DÜNYA - 18 Mart 2025 Salı 20:12 | Son Güncelleme : 18 Mart 2025 Salı 20:14

Cenevre'de 5+1 gayriresmi Kıbrıs Zirvesi sona erdi

A
A
A
00:00
00:00
HD

İsviçre'nin Cenevre kentinde BM'nin ev sahipliğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin temsilcilerinin katılımıyla Kıbrıs konulu gayriresmi 5+1 Toplantısı sona erdi.

İsviçre'nin Cenevre kentinde KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin temsilcilerinin katılımıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in himayesinde düzenlenen genişletilmiş formatlı 5+1 gayriresmi Kıbrıs konferansı sona erdi. Toplantının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı ilk açıklamada, GKRY ile diyaloğun devam edeceğini belirterek, temmuz ayının sonunda yeniden görüşme için anlaşmaya varıldığını aktardı.

Görüşmelerin aynı formatta ve gayriresmi şekilde süreceğini ifade eden Tatar, iki tarafın onayı doğrultusunda Kıbrıs’a yeniden BM temsilcisinin atanacağını ve bu kapsamda Maria Holguin isminin öne çıktığını vurguladı. Tatar, güven oluşturucu önlemlerin artırılacağını, mezarlık ve mayın tarlalarının temizleneceğini, ayrıca Solar Enerji Parkı konusunda ortak çalışmalar yürütüleceğini belirtti. Çevre ve iklim değişikliği konularında işbirliği yapılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, gençler için bir komite kurulacağını da sözlerine ekledi.

"Anlamlı bir ilerleme kaydedildi"

Toplantının ardından konuşan Guterres, göreve başladığından bu yana Kıbrıslı Rumlar ve Türkler ile çalışmaya devam ettiğini belirterek, ileriye yönelik bir yol bulmak adına yeni bir girişimde bulunduğunu ifade etti.

Tartışmaların yapıcı bir ortamda gerçekleştiğini vurgulayan Guterres, her iki tarafın da ilerleme ve diyalog konusundaki bağlılıklarını gösterdiğini aktararak, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve GKRY lideri Nikos Hristodulidis’in belirli girişimlere mutabık kaldıklarını belirtti.

Guterres, mutabakata varılan konuların, dört yeni geçiş noktasının açılması, mayın bölgelerinin temizlenmesi, gençlik komitesi kurulması, çevre ve iklim konularında gelişmeler, mezarlıkların restorasyonu, temmuz sonunda yeni bir toplantının gerçekleştirilmesi, kişisel bir temsilcinin atanması ve ara bölgede solar enerji sisteminin kurulması olduğunu açıkladı.

Çözüme yönelik görüşmelerin başlayıp başlamayacağına ilişkin bir soruya Gutteres, "Crans-Montana sürecinden önce, 2017'den bugüne kadar herhangi bir gerçek ilerleme kaydedilmedi. Ancak bugün anlamlı bir ilerleme sağlandı. Umuyorum ki güven artırıcı önlemler güven ortamı oluşturacak ve karar sürecine katkı sağlayacaktır. Kişisel temsilcinin atanmasıyla birlikte ilerleme kaydedileceğine inanıyorum. Yeni bir atmosfer oluştu" dedi.
BM'nin Kıbrıs konusundaki temsilcisi Colin Stewart'ın görevine devam edip etmeyeceği sorusuna ise Gutteres, "Yeni bir temsilci atayacağım" yanıtını verdi.

Gökçe Örnekal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da sosyal kalkınmaya büyük destek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda kalkınma ajansları tarafından yürütülmekte olan ’2024 Yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP)’ ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda kalkınma ajansları tarafından yürütülen ’2024 yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) Anadoludakiler Programı’ çerçevesinde destek almaya hak kazanan üç adet proje için Bursa Valiliğinde imza töreni gerçekleştirildi. Törene Bursa Valisi ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Ayyıldız, BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram, projelerin başvuru sahipleri Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta ve Yeşilay Yönetim Kurulu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Güllüoğlu katıldı. Törende Kooperatifçilik Gelişim Merkezi, İznik Geleneksel El Sanatları ile Dijital Dönüşüm ve Kendini Keşfet Değişimi Fark Et projelerinin sözleşmeleri imzalandı. İmza törenindeki projelerden, SOGEP çerçevesinde desteklenen ’Kooperatifçilik Gelişim Merkezi’ projesi ile Bursa’da kadın kooperatiflerinin güçlenmesini ve sürdürülebilir istihdamda yer almalarını sağlamak amacıyla yeni bir merkez kurulacak. Proje çerçevesinde mentorluk, dijital pazarlama, e-ticaret, fotoğraf ve katalog çekim atölyeleri açılacak, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulacak. Ayrıca kırsal mahallelerdeki geleneksel el sanatları ve kültürel miras öğeleri kayıt altına alınarak literatüre kazandırılacak. Kadın üreticilerin ürünlerini sergileyebileceği Teşhir Standı da hayata geçirilerek, kadın girişimciliği desteklenecek. Gerçekleştirilen törende SOGEP çerçevesinde desteklenecek ’Kendini Keşfet Değişimi Fark Et’ projesinde ise Bursa Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi’nde bağımlılık tedavisi gören bireylerin meslek edinerek işgücüne katılımlarını sağlanacak. Proje kapsamında tekstil, mekanik-elektrik bakım ve berberlik alanlarında meslek edindirme atölyeleri kurulacak ve danışanlara mesleki eğitimler verilecek. Ayrıca, bağımlılık sürecini tamamlayan bireylerin sosyal hayata entegrasyonlarını desteklemek için hobi atölyeleri, iş yaşamına hazırlık eğitimleri ve iş sağlığı ve güvenliği programları uygulanacak. Eğitimlerini tamamlayan danışanlar istihdama yönlendirilirken, işverenlere yönelik farkındalık eğitimleri düzenlenecek. Proje sonunda, bağımlılıktan arınmış bireyler için sürdürülebilir bir istihdam modeli geliştirilerek, bağımlılıkla mücadelede yeni bir yol haritası oluşturulması hedefleniyor. İznik’te geleneksel el sanatları, dijital dönüşüm ile buluşacak Törende imzaları atılan ve SOGEP Anadoludakiler çerçesinde desteklenecek ’İznik Geleneksel El Sanatları ile Dijital Dönüşüm’ projesi ile İznik merkez ve kırsalında kadın üreticilerin ekonomik bağımsızlığını artırmak ve geleneksel el sanatlarını koruyarak e-ticaret ile dijital dönüşüm süreçlerini desteklemeyi amaçlıyor. Proje kapsamında dokuma ve dikiş atölyeleri kurulacak, kadın kooperatifine kurumsal kimlik, markalaşma, dijital pazarlama ve e-ticaret alanlarında danışmanlık ve eğitim verilecek. Ayrıca, Derbent Dokuması ve Müşküle İğne Oyası gibi geleneksel sanatların korunması, belgelenmesi ve gelecek nesillere aktarılması sağlanacak. İnternet sitesi ve sosyal medya kanalları aracılığıyla el emeği ürünlerin dijital pazarlaması yapılırken, satış ofisi kurulacak ve Bursa Olgunlaşma Enstitüsü iş birliğiyle yeni ürün kataloğu, sergi ve defileler düzenlenecek. Böylece geleneksel el sanatları yeni pazarlara açılarak daha geniş kitlelere ulaşacak.
Ankara Bakan Tunç: "(İBB Başkanı İmamoğlu’nun gözaltına alınması) Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı iki farklı soruşturmaya ilişkin Bakanlık önünde açıklamalarda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında aralarında İBB Başkanının da bulunduğu 106 şüpheli hakkında bu sabah itibarıyla gözaltı kararı verildiğini hatırlatan Bakan Tunç, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki soruşturma bulunmaktadır. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. Bu soruşturmada şüphelilerin terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. "Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır" Diğer soruşturmaya yönelik de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, "Başlatılan diğer soruşturma ise Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmektedir. Bu soruşturma kapsamında da aralarında yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu 100 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Bu soruşturmada şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarını işledikleri iddiası bulunmaktadır. Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. "Anayasa’mızın 138. maddesine göre mahkemeler bağımsızdır" Soruşturma dosyaları içerisinde MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerin mevcut olduğu dile getiren Bakan Tunç, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir. Şu hususun altını özellikle çizmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Anayasa’mızın 9. maddesi açıktır. Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hukukun üstünlüğü esastır. Kanunlar karşısında herkes eşittir; hiç kimseye ve zümreye ayrıcalık tanınamaz. Anayasa’mızın 138. maddesine göre mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" açıklamasında bulundu. Bakan Tunç konuşmasına şöyle devam etti: "Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi gereğince soruşturma evresi gizlidir. Bu gizlilik, hem adaletin sağlıklı işlemesi hem de hak ihlallerinin önlenmesi, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından son derece önemlidir. Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine, iddia ve delillere vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır." "Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" Suçun işlendiğine yönelik bir delilin olması durumunda soruşturmanın yetkili yargı makamlarınca yapılacağını aktaran Bakan Tunç, "Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil, yargı makamlarıdır. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" açıklamasında bulundu. "Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" Yargının başlattığı soruşturma ve davaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirmenin hadsizlik olduğunu dile getiren Bakan Tunç, "Yasaması, yürütmesi, yargısıyla ülkemizde kuvvetler ayrılığı esastır. Yargı kimseden emir ve talimat almaz. Yargıya saldırmak, yargı mensuplarını tehdit etmek, onlara hakaret etmek, demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemez. Adaletin tecellisi için yürüyen soruşturmaları etkilemeye yönelik tavır ve davranışlarda bulunmak yerine sağduyu ile hareket etmek gerekmektedir. Tarafsız ve bağımsız yargının vereceği karar, herkes için bağlayıcıdır ve saygıyla karşılanmalıdır. Soruşturma aşamasında iddialar, savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçeği tüm açıklığı ve şeffaflığıyla kamuoyu görecektir. O nedenle bugünden soruşturma içeriğiyle ilgili hiçbir bilgisi olmadan lehte ya da aleyhte peşin hükme varmak doğru değildir. Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" şeklinde konuştu. "Savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır" Türk yargısına güvenilmesi gerekliliğine vurgu yapan Bakan Tunç, "Kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükûnetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yargının gerçekleştirmekte olduğu işlemler kendi içinde denetime tabidir. Kimlerin hangi iddialara muhatap olduğu, savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. Hep birlikte soruşturmanın sonucunu sükûnetle beklememiz gerekir" dedi.