GÜNDEM - 20 Mart 2025 Perşembe 12:12

MSB açıkladı! İşte F-35, CAATSA, F-16 ve Eurofighter konularında son durum

A
A
A
00:00
00:00
HD

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, F-35, CAATSA, F-16 ve Eurofighter konularındaki son duruma ilişkin soruya yanıt verdi.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı.

"Terörle mücadele operasyonlarıyla son bir haftada 21 terörist etkisiz hâle getirilmiştir"

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bekaya yönelen tüm tehdit ve tehlikelere karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğüne dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, "Uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız kapsamında sadece teröristleri hedef alan, sivillerin, tarihî, dinî ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için azami dikkat gösteren ve hiçbir ordunun göstermediği bir duyarlılık sergileyen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin; proaktif savunma ve güvenlik stratejimiz çerçevesinde, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonlarıyla son bir haftada 21, 1 Ocak’tan bugüne kadar ise 523 (Irak 211 / Suriye: 312) terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Geçtiğimiz hafta içerisinde 3 PKK’lı terörist daha teslim olmuştur. Teröristler için tek çıkış yol, Türk adaletine teslim olmaktır" ifadelerini kullandı.Hudut hattında en üst seviyede güvenliğin tesis edildiği dile getiren Tuğamiral Aktürk, "Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 70 şahıs yakalanmış, 977 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı bin 86, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 15 bin 25 olmuştur" şeklinde konuştu.İsrail’in Gazze’ye yönelik yoğun saldırılarını hatırlatan Tuğamiral Aktürk, "İsrail, Gazze’ye yönelik yoğun saldırıları yeniden başlatarak uluslararası hukuku ve insani değerleri bir kez daha ayaklar altına almıştır. Tüm uluslararası kamuoyu kalıcı barış ve ateşkes beklerken İsrail’in savunmasız ve masum Filistin halkına yönelik yeni bir katliama girişmesi, Gazze sakinlerini göçe zorlayacak adımları ısrarla dillendirmesi bölgesel ve küresel istikrara zarar vermeye devam etmektedir. Küresel huzur ve barışın temini, uluslararası toplumun yaşanan bu vahşete karşı kararlı bir duruş sergilemesiyle mümkün olacaktır" ifadelerine yer verdi.

Yerli ve milli savunma sanayii ile Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetlerinin arttığına dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, "Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda Yeni Nesil Fırtına Obüsü ile 5,56 mm Piyade Tüfeği (SAR-56) muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanarak envantere alınmıştır" dedi.Personel ve askeri temin faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğini aktaran Tuğamiral Aktürk, "Kuvvet Komutanlıklarında İstihdam Edilmek Üzere 2025 Yılı 2’nci Dönem Uzman Erbaş Temini başvuruları 18 Mart’ta başlamıştır. 2025 Yılı Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları Askerî Öğrenci Aday Tercih İşlemleri 24 Mart-18 Nisan tarihleri arasında yapılabilecektir" ifadelerini kullandı.

Terör örgütünün kendini lağvetmesi

Bakanlık kaynakları ise terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı sonrasında terör örgütünün kendini feshine ilişkin olarak; "Terör örgütü tüm uzantılarıyla birlikte faaliyetlerine son verdiği, kendini feshettiği, şartsız olarak silah bıraktığı, silahları teslim edeceği kararını alacağı kongre tarihini biran önce açıklamalıdır" dedi.

Suriye’de son durum

Bakanlık kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şu bilgileri paylaştı:

"Suriye’nin savunma kapasitesinin geliştirilmesi, yeniden inşası ve kalkınması kapsamında askeri, ekonomik, siyasi, insani ve sınai alanlarda çok sayıda işbirliği yapılmasına yönelik temaslarımız devam etmektedir. Suriye’nin aciliyet gerektiren ihtiyaçlarının tespiti ve çözümü noktasında karşılıklı olarak Savunma Bakanlıklarında askeri danışman/irtibat personeli görevlendirilebilir. Suriye halkının refahı, istikrarı ve güvenliği bağlamında Türkiye olarak her türlü desteğe hazırız ve bunun için çalışıyoruz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi Suriye’de görev yapan unsurlarımızın gelişen yeni durumlara göre konuş değişiklikleri söz konusu olabilir demiştik. Bu kapsamda faaliyetlerimiz devam etmektedir. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz hafta Bakanımız, Dışişleri Bakanımız ve MİT Başkanımız Suriye’ye bir ziyaret yapmışlardı. Bu ziyaret de tamamıyla Suriye’nin tamamında istikrar ve güvenliğin tesis edilmesi için bizim onlara sağlayabileceğimiz desteği görüşmek üzere yapılan bir ziyaretti. Burada da bölgesel güvenliğe yönelik son gelişmeler ele alınmıştır. Ayrıca Türkiye olarak, Yeni Suriye Hükümetinin SDG ile vardığı mutabakat ile ilgili sahada yapılması gerekenlere yönelik beklentilerimiz ve çekincelerimiz muhataplarımıza iletilmiştir."

Avrupa Güvenlik Mimarisi

Bakanlık kaynakları, Avrupa Güvenlik Mimarisi ve Türkiye’nin katkılarına ilişkin sorulara şu yanıtları verdi:

"Ülkemizin Avrupa güvenlik mimarisindeki yeri Avrupa’nın beklentilerine göre değil, milli hak ve menfaatlerimize göre belirlenecektir. NATO ve AGİT üyesi, AB’nin ise aday ülkesi olarak ülkemiz; jeostratejik konumu, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözümünde üstlendiği önemli rollerle Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bakanımızın da vurguladığı gibi ‘Ordumuzun sahip olduğu yüksek operasyonel tecrübe, muharebe kabiliyeti ve modern teçhizat kapasitesi pek çok ülke tarafından gıpta ile takip edilmektedir. Üstün nitelikli personeli ve sahip olduğu yüksek teknoloji ürünü silah sistemleri ile etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini her geçen gün daha da artıran, kazandığı imkân ve kabiliyetler ile gücüne güç katan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bu süreçte bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar için vazgeçilmez bir aktör hâline gelmiştir. Bu çerçevede; ülkemiz Avrupa güvenliğine de millî hak ve menfaatlerimize uygun olarak gereken katkıyı sağlamaya devam edecektir."

İngiltere’deki Güvenlik Şefleri Toplantısı

Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, İngiltere Başbakanı’nın Londra’da gerçekleştirdiği Güvenlik Şefleri Toplantısı ile ilgili sorular üzerine şunları söyledi:

"Genelkurmay Hârekat Başkanlığı koordinatörlüğünde Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları temsilcilerinden oluşan bir heyet 20 Mart 2025 tarihinde İngiltere’de icra edilecek olan Ukrayna Güvenlik Sempozyumuna (UKRAINE SECURITY SYMPOSIUM) katılmaktadır. Önümüzdeki süreçte yapılabileceklere ilişkin görüş alışverişi yapmaya yönelik bir toplantı. Ukrayna’ya bir barış gücü gönderilmesi için şuan erken. Öncelikle ateşkesin sağlanması, ondan sonra da görev tanımı belirlenmiş bir misyonun hangi esaslar çerçevesinde oluşturulacağının belirlenmesi gerekmektedir. Akabinde hangi ülkenin ne kadar katkı sunacağının ortaya konulması gerekmektedir. Henüz belli bir zemine oturtulmamış bir öngörü üzerinden değerlendirme yapmak doğru değil."

F-35, CAATSA, F-16 ve Eurofighter konularında son durum

Bakanlık kaynakları F-35, CAATSA, F-16 ve Eurofighter konularındaki son duruma ilişkin sorular üzerine de şunları söyledi:

"F-35 uçağı tedarikine ilişkin olarak S-400 silah sisteminin tedarik edilmesi gerekçe gösterilerek ABD tarafınca yürürlüğe konulan CAATSA yaptırımları nedeniyle ülkemiz F-35 programından hukuksuz olarak çıkarılmıştır. Biz müttefiklerin birbirine yaptırım uygulamasını doğru bulmadığımızı defaatle ifade ettik. CAATSA yaptırımlarının kaldırılması durumunda F-35 tedarik sürecine geri dönülmesi değerlendirilecektir.

F-16 Blok 70 uçağı tedarik projesinde sürecin devamına yönelik faaliyetler ABD’li paydaşlar ile koordineli olarak yürütülmektedir.

Eurofighter Typhoon uçağının tedariğine yönelik, BAE Systems firmasından alınmış olan resmî fiyat teklifi değerlendirilmekte olup Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ve BAE Systems temsilcileri ile koordinasyon faaliyetlerine devam edilmektedir."

Isparta’da Somalili askerlerin kavgası

Bakanlık kaynakları, Isparta’da eğitim alan Somalili askerlerin kendi aralarında çıkan kavgayla ilgili sorular üzerine şu bilgileri paylaştı:

"17 Mart tarihinde 40’ıncı Komando Tugay Komutanlığında Komando Temel Eğitimi gören Somali Silahlı Kuvvetler personeli arasında oynanan futbol maçında kavga çıkmıştır. Biri ağır olmak üzere toplam 51 Somali personeli yaralanmıştır. Olaya müdahale eden bazı personelimiz de hafif şekilde yaralanmıştır. Konunun araştırılması maksadıyla heyet görevlendirilmiştir. Eğitimlerini tamamlayan Somalili askerler ülkelerine gönderilmiştir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Milli davamız Kıbrıs meselesine milletçe ve devletçe sahip çıkmaya devam ediyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Milli davamız Kıbrıs meselesine milletçe ve devletçe sahip çıkmaya devam ediyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel ile "2025 Yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması İmza Töreni"ne katıldı. Yılmaz, bugün KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Bakanlarla bir süredir yapılan istişareleri tamamlayarak, 2025 yılı Türkiye- KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nı imzalamış bulunduklarını belirtti. KKTC Devletine, Kıbrıs Türklerine ve bölge refahına hayırlar getirmesini dileyen Yılmaz, "Bu anlaşma, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki kardeşlik bağlarını pekiştirirken, KKTC’nin sürdürülebilir büyümesini hedefleyen, Kıbrıs Türkü’nün refahını artıracak stratejik projeleri hayata geçirmeyi amaçlamaktadır" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Dördüncü 5 Yıllık Kalkınma Planını geçen Ocak ayında KKTC hükümetiyle birlikte kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Yılmaz, "Kalkınma Planı, hem işbirliğimize güçlü bir altyapı sunmakta hem de Kıbrıs Türkü’nün refahı için önemli bir dayanak teşkil etmektedir. 2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması da Kalkınma Planı ile uyumlu şekilde hazırlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti olarak, KKTC’nin güçlü bir ekonomiye kavuşması, altyapısının modernleşmesi ve Kıbrıs Türkü’nün refah seviyesinin yükseltilmesi için her zamanki kararlılığımızla destek vermeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl imzaladığımız 2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında, KKTC’ye 15,9 milyar lira ödenek tahsis etmiştik. Geldiğimiz noktada, sekiz ay içinde bu tutarın yüzde 72’sine denk gelen 11,5 milyar lirası da fiilen kullanılmıştır. 2024 yılı Anlaşması kapsamında KKTC’nin iktisadi ve mali gelişimine, refahına yönelik kamusal faydayı esas alan ve vatandaşa dokunan birçok proje hayata geçirilmiştir. Bu çerçevede KKTC genelinde depremde yıkılma riski taşıyan okulların güçlendirilmesi veya yeniden yapımları için 594 milyon lira ödenek tahsis edilmiştir. Bu çerçevede talepte bulunan okulların genel donanımsal ihtiyaçları büyük ölçüde karşılanmış durumdadır. 18 okulun bakım onarım işleri tamamlanmış, 11 okulda ise bakım onarım çalışmaları devam etmektedir. KKTC’de kesintisiz sağlık hizmeti sağlanmasına yönelik önemli projeler hayata geçirilmiştir. 24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi 14 Kasım 2024 tarihinde hizmete açılmıştır. Hastane sahip olduğu modern sistemler ve altyapısı ile Ada için büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Hastane, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve Kuzey Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri personelinin yanı sıra Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına da sağlık hizmeti sunmaktadır" diye konuştu. Gazimağusa’da Maraş Sağlık Merkezi’nin yapımı tamamlanmak üzere olup, Pamuklu Sağlık Merkezi’nin ihale süreci kısa sürede tamamlanacağını ifade eden Yılmaz, "Lapta Sağlık Ocağı’nın ilave poliklinik odaları ile büyütülmesi ve baştan sona tadil edilmesi projesinde de son aşamaya gelinmiştir. KKTC’nin bir yıllık ilaç ve tıbbı malzeme ihtiyacının karşılanması amacıyla 212 milyon lira değerinde ilaç/tıbbı malzemelerin sevkiyatı, ülkemiz Sağlık Bakanlığı ve KKTC Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak 2 parti halinde Aralık ayında Ada’ya ulaştırılmıştır. Sağlık alanını çok önemli görüyoruz. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin temel öncelikleri olduğunun farkındayız. Önümüzdeki dönemde sağlık alanında önemli çalışmalara imza atmaya devam edeceğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Tarım sektöründe Narenciye Sektörü, İleri Meyve İşleme, Donmuş ve Soğuk Depolama Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi kapsamında yapılacak olan tesislerin ihalesi tamamlanmış ve yüklenici firma çalışmalarına başlamıştır narenciye üreticilerinin sezonda yaşadığı sıkıntıları hafifletmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarından 100 milyon lira KKTC’ye hibe edilmiş ve çiftçilere destek olarak aktarılmıştır" ifadelerini kullandı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları Projesi’nde son aşamaya gelindiğini aktaran Yılmaz, "Açılışının önümüzdeki aylarda gerçekleştirileceğini memnuniyetle belirten Yılmaz, Bu kompleks içinde yer alacak Kütüphane (Millet Kütüphanesi) ve Yüksek Mahkeme Binasının inşasına da başlanmıştır. Engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak için gerekli destekler sağlanırken, kadınların iş gücüne daha fazla katılmasını teşvik eden girişimcilik destek programları hayata geçirdik. KKTC’de kadın ve genç girişimcilerin yanında olduğumuzu buradan bildirmek isterim. ‘Ada Kıbrıs’ markası altında etkin tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmesi ve markanın küresel turizm pazarında ileriye taşınması için ortak çalışmalara devam edilmiştir. Tüm Bakanlıklarda devam eden e-Devlet projeleri, Dijital Dönüşüm Ofisi eşgüdümünde ilerletilmiştir. Buradan şu müjdeyi de vermek isterim, e-Devlet mobil uygulamasının hayata geçirilmesi için çalışmalarda son aşamaya gelinmiş olup, çok kısa sürede uygulamanın lansmanını KKTC’de yapmayı planlıyoruz. Ayrıca içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının bereketini geçen yıl olduğu gibi Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her köşesinde hep birlikte paylaşıyoruz. Bu kapsamda Lefkoşa, Girne, Gazimağusa, İskele, Güzelyurt ve Lefke’deki 18 noktada günlük ortalama 7 bin 300 kardeşimize iftar yemeği verilmektedir. Ayrıca 23 köyde 5 bin 900 gezici noktada iftar yemeği ikram edilmektedir. Kıbrıs Türkü’ne daha kaliteli bir hayat sunma amacıyla KKTC’nin kalkınması için yine omuz omuza gönül birliği içinde çalışmalarımız sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. 2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında, KKTC’nin ekonomik kalkınmasını hızlandırmak, altyapısını güçlendirmek ve sosyal refahını artırmak amacıyla geniş kapsamlı projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, "Bu çerçevede, öncelikli olarak altyapı yatırımları, reel sektör destekleri, kamu hizmetlerinin modernizasyonu ve sosyal projeleri öne çıkarıyoruz. 2025 yılı Anlaşması çerçevesinde 18,5 milyar lira yeni ödenek tahsis edilirken, devirlerle birlikte toplam kaynak 21 milyar liraya ulaşmaktadır. Bu bütçe, sürdürülebilir ekonomik büyüme, altyapı yatırımları ve reel sektör desteklerine öncelik verilerek kullanılacaktır. Bütçemizin oransal dağılımına baktığımızda, yüzde 58 altyapı ve reel sektör projelerine, yüzde 11 kamu maliyesi desteklerine, yüzde 31 savunma harcamalarına ayrılmıştır" diye konuştu. Ana hatlarıyla, 2025 yılında öncelik verilecek projelere değinen Yılmaz şu ifadeleri kullandı: "KKTC’nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve altyapısını güçlendirmek amacıyla Türkiye’den KKTC’ye elektrik temini için teknik çalışmalara devam edilecektir. Karayollarında 35 km’si bölünmüş yol olan 2 adet yol yapım projesi ile birlikte 322 km uzunluğundaki 3. sınıf yol ağında yapım, bakım ve onarım işleri sürdürülecektir. Ayrıca bizleri de çok üzen trafik kazaları nedeniyle yaşanan ölümlerin önüne geçmek amacıyla, belirlenecek riskli güzergahlarda yol aydınlatmaları yapılarak yolların daha güvenli hale getirilmesini planlıyoruz. KKTC’deki tarımsal üretimi artırmak amacıyla Orta Mesarya Ovası Sulaması İletim Hattı Projesi ve 207 km’lik Depo Bağlantı Hattı Projesi devam edecektir. Reel Sektör ve Tarımsal Kalkınma Destekleri kapsamında; KKTC’nin dış pazarlardaki rekabet gücünü artırmak ve ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla çeşitli sektörlere yönelik yatırımlara devam edilecektir. Sürdürülebilir balıkçılık için beş yeni balıkçı barınağı yenilenerek balıkçılara destek sağlanacaktır. Eğitim ve Sağlık Yatırımları kapsamında, 1 okulun yıkılarak yenilenmesi, 2 yeni okul kompleksinin inşa edilmesi ve mevcut okulların modernizasyonu için 2025 yılı için eğitime 700 milyon TL destek verilecektir. Tıbbi cihaz ve ilaç temini için 480 milyon lira kaynak ayrılmıştır. Otizmli bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak Otizm Merkezi hizmete açılacaktır. Ana hatlarıyla altını çizdiğim bu yatırımlar, KKTC’nin sürdürülebilir kalkınmasını hızlandırırken, altyapıdan tarıma, eğitimden dijital dönüşüme kadar geniş bir yelpazede somut dönüşümleri hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye ve KKTC olarak, güçlü kardeşlik bağlarımız ve ortak vizyonumuz doğrultusunda, KKTC Başbakanlığı ve tüm bakanlıklarıyla yakın iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz." "Milli davamız Kıbrıs meselesine milletçe ve devletçe sahip çıkmaya devam ediyoruz" Milli davamız Kıbrıs meselesine milletçe ve devletçe sahip çıkmaya devam ettiklerinin altını çizen Yılmaz, "Milli davamız Kıbrıs meselesine milletçe ve devletçe sahip çıkmaya devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koymuş olduğu iki devletli çözüme olan desteğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Modası geçmiş, defalarca denenmiş, iki tarafın rızasını yansıtmayan önerilerin bizi bir çözüme götürmeyeceği ortadır. Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Ada’daki gerçekler üzerine inşa edilebilecektir. Bu çerçevede, Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin tescil edilmesi çözüme giden yolu açacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın BM 79. Genel Kurulu’nda bir kez daha ifade ettikleri üzere, uluslararası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmalıdır" ifadelerini kullandı. "Ada’daki iki komşu devletin iyi ilişkiler içerisinde yan yana yaşaması bölgesel istikrar ve refaha da şüphesiz katkıda bulunacaktır" Ada’daki iki komşu devletin iyi ilişkiler içerisinde yan yana yaşaması bölgesel istikrar ve refaha da şüphesiz katkıda bulunacağını belirten Yılmaz, "Şuna biz gönülden inanıyoruz. Bir çok ortak proje var. 2 devletin yapabileceği projeler var. Bir araya gelip birlikte çalıştıklarında hem Türk hem Rum tarafına ortak paydalar üretecek çok çeşitli alanlar var. Tüm adada yaşayanların refahını huzurunu arttıracağı bir anlayışla hareket etmeyi düşünüyoruz. 17-18 Mart tarihlerinde BM Genel Sekreteri’nin himayesinde Cenevre’de Kıbrıs konusunda düzenlenen genişletilmiş formatlı gayrı resmi toplantıda da bu doğrultuda yapıcı bir yaklaşım sergiledik. Adada yaşayan herkese yarar sağlayacak projelerde Rum Kesimi ile ortak çalışmalar yapmaya her zaman hazırız" dedi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel ise Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel bir oyun kurucu olduğunu ifade ederek, "Türkiye sadece söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülkedir. Türkiye sadece söyleneni yapan değil, söylediğini yaptıran bir ülkedir. Cenevre’de açılan yeni sayfayı da Türkiye’nin bu gücü ve dirayeti aşmıştır" diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir’de mühimmat fabrikasındaki patlamaya ilişkin ilk dava görüldü Balıkesir’de 11 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı mühimmat fabrikasındaki patlamaya ilişkin davada 3’ü tutuklu 4 sanığın yargılanmasına başlandı. Balıkesir’de 24 Aralık 2024’te meydana gelen ve 11 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı mühimmat fabrikasındaki patlamaya ilişkin Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Cem Y., Serkan B. ile Hulusi Yağız A., tutuksuz sanık Murad B., olayda hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralananlar ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, ilk kez hakim karşısına çıkan sanıkların kimlik tespitleri yapıldı. İddianame kapsamında alınan raporda asli kusurlu bulunan Cem Y., ilgili fabrikada operasyon direktörü olarak sözleşmeli çalıştığını ve herhangi bir şekilde yönetim adına yetkisi bulunmadığını öne sürdü. Olay tarihinde ilgili birimin yöneticisinin patlamada hayatını kaybeden Özlem Özçakır olduğunu aktaran sanık, fabrikada rutin olarak tüm denetim ve bakımların yapıldığını söyledi. Sanık Cem Y., görev tanımı gereği ilgili alandaki tüm makine ve tesisatın kontrolü, iş güvenliği ve sorunsuz çalışmasından yükümlü olduğunu, alınan raporda olayın makine kaynaklı gerçekleşmesi ihtimalinin düşük olduğunun belirtildiğini söyleyerek, "Ben kendime haiz tüm sorumluluğumu yerine getirdiğimi, kusurlu olmadığımı düşünüyorum ve beraatime karar verilmesini istiyorum" ifadelerini kullandı. Sanık Serkan B. de olay tarihinde şirket sorumlu müdürü ve İş Güvenliği Müdürlüğüne bağlı uzman olarak görev yaptığından bahsetti. Servisle fabrikaya girmek üzereyken patlamayı duyduklarını ve araçtan indiklerini anlatan sanık, yangın aracıyla bölgeye intikal ettiklerini ve kimya deposunda yanan kimyasallara müdahale ettiklerini kaydetti. Fabrikada iş sağlığı ve güvenliği müdürü olarak görev yapan Hulusi Yağız A. ise fabrikada yüksek güvenlikli çalışma ortamı bulunduğunu, çalışanlarla sürekli toplantılar yapıldığını, onlara eğitimler verildiğini dile getirdi. Yağız A., devreye aldıkları bazı uygulamalarla iş sağlığı ve güvenliği ile bakım konularında bildirilen uygunsuzluklara hemen müdahale ettiğini öne sürdü. Olay günü fabrikada bulunmadığı sırada bir anda sarsıldıklarını anlatan sanık, "Bir patlama olduğunu düşündüm ama bizim fabrika olduğu aklıma gelmedi" dedi. Hayatını kaybedenlerin yakınları konuştu Olayda hayatını kaybeden kimya mühendisi Özlem Özçakır’ın annesi Nagehan Özçakır, şikayetçi olduklarını belirterek, "Kızım öldükten sonra biz de yaşamıyoruz. Adeta ölüyüz" dedi. Maktul Çetin Karamüftüoğlu’nun annesi Fidan Yılmaz da oğlunun olaydan önceki gün 16 saat mesai yaptığını ileri sürerek, "Türk adaletinden suçlunun tespit edilmesini istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir heyetten olaya ilişkin yeniden bilirkişi raporu aldırılmasına, Hulusi Yağız A’nın yurtdışına çıkış yasağıyla birlikte tahliyesine, Cem Y. ve Serkan B’nin ise tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı mayıs ayına erteledi. Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan ve tahliye kararına tepki gösteren bazı müştekiler ve avukatları, davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.