KÜLTÜR SANAT - 14 Ekim 2025 Salı 11:32

Haliliye’deki halk oyunları kursu ilgi görüyor

A
A
A
Haliliye’deki halk oyunları kursu ilgi görüyor

Şanlıurfa’nın kültürel mirasını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Haliliye Belediyesi tarafından açılan halk oyunları kursu, yoğun ilgi görüyor.


Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü koordinesinde yürütülen kurslarda, Şanlıurfa’ya özgü geleneksel halk oyunları kursiyerlere titizlikle öğretiliyor. Yıldızlar, gençler ve yetişkinler olmak üzere farklı yaş gruplarına hitap eden eğitimlerde, kursiyerler eğitmenler eşliğinde hem eğleniyor hem de kültürlerini öğreniyor.


Halk oyunlarına gönül veren kursiyerler, Haliliye Belediyesi’nin sunduğu bu hizmetten duydukları memnuniyeti dile getirerek, desteklerinden dolayı Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’a teşekkür etti. Kursiyerler, bu kurslar sayesinde hem sosyal bir çevre edindiklerini hem de Şanlıurfa’nın zengin folklor kültürünü yakından tanıma fırsatı bulduklarını ifade etti.


Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünden yapılan açıklamada, halk oyunları kurslarına katılmak isteyen vatandaşların 444 22 63 numaralı Haliliye Belediyesi İletişim Merkezi’nden detaylı bilgi alabilecekleri veya Özlek Spor Salonu’na şahsen başvurarak kayıt yaptırabilecekleri bildirildi.



Haliliye’deki halk oyunları kursu ilgi görüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Altının gram fiyatının artması Trabzon hasırının değerine değer kattı Dünyaca ünlü coğrafi işaretli Trabzon hasır bileziği, son dönemde gram altının fiyatının tarihinin en yüksek zirvesini görmesiyle birlikte değerine değer kattı. Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, altın gramının 6 bin 250 TL seviyesinde işlem gördüğü bu dönemde, bir takım hasır bilezik fiyatının 600 bin TL’den başladığını belirterek, "Özel siparişlere bakıldığında fiyatlar 3 milyon TL’ye, hatta 6 milyon TL’ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle 61 sıra, 81 sıra hasır takımlar; gerdanlık, yüzük ve küpeyle birlikte değerlendirildiğinde toplam maliyetin 3 milyon TL ile 6 milyon TL arasında olduğunu ifade edebilirim" dedi. Altın yükseldiğinde alımların arttığını, altın düşmeye başladığında ise satışların daha fazla olduğunu kaydeden Yazıcı, özellikle yılsonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında altın bozma işlemlerinin arttığını kaydetti. 2025 yılının kuyumcu sektörü için iç piyasada istenildiği gibi geçmediğini dış piyasada ise ihracat rakamlarının 2014’e göre daha iyi olduğunu ifade eden Yazıcı, "2025 yılı, açıkça söylemek gerekirse, iç piyasada 2024 yılına göre biraz daha kötü geçti. Dış piyasaya baktığımızda ise ihracat rakamlarımızın 2024’e kıyasla daha iyi olduğunu, daha olumlu rakamlar ortaya çıktığını söyleyebilirim. Bakanlığın bizlere verdiği bilgilere göre 2024 yılında mücevher ihracatı 7,5 milyar dolar seviyesindeyken, 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla bu rakamın 12,5 milyar dolara ulaştığı bilgisi bulunmaktadır. Trabzon hasır bileziği açısından bakıldığında, Trabzon’daki kazaziye ve hasır bilezik ihracatında yüzde 30 payımız olduğu ifade ediliyor. Bu tabloya göre ihracatta bir miktar daha iyi durumdayız; ancak iç piyasada mücevher satışlarında bir nebze zayıflık söz konusu. Buna karşın yatırım amaçlı olarak külçe altın, Cumhuriyet altını ve çeyrek altın satışlarının arttığını, yatırımcıya daha fazla altın satıldığını söyleyebilirim" şeklinde konuştu. Yıl sonlarına doğru altın bozdurma işlemleri artıyor Özellikle yıl sonuna doğru altın bozdurma işlemlerinin arttığına dikkat çeken Yazıcı, "Altın yükseldiğinde alımların arttığını, altın düşmeye başladığında ise satışların daha fazla olduğunu zaman zaman görüyoruz. Özellikle yıl sonlarına doğru, Kasım ve Aralık aylarında altın bozma işlemlerinin arttığını gözlemliyoruz. Bunun nedeni olarak, 2026 yılında vergi usulü ve tapu devri işlemlerinde vergi artışları olacağı beklentisiyle vatandaşların ev ve araba alımı için altın bozdurması gösterilebilir. Alım tarafına bakıldığında ise Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında daha fazla altın alındığını söyleyebilirim. Bu durum, büyük ölçüde vatandaşın ekonomik durumuyla bağlantılıdır" diye konuştu. Yaz sezonu zayıf geçti Bu yıl düğün sezonunun zayıf geçtiğini belirten Yazıcı, "2024 yılının yaz sezonu daha iyiydi. 2025 yılının yaz sezonu ise oldukça zayıf geçti. Ocak ve Şubat aylarında bir miktar hareketlilik olsa da sezonun geneline bakıldığında, özellikle Ağustos ayından sonra ciddi bir düşüş yaşandığını ifade edebilirim. Dolayısıyla 2024 yılı ile 2025 yılı kıyaslandığında yaklaşık yüzde 30’luk bir daralma olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu. Trabzon hasırı sektörün göz bebeği Dünyaca üne sahip coğrafi işaretli Trabzon hasırının tarihinin en yüksek fiyatını gördüğünü belirten Yazıcı, "Altının 6 bin 250 TL seviyesinde işlem gördüğü bu dönemde, bir takım hasır bilezik fiyatı 600 bin TL’den başlamaktadır. İnce bir takım bu seviyedeyken, özel siparişlere bakıldığında fiyatlar 3 milyon TL’ye, hatta 6 milyon TL’ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle 61 sıra, 81 sıra hasır takımlar; gerdanlık, yüzük ve küpeyle birlikte değerlendirildiğinde toplam maliyetin 3 milyon TL ile 6 milyon TL arasında olduğunu ifade edebilirim. Altının ons fiyatına baktığımızda ise bugün 4 bin 350-4 bin 400 dolar seviyelerinde işlem gördüğünü görüyoruz. Kırk yılı aşkın süredir bu mesleğin içindeyiz ve ilk defa ons fiyatının bu kadar yüksek seviyelere çıktığına şahit oluyoruz. Tarihi bir rekor kırıldığını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı. Yeni yıla ilişkin beklentilerini de paylaşan Yazıcı, "İşlerimizin daha iyi olmasını umut ediyoruz. İnşallah dünyada herhangi bir kaos ya da savaş yaşanmaz. Altın piyasasına baktığımızda fiyatların bir miktar daha yukarı gidebileceğini öngörüyoruz; ancak temennimiz, fiyatların aşırı yükselmemesi ve herkesin alım gücünün korunmasıdır. İnşallah 2026 yılının daha iyi olacağına dair umutluyuz. Şu an itibarıyla ev ve araba alımlarının arttığını görüyoruz. Yatırımcıların biriktirdikleri altını, yüksek fiyatlardan bozdurarak bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla satış yaptıklarını söyleyebilirim. Ocak ayından sonra piyasanın daha durağan bir sürece gireceğini, bu noktadan sonra yeniden altın alımına yöneleceğini düşünüyorum" dedi.
Yozgat Bozkırın ortasında yetişti, Rusya ve Japonya yolcusu oldu Denizi olmamasına rağmen Yozgat’ın Çekerek ilçesinde yetiştirilen alabalıklar, yurt dışı pazarına gönderiliyor. Çekerek Barajı’nda bozkırın ortasında üretilen balıklar, Karadeniz’de büyütülerek Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Rusya ve Japonya’ya ihraç ediliyor. Balıkların sevkiyat sürecinin büyük bir titizlikle yürütüldüğünü belirten nakliyeci Ali Kurt, canlı balık taşımacılığının hassasiyetine dikkat çekti. Kurt, "Yavru halde aldığımız balıkları ve kafeslerimize, sistemlerimize aktarıp mayıs ayında hasatını yapıyoruz. Birçok ülkeye bunun ihracatını yapıyoruz. Biz 45 gündür, 2 aydır yapıyoruz bu çalışmaları. Buradan aldığımız balık hızlı bir şekilde sağlıklı olması için işte oksijen tüplerimizle beraber 4-5 saat içinde yerine yetiştirmek zorundayız" dedi. "Gönderdiğimiz balıklar Rusya ve Japonya’ya gidecek" 2015 yılından bu yana Çekerek Barajı’nda üretim yaptıklarını ifade eden üretici Adnan Yılmaz ise, denizi olmayan bir şehirden balık ihracatı yapmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Yılmaz, "Ağırlığımız daha çok bizim gökkuşağı alabalık. Yetiştirdiğimiz balıklarımızı gördüğünüz gibi Karadeniz’de somon adayı olarak gönderiyoruz. Karadeniz’de somon olarak yetişen balıklarımız oradan Avrupa ülkelerine gidiyor. Şu anki gönderdiğimiz balıklar Rusya ve Japonya’ya gidecek Allah izni verirse" diye konuştu. "Şu an 200 ton civarında sevkiyat gönderiyoruz" Üretim süreci ve hedeflerinden de bahseden Yılmaz, "Mart ayında başlıyor bizim buradaki serüvenimiz. Mart ayında yavru olarak getirdiğimiz balıkları 300 ve 600 gram arasında canlı olarak şu an sevkiyatlarını yapıyoruz. Bizim kotamız yılda 225 ton. Biz şu an 200 ton civarında sevkiyat gönderiyoruz. İnşallah hedefimiz daha büyük. Tabii bize bazı imkanların da devletimiz tarafından verilmesi lazım. Eğer bu imkanlar verilirse biz daha çok üretim yapıp istihdama ve üretime katkıda bulunmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Denizi olmayan Yozgat’ta bozkırın ortasında başlayan balık yetiştiriciliği serüveni, bugün yurt dışı pazarlarına uzanarak bölge ekonomisine önemli katkı sağlıyor.
Mersin MERCEK’te dijital tasarım ve Canva kursuna yoğun ilgi Mersin Büyükşehir Belediyesinin MERCEK Mesleki Eğitim Merkezleri bünyesinde açılan ‘Dijital Tasarım ve Canva’ kursu, gençlerin dijital becerilerini geliştirerek iş hayatına hazırlıyor; ücretsiz eğitimler yoğun ilgi görüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren MERCEK Mesleki Eğitim Merkezleri, ‘Bugünün Gençleri, Geleceğin Meslekleri’ projesi kapsamında, Avrupa Birliği tarafından finanse edilerek açılan Dijital Gençlik Merkezi (DİGEM) sınıfıyla, gençleri dijital dünyanın ihtiyaçlarına uygun şekilde yetiştirmeye devam ediyor. Proje kapsamında Yenişehir MERCEK’te verilen ‘Dijital Tasarım ve Canva" eğitimleri yoğun katılımla sürüyor. Canva programının mesleki ve kişisel gelişim anlamında sunduğu geniş kullanım alanı sayesinde kursiyerler; web sayfası oluşturmadan banner hazırlamaya, video içerik üretiminden temel ofis işlevlerini kullanmaya kadar birçok farklı beceri edinebiliyor. Dersler Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yapılıyor. Toplam 50 saat süren eğitimi tamamlayan kursiyerler, MEB onaylı sertifika alabilecekler. "Amacımız, kursiyerlerimizin profesyonel beceriler kazanmasını sağlamak" MERCEK Mesleki Eğitim Merkezleri Koordinatörü Gül Kadem Maya, ‘Bugünün Gençleri, Geleceğin Meslekleri’ projesi kapsamında açılan ‘DİGEM’ sınıfı ile kursiyerlerin yarınlara daha güçlü hazırlanmasını amaçladıklarını belirterek, ‘Dijital Tasarım ve Canva’ eğitimlerini başlattıklarını söyledi. Dijital dünyada içerik üretiminin, hemen her sektörün ihtiyacı haline geldiğini belirten Maya, "Kursiyerlerimiz hem hayal güçlerini ortaya çıkaracak, hem de iş hayatında kendilerine fayda sağlayacak eğitimler alıyor. Amacımız, kursiyerlerimizin profesyonel beceriler kazanmasını sağlamak. Kursiyerlerimiz; sosyal medya içerikleri, afiş, sunum, logo tasarımları ve poster gibi pek çok ürünü profesyonelce hazırlamayı da öğreniyorlar" dedi. Kursa katılım talebinin çok yoğun olduğunu ifade eden Maya, "2 farklı grupla eğitimlerimize devam ediyoruz. Gençlerimizin sadece eğitim almasını değil, aynı zamanda geleceğin meslekleriyle tanışmasını ve güçlü yönlerini de keşfetmelerini istiyoruz. Amacımız, onları iş dünyasının beklentilerine uygun şekilde donatmak ve özgüveni yüksek, üretken, teknolojiyi etkin kullanan bireyler olarak yetiştirmek" diye konuştu. Proje kapsamında 18-29 yaş arası gençlere öncelik tanındığını sözlerine ekleyen Maya, "Kendini geliştirmek ve hayal gücünü ortaya koymak isteyen herkes, ücretsiz bir şekilde eğitimlerimize katılabilir" ifadelerini kullandı. "Canva programı kişilere mesleki ve kişisel gelişim alanında katkı sunuyor" Yenişehir MERCEK’te görev yapan Bilgisayar Öğretmeni Güngör Bayar, "Öğrencilerimize, nitelikli iş gücü adına bir şeyler öğretmeye ve kendilerini yetiştirme konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kursiyerlerimize tamamen ücretsiz bir şekilde bu hizmeti verebilmek bizi de gururlandırıyor" dedi. Canva programının kişilere hem mesleki, hem de kişisel gelişim alanında katkı sunduğunu kaydeden Bayar, "Ofis programlarının tamamını, Canva içerisinde kullanabiliyoruz. Mesela kişi kendi web sayfasını oluşturabilme, banner hazırlama, video içeriği üretebilme, videoyu istediği gibi kullanabilme gibi birçok özelliği öğrenebiliyor. Bu da kendisine inanılmaz bir katkı sağlıyor. Şu anda birçok aşamayı bitirdik. Toplam 50 saatlik bir sürecimiz var. Tamamladıktan sonra Halk Eğitim’den MEB onaylı belgelerini e-devlet sisteminde görebilecekler" diye konuştu.