Yerel Haberler
Kastamonu
26 Aralık 2024 Perşembe - 15:05 Geleceğin yapay zeka ve siber güvenlik uzmanları bu projeyle yetişecek Kastamonu’da hayata geçirilen “Dijitale Yön Verecek Gençlik” projesiyle geleceğin yapay zeka ile siber güvenlik uzmanlarının yetiştirilmesi hedefleniyor. Projenin açılış toplantısında konuşan Vali Meftun Dallı, dünyada savunma sanayisinde Türkiye’nin ilk 10 içerisinde yer aldığını belirterek, parmakla gösterilir ülke konumuna geldiklerini kaydetti. Teknoloji dünyasında gençlerin dijital yeteneklerini ve girişimcilik becerilerini geliştirerek dijital geleceğe yön vermeleri amaçlanıyor. Gençlerin gelecekte söz sahibi olmalarını sağlamak, onları dijital dünyanın lideri yapmak için Kastamonu Valiliği koordinesinde Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile AIPA Yapay Zeka Politikaları Derneği iş birliğiyle “Dijitale Yön Veren Gençlik” projesi hayata geçirildi. Kastamonu genelinde her okuldan dijitale meraklı gençlerin yer aldığı proje, 24 hafta sürecek. Bu zaman zarfında öğrencilere yapay zeka, siber güvenlik, kodlama, büyük veri ve teknoloji okuryazarlık eğitimleri verilecek. Dijital dünyanın kapılarını sonuna kadar aralamak, yeniden şekillenen gelecekte söz sahibi olmak için Kastamonu’da öğrenim gören lise kademesindeki 200 öğrenci projeye dahil edildi. Projenin açılış toplantısı ise Kastamonu Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. “24 hafta boyunca alacağınız eğitim, paha biçilmez bir değere sahip” Toplantıda konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Bu değişimin başlangıç kısmını bizler yaşımız itibarıyla gördük. Bizim çocukluğumuzda evlerimizde yalnızca radyo vardı. Elektrik ve telefon ise köyümüze ancak 1986’da geldi. Bugün geldiğimiz noktada teknolojinin hızı, takip edilmesi neredeyse imkansız bir seviyeye ulaştı. Sevgili gençler, sizin bu konulara olan ilginiz hepimiz için çok kıymetli. Çünkü tüm bu çalışmaların amacı sizi geleceğe yön verecek bilgiyle donatmaktır. Bu eğitim programını sakın ihmal etmeyin. Bu, kendi kendine bulunabilecek veya parayla satın alınabilecek bir fırsat değil. 24 hafta boyunca alacağınız eğitim, paha biçilmez bir değere sahiptir. Bu tarihi fırsatları iyi değerlendireceğinize inanıyorum. Dünyanın gidişatını defalarca değiştiren Türk milleti olarak bu konuda da gayretle çok güzel sonuçlar elde edeceğimize yürekten inanıyorum” dedi. “Dünyada savunma sanayisinde ilk 10 içerisinde yer alarak parmakla gösterilir bir ülke haline geldik” Savunma sanayisinde Türkiye’nin artık dünyada ilk on ülke arasında yer aldığını belirten Vali Dallı, “Bu başarıların temelinde yapay zeka ve yazılım gibi ileri teknoloji alanlarında yapılan çalışmalar yer alıyor. Öğretmenlerimizden de ricamız, gençlerimizin bu eğitimi en verimli şekilde tamamlamalarını sağlamak ve onları teşvik etmek için ellerinden geleni yapmalarıdır” diye konuştu. “Geleceğe yön verecek gençlerimizin yetişmesini arzu ediyoruz” Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş ise dünyanın hızlı bir şekilde değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu ifade ederek, “Bu değişim ve dönüşüm en çok teknoloji alanında, yaşamımızın her yönünde kendini hissettirmektedir. Eğitimden ekonomiye, ekonomiden tarıma, tarımdan sağlığa kadar yapay zeka ve buna bağlı teknolojilerin hayatımıza hızla entegre olduğunu görüyoruz. Bu sistemleri geliştiren ve yönlendiren ise nihayetinde insanın zihni, düşüncesi ve becerisidir. Biz de bu teknolojilere yön verecek projelere ağırlık vermemiz gerektiğine inanıyoruz. Bugün valiliğimizin himayelerinde gerçekleştirdiğimiz ’Dijital Çağa Yön Veren Gençlik Projesi’ ile büyük kazanımlar elde edeceğimizi düşünüyoruz. Günümüzde yapay zeka, hologram, nesnelerin interneti, büyük veri gibi pek çok kavramla karşılaşıyoruz. Ancak mesele bu kavramları yalnızca bilmek, görmek ya da tanımak değil, bu kavramların alt bileşenlerini doldurarak üretime dönüştürmektir” şeklinde konuştu. Millet olarak köklü bir geçmişe sahip olduklarını belirten Gümüş, "Dünya genelinde yalnızca değişimi fark etmek bazı avantajlar sağlayabilir. Ancak fark etmek yeterli değildir. Bu farkındalığı üretime dönüştürmek, değişime ayak uydurmak ve hatta bu değişime yön vermek çok daha önemlidir. Az önce yapay zeka asistanımızın da belirttiği gibi mesele burada geleceğe yön verecek gençlerimizin yetişmesidir. Biz, millet olarak binlerce yıllık bir birikime sahibiz. Bu birikimi dijital çağda en iyi şekilde değerlendirip tüm insanlığın hizmetine sunma gücüne sahibiz. Gençlerimize güveniyoruz. Onlara rehberlik eden öğretmenlerimizin desteğiyle çok daha büyük ve güzel işler başaracağımıza inanıyoruz. Bu başarıları elde ederken elbette yalnız değiliz. Çalışmalarımıza destek veren, önümüzü açan ve bizleri cesaretlendiren Sayın Valimize şükranlarımızı sunuyorum. Aynı şekilde bu ve benzeri projelerin hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen Yapay Zeka Politikaları Derneği’ne, AIPA Dernek Başkanı Sayın Zafer Bey ve kıymetli yönetimine teşekkür ediyorum. Bu projenin Kastamonu’muza ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bizlerin köklerimizden geleceğe uzanan kutlu yürüyüşü yılmadan devam edecek ve bu başarı katlanarak büyüyecektir” ifadelerini kullandı. “Cumhuriyetimizin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilmesi için yapay zeka alanında ilerlemesi gerekiyor” Dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüme girdiğini söyleyen AIPA Yapay Zeka Politikaları Derneği Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu da, “Dünya yepyeni bir sayfaya geçiyor ve bizler bu dönüşümün tam ortasındayız. Bu sayfanın en önemli dönüştürücü gücü yapay zekadır. Bu kez geç kalırsak, yalnızca geride kalmayız, tamamen oyun dışı olabiliriz. Artık hepimizin, özellikle gençlerimizin yapay zeka ile ilgilenmesi gerekiyor. Çünkü yapay zekanın ekonomiden eğitime, dış politikadan siyasete, iklim değişikliğinden medyaya ve tarıma kadar birçok alanı dönüştüreceğini biliyoruz” dedi. “Gençler olarak bizler artık yarının çocukları değil, bugünün çocuklarıyız” Projeden faydalanan Kastamonu Göl Anadolu Lisesi öğrencisi Zeynep Öztek, “Dijitale yön vermek için gençlerin arasında yer almak benim için çok büyük bir şans. Yarının kodlarını bizler bugünden yazıyoruz. Önemli olan bu konuda bizlerin bir şeyler öğrenebiliyor olmasıdır. Değerler üretmek bizlerin görevi. Gençler olarak bizler artık yarının çocukları değil, bugünün çocuklarıyız. Bugünde değer üretmek amacıyla yapıyoruz bu işleri. Geleceğe yön vermek açısından da yapay zekada, okuryazarlıkta ve siber güvenlikte, özellikle yapay zekanın güvenliğinde ve kendi dijitaldeki güvenliklerimiz açısından önem arz ediyor. Bu eğitimi burada alacağımızı ve 6 ay sonrasında daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Umarım ilk 10’a girebilirim” dedi.
26 Aralık 2024 Perşembe - 10:21 Öldürülüp cesedi çuvalla dereye atılmıştı: Sanıkların olay anındaki yeri Narin cinayeti soruşturmasındaki yöntemle belirlenecek Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükleri şahsı çuvalla denize attıkları iddia edilen 3 şahsın yargılanmasına devam edildi. Cinayet sırasında evde olmadıklarını iddia eden baba ve oğlunun cinayet sırasındaki yeri, Narin cinayeti soruşturmasında gündeme gelen daraltılmış HTS kayıtları ile tespit edilecek. 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu Merkez ilçeye bağlı Ahlat köyünde evden ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan Satı Doğruoğlu’nun (57) cansız bedeni, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dere yatağında çuval içerisinde bulunmuştu. Çuvalın izlerini takip eden ekipler, izlerin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ait evin samanlığına ulaştığını tespit etmişti. Jandarma ekipleri, samanlıkta yaptıkları incelemede Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirlemişti. Olayın ardından gözaltına alınan samanlığın sahibi Behice Ç., eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. tutuklanmıştı. Sanıklar hakkında “kasten öldürme” suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle açılan dava görülmeye devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve tutuksuz yargılanan oğlu Ümit Ç. ile avukatlar katıldı. Narin Güran cinayetindeki gibi daraltılmış baz raporuyla sanıkların tam yerleri tespit edilecek Müşteki Avukatı Osman Yiğit Çınaroğlu, bir önceki celselerde sanıklarından Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç.’nin cinayete ilişkin müdahalelerinin olmadığını belirterek, ormanlık alanda kesim yaptıklarını iddia ettiklerini hatırlattı. Çınaroğlu, “Diyarbakır’da işlenen Narin Güran cinayetini hepimiz biliyoruz. Bu cinayete ilişkin hazırlanan iddianamede daraltılmış baz raporundan bahsediliyor. Bizim olayımızda HTS kayıtları geldi ama geniş bir alana yayıldığı için olay sırasında kimin nerede olduğu tespit edilemiyor. Bu yüzden bizim dosyamızda şimdiye kadar daraltılmış baz raporu çalışması yapılmadı. Sanıkların da nerede, ne zamanda birlikte olup olmadıkları tespit edilemedi. Bizim daraltılmış rapor talebimiz bulunmaktadır. Ayrıca bu talebimiz sanıkların da lehine olacak bir değerlendirmedir. Eğer sanıkların söyledikleri doğru ise yani ormanda olduklarını belirtiyorlar, o zaman gerçekten nerede oldukları ortaya çıkacaktır. Ayrıca cezaevi ziyaretindeki kayıtların da duruşmaya getirilmesini talep ediyoruz” dedi. Maktul Satı Doğruoğlu’nun oğlu O. Doğruoğlu ise, “İki gizli tanık olaya şahittir. Babamla Behice arasındaki ilişkinin eskiye dayalı olduğunu biliyorlar. Köyde duyduklarını beyan edebileceklerini söylediler. Fakat kimliklerinin gizli tutulmasını istiyorlar. Ben bu tanıkların dinlenmesini talep ediyorum” diye konuştu. “Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı, ben de öldürdüm” Duruşmada kendisini savunan Behice Ç. de, “Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı. Ben de balta ile başına vurdum ve öldürdüm. Kim olsa bunun aynısını yapardı. Birkaç gün kendime gelemedim. Şu anda da olayın şokundayım. Kimse yokken yalnız yaptım. Daraltılmış baz raporu ve gizli tanıkların dinlenmesi talebine bir diyeceğim yoktur. Tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu. Tutuklu sanık Bayram Ç. ise, “Üzerime suç isnadını kabul etmiyorum. Bu taleplere bir şey diyeceğim yoktur. 18 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Tutuksuz yargılanan sanık Ümit Ç. de, “Bunların detaylı olarak ortaya çıkması bizim için de iyi olacak. Avukat beye teşekkür ediyorum. Bu taleplerin kabul edilmesini, doğrunun, yanlışın ortaya çıkmasını istiyoruz. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet savcısı, Narin Güran cinayetinde olduğu gibi daraltılmış HTS baz raporu aldırılması, gizli tanıkların beyanlarının alınması ve cezaevindeki görüşmelere ait kayıtların dosyaya eklenmesi yönündeki taleplerin kabulüne karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, daraltılmış HTS baz raporunun aldırılmasını kabul ederek, cezaevi kayıtlarının duruşmaya getirilmesi için cezaevine müzekkere yazılmasına ve gizli tanıkların dinlenmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, ayrıca sanık Behice Ç.’nin tutukluluğunun devamına, Bayram Ç.’nin ise tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
600 milyonluk dev projede arsa parsel tahsisleri başladı
19 Aralık 2024 Perşembe - 16:41 600 milyonluk dev projede arsa parsel tahsisleri başladı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde tamamlandığında 500’den fazla kişiye istihdam imkanı sunacak Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalar devam ediyor. Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, bugün itibariyle Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmaların yüzde 62’sinin tamamlandığını söyledi. Devrekani Belediyesi’nin girişimi ile Tarım ve Orman Bakanlığınca 268 milyon 790 bin TL’ye ihale edilen, Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalar sürüyor. Yüklenici firma tarafından altyapı ve elektrik şebeke çalışmaları devam eden Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmaların 2025 yılının Eylül ayında tamamlanması hedefleniyor. Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle 500’den fazla kişi istihdam edilecek. Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden bir tanesi olan Kastamonu’da yapılacak Devrekani Organize Tarım Bölgesi ile birlikte bölgeye ekonomik olarak katkı vermesi ve hayvan sayısında da ciddi artışın oluşması hedefleniyor. Ayrıca Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde Et ve Süt Kurumu’nun da faaliyet göstereceği belirtildi. “Devrekani’nin imarlı alanının 1,5 katı büyüklüğündeki bir alanı Organize Tarım Bölgesi olarak inşa ediyoruz” Yürütülen çalışmalarla ilgili yatırımcılara yönelik Kastamonu’da Kastilya Kırsal Turizm Tesisi’nde bilgilendirme sunumu yapıldı. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, “Bugünden itibaren kıymetli yatırımcılarımıza bizim organize tarım bölgesiyle alakalı parsellerimizin tahsis işlemine geçebileceğiz. Alan gerçekten çok büyük bir alan. Bin 290 dekar bir alan ki Devrekani’nin imarlı alanının 1,5 katı büyüklüğündeki bir alanı biz organize tarım bölgesi olarak inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Altyapıyla alakalı çalışmalarımızda biz yüzde 63 aşamasındayız. Oradaki 1290 dekar alanda bir coğrafya değişikliği yaptık. Yüzde 62’si bitti ve iş takvimimizin 2 ay önünde devam ediyoruz şu anda. Türkiye’de birçok OTB’de yapılmayan ama Devrekani’de yapılan şuydu, ana masraflardan bir tanesi kazı dolgu hafriyat çalışmasıydı. Birçok arkadaşımız biliyor Devrekani’nin o lokasyonu her ne kadar düşük bir mera vasfında da olsa düşük vasıflı bir mera idi ve burayla alakalı engebeli alanlar çok fazlaydı. Biz yatırımcımıza kazı dolguyla alakalı altyapıyı bu projenin içerisine kattırmayı başaramasaydık yatırım yapacak olan bizim girişimcilerimizin çok da ciddi hafriyatla alakalı bir problemi olacaktı. Masraf etmeleri gerekecekti. Belki de bizim orası için bir yatırım düşünmeden vazgeçeceklerdi. Bunu biz çok şükür başardık ve şu ana kadar 6 milyon metreküp kazı dolgu çalışmasını biz 1 sene içerisinde çok şükür yaptık. Kazı dolgu çalışmasında bir şansımız vardı. Arazinin içerisindeki kazıdan çıkan malzemenin arazinin içerisindeki dolgu için kullanılması, bir nakliyeyle başka bir tarafa bertaraf edilmemesi de en büyük avantajlarımızdan bir tanesiydi. Devrekani’de 2,5 kilometre uzaklıkta 1290 dekar alanda kurulmaya çalışılan yatırım projesidir. Toplam 69 tane besi işletmeniz, 15 tane de tarıma dayalı, hayvancılığa dayalı sanayi parsellerinden oluşan 15 tane de sanayi parselimiz mevcut” dedi. “Hafriyat, kazı ve dolgu çalışmasını bitirdik” 35 tane hem sanayi hem de işletme parselinin tamamında yatırım yapılabilir aşamaya geldiklerini açıklayan Başkan Altıkulaç, “Hafriyat, kazı ve dolgu çalışmasını biz bitirdik. Yollarla alakalı çalışmamız havaların biraz daha düzelmesiyle başlayacak. Burada yanlış hatırlamıyorsam bütün yollar parke kaplama olacak ve 200 bin metrekare civarında yollarda parkeyle bir kaplama çalışması yapacağız. Organize tarım bölgemizi planlarken 100 başlık, 200 yüz başlık ve 500 yüz başlık işletmeler tarzında her kesimden yatırımcımız buraya yatırım yapabilsin düşüncesiyle işletme parsellerimizde 3 ayrı klasifikasyon yaptık. Elimizde 39 adet 100 baş kapasiteli parselimiz, 22 adet 250 baş kapasiteli parselimiz, 7 adet 500 baş ve üzeri parselimiz, 1 adette 2 bin baş olarak planlamış fakat bunu ikiye ayırarak biner başlık parseller haline getirdi” diye konuştu. “Biyogaz tesisini yapıp, kendi elektriğimizi üreteceğiz” Devrekani Organize Tarım Bölgesi içerisinde biyogaz tesisinin de olacağını söyleyen Başkan Altıkulaç, “Zaten ülkedeki bütün tarıma dayalı organize hayvancılık bölgelerinde gübreyi bertaraf etmenin tek bir yolu biyogaz tesisi kurmak. Birkaç tane firma işletmeler kurulduktan sonra kendi imkanlarıyla biyogaz tesisini yapıp biyogazdan biliyorsunuz elektrik üretiliyor. O şekilde işletmeye geçeceklerini söylediler ve bizden haber bekliyorlar. Tabii biyogaz tesisinden çıkan suyun atık su arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra dereye deşarjı söz konusu. Bir adet hayvan hastanesi planlıyoruz. Bir adet karantina alanı en önemli şeylerden bir tanesini planlıyoruz. Biyogaz tesisinin yanında gerekli olduğu takdirde kullanacağımız gübre depolama alanını tesis edeceğiz. Bir tane idari alanımız ve sosyal alanımız olacak. Milli Eğitim Bakanlığı’yla protokol yapıp oraya bir de tarımla alakalı bir ortaöğretimin kurumunun ki bakan bey bunu ifade etti Devrekani’ye geldiğinde kurulacağını söyledi. O da ileriki aşamada atacağımız adımlardan bir tanesi olacak” şeklinde konuştu. “Tesise harcanan para 600 milyon lira civarında olacak” Yağmur suyu şebeke inşaatımız tüm hızıyla devam ediyor. Şu anda 100 tır yağmur suyuyla alakalı büzler geliyor. 48 tırı geldi. 52 tır daha gelecek. Toplam 100 tır malzeme geliyor. Şu anda depoluyoruz. İçme suyu şebeke hattımızı bitirmek üzereyiz. Bim 290 dekar alan içerisinde biz, 13 kilometre içme suyu hattını döşedik ve 2000 tonluk bir depo yaptık. Üst kotumuz olan bin210 metreye bunu yaptık. Biz inşaatın, altyapı çalışmasının bitiminde toplamda 22 kilometrekare fiber kabloyu da çekmiş olacağız. Yüzde 62 aşamasındayız. Yeniden değerlendirmeyle, iş artışı ve mukayeseli keşifle beraber buraya harcanan para 600 milyon lira civarında olacak. Tabii yılbaşından sonra bu yeniden değerlendirmeyle gene artacak. Şu ana kadar biz 300 milyon lira parayı ödedik. Çünkü bunun karşılığında o kadarlık iş yaptık” ifadelerini kullandı. “Tahsisler için resmi süre başladı, yatırımcımız bize geldiği taktirde kendilerine yatırım yapacağı parseli verebiliyoruz” Arsa parsel tahsislerinin başladığını duyuran Başkan Altıkulaç, şöyle konuştu: “Tahsisler için resmi sürenin başladığı gün, şu andan itibaren yatırımcımız bize gelir, ben yatırım yapmak istiyorum dediği takdirde biz artık kendilerine yatırım yapacağı parseli verebiliyoruz. İşletme parselleri için dekar başına 150 bin lira. Yani altı dönüm eğer tahsis edeceksek 900 bin lira katılım payı olarak alacağız. İşte 12 dönüm tahsis edeceksek 1 milyon 800 bin lira talep edeceğiz. Eğer 500 baş üzeri düşünürseniz 2 milyon 700 bin lira talep edeceğiz. Bizim hiçbir zaman amacımız bu yapılan Organize Tarım Bölgesinde arazi satıp da organize tarım bölgesinin kasasına para koymak değil. Biz yatırımcıya cazip hale ne şekilde getirebiliriz, hep onun peşinde olduk ve o düşünceyle hareket ediyoruz. Onun için 150 bin liranın dekar başına çok büyük olmadığını düşündük ve karara bağladık.” “Üretici, benim alıcım zaten hazır, pazar aramama gerek yok. Et ve Süt Kurumu hayvanların büyük bir kısmını tüketecek diyecek” Et ve Süt Kurumu’nun da Devrekani Organize Tarım Bölgesi’nde yatırımlarının olduğunu belirten Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten ise, “Bu Kastamonu genelinde ve Devrekani üzerinde önemli bir yatırım. Yani bugün 600 milyon TL’yi bulan bir yatırım. Bugün bu para tasarruf tedbirlerinden dolayı çoğu ile gitmiyor. Ama Kastamonu’da bu yatırım yapılıyor. Şu ana kadar da yüzde 50’sini biz ödedik bu paranın. Yüzde 50’lik kısmı kaldı. Epey bir ilerleme sağladık. Yani altyapı noktasında dolgu, kazı dolgu noktasında çok büyük bir ilerleme yaptık. Artık sadece ufak tefek teferruatları kaldı. İnşallah bunu da 2025 yılının Eylül ayına kadar yapmayı planlıyoruz. Müteahhit firmamızın taahhüdü de bu noktada” dedi. Konuşmaların ardından katılımcılara teşvik ve yatırımlar hakkında kurumlar tarafından detaylı bilgilendirme yapıldı. (Vİ-MK-
Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Filistin için tek yürek oldu
19 Aralık 2024 Perşembe - 15:46 Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Filistin için tek yürek oldu Kastamonu Üniversitesi’nde eğitim gören bir gurup öğrenci, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etti. Kastamonu Üniversitesi’nde eğitim gören öğrenciler Filistin için toplandı. Bir araya gelen öğrenciler, ellerindeki döviz ve pankartlarla İsrail’in Filistin’e yönelik düzenlediği ve binlerce kişinin öldüğü saldırıları kınadı. Öğrenciler adına açıklamada bulunan Kastamonu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Yunus Kaan Başol, “Dünyanın gözü önünde yakılan Gazze’de su yok, yemek yok, ilaç yok, ağrı kesici yok, ev yok, hastane yok, okul yok, uyku yok, insanlık yok. Gazzelilerin koruyucuları olarak tek sığındıkları Allah var. Macera, dram tarzı filmleri sevenler için de ekran başında canlı ölümler diyarı Gazze var. Bir de bu ıstırabın karşısında sahtekarlığına, ruhsuzluğuna, satılmışlığına, varlığına, gücünü devam ettirmek için oradaki canları alet edenler var. Gazze’yi anlatan ve hissettiren kelimeler artık kalbimizde en ağır şekilde kifayetsiz kaldı. Çünkü Gazze hasret kalınan zamanların şahididir. Onurlu insanların taş olan yüreklere kaldıramayacağı ağırlıkta en büyük sözüdür. Vicdanları sızlatan bir gerçektir. Duyulmayan bir feryattır. Bitmeyen bir çiledir. Gözlerin görmediği, kulakların duymadığıdır. Beklenen şühedadır. Gazze yiğitlerin yurdudur” dedi. “Gazze’nin acısı ve Dünya’nın sessizliği” Gazze’de yaşanan zulme dünyanın sessiz kaldığını söyleyen Başol, “Teknolojinin ve iletişimin bilinen tarihin en hızlı ve ileri olduğu bir döneminde, sözde insan hak ve hürriyetlerinin dillere, belgelere, mevzuatlara pelesenk edildiği bir dönemde, dünyanın bir ucunda olan bir olayı birkaç saniyede diğer ucundakilerin duyduğu hatta canlı olarak izleyebildiği bir çağda, bütün dünyanın gözlerinin önünde canlı yayınlarda, bir mazlum milletin haykırışlarıyla, acılarıyla ve imanıyla koskoca bir yıldan fazla bir zaman geride kaldı. Bu sürede İsrail özellikle çocukları vuruyor. Hastaneleri vuruyor. Okulları, evleri, camileri, kiliseleri vuruyor. Hatta o kadar ki çocuklara karşı savaşıyor. Çünkü Siyonist rejimde biliyor ki insan psikolojisinde çocuklarını ellerinden alırsanız, hayatını elinden alırsınız. İnternetten ve sosyal medyadan bakıyoruz. Bir kişi söylesin; bir baba bisikletinin arkasındaki sepete ne koyar, ne koyabilir? Evine götüreceği ekmeğini koyabilir. Çocuğuna götüreceği hediyeyi koyabilir. Hangi baba parçalanmış çocuğunun cesedini koyabilir ki? Bu cevabı sadece Gazze’de görebiliyoruz. Görmemeliydik, böyle bir vahşet bu çağda yaşanmamalıydı, 2 milyarlık sözde İslam dünyası 2 milyonluk Siyonist’e cevap verebilmeliydi. Maalesef olmadı" diye konuştu.
Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım"
19 Aralık 2024 Perşembe - 11:48 Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım" Kastamonu’da boşanma aşamasındaki eşini beylik tabancasıyla öldüren polis memurunun yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık, eşinin kendisini defalarca aldatmasından ötürü bu olayın yaşandığını belirterek, pişman olduğunu söyledi. Olay, 15 Ekim’de Saraçlar Mahallesi Ankara Caddesi’nde meydana geldi. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü görevli polis memuru E.T., boşanma aşamasındaki eşi Burçin Sevgi Telli’yi çıkan tartışma sırasında beylik tabancasıyla öldürdükten sonra polise teslim oldu. Çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanan polis memuru E.T. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kadına ve üstsoy veya altsoydan eşe karşı kasten öldürme” suçundan dava açıldı. “Annesinden özür dilerim” Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan davada sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada kendisini savunan E.T., “Özür dilerim. Hakkınızı helal edin. Eşimle 2019 yılında tanıştım, severek evlendik. Evlendikten sonra 2,5 yıl kayınvalidemin apartmanında kaldık. Kavgamız, tartışmamız hiç olmadı. Çocuğum o evde doğdu, o evde büyüdü. Ardından yeni bir yere taşındık. Hakkari’ye tayinimiz çıktı. Eşim de yalnız kalmasın diye annesinin yanına taşındı. Annesine taşındıktan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. Depremden dolayı Malatya’ya göreve gittim. Eşim beni aradı, ’hemen gel, evden ayrılacağız’ dedi. Malatya’dan dönünce, ev bakmaya başladık. Bu sırada kayınvalidem, ’evden çıkmayın, ben zaten gideceğim, burada oturursunuz’ dedi. Kayınvalidem evden ayrıldı. Kayınvalidem taşınırken evden eşyalarını da alıp gitti. Biz de eşya almak zorunda kaldık. Borca girdik. Babam, çiftçi kredisi çekip bana 200 bin lira gönderdi. Zamanla borcumuzu ödedik ve her şey iyiye gitmeye başladı. Bu sırada araç almıştım. Aldığım aracın bazı parçaları değişmesi gerekiyordu. İnternetten sipariş vermiştim. Eşimin telefonundan bunlara bakarken sosyal medyadan mesajlar geldi. Cinsel içerikli mesajlar geliyordu. Mesajı atanı araştırdığımda evli ve cinsel istismar suçundan ceza aldığını öğrendim. Evden ayrılmak istedim, çocuğumu bana vermediler. Boşanmak istedim. Sonra bir kafede buluştuk ve konuşup barıştık. Ben de eve geri döndüm” dedi. "Yine barıştık" Eşininin kendisini aldatmaya devam ettiğini belirten E.T., “Eşime hediye aldım, Anneler Gününü kutladım. Bu sebeple eşimin telefonuna baktım. Yine sosyal medyadan mesajlar geliyordu. Askeri personel, bankacı, emlakçı falan vardı. Kayınvalidemi arayıp ’gelin, kızınızı alın’ dedim. Kavga ettik, ben de 10-15 gün meslektaşımın evinde kaldım. Sonra bu şahıslara ulaşıp konuştum. Eşim kendisini hemşire olarak tanıtıp bunlarla birliktelikleri olmuş. Boşanma davası açtım. Eşim beni bilinmeyen bir numaradan aradı ve görüşmek istediğini, boşanmak istemediğini söyledi. Yine barıştık. Eşimi alıp eve döndüm. Kavgalarımız oldu ama adli bir olayımız olmadı” diye konuştu. “Eve imam getirip okuttuk” Eşinin bir anda kendisini telefonla arayıp adliyenin önüne çağırdığını anlatan E.T., “’Anlaşmalı boşanalım’ dedi, evrak verdi. Ben de ‘lanet olsun’ diyerek imzaladım. Birkaç gün görüşmedik. Arayıp ’çocuğumu özledim, görmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu alıp ekip otosunda sevip annesine geri veriyordum. Boşanma davası sebebiyle dilekçe vererek şehir değiştirmek istedim. Kayınvalidemi da arayıp sitemde bulundum, ’kavgamız yokken niye böyle oluyor’ dedim. Kayınvalidem de ’ben de anlamadım, bir şey sorduğumuzda ters cevap veriyor, sanki büyü yapmışlar’ dedi. Bunun üzerine biz de bir imamla görüşüp eve getirdik. Okudu, ’bu kıza muska yapılmış, 26 yaşında bu kıza musallat olmuş, muska yazacağım’ dedi. Sonra aramız düzeldi. Hiçbir problemimiz yoktu. Her şey iyiye gidiyordu” şeklinde konuştu. “Pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı” Olay gününe kadar hiçbir problemlerinin olmadığını söyleyen E.T., “Eşim sınava girmişti, sonuçlar açıklanacaktı, ’gel, beraber bakalım’ dedi, tercih yapacaktık. Şubat ayında tayinimizin çıkmasını bekliyorduk, o yüzden ’doğu illerini yazalım’ dedik. Sonra babam aradı, ’sana iyi bir araba alalım’ dedi. Araba ilanlarına bakarken parmağımdaki yüzüğü boşanma davası için satmıştım, ’yeni bir yüzük alalım’ dedi. Telefonu şarjdaydı. O sırada görüntülü bir arama geldi. Sonra Burçin’e, ’kim bu’ diye sordum. ’Tanımıyorum, arayıp sor’ dedi. Ardından görüntülü aradım, ’eşimi neden aradın’ diye sordum. Telefonda 10 dakika görüşmemiz oldu. Bana ‘sen ne biçim adamsın’ diyerek eşimle birliktelik yaşadığını anlattı. Evimde birlikte olmuşlar, otelde birlikte olmuşlar. Erkekliğime, adamlığıma laf etti. Çocuğumu alıp komşumuza bıraktım. Benden sonra Burçin adamla konuşuyordu. ’Neden anlattın, beni öldürecek’ diyordu. Gözümden yaş gelerek silahı doğrulttum, ’bize bunu niye yaptım’ dedim. ’Özür dilerim’ dedi, sonra kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. O sırada kafama sıkacaktım. Çocuk yanıma geldi. Elimden tutunca yapamadım. Sonra ambulansı aradım, kapı çalındı. Çocuğumu komşuya teslim edip ’ben teslim olmaya gidiyorum’ dedim. Ben eşimi öldürmek istemedim, canını yakmak gibi bir düşüncem olmadı” ifadelerini kullandı. “Kızım, her barışmasında kızının babasız büyümesini istemediği için eşini afetti” Maktul Burçin Sevgi Telli’nin annesi Y.E. ise, “Benim kızımın aldattığını söylüyor, neden her seferinde kendisi gelip barışmak istiyordu, kızımı alıp götürüyordu. Kızıma tekme attı, evimin tüm kapıları kırık. Kızıma şiddet uyguladı. Kızım dava açtı her seferinde evime gelip sulh oluyorlardı. 3,5 yıllık evliler. Doğru düzgün yaşam tarzları olmadı. Kızıma sürekli hakaret ediyordu. El kaldırdı, darp etti. Kızımı sürekli tehdit ediyordu, ’çocuğu alırım, göstermem’ diyordu. Aldatma olayından sonra kızım mecbur evine geri gitti. En son kızımı darp ettiğinde silahla vurmuş. Dayısı araya girmiş. Kızım şikayetçi oldu. Borçları vardı, borç yüzünden sürekli kavga ediyorlardı. Kızımın altınlarını sattı. Her seferinde kızımı kandırıyordu. T.E. kendi de aldattı. Kızım da bunları yapmış, aldatmış, kızıma sürekli hakaret ediyordu. Şiddet meyilli birisi. Son 1 senedir kızıma yaptığı şiddet arttı. İstemiyorsa kızımla boşanacaktı, hakkımı helal etmiyorum” dedi. Maktul Burçin Sevgi Telli’nin babası T.Y. de kızı öldüğü için iftira atıldığını, asıl kızının aldatıldığını ve sanıktan davacı olduğunu belirterek, cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık, tanık, şahit ve avukatları da dinleyerek, yaklaşık 7 saat süren yargılamanın ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme heyeti, E.T.’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.
Kastamonu’da Kasım ayında 578 konut satıldı
19 Aralık 2024 Perşembe - 09:16 Kastamonu’da Kasım ayında 578 konut satıldı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, Kastamonu’da Kasım ayında 578 konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Kasım ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. TÜİK Başkanlığı tarafından verilen bilgiye göre, Kasım ayında Kastamonu genelinde konut satışları 578 adet oldu. Konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre 232 adet arttı. Kasım ayında Kastamonu genelinde ipotekli konut satışları 72 adet oldu. İpotekli konut satışları önceki yılın aynı ayına göre 60 adet arttı. İpotekli satılan konutların toplam konut satışları içinde payı yüzde 12,5 oldu. İpotekli satılan konutların 21 tanesi ilk defa satılan konutlardan oluşurken, geri kalan 51 tanesi de ikinci el satıştan oluştu. Diğer konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre 172 adet artarak 506 adet oldu. Eylül ayında diğer satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 87,5 oldu. Kasım ayında Kastamonu genelinde ilk el satılan konut sayısı önceki yılın aynı ayına göre 109 adet artarak 223 adet oldu. İlk kez satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 38,6 oldu. Kastamonu genelinde ikinci el konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre 123 adet artarak 335 adet oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 61,4oldu.
Uyuşturucu etkisinde 1 kişinin ölümüne sebep olan sürücüye 9 yıl hapis cezası
18 Aralık 2024 Çarşamba - 18:02 Uyuşturucu etkisinde 1 kişinin ölümüne sebep olan sürücüye 9 yıl hapis cezası Kastamonu’da uyuşturucu madde etkisi altındayken kullandığı araçla kaza yapma neticesinde bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına sebebiyet veren sürücü, 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma salonunda tutuklanan sürücü, gazetecilere saldırmaya çalıştı. Kaza, Nisan ayında Kastamonu-Taşköprü kara yolu Bük köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Koray K. idaresindeki 37 ACB 354 plakalı kamyonet, yoldan çıkarak köprüden dereye uçtu. Kazada araçta bulunan 26 yaşındaki Necibe Çalan hayatını kaybetti, sürücü Koray K. ile yolculardan Onur K. de yaralandı. Kazanın ardından uyuşturucu madde etkisinde olduğu belirlenen kamyonet sürücüsü Koray K. hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Sanığın tutuksuz yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Duruşmada kendisini savunan Koray K., “Suçlamaları kabul etmiyorum. Aynı kazada kendim de yaralandım, sakat kaldım. Bilinçli olarak kimseyi öldürmedim. Benim uyuşturucu kullandığımı biliyorlardı. O zaman binmeselerdi. Bile bile sürücüsü olduğum araca binmeleri nedeniyle asıl kendileri kusurludur. Mütalaayı kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum” dedi. Kazada yaralanan Onur K. ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Duruşmaya katılma talebim vardır. Ben, uyuşturucu kullanmadım ama kanımda nasıl çıktı bilemiyorum. Sanık Koray’ın da kazanın yaşandığı gün uyuşturucu kullandığını biliyorum” diye konştu. Duruşmaya katılan Necibe Çalan’ın ablası B.B. de cumhuriyet savcısının mütalaası doğrultusunda sanığın cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan Koray K.’yi 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Hükümle birlikte, sanık Koray K., duruşma salonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adliye çıkışında emniyet aracına götürülen Koray K., kendisini görüntülemek isteyen basın mensuplarına saldırmaya çalıştı.