Yerel Haberler
İzmir
21 Ocak 2025 Salı - 13:07 İzmir’de 2024’te konut satışı yüzde 22,8 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, İzmir’de konut satışları 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,8 artarak 80 bin 398 olarak gerçekleşti. TÜİK, Türkiye genelinde 2024 yılında gerçekleşen konut satış oranları bilgilerini paylaştı. Verilere göre, Türkiye genelinde ise konut satışlarının 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20,6 oranında artarak 1 milyon 478 bin 25 olduğu açıklandı. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 239 bin 213 ile İstanbul, 134 bin 46 ile Ankara ve 80 bin 398 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 755 ile Ardahan, 958 ile Hakkari ve 999 ile Bayburt olarak gerçekleşti. İzmir’de ise konut satışlarının 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,8 artarak 80 bin 398 olarak gerçekleştiği bildirildi. İzmir’de 2024 yılında 21 bin 389 konut ilk defa satıldı İzmir’de ilk defa satılan konut sayısı geçen yıla göre yüzde 20,5 artarak 21 bin 389 oldu. İzmir’de toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 26,6 olarak gerçekleşti. İzmir’de ikinci el konut satışları bir önceki yıla göre yüzde 23,7 artarak 59 bin 9 olarak gerçekleşti. İzmir’de toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışlarının payı yüzde 73,4 oldu. İzmir’de ipotekli konut satışları geçen yıla göre yüzde 3,8 artarak 10 bin 449 oldu. 2024 yılında satışı yapılan konutların yüzde 13,0’ı ipotekli satış olarak gerçekleşti. İzmir’de 2024 yılında yabancılara 381 konut satıldı İzmir’de 2024 yılında yabancılara yapılan konut satışı bir önceki yıla göre yüzde 48,4 azalarak 381 oldu. Ülke genelinde ise yabancılara yapılan konut satışları 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 32,1 oranında azalarak 23 bin 781 oldu. 2024 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,6 olarak gerçekleşti. 2024 yılında yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 8 bin 416 ile İstanbul, 8 bin 223 ile Antalya ve 2 bin 112 ile Mersin oldu. Konut satışlarında Buca birinci İzmir’de 2024 yılında en fazla konut satışı Buca’da gerçekleşti. Konut satış sayısı yüksek olan ilçelerden Buca’da 9 bin 470 konut satılırken Buca’yı 8 bin 702 konut satışı ile Menemen, 7 bin 197 konut satışı ile Karşıyaka, 7 bin 163 konut satışı ile Torbalı, 4 bin 960 konut satışı ile Karabağlar, 4 bin 621 konut satışı ile Konak, 4 bin 540 konut satışı ile Çiğli, 4 bin 526 konut satışı ile Bornova, 3 bin 132 konut satışı ile Bayraklı ve 2 bin 622 konut satışı ile Seferihisar takip etti.
21 Ocak 2025 Salı - 12:18 Karşıyaka Basketbol’da 2 oyuncu daha gidiyor Karşıyaka Basketbol’da Daron Russell ve Muhsin Yaşar’ın da takımdan ayrılacağı öğrenildi. Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Karşıyaka’da ekonomik problemlerden dolayı sular durulmuyor. Geçtiğimiz haftalarda ödeme yapamadığı için Jefferson, Errick McCollum, James Webb, Jerry Boutsiele ve Kenan Sipahi gibi önemli basketbolculara veda etmek zorunda kalan yeşil-kırmızılılarda son olarak da Başantrenör Ufuk Sarıca görevinden ayrılmıştı. Bu süreçte Avrupa’ya veda etmek zorunda kalan İzmir ekibi, ligde de son 4 maçını kaybederek düşüşe geçti. Kadroda rotasyon oluşturmakta zorlanan yeşil-kırmızılılar, yeni bir yapılanma için harekete geçse de, FIBA’dan gelen transfer yasağıyla takviye de gerçekleştiremedi. Zor günler geçiren Karşıyaka’ya iki oyuncusundan daha kötü haber geldi. Barcelona’ya transfer olması beklenen Daron Russell, Tofaş maçında kadroda yer almazken ve mücadeleyi tribünde izledi. Resmi açıklamanın kısa bir süre içerisinde olacağı bildirildi. Takımdan ayrılması beklenen son oyuncunun ise Muhsin Yaşar olacağı belirtildi. Bursaspor’la anlaştığı öğrenilen pivot oyuncusunun hafta sonu oynanan Tofaş maçıyla birlikte yeşil-kırmızılı formayı son kez giydiği ifade edildi. Böylece Karşıyaka’da Başantrenör Ufuk Sarıca’nın yanı sıra kısa bir süre içerisinde 7 oyuncu ile yollarını ayırmış olacak.
Engelli bireyler zeytin hasadı sayesinde sosyalleşti
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:20 Engelli bireyler zeytin hasadı sayesinde sosyalleşti İzmir Büyükşehir Belediyesinin Buca Belenbaşı’ndaki zeytinlik alanında düzenlenen etkinlikte, engelli bireyler ve aileleri bir araya gelerek zeytin hasadı yaptı. Katılımcılar, hasat sırasında zeytin kurma yöntemlerini öğrenip kendi kışlık zeytinlerini hazırlama fırsatı buldu. Engelli bireylerin doğayla iç içe bir ortamda sosyalleşmelerini hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü Zeytin Hasat Şenliği düzenledi. Buca Belenbaşı’ndaki etkinliğe katılan yaklaşık 300 engelli ve aileleri, birlikte hem eğlenceli hem de yeni şeyler öğrendikleri bir gün geçirdi. Hayatında ilk kez zeytin toplayan engelli bireyler, daha sonra zeytin kurmanın inceliklerini hep birlikte öğrendi. Üretmenin değeri Etkinlik hakkında bilgi veren Engelli Çalışmaları Şube Müdürü Emine Koç, “Engelli vatandaşlarımızın doğayla bütünleşmesi ve üretim sürecine katılmaları için belediyemize ait bu alanda bir hasat şenliği düzenledik. Topladıkları zeytinleri kurarak hem kendilerine küçük bir ekonomik katkı sağlamalarını hem de üretimin değerini hissetmelerini istiyoruz” dedi. Koç, engelli bireylerin yaşam becerilerini geliştirmelerine katkı sağlayan bu tür etkinliklerin devam edeceğini belirtti. Birlikte olmanın keyfi Etkinliğe katılan özel eğitim öğretmeni Gurbet Anderiman, 11 yaşındaki Nadide Yıldırım ile zeytin toplarken şunları paylaştı: “Bu tür etkinlikler, çocukların sosyal gelişimine katkı sağlıyor. Hem doğayla iç içe oluyor hem de arkadaşlarıyla iş birliği yapmayı öğreniyorlar.” Nadide ise topladığı zeytinleri eve götürerek olgunlaştıktan sonra yiyeceğini söyledi. “İlk defa zeytin topladım” 28 yaşındaki Serkan Şentay, “Zeytinlerin irilerini topladım. Topladığım zeytinleri teyzeme hediye etmeyi düşünüyorum. Buraya gelmek zevkli, bana daha ferah ve hoş hissettirdi. Zeytini çok seviyorum” ifadelerini kullandı. Emre Yıldırım ise “Bugün ilk kez böyle bir etkinliğe katıldım. Daha önce hiç zeytin toplamamıştım. Çok iyi hissediyorum. Buraya annemle geldim. Topladığım zeytinleri evde yiyeceğim. Bu etkinlikler her zaman olmalı” diye konuştu. “Doğa ile baş başayız” 26 yaşındaki Emre Doğantay’ın annesi Melek Doğantay “Oğlum izcilik yapıyor. Bu etkinliklerden de izcilikten de çok zevk alıyoruz. Çocuğumla seve seve geliyoruz. Burada doğa ile baş başayız. Motive oluyoruz. Emre de sosyalleşiyor, her şeyi öğreniyor” derken, Emre Doğantay da çok mutlu olduğunu ve zeytinleri evde yiyeceğini belirtti. 22 yaşındaki Mustafa Sarı, “Buraya zeytin toplamaya geldim. Günüm iyi geçiyor. Daha önce zeytin topladığımı hatırlamıyorum. Topladığım zeytinleri kuracağım, sonra yiyeceğim. Çok heyecanlıyım” dedi.
Minik şampiyon motosikletçi Ali’nin hedefi dünya şampiyonluğu
13 Kasım 2024 Çarşamba - 09:46 Minik şampiyon motosikletçi Ali’nin hedefi dünya şampiyonluğu İzmir’de 2 yaşından itibaren motora binmeye başlayan 6 yaşındaki Ali Tok, geçmişte motosiklet şampiyonluğu bulunan babasının izinden giderek yarışlara hazırlanmaya başladı. Katıldığı 2 Türkiye Süpermoto Şampiyonası’nda da 50 cc mini kategorisi 5-7 yaş grubunda şampiyon olan Ali’nin en büyük hedefi dünya şampiyonu olup İstiklal Marşını okutmak. İzmir’in Konak ilçesinde yaşayan 6 yaşındaki motosiklet sporcusu Ali Tok, bu sporda daha önce şampiyonluğu bulunan babasının yolundan giderek 2 yaşında motosiklete binmeye başladı. Ali’nin aynı zamanda eğitmeni olan babası Barış Tok, oğluna özel eğitimler vererek yeteneğinin gelişmesini sağladı. İlk motorunu 2 yaşındayken alan Ali Tok, 4 yaşına gelince ise ilk lisansını aldı. Minik Ali, lisansını aldıktan sonra babasının da şampiyonluk numarası olan 13 numara ile artık motosiklet yarışları için hazırlanmaya başladı. 2 sene üst üste Türkiye birincisi oldu Ali, 2023 yılında İzmir’de yapılan ve katıldığı ilk yarışı olan Türkiye Süpermoto Şampiyonası 50 cc Mini kategorisi 5-7 yaş grubunda Türkiye birincisi oldu. Ardından 2024 yılında Uşak’ta düzenlenen aynı şampiyonada, 6 yarışın tümünü kazanarak hem Türkiye birincisi oldu hem de 50 cc mini kategorisinin pist rekorunu kırdı. Minik Ali’nin en büyük hedefi ise dünya şampiyonu olup pistte İstiklal Marşı’nı okutmak. “İlk denge bisikletiyle başladı” Ali’nin motosiklet kariyerinin nasıl başladığını anlatan milli yarışçı baba Barış Tok, “Benim de Türkiye Pist, Enduro, Motokros ve Drag Şampiyonluğum var. Şimdi sıra Ali’de. Ali, bizim motosiklet yarışlarındaki başarılarımı gördü ve kendisi de motora ilgi duydu. Ali’ye 1 yaşında denge bisikleti aldım. Ayaklarıyla iterek ona binmeye başladı. 2 yaşında ise pedallı bisiklet aldım. İlk başta biraz zorlandı ama alışınca binmeye devam etti. 2 yaşında bir tane motosiklet aldık. Motora ilk başta yan tekerleklerle binmeye başladı. Daha sonra 4 yaşında lisansı çıkınca Türkiye Şampiyonası’nda yarışmaya başladı. Ali son yarışlarda üst üste kendi rekorunu kırıyor. Antrenmanlara ve yarışlara devam ediyoruz. Şimdi önümüzdeki sezona hazırlanıyoruz” ifadelerini kullandı. “Ali ‘Büyüyünce MotoGP’ye katılacağım’ diyor” Bu sporu sevdiklerini anlatan Baba Tok, kendisinin yıllarca, eşinin de bir sezon yarıştığını söyledi. Ali’nin de çok ilgili ve sevdalı bir şekilde aralarına dahil olduğunu ifade eden Tok, “Ali, bütün motor ve lastik markalarını biliyor. Bize ‘Baba büyüyünce ben de şampiyon olacağım, MotoGP’ye katılacağım’ diyor. Birlikte çok sıkı çalıştık. Ben Ali’nin hem hocası hem de mekanikeriyim. Annesi de bize yemek yaparak destek veriyor. Ali bizden sürekli olarak ilgi istiyor” açıklamalarında bulundu. “Birincilik turunu Türk bayrağıyla atıyor” Ali’nin Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etmesini, Türk bayrağını dalgalandırmasını istediklerinin altını çizen Barış Tok, “Ali katıldığı her yarıştan sonra ‘Bayrağım nerede?’ diyor ve Türk bayrağını alıp birincilik turunu bayrağıyla atıyor. Zor bir yol ama onun için elimizden geleni yapıyoruz. Biz aileye ve çocuğa her konuda destek oluruz. Ebeveynler çocuklarını motosiklete bindirmek istemiyorlar. Fakat artık yarışlar tehlikeli değil. Çünkü trafiğe kapalı alanda, eksiksiz ekipmanlar kullanılıyor. Dolayısıyla çocukların başınıza bir şey gelmiyor. Tehlike en az seviyeye iniyor. Çocuklar ne kadar erken yaşta bu spora başlarsa o kadar yetenek kazanıyor” şeklinde konuştu. “Motora bindiği zaman adam, motordan inince küçük bir çocuk” Ali’nin çocuk olmasına rağmen motosiklete bindiğinde savaşçıya dönüştüğünü vurgulayan Tok, “Ali motosiklete bindiği zaman büyük bir adam, savaşçı. Motosikletten indiği zaman da bir çocuk. Motosiklete bindiğinde rakipleri var. Onları geçmeye çalışıyor. Çocuklar pistte rakipler, dışarı çıktıkları anda hep beraber oyun oynuyorlar” diye konuştu. Yetkililere ‘pist’ çağrısı İzmir’de antrenman yapacak alan kısıtlığından yakınan Baba Tok, İzmir yarış pistinin kapandığını aktardı. Pistin tekrar açılması temennisinde bulunan Tok, dünya şampiyonasında yarışacak gençlere bir alanın lazım olduğunu, sporun antrenmansız olmadığını ve bu sebeple yetkililerden destek beklediklerini kaydetti. Toprak Razgatlıoğlu ile yarışmak istiyor Motorun üstünde olmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirten minik şampiyon Ali Tok, “Motor sürmeyi çok seviyorum. Türkiye şampiyonuyum. Arkadaşlarımla atak yapmayı ve rakiplerimi geçmeyi seviyorum. Toprak Razgatlıoğlu’nu seviyorum. Onun gibi bir yarışçı olmak istiyorum. Onun motoru benimkinden hızlı da olsa kendisiyle yarışmak istiyorum. Onunla yarışmak bana mutluluk verir” ifadelerine yer verdi. En büyük hedefi dünya şampiyonu olup İstiklal Marşı’nı okutmak Aynı zamanda büyüyüp Türkiye ve dünya şampiyonu olmak istediğini vurgulayan minik Ali, dünya şampiyonluğunu elde ettikten sonra ise pistte İstiklal Marşı’nı okutmayı hedeflediğini aktardı.
Parkinsonda erken tanı ile hayat konforu artıyor
13 Kasım 2024 Çarşamba - 09:16 Parkinsonda erken tanı ile hayat konforu artıyor Merkezi sinir sistemini etkileyen nörolojik bir bozukluk Parkinson Hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, parkinson hastalığında erken tanı ve tedaviyle hastanın yaşam kalitesini arttırmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Yaşlı grup hastalığı olarak bilinen parkinsonun, genellikle 40 ile 60 yaş arasında başlayan ilerleyici bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın genetik olabileceğine vurgu yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, “Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerin kaybıyla oluşan bir hastalıktır. Dopamin seviyelerinin azalması, hastaların hareketlerini zorlaştırır ve çeşitli motor semptomlara yol açmaktadır. Parkinson, yavaş ve sinsi seyreden bir hastalıktır” dedi. Belirtiler en sık el titremesiyle görülüyor Parkinson hastalığında en sık görülen belirtinin ellerde titreme olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, “Parkinson hastalığının ana bulguları arasında; hareket yavaşlaması, titreme, yürüme bozukluğu bulunmaktadır. Tabi bununla birlikte hastada başka şikâyetler de görülebilmektedir. Duygusal durum değişiklikleri, sıkıntı, yüzde donukluk, kaygı bozukluğu, depresyon gibi bulgular da bu hastalığın belirtilerindendir. Parkinson hastalığında genetik faktör önemlidir ve ailede parkinson hastalığı görülenlerde, bu hastalığın görülme ihtimali daha fazladır. Uykuda bacak hareketleri veya huzursuz bacak görülen kişilerde parkinson görülme ihtimali daha fazladır. Eğer yakınlarınızda bu tür bulgular varsa, nöroloji uzmanına görünmek önemlidir. Dolayısıyla hastalığın tedavisi daha kolay olur ve ilerlemesi engellenebilir. Parkinson hastalığı, erken tanı ve doğru tedavi ile yönetilebilir." dedi. Parkinsonda geç müdahalenin tedavi sürecini daha da zorlaştırabileceğini ifade eden Kara, "Tanı gecikirse hastalığın semptomları ilerleyebilir, bu da tedavi sürecini daha zor hale getirebilir. İleri dönem parkinson hastalarında veya tedaviye direnç gelişenlerde ya da titreme dolayısıyla hayat kalitesi düşen insanlarda Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) denilen ve halk arasındaki ismiyle bilinen beyin pili uygulaması, son zamanlarda iyi bir çözüm yolu olmuştur” açıklamasında bulundu.
Buca Belediyesi çalışanları iş bıraktı
12 Kasım 2024 Salı - 16:24 Buca Belediyesi çalışanları iş bıraktı Buca Belediyesi şirketlerinden İmar A.Ş.’de örgütlü yaklaşık 2 bin işçi Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. DİSK Genel İş İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Aras, “Bornova Belediyesinde imzalanan bir toplu sözleşme rakamı var. Orda da her şey içerisinde 44 bin 500’e imzalandı. Biz belediyenin bütün gelir kaynaklarını talep etmiyoruz. Buca işçisi olarak İzmir’de biten toplu sözleşmelerinin altında kalmak istemiyoruz” dedi. Önceki dönem Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ı “işçi dostu" olarak gören çalışanlar, toplu iş sözleşmesini halaylarla kutlarken, bu yıl yeni Başkan Görkem Duman’ın teklif ettiği rakam düşük kalınca iş bıraktı. DİSK Genel-İş İzmir 5 Nolu Şube ile belediyeyi temsil eden Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM SEN) arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine İmar A.Ş’de çalışan 2 bin kişi greve gitti. Şantiyelerin yanı sıra Buca Belediyesi önünde toplanan işçiler grev pankartları astı. “İzmir’de biten toplu sözleşmelerin altında kalmak istemiyoruz” TİS toplantısında SODEM-SEN’in 2 yılı kapsayan ve yol, yemek, ikramiye ve diğer sosyal haklarla birlikte 42 bin TL’lik teklifi, sendika yönetimi ve emekçiler tarafından kabul görmemesinin ardından Buca Belediyesi önünde toplanan emekçilerle birlikte alanda bulunan DİSK Genel İş İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Aras, gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Aras, “Yaptığımız görüşmelerden sonra en son noktada gece 12’ye kadar bekledik. En son işverenin teklifi gıda kartı, ikramiye ve maaş dahil olmak üzere 42 bin lira olarak önerdiler. Biz de bu rakamları yetersiz bulduk. Geçen haftalarda Karşıyaka’da ve Bornova’da biten toplu sözleşme örneklerini verdik. İzmir’de metropol ilçelerde belli bir ücret havuzu oluştu. Bornova Belediyesinde imzalanan bir toplu sözleşme rakamı var. Orda da her şey içerisinde 44 bin 500’e imzalandı. Biz belediyenin bütün gelir kaynaklarını talep etmiyoruz. Buca işçisi olarak İzmir’de biten toplu sözleşmelerinin altında kalmak istemiyoruz ve bütün düşüncemiz bu. Belediye yönetimini ve SODEM SEN yetkililerini tekrar masaya davet ediyoruz. Biz her türlü görüşme açığız ama İzmir’de oluşmuş ücret rakamlarının altında kalmak istemiyoruz. Buca işçisi de Bornova işçisi gibi emek üretiyor. O yüzden de aynı şekilde eşitlikle davranılmasını talep ediyoruz. Şu anda ortalama 750-800 civarı arkadaşımız burada. Toplamda bin 660 civarı üyemiz var. Bunları yüzde onluk kesimi biliyorsunuz yasa gereği iş yerlerinde bulunmak zorunda. Greve katılacak arkadaşların sayısı bin 500 civarı olması lazım” dedi. “Kendince maliyet hesabı yapmış” Buca Belediyesi sosyal medya hesabından Başkan Görkem Duman imzalı yazılı paylaşımın kendisine sorulması üzerine düşüncelerini paylaşan Aras, “Belediye Başkanımız toplam maliyet hesabı neyse o rakamları söylüyor. Ama biz onun içerisinden gıda kartımızı çıkardığımızda, ikramiye kalemimizi çıktığımızda oluşan rakamlar bu rakamlar değil. Belediye yönetiminin kasasından çıkan para bu olabilir ama bizim genel itibariyle gerçek anlamda aldığımız rakamların maaş üzerinden bir çalışmasının yapılmasını istiyoruz. Kendince maliyet hesabı yapmış. Kendince haklı olabilir. Ama asgari ücretle bir denge ya da eşitleme gibi, asgari ücretin iki katını veriyorum gibi bir ifade de bu ülkede ana muhalefet dahil asgari ücrette 30 bin liraları konuşurken, 42 bin liraları söylemesi biraz manidar geliyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Sengel: "Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumluluk hissediyoruz"
12 Kasım 2024 Salı - 15:31 Başkan Sengel: "Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumluluk hissediyoruz" İzmir Selçuk’ta 5 kardeşin çıkan yangında hayatını kaybetmesi üzerine açıklama yapan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "Hiç kimseyi ayırt etmeksizin, öncelikle tüm kurum ve temsilcilerini sonra da tüm yurttaşları içine katarak ifade etmek istiyoruz ki böyle bir felaketi önleyemediğimiz için öfkeliyiz" dedi. Olayla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini hatırlatan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, söz konusu felaketin toplumsal sebep ve sonuçlarına odaklanmak üzere fikir ve hislerini paylaşmak istediklerini ifade etti. Başan Sengel, "Kamuoyuna yansıdığı üzere, belediyemizden ve farklı kamu kurumlarından sosyal destek alan ve çocuklarına tek başına bakan annenin evde bulunmadığı sırada yaşanan felaket hepimizi kahretti, derin bir üzüntüye sürükledi. Hiç kimseyi ayırt etmeksizin, öncelikle tüm kurum ve temsilcilerini sonra da tüm yurttaşları içine katarak ifade etmek istiyoruz ki, böyle bir felaketi önleyemediğimiz için öfkeliyiz" dedi. "Öfkeliyiz ve sorumluluk hissediyoruz" Başkan Sengel şöyle devam etti: "Ülkemizin dört bir yanına yayılan derin yoksulluk, eşitsizlik ve yoksunluğun en acı örneklerinden birini daha yaşamamak için sorumluluk hissediyoruz. Her ilçede, her kentte başta çocuklar, engelliler ve yaşlılar olmak üzere risk altında olabilecek tüm kırılgan gruplara güvenli ve insani şartlar sağlayabilmek amacıyla, acilen kalıcı önlemler almanın sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. İlgili tüm kamu ve sivil kurumların katılımıyla hemen harekete geçmek amacıyla; kamu otoritesinin önderliğinde tüm ilgili kişi ve kurumlarımız ile iletişime geçerek ortak sorumluluğumuzu ortak çalışma ile yerine getirmek üzere inisiyatif alacağımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz."