ÇEVRE - 04 Nisan 2025 Cuma 10:13

Mersin sahilleri plastik atıklardan arınacak

A
A
A
Mersin sahilleri plastik atıklardan arınacak

Mersin Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sıfır atık projelerini yaygınlaştırarak, çevresel sürdürülebilirliği destekleyen projelere imza attığı bildirildi.


İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sıfır atık projelerini yaygınlaştırarak, çevresel sürdürülebilirliği destekleyen projelere imza atan Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde atık yönetimi, geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji dönüşümü gibi çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmalarıyla Mersin’in atıksız, çevre dostu şehir olma yolunda hızla ilerlemesine katkı sunan Büyükşehir Belediyesinin, AB tarafından finanse edilen REMEDIES-2 programı kapsamında hibe alan ’Plastiksiz Mersin Sahilleri için Birleşiyoruz’ projesiyle kentte sıfır atık konusuna yeni bir soluk getirdiği aktarıldı.


Avrupa Birliği tarafından finanse edilen proje kapsamında, Adnan Menderes Bulvarı sahil şeridi boyunca belirlenen pilot alanlara 6 adet içme suyu çeşmesi ve 6 adet plastik toplama kumbarası yerleştirilerek, vatandaşların plastik kullanımının azaltılması ve atık oluşumunun önlenmesi hedefleniyor. Proje kapsamında belediye birimlerinde ve Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nde pet şişe toplama kampanyası da beraber yürütülüyor. Mercan’a kurulan ‘Akıllı Otomat’ ise ziyarete gelen öğrencilerin hem projeyi tanımasını, hem de elindeki plastikleri atarak projeye katkı sağlamasını sağlıyor. Projeyle denizler ve sahillerin plastik atıklardan arındırılmasının yanı sıra atık yönetimini sürdürülebilir bir modele dönüştürülmesi de hedefleniyor.



"Atıkları kaynağında ayrıştırıyoruz"


İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığında görevli çevre mühendisi Yakup Berkay Işık, sıfır atık üzerine yaptıkları önemli proje ve hizmetleri anlattı. Belediyede Sıfır Atık Belgesi’ne sahip 100 birim olduğunu ve bu sayıyı artıracaklarını belirten Işık, "Geri kazanılabilir atıkları, organik atıkları ve çöp dediğimiz geri kazanılamayacak atıkları ayrı ayrı kutularda ve kaynağında ayrıştırıyoruz.Sebze halinden çıkan sebze ve meyve atıklarını, mezbahaneden çıkan işkembe atıklarını, ağaç budama atıklarını ve belediyemizin sahilde bulunan kafelerinden çıkan çay-kahve posalarını tesisimizde yığınlar haline getirip, gerekli süreçlerden geçirerek kompost hale getiriyoruz. Bunlar refüj çalışmalarında toprak düzenleyici malzeme olarak kullanılıyor"dedi.



"Plastik kullanımını azaltmayı hedefliyoruz"


Avrupa Birliği’nin REMEDIES-2 projesi kapsamında hibe kazanan ‘Plastiksiz Mersin Sahili İçin Birleşiyoruz’ projesini hakkında da bilgi veren Işık, "Bu proje kapsamında plastikleri ayrı toplamayı hedefliyoruz. Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezimizde bulunan kaplumbağa kafesinde ve akıllı otomasyon cihazında plastikleri ayrı topluyoruz. Yine sahil bandında bulunan belirli noktalarda, halkımızı teşvik etmek için pota şeklinde plastik toplama kafesleri yerleştirildi. Bunların yanında, plastik kullanımını azaltmaya yönelik su çeşmelerimiz bulunuyor. Halkımız termosları ve mataralarıyla gidip sularını doldurabiliyor. Bu şekilde plastik kullanımını azaltmayı hedefliyoruz"diye konuştu.



"Sürdürülebilir atık yönetim felsefesini kendimize misyon edindik"


Hibe kapsamında aldıkları plastik kırma ve enjeksiyon makineleri sayesinde, toplanan plastik kapakları öğüterek plastik saksıya çevirdiklerini belirten Işık, sahil temizlikleri yaptıklarını ve bilinçlendirme çalışmalarını daha geniş kitlelere ulaştırma imkanı bulduklarını da kaydetti. Işık, "Projenin asıl hedefi plastiklerin denize ulaşmasını ve kirliliği önlemenin yanı sıra, geri kazanım farkındalığını artırmak. Proje şu an başarılı bir şekilde ilerliyor. Sürdürülebilir atık yönetim felsefesini kendimize misyon edindik. Bu şekilde doğamızı koruyarak, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.


Evsel nitelikli katı atıkları bertaraf tesislerinde elektrik enerjisine dönüştüklerini sözlerine ekleyen Işık, belediye birimlerinden çıkan pil, florasan, led lamba, toner ve kartuşları da biriktirip 6 ay beklettikten sonra, lisanslı tesislere gönderdiklerini sözlerine ekledi.



"Atık üretimini azaltmayı amaçlıyoruz"


İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığında görevli çevre mühendisi Gizem Bal da İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nde sıfır atık konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Öğrenciler başta olmak üzere, merkezi ziyaret edenlere sıfır atıkla ilgili düzenekler hakkında bilgilendirme yaptıklarını ve eğitimler verdiklerini anlatan Bal, merkezi her gün ortalama 700 öğrencinin ziyaret ettiğini kaydetti. Bal, "Açıldığımız günden beri ortalama 134 bin öğrenciye sıfır atık, iklim, çevre, yenilenebilir enerji, sera gazı üzerine eğitim verdik. Sıfır atığın temel amacı hammadde kullanımını azaltmak, enerji verimliliğini artırıp kaynakların tüketimini azaltmak. Biz de bu farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz"ifadelerini kullandı.


Atıkları kaynağında ayrıştırma ile enerji ve hammadde kullanımını azaltmanın önemine dikkat çekmeyi hedeflediklerini vurgulayan Bal, "Özellikle Mersin gibi sahil kenarında bulunan kentlerde plastik atıklar, su ortamında önemli bir kirletici faktördür. Mikroplastikler, su içerisinde parçalanarak canlı türlerine ve insan yaşantısına zarar veriyor. Bu konu hakkında da önemli bilgilendirmeler yapıyor, doğal kaynaklarımızı koruyor, atık üretimini azaltmayı amaçlıyoruz" şeklinde konuştu.



Mersin sahilleri plastik atıklardan arınacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum: "TOKİ ile kale gibi konutlar yaptık" TOKİ’nin 2020 Elazığ depreminin ardından Malatya’nın Kale ilçesine yaptığı konutlar, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde de 16 Ekim’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki Kale merkezli depremde hasar görmedi. İlçeden görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, "TOKİ ile Malatya Kale’de kale gibi konutlar yaptık. Afetlere dirençli, sağlam, konforlu" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye’nin dört bir yanında afetten etkilenen illerde sağlam ve güvenli konutlar inşa etmeye devam ediyor. 2020 yılında Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar alan Malatya’nın Kale ilçesine de Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı 439 konut, 302 köy evi, 56 ahır ve 16 iş yeri inşa etti. Proje kapsamında 16 derslikli bir okul da ilçeye kazandırıldı. TOKİ’nin 2020 Elazığ depreminin ardından Malatya’nın Kale ilçesine yaptığı konutlar, hem 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hem de 16 Ekim’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki Kale merkezli depremde hasar görmedi. İlçeden görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, "TOKİ ile Malatya Kale’de kale gibi konutlar yaptık. Afetlere dirençli, sağlam, konforlu" dedi. "Artık deprem sırasında evden dışarı çıkmıyoruz" Görüntülerde yer alan hak sahibi Neriman Karadağ, deprem sırasında sokağa çıkma gereği görmediklerini ifade ederek, "6 Şubat depreminde bile hiçbir hasar almadık. En son yaşanan deprem, Kale ilçesinde olduğu için çok daha şiddetliydi ama yine de hiçbir hasar almadık. Yapılan TOKİ evleri depreme dayanıklı, güvenli olduğu için hiçbir korku yaşamadık. Allah herkese böyle TOKİ evleri nasip etsin. TOKİ evinden başka ev tanımam" dedi. Evinin sağlamlığına çok güvendiğini anlatan Karadağ şöyle devam etti: Torunlarım da biz de yastığa başımızı rahat koyabiliyoruz. Deprem oluyor mesele, benim eşim çay demliyor. Biz çay içiyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Herkes dışarıda otururken biz evimizden dışarı çıkmıyoruz. Ayrıca, her şey ayağımızın altında. Devlet hastanesi burada. Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise burada. Jandarmamız var. Evimizin etrafı çok güzel. Böyle insanlar olduğu sürece Türkiye’nin beli yere gelmez. Bizi kimse yıkamaz. Murat Kurum’a çok teşekkür ediyorum. İyi ki varmış, iyi ki biz bu evlere gönül ferahlığıyla oturabiliyoruz" dedi. "Zeminimiz sağlam, yapılar sağlam" Bakanlığın sunduğu imkanlarla yeni dükkanlarına yerleştiklerini belirten kuaför Veysel Bilici, "Daha önceki kaldığım yerde o kadar bir büyük bir travma yaşadık ki. Her an dükkanın başımıza yıkılacağını hissediyorduk ama gerçekten burada çok farklı bir durum var. Daha güvenilir. Daha geniş ve ferah. Deprem anında da çalışıyorduk ama sarsıntıyı fazla hissetmedik" şeklinde konuştu. Çay ocağı işletmeciliği yapan Enes Ayben de "TOKİ geldiğinden beri çok şükür hiçbir yıkımla veyahut da bir hasarla karşılaşmadık. Ondan önceki süreçte evlerimiz hep hasar gördü, yıkılanlar oldu, kaybımız oldu. Depremler yaşanıyor, artçılar yaşanıyor. Hiç fark etmiyoruz bile. Zeminimiz sağlam, yapılar sağlam. Daha önce herkes buradan gitmek istiyordu ama TOKİ konutları yapıldıktan sonra herkes buraya gelmek istiyor. Güven arttı" dedi. Birsel Baykal ise 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde evlerinde olduklarını ifade ederek, "Evimizde herhangi bir çizik, bir çatlak, herhangi hiçbir şey olmadı. En güvenilir evler TOKİ’dir diyebilirim" diye konuştu. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında da Kale ilçesinde 268 konut, 1 cami ve 3 iş yerinin yapımına başlandı. (ME
Ankara Pakistan Milli Günü Ankara’da resepsiyonla kutlandı Pakistan’ın Milli Günü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliğinde düzenlenen resepsiyonda Büyükelçi Yousaf Junaid konuklarını ağırladı. Pakistan Milli Günü dolayısıyla Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf Junaid’ın ev sahipliğinde büyükelçilik rezidansında resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Dışişleri Bakan Yardımcısı Berris Ekinci, eski Başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım’ın yanı sıra başkentteki yabancı misyon şefleri ve askeri ateşeler katıldı. Program çerçevesinde bir konuşma gerçekleştiren TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Pakistan Ankara Büyükelçisi Yousaf Junaid’in bir Türkiye dostu olduğunu ve uzun yıllardır Türkiye’de hizmet etmiş hem iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmuş hem de Türkiye’yi fevkalade yakından tanıyan değerli bir insan olduğunu dile getirdi. Türkiye ve Pakistan arasındaki bu dostluk ilişkilerinin düzeyine ilişkin konuşan Kurtulmuş, "Yüksek düzeyde stratejik iş birliğine dönüşmüş olan ikili ilişki aslında sadece iki devlet arasındaki ilişkiden ibaret değil, iki halkın tarihin derinliklerinden gelen kalpten kalbe büyük köprülerle kurulmuş olan sarsılmaz bir kardeşlik ilişkisidir" ifadelerini kullandı. "Çanakkale Savaşı sırasında Muhammed İkbal’in ağlayarak yaptığı konuşma hepimizin hafızalarında" Kurtulmuş, Pakistan’ın Kurtuluş Savaşı döneminde Pakistan’ın Türkiye’ye yapmış olduğu yardımları da hatırlatarak, "Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinde Pakistan halkının vermiş olduğu fevkalade yüksek desteği unutmamız asla mümkün değildir. Pakistan’ın kadınlarının o zor günlerimizde yüzüklerini, bileziklerini, küpelerini vererek Türkiye’nin milli kurtuluş mücadelesine verdiği destek hepimizin hafızalarında, hepimizin zihnindedir. Çanakkale Savaşı sırasında Lahor Meydanı’nda Muhammed İkbal’in ağlayarak yaptığı konuşma hepimizin hafızalarında, hepimizin zihnindedir" açıklamasında bulundu. "Türk milleti olarak 1947’den itibaren her zaman Pakistan halkıyla beraber olduk" Kurtulmuş, Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluk ilişkisine de vurgu yaparak, "Ne zaman dara düşsek, dost kötü günde belli olur hükmü gereğince Pakistanlı kardeşlerimizin hemen yanı başımızda olduğunu hissettik. Bunun son göstergesi de 2023 yılının 6 Şubat’ında yaşadığımız fevkalade yıkıcı depremden hemen sonra yarı başımızda saatler içerisinde Pakistanlı dostlarımızı görmemiz olmuştur. Türkiye olarak, Türk milleti olarak Pakistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren 1947’den itibaren her zaman Pakistan halkıyla beraber olduk. Her zaman Pakistan’ın zor zamanlarında yanında olduk" diye konuştu. "Pakistan ve Türkiye arasındaki bu dostluk kardeşlik ilişkisi fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ediyor" Her türlü doğal afette, her türlü düşmanlıkta Pakistan halkının yanında olduklarını da sözlerine ekleyen Kurtulmuş, Türkiye olarak Pakistan’ın tezlerini de her türlü uluslararası platformda savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Kurtulmuş, sözlerine şu şekilde devam etti: "Ayrıca özellikle son yıllarda Pakistan ve Türkiye arasındaki bu dostluk kardeşlik ilişkisi fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ediyor. Savunma sanayinde, ticarette, sanayide, eğitimde fevkalade güçlü ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Ayrıca şunu da açıkça söylemek gerekir ki, uluslararası ilişkiler bakımından Türkiye ile Pakistan arasındaki bu istisnahi ilişki örnek gösterilecek, fevkalade zor görülecek ve giderek güçlenmekte olan bir ilişkidir. Türkiye ile Pakistan arasındaki bu sağlam dostluk ilişkisinin, özellikle dünyanın fevkalade zor bir süreçten geçtiği, şu günlerde çok daha büyük bir ihtiyaç olduğu, bu dostluğumuzu çok daha kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz gerektiği de açık bir gerçektir."