Yerel Haberler
Kastamonu
Kastamonu Üniversitesi’nde “Meşrutiyet Dönemi Basını ve Türk Dünyası” konulu konferans düzenlendi 25 Aralık 2024 Çarşamba - 15:36:11 Kastamonu Üniversitesi’nde “Meşrutiyet Dönemi Basını ve Türk Dünyası” konulu konferans gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Meşrutiyet Dönemi Basını ve Türk Dünyası” konulu konferans, Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda Doç. Dr. Sevda Özkaya Sofu’nun sunumuyla gerçekleştirildi. Konferansa akademik personel ile İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları ile Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğrencileri katıldı. Konferansta Meşrutiyet Dönemi Basını hakkında bilgi verildikten sonra, basında Türk Dünyasına ilişkin çıkan haberler değerlendirildi. Açılış konuşmasını yapan Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ercan Çelebi, merkezin kuruluş amacı ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi. Çelebi, öğrencileri merkezin çalışmalarına katılmaya davet ederek, Türk Dünyası’na yönelik akademik ve kültürel faaliyetlerin önemine işaret etti. Doç. Dr. Sevda Özkaya Sofu ise, konuşmasında, II. Meşrutiyet’in ilanıyla özgürlük ortamının oluştuğunu ve bu dönemde gazete ve dergi sayılarında belirgin bir artış yaşandığını ifade etti. Sofu, İslamcılık ve Türkçülük gibi fikir akımlarının dönemin basınını etkilediğini ve şekillendirdiğini belirtti. Ayrıca Sofu, Meşrutiyet basınının Türk Dünyası’na bakışını, dönemin sorunlarının basında nasıl yer bulduğunu somut örneklerle açıkladı. Konferans, teşekkür belgesi takdiminin ardından sona erdi.
25 Aralık 2024 Çarşamba - 11:47 Doğa ve tabiatın başkenti Kastamonu’da şimdi de hedef lavanta turizmi Doğa ve tabiat turizminin önde gelen şehirlerinden Kastamonu’da, son yıllarda dikimi yaygınlaşan lavanta ile turizmin geliştirilmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Cide ilçesinde lavanta dikimi yaparak, hem eğlendi hem de ders işleyerek öğrenme imkanı buldu. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu’nun 2020’de hayata geçirdiği “Kastamonu Köyleri Lavanta Kokacak, Kastamonu Kırsalı Lavanta Turizmiyle Kalkınacak” proje ile şehrin farklı köylerinde lavanta dikimleri devam ediyor. Kastamonu-İhsangazi kara yolu Karaçomak Barajı havzasında 6 dekar alanda başlayıp gelinen süreçte ekim alanlarının yaygınlaşması ile şu anda kentte 300 dekar alanda lavanta tarımı yapılıyor. Ayrıca Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, lavanta tarımı ile kırsal turizmi de kalkındırarak kente gelen turist sayısının da artmasını amaçlıyor. Bu çerçevede Kastamonu’da Karaçomak Barajı havzası ile Daday’ın Yumurtacı Göleti, Pınarbaşı ve Cide ilçelerinde lavanta tarımı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Öğrenciler, doğada hem ders yaptı hem de lavanta dikti Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal’ın yürütmekte olduğu tabiat kampı dersi çerçevesinde, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Genel Turizm ve Girişimcilik uygulama etkinliği yapıldı. Turizm Fakültesi’nden 105 öğrencinin katıldığı etkinlikte Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğdu tarafından tıbbi ve aromatik bir bitki olan lavantanın tanıtımı yapıldı. Ardından lavantanın nasıl dikildiği konusunda öğrencilere bilgiler verdi. Cide Belediyesi ve Cide Yerel Eylem Grubu’nun ev sahipliğinde Tuğ Tepesi Sosyal Tesisi alanı başta olmak üzere Belediye Yerleşkesi Bahçesi, Beşiktaş lokali kavşağı, Liman mevkii çocuk oyun alanı, Bayram Aslan Uygulama Oteli mevkii ve Atatürk Parkı alanında binlerce lavanta fidesi toprakla buluşturuldu. Öğrenciler, lavanta dikiminin ardından Cide’nin tarihi, turistik ve kültürel yerlerini gezerek tanıma imkanı buldu. Ayrıca öğrenciler, yazdan kalma güneşli havada deniz kenarında hoşça vakit geçirdi. Gezi sırasında Haberal tarafından öğrencilere şehir hakkında bilgiler verildi. “Amacımız dört mevsim turizmi Kastamonu’da gerçekleştirmek” Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında ihtisaslaşan öğrencilerle birlikte dersleri arazide işlediklerini söyleyen Hikmet Haberal, “Konuyla ilgili dersimiz var. Bizler de, Cide’ye gelerek tıbbi aromatik bitkilerden lavanta dikimini yapıyoruz. Hem girişimcilik kapsamında hem de genel turizm kapsamında ayrıca Cide’nin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini öğrenci kardeşlerimize gezdiriyoruz. Tıbbi aromatik bitkilerden lavantayı dikiyoruz. Lavanta, turistler açısından bir çekicilik oluşturuyor. Lavanta dikilen alanlarda denize gelen insanlarımızın lavanta bahçelerini görerek lavantanın kokusunu hissetmelerini istiyoruz. Hatta şu anda Cide’ye lavanta kokusu yayılmış durumda. Amacımız dört mevsim turizmi Kastamonu’da gerçekleştirmeyi istiyoruz. Bu yüzden öğrencilerimizi de birebir sahaya çıkartarak lavanta dikimini yaptırıyoruz. Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar tüm öğrencilerimiz şu anda bu etkinlikte yer alıyor” dedi. “Lavantayı bir kez diktiğinizde 20 yıl kadar size verim verir” Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu ise, “Lavanta, eksi 35 dereceden 45 dereceye kadar hemen hemen her iklim şartlarında dayanıklıdır. Günümüzde Akdeniz çanağında yer alan ülkelerin dışında da özellikle Türkiye’nin kuzey kısmında yaygın bir biçimde üretilmeye başlanan çok önemli tıbbi aromatik bitkidir. Başta kozmetik, ilaç endüstrisi, temizlik endüstrisi, parfümeri endüstrisi olmak üzere birçok farklı kullanım alanı olan, 50’den fazla türevi olan bir bitkidir. Lavanta gazozundan lavanta muhallebisine, lavanta çayından lavanta lokumuna kadar çok farklı alanlarda gastronomi içinde önemli bir bitkidir. Lavanta çok çevreci bir bitkidir. Çok yıllık bir bitkidir. Bir kez diktiğinizde iyi baktığınızda 20 yıl kadar size verimli hizmet eder. Lavanta su isteği hemen hemen hiç olmayan bir bitkidir. Özellikle eğimli arazileri çok sever, kıraç arazileri çok sever, geçirgen süzek arazilerde sadece güneş görmesi yeterlidir” diye konuştu. “Şu anda Kastamonu’da 300 dekar arazide lavanta tarımı yapılıyor” Lavantanın 50’den fazla türevinin olması nedeniyle çok yüksek katma değer oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Aydoğdu, “Ancak bizim, lavantayı turizmciler olarak önemsediğimiz bir diğer konu ise lavantanın turistik çekim gücü olarak gerçekten önemli olmasıdır. Nitekim Fransa’da, İspanya’da ve günümüzde Türkiye’de Isparta, Burdur gibi geniş arazilerde ekilen lavantalar her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti bölgeye çekmektedir. Bu şekilde de yöre ekonomisine olağanüstü bir maddi katkı sağlamaktadır. Kastamonu için lavantayı öncelikli görmemizin sebebi de Kastamonu’da arazilerin çok parçalı olması, eğitimli ve sulamaya imkan olmayan araziler vardır. Dolayısıyla bu arazilerde yapılacak olan lavanta tarımı hem arazilerin atıl kalmasını engelleyecek aynı zamanda da katma değeri yüksek bir bitki üretilmiş olacaktır. Bizim, turizmciler olarak amaçladığımız ise ‘Kastamonu Köyleri Lavanta Kokacak, Kastamonu Kırsalı Lavanta ile Kalkınacak’ ilkesi gereği eğer bir kümelenme oluşturabilirsek merkezde Karaçomak Barajı havzası ile Daday’da Yumurtacı Göletinde, Pınarbaşı’nda Çuhadar Mahallesi ile Cide’nin şehre yakın orman içi açıklıkları ile Çayyaka köyümüzde yapılacak kümelenmenin Kastamonu turizmine çok güçlü katma değer katarak, kırsalın kalkınmasını sağlayacağını ve lavanta tercihli turistik bir talep oluşturacağına olan inancımızdır. Bizler, Kastamonu’ya daha çok turist çekebileceğimizi inanıyoruz. Bunun farkındalığını arttırmak ve Cide ilçemizin peyzajına katkıda bulunmak için lavanta dikiyoruz. Şu anda Kastamonu’da 300 dekar arazide lavanta tarımı yapılıyor. Bir tane de Kadın Girişimciler Kooperatifi kurduk. Şu anda fiili olarak 11 üyesi bulunuyor” şeklinde konuştu. “Lavanta bahçeleri, görsellik açısından çok hoşuma giden bir bitki” Sakarya’dan gelen Turizm Fakültesi öğrencisi Eda Nur Doğanay da, “Cide’ye gelme amacım üniversiteyi okurken Kastamonu’yu keşfetmek. Değerli Öğretim Görevlimiz Hikmet Haberal hocamız ile birlikte birinci sınıftan itibaren şehrin güzel yerlerini gezip görme imkanı bulduk. Bu sayede bu gezdiğimiz yerleri de turizme kazandırılması için bizlere tanıtımını yapıyor. Şimdiye kadar çok fazla yer gördük, öğrenci olmamız sebebiyle bu yerleri de ücretsiz olarak geziyoruz. Kastamonu Üniversitesi bu noktada bizlere çok fazla destek veriyor. Bugün de çok merak ettiğim ilçelerden bir tanesi olan Cide’ye geldik. İlk başta Cide’den o güzel manzarasını gördük. Arkadaşlarımızla birlikte lavanta dikimi yaptık. Bu etkinlikte yer aldığım için çok mutluyum. Ben aslen Sivaslıyım ama Sakarya’da yaşıyorum. Yaşadığım yerde de gördüm lavanta bahçelerini. Görsellik açısından çok hoşuma giden bir bitki. Daha çok benim özellikle fotoğraf çektirme lavanta bahçesinden hoşuma gidiyor. Çok renkli oluyor, bunu da bilerek bugün lavanta dikimine geldim. Kokusu da çok hoşuma gidiyor. Parfüm olarak satın alıyorum. Bu yüzden Lavinya kokusunu daha ağırlıklı tercih ediyorum” ifadelerini kullandı. “Bahçemizde lavanta dikimini geliştirirsek çok güzel olur” Sinop’tan gelen Turizm Fakültesi öğrencisi İrem Aysu Sönmez ise şöyle konuştu: “Cide’ye okul olarak geldik. Lavanta dikimi yapıyoruz. Ben Sinop’ta yaşıyorum. Yaşadığım şehirde lavanta bahçeleri bulunmuyor. Sadece biz kendi bahçemize küçük bir alana dikimini yaptık. O da biraz yayıldı. Kendiliğinden yayıldı ve çoğaldı. Kendi bahçemizde lavanta dikimini geliştirirsek bence çok daha güzel olur. Lavanta yapılabilir, aileme de sunacağım bu fikri.” Öte yandan lavantanın 1 dönümde çiçek olarak 150 ile 400 kilogram arasında verim elde edilirken, yağ verimi ise çiçek veriminin yüzde 2 ile yüzde 5’i arasında değişiyor. Bu kapsamda 1 kilogram yaş lavanta, 1,5-2 liraya satışa sunulurken, kurutulmuş lavantanın 1 kilogramı 10-15 lira arasında değişiklik gösteriyor. Üretimi yapılan bir dönüm lavanta bahçesinden 800 ile 1100 lira arasında kazanç elde ediliyor. Cide Yerel Eylem Grubu Derneği ve Kent Konseyi Başkanı Serdar Kaptan’ın koordinatörü olduğu etkinliğe Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu Şube Müdürlüğü Cide Şefliği de katkı sağladı.
Taşköprü Belediyesine hibe edilen çöp kamyonları törenle hizmete alındı
20 Aralık 2024 Cuma - 19:12 Taşköprü Belediyesine hibe edilen çöp kamyonları törenle hizmete alındı Taşköprü Brelediyesi’ne hibe edilen 3 adet çöp kamyonu törenle hizmete alındı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Taşköprü Belediyesine hibe edilen 3 adet çöp kamyonu bügün cuma namazı çıkışı Taşköprü Belediye Başkanlığı binası önünde düzenlenen programla hizmete alındı. Programa Taşköprü Kaymakamı Abdullah Demirdağ, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Doğanyurt Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Önceki dönem Hanönü Belediye Başkanı Serkan Uçar, AK Parti Taşköprü İlçe Başkanı Hüseyin Erol, MHP Taşköprü İlçe Başkanı Ziya Ergün, daire amirleri, vatandaşlar ve çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, "Taşköprü Belediyemize 3 yeni çöp kamyonunu hizmet filomuza dahil etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Araçlarımız, dualarla ve coşkulu bir katılımla düzenlenen tanıtım programımızın ardından halkımızın hizmetine sunuldu. İlçemizin temizliği ve çevre düzenine katkı sağlayacak bu araçlarımızın Taşköprü’müze hayırlı olmasını diliyoruz. Daha yaşanabilir bir Taşköprü için kalıcı eserler bırakmaya, yeni projelerle hizmet etmeye devam ediyoruz. Bugün bizleri yalnız bırakmayan değerli protokol üyelerimize, kıymetli hemşehrilerimize ve destekleriyle gücümüze güç katan tüm vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
Pompeiopolis’te heyecanlandıran keşif: Afrodit heykelleri bulundu
20 Aralık 2024 Cuma - 10:20 Pompeiopolis’te heyecanlandıran keşif: Afrodit heykelleri bulundu Romalılar tarafından milattan önce 64 yılında Paflagonya Eyalet Merkezi olarak kurulan Pompeipolis Antik Kenti’nde tiyatro alanında yürütülen kazı çalışmalarında iki adet Afrodit heykeli parçası bulundu. Koruma altına alınan heykeller üzerinde rölöve, restorasyon ve konservasyon çalışmaları yapılacak. Efes Antik Kenti ve Gaziantep Zeugma’nın bir benzeri olarak nitelendirilen, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesindeki Pompeiopolis Antik Kenti’nde kazı çalışmaları kış mevsiminde de sürüyor. Roma döneminde yayıldığı alan bakımından Anadolu’nun en büyük kentlerinden biri olan ve Paflagonya Eyalet Merkezi olarak kurulan Pompeiopolis Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Kastamonu Müze Müdürlüğünün başkanlığında sürüyor. Taşköprü ilçesindeki Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarına Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük başkanlık yapıyor. Pompeiopolis Antik Kenti’nde 2 bin kişilik tiyatro alanında devam eden kazı çalışmalarında ise önemli bir gelişme yaşandı. Yapılan kazı çalışmaları sırasında ki adet Yunan mitolojisinde aşk tanrıçası olarak nitelendirilen Afrodit’e ait iki heykel parçası bulundu. Bölgede şimdiye kadar ilk kez rastlanan Afrodit heykeli, kazı ekibini heyecanlandırdı. Bulunan heykeller, koruma altına alındı. Heykellerin gelecek yıl içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığının Geleceğe Miras Projesi çerçevesinde hazırlanacak projeyle rölöve, restorasyon ve konservasyonunun yapılacağı öğrenildi. “Oturma sıralarından günümüze ulaşan herhangi bir kalıntı çıkmadı” Tiyatro alanında yürütülen kazı çalışmaları hakkında bilgiler veren Kazı Başkanı Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, “2024 yılı kazı sezonunda tiyatroda kazıları gerçekleştirdik. Tiyatronun hemen yanında daha önce jeoradar çalışmalarıyla tespit ettiğimiz ve küçük bir sondaj çalışması gerçekleştirilen alanda bir odeon, yani müzik dinleme yeri yapısı olduğunu biliyorduk. Odeonda kazılarımızı yoğunlaştırdık ve 2,5 aydır bu alanda çalışıyoruz. Odeon’da 2 metre kalınlığında kül tabakası kazdık. Bu da ne yazık ki antik kentte hiç görmek istemediğimiz bir durum. Çünkü mermer yakılarak kireç elde ediliyor. Bizim buradaki odeon da, tiyatroda da oturma sıralarının hepsinde neredeyse yakıldığı ve kireç haline dönüştürüldüğünü anladık. Oturma sıralarından günümüze ulaşan herhangi bir kalıntı çıkmadı. Sadece birkaç tane parça bulduk. Oturma sıralarının formunu tespit ettik. Kazılarımız halen yoğun şekilde devam ediyor. Yapı, tuğla ağırlıklı ana kayaya oturtulmuş bir yapı. Yapının tuğla duvarlarının üzerinin ise mermer ile kaplandığı anlaşılmaktadır. Birkaç yerinde de duvar resimlerinin olduğunu gördük” dedi. “Yapının içerisinde iki adet heykel parçası bulduk, her ikisi de Afroditeye ait” Yürüttükleri kazı çalışmaları sırasında iki adet Afrodit tanrıça heykeli parçası bulduklarını söyleyen Eliüşük, “Yapı Milattan sonra 2. yüzyılda ya da ilk yarının 150-160 tarihlerine verilmektedir. Yapının içerisinde iki adet heykel parçası bulduk. Bunlardan her ikisi de Afrodit heykeline ait. Afrodit heykelinin bir tanesinin başı, aynı zamanda başka bir küçük şekilde de yapılmış Afroditeyi tespit ettik. Bu alanda kazılarımız ay sonuna kadar devam edecek. Kültür ve Turizm Bakanlığının Geleceğe Miras Projesi kapsamında hem tiyatronun hem de odeonun rölöve, restorasyon ve resesyon projeleri hazırlanacak. 2025 yılında da bu bulunan yapılarda restorasyon ve konservasyon çalışmaları gerçekleştirilecek. Bu sayede aynı zamanda turizme kazandırılarak görsellik kazandırılacak hem de ülkemizin kültürel mirasına iki yapı da kazandırılmış olacak” diye konuştu. “Pompeipolis Antik Kenti, Turizm rotasında çok önemli bir yer tutacak” Yaklaşık iki bin kişilik olduğu değerlendirilen tiyatro alanında kazı çalışmalarının yürütüldüğü noktada olduklarını söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, “Yaklaşık 2 bin kişilik tiyatro olduğu tahmin edilen alandayız. Büyük bölümünü şu anda kazı ekibimiz ortaya çıkarmış bulunuyor. Hemen tiyatronun yanında da odeon yani küçük çapta bir tiyatro bulunuyor. Odeonda da ciddi şekilde bir çalışma yürütülüyor. İnşallah bu alan villanın olduğu yerden Roma yolu tiyatro alanına kadar ulaşıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda ziyaretçiler için önemli bir alan oluşacak. Tiyatrodaki gelişmeler Pompeipolis’in ilk ortaya çıkan önemli eseri olacağını söyleyebilirim. Biz iddialıyız. Pompeipolis Antik Kenti, Karadeniz’in en büyük kazısıdır. En büyük antik kentidir. Turizm rotasında da çok önemli bir yer tutacak. Bu konuda iddialıyız. Taşköprü, hatta Kastamonu bölgesi önemli bir turizm alanına kavuşmuş olacak” şeklinde konuştu. Kazı Başkanı Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ile Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürü Kerem Seven’e kazı çalışmalarının yürütüldüğü alanla ilgili bilgiler vererek, bulunan Afrodit heykellerini gösterdi.
600 milyonluk dev projede arsa parsel tahsisleri başladı
19 Aralık 2024 Perşembe - 16:47 600 milyonluk dev projede arsa parsel tahsisleri başladı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde tamamlandığında 500’den fazla kişiye istihdam imkanı sunacak Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalar devam ediyor. Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, bugün itibariyle Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmaların yüzde 62’sinin tamamlandığını söyledi. Devrekani Belediyesi’nin girişimi ile Tarım ve Orman Bakanlığınca 268 milyon 790 bin TL’ye ihale edilen, Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalar sürüyor. Yüklenici firma tarafından altyapı ve elektrik şebeke çalışmaları devam eden Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmaların 2025 yılının Eylül ayında tamamlanması hedefleniyor. Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle 500’den fazla kişi istihdam edilecek. Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden bir tanesi olan Kastamonu’da yapılacak Devrekani Organize Tarım Bölgesi ile birlikte bölgeye ekonomik olarak katkı vermesi ve hayvan sayısında da ciddi artışın oluşması hedefleniyor. Ayrıca Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde Et ve Süt Kurumu’nun da faaliyet göstereceği belirtildi. “Devrekani’nin imarlı alanının 1,5 katı büyüklüğündeki bir alanı Organize Tarım Bölgesi olarak inşa ediyoruz” Yürütülen çalışmalarla ilgili yatırımcılara yönelik Kastamonu’da Kastilya Kırsal Turizm Tesisi’nde bilgilendirme sunumu yapıldı. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, “Bugünden itibaren kıymetli yatırımcılarımıza bizim organize tarım bölgesiyle alakalı parsellerimizin tahsis işlemine geçebileceğiz. Alan gerçekten çok büyük bir alan. Bin 290 dekar bir alan ki Devrekani’nin imarlı alanının 1,5 katı büyüklüğündeki bir alanı biz organize tarım bölgesi olarak inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Altyapıyla alakalı çalışmalarımızda biz yüzde 63 aşamasındayız. Oradaki 1290 dekar alanda bir coğrafya değişikliği yaptık. Yüzde 62’si bitti ve iş takvimimizin 2 ay önünde devam ediyoruz şu anda. Türkiye’de birçok OTB’de yapılmayan ama Devrekani’de yapılan şuydu, ana masraflardan bir tanesi kazı dolgu hafriyat çalışmasıydı. Birçok arkadaşımız biliyor Devrekani’nin o lokasyonu her ne kadar düşük bir mera vasfında da olsa düşük vasıflı bir mera idi ve burayla alakalı engebeli alanlar çok fazlaydı. Biz yatırımcımıza kazı dolguyla alakalı altyapıyı bu projenin içerisine kattırmayı başaramasaydık yatırım yapacak olan bizim girişimcilerimizin çok da ciddi hafriyatla alakalı bir problemi olacaktı. Masraf etmeleri gerekecekti. Belki de bizim orası için bir yatırım düşünmeden vazgeçeceklerdi. Bunu biz çok şükür başardık ve şu ana kadar 6 milyon metreküp kazı dolgu çalışmasını biz 1 sene içerisinde çok şükür yaptık. Kazı dolgu çalışmasında bir şansımız vardı. Arazinin içerisindeki kazıdan çıkan malzemenin arazinin içerisindeki dolgu için kullanılması, bir nakliyeyle başka bir tarafa bertaraf edilmemesi de en büyük avantajlarımızdan bir tanesiydi. Devrekani’de 2,5 kilometre uzaklıkta 1290 dekar alanda kurulmaya çalışılan yatırım projesidir. Toplam 69 tane besi işletmeniz, 15 tane de tarıma dayalı, hayvancılığa dayalı sanayi parsellerinden oluşan 15 tane de sanayi parselimiz mevcut” dedi. “Hafriyat, kazı ve dolgu çalışmasını bitirdik” 35 tane hem sanayi hem de işletme parselinin tamamında yatırım yapılabilir aşamaya geldiklerini açıklayan Başkan Altıkulaç, “Hafriyat, kazı ve dolgu çalışmasını biz bitirdik. Yollarla alakalı çalışmamız havaların biraz daha düzelmesiyle başlayacak. Burada yanlış hatırlamıyorsam bütün yollar parke kaplama olacak ve 200 bin metrekare civarında yollarda parkeyle bir kaplama çalışması yapacağız. Organize tarım bölgemizi planlarken 100 başlık, 200 yüz başlık ve 500 yüz başlık işletmeler tarzında her kesimden yatırımcımız buraya yatırım yapabilsin düşüncesiyle işletme parsellerimizde 3 ayrı klasifikasyon yaptık. Elimizde 39 adet 100 baş kapasiteli parselimiz, 22 adet 250 baş kapasiteli parselimiz, 7 adet 500 baş ve üzeri parselimiz, 1 adette 2 bin baş olarak planlamış fakat bunu ikiye ayırarak biner başlık parseller haline getirdi” diye konuştu. “Biyogaz tesisini yapıp, kendi elektriğimizi üreteceğiz” Devrekani Organize Tarım Bölgesi içerisinde biyogaz tesisinin de olacağını söyleyen Başkan Altıkulaç, “Zaten ülkedeki bütün tarıma dayalı organize hayvancılık bölgelerinde gübreyi bertaraf etmenin tek bir yolu biyogaz tesisi kurmak. Birkaç tane firma işletmeler kurulduktan sonra kendi imkanlarıyla biyogaz tesisini yapıp biyogazdan biliyorsunuz elektrik üretiliyor. O şekilde işletmeye geçeceklerini söylediler ve bizden haber bekliyorlar. Tabii biyogaz tesisinden çıkan suyun atık su arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra dereye deşarjı söz konusu. Bir adet hayvan hastanesi planlıyoruz. Bir adet karantina alanı en önemli şeylerden bir tanesini planlıyoruz. Biyogaz tesisinin yanında gerekli olduğu takdirde kullanacağımız gübre depolama alanını tesis edeceğiz. Bir tane idari alanımız ve sosyal alanımız olacak. Milli Eğitim Bakanlığı’yla protokol yapıp oraya bir de tarımla alakalı bir ortaöğretimin kurumunun ki bakan bey bunu ifade etti Devrekani’ye geldiğinde kurulacağını söyledi. O da ileriki aşamada atacağımız adımlardan bir tanesi olacak” şeklinde konuştu. “Tesise harcanan para 600 milyon lira civarında olacak” Yağmur suyu şebeke inşaatımız tüm hızıyla devam ediyor. Şu anda 100 tır yağmur suyuyla alakalı büzler geliyor. 48 tırı geldi. 52 tır daha gelecek. Toplam 100 tır malzeme geliyor. Şu anda depoluyoruz. İçme suyu şebeke hattımızı bitirmek üzereyiz. Bim 290 dekar alan içerisinde biz, 13 kilometre içme suyu hattını döşedik ve 2000 tonluk bir depo yaptık. Üst kotumuz olan bin210 metreye bunu yaptık. Biz inşaatın, altyapı çalışmasının bitiminde toplamda 22 kilometrekare fiber kabloyu da çekmiş olacağız. Yüzde 62 aşamasındayız. Yeniden değerlendirmeyle, iş artışı ve mukayeseli keşifle beraber buraya harcanan para 600 milyon lira civarında olacak. Tabii yılbaşından sonra bu yeniden değerlendirmeyle gene artacak. Şu ana kadar biz 300 milyon lira parayı ödedik. Çünkü bunun karşılığında o kadarlık iş yaptık” ifadelerini kullandı. “Tahsisler için resmi süre başladı, yatırımcımız bize geldiği taktirde kendilerine yatırım yapacağı parseli verebiliyoruz” Arsa parsel tahsislerinin başladığını duyuran Başkan Altıkulaç, şöyle konuştu: “Tahsisler için resmi sürenin başladığı gün, şu andan itibaren yatırımcımız bize gelir, ben yatırım yapmak istiyorum dediği takdirde biz artık kendilerine yatırım yapacağı parseli verebiliyoruz. İşletme parselleri için dekar başına 150 bin lira. Yani altı dönüm eğer tahsis edeceksek 900 bin lira katılım payı olarak alacağız. İşte 12 dönüm tahsis edeceksek 1 milyon 800 bin lira talep edeceğiz. Eğer 500 baş üzeri düşünürseniz 2 milyon 700 bin lira talep edeceğiz. Bizim hiçbir zaman amacımız bu yapılan Organize Tarım Bölgesinde arazi satıp da organize tarım bölgesinin kasasına para koymak değil. Biz yatırımcıya cazip hale ne şekilde getirebiliriz, hep onun peşinde olduk ve o düşünceyle hareket ediyoruz. Onun için 150 bin liranın dekar başına çok büyük olmadığını düşündük ve karara bağladık.” “Üretici, benim alıcım zaten hazır, pazar aramama gerek yok. Et ve Süt Kurumu hayvanların büyük bir kısmını tüketecek diyecek” Et ve Süt Kurumu’nun da Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde yatırımlarının olduğunu belirten Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten ise, “Bu Kastamonu genelinde ve Devrekani üzerinde önemli bir yatırım. Yani bugün 600 milyon TL’yi bulan bir yatırım. Bugün bu para tasarruf tedbirlerinden dolayı çoğu ile gitmiyor. Ama Kastamonu’da bu yatırım yapılıyor. Şu ana kadar da yüzde 50’sini biz ödedik bu paranın. Yüzde 50’lik kısmı kaldı. Epey bir ilerleme sağladık. Yani altyapı noktasında dolgu, kazı dolgu noktasında çok büyük bir ilerleme yaptık. Artık sadece ufak tefek teferruatları kaldı. İnşallah bunu da 2025 yılının Eylül ayına kadar yapmayı planlıyoruz. Müteahhit firmamızın taahhüdü de bu noktada” dedi. Konuşmaların ardından katılımcılara teşvik ve yatırımlar hakkında kurumlar tarafından detaylı bilgilendirme yapıldı.
600 milyonluk dev projede arsa parsel tahsisleri başladı
19 Aralık 2024 Perşembe - 16:41 600 milyonluk dev projede arsa parsel tahsisleri başladı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde tamamlandığında 500’den fazla kişiye istihdam imkanı sunacak Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalar devam ediyor. Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, bugün itibariyle Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmaların yüzde 62’sinin tamamlandığını söyledi. Devrekani Belediyesi’nin girişimi ile Tarım ve Orman Bakanlığınca 268 milyon 790 bin TL’ye ihale edilen, Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalar sürüyor. Yüklenici firma tarafından altyapı ve elektrik şebeke çalışmaları devam eden Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmaların 2025 yılının Eylül ayında tamamlanması hedefleniyor. Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle 500’den fazla kişi istihdam edilecek. Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden bir tanesi olan Kastamonu’da yapılacak Devrekani Organize Tarım Bölgesi ile birlikte bölgeye ekonomik olarak katkı vermesi ve hayvan sayısında da ciddi artışın oluşması hedefleniyor. Ayrıca Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde Et ve Süt Kurumu’nun da faaliyet göstereceği belirtildi. “Devrekani’nin imarlı alanının 1,5 katı büyüklüğündeki bir alanı Organize Tarım Bölgesi olarak inşa ediyoruz” Yürütülen çalışmalarla ilgili yatırımcılara yönelik Kastamonu’da Kastilya Kırsal Turizm Tesisi’nde bilgilendirme sunumu yapıldı. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, “Bugünden itibaren kıymetli yatırımcılarımıza bizim organize tarım bölgesiyle alakalı parsellerimizin tahsis işlemine geçebileceğiz. Alan gerçekten çok büyük bir alan. Bin 290 dekar bir alan ki Devrekani’nin imarlı alanının 1,5 katı büyüklüğündeki bir alanı biz organize tarım bölgesi olarak inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Altyapıyla alakalı çalışmalarımızda biz yüzde 63 aşamasındayız. Oradaki 1290 dekar alanda bir coğrafya değişikliği yaptık. Yüzde 62’si bitti ve iş takvimimizin 2 ay önünde devam ediyoruz şu anda. Türkiye’de birçok OTB’de yapılmayan ama Devrekani’de yapılan şuydu, ana masraflardan bir tanesi kazı dolgu hafriyat çalışmasıydı. Birçok arkadaşımız biliyor Devrekani’nin o lokasyonu her ne kadar düşük bir mera vasfında da olsa düşük vasıflı bir mera idi ve burayla alakalı engebeli alanlar çok fazlaydı. Biz yatırımcımıza kazı dolguyla alakalı altyapıyı bu projenin içerisine kattırmayı başaramasaydık yatırım yapacak olan bizim girişimcilerimizin çok da ciddi hafriyatla alakalı bir problemi olacaktı. Masraf etmeleri gerekecekti. Belki de bizim orası için bir yatırım düşünmeden vazgeçeceklerdi. Bunu biz çok şükür başardık ve şu ana kadar 6 milyon metreküp kazı dolgu çalışmasını biz 1 sene içerisinde çok şükür yaptık. Kazı dolgu çalışmasında bir şansımız vardı. Arazinin içerisindeki kazıdan çıkan malzemenin arazinin içerisindeki dolgu için kullanılması, bir nakliyeyle başka bir tarafa bertaraf edilmemesi de en büyük avantajlarımızdan bir tanesiydi. Devrekani’de 2,5 kilometre uzaklıkta 1290 dekar alanda kurulmaya çalışılan yatırım projesidir. Toplam 69 tane besi işletmeniz, 15 tane de tarıma dayalı, hayvancılığa dayalı sanayi parsellerinden oluşan 15 tane de sanayi parselimiz mevcut” dedi. “Hafriyat, kazı ve dolgu çalışmasını bitirdik” 35 tane hem sanayi hem de işletme parselinin tamamında yatırım yapılabilir aşamaya geldiklerini açıklayan Başkan Altıkulaç, “Hafriyat, kazı ve dolgu çalışmasını biz bitirdik. Yollarla alakalı çalışmamız havaların biraz daha düzelmesiyle başlayacak. Burada yanlış hatırlamıyorsam bütün yollar parke kaplama olacak ve 200 bin metrekare civarında yollarda parkeyle bir kaplama çalışması yapacağız. Organize tarım bölgemizi planlarken 100 başlık, 200 yüz başlık ve 500 yüz başlık işletmeler tarzında her kesimden yatırımcımız buraya yatırım yapabilsin düşüncesiyle işletme parsellerimizde 3 ayrı klasifikasyon yaptık. Elimizde 39 adet 100 baş kapasiteli parselimiz, 22 adet 250 baş kapasiteli parselimiz, 7 adet 500 baş ve üzeri parselimiz, 1 adette 2 bin baş olarak planlamış fakat bunu ikiye ayırarak biner başlık parseller haline getirdi” diye konuştu. “Biyogaz tesisini yapıp, kendi elektriğimizi üreteceğiz” Devrekani Organize Tarım Bölgesi içerisinde biyogaz tesisinin de olacağını söyleyen Başkan Altıkulaç, “Zaten ülkedeki bütün tarıma dayalı organize hayvancılık bölgelerinde gübreyi bertaraf etmenin tek bir yolu biyogaz tesisi kurmak. Birkaç tane firma işletmeler kurulduktan sonra kendi imkanlarıyla biyogaz tesisini yapıp biyogazdan biliyorsunuz elektrik üretiliyor. O şekilde işletmeye geçeceklerini söylediler ve bizden haber bekliyorlar. Tabii biyogaz tesisinden çıkan suyun atık su arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra dereye deşarjı söz konusu. Bir adet hayvan hastanesi planlıyoruz. Bir adet karantina alanı en önemli şeylerden bir tanesini planlıyoruz. Biyogaz tesisinin yanında gerekli olduğu takdirde kullanacağımız gübre depolama alanını tesis edeceğiz. Bir tane idari alanımız ve sosyal alanımız olacak. Milli Eğitim Bakanlığı’yla protokol yapıp oraya bir de tarımla alakalı bir ortaöğretimin kurumunun ki bakan bey bunu ifade etti Devrekani’ye geldiğinde kurulacağını söyledi. O da ileriki aşamada atacağımız adımlardan bir tanesi olacak” şeklinde konuştu. “Tesise harcanan para 600 milyon lira civarında olacak” Yağmur suyu şebeke inşaatımız tüm hızıyla devam ediyor. Şu anda 100 tır yağmur suyuyla alakalı büzler geliyor. 48 tırı geldi. 52 tır daha gelecek. Toplam 100 tır malzeme geliyor. Şu anda depoluyoruz. İçme suyu şebeke hattımızı bitirmek üzereyiz. Bim 290 dekar alan içerisinde biz, 13 kilometre içme suyu hattını döşedik ve 2000 tonluk bir depo yaptık. Üst kotumuz olan bin210 metreye bunu yaptık. Biz inşaatın, altyapı çalışmasının bitiminde toplamda 22 kilometrekare fiber kabloyu da çekmiş olacağız. Yüzde 62 aşamasındayız. Yeniden değerlendirmeyle, iş artışı ve mukayeseli keşifle beraber buraya harcanan para 600 milyon lira civarında olacak. Tabii yılbaşından sonra bu yeniden değerlendirmeyle gene artacak. Şu ana kadar biz 300 milyon lira parayı ödedik. Çünkü bunun karşılığında o kadarlık iş yaptık” ifadelerini kullandı. “Tahsisler için resmi süre başladı, yatırımcımız bize geldiği taktirde kendilerine yatırım yapacağı parseli verebiliyoruz” Arsa parsel tahsislerinin başladığını duyuran Başkan Altıkulaç, şöyle konuştu: “Tahsisler için resmi sürenin başladığı gün, şu andan itibaren yatırımcımız bize gelir, ben yatırım yapmak istiyorum dediği takdirde biz artık kendilerine yatırım yapacağı parseli verebiliyoruz. İşletme parselleri için dekar başına 150 bin lira. Yani altı dönüm eğer tahsis edeceksek 900 bin lira katılım payı olarak alacağız. İşte 12 dönüm tahsis edeceksek 1 milyon 800 bin lira talep edeceğiz. Eğer 500 baş üzeri düşünürseniz 2 milyon 700 bin lira talep edeceğiz. Bizim hiçbir zaman amacımız bu yapılan Organize Tarım Bölgesinde arazi satıp da organize tarım bölgesinin kasasına para koymak değil. Biz yatırımcıya cazip hale ne şekilde getirebiliriz, hep onun peşinde olduk ve o düşünceyle hareket ediyoruz. Onun için 150 bin liranın dekar başına çok büyük olmadığını düşündük ve karara bağladık.” “Üretici, benim alıcım zaten hazır, pazar aramama gerek yok. Et ve Süt Kurumu hayvanların büyük bir kısmını tüketecek diyecek” Et ve Süt Kurumu’nun da Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde yatırımlarının olduğunu belirten Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten ise, “Bu Kastamonu genelinde ve Devrekani üzerinde önemli bir yatırım. Yani bugün 600 milyon TL’yi bulan bir yatırım. Bugün bu para tasarruf tedbirlerinden dolayı çoğu ile gitmiyor. Ama Kastamonu’da bu yatırım yapılıyor. Şu ana kadar da yüzde 50’sini biz ödedik bu paranın. Yüzde 50’lik kısmı kaldı. Epey bir ilerleme sağladık. Yani altyapı noktasında dolgu, kazı dolgu noktasında çok büyük bir ilerleme yaptık. Artık sadece ufak tefek teferruatları kaldı. İnşallah bunu da 2025 yılının Eylül ayına kadar yapmayı planlıyoruz. Müteahhit firmamızın taahhüdü de bu noktada” dedi. Konuşmaların ardından katılımcılara teşvik ve yatırımlar hakkında kurumlar tarafından detaylı bilgilendirme yapıldı. (Vİ-MK-
Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Filistin için tek yürek oldu
19 Aralık 2024 Perşembe - 15:46 Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Filistin için tek yürek oldu Kastamonu Üniversitesi’nde eğitim gören bir gurup öğrenci, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etti. Kastamonu Üniversitesi’nde eğitim gören öğrenciler Filistin için toplandı. Bir araya gelen öğrenciler, ellerindeki döviz ve pankartlarla İsrail’in Filistin’e yönelik düzenlediği ve binlerce kişinin öldüğü saldırıları kınadı. Öğrenciler adına açıklamada bulunan Kastamonu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Yunus Kaan Başol, “Dünyanın gözü önünde yakılan Gazze’de su yok, yemek yok, ilaç yok, ağrı kesici yok, ev yok, hastane yok, okul yok, uyku yok, insanlık yok. Gazzelilerin koruyucuları olarak tek sığındıkları Allah var. Macera, dram tarzı filmleri sevenler için de ekran başında canlı ölümler diyarı Gazze var. Bir de bu ıstırabın karşısında sahtekarlığına, ruhsuzluğuna, satılmışlığına, varlığına, gücünü devam ettirmek için oradaki canları alet edenler var. Gazze’yi anlatan ve hissettiren kelimeler artık kalbimizde en ağır şekilde kifayetsiz kaldı. Çünkü Gazze hasret kalınan zamanların şahididir. Onurlu insanların taş olan yüreklere kaldıramayacağı ağırlıkta en büyük sözüdür. Vicdanları sızlatan bir gerçektir. Duyulmayan bir feryattır. Bitmeyen bir çiledir. Gözlerin görmediği, kulakların duymadığıdır. Beklenen şühedadır. Gazze yiğitlerin yurdudur” dedi. “Gazze’nin acısı ve Dünya’nın sessizliği” Gazze’de yaşanan zulme dünyanın sessiz kaldığını söyleyen Başol, “Teknolojinin ve iletişimin bilinen tarihin en hızlı ve ileri olduğu bir döneminde, sözde insan hak ve hürriyetlerinin dillere, belgelere, mevzuatlara pelesenk edildiği bir dönemde, dünyanın bir ucunda olan bir olayı birkaç saniyede diğer ucundakilerin duyduğu hatta canlı olarak izleyebildiği bir çağda, bütün dünyanın gözlerinin önünde canlı yayınlarda, bir mazlum milletin haykırışlarıyla, acılarıyla ve imanıyla koskoca bir yıldan fazla bir zaman geride kaldı. Bu sürede İsrail özellikle çocukları vuruyor. Hastaneleri vuruyor. Okulları, evleri, camileri, kiliseleri vuruyor. Hatta o kadar ki çocuklara karşı savaşıyor. Çünkü Siyonist rejimde biliyor ki insan psikolojisinde çocuklarını ellerinden alırsanız, hayatını elinden alırsınız. İnternetten ve sosyal medyadan bakıyoruz. Bir kişi söylesin; bir baba bisikletinin arkasındaki sepete ne koyar, ne koyabilir? Evine götüreceği ekmeğini koyabilir. Çocuğuna götüreceği hediyeyi koyabilir. Hangi baba parçalanmış çocuğunun cesedini koyabilir ki? Bu cevabı sadece Gazze’de görebiliyoruz. Görmemeliydik, böyle bir vahşet bu çağda yaşanmamalıydı, 2 milyarlık sözde İslam dünyası 2 milyonluk Siyonist’e cevap verebilmeliydi. Maalesef olmadı" diye konuştu.
Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım"
19 Aralık 2024 Perşembe - 11:48 Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım" Kastamonu’da boşanma aşamasındaki eşini beylik tabancasıyla öldüren polis memurunun yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık, eşinin kendisini defalarca aldatmasından ötürü bu olayın yaşandığını belirterek, pişman olduğunu söyledi. Olay, 15 Ekim’de Saraçlar Mahallesi Ankara Caddesi’nde meydana geldi. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü görevli polis memuru E.T., boşanma aşamasındaki eşi Burçin Sevgi Telli’yi çıkan tartışma sırasında beylik tabancasıyla öldürdükten sonra polise teslim oldu. Çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanan polis memuru E.T. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kadına ve üstsoy veya altsoydan eşe karşı kasten öldürme” suçundan dava açıldı. “Annesinden özür dilerim” Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan davada sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada kendisini savunan E.T., “Özür dilerim. Hakkınızı helal edin. Eşimle 2019 yılında tanıştım, severek evlendik. Evlendikten sonra 2,5 yıl kayınvalidemin apartmanında kaldık. Kavgamız, tartışmamız hiç olmadı. Çocuğum o evde doğdu, o evde büyüdü. Ardından yeni bir yere taşındık. Hakkari’ye tayinimiz çıktı. Eşim de yalnız kalmasın diye annesinin yanına taşındı. Annesine taşındıktan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. Depremden dolayı Malatya’ya göreve gittim. Eşim beni aradı, ’hemen gel, evden ayrılacağız’ dedi. Malatya’dan dönünce, ev bakmaya başladık. Bu sırada kayınvalidem, ’evden çıkmayın, ben zaten gideceğim, burada oturursunuz’ dedi. Kayınvalidem evden ayrıldı. Kayınvalidem taşınırken evden eşyalarını da alıp gitti. Biz de eşya almak zorunda kaldık. Borca girdik. Babam, çiftçi kredisi çekip bana 200 bin lira gönderdi. Zamanla borcumuzu ödedik ve her şey iyiye gitmeye başladı. Bu sırada araç almıştım. Aldığım aracın bazı parçaları değişmesi gerekiyordu. İnternetten sipariş vermiştim. Eşimin telefonundan bunlara bakarken sosyal medyadan mesajlar geldi. Cinsel içerikli mesajlar geliyordu. Mesajı atanı araştırdığımda evli ve cinsel istismar suçundan ceza aldığını öğrendim. Evden ayrılmak istedim, çocuğumu bana vermediler. Boşanmak istedim. Sonra bir kafede buluştuk ve konuşup barıştık. Ben de eve geri döndüm” dedi. "Yine barıştık" Eşininin kendisini aldatmaya devam ettiğini belirten E.T., “Eşime hediye aldım, Anneler Gününü kutladım. Bu sebeple eşimin telefonuna baktım. Yine sosyal medyadan mesajlar geliyordu. Askeri personel, bankacı, emlakçı falan vardı. Kayınvalidemi arayıp ’gelin, kızınızı alın’ dedim. Kavga ettik, ben de 10-15 gün meslektaşımın evinde kaldım. Sonra bu şahıslara ulaşıp konuştum. Eşim kendisini hemşire olarak tanıtıp bunlarla birliktelikleri olmuş. Boşanma davası açtım. Eşim beni bilinmeyen bir numaradan aradı ve görüşmek istediğini, boşanmak istemediğini söyledi. Yine barıştık. Eşimi alıp eve döndüm. Kavgalarımız oldu ama adli bir olayımız olmadı” diye konuştu. “Eve imam getirip okuttuk” Eşinin bir anda kendisini telefonla arayıp adliyenin önüne çağırdığını anlatan E.T., “’Anlaşmalı boşanalım’ dedi, evrak verdi. Ben de ‘lanet olsun’ diyerek imzaladım. Birkaç gün görüşmedik. Arayıp ’çocuğumu özledim, görmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu alıp ekip otosunda sevip annesine geri veriyordum. Boşanma davası sebebiyle dilekçe vererek şehir değiştirmek istedim. Kayınvalidemi da arayıp sitemde bulundum, ’kavgamız yokken niye böyle oluyor’ dedim. Kayınvalidem de ’ben de anlamadım, bir şey sorduğumuzda ters cevap veriyor, sanki büyü yapmışlar’ dedi. Bunun üzerine biz de bir imamla görüşüp eve getirdik. Okudu, ’bu kıza muska yapılmış, 26 yaşında bu kıza musallat olmuş, muska yazacağım’ dedi. Sonra aramız düzeldi. Hiçbir problemimiz yoktu. Her şey iyiye gidiyordu” şeklinde konuştu. “Pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı” Olay gününe kadar hiçbir problemlerinin olmadığını söyleyen E.T., “Eşim sınava girmişti, sonuçlar açıklanacaktı, ’gel, beraber bakalım’ dedi, tercih yapacaktık. Şubat ayında tayinimizin çıkmasını bekliyorduk, o yüzden ’doğu illerini yazalım’ dedik. Sonra babam aradı, ’sana iyi bir araba alalım’ dedi. Araba ilanlarına bakarken parmağımdaki yüzüğü boşanma davası için satmıştım, ’yeni bir yüzük alalım’ dedi. Telefonu şarjdaydı. O sırada görüntülü bir arama geldi. Sonra Burçin’e, ’kim bu’ diye sordum. ’Tanımıyorum, arayıp sor’ dedi. Ardından görüntülü aradım, ’eşimi neden aradın’ diye sordum. Telefonda 10 dakika görüşmemiz oldu. Bana ‘sen ne biçim adamsın’ diyerek eşimle birliktelik yaşadığını anlattı. Evimde birlikte olmuşlar, otelde birlikte olmuşlar. Erkekliğime, adamlığıma laf etti. Çocuğumu alıp komşumuza bıraktım. Benden sonra Burçin adamla konuşuyordu. ’Neden anlattın, beni öldürecek’ diyordu. Gözümden yaş gelerek silahı doğrulttum, ’bize bunu niye yaptım’ dedim. ’Özür dilerim’ dedi, sonra kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. O sırada kafama sıkacaktım. Çocuk yanıma geldi. Elimden tutunca yapamadım. Sonra ambulansı aradım, kapı çalındı. Çocuğumu komşuya teslim edip ’ben teslim olmaya gidiyorum’ dedim. Ben eşimi öldürmek istemedim, canını yakmak gibi bir düşüncem olmadı” ifadelerini kullandı. “Kızım, her barışmasında kızının babasız büyümesini istemediği için eşini afetti” Maktul Burçin Sevgi Telli’nin annesi Y.E. ise, “Benim kızımın aldattığını söylüyor, neden her seferinde kendisi gelip barışmak istiyordu, kızımı alıp götürüyordu. Kızıma tekme attı, evimin tüm kapıları kırık. Kızıma şiddet uyguladı. Kızım dava açtı her seferinde evime gelip sulh oluyorlardı. 3,5 yıllık evliler. Doğru düzgün yaşam tarzları olmadı. Kızıma sürekli hakaret ediyordu. El kaldırdı, darp etti. Kızımı sürekli tehdit ediyordu, ’çocuğu alırım, göstermem’ diyordu. Aldatma olayından sonra kızım mecbur evine geri gitti. En son kızımı darp ettiğinde silahla vurmuş. Dayısı araya girmiş. Kızım şikayetçi oldu. Borçları vardı, borç yüzünden sürekli kavga ediyorlardı. Kızımın altınlarını sattı. Her seferinde kızımı kandırıyordu. T.E. kendi de aldattı. Kızım da bunları yapmış, aldatmış, kızıma sürekli hakaret ediyordu. Şiddet meyilli birisi. Son 1 senedir kızıma yaptığı şiddet arttı. İstemiyorsa kızımla boşanacaktı, hakkımı helal etmiyorum” dedi. Maktul Burçin Sevgi Telli’nin babası T.Y. de kızı öldüğü için iftira atıldığını, asıl kızının aldatıldığını ve sanıktan davacı olduğunu belirterek, cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık, tanık, şahit ve avukatları da dinleyerek, yaklaşık 7 saat süren yargılamanın ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme heyeti, E.T.’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.