Yerel Haberler
İzmir
24 Eylül 2024 Salı - 18:19 Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” İzmir İş Dünyası Buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” dedi. Bir dizi program için İzmir’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ikinci durağı İzmir Ticaret Odası (İZTO) oldu. Cevdet Yılmaz, burada İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle düzenlenen İzmir İş Dünyası Buluşmasına katıldı. Programda konuşan Cevdet Yılmaz, “OVP’yi yeniledik. Geçen yıl seçimler oldu, siyasi belirsizlikler bitti. OVP ile politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Politikalarımızı kararlı bir şekilde hayat geçiriyoruz. Güncellediğimiz OVP’de geçen yıldan bugüne birtakım güncellemeler yapıldı. Ana politikamızı 4 başlıkta özetliyorum. Birincisi enflasyonla mücadele, yeniden ülkemizi tek haneli rakamlara düşürmek. 3 yıllık bir perspektif ile tekrar tek haneli rakamlara ulaşmak. Bunun için geçiş, dezenflasyon ve kalıcı fiyat istikrarı olarak 3 dönem belirlemiştik. O dönemleri başarı ile tamamlama sürecindeyiz. İkinci hedef büyüme, enflasyonla mücadele ederken kalkınmakta olan bir ülke olarak büyümeyi belli seviyede sürdürme ihtiyacımız var. Kalkınma sürecini de eş zamanlı bir şekilde hayata geçirmeliyiz. Üçüncü başlığımız, sosyal refahı arttırma. Geçici iyileştirmeler değil, enflasyonun düştüğü sürdürülebilir büyümenin sağlandığı ortamda kalkıcı refahı arttırmak nihai amacımız. Geçen yıl OVP’yi yaparken Gazze’de insanlık dramı, bir takım gelişmeler yoktu. Kontrol edemediğimiz birçok unsur bu süreçleri etkiliyor. Büyük oranda OVP’nin gerçekleştiğini, hedeflerimizde ilerlemeler sağladığımızı, bazı alanlarda bir miktar geride olduğumuzu ifade edebilirim. Birçok hedefimizde geçen yıl ortaya koyduğumuz beklentilerden daha iyi durumdayız” diye konuştu. “Bugün ülkemiz dünyanın 17’nci büyük ekonomisi” Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5.1 büyüdüğünü, 14 yıl boyunca kesintisiz büyümesini devam ettirdiğini dile getiren Yılmaz, “Önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağlamak. Türkiye bunu başaran ülkelerden biri. 2002 yılında dünyanın 21’inci ekonomisiydi ülkemiz, bugün ülkemiz 17’nci büyük ekonomisi. 2002 yılında satın alma gücü paritesine göre dünyanın 18’inci büyük ekonomisiydi, bugün 11’inci konumunda. Geçen yıl itibariyle milli gelirimiz ilk defa 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolar oldu geçen yıl itibariyle. Bu yıl beklentimiz 1,3 trilyon dolar mertebesine çıkması ekonomik büyüklüğümüzün. Kişi başına gelirin de 15 bin dolar seviyesini ilk defa aşmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz yüzde 3,8 oldu. Son 20 yılda ortalamamız 5,4. Ortalamamıza göre düşük diyebilirsiniz ama dünya ile mukayese ettiğinizde küçümsenecek bir rakam değil. Dünya ortalaması 3 ile 3.5 arasında. AB yüzde 1’in altında. Enflasyonla mücadele ettiğimiz bir ortamda azımsanacak rakam değil. OVP’de temel çerçevemiz dengeli büyüme. Dış talebin verdiği katkının yükseldiği bir büyümeyi yakalamış durumdayız. 2024’ün ikinci çeyreğinde dış talebin büyümeye katkısı iç talebi aştı. Yıl sonu beklentimiz yüzde 3,5 ile büyüme ile yılı kapatmak. 0.5 civarında aşağı yönlü revizyon yaptık” sözlerine yer verdi. “2024 sonunda 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz” “Gelecek yıla baktığımızda 3 tane olumlu etki görüyoruz” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: “Politikalar dışında küresel ortam önemli. İhracatımızı kurdan çok daha fazla etkileyen dış pazarlarında büyümedir. Dış pazarlarımız büyüdüğü zaman kur ve olursa olsun ihracatımız artıyor. En önemli 2 bölge Kuzey Afrika Orta Doğu ve Avrupa. Bu ikisi Türkiye’nin ihracatının yüzde 60-70’i. Her iki bölgede de büyüme geçmişe göre daha büyük olacak. Bu da ihracatçılar açısından olumlu. İkinci olumlu eğilim emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesi, bugün daha istikrara kavuştu. Üçüncü unsur FED ve AB Merkez Bankası başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde faizleri düşürme süreci başlıyor. Bu faizlerdeki düşüş gelişmekte olan ülkelerde fon akışını hızlandıracak ve ihraç pazarlarımızı olumlu etkileyecek. Bütün bu şartlara baktığımızda gelecek yıl yüzde 4 büyüme hedefi koyduk. Dengeli, enflasyonist olmayan, dış talep ağırlıklı bir büyüme kompozisyonu ile başaracağımıza inanıyoruz. Büyüme ile enflasyon arasında kısa vadede zorluklar, sıkıntılı tablolar oluşabilir. Ancak enflasyonun düşürülmesi büyüme ortamını da güçlendirir. Enflasyon düştüğü ortamda öngörülebilirlik artar, yatırım ortamı iyileşir, beklentiler güçlenir. Kısa dönemli etkilenmeler olabilir. Geçmiş dönemlere baktığınız zaman enflasyonun düşük seyrettiği dönemler aslında büyümenin çok daha iyi olduğu dönemler. Önümüzdeki dönemde yüzde 4 büyüme, 2024 sonunda 1.3 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklük, 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz.” “Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek” Bu süreçte enflasyonun yükseleceğini, sonra düşme eğilimine gireceğini söyleyen Cevdet Yılmaz, özellikle 2024’ün ikinci yarısında belirgin bir düşmenin de olacağını söylediklerini kaydetti. Sözlerine devam eden Yılmaz, “Nitekim öyle oldu. Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. Yıl sonunda ise orta vadeli program hedefimiz yüzde 41,5. Bunu masa başında oturup yapmadık. Tüm kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Farklı tahminler her zaman olabiliyor. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz. Gelecek yıl bu zamanlar 20-30 arası bir enflasyon olacak; ancak enflasyon ile mücadelemiz devam edecek. 2025 sonu itibarıyla 20’nin altında bir enflasyonla kapatmayı planlıyoruz. 2026’da ise tek haneli rakamlara ülkemizi tekrar kavuşturmak istiyoruz” açıklamalarına yer verdi. “Önümüzdeki dönem cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” İstihdamda 1 puan civarında daha iyi bir sonucun çıktığına vurgu yapan Yılmaz, “OVP’yi hesaplarken 10.3 diye tahmin etmiştik, 9,3 ile kapatacağız gibi görünüyor. Son 1 yılda 1 milyonun üzerinde ekonomimiz istihdam üretmiş. Kadın ve genç istihdamı ağırlıklı. Bu politikamızı sürdürmeye kararlıyız. Türkiye’nin kalkınma tarihinde en kritik durum cari açıktır. Cari açığı kalıcı bir şekilde çözmezsek kalkınma süreci tıkanır. Biz cari açığı çözmek istiyoruz. Cari açık geçen yıl ilk yarıda yüzde 6,9’a kadar yükselmişti. Yılı yüzde 4 ile kapattık. Bugün geldiğimiz noktada haziran ayı itibarıyla 2,2, yıl sonunda da 1,7 gibi bir oranla kapatmayı hedefliyoruz. Cari açığın kapanması demek dövize ihtiyacımızın azalması demek. Cari açığı borçlanma ile finanse edersiniz. Önümüzdeki dönemde yapısal adımlarla cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor” İhracatın artmaya devam etiğini anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ağustos ayında 262 milyar dolara ulaştık. İthalatımız azalıyor. Ticaret dengemiz iyileşiyor. Dış ticaret açığı 78 milyar dolarlara geldi. Turizmde neredeyse hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir demiştik. İzmir’in bu konuda performansını takdir ediyoruz ancak potansiyel için arzu edilen noktada değil. Önümüzdeki dönem potansiyelini daha fazla kullandığını görmek istiyoruz.” “2024’te bütçe açığı beklentimiz, yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak” “Son 1 yılda TL’ye olan cazibeyi arttırdık” diyen Cevdet Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) diye geçici mekanizma oluşturduklarını söyledi. Bu durumu aşama aşama kaldırdıklarını ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl Ağustos’ta KKM 126 milyar dolara ulaşmıştı. Şu an 46,5 milyar dolara düştü. Bunu yaparken bir istikrarsızlığa yol açmadan gerçekleştirdik. Kısa süre sonra tamamen kalkmış olacak. Rezervlerimizde ciddi artışlar gerçekleşti. Merkez Bankası’nın rezervlerinde iyileşme sağlandı. Geçen sene 96,5 milyar dolara düşmüştü. Bu yıl 55 milyar dolar civarında artış var. Net rezervlerde 90 milyar dolara yakın artış sağlandı. Bütçe açığımız geriledi. Depremin ağır yüküne rağmen son 2 yılda 2 trilyon TL depreme kaynak ayırdık. Buna rağmen bütçe açığımızı belli seviyede tuttuk. 2023 gerçekleşmesi 5,2 oldu. 2024’te beklentimiz ise yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak. Gelecek yılda yüzde 3’ü hedefliyoruz. Cari açığı kontrol ettiğiniz zaman risk düşüyor. Bu riskleri düşürdüğünüz için piyasaya yansıyor. Özel sektör borçlanırken daha az ve düşük maliyetlerle borçlanıyor” sözlerine yer verdi. “Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü” “Bizim programımız sadece para programı değil. Maliye ve yapısal reformlarla tamamlanan bütüncül çerçeve” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: “Bütünlüğü ortaya koyuyor ve şekillendiriyoruz. Para politikamız yürürken, maliye politikalarımızla ciddi destek veriyoruz. Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Maliye politikaları kanalıyla enflasyonla mücadeleye ciddi destek sunduk. Para politikası önemli ama kalkınmakta olan bir ülke olarak yapısal reformların üzerinde durmalıyız. Bunu başaracağız ki ülkemizde verimlilik artsın, girişimci bir yapı oluşsun. Geçen yıl ilk defa reform gündemi koyduk. Bu yılda aynı çerçeveyi devam ettiriyoruz. Geçen yıl 26 tedbir planlamıştık, 20’sini gerçekleştirdik.” “Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” Yapısal reformlarda yer alacak başlıkları da sıralayan Yılmaz, “Yeni sanayi politikasına ihtiyacımız var. Ar-Ge’nin ticarileşmesi, projelerin desteklenmesi, yeşil dönüşüm önemli. Karbon nötr bir ekonomiye gitmeliyiz. Dijital dönüşümü yapay zeka dahil olmak üzere her alanda başarmalıyız. Kamu altyapı yatırımlarını etkinleştiriyoruz. Özellikle tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Dünyada modası geçmeyen tek sektör varsa tarımdır. Tarımsal verimliliği arttırmamız enflasyonla mücadeleye çok önemli katkılar sunacak. Planlı tarımı ve suyu esas alan bir destekleme modeli üzerine çalışıyoruz. Enerjide önemli çalışmalar var. Çalışma hayatında reform gündemlerimiz var. Yeni nesil çalışma sistemini ülkemize getirmek durumdayız. Artık geleceğin ihtiyaçlarını da ön görüp şimdiden eğitimi ayarlamak zorundayız. Yapay zeka ile bir çok mesleğin dönüşeceği bir döneme giriyoruz. Yeni nesil çalışma biçimleriyle eğitim sistemimizin içeriğini örtüştürmemiz gerekiyor. Finansal konularda sıkılaştırma ve sadeleştirme yönünde adımlarımız olacak. Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” diye belirtti. Tarımda işbirliği çağrısı 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Programda tarımda verimliliğin ve üretimin artırılması amacıyla önemli hedefler bulunduğunu belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ekilebilir ve sulanabilir alanların genişletilmesinden genel tarım sayımına, üretim planlamasından sözleşmeli üretimin desteklenmesine, organize tarım bölgelerinin sayısının artırılmasından dijitalleşme, yapay zekâ ve veriye dayalı iş modelleriyle akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına kadar birçok konuya OVP’de yer verilmiş durumda. Burada en önemli hususlardan birisi, bunları hızla hayata geçirmek. İzmir’in meslek odaları olarak bizler de birlik ve beraberlik içinde sektöre katkı vermeye devam ediyoruz. İzmir Ticaret Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odamız, Ege İhracatçı Birliklerimiz ve Borsamız öncülüğünde ve yereldeki kurumlarımız iş birliğinde, Dikili, Kınık ve Bayındır ilçelerimizde 3 adet Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesi amacıyla aralıksız çalışıyoruz. Borsamız öncülüğünde oda, birlik ve özel sektör paydaşlarımızın desteği ile tarımın dijital gelişimine katkı sağlayacak kısaca İTTM olarak adlandırdığımız ülkemizin ilk Tarım Teknoloji Merkezini de birkaç ay içerisinde fiziki yerinde faaliyete geçirmeye hazırız” açıklamalarında bulundu. “OVP’deki en önemli veri, bütçe açık tahminleridir” Orta Vadeli Program (OVP) ‘nin enflasyonu düşürme programı olduğunu ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede somut iyileşme kaydedilmesi halinde faizlerin yatırım yapılabilir seviyeye gerilemesini sabırsızlıkla bekliyoruz. OVP’nin gerçekçi bir yaklaşım sergilemesinin olumlu olduğu kanaatindeyiz. Dezenflasyonist süreç açısından OVP’deki en önemli verinin, bütçe açık tahminleri olduğunu değerlendiriyoruz. Geçen sene açıklanan OVP, 2024 için Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6.4’ü bir bütçe açığına işaret ediyordu. Bu sene, rakam yüzde 4.9 olarak revize edildi. 2025 yılı için yüzde 3.1 ve 2026 yılı için yüzde 2.8’lik bütçe açığı hedefleniyor. Vergi düzenlemeleri ve Merkez Bankası politikalarıyla sıkılaştırmanın hız kazandığını ve kayıt dışılıkla mücadelenin arttığını memnuniyetle izliyoruz. Bütçedeki açığı gidermek için atılacak ilk adımın, kayıt dışı kazançların tespit edilmesi ve vergilendirilmesi olması gerektiğini düşünüyoruz.” “Adalete, eğitim sistemine, kurumlara olan güven zarar görürse kolay düzeltilemez” Konuşmasında yüksek enflasyonun düşürülmesi, mülteci ve sığınmacı politikası, eğitim sistemindeki sorunlar, hukukun üstünlüğü gibi konulara değinen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Bu 4 başlığın aynı anda aktif olması, ülkemizde; Genç ve nitelikli beyin göçü, gelmeyen yabancı yatırımlar, geçici sermaye hareketleri, düşük katma değerli üretim, umutsuz ve ayrışan yoksul bir toplum riskini doğuruyor. Döviz iner-çıkar, ekonomik veriler bozulur ama en kötü orta vadede düzelir. Ancak, adalete, eğitim sistemine, ülkeye, kurumlara olan güvenin zarar görmesi çok kolay düzeltilemez. Bu nedenlerle, ilk 20 büyük ekonomi arasında olmamıza rağmen, birçok uluslararası endekste dünya ortalamasının çok gerisindeyiz. Bu tesadüf olamaz” diye konuştu. “Prime esas ücret tavanı yeniden düzenlenmeli” “OECD ülkeleri arasında en katı istihdam piyasasına sahip ülkeyiz” diyen Yorgancılar, şunları kaydetti: “15 günden 30 güne çıkarılan kıdem tazminatından İstihdam yüklerine, emeklilik primlerinden, iş güvencesi tazminatı ve işsizlik sigortasına kadar rekabet ettiğimiz ülkelerin çok üstünde oranlara sahibiz. Kayıt dışılığa neden olan, rekabet gücümüzü zayıflatan tüm bu maliyetlere ek olarak, tamamlayıcı emeklilik gündemde. Reel sektörün artık yeni bir yüke 1 dirhem gücü kalmamıştır. Bir yanda çalışacak eleman bulamazken, diğer yanda emeklilik sistemi uygulamaları ile de adeta kolumuz kanadımız kırılıyor. Nitelikli elemana ihtiyaç duyarken, mevcut çalışanların sistem dışına çıkışına müsaade edilmemesini bir kez daha vurgulamak isterim. Kısa çalışma ödeneği, 5 puanlık prim teşviki, emek yoğun sektörlere özel ilave istihdam teşviklerine, İş davalarında zaman aşımı süresinin 5 yıldan bir yıla indirilmesine ihtiyaç duyduğumuz zor bir dönemden geçiyoruz. Çalışanlarımızın enflasyonist ortamda daha fazla mağdur olmaması adına, gelir vergisi basamakları ve oranları ile prime esas ücret tavanının yeniden düzenlenmesi faydalı olacaktır.” Toplantıya, İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve iş adamları katıldı.
24 Eylül 2024 Salı - 16:50 Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” İzmir İş Dünyası Buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” dedi. Bir dizi program için İzmir’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ikinci durağı İzmir Ticaret Odası (İZTO) oldu. Cevdet Yılmaz, burada İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle düzenlenen İzmir İş Dünyası Buluşmasına katıldı. Programda konuşan Cevdet Yılmaz, “OVP’yi yeniledik. Geçen yıl seçimler oldu, siyasi belirsizlikler bitti. OVP ile politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Politikalarımızı kararlı bir şekilde hayat geçiriyoruz. Güncellediğimiz OVP’de geçen yıldan bugüne birtakım güncellemeler yapıldı. Ana politikamızı 4 başlıkta özetliyorum. Birincisi enflasyonla mücadele, yeniden ülkemizi tek haneli rakamlara düşürmek. 3 yıllık bir perspektif ile tekrar tek haneli rakamlara ulaşmak. Bunun için geçiş, dezenflasyon ve kalıcı fiyat istikrarı olarak 3 dönem belirlemiştik. O dönemleri başarı ile tamamlama sürecindeyiz. İkinci hedef büyüme, enflasyonla mücadele ederken kalkınmakta olan bir ülke olarak büyümeyi belli seviyede sürdürme ihtiyacımız var. Kalkınma sürecini de eş zamanlı bir şekilde hayata geçirmeliyiz. Üçüncü başlığımız, sosyal refahı arttırma. Geçici iyileştirmeler değil, enflasyonun düştüğü sürdürülebilir büyümenin sağlandığı ortamda kalkıcı refahı arttırmak nihai amacımız. Geçen yıl OVP’yi yaparken Gazze’de insanlık dramı, bir takım gelişmeler yoktu. Kontrol edemediğimiz birçok unsur bu süreçleri etkiliyor. Büyük oranda OVP’nin gerçekleştiğini, hedeflerimizde ilerlemeler sağladığımızı, bazı alanlarda bir miktar geride olduğumuzu ifade edebilirim. Birçok hedefimizde geçen yıl ortaya koyduğumuz beklentilerden daha iyi durumdayız” diye konuştu. “Bugün ülkemiz dünyanın 17’nci büyük ekonomisi” Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5.1 büyüdüğünü, 14 yıl boyunca kesintisiz büyümesini devam ettirdiğini dile getiren Yılmaz, “Önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağlamak. Türkiye bunu başaran ülkelerden biri. 2002 yılında dünyanın 21’inci ekonomisiydi ülkemiz, bugün ülkemiz 17’nci büyük ekonomisi. 2002 yılında satın alma gücü paritesine göre dünyanın 18’inci büyük ekonomisiydi, bugün 11’inci konumunda. Geçen yıl itibariyle milli gelirimiz ilk defa 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolar oldu geçen yıl itibariyle. Bu yıl beklentimiz 1,3 trilyon dolar mertebesine çıkması ekonomik büyüklüğümüzün. Kişi başına gelirin de 15 bin dolar seviyesini ilk defa aşmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz yüzde 3,8 oldu. Son 20 yılda ortalamamız 5,4. Ortalamamıza göre düşük diyebilirsiniz ama dünya ile mukayese ettiğinizde küçümsenecek bir rakam değil. Dünya ortalaması 3 ile 3.5 arasında. AB yüzde 1’in altında. Enflasyonla mücadele ettiğimiz bir ortamda azımsanacak rakam değil. OVP’de temel çerçevemiz dengeli büyüme. Dış talebin verdiği katkının yükseldiği bir büyümeyi yakalamış durumdayız. 2024’ün ikinci çeyreğinde dış talebin büyümeye katkısı iç talebi aştı. Yıl sonu beklentimiz yüzde 3,5 ile büyüme ile yılı kapatmak. 0.5 civarında aşağı yönlü revizyon yaptık” sözlerine yer verdi. “2024 sonunda 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz” “Gelecek yıla baktığımızda 3 tane olumlu etki görüyoruz” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: “Politikalar dışında küresel ortam önemli. İhracatımızı kurdan çok daha fazla etkileyen dış pazarlarında büyümedir. Dış pazarlarımız büyüdüğü zaman kur ve olursa olsun ihracatımız artıyor. En önemli 2 bölge Kuzey Afrika Orta Doğu ve Avrupa. Bu ikisi Türkiye’nin ihracatının yüzde 60-70’i. Her iki bölgede de büyüme geçmişe göre daha büyük olacak. Bu da ihracatçılar açısından olumlu. İkinci olumlu eğilim emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesi, bugün daha istikrara kavuştu. Üçüncü unsur FED ve AB Merkez Bankası başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde faizleri düşürme süreci başlıyor. Bu faizlerdeki düşüş gelişmekte olan ülkelerde fon akışını hızlandıracak ve ihraç pazarlarımızı olumlu etkileyecek. Bütün bu şartlara baktığımızda gelecek yıl yüzde 4 büyüme hedefi koyduk. Dengeli, enflasyonist olmayan, dış talep ağırlıklı bir büyüme kompozisyonu ile başaracağımıza inanıyoruz. Büyüme ile enflasyon arasında kısa vadede zorluklar, sıkıntılı tablolar oluşabilir. Ancak enflasyonun düşürülmesi büyüme ortamını da güçlendirir. Enflasyon düştüğü ortamda öngörülebilirlik artar, yatırım ortamı iyileşir, beklentiler güçlenir. Kısa dönemli etkilenmeler olabilir. Geçmiş dönemlere baktığınız zaman enflasyonun düşük seyrettiği dönemler aslında büyümenin çok daha iyi olduğu dönemler. Önümüzdeki dönemde yüzde 4 büyüme, 2024 sonunda 1.3 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklük, 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz.” “Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek” Bu süreçte enflasyonun yükseleceğini, sonra düşme eğilimine gireceğini söyleyen Cevdet Yılmaz, özellikle 2024’ün ikinci yarısında belirgin bir düşmenin de olacağını söylediklerini kaydetti. Sözlerine devam eden Yılmaz, “Nitekim öyle oldu. Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. Yıl sonunda ise orta vadeli program hedefimiz yüzde 41,5. Bunu masa başında oturup yapmadık. Tüm kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Farklı tahminler her zaman olabiliyor. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz. Gelecek yıl bu zamanlar 20-30 arası bir enflasyon olacak; ancak enflasyon ile mücadelemiz devam edecek. 2025 sonu itibarıyla 20’nin altında bir enflasyonla kapatmayı planlıyoruz. 2026’da ise tek haneli rakamlara ülkemizi tekrar kavuşturmak istiyoruz” açıklamalarına yer verdi. “Önümüzdeki dönem cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” İstihdamda 1 puan civarında daha iyi bir sonucun çıktığına vurgu yapan Yılmaz, “OVP’yi hesaplarken 10.3 diye tahmin etmiştik, 9,3 ile kapatacağız gibi görünüyor. Son 1 yılda 1 milyonun üzerinde ekonomimiz istihdam üretmiş. Kadın ve genç istihdamı ağırlıklı. Bu politikamızı sürdürmeye kararlıyız. Türkiye’nin kalkınma tarihinde en kritik durum cari açıktır. Cari açığı kalıcı bir şekilde çözmezsek kalkınma süreci tıkanır. Biz cari açığı çözmek istiyoruz. Cari açık geçen yıl ilk yarıda yüzde 6,9’a kadar yükselmişti. Yılı yüzde 4 ile kapattık. Bugün geldiğimiz noktada haziran ayı itibarıyla 2,2, yıl sonunda da 1,7 gibi bir oranla kapatmayı hedefliyoruz. Cari açığın kapanması demek dövize ihtiyacımızın azalması demek. Cari açığı borçlanma ile finanse edersiniz. Önümüzdeki dönemde yapısal adımlarla cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor” İhracatın artmaya devam etiğini anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ağustos ayında 262 milyar dolara ulaştık. İthalatımız azalıyor. Ticaret dengemiz iyileşiyor. Dış ticaret açığı 78 milyar dolarlara geldi. Turizmde neredeyse hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir demiştik. İzmir’in bu konuda performansını takdir ediyoruz ancak potansiyel için arzu edilen noktada değil. Önümüzdeki dönem potansiyelini daha fazla kullandığını görmek istiyoruz.” “2024’te bütçe açığı beklentimiz, yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak” “Son 1 yılda TL’ye olan cazibeyi arttırdık” diyen Cevdet Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) diye geçici mekanizma oluşturduklarını söyledi. Bu durumu aşama aşama kaldırdıklarını ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl Ağustos’ta KKM 126 milyar dolara ulaşmıştı. Şu an 46,5 milyar dolara düştü. Bunu yaparken bir istikrarsızlığa yol açmadan gerçekleştirdik. Kısa süre sonra tamamen kalkmış olacak. Rezervlerimizde ciddi artışlar gerçekleşti. Merkez Bankası’nın rezervlerinde iyileşme sağlandı. Geçen sene 96,5 milyar dolara düşmüştü. Bu yıl 55 milyar dolar civarında artış var. Net rezervlerde 90 milyar dolara yakın artış sağlandı. Bütçe açığımız geriledi. Depremin ağır yüküne rağmen son 2 yılda 2 trilyon TL depreme kaynak ayırdık. Buna rağmen bütçe açığımızı belli seviyede tuttuk. 2023 gerçekleşmesi 5,2 oldu. 2024’te beklentimiz ise yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak. Gelecek yılda yüzde 3’ü hedefliyoruz. Cari açığı kontrol ettiğiniz zaman risk düşüyor. Bu riskleri düşürdüğünüz için piyasaya yansıyor. Özel sektör borçlanırken daha az ve düşük maliyetlerle borçlanıyor” sözlerine yer verdi. “Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü” “Bizim programımız sadece para programı değil. Maliye ve yapısal reformlarla tamamlanan bütüncül çerçeve” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: “Bütünlüğü ortaya koyuyor ve şekillendiriyoruz. Para politikamız yürürken, maliye politikalarımızla ciddi destek veriyoruz. Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Maliye politikaları kanalıyla enflasyonla mücadeleye ciddi destek sunduk. Para politikası önemli ama kalkınmakta olan bir ülke olarak yapısal reformların üzerinde durmalıyız. Bunu başaracağız ki ülkemizde verimlilik artsın, girişimci bir yapı oluşsun. Geçen yıl ilk defa reform gündemi koyduk. Bu yılda aynı çerçeveyi devam ettiriyoruz. Geçen yıl 26 tedbir planlamıştık, 20’sini gerçekleştirdik.” “Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” Yapısal reformlarda yer alacak başlıkları da sıralayan Yılmaz, “Yeni sanayi politikasına ihtiyacımız var. Ar-Ge’nin ticarileşmesi, projelerin desteklenmesi, yeşil dönüşüm önemli. Karbon nötr bir ekonomiye gitmeliyiz. Dijital dönüşümü yapay zeka dahil olmak üzere her alanda başarmalıyız. Kamu altyapı yatırımlarını etkinleştiriyoruz. Özellikle tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Dünyada modası geçmeyen tek sektör varsa tarımdır. Tarımsal verimliliği arttırmamız enflasyonla mücadeleye çok önemli katkılar sunacak. Planlı tarımı ve suyu esas alan bir destekleme modeli üzerine çalışıyoruz. Enerjide önemli çalışmalar var. Çalışma hayatında reform gündemlerimiz var. Yeni nesil çalışma sistemini ülkemize getirmek durumdayız. Artık geleceğin ihtiyaçlarını da ön görüp şimdiden eğitimi ayarlamak zorundayız. Yapay zeka ile bir çok mesleğin dönüşeceği bir döneme giriyoruz. Yeni nesil çalışma biçimleriyle eğitim sistemimizin içeriğini örtüştürmemiz gerekiyor. Finansal konularda sıkılaştırma ve sadeleştirme yönünde adımlarımız olacak. Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” diye belirtti. Tarımda işbirliği çağrısı 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Programda tarımda verimliliğin ve üretimin artırılması amacıyla önemli hedefler bulunduğunu belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ekilebilir ve sulanabilir alanların genişletilmesinden genel tarım sayımına, üretim planlamasından sözleşmeli üretimin desteklenmesine, organize tarım bölgelerinin sayısının artırılmasından dijitalleşme, yapay zekâ ve veriye dayalı iş modelleriyle akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına kadar birçok konuya OVP’de yer verilmiş durumda. Burada en önemli hususlardan birisi, bunları hızla hayata geçirmek. İzmir’in meslek odaları olarak bizler de birlik ve beraberlik içinde sektöre katkı vermeye devam ediyoruz. İzmir Ticaret Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odamız, Ege İhracatçı Birliklerimiz ve Borsamız öncülüğünde ve yereldeki kurumlarımız iş birliğinde, Dikili, Kınık ve Bayındır ilçelerimizde 3 adet Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesi amacıyla aralıksız çalışıyoruz. Borsamız öncülüğünde oda, birlik ve özel sektör paydaşlarımızın desteği ile tarımın dijital gelişimine katkı sağlayacak kısaca İTTM olarak adlandırdığımız ülkemizin ilk Tarım Teknoloji Merkezini de birkaç ay içerisinde fiziki yerinde faaliyete geçirmeye hazırız” açıklamalarında bulundu. “OVP’deki en önemli veri, bütçe açık tahminleridir” Orta Vadeli Program (OVP) ‘nin enflasyonu düşürme programı olduğunu ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede somut iyileşme kaydedilmesi halinde faizlerin yatırım yapılabilir seviyeye gerilemesini sabırsızlıkla bekliyoruz. OVP’nin gerçekçi bir yaklaşım sergilemesinin olumlu olduğu kanaatindeyiz. Dezenflasyonist süreç açısından OVP’deki en önemli verinin, bütçe açık tahminleri olduğunu değerlendiriyoruz. Geçen sene açıklanan OVP, 2024 için Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6.4’ü bir bütçe açığına işaret ediyordu. Bu sene, rakam yüzde 4.9 olarak revize edildi. 2025 yılı için yüzde 3.1 ve 2026 yılı için yüzde 2.8’lik bütçe açığı hedefleniyor. Vergi düzenlemeleri ve Merkez Bankası politikalarıyla sıkılaştırmanın hız kazandığını ve kayıt dışılıkla mücadelenin arttığını memnuniyetle izliyoruz. Bütçedeki açığı gidermek için atılacak ilk adımın, kayıt dışı kazançların tespit edilmesi ve vergilendirilmesi olması gerektiğini düşünüyoruz.” “Adalete, eğitim sistemine, kurumlara olan güven zarar görürse kolay düzeltilemez” Konuşmasında yüksek enflasyonun düşürülmesi, mülteci ve sığınmacı politikası, eğitim sistemindeki sorunlar, hukukun üstünlüğü gibi konulara değinen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Bu 4 başlığın aynı anda aktif olması, ülkemizde; Genç ve nitelikli beyin göçü, gelmeyen yabancı yatırımlar, geçici sermaye hareketleri, düşük katma değerli üretim, umutsuz ve ayrışan yoksul bir toplum riskini doğuruyor. Döviz iner-çıkar, ekonomik veriler bozulur ama en kötü orta vadede düzelir. Ancak, adalete, eğitim sistemine, ülkeye, kurumlara olan güvenin zarar görmesi çok kolay düzeltilemez. Bu nedenlerle, ilk 20 büyük ekonomi arasında olmamıza rağmen, birçok uluslararası endekste dünya ortalamasının çok gerisindeyiz. Bu tesadüf olamaz” diye konuştu. “Prime esas ücret tavanı yeniden düzenlenmeli” “OECD ülkeleri arasında en katı istihdam piyasasına sahip ülkeyiz” diyen Yorgancılar, şunları kaydetti: “15 günden 30 güne çıkarılan kıdem tazminatından İstihdam yüklerine, emeklilik primlerinden, iş güvencesi tazminatı ve işsizlik sigortasına kadar rekabet ettiğimiz ülkelerin çok üstünde oranlara sahibiz. Kayıt dışılığa neden olan, rekabet gücümüzü zayıflatan tüm bu maliyetlere ek olarak, tamamlayıcı emeklilik gündemde. Reel sektörün artık yeni bir yüke 1 dirhem gücü kalmamıştır. Bir yanda çalışacak eleman bulamazken, diğer yanda emeklilik sistemi uygulamaları ile de adeta kolumuz kanadımız kırılıyor. Nitelikli elemana ihtiyaç duyarken, mevcut çalışanların sistem dışına çıkışına müsaade edilmemesini bir kez daha vurgulamak isterim. Kısa çalışma ödeneği, 5 puanlık prim teşviki, emek yoğun sektörlere özel ilave istihdam teşviklerine, İş davalarında zaman aşımı süresinin 5 yıldan bir yıla indirilmesine ihtiyaç duyduğumuz zor bir dönemden geçiyoruz. Çalışanlarımızın enflasyonist ortamda daha fazla mağdur olmaması adına, gelir vergisi basamakları ve oranları ile prime esas ücret tavanının yeniden düzenlenmesi faydalı olacaktır.” Toplantıya, İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve iş adamları katıldı.
24 Eylül 2024 Salı - 15:34 Seferihisarlı çocuklar için yeni bir festival başlıyor Kültürel ve Ekolojik Hayatı Koruma Derneği (KültürEkoloji) ve Seferihisar Belediyesi ortaklığında CittaSlow Sunday günleri kapsamında “Haklarımız Var!” temasıyla düzenlenen çocuk festivali 28 Eylül 2024 Cumartesi günü Seferihisar Çocuk Belediyesi’nde gerçekleşecek. Teos Çocuk KültürEkoloji Festivali 28 Eylül 2024 cumartesi Seferihisar’da gerçekleştirilecek. Kültürel ve Ekolojik Hayatı Koruma Derneği (KültürEkoloji) ve Seferihisar Belediyesi ortaklığında gerçekleştirilecek festivalin bu yıl destekçisi AB Sivil Düşün Programı oldu. CittaSlow Sunday günleri kapsamında, “Haklarımız Var!” temasıyla düzenlenecek festivalde çocuklar için birbirinden farklı atölye çalışmaları planlandı. 6-11 yaş arası tüm çocukların davetli olduğu festivalde çocukların, öğrenme, araştırma, sorgulama ve merak duygularını geliştirmeye dönük birçok etkinlik Seferihisar Çocuk Belediyesi’nde gerçekleştirilecek. Kültürel Miras, Astronomi, Evrim ve Bilim, Arkeoloji, Çocuk Hakları, Yenilikçi Müzik, Mikrobiyoloji ve Ritim ve Doğa atölyeleri ve daha birçok atölyenin yer alacağı festivalde aynı zamanda çocuklar Muzaffer İzgü ve Nâzım Hikmet hikâyeleri ile tanışacak. Çocuklar yaşadıkları yerin afişini tasarlayacaklar Festivalde yer alan “Hayalimdeki Sakin Şehir için Afiş Tasarlıyorum” atölyesinde çocuklar hayallerindeki Seferihisar için afiş tasarlayacak. Festival sonunda mini bir sergi ile paylaşılacak olan bu afişler bir sonraki festivalde de sergilenecek. Bu arada, atölyelere ücretsiz kayıt olmak için kulturekoloji@gmail.com adresine e-posta göndererek başvuru yapılabileceği duyuruldu.
Akdağ Jant ve Lastik 5’inci şubesini açtı
16 Ağustos 2024 Cuma - 10:21 Akdağ Jant ve Lastik 5’inci şubesini açtı İzmir’de hizmet verdiği sektörde tanınan bir marka haline gelen Akdağ Jant ve Lastik firmasının 5. şubesi Selway AVM’de açıldı. Yeni şubesinde toplam bin metrekarelik kapalı bir alanda hizmet veren firma, bu işletmesinde; jant, lastik satışı ve uygulamasının yanı sıra; araç bakımı ve oto elektrik alanlarında da müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak. Ali, Cengiz ve Ercan Üstündağ kardeşlerin ortak girişimleri olan Akdağ Jant ve Lastik, uzun yıllara dayanan tecrübesi ve uluslararası markaları bölgede kullanıcılarla buluşturmasıyla tanınıyor. Tanınan bir çok ulusal ve uluslararası lastik ve jant markasının bayisi olarak da müşteri beklentilerini karşılayan Akdağ Jant ve Lastik firmasının Selway AVM’deki işletmesinin açılışı yaklaşık bin kişinin katıldığı bir törenle gerçekleştirildi. Açılışa; Continental Türkiye Genel Müdürü Ali Okan Tamer, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, Balçova Kaymakamı Mahmut Halal, Narlıdere Kaymakamı Suat Dervişoğlu, Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer ve Gaziemir Kaymakamı Kudret Kurnaz’ın yanı sıra iş, sosyal yaşam ve siyaset dünyasından bir çok kişi katıldı. Firmanın 5. şubesinin açılış kurdelesi, Continental Türkiye Genel Müdürü Ali Okan Tamer ve firma sahiplerinden Cengiz Üstündağ ile babası Mehmet Üstündağ ile protokol üyeleri tarafından kesildi. Açılış töreninde konuşan Continental Türkiye Genel Müdürü Ali Okan Tamer, Akdağ Jant ve Lastik firmasının İzmir’e önemli bir artı değer kazandırdığına işaret ederek, “Continental, insanların ve mallarının sürdürülebilir ve bağlantılı hareketliliği için öncü teknolojiler ve hizmetler geliştiriyor. 1871’de kurulan teknoloji şirketi; araçlar, makineler, trafik ve ulaşım için güvenli, verimli, akıllı ve uygun fiyatlı çözümler sunuyor. Sektörümüzü etkileyen birkaç temel trend daha var. Dijitalleşme, sürdürülebilirlik, verimlilik ve maliyet tasarrufu, yollarda güvenlik ve sürüş sırasında konfor ve rahatlık. Bu anlamda, Akdağ Jant ve Lastik firmamızı başarılı çalışmalarından dolayı kutluyor, yeni şubelerinin hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. Cengiz Üstündağ: “Amacımız müşteri memnuniyeti” Daha sonra konuşan firma sahibi Cengiz Üstündağ da, açılış törenlerine katılan bütün misafirlerine teşekkür ederek, “Çok genç yaşlardan bu yana sektörde hizmet üretiyoruz. Müşterilerimizin bizlere olan güveni ve bizlerin işimize gösterdiğimiz hassasiyet, beraberinde başarıyı da getiriyor. Önceki 4 şubemiz, oto sanayileri içerisinde hizmetlerini devam ettiriyor. Selway AVM’deki bin metrekareyi bulan yeni işletmemiz ve şubemizde de kalitemizden ve müşteri beklentilerinden taviz vermeden çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzde oluşturduğumuz katma değer ve sağladığımız istihdam imkanlarını daha da artırmayı amaçlıyoruz. İlk kurulduğumuz günden bu yana asla taviz vermediğimiz ilkelerimizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Müşteri memnuniyetini her zaman en ön planda tutuyoruz. İşletmemizin bizler, sektörümüz ve İzmir için hayırlı olmasını diliyoruz” diye konuştu. Akdağ Jant ve Lastik firmasının İzmir-Balçova Selway AVM’deki işletmesi haftanın 7 günü müşterilerine hizmet verecek.
İzmir’de vakıflara yönelik eğitim verildi
15 Ağustos 2024 Perşembe - 13:44 İzmir’de vakıflara yönelik eğitim verildi Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakıflara mevzuat ve uygulamalar hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla İzmir ve Manisa’da eğitim düzenledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından; Kamu-STK iş birliğinin geliştirilmesine katkı sağlamak, vakıfların ihtiyaçları ve sorunları hakkında istişarelerde bulunmak, vakıflara mevzuat ve uygulamalar hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla İzmir ve Manisa’da kurulu bulunan 256 yeni vakfa yönelik eğitim programı düzenlendi. Vakıflar Genel Müdürlüğünün 2024 yılında ilk defa uygulamaya koyduğu proje kapsamında, konusunda uzman kişiler tarafından sunulan, İzmir İktisat Kongresi salonunda düzenlenen eğitime; İzmir ve Manisa’da kurulu bulunan vakıfların kurucuları, yöneticileri ve çalışanları katıldı. Burada açıklamalarda bulunan İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can, “Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün himayelerinde Kamu-STK iş birliğinin geliştirilmesine katkı sağlamak, vakıfların ihtiyaçları ve sorunları hakkında istişarelerde bulunmak, vakıflara mevzuat ve uygulamalar hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla bölgemizde kurulu bulunan yeni vakıflara yönelik düzenlenen eğitim programına hepiniz hoş geldiniz. Anadolu coğrafyasını gezen seyyahlar, Selçuklu ve Osmanlı devletleri için ’vakıf cenneti’ tabirini kullanmışlardır. Yüce Yaratıcının ’Hayırda yarışınız’ emri gereği atalarımız vakıf kurmak suretiyle özellikle birbiriyle yarışmış, kimseyi çaresiz ve sahipsiz bırakmamıştır. Fakirleri, garipleri, yolda kalanı, yetimi ve öksüzü gözeten, ihtiyaç sahiplerine yardımı esirgemeyen vakıflarımız, ’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturu ile günümüze kadar hizmet etmiş ve sonsuza kadar hizmet etme devam edeceklerdir" diye konuştu. Öte yandan yoğun bir katılımla yapılan eğitimin İzmir ve Manisa’da kurulu vakıfların faaliyetlerinde ve hizmet kalitelerinde artışa neden olacağı, böyle bir eğitimin ilk defa yapıldığı, vakıfların birbirlerini tanımaları ve karşılaştıkları sorunların çözümü noktasında faydalı olduğu eğitime katılanlarca ifade edildi.
İzmir’de kamusal hizmetlerin kalitesi yapay zekâ teknolojileri ile artırılacak
15 Ağustos 2024 Perşembe - 13:11 İzmir’de kamusal hizmetlerin kalitesi yapay zekâ teknolojileri ile artırılacak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kurumsal başarı istediğini ifade ederek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmetlerini iyileştirmeyi, onu daha hızlı ve daha verimli çalışan bir kurum haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken yararlanacağımız teknolojilerden biri de yapay zekâ olacak” dedi. Hayata geçireceği projelerde yapay zekâdan yararlanmak için Yapay Zekâ ve Akıllı Şehirler Müdürlüğü’nü kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi, kamusal hizmetlerin kalitesini yükseltmeyi hedefliyor. Büyükşehir iştiraki İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ bünyesinde faaliyete geçirilen Yapay Zekâ ve Akıllı Şehirler Müdürlüğü ile vatandaşların hayatını kolaylaştıracak projelerde yapay zekâdan daha fazla yararlanılması sağlanacak. Belediye bürokratlarına yönelik olarak İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nde yapılan Kamusal Hizmetlerde Yapay Zekâ Kullanımı Çalıştayı’na katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Ben kurumsal başarı istiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başarmasını istiyorum. Bu, Cemil Tugay’ın başarısı olmayacak. Yapay zekâyı yerel yönetim uygulamalarında doğru şekilde kullanırsak hepimizin çok keyif alacağı bir süreç olacak. Buna çok inanıyorum. Veriye dayalı analiz sürecini oturtmak, bunun üzerinden kontrollerimizi yapmak, tüm aşamalarda herkese açık olmak, sahip olduğumuz bilgiyi herkesle paylaşmak hepimizi başarılı ve mutlu hale getirecektir” diye konuştu. “Yararlanacağımız teknolojilerden biri yapay zekâ” İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmetlerini iyileştirmeyi, onu daha hızlı ve daha verimli çalışan bir kurum haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Tugay, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu yaparken yararlanacağımız teknolojilerden biri de yapay zekâ olacak. Günde kaç ton atık ürettiğimizi konuşuyoruz. 5 bin 500 ton atığın gerçekten ne kadarının atık olarak kabul edilmesi gerektiğini bilmiyoruz. Yani hemen her alanda, ortada bir veri var. O verileri aslında günlük olarak takip edebilsek, o verilerin üzerine analizler yapabiliyor olsak, bazı şeylerin neden olduğunu, problemlerin nerelerde yoğunlaştığını ve neleri yaparak bazı şeylerin düzeltilebileceğini anlayabiliriz. Yapay zekâ bu konuda bize yardımcı olabilecek bir dijital teknoloji." Çağın teknolojisini kullanmanın önemine değinen Başkan Tugay, yeni uygulamaları denemeye açık olunması gerektiğini vurguladı. “Yerel yönetimler için yapay zekâ strateji belgesi hazırlanacak” İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu ise, Türkiye’de ulusal yapay zekâ stratejisinin yayınlandığını ancak yerel yönetimler için şu ana kadar yapılmış bir yapay zekâ strateji belgesi ve uygulama rehberinin olmadığını söyledi. İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ’ye destek vererek ilk kez yerel yönetimler için yapay zekâ strateji belgesi hazırlanacağını vurgulayan Velibeyoğlu, uygulamaları bu strateji belgesi üzerinden şekillendirme fırsatı bulacaklarını belirtti. “İzmir’in çok güçlü bir teknoloji takımı var” Çalıştayda konuşan İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ Genel Müdürü Emrecan Durmaz da çalıştayda veri üreten bir şehir olmanın yönteminin konuşulacağını belirterek, “İzmir’in artık yeni teknolojiler geliştiren, çökmüş sistemleri ayağa kaldıran çok güçlü bir teknoloji takımı var. İzmir’in geleceği, geleceğin İzmir’ini kodlamak için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Veri güvenliği sağlanmalı” İzmir Ekonomi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Kutluhan Erol, belediyelerde uygulanabilecek yapay zekâ uygulamalarını aktardı. Buna göre karar destek sistemleri, şehir planlamacılığı, trafik yönetimi, toplu taşıma ve ulaşım planlaması, afet yönetimi, belediye işlemlerinin otomasyonu, denetim otomasyonu ve vatandaşlarla iletişimi hızlandırma konularında yapay zekâdan yararlanılabileceğini kaydeden Erol, tüm bu sistemleri çalıştırırken veri güvenliğinin de sağlanması gerektiğini ifade etti. Çalıştaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı ve Genel Sekreter Yardımcıları ile belediye bürokratları ve yöneticileri katıldı. Çalıştay, sunum ve atölye çalışmaları ile devam etti.
Okulların açılması öncesi İzmir’de kırtasiyelere denetim
15 Ağustos 2024 Perşembe - 12:43 Okulların açılması öncesi İzmir’de kırtasiyelere denetim Okulların açılmasına kısa süre kala İzmir’de Ticaret Bakanlığı ekipleri tarafından kırtasiye ürünlerine yönelik fahiş fiyat ve etiket denetimi yapıldı. Ticaret Bakanlığına Bağlı İzmir İl Ticaret Müdürlüğü ekipleri, okul alışverişlerinin yapıldığı başta zincir marketler ve kırtasiyeler olmak üzere perakende ürün satışı yapılan işletmelerde fahiş fiyat ve fiyat etiketi denetimleri gerçekleştirdi. Okulların açılması öncesi raflarda bulunan kırtasiye ürünlerini denetleyen ekipler, aynı zamanda okul çantaları, çocuk ayakkabıları ve okul kıyafetleri gibi ürünlerin kullanımı kısıtlanmış kimyasalların yanı sıra küçük parça, kordon, bağcık gibi çocukların fiziki olarak zarar görebileceği kısımlar açısından aldığı ürünleri, akredite laboratuvarda yapılan testlerle incelemek üzere analize götürdü. Vatandaşlara uyarı Ekiplerin yoğun denetiminin süreceği bilgisi aktarılırken, Bakanlık vatandaşlara kırtasiye alışverişleri doğrultusunda uyarılarda bulundu. Açıklamada şu sözlere yer verildi: "İmalatçı/ithalatçı açık adının ve adresinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir. Markası ve modeli belli olan, üzerinde Türkçe uyarılar bulunan ürünler satın alınmalıdır. Oyuncak şeklinde olan veya oyuncak niteliği taşıyan kırtasiye ürünlerinde ise hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dair ibarelerin ve diğer uyarıların bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Örneğin, 36 aydan küçük çocuklar için risk oluşturan kırtasiye malzemelerinde bulunan uyarılar dikkate alınmalıdır. Boya malzemeleri, oyun hamurları, parmak boyaları gibi oyuncak niteliğindeki ürünlerde CE işaretinin bulunmasına dikkat edilmelidir."
Hamza Hamzaoğlu’ndan Altınordu’ya ziyaret
15 Ağustos 2024 Perşembe - 11:17 Hamza Hamzaoğlu’ndan Altınordu’ya ziyaret Galatasaray’ın eski teknik direktörlerinden Hamza Hamzaoğlu, TFF 2. Lig ekiplerinden Altınordu’nun Torbalı Yerleşkesi’ni ziyaret etti ve Olcay Şahan’a başarı dileklerini iletti. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altınordu, yeni sezon öncesinde kamp çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. İzmir ekibi, hazırlıklarını sürdürdüğü sırada Torbalı Yerleşkesi’ni sürpriz bir isim ziyaret etti. Galatasaray’ın eski teknik direktörlerinden Hamza Hamzaoğlu, kırmızı-lacivertlilerin tesislerine gelerek teknik direktör Olcay Şahan’a başarı diledi. Daha sonra ise Hamzaoğlu, İzmir ekibinin resmi sitesine samimi açıklamalarda bulundu. Olcay Şahan ile geçmişte hem A Milli Takım da hem de Malatyaspor’da beraber çalıştığını dile getiren Hamzaoğlu, “Buraya geliş amacım hem Altınordu’nun tesislerini yakından incelemek hem de eski dostumuz Olcay Şahan’a başarılar dilemekti. Bu tesisleri TV’den görüyorduk, gelip görememiştik. Bugün muhteşem bir yerle karşılaştım. Türkiye’de Süper Lig’de birçok kulüpte olmayan imkanlar burada mevcut. Futbolcuların hem mental hem fiziksel olarak kendilerini geliştirmesi için her türlü imkan sağlanmış” diye konuştu. “Başkan Türk futboluna vizyon kattı” Altınordu Futbol Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan’ı vizyonu sebebiyle tebrik eden Hamzaoğlu, “Kendisi bu işe gönül verdiğinden beri onun gönülden destekçisiyiz. Başkan, yaptıkları ile Türk futboluna büyük vizyon kattı. Türkiye’de alt yapının nasıl yapılması gerektiği konusunda örnek oldu ve birçok genci Türk futboluna armağan etti. Belki A takım düzeyinde istediğini elde edemedi. Türk oyuncularının bir yere gelmesini istemesi ve kadrosunu sadece Türk oyunculardan kurması onun hedeflerine engel oldu. Türk futbolcu yetiştiriciliği yaparken yetişen oyuncuların başka kulüplere satılması o oyuncuların yerine yeni futbolcuları yetiştirmek kolay değil. Bundan dolayı başkanın hedefleri biraz gecikti” dedi. “Olcay Şahan, doğru bir kulüpte” Olcay Şahan’ın kariyeri için doğru bir kulüpte olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Olcay Şahan ile beraber Altınordu’nun İnşallah yukarı doğru bir çıkışın başlayacağına inanıyorum. Süper Lig’de Altınordu’yu izlemek bize nasıp olacak. Olcay Şahan’ın da burada başarılı olacağına inanıyorum. Olcay Şahan bana göre kariyeri adına oldukça doğru bir kulüpte. Kendisi de Altınordu ile beraber yukarı çıkar ve birlikte yeni başarılara imza atar.”
Büyükşehir memurlarının toplu iş sözleşmesi süreci tamamlandı
15 Ağustos 2024 Perşembe - 10:59 Büyükşehir memurlarının toplu iş sözleşmesi süreci tamamlandı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, TÜM BEL-SEN İzmir Şubesi ile 6 bin 150 memur ve sözleşmeli memuru kapsayan toplu iş sözleşmesini imzaladı. Sözleşme kapsamında 17 bin TL Sosyal Denge Tazminatı’nda uzlaşma sağlanırken çalışan anneler için özel sosyal hak sağlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İzmir Şubesi’nde örgütlü memur ve sözleşmeli memurlar arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESHOT Genel Müdürlüğü ve İZSU Genel Müdürlüğü’nde görevli 6 bin 150 memur ve sözleşmeli memuru kapsayan sözleşmede, 4 ayı aşkın süredir devam eden müzakere sürecinin ardından mutabakata varıldı. Toplu İş Sözleşmesi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın İzmir Sanat’taki makamında imzalandı. İmza törenine Başkan Dr. Cemil Tugay’ın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, TÜM BEL -SEN İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Cevdet Keleş, TİS ve Hukuk Sekreteri Emine Dikme ve TÜM BEL-SEN temsilcileri katıldı. 17 bin TL SDT ve çalışan annelere özel hak 1 Nisan 2024 tarihi ile 31 Aralık 2025 tarihleri arasını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi kapsamında 17 bin TL’lik Sosyal Denge Tazminatı’nda mutabakat sağlandı. Mevcut kazanılmış tüm sosyal haklarının devam edeceği sözleşmeye, 10 yaş altı çocuk sahibi annelerin çalışma saatleriyle ilgili düzenleme kararı alındı. Yeni sosyal hakla 10 yaş altı çocuğu olan kadın çalışanlar, mesaiye sabah bir saat geç gelip akşam 1 saat erken çıkabilecek. Başkan Tugay göreve iade için olur verdi İmzaların atılmasının ardından Tüm Bel Sen yetkililerinin talebi üzerine Başkan Tugay, Toplu İş Sözleşmesi sürecinde görevden uzaklaştırılan memur ve sözleşmeli memurların görevlerine geri dönüşleriyle ilgili imzalı olur verdi. Uzaklaştırılan memurların görevlerine dönme süreçleri hızlandırıldı.