EĞİTİM - 19 Mart 2025 Çarşamba 23:23

Niğde’de eğitime 1 gün ara verildi

A
A
A
Niğde’de eğitime 1 gün ara verildi

Niğde Valiliği olumsuz hava şartları nedeniyle eğitime 1 gün ara verildiğini duyurdu.


Niğde Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan verilere göre 20 Mart 2025 Perşembe günü soğuk hava, yağışIı hava ve buzlanma olacağı beklenmektedir.Hava şartları sebebiyle meydana gelebilecek muhtemel olumsuzlukları önlemek amacıyla; taşımalı eğitim, il merkezi ile ilçeler arasındaki kamu çalışanları ve öğrenci hareketliliği dikkate alınarak, il genelindeki resmi ve özel kreşler, anaokulları ilkokullar, ortaokullar, liseler, mesleki eğitim merkezleri, yaygın eğitim kurumları, özel öğretim kursları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde valiliğimiz kararıyla 20 Mart 2025 Perembe tarihinde 1 gün süreyle eğitime ara verilmiştir. Okullarda eğitime ara verilen günde; malûl, engelli, ağır kronik rahatsızlığı olan ve hamile kamu çalışanları da idari izinli sayılacaktır" ifadelerine yer verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Sosyal medyayı sallayan ’İsmail neredesin gülüm" bulundu Kahramanmaraş’ta Bakan Murat Kurum’un ziyareti sırasında Fatma Yılancı’nın, 15 yıllık kocasına içten bir sesle "İsmail neredesin gülüm?" diye seslenmesi ve yaşanan dilayog sosyal medyada gündem oldu. Eş dost herkesin kendilerini aradığını belirten Fatma ve İsmail Yılancı çiftçi hem o gün yaşananları anlattı hem de evliliğin sırrı olan bir birine karşı anlayışın önemine dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden çocuklara yönelik düzenlenen iftar programına katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kentte gezi ve incelemelerde de bulundu. Dulkadiroğlu İlçesi Divanlı Mahallesin de çevre sakinlerinden Fatma Yılancı’da Bakan Kurum’un yanına gelerek kulağına bir şeyler söyledi. Bu sırada Yılancı, kalabalığın arasında eşini kaybedince içten bir sesle "İsmail neredesin gülüm?" diye seslendi. Bakan’ın da bu samimi diyaloğa eşlik etmesi yüzleri gülümseten anlara neden oldu. Tebessümle karşılanan diyalog kısa sürede sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı. Ancak izlenilen her yer "İsmail’in bulunup bulunmadığı" merak konusu oldu. İHA muhabiri Fatma ve İsmail Yılancı çiftini bularak hem ’İsmail neredesin gülüm’ diyaloğunu hem de onlara duygularını sordu. Bakan Kurum’un kendi evlerine ziyaretinden dolayı teşekkür eden Fatma Yılancı, "Bakanımı görünce mutlu olmuştum. Evimin yanına geldi Allah razı olsun. Her zaman kocama karşı kullandığım kelimeydi gülüm. Kalabalığın içinde de böyle seslendim. Ben de’ İsmail neredesin gülüm deyince’ ’buradayım geliyorum’ dedi. Bakanımızın da hoşuna gitti. Ailemizde arayanlar çok oldu. Her zaman kullandığım bir kelime eşime karşı, biz 15 yıllık evliyiz" dedi. Sosyal medyada dikkat çeken neredesin gülüm konusunun tüm akrabaları tarafından da hoşuna gittiğini belirten İsmail Yılancı’da 15 yıllık evli olduklarını belirterek," Tartıştığımız da kendisi sesini çıkartmıyor, kendi bana karşı geldiğinde ben sesimi çıkartmıyorum. O şekilde geçinip gidiyoruz" diye konuştu. Yaşananlara şahit olan Divanlı Mahalle Muhtarı Atilla Erimhan ise "Bakanımızı bu alana girdirdim ve ablamız kalabalığın içinden yardı beni buldu ve bakanımız ile konuşacağını ifade etti. Evin önüne kadar getirdi ve kulağına bir şeyler söyledi ve kocasını çağırmasını söyledi. İsmail neredesin gülüm diye çağırdı. Bakanımızın da hoşuna gitti" ifadelerini kullandı.
Adana Adana’da iftar sonrası tatlıcılara rağbet arttı Adana’da Ramazan ayıyla birlikte iftar sonrası tatlıcılara rağbet arttı. Adana’da Ramazan ayında esnaf hareketli günler geçirirken özellikle merkez ilçelerde ve cadde üstünde olan tatlıcılarda boş masa kalmıyor. Gün boyu oruç tutanlar, iftar sonrasında hem yürüyüşe hem de alışverişe çıkıyor. Vatandaşların yürüyüş sırasında soluğu tatlıcılarda alması ise tatlıcıların işlerinde yoğunluğa neden oluyor. Tatlıcı Zeynep Geyik, "Ramazan ayımız bereketiyle geldi. Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan ayında da yoğunuz. Gelen misafirlerimize yetişmeye çalışıyoruz. Adanalılar iftar sonrası künefe ve katmeri tercih ediyor. Gün boyu oruçlu olunca haliyle vatandaşlar enerjilerini toplamak için tatlıcılara yoğun talep gösteriyorlar. Akşam 8’den sonra 10’a kadar yoğun oluyoruz" dedi. "Ramazan ayı esnafı sevindirdi" Ramazan’ın esnafa can suyu olduğunu anlatan Geyik, "Yeni yılın ilk aylarında durgunluk vardı. Esnaf, Ramazan ayı ile birlikte hareketlendi. Tüm Türkiye genelinde Ramazan ayı esnafı sevindirdi, çok iyi oldu" diye konuştu. İftar sonrası tatlı yemeye gelen vatandaşlardan Umut Yılmaz ise, "İftardan sonrası şekerim düştüğü için ben de kendimi buraya attım. Genellikle şerbetli tatlıları tercih ediyorum, oruç olunca şekerimiz, tansiyonumuz düşüyor. Herkes soluğu tatlıcıda almış. Künefe olmazsa olmazım, her akşam yerim" ifadelerini kullandı.
Erzincan Uzayan kış günlerinde besicilerin zorlu kuzu mesaisi sürüyor Erzincan’da mart ayında etkili olan kar yağışlarıyla birlikte uzayan kış günlerinde besiciler, zorlu şartlarda mesaisini sürdürüyor. Mart ayının sonuna doğru özellikle kırsal kesimde etkili olan kar yağışı nedeniyle, soğuk havanın da etkili olduğu Erzincan’da küçükbaş hayvan yetiştiricileri, çetin ve uzun geçen kış günlerine rağmen tek geçim kaynağı olan koyunlarının kuzulama döneminde bir an olsun yanlarından ayrılmıyor. Yeni doğan kuzuların başından ayrılmayan besicilerin gece ağıllarda ki mesaileri sürüyor. Gece vakitlerinde nöbet tutan besiciler, nöbet esnasında gebe hayvanların doğumlarına yardımcı olarak kuzunun sağlıklı dünyaya gelmesini sağlıyor. Ayrıca ikiz doğum yapan kuzulara anne sütü yetmediği için biberon ile destek sütü verilirken, aynı işlem doğumda annesi ölen kuzular için de uygulanıyor. Yalancı baharın ardından yeniden soğuk kış günlerinde hayvanlarına bakmakta güçlük çeken besiciler, tüm zorluklara rağmen koyunların ve kuzuların ağıllarda ki tüm bakımlarını yaparak yaklaşan bahar aylarında meralara çıkmaya hazırlanıyor. Geçimini küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinden sağlayan Salih Doğan, 7 gün 24 saat hayvanların başında durduklarını belirterek, "Gördüğünüz gibi küçükbaş hayvanla meşgulüz. Geçimimizi bu şekilde sağlamaktayız. Ocak 15’den itibaren kuzu doğumları başladı. Sabahları saat 6, 6 buçuk gibi işimize başlıyoruz. Kuzu emzirme ve daha sonra üç öğün çeşitli yemlerle hayvanları besliyoruz. Akşam 7-8 gibi paydosumuz var ama bizim doğumlardan kaynaklı gece nöbetlerimiz oluyor. Geceleri doğum takibi yapıyoruz. Yani 7-24 bunun bekçiliğini yapmaktayız" dedi. Üniversitede öğrenci olan ve boş vakitlerinde ailesine destek olan Kadir Doğan ise kuzuların doğumundan sonra sağlıklı yetişmeleri için bazı tedbirler aldıklarını söyledi. Doğan, geceleri de özellikle güç doğumlara yardımcı olduklarını belirterek, "Geceleri koyun doğurduğu zaman bazı koyunlar zorlanıyorlar ve bizler de saat başı, 2 saatte bir gelip koyunları kontrol edip, eğer öyle bir şey varsa yardımcı oluyoruz ve ayakta tutmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Kayseri Rektör Karamustafa: "Nevruz, Türk’ün yeni günü, bolluk ve bereketin sembolüdür" Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 21 Mart Nevruz Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Geleneksel olarak kutlanan ve insanlar arasındaki kardeşlik ve dostluğun pekiştirilmesine vurgu yapan nevruzun, kadim Türk kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Rektör Karamustafa, mesajında şu ifadeleri kullandı; "Anadolu ve Orta Asya Türklerinde Nevruz, Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı ile birlikte baharın gelişi olarak da kutlanmaktadır. Baharın başlangıcı olarak yeniden doğuşu simgeleyen Nevruz, Türk’ün yeni günü, bolluk ve bereketin sembolüdür. Geleceğe dair umut, arzu ve temennileri de içinde barındıran Nevruz, doğada baharla birlikte uyanışın, iyi duyguların, huzurun, güvenin ve coşkunun adıdır. Orta Asya’dan Balkanlara uzanan geniş gönül ve kültür coğrafyamızda kutlanan Nevruz’un başta ülkemiz ve Türk dünyası ile tüm dünyaya sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini dileriz. Nevruz Bayramı vesilesiyle; Bakü’ye, Tebriz’e, Aşkabat’a, Merv’e, Taşkent’e, Semerkant’a, Buhara’ya, Almatı’ya, Türkistan’a, Bişkek’e, Oş’a, Urumçi’ye, Kabil’e, Mezarı Şerif’e, Kazan’a, Bahçesaray’a, Nalçık’a, Kerkük’e, Bayır Bucak’a, Kırcali’ye, Razgard’a, Köstence’ye, Komrat’a, Batı Trakya’ya, Üsküp’e, Ohri’ye, Gostivar’a, Resne’ye, İştip’e, Banitsa’ya, Prizren’e, Priştine’ye, Yeni Pazar’a, Saraybosna’ya ve tüm Türk yurtlarına selam olsun. Türk’ün bayramı Nevruz kutlu olsun."
Bursa Işıltılı bir cilt için su tüketimi önemli Sağlıklı bir cilt için ona iyi bakmak ve onu zararlı etkenlerden korumak gerektiğini belirten uzmanlar, kişiye uygun cilt bakım ürünleri kullanmanın yanı sıra sağlıklı beslenmek, yeterince su tüketmek ve güneş ışınlarından korunmanın da önemli olduğunu söyledi. Bahar aylarıyla birlikte daha sağlıklı bir cilt için önerilerde bulunan uzmanlar, cildin daha parlak görünmesi için günde 10-12 bardak kadar su içilmesi gerektiği, omega-3 içeren besinleri tüketerek cildin daha parlak görünmesini yardımcı olmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Bahar mevsiminde cilt sağlığı için alınacak önlemleri sıralayan Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Bölümü Uzm. Dr. Gülbiye Güler, "Bahara girerken ışıltılı bir cilt için, cilt temizliği çok önemlidir. Bunun için çeşitli peelingler ve cilt bakımlarıyla cilt ölü dokulardan, yabancı maddelerden arındırılmalıdır. Bu işlemler cildin yapısına göre yapılmalıdır. Bu şekilde temizlenen cilt, siyah noktalardan arındırılır ve böylece daha ışıltılı olur. Kış boyunca kuruyan cildin nemlendirilmesi gerekmektedir. Nemlendiriciler, cildin tipine uygun olarak seçilmeli, paraben, alkol gibi ürünleri içermemeli, komedojenik olmamalıdır. Nemlendiriciler ise kuru ciltlerde özellikle yenileyici, onarıcı, su tutucu olmalı; kollajen, aminoasitler, keratin ve hyalüronik asit içermelidir’’ şeklinde konuştu. Alınan gıdaların da cilt üzerinde etkisi olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Gülbiye Güler, "Cilt sağlığında beslenmenin de önemi büyüktür. Bol antioksidan, A, B, C ve E vitaminlerini içeren sebze ve meyvelerle beslenerek cildin onarılması ve tazelenmesi sağlanabilmektedir. Ayrıca, Omega-3 içeren balık ve ceviz tüketmek cildin daha parlak görünmesine destek olur" dedi. Günde 10-12 bardak su içilmeli Cildi matlaştıran ve kırışıklıklar ile lekelenmeler yapan sigara, alkol ve kafeinden uzak durulması ve günde 2 fincan yeşil çay tüketilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Gülbiye Güler, şunları söyledi; "Cildin daha parlak görünmesi için günde 10-12 bardak kadar su içilmelidir. Kan dolaşımını artırmak ve böylece cilde ışıltı kazandırmak için günde 40-45 dakika açık havada yürüyüş yapılmalıdır. Yorgunluk, uykusuzluk ve stres ciltte mat, soluk ve şiş bir görünüme sebep olduğundan uyku düzenine dikkat edilmemeli, yüzde yatak kaynaklı çizgilerin oluşmaması için sırt üstü yatılmalıdır. Stresten uzak durulmalıdır. Evden çıkmadan en az 20 dakika önce güneş gören bölgelere cilt tipine uygun güneş koruyucu faktörlü kremlerden sürülmelidir. Kişisel bakım ürünleri dışında bahar aylarında dermatolog desteği alınabilir. Vitamin karışımlarından oluşan mezoterapi, kişinin kendi kanıyla hazırlanan PRP, cilde nem veren ve kırışıklıkları azaltan hyalüronik asit enjeksiyonları ile ışıltılı bir cilde sahip olunabilir."