POLİTİKA
Milletvekili Tüfenkci: "Malatya’ya yakışır modern bir bölge müdürlüğü inşa ediyoruz" 29 Aralık 2025 Pazartesi - 23:15:29 AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, göreve yeni atanan TCDD 5. Bölge Müdürü Ahmet Sabancı’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulunarak, yapımı devam eden bölge müdürlüğü binası, lojmanlar, misafirhaneler ve restorasyonu süren Malatya gar binasında incelemelerde bulundu. AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, 6 Şubat depremleri sonrası TCDD 5. Bölge Müdürlüğü’ne ait bazı binalar ve lojmanların hasar gördüğünü hatırlatarak, Malatya’ya yakışır modern bir bölge müdürlüğü inşa ettiklerini belirtip, "Depremlerden sonra bazı binalarımız hasar gördü. İhalesi yapılan ve yapımına başlanan yeni bölge müdürlüğü binamızla birlikte lojman ve misafirhanelerimizi de inşa ederek personelimizin barınma ihtiyacını karşılayacak önemli bir tesisi Malatya’ya kazandırıyoruz" dedi. Cumhuriyet ile birlikte kurulan ve Malatya’nın simge yapılarından biri olan gar binasının restorasyon çalışmalarına da değinen Tüfenkci, binanın çevre düzenlemesiyle birlikte 2026 yılının ortalarında hizmete alınacağını aktarıp, "Gar binamızın restorasyonu ve çevre düzenlemesini tamamlayarak Malatyalıların hizmetine sunacağız. Yakınında bulunan Ulaştırma Müdürlüğü binasının restorasyonu için de ihale sürecini başlattık" ifadelerini kullandı. Malatya için kritik öneme sahip projelerin yakından takip edildiğini belirten Tüfenkci, Beylerderesi Demiryolu Köprüsü’nün ihale süreci için çalışmaların ise sürdüğünü kaydederek, bakım atölyelerinin şehir dışına taşınarak demiryolu hat uzunluğunun artırılmasının hedeflendiğini bu kapsamda kısa orta ve uzun vadeli planlamaların devam ettiğini söyledi. TCDD 5. Bölge Müdürlüğü’nün hem Malatya hem de bölge için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Tüfenkci, "Türkiye genelinde demiryolu taşımacılığında yük kapasitesinin yaklaşık yüzde 30’u 5. Bölge işletmemiz tarafından taşınıyor. İskenderun-Malatya çift hatlı, hızlandırılmış tren projesinin ihalesi için de çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Ülkemizde haberin akışı dünyadaki haber akışından 5-10 kat daha hızlıdır"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 22:51 TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Ülkemizde haberin akışı dünyadaki haber akışından 5-10 kat daha hızlıdır" 10 kat daha hızlıdır" dedi. TBMM’de, Meclis Tören Salonu’nda Anadolu Ajansı tarafından ’Haber Ajansı Ödülleri’ töreni düzenlendi. Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, grup başkan vekilleri, milletvekilleri ve davetliler katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende konuşan TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Hem hız, hem güvenilirlik, hem de gerçekten tarafsız bir şekilde haberlerin verilebilmesi, dünya kamuoyu ile paylaşılması her şeyden daha önemli. Dünyanın her yerinde habercilik zor ancak Türkiye’de çok daha zor çünkü ülkemizde haberin akışı herhalde dünyadaki haber akışından 5-10 kat daha hızlıdır. Neredeyse aynı gün içerisinde sadece siyasi olarak söylemiyorum; bir Avrupa ülkesinde yaşanan olayların 3-5 katını ülkemizde yaşıyorsunuz ve hemen değişiyor, 2 saat sonra bambaşka bir gündem ortaya çıkıyor. Bu bakımdan da haberin doğru, düzgün, güvenilir bir şekilde sunulması ve dünya kamuoyu ile paylaşılması fevkalade hassas bir beceri haline geliyor. Bu durumu özellikle Türk medyası açısından altını çizmek istiyorum" diye konuştu. Medya reyting ve dezenformasyon konusunda riskler olduğundan bahseden Kurtulmuş, "Tabii medyada iki önemli riskin de karşımızda durduğunu düşünerek, söylediklerimizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görebiliriz. Bunlardan birisi reyting hastalığıdır. Reyting almak için doğru veya yanlış haberler servis edilir ve ondan sonra doğru olmayan haberlerin ayıklanabilmesi için ayrı bir çaba ortaya konulur. Bir diğer meselemiz ise dezenformasyondur. Dünyada her zaman bu iki durum olmuştur ama özellikle haberin süratli bir biçimde değiştiği bir ortamda bu iki riskin daha çok arttığını görüyoruz. Bunun içinde güvenilir, ciddi olma meselesinin her şeyden öne çıktığını ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasının ardından 8 haber kategorisinde ödüller sahiplerine verildi.
Bakan Kacır: "Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 22:24 Bakan Kacır: "Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "2002’den bu yana Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik. Ar-Ge harcamalarının millî gelirimizdeki payı binde beşten yüzde 1,46’ya yükseldi. Bu oran, İtalya ve İspanya gibi ülkelerdekiyle yakın seviyede" dedi. 7. Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi Esenler Yıldız Teknik Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Esenler Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, Yıldız Teknopark Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammet Garip, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vatan Karakaya, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Mimar ve Mühendisler Grubu Genel Başkanı Yavuz Sarı ve çok sayıda katılımcı katıldı. Programda ilk olarak Gazi Üniversitesi’nde akademik çalışmalar yürüten Gazzeli Kahalid Lubbad projesinin sunumunu yaptı. Ardından program protokol konuşmaları ile devam etti. Programda Mimar Mühendisler Grubu Genel Başkanı Sarı tarafından Bakan Kacır’a hediye takdim edildi. Program sonunda ise Kacır, protokol eşliğinde fuar alanını gezerek gençlerden projeleri hakkında bilgi edindi. Zirvede konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Dünya koşar adım ilerlerken, biz yerimizde saymaya, kendi içimize kapanmaya mahkûm bırakıldık. 2000’li yılların henüz başında Ar-Ge ve inovasyon; sanayicimiz için bir ‘külfet’, hatta kaçınılması gereken bir ‘macera’ olarak addediliyordu. Üniversitelerimiz ile sanayimiz arasına, adeta görünmez duvarlar örülmüştü. Yetişen mühendislerimizden Ar-Ge ve inovasyon adına çok kısıtlı düzeyde yararlanabiliyorduk. 2000’li yıllar öncesinde, ne Ar-Ge politikaları yeterince hayata geçirilebildi ne kritik araştırma altyapıları kurulabildi ne de özel sektör teknolojide güçlü bir atılım yapabildi. Bu gidişatı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde değiştirdik" dedi. "İnsansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz" Savunma sanayisinden bahseden Bakan Kacır, "Tesis ettiğimiz güçlü siyasi istikrar ve oluşturduğumuz öngörülebilir yatırım iklimiyle muazzam kazanımlar elde ettik. Bu başarıların en görünür olduğu alan da milli savunma sanayiimiz oldu. Savunma sanayiinin Türkiye’de yüksek teknolojinin öncüsü hâline gelmesi bir tesadüf değil. Uzun vadeli devlet politikalarımızın, millî ve özgün ürünlere öncelik veren tedarik yaklaşımımızın, Ar-Ge ve yatırım süreçlerini tek elden koordine eden yönetim kabiliyetimizin ve en önemlisi de güçlü insan kaynağımızın doğal bir sonucudur. Bir zamanlar savunma ürünlerinde yüzde 80 oranında dışa bağımlıyken, bugün kendi insansız hava araçlarını, kendi mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radar ve elektronik harp sistemlerini geliştiren ve üreten bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz. Kendi seyir füzelerimizi kendi jet motorlarımızla üretiyoruz. Hava savunma sistemlerinin radarlarını da, füzelerini de kendi imkanlarımızla geliştiriyoruz. Ürettiğimiz tüm sistemlerin alt sistemlerinde, bileşen düzeyinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırıyoruz. Bu tablo; milletimize imkan verildiğinde, önlerindeki engeller kaldırıldığında neleri başarabileceğinin en somut ispatıdır" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik" Kacır, 2002 yılından itibaren Türkiye’de ki Ar-Ge harcamalarını ise şu şekilde aktardı: "2002’den bu yana Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik. Ar-Ge harcamalarının milli gelirimizdeki payı binde beşten yüzde 1,46’ya yükseldi. Bu oran, İtalya ve İspanya gibi ülkelerdekiyle yakın seviyede. 2002’de 29 bin olan Tam Zaman Eşdeğer Ar-Ge çalışan sayımız şimdi 310 bini aştı. Özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki payı yüzde 29’dan yüzde 68’e yükseldi. Geçtiğimiz yıl imalat sanayiinde gerçekleştirilen Ar-Ge harcamalarının yüzde 47’si yüksek teknoloji, yüzde 40’ı orta-yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren girişimlerce gerçekleştirildi." "Milletimizin 60 yıllık hasretini dindiren, ‘Devrin’ otomobili olarak yollara çıkan Togg’dur" Togg’un elektrikli otomobil segmentinde liderliği elde ettiğini belirten Bakan Kacır, "Sayıları 113’ü bulan teknoparklarımızda, 12 binden fazla firmamız inovasyon odaklı çalışmalar yürütüyor. İşte inşa ettiğimiz bu muazzam altyapının ve teknoloji ikliminin en somut eserlerinden biri; milletimizin 60 yıllık hasretini dindiren, ‘Devrim’ arabalarının önünü kesenlere inat, ‘Devrin’ otomobili olarak yollara çıkan Togg’dur. 2023’ten bu yana seri üretime hız kesmeden devam eden markamız kalitesiyle elektrikli otomobil segmentinde liderliği elde etti. Teknoloji geliştirme ve üretmede elde ettiğimiz bu başarılar, ülkemizin fikri mülkiyet kapasitesinde de büyük bir sıçramayı beraberinde getirdi. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün 2025 Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri Raporu ülkemizin yükselişini açıkça ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. "Teknoloji ihracatımız 2002’de sadece 10 milyar dolar iken, geçtiğimiz yıl 108 milyar doları aştı" Kacır, "Yerli patent başvurularında artık dünyada 10. ülkeyiz. 2002’de 414 olan yerli patent başvuru sayısı geçtiğimiz yıl 10 bini aştı. Yerli patent artış hızında dünyanın en hızlı yükselen ilk üç ülkesi arasındayız. Uluslararası patent başvurularında, kadın buluşçu oranında yüzde 26,1 ile dünya lideriyiz. Son 15 yılda yüksek teknoloji üretim endeksimiz 7,8 katına, orta-yüksek teknoloji üretim endeksimiz 3,4 katına yükseldi. Orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracatımız 2002’de sadece 10 milyar dolar iken, geçtiğimiz yıl 108 milyar doları aştı. Bu tablo; araştırmacılarımızın, mühendislerimizin, girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin teknoloji ve inovasyon alanında ortaya koyduğu büyük emeğin bir yansımasıdır" diye konuştu. "Piyasa koşullarının 3’de 1’ine kadar inebilen finansman maliyetiyle kredi imkanı sunuyoruz" Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile ilgili konuşan Bakan Kacır, "Cari dengemizi destekleyecek, kritik ve stratejik sektörlerde üretim kabiliyetimizi genişletecek projelere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak üzere Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı’nı hayata geçirdik. Öncelikli alanlarda belirlediğimiz 284 ürün ve 261 teknoloji başlığına yönelik yatırımlara 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli, piyasa koşullarının 3’de 1’ine kadar inebilen finansman maliyetiyle kredi imkanı sunuyoruz. Program kapsamında teknolojik değerlendirmesini Bakanlığımızca olumlu yönde tamamladığımız 73 projenin toplam büyüklüğü 397 milyar düzeyinde" dedi. "Tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’dır" Kacır, "Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının küresel üssü haline getirmek için attığımız en önemli adımlardan biri de tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’dır. İleri teknoloji yatırımlarına kapsamlı teşvik çerçevesi sunan program kapsamında, yalnızca bir yıl gibi kısa bir sürede; elektrikli araç, güneş hücresi ve biyoteknoloji gibi alanlarda 4,5 milyar dolarlık yatırımların ülkemize yönelmesini temin ettik" şeklinde konuşmalarını sürdürdü. "Milli Teknoloji Atölyeleri’mizde yetişen gençlerimiz Türkiye’nin yarınlarını adım adım inşa ediyor" TEKNOFEST’ler de gençlerin ‘milli teknoloji akıncısı" olarak yetiştiğini belirten Bakan Kacır, TEKNOFEST’ler de, Deneyap Teknoloji Atölyeleri’mizde, bilim merkezlerimizde, Milli Teknoloji Atölyeleri’mizde yetişen gençlerimiz; insansız hava araçlarından yapay zekâ projelerine, robotikten biyoteknolojiye teknolojinin farklı sahalarında Türkiye’nin yarınlarını adım adım inşa ediyor. Her biri, geleceğin kritik teknolojilerini geliştirecek bilgi birikimine, vizyon ve kararlılığa sahip birer ’milli teknoloji akıncısı’ olarak yetişiyor. İnsan kaynağımızın bu eşsiz gücü, Türkiye’yi teknoloji odaklı kalkınmada yeni bir sıçrama noktasına hazırlıyor" ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Duran: "DSÖ Avrupa Ödülü, Cumhurbaşkanı’mızın insani diplomasi anlayışının tescili niteliği taşımaktadır"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 19:58 İletişim Başkanı Duran: "DSÖ Avrupa Ödülü, Cumhurbaşkanı’mızın insani diplomasi anlayışının tescili niteliği taşımaktadır" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a takdim edilen ’Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ödülü’yle ilgili, "Bu gurur verici ödül aynı zamanda Türkiye’nin Sayın Cumhurbaşkanı’mızın vizyonu doğrultusunda geliştirdiği insani diplomasi anlayışının tescili niteliği taşımaktadır" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, 11. Tıp Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde takdim edilen Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ödülü’ne ilişkin, "Bu son derece anlamlı ödül, Filistin halkına yönelik olağanüstü insani çabaları, destekleri ve Gazze’den gerçekleştirilen tıbbi tahliyelerde sergilediği örnek insanlık ve liderlik sebebiyle, DSÖ Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge tarafından Sayın Cumhurbaşkanımıza takdim edildi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel insani meselelere karşı sergilediği kararlı liderliğin uluslararası arenada ne derece karşılık bulduğunu bir kez daha gördük" dedi. Duran, Gazze’de yaşanan ağır tabloya rağmen insani yardımın sürmesi, tıbbi tahliyelerin güvenle gerçekleştirilmesi ve mazlumların sesinin duyurulmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişisel takibi, iradesi ve liderliğiyle mümkün olduğunu vurgulayarak, "Filistin meselesindeki insani hassasiyetini yıllardır istikrarlı biçimde sürdüren yaklaşım, hem bölgede hem de uluslararası platformlarda güçlü bir yankı uyandırmaktadır. Bu gurur verici ödül aynı zamanda Türkiye’nin Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda geliştirdiği insani diplomasi anlayışının tescili niteliği taşımaktadır. Sağlık yardımlarından tahliye operasyonlarına, diplomatik girişimlerden uluslararası farkındalık çalışmalarına kadar tüm süreçler, Türkiye’nin mazlumların yanında olma iradesini ve devlet kapasitesini bütün dünyaya göstermiştir. Bu anlayışla, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, mazlumların yanında olmaya, her platformda haklarını savunmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Bakan Bayraktar: "2028’de 16-17 milyon hanenin doğalgazını kendi gazımızla Karadeniz’den karşılıyor olacağız"
26 Kasım 2025 Çarşamba - 18:46 Bakan Bayraktar: "2028’de 16-17 milyon hanenin doğalgazını kendi gazımızla Karadeniz’den karşılıyor olacağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Yaklaşık 4 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacı şu anda Karadeniz’den geliyor. Bu rakam seneye 8 milyona çıkacak. 2028’de 16-17 milyon hanenin doğalgazını kendi gazımızla Karadeniz’den karşılıyor olacağız. 15-16 milyar metreküplük bir doğalgazı kendi imkanlarımızla karşılıyor olacağız. Dolayısıyla bu çok önemli bir stratejik değişiklikti ve neticesini almaya başladık" dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin Kasım ayı olağan toplantısı düzenlendi. Toplantı, Beyoğlu’ndaki sanayi odasının toplantı salonunda gerçekleşti. Programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu ve Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayici ve iş adamları katıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, programda yaptığı konuşmada, yenilenebilir enerjide ve Türkiye’nin gelecekteki enerji yatırımlarına değinerek, "Türkiye, rüzgarda, güneşte, jeotermalde, biyogazda çok önemli bir potansiyele sahip. Hedefimiz bu potansiyeli en hızlı bir şekilde ekonomimize katmak. Onun için Cumhurbaşkanımızın dünyaya ilan ettiği 120 bin megavata güneşte ve rüzgarda giden bir Türkiye hedefi var. Bugün itibariyle kurulu gücümüz 38 bin megavatta (MW) güneşte ve rüzgarda. 120 bine gidebilmek, önümüzdeki 10 yılda bizim bunu 3 katına çıkarmamız, daha fazla arttırmamız demek. Ve bunun için de her yıl en az 7-8 bin MW, 8-9 bin MW güneş ve rüzgar kurulu gücü yapmamız lazım. Dolayısıyla birinci hedefimiz bu ve biz 2025 yılında bu hedefi tutturacağız. Ekim sonu itibariyle 6 bin 700 MW yeni kurulu gücü devreye aldık. İnanıyorum ki Kasım ve Aralık’ta bu rakam 8 binleri, 8 bini biraz daha üzerine çıkmış olacak. Orada da önemli bir katkı, önemli bir kısım aslında sanayicilerimizin kendi öz tüketimleri için yaptığı yatırımlardan geliyor. Dolayısıyla yenilenebilir enerjide böyle bir yol haritası, böyle bir hedef ve potansiyel var. Yenilenebilir’de yaptığınız yatırım, ithal doğalgazdan üreteceğiniz elektriği daha azaltıyor. Yenilenebilirde yaptığınız yatırım, temiz, yeşil, çevreci bir yakıtla yaptığınız üretim anlamına geliyor. Ve yine cari açığı azaltan önemli bir unsur beraberinde getiriliyor. Dolayısıyla yenilenebilir enerji bizim için fevkalade önemli. Ajandamızın birinci maddesi, stratejimizin merkezinde olan unsur bu" ifadelerini kullandı. "2024-2030 dönemi, ikinci ulusal enerjide hedefimiz 20 milyar dolar kamu ve özel sektör yatırım yapmak" Türkiye’nin sanayide, binalarda, ulaştırmada, tarımda aslında ekonominin tüm alanlarında büyük bir iyileşme potansiyeli ve enerji verimliliği hedefi olduğunu belirten Bakan Bayraktar, 2017-2023 yılları arasında Türk sanayisinin önemli bir başarı yakaladığını, 8,5 milyar dolarlık bir yatırım yaptıklarını söyledi. Bakan Bayraktar, "Yani birinci enerjide yüzde 14 iyileşme sağladık. Şimdi 2024-2030 dönemi, ikinci ulusal enerji verimli eylem döneminde hedefimiz 20 milyar dolar kamu ve özel sektör yatırım yapmak. Ve bu sayede yine yüzde 15’lik bir enerji tasarrufu veya enerji kullanımında iyileşme sağlamak. Dolayısıyla enerji verimliliği alanı, gerek verimlilik arttırıcı projeler, diğer teşvik programları ve daha da artarak devam etmesi gereken programlarla, teşviklerle bizim en önem verdiğimiz alanlardan bir tanesi" diye konuştu. "15-16 milyar metreküplük bir doğalgazı kendi imkanlarımıza karşılıyor olacağız" Bakan Bayraktar, "Ümit ediyorum 2026’da biraz petrol ve gaz fiyatları daha makul düzeylerde karşımıza çıkacak. Bu bizim için, sizler için önemli. Dolayısıyla bu iki kalemde de biz açıkçası ezber bozan işler yaptık. En önemli işlerimizden bir tanesi, 2016’dan itibaren milli enerji ve maden politikasıyla Türkiye’nin arama satelisini değiştirmek oldu. Ve Türkiye karasında gidilmedik yer bırakmayacağız dedik. Yaklaşık 4 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacı şu anda Karadeniz’den geliyor. Bu rakam seneye bu vakitler inşallah 8 milyona çıkacak, iki katına çıkacak. 2028’de 16-17 milyon hanenin doğalgazını kendi gazımızla Karadeniz’den karşılıyor olacağız. 15-16 milyar metreküplük bir doğalgazı kendi imkanlarımızla karşılıyor olacağız. Dolayısıyla bu çok önemli bir stratejik değişiklikti ve neticesini almaya başladık" dedi. "Gabar’da yüzlerce kuyudan şu anda günde 80 milyon varil petrol üretiyorlar" Gabar’dan çıkan petrolün ekonomiye yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık bir getirisi olduğunu kaydeden Bakan Bayraktar, "Türkiye’de terörle anılan, kanla, gözyaşıyla, kurşunla, roket sesiyle anılan o topraklarında, o dağlarında, Gabar’da, şu anda yaklaşık 3 bin 600 genç mühendis, sondör, teknisyen kardeşimiz çoğunluğu Şırnak’tan, yüzde 80’li o bölgenin çocukları. Şimdi artık 600-700 kilometrelik yol ağı yapmak suretiyle yüzlerce kuyudan şu anda 80 milyon varil günde petrol üretiyorlar. Bu çok değerli bir şey, hem ekonomik boyutu önemli, yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklük bugün itibariyle, ama daha onun ötesinde Türkiye’nin o bölgesinin, yani terörle anılan o bölgesinin terörden arınınca nasıl bir potansiyele sahip olduğunu göstermesi, oradaki insanlara özellikle gençlere ümit vermesi açısından önemli bir proje" diye konuştu. "Türkiye artık kaya petrolü arayacak" Kaya petrolünü üreteceklerini söyleyen Bakan Bayraktar, "Yeni döneme dair petrol ve gazla daha farklı hedeflerimiz var. Bunlardan bir tanesi, Diyarbakır’da çalışmalarına başladığımız 4 blokta, Türkiye artık ankonvansiyonel yöntemle, çatlatma yöntemiyle kaya petrolü arayacak. Kaya petrolünü inşallah üreteceğiz ve bu da Gabar’dan da daha büyük olabilecek bir potansiyele sahip, bizim için oyun değiştirici etkisi olabilecek. Önümüzdeki birkaç yılda eğer bu yöntemde ısrar edip başarılı olursak da, o potansiyel, başarılı olursak da belki yüzlerce kuyuyla Diyarbakır’ın adeta bir petrol şehrine dönüşeceği bir sürece doğru giriyoruz. Birinci adımımız bu. İkinci adım, Türkiye bütün bu kaynaklarını zorlayarak, Akdeniz’de, Karadeniz’de yeni gemilerimiz var, onlarla aramalara devam ediyor. Ama bulamayabileceğimiz kaynağı veya ihtiyacımız olan diğer kaynağı yurt dışındaki projelerle, Libya’da, Afrika’da, Irak’ta, Orta Doğu’da, Suriye’de, Azerbaycan’da, Türkmenistan’da, Kazakistan’da, farklı ülkelerle ortaklıklar yoluyla ülkemize kazandırmak. Biz Türkiye olarak yurt dışında, bundan sonraki süreçte daha aktif petrol ve doğalgaz aramacılığında olacağız. Kendi ülkemizde yapacaklarımız var ama dışarıda da daha aktif bir şekilde, inşallah doğalgaz ve petroldeki dışa bağımlılığımızı böyle bitirmeye hedefliyoruz" diye konuştu. "Nükleer Türkiye’nin neredeyse 70 yıllık hayali" 11 Aralık’ta bin 150 megavatlık bir rüzgar projesini ihale edeceklerini söyleyen Bakan Bayraktar, "Nükleer Türkiye’nin neredeyse 70 yıllık hayali. Nükleer enerji, nükleer endüstrisi, hakikaten ülkemiz için, ülkemizin sanayisi için de çok önemli. Nükleer sadece elektrik, elbette ki elektrikten ibaret değil. Medikal sektörde önemli, tarımda kullanılıyor. Dolayısıyla bu teknolojiyi ülkemize kazandırmak açısından önemli. Ama özellikle enerji talebimizi, elektrik talebimizi karşılamak açısından, Akkuyu’da yapımı devam eden dört reaktör bizim için hayati önemi var. İnşallah yeni reaktörlerle Türkiye’ye, 2050’yi hedefliyoruz. 12 tane büyük konvansiyonel reaktör, bunun 4’ü Ak Kuyu’da, Sinop’ta ve Trakya’da olacak. Ve bunlara ilave eden 5 bin megavatlık küçük modüler reaktörlerle Türkiye’ye bir hakikaten nükleer enerjiden tamamen istifade edebilen elektrik üretiminin en az yüzde 10’unu 15’ini nükleerden karşılayan bir ülke olmak durumunda. Bugün dünyada 31 ülkede 400’ün üzerinde reaktör var. Yeni 15 ülkede 63 yeni reaktör yapılıyor, bunun dördü ülkemizde yapılıyor. 11 Aralık’ta bin 150 megavatlık bir rüzgar projesini ihale edeceğiz. Orada da önemli yatırım fırsatları olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.