ÇEVRE - 18 Mart 2025 Salı 12:35

Jeotermal seracılık maliyetini en aza indiren buluş

A
A
A
Jeotermal seracılık maliyetini en aza indiren buluş

Türkiye’nin tarımsal üretiminde önemli bir yer tutan seracılık, üniversite özel sektör iş birliği sonucunda daha karlı bir üretim modeli haline geliyor. Hazırlanan proje ile üretimde maliyetlerin yaklaşık yüzde 45’ini oluşturan ısıtma maliyetleri 5’te 1 oranında azalıyor.



Türkiye, bulunduğu konum itibariyle sebze ve meyve üretiminde önemli ülkelerden birisi olarak biliniyor. Akdeniz kıyı şeridinde yaygın olan seracılık, jeotermal su kaynaklarının bulunduğu kentlerde de hızla yayılıyor. Turizmin yanı sıra tarımsal üretimde de kullanılan termal su kaynakları, maliyetleriyle dikkat çekiyor. Seralar ile ilgili çalışmalar yürüten Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, ADOR Enerji Firması ile birlikte yürütmekte oldukları seraların iklimlendirilmesine yönelik projeler kapsamında, üretimde yaklaşık yüzde 45 maliyet oluştura ısıtma giderlerini 5’te 1 oranında azaltıyorlar.



Proje; Afyonkarahisar, Konya, Eskişehir ve Erzincan’da devam ediyor


Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tolga Karaköy, "Orta Anadolu Bölgesine, seracılığın giderek yaygınlaştığını ve jeotermal alanlarda tarımsal faaliyet kolu olarak kullanılmaya başladığını görmekteyiz. Sivas’ta da şu ana kadar 3 tane sera yapıldı. Seracılıkta; üretimin karlı olabilmesi için en önemli şartlardan ilki sera içi iklimlendirmenin sağlıklı ve ekonomik olarak yapılabilmesidir. Seracılıktaki üretim maliyetlerini incelediğimizde, en yüksek maliyeti ısıtma yani iklimlendirmenin tuttuğunu görürüz. Seralarda üretimde maliyetlerin yaklaşık yüzde 45’ini iklimlendirme oluşturuyor. Bu oranı ne kadar azaltacak olursanız karlılığı da o kadar arttırabilirsiniz. ADOR Enerji firmasıyla yaptığımız ortak AR-GE çalışmaları kapsamında özellikle toprak, ısı ve hava kaynaklı olan ısı pompalarını, serayı 12 ay boyunca ekonomik şekilde iklimlendirmede kullanabileceğimizi gördük. Sivas’ta ve farklı illerde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Afyonkarahisar, Konya, Eskişehir ve Erzincan bölgesinde seraları iklimlendirme projelerimiz devam etmektedir. Üreticilerin jeotermal kaynakları seralarının ısıtılmasında yetersiz sıcaklığa ve debiye sahip ise dışarıdan daha pahalı kömür, doğal gaz gibi ek ısıtma kaynaklarına ihtiyaç duyuyorlarsa bahsettiğim özellikle su kaynaklı ısı pompasını kullanarak, sera içi iklimlendirmeyi çok sağlıklı bir şekilde yapabilir ve verimliliği arttırarak üretim miktarını yükseltebilirsiniz. Seraların iklimlendirilmesinde ısı pompalarını kullanarak, kış mevsiminde ısıtılabileceğiniz gibi, yaz mevsiminde de soğutarak bitkilerin yetişme süresini uzatabilir, bitkilere daha konforlu bir yaşam alanı sunarak verimliliği çok daha yükseklere çıkarabilirsiniz. Sera içerisindeki iklim çok rahat bir şekilde kontrol edilebildiği ve bitkilerin istediği şekilde ayarlanabildiği için birim alandaki verim artacağından üretim miktarı ve doğal olarak karlılık yükselmektedir. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları, Orta Anadolu şartlarında ve hatta daha sert iklimlere sahip olan bölgelerde bile herhangi bir jeotermal kaynağa bağlı kalmadan bir ırmaktan ya da kuyudan dahi ısı pompaları beslenerek çok karlı bir şekilde sera içi iklimlendirmeyi sağlayarak, çok karlı bir üretim yapabilmekteyiz" dedi.



Maliyet, 25 milyon TL’den 4.56 milyon TL’ye düştü


Maliyetleri ciddi oranda düşürdüklerini ifade eden Karaköy, "Afyonkarahisar’da yaptığımız son çalışmalarımızda 50 bin metrekarelik bir sera alanında fizibilite çalışmamız neticesinde projemiz başlamış durumdadır. Bu alanda 12 ay boyunca iklimlendirme çalışması yapmamız halinde, yetersiz sıcaklık ve debiye sahip jeotermal su kaynakları ile ilave kömür ya da doğal gaz kullanarak yapılan iklimlendirme ile yaklaşık 20-25 milyon TL dolaylarında bir maliyet oluşurken, su kaynaklı ısı pompaları ile bu rakam 4-4,5 milyon TL’ye kadar düşmektedir. Seracılık dünden bugüne çok kârlı bir yatırım şeklidir. Çünkü dünyada şu anda gıda temini ve sürdürülebilirlik oldukça önemli hale geldi. Günümüzde Dünya nüfusu çok hızlı bir şekilde artar iken, özellikle çok farklı alanlarda faaliyet göstermekte olan güçlü firmaların seracılık çalışmaları başta olmak üzere çeşitli tarımsal üretimde boy göstermeye başladığını görmekteyiz. Kaynakların daha doğru kullanılabilmesi ile daha yüksek verimlilik sağlayabileceğimiz serada üretim modelini oldukça önemsiyoruz. Seracılık alanında ülkemizde çığır açacak AR-GE çalışmalarını ADOR Enerji firması bünyesinde sürdürmekteyiz. Son olarak, ısı pompası denildiğinde bilgi eksikliğinden kaynaklı olarak oluşan bir algı olabilmektedir. Evlerin ve çeşitli işletmelerin alanların ısıtma ve soğutmada kullandığı standart hava kaynaklı klimalarla karıştırılmamalıdır. Projemizde kullandığımız ısı pompalarının verimlilik değerleri çok yüksek olup, farklı bir teknoloji ile enerji üretimi yapabilmekte ve istediğimiz gibi iklimlendirme sağlayabilmektedir " diye konuştu.



Jeotermal seracılık maliyetini en aza indiren buluş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "23 Mart’ta 1 milyon 750 bin üyemizle birlikte cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "23 Mart’ta 1 milyon 750 bin üyemizle birlikte cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Ekrem Başkan adayımızdır. Birileri ondan korktukları, diplomasını iptal ederek ondan kurtulmaya çalışıyor diye ne motivasyonumuzdan ne kararlılığımızdan bir şey kaybetmeyiz" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi diplomasının iptal edilmesi TBMM gündemine oturdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararın alınmasının, hem kararı alanların kendi tarihleri hem de İstanbul Üniversite adına kara bir leke olduğunu söyleyerek, "Bize buradan motivasyon çıkar. 23 Mart’ta 1 milyon 750 bin üyemizle birlikte Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Ekrem Başkan adayımızdır. Birileri ondan korktukları, diplomasını iptal ederek ondan kurtulmaya çalışıyor diye ne motivasyonumuzdan ne kararlılığımızdan bir şey kaybetmeyiz. Bundan sonraki sürecin idari yargı boyutu var. İdari yargıda bu yanlış hesabın en kısa sürede döneceğini, idari yargının doğru kararı vereceklini düşünüyorum" dedi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Demokrasi adına kara leke olarak geçecek karardır. Bugün genel başkanımız grup toplantısında İstanbul Üniversitesi bu dosyaya bakan bilim insanlarının hem kendilerine hem bilimsel kariyerlerine hem de tarihe bırakacakları önemli bir karar vereceklerine işaret etmişti. Demokrasimize ağır bir darbe anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, adaylarının arkalarında olduğunu ifade ederek, "Bu kararın nasıl alındığını biliyoruz" şeklinde konuştu.
Elazığ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeybekci : "Yılsonu itibariyle tüm ülkede genel bir rahatlamayı hep beraber göreceğiz" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, "Yılsonu itibariyle hem faizlerin ve enflasyonların yüzde 20’li rakamları telaffuz ettiğinde tüm ülkede genel bir rahatlamayı hep beraber göreceğiz. Dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımızla ilgili gerçek rahatlamayı 2026’dan itibaren hep birlikte göreceğiz" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Elazığ’a geldi. Havalimanında karşılanan Zeybekci, daha sonra AK Parti İl Başkanlığına geçerek Başkan Şerafettin Yıldırım’dan bilgi aldı. Burada AK Parti Gençlik ve Kadın kollarıyla buluşan Zeybekci açıklamalarda bulundu. Ekonomi olarak bütün göstergelerin pozitif yönde olduğunu belirten Zeybekci, "Biz şunu çok iyi biliyoruz. Bugün emekliye 15 binin yetmediğini çok iyi biliyoruz. Asgari ücretin 22 bin 500 lira olarak yeterli olmadığını çok iyi biliyoruz. Emekliye 15 bin lira değil 50 bin lira verelim bunun emeklimize refah anlamında bir yumurtanın verdiği katkı kadar katkı vermeyeceğini de çok iyi biliyoruz. Karşılığı olmadan üretimi arttırmadan emekli vatandaşımızın satın alabileceği ürünün miktarını dağıttığımız para sadece ve sadece fiyatların artışına yansır. Bu da sadece enflasyon demektir. Eğer maaşları arttırarak emekli maaşlarını arttırarak para dağıtımını arttırmakla sıkıntılar giderilseydi dar gelirlilik veya fakirlik ortadan kalksaydı bugün dünyada bugün geri kalmış ülke olmazdı. Herkesin merkez bankası yok mu var, herkes kendi parasını basabiliyor mu basabiliyor. Maliyeti ne sadece kağıttır. Basarsın dağıtırsın ve insanlar rahatlar, işte öyle olmuyor. Ürün sabitken üretilen et ve yumurta miktarı sabitken sizin yaptığınız artışlar yumurta ve et fiyatlarını arttırmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Onun için bir konut seferberliği bir milyon adetlik dar ve sabit gelirli konut seferberliği başladı. Bunu inşallah hep beraber göreceğiz. Bunu başlattığımız zaman bunu kimin yapabileceğini vatandaşlarımız biliyor. Gerek Elazığ depremi gerekse de Kahramanmaraş depremlerinin ardından yaşanan dönüşümü AK Parti yaptı. Bundan gayrısını yaparsa da yine AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapar" ifadelerini kullandı. Genel tüketim maddeleri ve gıda sepetiyle ilgili enflasyonu oluşturan o sepetin içerisinde gıdanın faktörü ve etkisi yüzde 30 civarında olduğunu da aktaran Zeybekci, "Bir gıda üretim seferberliği başladı. İnşallah bunların sonuçlarını da göreceğiz. Faizlerle ilgili indirimler başladı. Yüksek enflasyon dönemlerinde yüksek faizin olduğu ortamlarda yatırım ve üretime gitmek pek akıl karı değildir. Sanayici ve üretici paranın kıymetli olduğu ortamlarda üzülerek söylüyorum para faize gider, insanlar yan gelip yatar ne üretime ne de yatırımlarla işe gitmek istemez. Faizler aşağı düştükçe faizler cazibesini kaybettikçe haziran ve temmuz gibi Türkiye’de paranın yeniden üretime, ticarete ve normal hayata dönüştüğünü göreceğiz. Enflasyonun yüzde 30 seviyesine doğru yaklaştığını göreceğiz. Yılsonu itibariyle hem faizlerin ve enflasyonların yüzde 20’li rakamları telaffuz ettiğinde tüm ülkede genel bir rahatlamayı hep beraber göreceğiz. Dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımızla ilgili gerçek rahatlamayı 2026’dan itibaren hep birlikte göreceğiz. İktidarda olan bir partiyiz. Biz bugün söylediğimiz sözlerin yarın karşımıza çıkacağını bilen bir kültürden gelen bir partiyiz. Onun için söz söylerken sırtımızda yumurta sepetinin de olduğunu gayet iyi biliyoruz" dedi.