar sunmak için kararlılıkla çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.
Antalya Antalya’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. Yıl Dönümü Antalya’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu Yıl Dönümü münasebetiyle tören düzenlendi. Uncalı Şehitliği’nde başlayan anma törenleri, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla devam etti. Antalya Valisi Hulusi Şahin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu Yıl Dönümü münasebetiyle Uncalı Şehitliği’ndeki törene katıldı. Program, çelenk sunumu, saygı duruşu ve daha sonrasında gerçekleştirilen saygı atışı ve İstiklal Marşı ile başladı. Program, günün anlam ve önemine dair konuşmanın yapılmasıyla devam etti. Şehitlik Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından Vali Hulusi Şahin, Şehitlik Şeref Defteri’ni imzaladı. Vali Şahin Şehitlik Şeref Defteri’nde; "Azizi Şehitlerimiz bu toprakları bize vatan kılan ay yıldızlı bayrağımızı gökyüzünde dalgalandıran fedakârlığınız asla unutulmayacak. Sizlerin emaneti olan bu güzel vatanı birlik ve beraberlik içinde şanınıza yakışır şekilde yaşatmaya devam edeceğiz, uğrunda can verdiğimiz bu vatan emin ellerdedir ve daima izinizde olacaktır. Başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden kahraman gazilerimiz ve vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, aziz hatırlarınız önünde eğiliyoruz. Ruhlarınız şad mekânlarınız cennet olsun" ifadelerine yer verdi. Törene Vali Şahin’in yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Jandarma Komutanı Tarık Hekimoğlu, vali yardımcıları, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri, şehit dernekleri başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile şehit yakınları ve gaziler katıldı. Şehitler mezarları başında anıldı Şehitlik Şeref Defteri’nin imzalamasının ardından Vali Şahin ve beraberindeki heyet, şehit mezarlarını tek tek ziyaret edip, kabirlerine karanfil bırakarak şehitlerimize dua etti. Kabir ziyaretleri sırasında Vali Şahin, şehit aileleriyle sohbet edip hatırlarını sordu. Kabir ziyareti ve edilen duaların ardından Vali Şahin ile törene katılan protokol üyeleri AKM’de düzenlenen programa geçti.
Mersin ’Küçük bir kitap, büyük bir dünya’ projesiyle okuma alışkanlığı kazandılar Mersin’in Bozyazı ilçesinde, ’Aile Yılı’ kapsamında kaymakamlık himayelerinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce hayata geçirilen ’Küçük bir kitap, büyük bir dünya’ projesi, ailelerin de katılımıyla öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırdı. Proje sayesinde öğrenciler kitap okuma alışkanlığı edinirken, aileler de bu sürece dahil edilerek okuma kültürü ev ortamında desteklendi. Proje kapsamında okullarda, ’Aile ile kitap okuma saatleri’ düzenlendi, öğrencilere ve velilere yönelik çeşitli okuma etkinlikleri gerçekleştirildi. Velilere, çocuklarıyla birlikte nasıl verimli kitap okuyabilecekleri konusunda rehberlik edilirken, aile bireyleri arasında kitap okuma alışkanlığının yaygınlaştırılması hedeflendi. Kaymakam Tuncay Topsakaloğlu, "Ailelerimiz, çocuklarının eğitim hayatında en önemli rehberlerdir. Bu projeyle, kitap okuma alışkanlığını yalnızca okulda değil, ev ortamında da pekiştirmeyi amaçladık. Ailelerin desteğiyle çocuklarımızın okuma alışkanlığı kazandığını görmek bizleri mutlu ediyor" dedi. Projeye katılan veliler, çocuklarıyla birlikte kitap okumanın hem eğitici hem de keyifli bir süreç olduğunu belirterek, bu tür çalışmaların devam etmesini istediklerini ifade etti. Eğitimciler ise öğrencilerde gözle görülür bir okuma alışkanlığı geliştiğini ve projenin büyük bir başarıya ulaştığını dile getirdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün, ’Küçük bir kitap büyük bir dünya’ projesiyle, ’Aile Yılı’ çerçevesinde kitap sevgisini aileler üzerinden öğrencilere kazandırmayı ve okuma kültürünü toplumun her kesimine yaymayı sürdüreceği bildirildi.